23 Eylül 1940 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 3

23 Eylül 1940 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Solitika: | Vekillerin seyahati leyi böylece baslte irca etme- deyocek bir sözümüz yoktur. ancak bir. fikir. seviyesinin tolâkki edilebilir- Ancak, arada yabancı gazetenin dili al- gizleyerek ifşa etmek iste. Ü bir nokta vardır: Siyasi vazl- oki Istikrarsızlık! Memleket harbin başladığı gün- Keberi bütün ihtimalleri göz önü- almış, memleketin İstiklâlini, '*mmıııı Kkorumak - için lâzım 0. ha tedbirleri harbe - takaddüm e- ıııııııhıhıı itibaren ciddi ve 1 bir gekikle tahakkuk et- miştir » Harbin berhangi tecellini memle- N isde sürprizle karşılanmış 'Hildir. Şaşkmlık, siyasi adamla, ç sıkınsısı ancak hiç umulma- "ı ve derhal çaresl bulunmayan dJer karşısında zuhür eden Ve haleti ruhiyeden başka bir sey ir. nııııııııı,.ı hükümeti bu ve titizdir. Bu '—-ııı,-eı ttizlik, uyanıklık ve keleri daha — öneeden görmek bir takım pelkolojik vasıfların ayakta durmasile mümkün “İmuştur. — Binaenaleyh dünyanın Höçirmekte olduğu hüdiselere kar- Mikayt değiliz. Fakat kendi mik- her ihtimali daha evvel, n güze almış bulunmaktayız. Bu Kğasta hükümetle millet bir saf- . Ve tarihimizin hiç bir dev- Türk mülleti hükümeti ile, *l ile böyle tek kalp, tek fikir, his halini almamıştır. Böyle iş manzara karşısında siyasi bir ha h ' Sıkıntısı nasıl mevzuu bahsola- ir? , Fekillerin seyahatine gelince, Nılııı cumhuriyet devrinin ha. Ykulâde denebilecek ananelerinden "'"'ı— Vekiller halk zümresinin en gelmişlerdir. Fakat onlar Bemleket realitelerini — yalaız bü- Tolarmın başımda otürup masa uf- ve nazari mülâhazalarla İstkik etmezler. Zaman zaman wo- Yahatlere çıkarlar: Halkla, halkın dertleri Ne, — arzuları ile başbasa ""hıı büyük iki mimarı Atatürk İsmet İnönü bir kült halinde leketo getirmişlerdir. Seyahat- memleket politikasının neler diğını anlamak — için vekil Katandaşlarn — İntibalarını — bizzat *nüilerinden — dinlemeli ve işlerin TÜrüyüş geklile aralarmdaki nis- İelleri mukayese etmelidir. İltrat etmeliyiz ki - bütçesi zen- Tn bir memleket değiliz- İhtiyacla. Term en Tüzümlü — olanlarımı, lü- lara tercih vaziyetinde oldu- ı""'ızı herkes bilir Bunu bütün Aüya üstünde açıkça konuşabili" & 'ılı( memloket realiteleri ile devlet adamları. :"' e şela bünyesinde husule Şlen tahavvüllerdeki hisselerini © bekâr odebiliriz 'lın.ı. temas, halkm ihtiyaçları- ı_,._aııuıııını realitelerini ma- ı tetkik eumhuriyet Türki- sosyal bünyesini İmpura, ';"'ılıııı baçakla kesilmiş gibi ayı 'Ten mühim vasıflardan birldir. '-wımıııı bünyesl — hallda tamamen ayırmıştı. Devlet %n gündüzleri yaslandıkları bllıı.ı“ He göce — yattıkları ya. Tekg arasında — hayallarını mü- Ktp yalayarak harcarlardı. İm. ""lonı.gu tipik — devlet idaresi İul devlet adamlarmın mev- diyotl e karakterini hele son 'a hiç değiştirmiş değildir. Kdit tanımıyan, mensup oldu. kütle hakkmda asgari fikri ol- ı__ Ve nihayet idare ettlği un. I., kendinden bambaska bir un _’lıı felhkki eden imparatorluk na, ıelıı seyahat bir harikulâde- Ükürlerin uçması, kedilerin '—ıı Kiblm '“M biz öyle dezlliz. seoyahali gündelik fanliyotler arasına Kirmiş, '—ıtlıı merak etmesinler Biz WWDHMM memleket hesabına her zaman mem- 'n Tiyan A BaDRİ ERTEM i Ju"'ll Doryan gazetesi Döryan gatetesi Vekiller aa Oakanaen SYAT Dir Hatte müddetie | Bir alicaklı borçlusuna gece karanlığında tabanca çekti 2,5 lirayı verecek misin? Yoksa.. Zabıta alacaklıyı yakalayınca tabanca- nın tahtadan yapılmış olduğu yörüldü Evvelki gece Küçükpazarda Egarip bir hâdise olmuştur. Kü. çükpazarda İpçiler sokağında o. turan ve sepotçilik yapan Husa- mettin Öztürkün aynı semtte Üç mihraplı cami sokağında 5 nu. marada oturan sepetçi Esada i. ki buçuk lira borcu vardır. Esat müteaddit defalar alacağmı is- tediği halde almaya muvaffak olamamış ve evvelki akşam tek. rar Husamettinin evine gitmiz. tir. Kapı önünde borçlu ve ala- eaklı bir hayli mÜnekaşa etmiş. ler ve bir ara biribirlerine ağır sözler söylemeye başlamışlardır Bu sırada Fsat. birdenbire elini beline atmış ve büyük bir taban. ca çılurarık Hustmeddine: İki buçuk lirayı verecek misin, vermiyecek misin. Sen onu söyle, ,okıuı karışmam, ar- tık her şeyi gözüme aldım.” de- miştir. Husameddin karanlık ve ten. ha gokakta koskocaman taban- cayı gö ce korkusundan ne Dumlupınar bugün İskenderuna gidiyor Münakalât Vekâletinin İstan. bul - İskenderum şilep seferleri- ne muntazaman devam edilmesi hakkmdaki emri üzerine Dum- lupmar vapuru bu akşam İsken. deruna hareket edecektir. Sa. karya vapuru da cenup İimanla. rımda yüklediği ihracat mall le bugünlerde limanımıza gele le- gektir. — Romenlerle anlaşma belki bugün imzalanacak Şehrimizde bulunan Romen ticaret heyeti azaları dün mo- törle Boğazda gezdirilmiştir. Buşün ticaret müzakerelerine tekrar devam eğdilecektir. Anlar. manm bugün imzalanması çok muhtemeldir. Yeni anlasma ile Romanyaya geçen seferkinden daha fazla miktarda tiftik ve yapağı satı. lacaktir. yapacağını şaşırmış ve titriye. rek: “Aman borcumu — verece, ğim. Yalnız şimdi yanımda pa. ra yok. Bana bir iki saat mü. saade et” diye yalvarmaya haş- lamıştır. Esat nihayet yalvarmalarma karşı yumuşamış ve İiki saat sonra geleceğini söyliyerek çe- kilip gitmiştir. Husameddin ise hemen arka, gsından polise koşmuş ve İşl an. latmıştır. İki saat sonra gelen Esat yakalanmış ve karakola götürülmüştür. Karakolda üzeri arandığı za, man tabanca bulunmuş, fakat bunun tahtadan yapılmış ve bo- yanmış bir tabanca olduğu gö- rülmüştür. Dün müddeiumumilik işi tet- kik ederek suç delili olmadığın. dan ademi takip kararı vermiş. tir. Borçlu Husameddin bu vari. yet karşısında derhal 2,5 lira bularak alacaklısına vermiştir. Kısa haberler: * Zatanbulda yeniden $0 bin sığı nak sipee yapılacaktır. Bunların yerleriği tayin için yakımda Ankara. dan biz heyet gelecektir. * Yaz gantine beş Birincitejrin ge- cesi mihayet verilecektir. * Brvelki gece Emirgân Reşit) maballesinde bir yangın omuş, tamamen Yağlmıştır. # Taküdarda Solakıinan maballe. sinde oturan evli dört çocuk anası bir kadın evvelki gün Hayri ve Hüz- nü inminde iki kişi tarafından zorla otomobile — bindirilip Çengelköyüne doğru kaçırılmışsa da zabıta memur. ları yetişip kadını kurtarmışlardır. * Ankarada Kalaba köyünde yapıl makta olan çocuk hapiahânesi inşaa- tt bir aya kadar bitecektir. — Burası 200 çocuk alacak, bir ıdahhane şek- linde idare edilecektir. 6 Adliye Vekâleti cezasının allıda birini çekenlerden Iki senesi kalan kadmların çalıştırılmaları meselesin! tetkik etmekledir. Bunlar —Adana Mül menşucat fabriftasında çalıştırır" dacaktır. Şehir Haberleri Poliste: Karısını sopa ile dövdü Anadolukavağında oturan Ay. ge kocası Mehmetle kavga ct- miş, Mehmet sopa ile Ayşeyi ba- şından yaralamıştır. Yaralımımı müdavaatı yapılmış, suçlu yaka. lanarak tahkikata başlanmış. tir, Kamyona asıldı — Beyoğlun- da Karabaş mahallesinde oturan Mehmet Cumhuriyet caddesinde | biz kamyonun arkasına asılmış, fakat müvazenesini kaybederek yere düşmüştür. Bacağından ya. ralanan Mehmet tedavi altına almmıştır. Bir kız yaralandı — Beykoz- da oturan Hâsan Kocataşın kı- zi 10 yaşında Melâhat bahçıvan Mustafa tarafından atrları taşla başmdan yaralanmıştır. 'Yaralı kız hastahaneye kaldı- rılmış, suçlu bahçıvan yakalan. mıştir. Tramvaydan düşen adam — Yedikulede İmamhasan ıokzğm. da oturan 70 dün Taksimde Fransız hastaha. nesi önünde tramvaydan düşe- rek muhtelif yerlerinden yara- lanmış, Fransız hastahanesine kaldırılmıştır. Bisikletten düştü — Erenkö- yünde oturan Yakonun kızı 11 yaşında Peni bisikletle gezmek. te iken düşerek muhtelif yerle. rinden yaralanmış, tolıvi altma alınmıştır. Parmaklarını makineye Kkap. | tırdı — Langada Nurinin odun deposunda çalışan amele Musta- fa odun keserken parmaklarını odun makinesine kaptırmış, ya- ralanarak hastahaneye kaldırıl- mıştır. Ötomobil çarptı — Balatta o. turan Mehmet kızi Safiye mirbaş, , Sultanahmet. , tramyay caddesinde bir kaldırımdan diğe. rine geçerken Davutpaşada otü- ran şoför Alinin idaresindeki 2395 numaralı otomobilin altım- da kalmış, başımdan yaralanarak tedavi altma almımmıştır. Suçlu yakalanmıştır. Ve Sıhhat Vekili şehrimizde Sıhhiye Vekili Doktor Hulüsi Alataş dün gabah Ankaradan gehrimize gelmiş, Parkotele in- miştir. Birkaç gün kalarak isti- rahat cdeceknr. —12— — Gürüyorum ki talihim yaver gidiyor. Bu hususta her halde be- edersiniz. ut—mîlremnunhı—uv Evvelâ size 1926 kolleksiyonlarını veririm. — Oh, bunları en büyük bir a. Tâka ile aunvıcvm Fakat bana neşretmemiş oldufunuz daha baş- ka malümat ta veremcz misiniz? Hef halde bu esrarengiz Madam Löklord'u şahsan görmüş değilsi. iz değil mi? "!_Ğ âııhınn görmek mi* Hayır- Fakat s'ze fotoğrafını gösterebili- rim. Doayalarımızda bir ltand var. dire — Ne diyorsunuz! Sahi var mı? Şu halde kim olduğuğu malüm de- mek,, Evet Madam Lüblond'ün ha. kiki ami Dolores Kahrera'dır. Bü faclanm sonunu galiba — bilmiyor: sunuz? — Ne gibi? — Bir #nö gonra mesele yeni. den tazalenmişti. Fakat o gıralarda büyük zelzele olduğundan gazete- ler bu işten ehemmiyetle bahset- memişler. bütün sahifelerini ÜÇ bin kişinin ölümüne sohebiyet ve- ren zelzeleye tahsis etmişlerdi. Halbuki zahıta ortadun — kaybolan Nadam Löblond'un hüviyetini ni. hayet tesbit etmeğe muvaflak ol- muştu. Madam Kabrera'nın Mek- sikaya kaçmış olduğu da öğrenil - . Milerimin Yadesi için hariciye alile Mekaika hükümetine mü. acsat olunmuştu. -— Netlce te oldu? <t Tet aifasleraı Ask ve macera romanı Yazan: Maris dö Kobra rum- Yalnız son olarak gelen Kıta bir telgraf haberi Pransız hükü- meti tarafından Meksikadan iste- milen Madam Dolores Kabrera, namı diğer. Madam — Lâöblond'un Meksika zabıtası tarafından tevkif olunup beş sene hapls — cezasina mahküm — edildiğini bildiriyordu. Kim bilir, belki de şimdl Madam Kabrera, Meksika hükümetine kü- dmlar hapisanesi vazifesi gören ismini unuttuğum küçük bir adada mahkümiyetini doldurmakla meş - guldür: İşte size Berjer caddesi fn- Giasının bir kaç kelime ile hikâ- yezl Mösyö Merkadiye bana hir d€ katilin kaybolmuş bir ebeveynin- den bahsetti. Fakat ben buna pek kulak vermedim. Benim istediğim başka idi. Kısa bit tereddit dev- resi geçirdim, sonra sordum: — Bna Madam Löblond'un res- mini gösterehilir misiniz? — Hay hay.» Ve dosya memuruna telefon et. ti- Genç bir muharrir elinde fo, toğrafla göründü. Müsyö Merkadi- ye aldı, resmi hana usattı. Araş- tırma yapan bir gazeteciden başka bir hia vermemek için kendime hâkim olarak soğukkanlılıkla resmi aldım. / Çeviren: i Muzaffer Acar İşte Madam Löblond burada, ö- nu görmek için günlerdenberi ya. nan gözleriminin önünde idi- Ga. tip bir kadındı bu.. Üzerinde bic gece elbisesi vandı- Vücüudu yumu- şak, ehenkli, gözleri nteşli sdi- Za- rifti, İnceydi, güzeldi-- İhtiyar hiz. metçinin verdiği formule tamamen uyuyordu. Mütebessim ağzında ne kudretli bir cinsiyet okumuyordu; fakat ba- kışlarında ağır göz kapaklarında no büyük bir ihtiyatkârlık vardı. Si. yah saçları kesik ve bükleli, kaşs İart ince ve yüksekli-. ('.olıunun Ü. gerinde sıkılmış olan âletin adali, sert olduğu görülüyordu. Böyle bir kadınm bu ellerle si. lâh kullanmış olduğuna pek aklım teryordu- "x;)ü Merkadiye beni bu tema. uîn(:rı:l”ııdm dağil mi? Öyle alelâde bir katil değil- Hatırladı. ğıma göre Grönelde tahkikat yaptı. ım sıralarda — evet, 0 zamanlar cinayet bu mahalde Etuval otelin. de işlenmişti — maballeli bu ka. dinm güzelliğinden hâlâ bahsedi. rdi.. )owılı inün, yüksek tabakaya mon. kıd.nı alelâde bir konar ote- ünde bir oda kiralıyor.. Doğruyu ,’J'%— Adrontutet — VAKIT” 28 EYLÜL 1940 .’î.ıkır' meseleler'i : Bilenle bilmeye- nin ayrılması Mzarif Vekili Hasan Ai Yüçel, geçenlerde yaptığı bir tetkik seya- hatinde, yolu Istanbula da uğra. ııı:ı.ıe :::Meclh Tle konuşimuşta. e vekilin, zihninde yoğu: h tatbiklini kırırhqıırııı;ıy :uşıım leri halka bildizmesi, güzel bir şey- dir. Butda hesap — verme gibi asil bir hal seziliyor, Ki hele dünyanın bugünkü acayip gidişi karşısında, güze bir kat daha kıymetli görü- nüyor Gazeteleri, kendile millel arasında bir konuşma vasıtası yap. mak, karanlıkta kalmak İstenmedi- Kinla de bir alümetldir. Velâller içinde ,memleketin Ma: arif makincsizi — işleten adam kar dar, kalabalık murakabelere uğra, yanma rastlanmaz. Her çocuk babası, kendinde bu salâhiyeti bulur. Meri, geri söyle- nir- Tenkide yellenir, — nasihatler verir Bunların çoğu masumdur: Kimi taze bir İç yarasının acısıyla dört dökmüş, kimi bir iekisara uğ- rayarak — zedelenmiştir. Tehlike, bunlarda değil, kendi!erinde maa- Yif kâhyalığı vehmeden ve bunu da milli menfaatler için değil, herhan. gi bir hinç ateşini söndürmek için yapanlardadır. Bunlar, bazan bir kin yüzünden koca bir memleket faydasını çiğ- nemekten çekinmezler. Rir çok in- sanlarda hmç, vicdan yolunu fıka- yan kirli bir paçavradır. Haklı ten. kitler, şahsi hiç bir gaye içütme- yen simteler tabli bunlarım dışında kalır. Hizmet ötmek — isteyen her- kes, kendisini bu türlü murakabe- lerin tostri altında görmeklen haş, lanır- Çünkü murakabe bir taraflı de- Bildir. Aksayan tarafa masıl doku- nur, bozukluğa işaret ederse, ı.—ı ve verimli işleyişleri de, ayar lmlı düşgülarla alkışlar: Böyle- lerinin her gübede — çoğalmalarını isteriz. Son beyanatında — vekil, çok e- hemmiyetli şeyler söylediği hakle, dikkat ettim, kalem ıılı.lp)orlııh bu noktalar üstünde hiç işlemedi- ler *“Mnarif kâhyaları”, ancak kusur görmek için konuşurlar. Onlardan müsbel büdikeler önünde mütalea beklenmez Fakat ötekiler de sus tular Daka doğrasu, Hasan Âli Yücel, çok çetin bir. zamanda fi. kirlerini söyledi. Beyanatm, sinir- lerin bomba patlayışıları, yangın- lar harebelerle pek gerildiği gün- lero ratlayışı, bence maarlf namı, na bir talirsizliktir. Ben, bu beyanat — içinde gördü- Kgüm esaslı bir noktanım, üstünde durulmadan geçip gitmesine razı olamıyorum. Bu nokta, vekilin: aç Bilenle bilmeyen — ayrılacak- Cümlesinde düğümleniyor: Tlk ıı::âı bilenle bi ayrılışı gibi görünün Mevzu- n ::ıııh. yüzünde m.ı.ı.ı lıeL ..- —. a ge itiraf elmek hmnzrlım Bu ka, dimm Yuht vaziyeti beni tam bir. l-.ı!l.ıı düşündürmüştü. Egerrnıun- olsaydım bu izi asla bırakmaz-İ| - Söonra bizim meslekte her gün yeniliklerle karşılaşılıyor. O ka. dar hayret verici vakalara şahit ö, Tuyoruz ki bunlar arasımda en mü- himleri unutuluyor bile. İşte Ma, 'dam Löblond işi de böyle oldu. E- Zer siz de bunu gazeteniz için gü- zel bir mevzu sayarsanız, aziz mCs. ı!kdl!m takip etmenizi tavsiye e. aŞ SW Bebeplerini meydana ko- )l—ındmı değil mi? Tabil #uç var. — Smokinli adamın intihar etti. Rinl ileri sürenler oldu- Bir kısım da kadınm erkeği öldürdüğünü id- ia ettiler.. Ben bunun bir cinayet olduğu kanaatindeyim. — Bir aşk faciası rm? w:d Muhakkak.. Maktulün portfö. Kadış ÇAM yirmi bin frank vardi- adin hiç bir şey çalmamış, sade, çe çamaşırlarındaki baş hürfleri Kesmiş ve kartvizitleri ile beraber benkta Yakmıştı. — Hakiki hüviyetl meydana kon duktan sonra da kadının kusüsl ha- | değine » Yatı hakkındı demediniz öe:!lılıl:xmuum“ ÇBt taraç Pilâkis.. Çok şeyler öğrendik * ©r misiniz #ize o yamanki maka. 'elerimi göndereyim*.. — Beri minnettar ediyorsunuz- Eğer bu nezaketinizi sutlatlmal et. Miyorsam ; fotoğrafm da bir kop- *umınhugebuı miyim? — Hay hay.. Hrbopîlllll Yap- tırır, hepsini size yarın gönderi. Wteder misiniz? (Dovamı var) — Bunda feykalâde ne var? Diyecekler. Pakat meseleyi bi- raz evçelinden ele alırsak, İşla rengi kemcn değişir. Haziran devresi imtihanları, cıklı bir netice verince, kopan gü- rültü, sanırım henliz unutulmamız. tar, Her smif, her seviye arasında bu imtihan bozgunu konuşuluyor- dü. Hiç kimse asıl yaraya doakun- madı. Gelişi güzel herkes hüküm- ler verdi durdü. Değerli baba, ana, çocuğunun İm, Hhan meticesini, karneden değil, yavrasanun — hayatından, calışma tarrmdan, zamanmı kullanışından, atlarından, temayüllerinden an- lar. Evde kitap açmıyan, vazifeleri- ni yapmıyan, mektep dönüşü valk- tile yuvasına gelmeyen, radyonum başmdan ayrılmayan, misafirlerle beraber oluran, sİnema, tiyatro kapılarında sık sık görülen bir ço. cuğun, imtihan odasından yüzün- de muzaffer bir parıltı ile çıkması beklenle mi? “imtihan” 1, bir. çokları da bir talih mesolesi sanırlar. Tombala, rület, piyango ile imtihanı bir tu- tan bu zavallılara aermaktar baş- ka ne yapılabilir? Bugünkü imtihan şekilleri, as. V4 büyle bir. ihtimnle yer bırak- mas Hoca, karşısına — gelen çocu- ğun bir yıllık moesaisini — lartmış, hatlâ bundan başka — ruhuna nüfuz etmeğe de çalışmıştır. Böyle has- sas bir terazi ile tarfılanların, ta. lih ve tesadüf elinde bir kukla ol- dukları söylenebilir. mi? Hayır, orlada acı bir gerçek vari Çocuklar — çalışmıyorlar. Onlurda bu fena itiyadı besleyen de blz ol- muştuk. Seviyeleri — düştükçe, biz, onları döndürecek yerde, program ların seviyelerini düşürdük. Kim- den çekiniyor? Kimi aldatıyor? Niçin böyle yapıyorduk? Rilmiyo. rum! Fakat bu böyle idi- İşte gimdi, artık erplak hakika- te bakmaktan çekinmiyorur. Artık adı görçeği, olduğu gibi görüp gös termektekl derin sifaya susamış bulunuyoruz. Bilenle bilmeyen ayrılacak, de- mek, çakılla elmas ayrılacak de. mektir. Bir memleket içlir çakıl da, elmas ta lâzımdır. Fakat yerli ye- rinde kullanılmak şartile- Bunların yer değiştirmeleri, biri- nin yerine ötekinin kullamlışı fe- Kâket olur, Yaraya açıklık bizzat merhem- dir. Bu yüzdendir, ki ben, Maarif Vekilinin bu sözünü yazımı başlık yaparak üstünde udrdum- Bu fildr ve imandan yurdam - için cek bü- yük faydalar görüyorum. nıun_suıı*_cı:_ıcıx İ Şırketı Hayriye- nin 58 numaralı Vaplırl Evvelki gece Bogız&ı. bir kaza geçirdi Şirketi Hayriyenin 58 numaralı yapuru evvolki akşam saat 22)'da Arnayutköy açıklarında büyük bir tehlike geçirmiştir. İçi yolcularla dolu olduğu halde Boğaza doğru gitmekte olan vapur —Arnavutküy önlerine geldiği raman birdonbira dümen zinciri kopmuş, vapur “- kımtıya kaptlarak — sürüklenmeğe başlamıştır. Tam akıntının orta « sında olan bu hâdise yolcuları te- lâşa düşürmüş ve vapurda kadın ve çocuklar feryada başlamışlar - dır. Bereket büyük bir tesadüf bir facianın önünü almış ve Boğ dan Köprüye gelmekte olan ketin 66 numaralı vapuru 5S nu - maran'n imdadma yetişmiştir. Bü. yük müshillâtla 66 nümarmnm ye. an 58 numaralı vapur | Arravutköy üskesine yanaştırıl- mış ve yolcuların hepsi burada va- purdan çıkmışlardır. Liman fen höyeti kaza tahkika. #mu el koymuştur. Son zamanlar- da girketin — vapurlarında sık'aik bu gekilde kazalar meydana :d mosi tahkikata ehemmiyet mektedir. Dümen #sineirinin eşki olup O1 - madığı tetkik edilecektir. Kazadı 'umıızıqıııdmn/ *

Bu sayıdan diğer sayfalar: