24 Aralık 1942 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 3

24 Aralık 1942 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Mületler her zaman, tarihi: NU bir kaç gün evvel Ço- rumda, Balıkesirde, re'ze- irler bölgesinde milletimizin bü yük bir Prsan katbinde birkimiş sefkat hissi halinde yanıbaşımızda bulduk, Başımız daraldığı her za- man olduğu mibi ba defa da onun kalbine başımızı - yasladık. Düa Bursaya gitti, Bursa balkevinde sekir riilyıc"ın aldığı — intibaları anlattı. Bu intibalar — mesut bir .görüşün, bir milletik mesnt görü- şintün ifadesidir: “Millet demir gibi isiyle yücüy. le meşguldür.,, Milletimizin bu manrarası onne şefine, hükümetine itimadı, şefi. nİn emrinde kendini mesat gör. mesinin tabil verimidir, Müllet gâh büyük bir coğrafya. ya aahip olur, güh küçük hudatlar içinde bulunur, Fakat bir roiTletin sandetini coğrafya ölecüsü ile kı. yaslamak mümkün değildir. Milletler en zenis - topraklara bükmettikleri zamaa değil, kendi- lerini en iyi anlayan, kendilerinin istikbal davasını en İyi tahakkuk ettiren şefe sahip oldukları zaman derin, kalhlere kök s«alan sandet, buzür ve rahatlık hi ler. ARİH öyle devirler, öyle milletler — kaydetmiştir. ki bütün refah vasıtaları emre ama; de bulunduğu halde camialar san- onlara bahtsızlıkla müsavi olmus- tur, Milletle sof arasındaki müna- sebet, bedenle Tüh arasmdaki mü. nasehettir diyebilirir. Bedene uy- gun, önün istikbale ait tasavvar. larmnı zercekleştiren — rultur. Mil let denen büyük esmia içinde de sef millet arzularından, istiyak. larmdan, emellerinden ibaret olan rulün gerçekleştirme —Wolld“'a. &. nun & ö 'Türk milleti tarihinin en müref- feh ânmt dağil, fakat visdan huzu. runan, kalb snadetinin en cânlı devrini lâdin ederiz ki buztin ya. samaktadır. Çünkü millet kalb bir. Kğinin, emel birliğinin —rah birli- Binin en canlı, en kesif seklin! va. samaktadır. Tarihitin bu ideal halkeden devrinde yaşayan mil. let saadetini birliğinde hisseler. Bu bir temenni, bir arzu Geğil, he Pir mlilletin istikbalini tiran insan © milletin vi tesinde, dışmda değii itinde. Ye onun yaratıcı Matbuat teknisyenlerinin kongresi Türk Matbuat Teknisyenleri Bir nden: 27, 12, 942 Payar günü saat 13 de Cağaloğtunda Eminönü Helke. vinde umum! bir toplantı yapaca- #ımızdan bütün Azamızın gelmele- Fini rica ederiz. Müzakere Rurmamesi; h Y —1 . N02 malt senesi hesa- Bafımın ve mürakipler — raporlmun tetkik ve tesvibi. 2 — Nizamnamenle Bazı mad- deterinde tadilât tektifi. 9 — Nizamneme mucihince fa. fayin olumacak 3 haketm?n secilme. sİ. 4 — ?dare heyetf nofksan âzüla- TIMIf yerine Ssra ve yedeti Üza ve. kaymetli! hediyeler aldılar. — Mustafa bu zeerasjmden sonra mükellef eğer vurulmuş bir ate bindi. Babasının huzuruna gidecekti. Vesirler kendizi. ze yol gösteriyorlardı. Yeniçetiler yollarda — toplanıyor, #ehzadeyi mütemadiyen alkışiıyorlar. dı Mustafa babasının otağıza geldi. | #i vakit, maray mamurları yerine ken distm İdama memur yedı dülsjrle kar. ştaştı, Genç gehzade detşet — içinde kaldı. Bunlar, Veziri âzam — İbrahlen | paşayı boğan dilsizlerdi. | Padiçah Süleyman, pçlar bir porde »rkasmdan bu korkunç manzarayı #ey edtyordu, Genç şehmade: — Baba,, diye bağırdı. Fakat ses veren yoktu , Dilaizler hemen üszerine atıldılar, xemendi; Üzerine firlattılar, boğazın. Jan geçirdiler ve çektiler, Çadırın içinde ba tüyler ürpertici vaka esreyan ederken diyarda a Behaadenin adamlarmın başı keslli . yorda, Üüi Ai larını, istikbal tasavvurlarını tahakkuk ettiren bir şef sahibi olamazlar. Milletlerin kendi arzularını gerçekleş- tiren şefi buldukları zaman bu bir saadet devridir. Türk milleti tarihinin bu mes'ad anımı yaşıyor Yazan: Sadri ERTEM detten nasip alamamışlar, refah | ser hayatımın bir gerçeği, bir xa. | çilmesi, İ gün vezirler, Şehzadenin elini öperek n her devrinde kendi arzır İLLETLER — kendi istikbal pilânlarını çizen ve cnu Berçeklestiren iasanları daima pe sinden gidilecek bir rehber say- mışlardır. Tarihin unutulmayan Şefleri bunlardır. Milletlerin tarih- lerinde kendilerini anlayan arzu- larını, iradelerini bir pertavsıznı dağılıp ziden xüneş hüzmelerini foplaması, alev haline koyması gi bi bir kuvvet haline sokan insan- Tarı bulmaları her zaman kolay ol. Mamıştır Yürk milleti tarihinin uzun bir devrinde kendini bu yolda bed. baht hissetmiştir. Asırlarca öonün şef rehberliğinden mahrum kaldı. Binı, ancak — tar'hinden gelem bir istiyakla yaşadığmı, İ#tikbal pilâ- m yerine ancak hayat zararetleri- S'm'gf-!:lııdimı,_ıî- — ENâ, kardeşinizin böüviyetini Bizlemesinin — sebebi aiai üzrmemek arzusu idi. Onu görmede giders> | BİZ zayallının cesareti, tahammülü ve fi Arlığı hiç hir şeye yarama maş olur ki, bu onun için son bir darbe teşkil eder. — Döğra, hakkımız var, Şaşır - dim, peki ben ne ? Bitkin bir halde idi. Dik ona kollarına aldı, genç kız Başını ni- şanhamın göğsüne dayadı. — Rfe Bir. şey yapamazsınız Bevgilim. FNDâ mırıldandı: — Evet hiç bir sey yapamam Kardegim — öldürülecek ve ben Bir şey yapamam! Hic, hiç hir şer | yapamam! Bu sırada Elk içeri girdi: — Matmazel Bennete bir telgraf, Yedi. Simdi getirdiler, — Herhald> Horşamdan olacak, Dik telgrafı aldı. Genç kız: — Rica derim açınız, dedi. Her halde Hahamdandır. Dik Görden telgrali acarak oku du: “Filmt developpe eltim. — Pakai ne Oldağımız anlayamadım. Cinay 1 sahnesi nedir? — Cinat bir film mi Yapmmek İstediniz. waker hapvanla- FN paşaırışına dair bir film mi? Bent gelfp görmenizi rica ederim , Sitenski. ENÂA sordu: — Ne demek istiyor? Ben bir şey anlamadım. Dik cevap verdi: — Ben de mnlamadım, TCinaya! ne Temek? Bahanız ne Ffilmi çekmis w* — Hayvanların — hayatına da': KBir fülm, hangi ecine hayran oldu Zanu şimdi hahırlayamıyorum. Fa- Kaf iki film göndermişti. Rir filmi de uykuda İken Yarkımıda olmadar Dün sabah Yedikule ile Kazlı çeşme arasında feci bir tren kas zast olmuş, 558 de Bakmköyden hareket eden ilk banliyö treni Kax Jt çeşme istasyonundan kalkarak Yedikuleye giderken — birdenbire sur haricinde 69 numaralr marşan- dir te karglaşmıştır. Semaforlar açık bulunduğu için takip ettiği istikamette yük va, gönlari bulunduğunu — bilmiyen tren makinisti, birdenbire birkat metre ölede yük vagonları bulun. duğunu görünce, müsedemeye ma ni olmak icin, fren yapmış İne de trenji durduramamış ve banliyö tteni önünde buluman yük vagon larına şiddetle gerpmıştır. Bu çarpışma neticesinde banli- yö treninin ön vagonları birbirine bindirmiş, plütformlar kırilmış ve lakomotif ile ön vagonlar, birbiri. Ne girdiklerinden, havaya kalkık bir vaziyet afmışlardır. Bu çarpışma netlcosinde greninin yağcısı Niyazi, başından a . bazliyö | faclasına daha — uğradık, “Erban” dan gelen habörler, bun: Ja şüplte birakmıyor, İlkin, birbirinden uzak köyler. de bir kaç yurtdaşın kayıbiyle ne- ticelenen yer — depremlerine yü- veklerimiz sızlarken, simdi bine varfn tabiat şehitlerile karşı kar. sayayız, Bir damla Türk kantna, bir dünya dekeri verdiğimiz Icin, bu felâkelin büyüklüğü altında - zilmiş bulunuyorar, Canevimizden yaralıvır, Su zelzelelerde da, san- ki suursuzluğun ürtüne çıkan bir cani paususu var, Toprağın kaba döşek ve havanın ilik bir yorgan şibi yer Üüstüne kapandığı yo: günlerinde değil, karakışin bus tağı fırtınalı, tipili gecelerde sehir- leri allak bullak ediyor. Kendinin yapamadığını, o ta. mamlasın, LAŞ altında ezip öldüre "Iuhlıtiııl. soğuk ve hastalık bi- tirsin diye., Dün gece, sıcacık yatağımda, kahın, yumusak örtüler altımda va Hir sürette yaralanmış, Sabri adında | fârken, hep “Erbaa” çı, Erbanlı; Bir yolcu da vagomun tablaları ara Sında arkışep Kağmıştır. Ranliyö treninin yolcuları arasında gurpişmadan berelenenler vardır. E - Her Bazliyö tron! Karzlıçaşmede te wAkkuf etmeseydi, bu mürademe da , ba foct oladaktır, Elektrik ve tramvay idaresi memurları ailelerine beşer lira verilecek Hükümet memurlara ve memur larin betlemek meeburtyetinde ol duğu ailelerine İaşe ve ekmek kar neleri verdiği gibi, tramvay amele Bine ve İşçisine de yardımda bu. lunulmüğa karar verilmiştir. E- lektrik Ve tramvzy idaresine yeni bir esas dahilinde yardım edile. cektir, Memur, amele ve İsçiler, betlemek mecbariyetinde — olduğu İnüfes müktarlarını tesbit ederek mülzakerelerine mek Ürere Peşteye giden — ticaret | heyetimiz, bugünlerde Peşteden İs -viçreye geçecektir. İsviçre ile mem leketimiz arastnda —yapılan tien- ret anlışmasının — tatbikine dair busasları görüşçmek ürere Bernde mükrzakereler cereyan ederği anla- gılmaktadı.. 250 fakir çocuğa ayakkabı Kadiköy halkevi 250 fakir ço- cuğa pazar zünü ayakkabı dağıta. gaktır. Nakleden: M. KARDEŞ çekmiş. Tenha bir karda porsukla. ran filmini almak Üzere makineyi hazırlamış. Beklerken uykuya dal . mış. Uykusunda farkında olmadar deklanşöre — doküunmuş olacak — ki, makine İşlemiş. Film ziyan oldu 4! ye üzülüyordu. Telgrafta bahsed'. len bu film olacak. Babâm bunu developpe — etlirmek İstemiyordu. Demek kutuları karıştırarak yanlış hkla porsukların filmi yerine öte. kini göndermiş. Elk hemen ayağa Valktı: — Hemen hu Silenskiyi Bulalım, 'Telgraftaki adrese baktılar. SI lenski ticarethanesi Vardur cadde- sinde idi. Sokağı çıkarak bir taksiye afla- yıp oraya gittiler. Silenski yoktu Bir bncuk saat onu beklediler. Sa bırsızlık içinde idiler. Tlenrethane deki memurların filmden haberleri olmadığı için beklemekten — başka çare yoktu. Silenski nihayet geldi. Ziyaretin sebebini öğrenince — Bvet, dedi, çok garip bir film Salona buyurun da size göstereyim Genç kıza dönerek devam etli- -— Babhanız b ekilde filmler üzerinde de çel idi, mat marel ? Salonda işıklar söndürüldü film gösterilmeğe başlandı. Perdede eyveli bir toprak nt ve bunün alt tarafındaki bir de- Ükten bir hayvanın burnunu aör- düler, Silenski izahal verdi: — Gördüğünüz bir porsuk, fila ye | idareye bildireceklerdir. İdare, me |muflara — verilen karne seklinde | karneler bastiracaktır. Bu karno- | lere yazılan tramvay idaresi ken- İ disinin bakmakla mükellef olduğu | nüfus başına beşer Bra verikcek- İ tir, Bu yardım her ay yapı'acak. | tır. Tramvay idaresinin bu kararı I memnuniyetle karşılanmıştır. gösteren ve kendisinin cecaze törenin. de bulunarak hatırtamı — çazıa eden dottlarımırza minnet ve teşekkürleri , Tart düşündüm, Etekleri rüzgürla gırpınan cadırlar, yarı gııııı in- Hakkı Süiha Gezgin 5 Ticaret müdürlerinin toplantıları Mmtaka — ticaret müdürlerinin toplantılarına devam — edilecektir. Toplantılara yarın başlanacaktır. Bu toplantılar, bayramdan — evvel olduğu gibi bayramdatı sonrga da İstanbul ticaret müdürlüğünde ya. pılacaktır, szkdüğzedeür Trenden düşerek beyni parçalandı Dün akşam Küçükçekrescede fa- ci tren kazası olmuştur. Musuafa admda birisi tren hareket eder . ken ütlamak istemiş. fakat muva- tenesini kaybederek düşmüştür. Sukut sonurda Mustafa başından Ağır sürette yaralanmış, beyni pat layarak Gerhal ölmüştür. Vakaya Bakmwköy jandarması elkovmuz tahkikata baslanımız - tir, —r0rma Fazla fiyatla kauçuk satarken yakalandılar Beyoğlunda su tertzisi soka- Şinda 28 numarada oturan — Celâl ile arkadaşları Sefer; Muhsin ve Ludviğin gi surette ve fâhiş fi- tla kauçuk saterkları habear alın. / , S ve dün birisine 35 liradan 23 zetentrin tavassut fötfuma — Mrzediyo. | y L L L L Ç Üze- rur, Merhurnan allesi adınn BRefikaam Nevvare —— çok güzel başlamış. Fakat Mr, Ben net niçin birdenbire makinenin gö rüş zaviyesini değiştirmiş? Bakın. Tam Ba aırada — sahne birdenbi re sağa doğrü kayarak değişti. Şir di perdede iki serseri görülüyor: du. Öteki onun yanı Başında otur. muştu, Bir şişeden kupaya bir ma. yi - her hülde — viski - doldurdü. Arkadaşına uzatlı, Öleki serseri ba şinı kaldırdı. ve Ellâ haykırdı: — Aman yarabbi! Tanıdın mt Dik? Bu adam Reyt.. Dikin tanımaması — imkönsudı. Hafif sakah güneşin parlak ışıklarıt altında kaybolmuşlu, Üstü başı pe rişandı. * Cinayet sahnesi gözlerinin önün de tekrarlandı: Lev, Reye kupayı mzaltı ve © da bir dikişte içti. Son. ra esnedi ve yere çimenlerin üstü ne uzandı. Lev iğilerek şişeyi “de Ukanlının cebine koydu, Birden Lev geri Aündü. ürerin> doğru biri geliyordu. Fakal filmin sönuna kadar bir adamın — yürünü Böremediler, Raşmmı neye dot Yü çevirmedi, Kolumu kaldırdı, Le ve aleş ettiğini, Sonra — tabancayı yerde yatan Re: gördüler. Adan n eline verdiğini geri dönerken pi de beyazlandı. film hitmişti. İşıkiar yandı. ENA sevinçle hbaykırdı: — Rev mastım: Dik, Rey masum, © Rİeg etmedi. Ka vok.. Gördünüz değil mi? Heoyecandan — tirtir. titriyordu. Dik onnn elfal eltne aldı: — Simdi eve dönereksiniz ENA rinde yakslanmışlardır. Katçuklar milendere — olunmuz, saçlular milif konunma mahkeme « #İne verilmiştir. '———__——————_*—___———-—'———_—___————_————————_—— Bu hâdiseyi hiç düşünmeyecek ve okuyacaksımız. — Ne işlersenir —oou okuyun, mesele vaklt — geçirmek.. Elk ve ben mümkün clan her şey! yapacağır. Genç kız heyocanına bâkim ol. mağa çalışarak cevap verdi: — Peki, siz ne işlerseniz onu yaparım. Beni eve götürün. Dik Gordon gene kızı evine Kö. türdükten sonra hemen polis mü - dürlüğüne iKiderek polis müdürüne vaziyeti etrafile'anlattı. Müdür.on1 dikkatle dinledikten sonra: — Garip bir macera, dedi. Pa. kat manjesef benim elimden bir şey gelmer. Adliye — Nozırını görsen!z iyi olur. Fakat o da sayfiyeye git. H, şimdi Londrada değill... — Nerede? — Tunghriçte.. Londradan elt kilometre kadar mesafede... Dik Gördon adresi not etti. Po. liş müdüründen müsaade alarak 1 şağıda bekleyen otomobiline allaya rak olanca süratile sürdü. Müdürlükten hareketinden kırk dakika sonra Adliye Narırımın köş könün önünde otomobilden indi. Fakat kendisine zapıyı açan his metçi ean sıkıcı bir haber verdi: — Narırın sizi kabul edece, zannetmiyoram efendim, Bir roma tizma krizi geçiriyor, doktorlar I:. Hrahat etmesini ve tazife ile meş. €ul olmamasını söylediler, Dik İsrar etti: — Ziysretim Bir hayat ve me- maf meselesi.. Rir adamın hayalı mevzunbahis.. — Nazırı muhakka" görmeliyim. Onunla görüşemezsen Krala kadar müracaat edeceğim! Nazıra B vaziyet —anlabılımnca Dik kabal edildi. Namır ona soğu" bir şekilde karşıladı: (Mevamr var) Nİ | ÜÇÜK ölçüde bir Erzincan | Bununla beraber altın piyasaer da keti sanlar, ağlayan — çocuklar, öksillk ler, yetimler gözümün — önündeli gitmedi. Yardım kervanlarının yola gel tıklarım, mübarek Kızılayın hete Kesten jnce, oraya yetistifini ger çi biliyorum, Fakat Hpansız çökeli bu felâketlin açı yaralar da ko. lay kolay sarılımaz, Kaza kaymas kamının, Jandarma kumandanının yaralılar arasında bulunduğua dü. ükürse, kasabadaki en mamur madığı an: n eTİN Sayısını bine yakın olduğunu süöylüyorları. Bu, belki jlk dehset d $ birlörile nyandırdığı Karısıklık nti balâğasıdır. Gönlül/ böyle olmasını sster, Fakat akil ve r da ümi. de düşmeği emrediyor, Kıyametin keptoğu demde, ortulik herişandı. Uzaklara kaçanlar — vardır, Viğiğ- lar arasında sıkısıp kalmas olanlar bulunabilir. Umarız, ti bu kanlı Ve ağır yekün zayıflayacaktır. Fa- kat ne kadar arzalırsa azalsın, b kurbanların boşleğinu hiç bir şey dolduramaz. Duyduğumuz acı 6 ka. dar derin ve sifasızdır. Kadıköy başkomiseri öldü Emektar ve vazifesinas mensur dün zömüldü Kadıköy başkomiseri Şükrü, güs akşam snât 20 kararlarında vazik fe başında an! bir fenalik zecirmiş ve derbal kaldırıldığı Haydarpaşa » Ö Nümune hartanesinde — ihtimamlg yaplan ci müdavata Trümen l kurtulamıyarak aaat 21 de ölmüs. Ö tür. Rubu asıra yezlatan — metalsile İstanbul za'ytasr arasında bulüne duğu merker'erde rmbitine ve - mirlerine daina kendisini sevdir. TMesini bilen naileyhin bu ge. kilde ölümlü adatları arasında derin teessürler — uyandırmıştır. Cenazesi dün saxt 12 de törenle üne hastancslİn « k Karataahmet şe. bitliğine gömülmüştür. Srerldü Kasığından yaraladı Tophanede oturan Sndrk edinds selamtyan bir e« bepten dolayı aynı yerde — oruran Nuri ve kardeşi Hüsamettinle kav ga etmiş; iki kardes Sadıı brak. n kasığından yaralamtelardır. Yaralı — hastaneye — kaldırılmış, #uçlular yakalanmıslardır. — Altın fiyatı Bayram tatilinden Sonra alem iyatlarmda düşüklük başlamtştır, gevsektir. Evvelki zün oldeğu zi bi idün de bir Reşadiye altrar 24 Tiradan allcı bulamamıştır. 24 ayar külçe altının bir gıram fiyatı We 250 kurustur. S 25 yıl evvelki Vakit M 12048 Rus askeri Finlândiyadan çekiliyor Raş askeri Finlândiyadan çe biliyor: Stokholmden bildirildiğine gört Rüs askeri Firlöndiyadan çekilme ye başlamıştır. Perşemnbe CCMA Ekânun: 24 |Fkâmm: 25 Zilkicce: 15 | Zilhloce; 16 Kasım: 47 822 1814 1538 vras 1921 687 231 ..0 948 1800 140 Bt SA Propaganda Ikinci cild Yazan; Sadri Ertem Yeni Çıkti Satış yeri: Vakıt Kitabevi

Bu sayıdan diğer sayfalar: