9 Mayıs 1942 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4

9 Mayıs 1942 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ÜNÜN ADAMLARI GENERAL VAVEL Siyasi ve askeri hayatı, mü- cadele ve muvaf fakiyetleri Bugünkü harbin tanınmış ge- nerallerinden mareşal Keytel bir konusmasında hâlen İngiterenin Hindistan orduları başkumanda. nr olan general Arhibalt Vavel'- den bahsetmiş ve İngilizlerin “bı. ricik işe yarar generali” tâbirini kullanmıştır, Bugünlü harbin baslangıcın - danberi genera! Vavel'in ismine sIk #ık rastgeldik. İlk defa bu ismi 1041 yılındaki İngilizleriz. Bincaziye doğru yü lerinde tamdık, O vakit general Vavcı Afrikadaki bütün İngiliz ordula. rının başkumandanı idi. Ve bu ordular dört cephede harp eci- yordu. Bu dört cephe; Libya cep- hesi, Eritre cephesi, Habeşistan cephesi ve Somali cephesi idi, Vavel iyi bir baskumandan ol- düğunu bu cephede gösterdi. Or. dusunun birkaç misli kuvvetli düşman fırkalarını mağlüp etli, Bu dört cepbedeki hareket aıra: sımda Vavel'in esir aldığı İtalyan ların sayısı Vavel'in kumanda et- Hğl bütün kuvvetlerin 2,5 misli- Bır müddet sonra Vavel Hin. distana günderildi. — Japonya A- merika ve İngiltereye harp açınca Uzakşarktaki müttefik — ordular kumandanlığına getirildi. - Hattâ İngiliz gazeteleri muhtelif ,parça- lara ayrılmış bu orduların Afrika kıt'asında yayılmış ordulara pek BU noktaların hepsine bir- den yetişerek düşmanı mağlüp c. deceğini dahi yazdılar, Fakat ev.- deki hesap çarşıya uymadı. zakeark harbi beklenilmedik neti. celer vermiye başlayınca kuman. danlı iye ayrıldı, Avuztrelya- yı müdafaa etmek vezilesi Mak Artllüt'a Verildi, Hindistanı ko. rumak işi de Vavel'in payma diş lü. - Bu itibarla harbin başladığı â.ıııdcnben Vavel günün adamı- ir, Vavel'in askerlik hayatı 1901 de başladı. 1901 de Vavel har. biye Tmektebinden yeni çıkmış gık bir asteğmendi. İlk vazife ola- rTak Tranevale gönderildi. Şik su. bay bu Afrika seyahatinden pek Memnun olmadı, hattâ orada bir zenci bölüğüne takım zabili ve- rilince © de sinirlendi. İst.. fa etmek istedi fakat komutanı kerhalde bu genç subayda islik- balin büyük bir generalini sezdi. # için bu iİstifayı kabul etmedi. Vavel 1908 e& kadar Transvalde kakğı, “Ondan sonra Hindistana gönderildi. Şimali Hindistanda Hayber geçidindeki kabileler İu- giltereye karşı isyan etmişlerdi. Vavel bu isyanı bastiracak kuv. vetler arasında bulunuyordu. Ge- neral bugün müdafsasına memur edildiği Hindistanı bu sefer sıra. sında iyiden iyiye tanıdı. İsyan bastırıldiktan sonra ge- neral Vavel Mısırdaki İngiliz kuv vetlerine memur edildi. Burada general Allenbi ile beraber ca. hştı, Vavel bütün askernik me- ” ziyetlerini general Allenbiye bore ludur. 18914 dünya harbinden soora geaeral Allenbi ile bera. ber Suriyede hareket eden İngi- Hiz ordusu ile beraber bulundu. O::Mnh ordusuna karşı harp eti, Bu &trada Trablusgarpteki Sü. nusiler. İtalyanlara karşı iıyıı etmişlerdi. İtalya o hargte in- gilterenin mültefiki idi, bu İsya. n bastırmak için İngiltereden yardım istedi. İngiltere |'rablus- garpte yapılacak harekât; idare Etmek üzere yüzbeğı Veavel'i gön. derdi, General burada Grazyani işmindeki İtalyan kuvvectieri e beraber Sünuzi isyanmı baatırdı. Hayat garip tasavvurlarla de- ludur. — 1917 de beraberce bir ix- yanı baslırarak Trabiusgarpte ! talyan idaresi hesabına — çaltesn bu iki kumandan 1941 dc tekrar karsı karsıya gekdiler, Fahat dost ve müttefik iki küçük subay | P* #cumaktadır. Ayni zamanda olelin | olarak değil, birbirine düşman #ki ordunun başkumandanı ola. rak, M Grazyani Misıra karşı bir istilâ hareketl hazırlı - General Vavel Grazyani Trablusgarp çölüne giliz subaymı durdurdu ve hüvi- yetini sordu, General mükemmel bir Rusça ile cevap verdi: — Ben İngiliz ordusundan Va, vel'im, Poltava manesralarından dönüyorum, Fakat polislere lâf anlatmak mümkün olmadı. Vavoli vakala- dılar ve üzerini araştırdılar, Ü. zerinde mühürlü bir zarf bultm- du, Zarfim Üüzerinde “mahrem" kelimesi yazılı idi, O vakit Rus Brkânbarbiyesine ait dir vesi. kayı calmak suçu ile Vavel'i ha- pishaneye attılar, 48 sast sonra İngiliz sefirinin giddetli protestoları üzerine Va. vel agerbest birakıkdı, Ve Rusya Çarr bu hâdiseyi Vavel'e unut« turmak için kendisine fevkalâde kıymetli bir alim sant bediye etti, Vavel o gündenberi bu saati yanından hiç âyırmamıştır. Vavel Rusyaya bir daha gitti. Fukat bu sefer manavralarda ha. zır bulunmak için değil. Kafkas- yada harp eden Rus ordularını yslah edecek İngiliz heyetinin re. isj olarak, Birinci Cihan Harbinde Vavel'. in harp etmediğ: cephe yok gibi. dir, Fransada da döğüştü. orada yaralandı. ve bit gözünü kay- betti. Cihan Harbinden sonra ordu. mun motörleşeceğini kestiren bir tek İngiliz ve bir tek Fransız var- dı, General Vayel ve gentinsl Dö kadar kaçtı, Vavel kovaladı. İtal. Göl, yan başkumandanı iatifa etmive mecbur oldu, Vavel'in şohreli Vavel bir aralık Rusyada da bulundu. Rusyada Pollava ma- nevralarını görmiye gilimiçti, Bu manevralardan — dönerker. bazın. m dan garip bir macora geçti. Bir is“asyonda Rus polisi İn. U. arttı. Meraklı şeuler : GARiP OTELLER Son zamanlarda Şikago'da garip bir ötel açılmıştır. Otalde garip olan gey güdür İd: Oteldeki bütün işıklar filitreden geçme, rengârenk tir man. zara arzetmektedir. Böyle -bir tenvir âsab üzerinde yap tığı bir müsbat tesir aayeslade — otel müşterilerinin büyük bir sÜkünülle u. yodukları görülmüştür. Tabil bu ctel diğerlerine nazaran daha pahalıdır. Banta Cruz ile San Jose srasında, yanı Kalikorniyada, seyyahın yatabi. Yeceğli tek bir atel vardır. O da: A- Eaç otelidir. Bu olel, imuaazsam - bir ağacın kökünde yapılmıştır. Ağacın diyametresi 23 metredir. Bu otel pek &z misafir kabul etmasine rağımen o Givarın birleik atelidir. Nuvyorkta bu basit ötelle kabili kıyas olmuyan meşhur adamlar otoli vardır, Müşteri daha Gtele girer gir mez büyük bir sürprirle karşılaşmak tadır. Çünkü Napsiyon — tarafından karşilanım doğruca veotiyere götürü- lüyor, Vestiyorde pardesiyü alan Ka. den Greta Gürbo'dür, Restorundu dn. daşan metrdotel Lold Corg'dur. Diğer taraftan Şubert piyano çalarken, Ab. rabam Lânkolen içeriye giriyor — ve müşterinin ne arzu ettiğini sormak- tadır. Otel anhibi otelini açmadan - cvvel bu şahsiyetleri bir araya getirebümek şçin pek çok uğraşmış: fakat, gümdi- de pek çok para kazanmaktadır. Nevyark ortjinaliteyi seven edamr darı da düşünmüştür. Bu şehirde Hir de otamatik etel vardır. Kapının ö. zünde büyük Bir tablo vardır. Bu tab lodan hangi odaların serbest — olduğu anlaşılmaktadır. Otomatik — olduğuna göre pek Labli olarak otelde — kimac yoktur. Odanın büyükiüğü, — kanforu tablodaki izahattan kolayca azluşı! . hir tertibata atılmaktadır. Büylece beğenilen odanin kapısı kendi kendi. Testoranı da otomaliktir. Büfedeki bir tertibala yemek listesinde güste rilan mikdarda bir para atıldığı tak: Girde istenflen yemek geliyor, yiyorsu yan İtalyan ordularının başku. | tuz Kımaca, — otale girip çıkıyorsu - mMandanı idi, Vave, de Müstri müdafan eden İngiciz kuv- vetlerimin, Mesirt tehdit öden maresel nuz, lâkin hiçbir kimmse ile kutgılaş. madan. Garip hir otel da Kanada'da vardır. Bu otelin iaml de : Kilometre 197 dir | Vavel'in motörlü kuvvetler le. hine propagandası, yazıları, tapları çok alâka uyandırmışlır. ' Hattâ 1937 de İngilterede molör- ü kuvvetlere kumancan yetiştir. mek üzere ayrıca bı- Harbiye ektebi açılmış ve bu. Mmektebin 5 1 EPRORAİK VAN getirilmiştir. Civarda oleli isimlendirecek bir semi bulanmadığı için kilometreleri göster ren bir taşın üzerindeki 137 rakamı otelim iami olmuştur. Bu oteide kada. bilmek için imeanın mutlaka yoluünü kaybetmesi tazımmış. Çünkü, - otelin bulunduğu yer göyeş Golambdaçlı — bir samtteymiş. Bu otelde ancak dörl kişi | yatabilninktedir. Çünkü bir küçük oda dan ilmrettir, PİPO VE KARAKTER Bir pipo köolleksiyoncusu diyar di yür dolaşarak bir ptpo tetkikatı yap. T©rş. Bu adamın fddia etifine göre gıponun netes borusu ne kadar — kısa olurta, pipoyu içen adam ©o kadar fexldir. Uzun pipoların kullanıldığı memleketlerde — tenbellik fazlayımış. Büyük ocaklı pipolar refah içinda balunan memleketlere ait olurmuş, İktisadr Reven inaanlar da küçük pi. polardan hoşlanırlarmış. * BHUNLARI BİLİYORWUSUNUZ ? * Balkanlarda yüz yaşında — veya daha yaşlı 4000 Kişi vardır. * Barı — kelabeklerin — gözlerinde 17.000 parçalık bir takalmat meveut- tur, * Müşhur rejisör Cecil B. de Zullo çoçükiken rüyasında kondislain fil sü. rTücüsü olacağını görürmüş. Fakat rejisör olmuş... ©. T. ENSON Lüleburgazda hayvan panayırı 1Z mayısta açılıyor Luleburgaz (Husasi) — — Lüle- burgazın her sene mayls ayı İçil- de kurulan meşhur bayvan ve em- tia panayırt bu $ene de 12 mayı- Her türlü mal ve hayvan satışı apılacak olan bu panayıra Trak- yarın mühim bir kısmi jştirak et. mekte, köylülerimiz hamaretli a- | heverisler yapmakta ve modermn bür kasaba haline gelmiş olan Lü- VAKİT Yüksuk irtifalarda hava muharebeleri Son gelen haberler, Manş üze- rinde bir üstüinlük — kurduğunu söyliyen İngiliz tayyareciliğinin işgal altmdaki Fransız sahilleri- moktoedir, İngiltere İmparatorluk havacılığının beş yüz, altı yüz ve hattâ yedi yüz tayyarelik kafi. leler halinde akımlara iştirak et- mektle bulundukları da teyit e- diliyor, Buna kargı; Alman tayyareci- lerinin İngiltere topraklarını pek de boş bıraktıkları düşünüle . mez. Bazı İngiliz kasabalarının gçok büyük akınlarla tahrip edil- diği haberi Alman kaynakların - dan çıkmaktadır, Karşılıklı taarruzların pek şid- detli olarak cereyan etmekte bu. kınduğunu gösterecek son haber- de hava mımşıh Harris'in gaze- “Almanyayı nefes ıklınnıdın bonbardıman edeceğiz, İngiltere ile Amerikanın Almanyayı aman dileyecek bir vaziyete düşürecek kadar kuvvetli hava filolarına sabip olacakları gün yakmdır.. Almanya ezildikten sonra sıra Japonyaya gelecektir. Eğer - bu gece Almanyaya yirmi bin böm- bı uçağı gönderebilecek vıuyot- te olsam, yarm Almanya ınam. rını birakır,” 4 Bu yirmi bin tayyare temen nisi, sadece Büyük Britanya A dası üzerinde mihvere kareı ha- zırlanmış otuz bin iuyyammn mevcudiyeti demektir ki, bu tak- . ydana getirdiğini -tereddüt. kabul etmek icaboder, Bu temenniden önce ortada bir hakikat vardır ki; o da, İn- giliz taarruzlarıma kargı mihverin mukabeleden geri kalmayışı ve bilhassa — Alman _lıhl.lll kuvvetli bir yer müdafaasına sa- hip oluşudur. Her fırsatta —İn- giliz pilotları da itiraf etmişler . dir ki, Manş sahillerinden itiba- ren içerilere doğru girdikçe ve Berline yaklaştıkca, havaya kıf- Bu vaziyet karşısında, yer müla- faasının tesirlerinden korunmak istiyen İngiliz tayyareciliği yük- seklerden uçmak zorunda kalmak tadır. Bu güçlüğün meveudiyeti- ni de yüksek irtifalarda cereyan eden hava muharebelerinin taf. Bsilâtını veren ajans haberleri bil- dirmektedir. Çünkü; siddetli mü- dafaa tertipleri karşısımda yer topçusunun 'tesiri dışımnda yer mak taarruz eden tarafım lehin- dedir, Dolışıııle Alman toprak- ları Mıdn On ık! bin metreye ka- dar yükselen av tavyareleri, irti- fam verdiği emniyet payından istifade ederek carpışmaktadır - lar, Bu hâdise, hava muharebe. lerini on bin metre üstüne doğ- ru sürüklemektedir. Bir bombardıman kafilesini himtaye ederek düşman toprakla- rina giren av tayyarecilerinin kargısında müdafaa ve tmukabe- ——— İle edecek iki esaalı hasım vandır. Biri, ver müdafaasmın otomatik ve Wri atesli tonları, ikincisi de en müessir mekabele silâht olan aV tzyyareciliğidir. İrtifam — artması her şeyden evvel yer müdafaa vasrtalarının tesirlerini baltalar, Sekiz bin met reve kadar gittikçe azaları isahet iht'meli bu irtifada binde bir kıy- metinde ölgülür. On bin metre veya daha sonraki irtifalarda iec isabet ihtimalinin on binde bire kadar düştüğü sörülür. Yüksek- lörden uçmak ve hattâ on bin metrenin üstüne çıkabilmek İm- kânı varken, bu emniyet avan. tajından istifade etmemek, bu korunma kolaylığını fırsat bil - | memek hatalr olur. Tayyare ü müdafaa yüksealdikge leburgazda her senç bugiünlerde | tertiplerine kargı korunuraa da, gok canlı ve harokotli günler ya- | kandi vasıflarından vek çok geyv- samaktadır. ler kaybeder, sür'atinden, oynak HAVACILIK BAHİSLERİ İngiliz tayyareciliğinin Almanyaya taarruzları l liğından, stacağı bombaların isa- bet yüzdesinden fedakârlıkta bu. lunduğu gibi bunlar arasında en ba; mühim olan uçucunun kabiliye - tinden de kayıp vardır. Motör çalışmasınıin yüksek ir. tifalartdaki H w'ü kesafetsizliğin - den randıman düşüklüğü, tayya- re evsafını düşürür, Sür'at ve n ! hareket kabiliyeti azalır, Uçu- asunun ihtiyacı olan oksijenin yüksek irtifalarda azlığı, tayya. reciye oksijen ve maskesi kul- lanmak zaruretini yükler, Bu da vücut üzerindeki aksi tesirler a- rılanda belli başlı bir arkınti menbay olur, Uçucu üzün müddet ni bu maske altında kalmak mec- buriyetinde bulunursa bunalır ve igini çabuk bitirmek ister,, bere. ket versin ki hava muharebele- ri uzun boylu devam etmiyen, ek- sadece seriyetle kısa süren hareketler - dir, Yalnrz gu var ki; bombardı. man filolarımın da g&ldıd yük- söeklere çevrilmistir, Stratoafere doğru giden tayya- reciliğin barp sahnelerindeki kul lanılışı bu suretle yüksek irtifn Operalar nemi bir manzara arzetmektedir. Amerikalılar orjinal —insanlardır. vesselâm, Lükin orjinaliteyi Sev- mekle beraber bazı - şeylerde de pek ciddidirler, Meselâ gece — ya- tarken adam ağrından bir kadım iğmi cıkaraa, Karısı da bu kelime yi düymmes olsa iş boşanmağa ka- dar urayor. Geçenlerde Jak isminde bir A- merikalı Tüyada : “Carmen, Lotise, Monon!,, diye seslenmiş. Karısı sabah olunca bü- yük bir mescle yapmız, Adam güç belâ karısını kandırmış: — Kurıcığım !.. demiş, Göce rü yada teliffuz ettiğim bu kelimeler görlüğüm operalara aittir. Karw bu izshat üzerine — sükü- nete kavılmuş, Bir bafla sonra, bir akşam adam işinden dönerken gene karısını büyük bir asabiyet iç'nde görünce sasırmış. Karızt adatar epeyoe - azarladık. tan sonra göyle domiş !. — Operalarından biri seni — te- ledonla aradı... yön yaptırıyor. Annem de saçları- n kestiriyor, — Kocacığım numarasını aldınmı? ı 9-85-1942 hava muharebelerile kendini £ Fakat baskın muvalifakıyeti V müdafaa noksanı, txyum:uıf stratosfere doğru çekmekte ayak olacaktır, İlerisi için h harpleri on bin metrenin ls çıkarsa gaşmamak İcabeder, u mMecburiyetler doğurmuş caktır. Nitekim, İngiliz tayyı şiddetli olan Alman ver Bini bırudıhnunankhıro mak yolunu düşünmüs demekti » A, ŞARKLI Mozartın cevabı Bir zün zgenç bir musikizinna M€ zartla karşılaştı. Derhal yanıni yaklaşarak senfonileri nasıl ze ettiğini sordu. İ üi z gNaK S venik * — Henüz çok gençsiniz.. Bvve” Ki kolay şeylerden başlaymız.. Genç musikişines israr etti : -—r;nmy.nsyıımaıınfmıw pPoze ©i siz değil misiniz ?. — Evet; fakat nasıl yapddığın! kimneye Sormadım. — Denizaltı napeye oturarak birbirilerini dll'1 meğe başlıadidar, Adam — Ne bakıyorsun ? , Güzel|

Bu sayıdan diğer sayfalar: