2 Mayıs 1941 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 2

2 Mayıs 1941 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

DA Hü T C 2 — VANIT 2 MAYIS 1082 Bahar bayramı Dün bahar bayramı idi... Türk tarihinin çok eski yıl. lardanberi bahar bayramımı kut. lamak an'anelerimizde yer almış- tır, 1541 bahar hayramında va- tan tabintini barış çiçekleri süsle mektedir. Bahar çiçeklerini bü. yüten vatana ne büyük borcları. miz olduğunu bugün daha İyi duyuyoruz. YUNANİSTANDAN — İNGİLİZ KITALARININ ÇEKİLİŞİ Günün siyasi manrarası şu. dür: Yunanıslandan İngiliz kıta. larmın çekildiğini Çörçil avam kamarasında söylemiştir. Çörçil Yunanistana gönderilen İngiliz kıtalarının 60 bin axker olduğunu ifşa etmiştir. Yugoalavyanın su. kutu üÜzerine bu krtaların çekili- Bi bir zaruret balini alrestır. Verilen bir habere güre çeki- den İngiliz askerlerinin mikta. TI 48 bine IbtAğ edilmiştir. Avam karcarasmda beyan edildiğine öre İngilizler Yunan hükümeti ile anlaştılktan sonra Yunanis. tandan ayrılmıştır. İngilizler ağır ailâhları tahrip ederek birakmışlardır. İngiliz hava kuvvetleri tahliyede çok mükim vazifeler görmüşler, de. niz tayyareleri 60 - 70 kişi nak- letmişlerdir. AFRİKA CEPHESİ Yunanistandaki barekâtm tas fiyesi üzerine nasarlar ŞSimali AMkı’yn çevrilmiş belznuyor. İtalyan kıtaları Mısır hudü. dunu yedi kilometre kadar aş. nuşlarsa da dahıa fazl ailerlive. miyorlar. Şarkt Afrikala Austa dükü tayyare ile şimale doğru Kksemiş, parçaya baliğ olan Zati eşyasıtı. arkasında bıirak. Smışlir. Habeş — imparatoru Haile Selâsiyenin — Adisababayı terkederek çekilişinin — beşinci yıldinümüdür. Haile Selâsiye 5 sene sonra tekrar Habeşistanın merkezine gelmektedir. İ VİŞİYETAZYİK mütareke kı üzası ve diğer sıfatlarla Afrikaya di ldir. Bu. nun içindir ki Almanlar, Vey. gandın çekilmesini istemiş- di » Vişiye dönece- ği şüphelidir. Bu hâdiselerle, General Dö Gol taraftarları çoğalmaktadır. Amerikanımn Transadaki vaziye. ti yakından takip etmekte oldu. gtondan gelen haber. geçmesini istemomektedir. Çün- kü bu mmtaka, Atlantik denisin. | de bir Fol oynıyabilir. AMERİKANIN HARBE GİRMESİ Alman gazeteleri, Atlas Okya. nusuna Almanyaya matuf olmak üzere geleceği bildirilen gemile. rin batırılacağını yazmış'ardır. Diğer taraltan Ruzvelt, kontro- le taraftar olduğunu bildirmiş- tir. Bu hâdisenin çok — tehlikeli netlceler vermezi teklenebilir. Amerika Kulları!mıyan gemileri İngiltereye veriyor Mevyork 1 (AA.) — Bir Va göngtoz telgrafına göre, İngilterenin Aznerika büyük elçini Lord Harifaka e Bir Artur Selter Amerikan İlmar Tarındı el kodulan ecnebi — gemileri Mmeselasini müzakere — etmektedirler. Bizleğik Amerika ile, cenup Amerika. S1 Cumhuriyetlerinin — İhtiyaçlarından fatla olan yemilerin İngiltereye veri. leceği bildirilmel tedir. Romanyada Otomobil! lâstikleri ordu hesabına müsadere edildi Bükres, 1 (AA.) — Stefani: Bugün neşredilen bir emirnamo e Romca oclusunun ihtivaclarını argılamak maksaf!le Honret ev- lerinde şizket ve hattâ heewsi oş. har zozdinde movcut otamobil lâa- fiklerinin müzaderesi için iktımsi Mezaretlae mezuniyot verilmiştir, . Hadyo üazel88| I FİNLANDİYAYA ASKER İFRACI Finlandiyaya Alman askerle. rinin çıkarılması, teyit edilmiş. tir. Askerlerin neden Finlandı. yaya geldiği hakkındakl tefsir- İer, biribinine nymamaktadır. İn- giliz kaynakları Alman askerle. rinin Finlandiyadan Norveçe git meleri için 1540 da imzalanmış bir mukavele olduğunu hatırlat. I maktadırlar. Fakat 9 haberinde askerlerin transit ©- Jarak geçmesinden bahsedilme- mektedir. SÖVYET RUSYA ıı:zı_n ğ Sovyetler harbiye komiseri, kızıl orduya bir günlük emir göndermiştir. Günlük —sirde cümle şöyle denmektedir: *Dünyanın yaşadığı ikinci em. peryalist harbin bütün dünyaya lmilel siyasi vaziyet çok gergindir. Modern sllâhlarla teç- hiz edilmiş bulunan kızıl ordu. her tehlikeyt önliyecek kudret- tedir. Düşmanlarımız, bizi gafi! avlıyamıyacaktır. Yarın ne ola. cağını bilmediğimiz için her an memieketi müdafaaya hazır olu. IRAK İHTİAPI Londradan haber ildiğ göre Irak'a yenit İngiliz askerle- ri çıkarılmıştır. Irakla İngilizler arazmda bir ihtilâf çıktığı anla- gıtmaktadır. İhtilâf Londra tara. fından teyit edilmektedir. p İngiltere 1930 muahedesi ile Irak torraklarından istifadeyi bir hak owmdı:&r. 5 Drak pri Mi li bir teblğf neşretmiştir. Tebliğde Irak hükümetini memlekteinin hukukunu korunurya meobur kal. dığını bildirmekte ve halkı sü. küna davet etmektedir. 3 Berut radyosunun verdiği bir habere göre bazı askeri tedbir- ler alınmakta, erler ve subaylar talim maksadiyle çağrılmakta- dır. Bütün doktorlar da - davet edilmiştir. Bir kısım kuvvetlerin Habbani İngiliz tayyare mevda. nına havı serbest bulan İtalyanlar da Korfu, Zanta, Kefalonya ve Lu- kas adalarını işçal etmişlerdir. Bu suretle Adriyatikteki biltün adalar İtalyanların eline geçmiş. kKuvvetli donanmamız mümkün olabilirse de adaların müuhalazasıma tahsis edilecek kıtaların iaşesini daimi surette temin etmek, Yunanistandaki Türk modası olabilir mi? ! Güzel sanatlar akademisi direk- törü Burhan Toprağın fikirleri Milli motiflerimizde basit tadilâtla harikuülâde neticeler alınabilir Yeni bir Türk modası olabilir mi? mevzuu etrafında Cüzel Sa- natlar Akademisi Direktörü Bur- han Toprak'ın düşüncelerinin gok enteresan olacaçı muhak. kaktı, Senelerce Avrupida — bu. melerdenberi — de han Toprağı ziyaret ettim. Sayın direktör beni büyük bir nezaketle kabul etti. Suallerimi sordum. Fakat o, daha evvel göy- le dedi? — Evvelâ, dedi, moda hakkın. da birkaç söz söyledikten sonra sualinize cevap vereyim.. — Hayhay, dedim, nasıl arzu ederseniz.. — Moda yalnız tualet denilen sahaya inhisar ettirilirse zaruri ihtiyaçlar tatmin edilir edilmez lüks ile başlar ve derhal taklitle yayıldığı için süratle değişir. XVI ner aarrda Montaigne halk arasında elbiğe modasının 8, 10 senede bir değizmesinden şiki- yet. ediyordu. XVIHI inci asırda Monteagwieu şövle diyordu: “Allı ay için Parisi terkedip bir vilâyette sayfiyeye çekilen bir kadın döndüğü vakit 30 se- nedenberi dünyadan bilhabermiş gibi olur.” Halbuki içtima! sınıflar . ara. smdâaki imtiyazlar kalklığı için her mevaimde değiştiğini; hattâ birkaç defa değiştiğini görüyo. ruz. Şimdi mödanmm cemiyette ZAĞET GAS <£ —————————————— Anadoluya Anketi yapan: Hasan Bedrettin Ülgen y AN TOPRAK BURNM. yüzlerce moda mecmuasımım cik- tığına çahi? 'oluyoruz. Bu kâfi gelmiyormuş gibi yevmi gazeto. lerde sütunlarında bu —mevzua dikkatle yer ayırmıya başlamış- lardır. Daha 1919 da Parisin meşçhur Salon d'Automne'nunda canlr mankenlerle bir Moda sa. İome yani sergisi açılmıştır. Birkuç hafta içinde bütün Av. rTupaya, Amerikaya ve Asyanm mühim bir kısmma yayılan bir sim tualeti elbette ki büyük T teşekküllerin fnel gideceilere Naklivatı Tevhit Komisyonu Reisliğinden : Anminluya Devlet hezabena meccanen nakledilmek Için müracsat eden balkımızıp vecdikleri bayannasasler ve kabul cttikleri biletler Üzerine hakiki mikdarl/r Uaabit edilmiş ve bun'ara göre nakilyat plânları tertiplenmiyti. Bu pilaâ mazarkt 1 Mayısta hareket ödecek Aksu vapuru İle 1223 kişi ve Tırban vapusu ile de 945 kişi nakledilecekli. Halbuk! Aksu vapuruna 348 ve 'Tırhen vayuruna İm 263 den fazla gelen olmadı. Müraesat adenlerin bu tarzı hare”eli! hal« hrsabına büyük fedakArlıklar ihtiyar eden devlet mülce- seseleridin zaFarımı muclp olacaf” öşikArdır. Herhamgi bir alde viAki olan ta. lebine rağıncı Beyalıntter sarfaszar edebliir, fakat bunun mutlaka 49 aaat Alman tayvareleri karşısında | Ngtne müctesot edenek kayfiyed bildirmeleri Jâzımdır. Bu bususa nakll ta. JTetinde hulunanlarır bilhassa Tünb göstermecleri rica olunur, mümkün olamaz. İGVV- Topüanide Dev'et Denizyollarında Nük'iyatı Tevhit komlayonu relse muhtaçtır. g Umumiyetle muazzam sermaz- yeli mücsseseler bu işi Üzerlerine alırlar, Ve ortaya atılacak moda lâzım gelen Ve Zamanı gelince meşhivr, gü- Bel aktrislere keşt mahallerine, en gik eğlence yerlerine giden demi . mondaine bavanlara bu tualetler bedava hed'ye edilir ve sinemalarda, razetelerde, mec. mualarda müthiş nesriyat bas- Tar. Hülâsa veni bir otomobil markazt reklâm edilir gibi bu tualetin de propagandası yapılır. Ve böylece aynı sermaye ile ve aynı reklâm emeğiyle bir moda havata kavuşur, işte moda gün gectikçe daha sinai bir teşobbüs olmakta. » Fakat esas itibariyle kıs- men bedil ve gohevvi bir lükstür. İktesadidir. aShst olmaktan zi. yade ietimatdir. — Bu vaziyet ve mütalecalara göre bizde bir moda yaratmak mümkün müdür? — Yaratacağımız modanm sair| »e ile ödenecektir. fi memleketlere de kendisini kabul ettirmesi için İözam gelen tek- nik teşkilâtimiz, vasıtalarımız yoktur. Binzenaleyh çarnacar bu moda bize münhasır kalacak. ttr. Fakat buna mukabil Paris, Londra gibi an'anevi moda mer- kezlerinin daha zengin modeları bize kolayca #elecek ve daha cok emnek ma'ısulü olduğu İçin kibar halka hâkim olacaktır. Yeni bir tualet meydana getir. mek çok pahalrya malolur. Biz. de bu muhavyel moda milessese- sinin - sarfettiği meblâğr bile kurtaracağı şüphelidir. Zira gi. yinmezine bek çok nara sarfeden bavrrlarımız son derece mah- düttur. Her mevşimde yeni bir crta. tion yanacak müesseselerin muh taç olduğu — mlitehassıslardan, teknisyenlerden de mahrumuz. Nitotim İstanbulun tanmmış ç beş kadm terzisi vardır. Bnular da Paris gibi büyük merkezler- de intihan ettikleri modelleri tek Par etmetle werinirler, Nihayet elbise sathf'de olsa —ü — Yağmur, deniz, bulut ve ben, hep bir renkteyiz, değil mi? Döoği, Evet hepti kurgunt bir renk almıştı. Tslanan çargaf vücu- duna yapışmıştı. Endamınm gü- zelliği daha belli olmuştu. Islanmış yüzü ve kursun! hoöy'etile sahile gıkmış bir deniz kızına benziyordu. Pelorinin başlığı göniş nlamda sol kaşına döğrü meyletmiş:; ona çap- km bir mana vermişti. Ben artık ne yağmuru duyuyordum; ne dani- zi görüvordum, Birimiş ve onun mevcudiyetine akmıç, avaklarma dökülmüş gibiydim, Bir bahar güneşinin altında, pa- patyalarla silslenmiş nihayatsiz bir gayırın Üstünde, her dalgası başka bir çiseğin rtrmr getiren 1lık bir havanın içindeyiz hiasile sorbest v* sermest idik. Cmuzlarımızdaki günah ve sevap melaklari, beşe- riyetin on lekesiz sahifeler bu- rada yazdılar... Kolkela yukarıya doğrü çıkıyor- duk Yağrvur durmuş, buletlar sıy- rılmıştı. Hazanı olmıyan çamlar yıkanmış sümrüt gibi parlamağa Yaşlamıştı. Mafküre bazan bir.dalı ansızm sallryor, Üstümüze billür damlaları Gökülüyordu. Maramıza geldiğimiz vakit orada hiç kimseyi belamadık. Gaxinoda da yoktular, Mefküre; — Milek bir köşeye sokulmuş- lardır, Kim bilir ne yapıyorlar? Dedi. Biraz aradık; sonra hlz do bir ağuç kümesinin arafına Saklan- dık. Onda bir kaç dakika evvolki nöşeyi bulamıyordum, Samimiyeti Sönmüş, edasma yine eaki ciddiyot gelmişti. İkide bis: ” — Acrba neredeler? Ne konu- şuyorlar?, kalkıp anları ars- » mak, kendini göstermeden dinle- müok, nö yaptıklarını görmek isti- yordu, Söyleeem sükütumu emre- diyor; sussam ne düsündüğümü, niçin konuşmadığımı soruyordu. Birafırmızda soğuk bir hava csh- yordu. Yağmurun biraktığı rütü- bet tenimeo göçmieti, Titreye tit reye elini, bana bahsettiği bu ye- güâne badlavı Bnüvordum, O hiç titromiyor, hiç Ürümüyprdu. Ya- nakları pembeleymiş, güzleri par- Yamtgtı, Üzerime düşer — gibi olu- Yyor, beni korlcutuyordu. — Çok hazta olacaksınız, diyor. düm, hattâ nöbot.... — Bu soğuk Vüktrdılarm sırasi mı? Badi Girizanı arryalım, — No kadar değiştinik? Demin nasri mesut İdik!, — Elimi niçla efuyortünüz? Ağ- ranıyor, Ben giğip onlarr bulaca- — Onlardan bize ne? Ham zan- nederim avıptır! — Banki onlar şimdi buraya gelseler ayıp mı olacak?, Siz le- terseniz katmız, Btn gidiyorum. Çaresiz Mefküreyi takip ettim, Bir çamm arkasında duruyordu. Bazan sık fidanları ayırmm bakıyor, sonra yine dinlivordu. O glzl! yer. dön seşler, botulmuş Handaler ve> Hiyordu. Takdizin çat hehtiyar'da- kikalar yaşamakta olduğunu has- yetla düşürdüm, Bu müteceselas #evgiliyi altp götürmek için yal- Yazan: HAYDAR ALPAGUT vardım, Nihayet gözleri nem'i, e- danlurı takatsiz oradan ayrıldı, Adalırdan İstanbula iner vapu- ra onları bindirirken Tekdir; Ş —- Bir daha ne zaman görüşe- ceğimizi sorabilir miyim ? dedi, — Girizan size yazar, Ben Fik- ret Beyi görmek 'çin iltimal ki vakit bülamıyacadımı, Mafk &a hissiz bir tayırla buna söylüyercik elini üzattı, Ala- ce kazanlık'a yavaş yavaş uzakla. gan vapura baktım, Bize doğru kara dumanlar püskürerk gidiyor- da, İlk ve son açkımı götürüyor. dü, Benden bana bir tevbih nida- sı geldi., Zavallr mimar, gönlünde dşkın ne İi var? Hesap ve maa- tıkla bir gene kızm kelhi de yapte lır vehmine düştün ve kendi kal- bini yıttın İnsanları, izdihamdan biribizine geçiren yegine vanurla Büvlikadaya gidiyor'e ve Takdir kulağrmın dibinde- söylenip duru- yor: — Ne onun astıl adı. Mefküre imiş, ne de ötetinin Girizan. Hem de Girlzan, Mutahhar kanımın hemgsiresi değil, küçük — biraderk nin karısı imiş! Boş ay yaşıyabi- miş, Ileri? dehşötli İçivormuş, a- yırmıstar, Elhasıl benimki seyyibe azizim, Bu bindiğimiz yapur, ne kadar yollu, ne kadar sevimli!,. İstanbul- dan gel'rken onlara — tesadüf etti. #ladea mi gönlümü cezbediyor? A- vuçlarımın içinde sıktığım, olşa - dığım bu demir çubuğu örmek ke- vesleri duyuyorum. Lâkin bayır.... Burgaz tenezzühü matemli bir ha- trra oldu, — Gelecok pazar beni könrüde bolliyecek, Bilsen Fikret! Ne sı- cak, ne lütufkâr, Hiç bir aşkım be. ni bu kadar mosut etmedi. Ne dü- #ünüyorsun? Dondun mu yoksa,... İskeleden otele, bir . çamur deni. zinde yüzsrek geidim. Yolda, bil- hAY önlarım davası, Noreve gitti- gimizi, niçte gittiğimizi, öğrenmek Katf kararımı verdim; onun, giderken yaptığı kücük bir lütuf- kürlik bu kararamı bozamadı. Baş- ta bizzat kendi bulunduğfu haldc her gey beni vazifeme davet edâ yordu. Ne zamandanböüri işlerime, aileme, muhitteki münasebetleri- mo ! Hayatımın ni- zamı, temelinden tarsılmıştı. Bü- tün bu mühim şeyleri tanzim et- monin zamanıydı. Ömrümde, val- nız bir döfa bir çilginlik yapmıa- tım; bu da pek çabuk geçt. Hemen o gece, Mefküreye unun bir mektup yazdım; bütün elem. ler'mi dört büyük sahifeye dök- tüm; müraplarımı böyle döktükçe boşaldığımı, duyu- yordum. Mektuba, ilk takislerden başlamıştım; ve bunlarrş hir neti- ce düşünülmeden yapıldığımı, ya- pıldıkça Tezzet bahsşolduğunu ve sonra, nanil İâtif bir itiyat hükmü- ne göçtiğini izah ediyordum: (Devamı var) ——— (aamss or aresü Sovyetler Bil askeri malt ! transit nakil)e kaldırmas! Sovyetler b rakları üzerinden M | ketlere ait harp geçirilmesini men pu bi karar kabul etti. Fiürg bahseden bazı telgfiliğ güya Moskova hZ fındarı alınan bu 1600 da heyecan uyandif ler Birliği ile Japof aktedilen bil | den sonra böyiü karar f a) ileriye sürü!lüyormüi Ö4 manyanın Sovyetldf ÖĞ vasıtasiyle göndül İ malzemelerinin © | kân kalmıyormuş.. Bize kalızsa Sovyl tarafından alıman * yadan ziyade Almâ” | rarlı olacaktır. ZI(I_'_I R gb o ; ra — Japonya ile Almanyaya — yan ilk madde göt” | kân bulamıyacaktır. Ölü yanın Japonyadan Biçi maddelere olan ihtiYİl ei hesiz Japonyanım g gönderilecek olın)M lerine olan — ihtiyat fazladır. Bundan başka sof Japonların Almanlâ ui kım harp gemileri $0 | Jömdur. Bu silâhlar rafmdan harp mi yadan Sövyteler a İe Japonyava bari 5 lermek imkâti karsa Tokyo hü manyaya satıldığın? len harp gemilerini Ü miesi de gol kuvvi şeklini alır. ga te bu vaziyet SÜĞ trildiği takdirde SÖĞ tiğinin harp malzet transit kliyatın Öigi bul etmek İxztize ?”' J Bovyetler Birliğinin ta olan ordularııdan © çekerek garp hudüttü mesi de bunu güster” Banat ile hattâ büyül lâkadardır. Bunun İf güzel sanatlarm bilİ Di sanatların son GÜĞ ve terakki etmiş olMÜL dır. Halbuki bizde t ları tedzis eden mekt l daha yirmi sene olmü” aleyh giyinme sahsf li yele mo'a uzun HÜ tecesüf “ithalki y Buya mecburdur. a nin dörtte üçü köylü€ lümüzün ne kazandiS ğ lümdur. Bu malüm si ile çok pahalıya ? mühtemadiyen de deta bir tezad gib'dir. — Büyle bir me€ motiflerden — istifi mi? — Buna gi'he kat milli motiflerde ihtivaclar için mtifa ni baştan yara! “ " dur. Bazan milli mof basit t ile haris celer e eor'ir. K Sit Ca teat kac — zevk, derin bir bnl'ı_ esaslı bir ik keli Pu işi kolay zaaned” | etmeyi - düsünenlerdir kimacler scdece an ettirmekle bir sev * kanidirler. İcat etmiyefi miyen, wüne uym! 4 lüdür. Ölü olmasaydi. Tei sırdanberi eski motit ” pi tifade etmek istiyen'f | natlarda bir röne: mış olurlardı. a —EBu giün memi hanzgi mazleketin & yor, hüküm sürüyordu. ris... VAKIT'AL ' ABO —- Düne kadar Paris | VA sam pestzinde bir baldt © Öj j B * a V _ğ ü '0LUNU3' p *

Bu sayıdan diğer sayfalar: