25 Ağustos 1940 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4

25 Ağustos 1940 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

J) X devlete, ne de millete çw'tan P , duk. Bir aralık: — bükümdar lisanmdan böyle bir sö. — zün çıkması böyle bir sualin vukuu Tanlılen F ı!ır_ala_r : Alıdulazız ve ucaıet zihniyeti | bir kl'npu_-. ık vatır yazı bir ınılnın nıruı ve berakk “Sultan Aziz xi'r..'mxuı]i israfat —halkım saadetine yaray pek ziyade yol almıştı. Yalmız s9* — him şey ticaret vo — serve Bi Yayda yemek yiyenler on beş bin mülkümde manımda o saade kişi raddesindeydi. Bunların ne — hakkiyle lisin! — göremedim. bundan dolayı cidden mütecasifim Nedense bizde ticaret meyli he men yok denebilecek bir. badde Bir hükümdar #ulbünden dünyaya gelip de böyle saltanat makamında bulunmamış, böyle ağır bir vük al tında kalmamış olsavdım, ne ya- pardım bilir misiniz? Yüksekkaldı. rım taraflarında geniş bahçeli bir ev edinirdim. Hani Asmaaltı. o kü, çük tieşret âlemimiz yok mu? O- rada küçük bir mağmzaya yapgelir. ticarete koyulurdum. Sabahları çor luğuma çocuğuma veda ile hayva- nıma biner mağazacığıma gelir, şamları Bayezidden Akgaraya ru iki stra teşkil eden Satıcılardan eve lâzım nevaleyi heybeme dok durarak ferah fahur avdet eder dim. Bir de bakardım. ki bizim ar- kadaş her şeyi tertemiz hazırlamış istikbale âmade- Çocuklar da sağ. dan soldan: — Baba, bize ne getirdiniz?. Feryadile koşuşuyorlar. Oh!. O ne saadettir. Bu dünya! da insan için mes'udiyeti kâmlle mutasavvur ise, o meş'udiyet de tasavvur vo zevkimce işte bundan ibarettir!. İzmir fuarı münasebetile İktısat Voekilimizin nutkunu okumuşsunuz- düt Bir. hükümdarın düşündüğü ticaretle Cumhuriyet hükümetinin ticaret zihniyeti arasmdaki Yfarkı hiçbir fay daları yoktu.” 30 sene evvel çıkmâakta olan Hamiyyet adlı bir mecmuada Sul- ziz için yazılmış bir hatıra: “Hükan. yalniz yemek yerler. ken benden başka ekseriya mabe, yincilerden. muaahiplerinden bir Zati yanlarında bulundururlardı, bir Rgün yemek csnasımda — Nuri Paşa ile ayakta huzurunda bulunuyor - — Nuri, dedi. İnsan bu dünya” — da ne yaparsa saadet ve huzuür ile yaşar ve nasıl mesut olabilir? Nuri Paganın söz icat etmekteki maharetini, nüktepordazlığını her- köston ziyade bildiğim halde bir ne yalan söyliyeyim, beni nihayet derecede hayrete düşürmüştü. Sua! bana yapılmış gibi sıkıldım. Nuri Paşa, o, cerbeze ve talâ, katile beraber hayli telâşa uğramış ne diyeceğini gaşırmış. nihayet ze- min ve hale muvafık birkaç söz Üyuwhilmhu — Sılt bu mesoledo nen na fikir ve reyde bulunuyorsun? Söyle bar Kkâlım- Gibi bana da bir hitap vüki oldrsa ne yaparım?. Diye düşünüyor, karkumdan nö « batler geçiriyordum. Bereket ver.. SİB İüzüm görmediler de sonuüda — kolayca W ki: NİYAZİ AHMET — Bugün her yerda — kabul Ticaret Vekili bu akşam İzmirden geliyor Ticaret Vekili Narmi Topçuoğlu 25.8.940 Pazar ,bu akşam Üzeri İzmirden Tırhan vapurile şehrimize gelecek; bir 420: Progra: 'mleket ha k38: Müzlc ait 'mülddet kalarak İstirahat edecek . XPX 900: Ajana haberleri, 9.207 htir: Vekil, bu arada bazı tetkikler- Kkadımı, 9.20/9.20: Müzik: Hafi£ prğl ı&u yapacaktır. gram (PL) 1280: Program ve lekök dt ayarı, 12.38: Müzik, 1'Gl MüÜnİr Nureddin — Nihavent şarkığ | Müzik Yarasa Operetinin kısaltı!nızş 2 — Sadettin Kaynak; Nihavent ger, | gekli, 22.30: Memleket anat ayarı ve ki, 3 — Çorlulüu — Hicazkâr ıını? Ajans haberleri, 2243: Spor servimi, * — » — Hicazkâr türkü, 12505 İf29.00: Müzik: Cazband — (PL) 23.28/ Ajana haberleri, 13.05: Müzik, 13.25:)7(28.30: Yarınki program, 14.30: “Müzik: Radyo salon orkestrasi, 26.8.940 Pazartesi 18.00: Program ve memleket sast , 1806: Müzik: Pazar çayı (PL 7.80: Program, ve saat ayarı, 725: Müzik: Hafif Musiki (PL) 8.00: Ajana 8.10: Iüv kadımı, 8.20/8.35: Müzik: Ha. fif musiki, (PL) 1230: Program ve memleket aaat ayarı, 12.35: Müzik: Fasıl heyeti, 12.20/14,00: Müzik, Ka- 'ışık program (PL) 18.00: Program ve (| memleket saat ayarı, 1800: — Müzik, ,Oda muatkisi, (Pi.) 18,40: Müzik Rad- yo Caz orkestrası, 10.10: Müzik, 10:45 Memieket sant ayazı ve Ajana, 20.00: e 20.30: Konuşma, 20,45: Müzik, İDinleyici istekleri, 21.10: Müzik: Bez- tekâr Simaları serisinden, 21.30 (Rad- YO Gazetesi), 2145: Müzik: Radyo sa İ orkestrası, 2290: Memleket saat (ayarı, Ajanı, Ziraat, Baham — Tahvi- yAAL, Kambiyo — Nukut borsası (Fi- , YAt). 2246: Müzik: Radyo anloa or. kestras, 23.00: Müzik: Dana Müziği (PL) 20.25/23.30: Yarımki program. N 00: »H lıyru 3")45"ku:unnı. 21.00: Müzük' tayafmdan gşgal odilmiş olan B mÂlidö nüfus kesafeti pek kinei derecede yedi bin Zayla Ilmazı gelir. Çok;sıc. lime malik olan İngiliz hilw sahiller meskün değildir. Ağiretler halindo yaşıyan halk memleketir |. iç taraflarmda oturur- —cu<ux<u<uue Seçilmiş yeni şarkr ve türküler, 2100 'Lise ve Orta okullarda| olgunluk vekayıt ışlerı l l Okul direktörleri dün bir toplantı yaptı (Lise ve ortaokul direktörleri Mazrif Müdürlüğünde — vekâl, mum müfettişlerinden Bay Fekinin başkanlığı altındı lantı kmal ve yeni dörs yılı fasliyeti ötrafında görüşmüşle Altaan — kararlara göre, imtihaaların tam manasile yeni talimatname hükümlerine gö, re, yapılmasını ve talebenin mağ - duriyetine sebebiyet verilmemesini okul direktörleri derubte etmişler- dir Vekâletin tesbit ottiği şekilde imfihan mümeyyizleri ve komis - yonları kararlaştırılmış. bunlar a. lâkadarlara tebliğ odilmiştir. İmtihanlara 27 ağustos salı gü. nünden İtibaren başlanacaktır. Ortaokullarda Ortaokullarda — bütünleme imti- hanları 27 ağustostan 5 eylüle ka” dar devam edecektir. Ortaokulu bi- tirma mitihanlarının eleme kısım. larına da 9 eylül pazartesi günü türkçe ile başlanacak ve 10 eylül, de matematik, 13 de tahiiye imti- banlart yapılacaktır. 24 eylülde sözlü imtihanlara başlanacak, 27 eylülde son verilecektir. Lisolerde İmtihana tâbi olmuyan sınıfların bütünleme imtihanma 27 ağustos ta başlanacak ve 4 eylül çarşamba Florya 303 verilecektir. (den itibaren lise bitirme atihanlarına başlanacaktır. Lise bitirme Umtihanları da 109 eylülde dona erecektir. Olgunlük — imtihanları igunluk İmtihanları - 23 eylü! pazartesi gününden itibaren yapıla- saktır. Edebiyat kolundan girenlerin 23 eylülde edebiyat, 25 eylülde fel. sefe veya tarih, 27 evlülde tabiiye veya matematik. Fen kolundan Zirenlarin de; 23 cülülde matema' Ük, 25 eylülde fizik kimya, 27 ey- lülde tabliye, 28 eylülde her iki kor lun da türkçe komporzlayon imti « hanları yapılacaktır. Meccani leyli talebe imtihanları Meccani İleyli talebe kayıt ve kabalü yarm akgam sona erecek . tir. İmtihanlar 1 eylülden 5 eylüle kadar ikmal edilecektir. Yeni talebe kaydi Okullara yeni talebe kaydine 27 ağustostan itibaren başlanacak. ve 27 eylülde son verilecektir. Bu müddetten sonra talebe kaydi an, cak Maarif Müdürlüğünün müsan- dösile kabil olacaktır. İstanbul okullarma talebe kaydi de Maarif Müdürlüğünün tesbit et tiği brogürler çerçevesinde yapıla - caktır. dönüşü bir hâdise Kendini bilmiyecek kadar sarhoş olan bir kadını iğfal etmek istediler Karakol kumandanına haka- retten kadın tevkif olundu Niramettin adında bir 'Lıür. ; Adâlet adirlda bir genç- kadmla tanışmış ve kendisiyle Filoryaya giderek denize girmiştir. Nizamettin dönüşte İsmail ve Mustafa adında iki şoför arkada. şına rastlamış, Adalet de olduğu halde gece yarısına kadar — Filor. yada içtikten sonra otomobille yola çıkmışlardır. Ancak, kendini — bilemiyecek kadar sarhoş olan Adalet, Zzydn. burnu önünde birdebire duran o. tomobilden şüphelenmiş, şoförler, makine bozüldu, diyerek kadının arrına geçmek üzere Üstüne atıl. mışlardır. Fakat mütecavizler emellerine nail olmıya vakit kalmadan civar- da bir otomobil durmuş, içinden çıkan birkaç zabit ile askerler Adaleti kurtarmışlardır. Mütecavizler Zeytinburnu jan. darma karakoluna teslim olun. muşlar, fakat burada Adalet ka- rakol kumandanına hakarette bu. lunduğu için dün sekizinci asliye tera mahkemesine verilmiştir. Mahkeme, Adaleti bir ay hap. se mahküm ve hemen tevkif et- miştir. Ha aa Meclis-i Meb'usâ 1293 1877 Hakkı Tarık Us İlk Devrenin müza- kereleri : 400 büyük sahifalık bir kitah, Her kitabcıda bulunur Çocuk Hekimi Ahmet Akkoyunlu Taksim, Talimhase Palas No, 4 Pazardan maada bergün saat 15 ten sonra, Teleton 40127 l YAZAN : MUZA!" FER ESEN — Ben sözünüzü kesmeden so- ayna kadar sizi dinledim. Siz- do iyar süretle hareket ediniz. Ben s<izi daha iyi görür. daha doğru dü- ünür santyordum. Benim nasıl bir adam olduğumu anlayacağmız Ü. midinde idim. Aldanmışım, siz be- ni mühteris bir adam olmakla it- | ham ediyor. bir amele oğlu oldu. | #um için kücük görüyordunur. Siz de ihtirasir değil misiniz. - Bir is- me gunirla garlan, — gururunun tahtr üzerinde otururken — bütün insanları kendisinden aşağı gören bir muhteris- Fakat bütün bu asa- letiniz. bütün bu gururunuz, bütün tahsll ve terbiyeniz size kendinize hâkim olmağı, sinirlerinizi zaptet. meği öğretememiş Burada, hizmat- ellerin kapt aralığından bizi dinle- dikleri bu odada bayağı bir karı koca davası yapacak kadar kendi. nizden zeciyorsunuz. Berla titreya titreye: — Hakkım yok mu? dlychlldl — Olabilir, fakat bunlar ikinci derecede meseleler. asıl ehemmi- yetli olan nokta şunu öğrenmeniz- dir. Sizinle evlenirken aşkımı de. #i, minnettarlık — hislerimi düğgü- nüvordum. Berin alay etti: — Ya, öyle mi? demek oluyor Ki minnettarlık vüründen hayatı- mı, saadetimi çaldımız. Galibin bakışları Berlanın tatırap ve kin taşan yüzünden ayrılmı, yordu- — Evet ,beni okütan, adam e- den babanıza karsı düydüğüm minnettarlık yüzünden. — Babanı sizin için bir hayli e. mek sarfetmis. okutmuş, fakat a dam edememiş- Berim bu sözleri sövlerken gülü- vordu. Galibin gözlerinde öyle bir işık, öyle sakin bir işık vardı ki Bertanın acr gülünt 1 >denbire ke, sildi. gözkahakları indi. Galip sesini perde perde yüksel” biyoru o — Evet.. Bıbıııu h(nl oilı'hı adam etti. Ben de bütün hayatım- da, bütün hareketlerimde babanı- zı örnek tuttum. Vazifemi yapar- ken yalnız kalbimden, — yalnız in- sanlık hislerimden emir aldım. Si. ze karşt bütün hareketlerim de mertçe ve insancadır. Benimle ev. lenmeği siz ve aileniz istedi. Daha nişanlı iken benimle açık açık gö. rüştünüz ve benden bir vait aldı- nız- Evlendikten sonra vaadine ân- dik dürüst bir adam gibi hareket etmedim mi? Benden insanlık na- mınn başka ne bekleyebilirdiniz? Berin dudaklarını 1mırdi vo ce, vap vermedi: — Biraz sonra sinirleriniz geçe. cek, daha sakin düşünmeğe başlı- yacaksınız. O vakit sözlerimin ma- nasını daha iyi anlarsınız. Onun için bir daha tekrar ediyorum. Be- ni okutan, adam eden iyi ruhlu bir İInsana karşı duyduğum minnettar. , lik yüzünden sizinle evlendim. Siz hayatımla hiç alâkadar olmadığı. nız için şimdi aöyliyeceğim vaka. yı tabli bilmezsiniz. Tahsilimi bitir- dikten sonra bir müddet te Misır- da bir fabrikada staj gördüm. Bu- rada çalışmamı takdir ettiler. ba- na dolgun bir panu iyi bir mevki vaadettiler. Muhteris bir adamın çıldıracağı, derhal kabul edeceği bir parff ve bir mevki- Fakat ben bu parayı ve bu mevkli rahmetli babantrza olan minnettarlığımı isbat etmek için gözümü bile kırpmadan terkettim. Berianım yüzünde beliren hafif bir heyecana bakmak için Galip bir lâhra Sustu, yüzünün taştan ifa. desi bir kat daha sertleşti; sonra gitikçe yükselen madeni bir sesle #özünü bitirdi: — İngiliz ÂAdil Bey ve ortakları müesseseyi perişan bir halde, iflis etmek üzere idi. Sermet mücsse. seyi kurtaracak iradeden ve tec - rübeden mahrumdu-- Size, yani be- ni okutan, adam eden İngiliz Âdil Beyin kızma gelince; o çok müşkül bir vaziyotte bulunuyordu, serveti mahvolmuş. istikbali sönük. nişan. hSt tarafından aldatılmış bir za- valir. Berla sıcradı. retıraplı. yüzünlün Üzerinde, catılan kazlarile: — Ne söylemek istiyormun diye havkırdı. Fakat gitelde — kendisine güç hüküm olan Galip bi hareketle şapkasını başına datın geçir . © ben bumlar için parlak yak sizinle ev. ek istediğim de Kapıdan alelâcele çıktı ve çıkar ken gözü anahtar delifinde, kula- ği kapının tahtasında olan hizmetci kıza carptı ve uzuklaslı- Şimdi Beria ve — Mediha odada yalaızdır. İkisi de donmuş vo ses. siZ ayakta duruyorlar. Birar evvel sesler bu odada bir fırtına sema- sındaki şimşekler — gibi öfkeliydi. Şimdi ise her tarafta bir ölüm sos- sizliği var. Kapalı pencerelerden hiç bir ses aksetmiyor. Bu kış günü oda san, Kj ölüm uykusundadır. Berin göz. lerini Galibin çıktığı kapıdan ayı: ramıyor. Fakat yine iki kadımdan ilk evvel kendini toplayan Beria oldu. Ellerini çakaklarına götürüp ve sikintili bir gülüşle: — Aman yarabbil! dedi, ne vah, #İ adam- Mediha. bulanık göz bebeklerin: de merhametli bir endişe İle oldu- ğu yerde kımıldamadan — arkadaşır na bakıyordu. Beria sözüne devam etti: — BServeti mahvolmuş. istikbali sönük, nişanlısı tarafmdan alda .- tılmış bir zavallr ha!- — Hâlâ bir budala gibi beni aldatmak Satiyor. Bötün sörlerinin yalan, bütün ha- reketlerinin riya olduğunu anladı, Etmı bildiği halde yine yalan söy- Tüyor. Mediha, — kımıldamadan — darilır gibi: — Beria! dedi. — Ne var? Mediha içini çekti. Halinde an- garyaya sevkedilen — bir mahkü- mun tereddüdü var- Bildiği haki. kati. mer hakikati mutlaka söyle- mek zaruretinde bulunan birisinin tereddüdü. . (Devamı var) Çevirn: Suat Derviş Bir kaç dakika İ j r..ngs pfı Jis memtru C sonra - Yen- — Biraz evvel Miste: n sizden, çocukl Belki hıımd;ı şunu nııı_mniı:mv di 1 devdm etmediniz. Niçin? UDN KuDüsu nefret €& Bunun sebebi bence — Çünkü - nındı'mık - keli- mesi doğru değildi. Böyle söyledir diğiniz. zaman si- ğim zaman Mister Brunton uda ol- dası çıkabilir. Halbuki değiller xdi. in odasına da girdi- niz mi? x- Hayır, m odasına girdim. Kapıya hafifçe vurduktan sonra cevap beklemeden Yalnız Mister Adrian- da ilk defa vâki n bilhassa sinirli ve he- olmadığı yecanlı id raz müteessir oldum, gisdim. Mister Adrian smer Ama katiy: yep şaşırmadım. — — Odaya girdiğiniz zaman Mis- ter Brunton'un dışarı pencereden bakmakta — olduğunu — söylediniz. Yanılmıyorsam bu pencereden ba- kıldığı zaman, bahçelerin üstünden Rayah Sguare'e doğru bakar, — Evet, — Şimdi sözümü kesmeden sual- lerime cevap veriniz. Mister Har- rison odaya girdiğiniz zaman Mis- ter Brunton'un halinde nazarı dik- katinizi celbedecek bir şey var mı idi? Pencereden lâkayt bir tarzda mi bakıyordu, yoksa bir şeyi veya- u gibi tekrar etmeğe mecburum. du? — Bu hususta bir şey snıl!yc- miyecezim. Ben ndzn girer gire T'Nn.iu ederim. Devam edi- iz, Fena haberi öğrenince Mister P.-ıın on ne yaptı? mi ıkdım. Mutcr Brun- iniz velat etti. Katledil- — Sonra? Mister Harrison te reddüt etmeden devam ediniz. Ri ca ederim. — Zannediyorum ki mahkeme huzurunda söylediği sözleri -oldu ğu gibi tekrar etmeğe mecburum Bu sözlerimden sonra — Mister Brunton kolumdan yakaladı. ve beni şiddetle sarsarak: “Siz pis kü- çnk bir piçten başka bir şey değil- siniz! diye haykırdı. Yalan söylü- wrsıınu: Wdığmı mu- hafaza edebilmek için cebrinefis e- diyordum. Nihayet Mister Brun. ton sözlerime inanmak zaruretinde kaldı. Ve beni bir kenara — iterek dışarı fırladı. Ve gözümün önünde, kendi odasına bitişik olan mesali odasının kapısını açtı. Gördüğü şeyin dehşeti onu bir müddet ka- pının önünde mihladı. Sonra bü- tün mümanaatıma rağmen odaya uirmek istedi. Fakat o esnada an- nesi, koridorun öbür ucundan ona eslendi. O zaman o da kapıdan aynlıı'lk annesine doğru koştu. Kendisini takip ettim. Merdivenin hizasına geldiğim zaman, annesi- nin arkasından odasından çıkan Misters Bayrolt ile karşılaştım. Annesi hıc şüphesiz ki kızını felâ- ketten haberdar etmişti. Misters Bayfotd giyinmişti ama üzerinde aksamki elbisesi yoktu. Elinde bir mürekkep kalemi olduğunu hatır- liyorum, çünkü bunu- elinden al- mak istedim. Fakat sözüme cevap almadığım için vazgeçtim. Misters Bayford bir müddet şaşkın şaşkın yüzüme baktıktan sonra biraderine dhîx.u* onunla konuşmağa baş- — Pederinin ölüm haberi Mis- ters Bayford'un üstünde nasıl bir tesir yaptığını anlatabilir misiniz? — Hayır elendim. Ben Mister Adrian'ın odasında iken: ona bu haberi validesi vermiş olacaktı. — Anlıyorum. Şimdi Misters Bayford odasından çıktığı zaman son derecede şaşkın - bir halde ol- sözlerinize cevap verme- diğini, kmdınde olmadığını söyle- diniz değil mi — Mhdemnız “Kendinde de- Bildi,, sözünü kullanmadım. Hiç şüphesiz ki Misters Bayford nor- mal bir halde değildi. Çünkü her zaman çok nazik olan bu genç ka- dının bana karşı aldığı bu vaziyet karşısında hayret ettim, Fakat ne de olsa “kendinde değildi,, demek doğru olamaz, Hattâ soğukkanlılı- ganı - kaybetmemişti - diyebilirim. Çünkü hepimizden evvel Misters Hargreaves'i haberdar — etmeği o düşündü. Hepimiz onun kapısı ö- nünde bulunuyorduk. İlk vuruşta bu Mösyö kapısını açtı. Üstünde pijama vardı, yataktan çıktığı belli idi. Felâkeş haberini işitti. Ve biz... — Bir dakika, Sözünüze devam etmeden bize Mister Hargrenves'e bu haberi kimin verdiğini söyleyi- niz, — Misterş Bayford verdi. Ve zannederim ki bu haberi hangi kelimelerle söylemiş olduğunu bile sın— tekrar edebıhecu&ım. Hargrea- ves'in kolundan tutarak: “Oh seve gili Jack diye haykırdı, müthiş bir felâket oldu!.. Babam... birden kuvveti kesilerek susmak mecmuriyetinde — kaldı. — Mister Hargreaves onun ellerini tutarak: *“Claire ne oluyorsunuz?,, diye sor- du. Misters Bayford 'güçlükle ko. nuşarak:; “Babam öldü. diye mı- rıldaxıdı Onu öldürmüşler!,, o za- — Rica ederim Mister Harrison bir dakika durunuz. Ev halkının birbirile olan münasebetlerini mah kemenin bilmesi lâzımdır. Bir de, Mister Brunton'un ölümü, evdeki- lerin üstünde ne gibi tesirler hasıl etmiştir. Şimdi bilmek Mlîmn şu şeylere lütlen cevap veriniz: Birinci olarak: Misters Bayford. un ağzından Mister - Brunton'un ölümünü duyunca Misler Hargre- aves ne yaptı? İkinci olarak: Bu iki kimse ne gibi bir rabıta ile bir« birine merhutturlar? Zannediyo- rum ki, biraz evvel Misters Bay- ford'un, Mister Hargreaves'e “seyv- gili Jack,, diye hitap etmiş, ve genç adamın da Misters Bayford'u kü- Çük ismiyle çağırmış olduğunu söy- lediniz, (Devamı var) ddeli bir |

Bu sayıdan diğer sayfalar: