27 Eylül 1940 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4

27 Eylül 1940 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

EVLÜL ERLEVHAYI okuya! benim, telefon almak için tesadüf ettiğim güçlüklerden bah- sedeceğimi sanırlar, Önceden teba- rüz ettireyim ki, maksadım bu de. Bildir. Bu suretle, yazımt okuya, cak idare adamlarını, birkaç da- kikacık olsun üzücü bir dikkatten küurtarmış oluyorum demeki Maksadım, ber türlü idari ko. laylığı temin ettiklen sonra eve a, lınmış bir telefon yüzünden başa gelen felâketleri anlatmaktır. Dün odamıza Hakkı Süha üsta, dimiz uğramıştı. Söz telefona in- ıkaı etti. Üstad içini çekerek an. U-x beş gün, ancak ön beş gün evimde ut—sıldın* sonra başkası. sahip cazib İ çin kadına hükmetmek te kahıldır Fakat telefondan size dil uzatanla. ükmedebilmenin imkânı yok. Nafia Vekili Trakyaya gitti Nafia Vekili Ali Fuat Cebe- söy dün sabah Trakya yollarmı |- teftişe gitmiştir. Vekil deım.ur kı — Nafla ve bilhassa yol ılıycı ni tetkik etmek üzerakü- çük bir. seyahate çıkıyorum, İlk merhale Pimarhisardır. Ora. da bir gece kaldıktan sonra Kırklareline gideceğim. Üç gün sonra dönüp burada tetkiklerde bulunacağım. Dahiliye Vekili de gitti Dahiliye Vekili Faik Öztrak dün sabah Tekirdağına gitmiş- tir. Koordinasyon bürosu kadrosu Ankara, 26 (Hususi) — Baş- vekâlet Koordinasyon bürosu- nun kabul edilen yeni - kadrosu pöyledir: 500 lira maaşlı bir'. raumit kâtip, üç'yüz Irra maaşit altı büro gefi, 170 yer lira manş- ir altı kâtip 120 'ger lira maaşir 6 kâtip, 200 lira maaşlr bir idare gefi, 140 lira maaşlı iki evrük memuru, 120 lira müaşlı, 2'ev- rak memuru, 150 lira maaşir bir daktilo, 100 lira maaşlı bir dak" tilo, BO Jira maaşlr bir daktilo. dur. ' İzmirde bir cinayet Tamir, 26 (Husust) — Bugün Cezayirli bahçe mevkiinda Ömer isminde bir adam öldürüldü! Salih adında birisinin hemgire- leri Basmahano istasyonunda bir yoleularını teşyiden döner Terken peşlerine Ömer takılarak zerine Aatılmış, bıçaklamıştır. Yaralı hi Akaldırılır- ken ölmüştür. Katil yakalanmış- Çevirmn: Suat Derviş (Bu münasebetle söyliyeyim Ly. cas bu vaka gözlerinizi South Kon, - var, sington üstüne açmamış lr a. caba!. Ben butu hiç zannetmeş. dim, Aslâ böyle bir şey aklıma gel mezdi.) Fakat burada da iş dur. muayor. Garabet durmadan ımıı. tadır. Bir sürü sebepler bulduktan sojnra görüyorsunuz ki: 1 — Maktul Donjuana birden. bire ilk sebebi anlaşı- lamıyan ani bir ihtiyatkârlık gel. miştir, 8— Bı itharnı yıpan şahidin 3 cisimlerin diğer taralını gör. kabiliyeti, # —- İtham eden şahidin garip malüliyeti. Baş'angita gelelim ve ilk gara- geleli 1948 Got Yalı köyünde eve girenler Hâdiseye bir kadın y onnyık oldu aVit a: "ıdı birisinin evine hiç kimse bulunmadığı bir zaman | pencereden girmek sun' le bir al | na a çıx.ı bir arkadaşım a filân yerde, birkaç di- daha toplantı yap. lce ü gün geçti. Yü gece yarısından sonra - bir telefon zarıltısi Uyandım. Konastum. Bu sefer de kim olsa beğeni L'n.ı.ın bir binanın ikinci katında bir llıınye Harm olu r. Ona 'mlen haber dikten sonr a devrettim. — Pekiyi ettiniz üstadım, de- dik. Fakat mu baştan — sâve üz'içlerden kurtul- keşki kabil olsaydı... Bize a- yaklariyle geliyorlar. HİKMET MÜNİR telefonu başkasına 27.9.940 C ma 7.30: Proğram ve memleket anat ayar, 7.35: Müzik, 8.00: Ajana hat berleri, 610: Ev kadını, 6.20/830: Hafif müsüki, 1250: Program ve mem deket esat ayarı, 12.36: Müzik, 12.50 Ajans haberlari, 13.05: Müzlk, 13.20/ M.00: Müzik, 18,00: Program ve mem deket sant ayarı, 18.05: Müzik, 18.30: Müzik, 15.60: Müzik, 19.15: — Müzik, 1945: Memleket saat ayazı, ajans Baberleri, 20.00: Müzik, 20.30: Ko. muşma, 20.30: Müzik, 21.18: Konuşma 2130: Radyo gazetesi, 2145: Radyo salon orkestrası, 22.30: Memleket sa- at ayarı, Afana haberleri, 22.45: Rad- yo salon orkestrası, 283.00: Dans mü. ZĞ (PL), 2323/23.30: Yarınki pror gram ve kapantş. 95 Saban hızir. M6 V4 Şâban kızir. 145 Vakitler Vasati Kanal Vesati Kzani Şdi S SS 1158 S 541188 Öğle — 12105 6051405 607 İkindi 1526 9271515 928 Akşam 17 50 18 00 19 87 18 00 Yatar 10838 18311030 131 İmsak 4181018 41151016 'AĞ » betimizi tetkik edelim; çok sebep Amırmhumrçoksehep' olan bu yedi kişi sorgu hâkimi ta. Tafından iyice tetki edılmışludır KBu adamım kendi medekdayları Dın vasatından çok daha akıllı ol- duğu muhakkak görünüyor.) Bu- hün için onları bırakabilirir. Fakat evvelâ bütün şüphelerin bırakılmış olan üç kişiyi ele alalım. Rica ederim sarhoş ve- ya deli olduğumu 7 yini Gayet Gddi konuşuy lsma tamarniyle hı.xıır.n Bu iş gariptir Ve bumun için ona kam hususi bir metod kullanmak icabe- diyor. Polis kamusu dez ki: “Ka, til meçhul durım çinayet u':ı-plc— rini araşttrı tamamiyle li )apacağıv Rica ederim beni takibe gayzet ediniz. Bu kadar sebebin bir arada bu. Tunuşu garipli kendisiz kten suç. Avadis ve emesine dün yedinci mahkemesinde başlanmış Başta Anna olm Jular itiraf etmi: k Üzere suç- | tir. Müddejumumi'ye göre asıl | Suçlu Anmadır ve onun — cezaya çarptırılması | adır. Diğerleri hakkında beraet karazı istemiş. tir. Muhâkeme karar verilmek ü- zere başka bir güne bırakılmış » | tır. Tevkifhane hastahanesinden pamuk çalanların muhakemesi Birinci sulh ceza hâkimi Rer şit, dün tevkifhane hastahane. sinde tedavide bulundukları gı- rada hastahane yataklarından muhtelif zamanlarda birkaç ki. lo pamuk çalarak koğuştaki ya: taklarının içine koyan iki mah. kümun mühâkemesine başla- Mıştır. Bunlardan Ahmet suçunu in- kâr oetmiş, Nafi ise delirerek tımarhaneye yattığından hastalı ğmm ne halde olduğunun sorul. ması için muhâkeme başka bir güne bırakılmıştır. İki yol kesici muhakeme ediliyor Ahmet ve Nuri adında iki kişi geçenlerde bir gece yarısı Kür gükçekmece civarında — yolda Tastladıkları Hüseyin adında bir genci soyarak ve kendilerine za- Brta memuru s#üsü vererek 11 Jirasını almışlar, yakalandıktan sonra birinci ağır ceza mahke- mesine verilmişlerdir. Suçlular dün yapılan muhâke, melerinde inkâr — etmişlerdir. Balbuki şahit olarak dinlenen jandarma Halil, o aırada orada nöbet beklediğini ve gizlendiği yerden her şeyi gördüğünü söy lemiş; muhâkeme diğer şahitle- rin celbi için talik olunmuştur. Sürp Agoptaki binalar Sürp Agop mezarlığında Er« menilere ait gazino, klise ve iki garajın istimlâk muamelesi ta- mamlanmıştır. Ermeni mütevali heyeti hele' diye takdiri kıymet komisyonu Yakında bir garaj m diğer binaların yıkılmasına baş. lanacaktır. Beyoğlu Halk Sineması Bu gece 14 de: 1—- Kan Kardeşler: Lorsi, Hardi, © — Görünmiyen döür manlar, $ — Hududda bir Macera. ortada.. Bu vakada garip olan şey relim. Bu garabetlerin eshabını tam yerindedir. değil mi? 2 mu. lunmıyan büyük yeşil suale — maralı garabet karşısında da ayni * cevheri vardar. (Violet Burrage'in | bazı insanların şüphe dışında kal« maları, yani sebepsiz olmalarıdır. Beni takip edebildiğinizi ümit edi. yorum, Aksi takdirde buna gayret , etmenizi rica ederim, O halde, şimdi sizinle sebepsiz kimseleri tetkik edelim. Evvelâ or- tada bir Sidney Harrison var '(ne söğuk ve ?mbı gitmez bir insan)', Ciaire Bayiord — ve Violet Burrage bulaşıkçı kız, Bu isimleri ateştan harflerle bcı:ımı:ı yazımız n daha oradan imdi evvelâ nrısu%ı apalım, şunu elde edece- * Biz: Bir numaralı garabet — On ki.” şiden üçünün sebebi yok! 2 numa! gârabet — Mary Lamort'ı am eden İiasan ayni zamanda Mary Lamort'un kurta- rıcısıdır. 3 numazalı garahet - “ırv Lamort'u itham cden kadında » Kkimsenin göremedili şeyleri gör. mek kabiliyeti vardır. 4 numaralı garabet — Maxvell Bruntonmeş'um gecede mutad ol. mıyan ve gayet İazla bir ihtiyat göstermiştir. Kimin için? Şimdi bu cedveli biraz değişti- Yazan: iskender F. Sertelli Yusufun arkasından atıp tutan Sipahi Çerkes peh- livanla güreşe tutuşmuştu ciddiye a* biraz — sonra Yuzufun sakasını r çok mari. f pehlivan larm yanına cukları eğ” » Şu huy. ara biraz hok" r ki, hi gitsin de biraz haremağasının ren” k daba kara echresin. rü giz — Yusuf pehlivan benimle değil, sizinle alay etmiz, ağam! Diye homu * Haremağası bu si e kulak | vermeden — yürüyüp gitmişti.. | “Sipahi,, Yusufa fena hâlde i* gerlemisti. Haremağasının arka. sından, bir arkadaşıma döndü: | — Şu Yusuf denilen adamz haddini bildirmeliyim, Bugün o" nunla mutlaka güreşeceğim. Fa. kat, ne yapmalı da onu yörgüm * bir halde sıkıştırmalı! — Kolayı var be! Hergeleci ile güreştikten sonra, umarım ki, adamakılir yorulacaktır. On” dan sonra sen güreşirsin! — Fena fikir değil. Bugün bu fırsatı elde edebilirsem, beyin de gözüne girerim, ... Evdeki hesap çarşıya uymadı. Cafer bey, ağasiyle göyle bir habor gönderdi : < Sipaht Na Çerkesrpelilitdn güreşşinler, Onların arkaetından kimlerin güreşeceğini tekrar Böylerim. Cafer beyin ağası bu haberi verirken: — Güreş yarım saatten fazla gürmiyecek, dedi, yarım saatten bir dakika fazla geçerse, hakem, berabere kaldıklarını ilân eder ©ek. Sipahi ile Çerkes pehlivan meydana çıktılar, Çerkes pehlivan da hemen he- men Sipahi yaşta idi. Fakat o* nun kadar uzun boylu olmamake la beraber, çevik, çalımları ye. rinde, bazuları şişkin görünü- yordu. Siıkletlerinde de — galibe büyük bir fark yoktu. Çerkes, Sipahiden kısaca, fakat tıknaz" di. Eski ihtiyar pehlivanlardan biri bakemlik yapıyordu. Etra- fa dizilen karyolaların önlerini açmışlardı. Cafer bey: — Güreşleri, çocuklar da gör- Bün.. demişti. Seyircilerin bir kısmı iskem" lelere oturmuş, bir kısmı kenar- soran suallerin karşısına, uygun birer cevap koyalım ve bu. nu yapmak için de evvelâ elimiz- deki kâğıdın Cafer . — 16 — — Düğün sahibi müsaade et.| * ge de, şu Yusuf pehlivanla tu- da ayakta yer tutmuştu. Bahçe gök büyüktü. Büyük olmasma rağmen, iğne atılsa yere düşmi. yecekti, Kalabalık gittikçe artı- yordu. Sipahi ile tuştular. İhtiyar hakem: — Şaklabanlık yok. Güreş yarım saat sürecek. Öndan önce de biribirinizi — yenebilirsiniz. , Kim galip gelirse, ön altm ala« Y cak. Haydi bakalım. ) Dedi. On altını duyan pehli. ;vanlar aşka, heyecana geldiler. Çerkes - pehlivan ' | Biridirlerini ezercesine güreşe | başladılar. | Biraz önce — arkasından — Yusuf pehlivana atıp tutan Si- | pahi, gimdi, yeni ve fazla oyun Bülmiyon Çörkeki bile kolayca | yere vuramıyordu. nin simsiyah derisile, Çerkes pehlivarim hiç yanmamış beyaz vücudu biribirine öyle garip bir şekilde sarılmıştı ki, bu sahne- ye seyredenlerin bazan dudak, larınm ucunda beliren müsteh- zi tebessümleri gürmemek kabil olmuyordu. “Sipahi” zeytinyağlı vücudiy” lJe, abanozdan yapılmış bir ada« ma benziyordu. Çerkes, sadece onun heybetinden korkmuştu. Fakat, kapıstıktan;sonra, Çer. kesin de kuvvetli bilekleri “Si- pahi” yi bir hayli yormağa bay ( Jamretı. Çerkea toy ve acemi bir genç- Hi. “Sipahi” ne de olsa, 'Anadolu. da birçok güreşler / yapmış, bir İki usta yanında çalışarak, ken« dine yarar birkaç oyun öğren" “Sipahi” Treşleri on sekis, o dokuz daki. kadan fazla sürmedi.. Bir ara « lhık başını Sipahinin bo;rımdu' Tuğuna kaptıran Çerkes acı acı bağırarak: * Ai : Diye bağırmağa başladı. İh- tiyar hakem: — Sipahi pehlivan galiptir. Diyerek, an dokuz dakika sü. zen bu güreşin neticesini bil - dirdi. Çerkes mahcup bir edâ ile meydandan çekildi. Sipahi Kapıştıkları zaman, Sipahi" İ tutsak, Hakem pencereye bakıyordu. Cafer bey, ara sıra “Kaya Bon cuk" iltifat ettiği “Sipahi” nin finji kabul etmişti. Pen. cereden: — Haydi, tutuşsunlar... Diye seslendi. Bu vaziyetten en ziyade Hergeleci Mehmet pohlivan hoşlanmıstı. Zira, Si- pahide hasmpır uğraştıran bir inatçı gayreti vardı. Yusuf bul suretle bir hayli yorulmuş ola* caktı. Ondan sonra Hergele : güreşirse, ne de olsa fazla Tet sarfetmeğe mecbur olacı Hergeleci, bu müddet zarfın. da yıpranmamış bir halda oru bekliyecekti. Yusufun bu düşüncelerle &ll Kasr yoktu. İhtiyar hakem: — Yusuf pehli * Diye seslenince, Koca arslan sağına soluna sallanarak -mey” dana çıkmıştı. Yuzufu tanryan tanımayan herkes alkışlayordu. O artık, Halim Paşanm köşkünde bir yıl önce güreşen Yusuf değildi. O- muzları bir daha genişlemiş. göğsü biraz daha kabarmış, ba” Zuları evvelkinden çok fazla şiğ” mişti. © Onun meydana çıkışında, yü. rüyüşünde de mertliğin, | kuvw' tin ve cesaretin şablanmış” h r ifadesi vardı. “Sipahi” sadece uzun boyu il6 * Yusufa cenk görünebiliyordu. İkisinin de göğüsleri ve omuzla* rı mukayese edilecek * olursa, Sipahi, ihtiyar hakemin ” dediği gibi, torik yanmda bir ince, na- rin bir uskumru vaziyetinde .kı' 4 Hiyordu. ile “Çerkes" in gı.ı ! *Sipahi" ye heybet veren, onu seyircilerin gözünde büyüten sadece rengiydi. Zeytinyağlı vü- cudu güneş ultında ayna glbl parıldayordu. :1 Xusuf, kendi kendine: — İstediğim oldu, dedi. Bek de Hergeleciden evvel, * böylü kendini beğenmiş, çalımlı bif pehlivanla güreşmek istiyor * dum. Yusuf, ufak bir elense peşre- vinden sonra, yavaş yı.vaş açılır yor, hasmımı birdenbire yı!d.ı" ayakta duruyordu. Vaziyetinden ımımık için, bu mağrur siyab yorgun olmadığı anlaşılıyordu. Bu küçük galibiyetin verdiği neş'e ile gururlanan Sipahi uşa* Bı, iri gözlerinin akmı kaydıra- , rak, hakeme döndü: isabet vardır. ifadesi gayet açık ve teblikeli bir “deriliyo tol bol “yemlikler” ve. Tiyordu. Hattâ bunu ihliyar hâ« kem bile sezmişti; bir aralık Yusufa yavaşca seslendi: (Devamı var) taşit mü: Şimdi elinizdeki plâna müraca* , at ediniz Lucas. Muslantikin elit üstünde şu şekilde surette Mary Lamort'u itham etti. | deki plâna, çok baktığınız, bir cedvel yapalım: Gerabit 1: Üç kişi Cevap Viclet Burrage * 2: Mary Lamort'u itham eden ve kur, taran insan 3: Mary Lamort'u itham eden insan göremiyeceği şeyleri görmek kabiliyetindedir. 4: Maxvell Brunton feykalâde ihtiyatlı idi, kimin yüzünden Violet Violet Burrage *W ranın Violet Bunqc yüzünden İyi bakıraz. Eminim ki, henüz Viclet Burrage ismini niçin son i. ki garabetin karşısına koyduğumu anlayamadıtız. Ve üçüncü de sizin için bir sır kalmaktadır. Şimdi iyi tetkik ediniz. 1 nu- maralı garabet karşısında ismi wyıuvmmıfaduı Mary Le- mort'un maktulün odasına tam | L4 saı!hırhuwkmırrdıtmımiyr-! rek onu bütün şüphelerden kür. tardı. Bu Mary Lamort'un odaya * ikinci girişi idi, Ve bu ikinci giriş. * te onun esasen çoktan öldürülmüş olan Maxvel! Brunton'u üldürme- suıe imkân yoktu.) Üçüncü ve baktığımız Ç tetkik ettiğiniz için artık size mf” nasız görünen plâna bir kere"dâ- ha müracaat ediniz. Viclet'in ifa” desine göre, Violet çamaşırlıktafi çıkarken kendi odasından çıkar Mary Lımort ' görmüstür. Şimdi , yerinde Mary'in odasının ııerl"e bakınız. Yine Violet'in ilndt.ein' göre, merdiven başında elektrik yanmakta imiş ve bu ıaıkh dakof' Ldorun nihayetine kad: da Violet Burrage isminin konma, sının lâzım - geldiğini izah edece. Fakat daha evvel sise 3 numa. münasını vermek metburi- yetindeyim, İfadesinde Violet Bur. rağe bütün teferrealiyle Mary La- mort'un o akşamki tuvaletini an. latıyor. Violet görmüştür ki 1 — Mary Lamort'un giydiği ; gecelik siyahtır. 2 — Tpeklidir, " 3 — Üstünde yalnız bir eşarp var» dir, 4 —- Bu eşarp incedir. 5 — Bıı aşarbın önü çok renkli iplikler. l6 işlenmiştir. 6 — Mis Lamort'un üstünde ondan başka kimsede bu- fazla aydınlık değildi.), a Violet'in anlattığına göre Mis Lâ* mort odasından — çıktyormuş VÜ kapısını kapıyormuş. Yine elinizdeki plâna bir kert bıkm'.ıı Lucas, ı)âıpunn hangi tarala doğru, açıldığını M niz. Kendi kapısını kaparken'mü" hakkak Mis Lamort arkasınıı mefe diven aralığına dönmek mecdbufi- | yetinde idi. Yani ayni zamanda 'dâ çamaşırlığa Mary Lamort yazılâ- neye gidiyordu. Eğer solada kimi- se var ma diye bir kere de başın! (Devamı var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: