September 27, 1940 Tarihli Vatan Gazetesi Sayfa 2

September 27, 1940 tarihli Vatan Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SARI7 Anlatıyor Nihayet Sevinçle Karaya Ayak Bastık LAi Tam on üç günümüzü mavi enizle gök kubbeyi seyrede ede eçirdik, beş vakitte bizi kurta- a yaradana secdeler - ederek vinnet ve şükran borçlarımızı ö- edik. On dördüncü günü sabahı li. Artık âhiret ka: i olduğum lacı-Mehmedin yi € gülüyor, o gün öğle vakti oprağına — kavuşacağımızı müj- eliyordu. k, Hacı Mehmedin bu dediği de | aktı. İkindi vaktine doğru ufuk- * koyu bir karaltı belirdi. Biraz onra, bu karaltı uzun ve esmer ir çizgi haline girdi ve nihayet, vbil göründü. 1920 yılı mayısının — yirmi ü- üncü günü akşamı sevinçle ka- aya ayak bastık, başta Hacı Mehmetle ben olmak üzere Zen- uk'da bulunanlar hep şükran sedesine kapandık. Akşam vak- | 1 «Verşifane> kabilesine men- up göçebe bir aşiretin bir kısmı iyah, bir kısmı da bal renginde 4! çadırlı, oldukça kalabalık bir 'onak yerinde büyük bir çadıra ylsafir edilmiştik. Bu çadır, tam örtasından ve irek hizasından, kıldan örülmüş âr kilim ile ikiye bölünmüştü. Bi- âm bulunduğumuz bölmenin bir yanında erzak çuvalları yığılı du- uyor, diğer yanında da, yere yi- 16 kıldan örülmüş kilimler serili vulunuyordu. Çadırın içinde, oğ- aklı keçiler geziniyor, etzak çu- yallarının üzerlerinde de sıra ura ünemiş tavuklar göze çarpıyor- 'a Çadır sahibi, bizi güler bir rüzle karşıladı. Hacı Mehmedi tucakladı. göğsü üzerine bastırdı. Bana karşı ilkönce biraz çekingen davrandı. Fakal, o esnada Hacı Mehmet, benimf kim — olduğumu endi dilleri ile anlatmış olacak- 1 ki, adamcağız. bana da bir vemşehri saygısı gösterdi. Kilim- erin üzerine oturduk. Onlar, tatlı atlı görüşüyor, uzun — süren bir yastetin acılarını — gideriyorlardı. Ben de, yabancısı bulunduğum © ilyarın, ne de olsa, garipliğimi ViSaN n bu bucağında derin lerin düşünüyar, çektiğim ha etlerin sızılarımı yüreğime sindi- iyordum. Biraz hoş beşten sonra, çay ©hbeti başladı. Küçük tahta bir epsi üzerinde yaldızlı bardaklar, ifak bir çaydanlık. — üzerleri re- ümli çay ve şeker kutuları bulu- san çay takımı ortaya — gelirildi. Trablusgarplıların boyalı çaylara slan düşkünlüklerini © akşam tördüm, öğrendim. Çay sohbeti uzun sürdü. Ben kramları geri çevirmek nezaket- tizliğini daha ilk akaşmdan göze alamadığım için, atılan şekerlere tağmen bir türlü kekremailiği gi- derilemiyen bu boyalı sudan, bir. biri üzerine tam dört bardak iç- mek mecburiyetinde kaldım. Bi- tim Hacı Mehmetle çadır sahibi ve tevabü de büyük bir iştiha ile dokuzar onar bardak boşalttılar, 'bu arada da, sözlerini anlamadı- #am halde beni bile alâkalandıran tatlı bir sohbet kaynattılar. Bol Salçalı Etin Başında Artık, sıra yemeğe gelmişti. Bal renginde kıl örtüler yere se- tildi. Büyük bir tahta sini üzerin- de, yine tahtadan yapılmış kenar- hi bir tepsi içinde bir yanı hamur, diğer yanı da et parçaları dolü bol salçalı bir yemek getirildi. O güne kadar bilmediğim bu yeme- ü yan gözle hareketlerini gözle- diğim Hacı Mehmmedi taklit ede- vek yemek suretile kendimi mah- çup olmaktan kurtardım. Yemek- ten sonra, küçük ve yuvarlak tah- ta kavatalar içinde getirilen ekşi ayranları da âfiyetle yuvarladık. Nihayet, gittikçe hepimi tıran uykuya dayanamadık. Er- zak çuvalları önünde serilen yay- gılar üzerine uzandık. Çok yor- gundum. günlerdenberi rahat bir uykudan — mahrumdum. | SAN ardına ağzım yırtılacak kadar et '0 köyümü, güzel İstanbulu, eşi dos- tu düşünüyor, hepsini ayrı ayrı hayalimden geçiriyordum. (Garip neden güler ki?.. Fettan talih o gece bile hayal ve huzuru- 'mu bozdu. Başıma, çadırda bi- zimle birlikte geceliyen keçileri, oğlakları musallat etti. Mübarek | hayvanlar, o kadar adam içinde, | neden bilmem bana sakuluyor- lardı. Yüzümü ve gözümü koklu. yer, uzun biyik ve sakalımı ke- miriyor, dudakları ile yanakları- | mi okşuyorlardı, -Âdeta, beni kendileri ile meşgul etmeğe zor- luyorlardı. Biraz da onlarla hal- leşip dertleşirken baş ııcıııııdı'ı.ıı erzak çuvallarının üzerinde, an- szın biy çırpınma oldu. Merakla ldırdim. Koca bir ho- rozla karşılaştım. Hep bildiğimiz gurur ve azameti ile dişilerine ba- karak birkaç defa kukkukladı. gerile gerile feryadı kopardı. Sabah olmuş, güneş doğmuş. Çadır akşamki hayatını yine bul- muştu. Sdfralar, sohbetler yine kurulmüş. kaldırılmiş: çadır. sa- hipleri de işlerine dağılmıştı. Ahi ret kardeşim Hacı Mehmetle baş | başa kalmıştık artık. İri siyah göz- lerinin tesirli bakışları ile yüzü. mü okşadıktan sonra, ciddi bir t — Mehmet... dedi... Sana birçok müjdelerim var. Anmde- kuda, Türkiye Büyük Millet Mec- lisi adile yeni bir hükümet kurul- muş. Hükümet reisi de — Mustafa | Kemal Paşa olmuş. Bu hükümet, hatanbuldaki hükümetin — yaptığı muahedelerin hiçbirini tanımadı- ğıni ilân etmiş ve yabancı devlet- a Mehmedin — verdiği bu malümat, beni birden — şaşırttı. Hemen sözünü keserek sordum — Peki, İstanbuldaki padişah | ile hükümet ne olmuş?.. — © cihetleri çok acı Mehmet. Esefle söyliyeyim ki, padişah da, hükünteti de işgalci devletli kul ve köle olmuş. | Dedi, benim Kapıdağında tu- | talduğum günden itibaren İstan- | bul ve Anadoluda olup bitenleri hikâye ettikten sonra: — Bizim Şeyh Sünusi de.. ye ilâve etti... Mustafa Kemal Paşa ile birlik olmuş, şimdi An- karada bulunuyormuş. Bu haber, buralarda pek büyük sevinçle, karşılanmış. Herkeste yeni hükü- mete karşı büyük bir muhabbet uyanmış. — Trablusgarpta, — yeni 'Türk hükümetine el altından yar- dim için gizli bir cemiyet kurul- muş. di- Gizli bir cemyiet mi kurul- (Devamı var) Tatlımsı Bir — Susunuz, ben burada iş görüyorum. Gönül eğlendir. miyorum. Haydi, Misis Hik size sorduğun #aale cevap ve- riniz. — Pek iyi hatırlamıyarum, fakat akşamı saat yediye doğru beraberce — © zamandan sonra Mister Valpas'ı görmediniz. mi? Kadın hayır der gibi başını salladı. Polis haliyosi fazla Şehir Haberleri | YATAN Ekmek Fiyatlarına Zam Yapılıyor Ekmek Pazartesiden Sonra Iİ kuruş 10 paraya satılacak Buğday fiyatlarının yükselme- *i üzerine Toprak Ofisin piyasa: mıza vermekte olduğu larla diğer bütün satışlarda Eyat lara yirmi pâra zam edilmiştir. Buğdayın fiyatlanmsaı üzerine un fiyatlarında da çuval başına 35 - 50 kuruş arasında bir yükseli muştur. Şehrimize ayrılan günli buğdayın bundan sonra üç yi tona indirilmesi, tüccar —namına gelen malların piyasamızda kal- Miyarak civar merkezlere sevke- di edilmesine sebep olmuştur. Esa- sen İstanbul — değirmenleri tam zandımanlı olarak 24 saatte an- cak 400 ton buğday öğüttüğüne göre fazla gelen ve satılan buğ- daylar ambarlarda — duruyordu. Fiyatlara yirmi para zam edilme- si. bu buğdayların stoku daha zi- yade artmadan başka yerlere gönderilmesini tâcil etmiştir. Dün tüccar namına gelen buğ- daylar sekiz kuruşa kadar satıl- maştır. Öfisin buğdayları da yedi kuruştan verilmiştir. Dünkü satış- larda arpa, susam ve humları üzerinde yükseliş olmut- tur. Arpalar — müteahbitler tara- Belediyede: İstimlâk Edilen Yeni Binalar Kadıköyünde —Altıyolağzı ile iskele arasında bulunan keresteci- ler çarşısile Sürp Agop mezarlı- gının ön tarafında bulunan Er- meni cemaatine ait garaj. gazino, kilise ve sair binaların istimlâkine ait menafüi umumiye kararı dün Belediyeye tebliğ edilmiştir. Ge- rek Kadıköyündeki — keresteciler garşısına, gerekse Sürp Agop mezi nn önündeki binaların istimlâkine ait bütün müsmeleler ikmal edilmiştir. Ermeni cemaali, Sürp Agobun takdiri fiyatını kabul — ettiğinden hemen bugünlerde bu sahanın yıktırılmasına başlanacaktır. Ka- diköydeki keresteciler çarşısının da kıymeti takdir edilmiş ve bi- na sahiplerine tebligat yapılmış- Euyukndıda Tramvay Yapılacak Büyükadanın (: sırasında burada bir de tramvay inşa edi- lecektir. Adadaki tramvaylar fe- niküler tarzında olâcak, Nizamla Hristos arasında işliyecek ve ka- yışla yukarıya çekilecektir. T Almıı;yâdan Bir Kısım Talebeler Geliyor Hükümet hesabına Almanya- da tahsilde bulunan — talebeleri- mizden bir kısmı vüki davet üze- rine birkaç güne kadar İstanbula geleceklerdir. Bu tâlebelerin tah- sillerine Amerikada — devam et- meleri hükümetçe tensip edilmiş- tir. Kok zannediyorum ki, dün evden çıktılar. ASTAF elmedi. Açık pöncereden hâlâ cazbandın xesi geliyar. dü. Evana suallerine devam edereki — Bana Mister Valpas'ın ne işle meşgül olduğunu söyler misinle? Kadın içini çekerek kır saçlı haşını salladı: — Ne bileyim ben.. Bir işle meşgul değildi galiha. Co- vent Garden sokaklarında dolaşır, dururdu. Arâ — Sira da yazı yarardı. — Ya., Domek yazı yazardı. , — Bret, kağıt parçalarının üzerine bir şeyler yazardı. Dalma da kapısını kilitler, içerda sinirli sinirli dolaşırdı. — Bundan başka bir şeyler farketmediniz. mi ? — BHayır. Borgu bitmişti. Misis Hik yere bırakmış olduğu kovayı alıp odudan azametli bir tavırla çıkmıya hazırlanırken ba- darmn bir şey getmiş gibi durdu — Bir şey farketmiştim, dodi. Şimdi aklıma geldi. — Nedie? Kadın etrafi koklar gibi bir hareket yaptı: Bir şey düymüyer. musunuz ? Evans, Jolm'a hitap edereki Senetlik Dü aylee De Bir ayı — &iz bir şey duyuyor musunuz ? Sokn'un burnuna bir koku geliyordu.. Bu Covent Garden- de dalaşmıya başladığı gündenberi Koku idi. — Bu mahalleye malisus bir koku var, değli mi? Diye cevap verdi. Hizmetçi kadın hâlâ havayı koklamıya devam ediyordu! — Hakkınız var, bütün apartıman kokuyor. fından 6,05, susam 22,5. keten- tohumu 22 kuruştan satılmıştır. İstanbulun ihtiyacı için verilen uğday iyatlarında böyle bir kşelişin, un fiyatlarında oldu- Vğv gibi, ekmek — Ayatlarında da tesir yapması tabildir. Belediye, in bu hususta icap eden tetkik- eri yapmış, bu tesirin nisbetini Kesaplamıştır. Belediye daimi en- |cümeni, iktısat müdürlüğünün bu Hhususta hazırladığı raporu ve ek- mı yapılması — istenilen zam ı hakkındaki teklifi bugün 'tetkik ve intaç edecektir. Buğda- ya zam yapılınca, bunun aynen ekmek narhına da intikal| etmesi zaruri telâkki edilmektedir. Bu itibarla on kuruş on paradan sa- tılmakta olan ekmeklerin 11.10 paraya çıkarılması muhtemeldir. |Pazartesi sabahından itibaren bu Fiyatla İstanbulda ekmek tevzia- t yapılacağı anlaşılmaktadır. Francalalık unların bir kısmı alelâde ekmeklik unlardan teda- rik edildiğine göre buğdaya ya- pılan zam franeala Fiyatlarına da tesir edecektir. Bunun nisbeti da ancak bugün tesbit edilecektir. Tüketemi Pis Tenekelerde Yoğurt mevsiminin — sonu ol- mak münasebetile, yoğurt âmil- leri, tenekelerin temizliğine dik- kat etmemektedirler, Gelen yo- gurtlar ekseriyetle paslı teneke- İerde bulunmaktadır. Bir arka- daşımız. geldiği yere inde edil- mek üzere, dün Yemiş iskelesin- den bir motöre yükletilmekte 0- lan boş yoğurt tenekelerinin bu- laşık ve pis olduğunu görmüş ve 'sahibinin nazarı celbet- |mek istemiştir. Yoğurtçu da, yal- nız benimkiler değil, — bü gurtçuların tenekel! |dir, cevabile motöre miştir. Çürük Zeytin Satıcıları Arttı Akşamları Çiçekpazarı, Keten- ciler kapısı ve Tahımls sokağında yer tutan seyyar esnaf arasında, köylü kıyafetli bazı kimsele, yuvarlak sepetler içinde çü zeytin satmak suretile halkı iğfal etmekte oldukları görülmektedir. AKVİM 27 Eylül 1940 CUMA : 140 — AYI 8 — GÜN 271 RUMİ : 1856 — EYLÜK : 14 HİCRİ: 1860 — ŞABAN: 24 VAKİT VASATİ EZANİ GÜNEŞ : SS 1188 GÖLE : ı2ın 506 İKİNDİ : 1828 Dg7 AKŞAM: 1750 ız0a YATRI 1982 181 İMSÂK 413 S2 MA Vi- PORTAKAL 'YAZAN Evans sinirlenmirti: — Ne kokuyör söylesenize... — Portakal kokuyar. Bvans da, Jehn da bu sözün Üzerine ürperdiler, Yine İşin içine portakal karışıyordu. Polis hafiyesi hayecanını girle- miye çalışarak: — Bunda şaşılacak bir şey yök, dedi. Mahalle portakal- «1 dükkânı ile dolu... Dört bic Yaralfta var, — Evet amma bu kaka dükküslardarn gelmiyor. Odaya Sinmiş bir koku., Çüakü Yister Valpas yüzlerce portakal birden alırdı. Odasına sandık sandık portakal taşırdı. — Hepsini yer miydi ? — Yok canım.. Alır alır, sonre — portakallar çürürdü. Her kün yığınla portukal dökordiüm. Bütün parasını — por- dakala verindi. Sonradan da ziyan olup gülerdi. Gerek pelis hafiyesi gerekse dahn bu portakal kiküye- sine pek yazmaşlardı. Bür müddet her Hdi de düsünceye aslarlar, Açık peccereden simdi cazbanfır sesi daha Xa vetli olurük d daydüğü tatlımsı bir ordu: “ | müze idaresi bu iki tarihi at âbi- ÇEVİREN William J. MAKİN Rerzan AE. YALMAN Yeni umumi Kütüphaneler Açılıyor Üniversitede Bir Heyet Bu İşle Meşgul Maarif Vekâleti İstanbul kü- tüphanelerini ıslaha — karar ver- miştir. Bu kütüphanelerin Üni- versiteye başlanmasile işe başla- nacak ve sonra da bütün kitap- lar ilmi ve fenni bir şekilde tar- nif edilecektir. Kütüphanelere | kitap tanıyan kiymetli elemanlar | iğind. irçok profesörler, mü- vehariçten de kitap-| tan anlar kimseler bulunmuşlar ve kitapların tasnifi ve bir araya toplanması esasları üzerinde gö- tüşmüşlerdir. Vekâlet, — İstanbulda, — bütün Fenni şerâiti haiz bir umum! kü- tüphane de yaptıracaktır. Mü- kerrer nüshalar, Ankarada ve başka şehirlerdeki kütüphanelere kaldırılacaktır. — Aranılan evsafı haiz hafızı kütüplere de dolgun zanaşlar verilecektir. —ii byiz ki Tarihi At Mezarı Tamir Edilecek 'Türklerin ata büyük ehemmi- | yet verdiklerini göstermek için hükümdarlardan birişi ölen cins atına Karacaahmet mezarlığında ahı sâtunlu bir türbe yaptırmıştı. Türbenin porfir —sütunları, — sü- tün başlıkları gibi kubbe tezyina- tı da çok kıymetlidir. Kubbe &- teklerine atın hatırasını ihya için yonca resimleri — yapılmıştı. Son | zamanlarda bu kubbenin kurşun- ları düşmüş ve harap bir hale gel- miştir, | | Yine padişahlardan Üçüncü Osman da «Sisliduru> famindeki atını Üsküdarda İhsaniyede bir yere gömdürmüş ve mezar taşına da manzum bir. kitabe mışltir. Şimdi bü kül maz bir hale gelmiş ve bir evin duvarına konmuştur. Hayvanları Koruma Cemiyeti ve alâkadar | lantıda b |desini muhalaza etmiye karar ver mişlerdir. Yakında ikisi de tâmir edilecektir. —ü Cins Tavuk ve Yumurta Yetiştiritiyor Vilâyet ziraat müdürlüğünün dört, beş senedenberi — İstanbul köylülerine dağıttığı damızlık ta- vuk ve yumurtalardan çok iyi netiçeler alınmıya — başlanmıştır. Legorin gibi çok — yumurtlayan cins tavuklar bilhassa Bakırköy köylerinde çok faydalı neticeler vermiştir. Köylerin yumurta ha- sılatı iki senedenberi fevkalâde artmıştır. Hattâ bu köylüler ye- tiştirdikleri,cins tavukları başka yerlere satmıya bile balşamışlar: dır. Eskişehir Çırak Mektebi Devlet Demiryolları İdaresi ta: ndan Eskişehirde açılan arta edeki çırak mektebi önü- içinde — derslerine Evans pencereye yaklaşarak . söylendi. — Allah kahretsin. Bu cazbaat ta kafa şişirdi. Hizmetçi kadın kapıdan çıkmıya — hözırlanırken — ilâve etilr — Evet, pek doğrü, Helen'in apartımanı kan dönmemişti. — Şa Mit Helen'in pok isterdim. — Ben de. #ohn bu sözleri söylemekle beraber Halen'in Bü / ikinel cinayele de şahit olmadığına içindea memaun Glmüşta. Fa- kat ne zaman olsa polis hafiyesinin isticvabından kurtula- mıyacağını biliyordu. Joha, Mölen'in etrafında bir esrar olduğunu hisaediyor. du. Öldürtülcn Valpas gunu pek merak ediyordu. Bu esrarlı cinayeltlerin iç yüzü. BÜ öğrenmek, kör düğümleri çözmek ©a büyük arzusu idi, Kızıl saçlı genç kadıma çok fazla alâka düyüyordu. Acaba ona âşık me olmuştu? Aşık olan erkekler gibi « da sevdiği kadını himaye etmek ve lahlikeden korumak istiyordu. Lakayıt görünmüye culışan bir tavırla Evams'a dedi kiz — | — Arlik bans ihttyacınız yoktur, 'zanmederim, Bay mü- tottiş.. Otelime dönebilir. eaiyim ? Evuna hu kadar kalaylıkla atlatıdanak adam değildi. Barın ismi de (Mavi Portakal). Haysii Allâha mmarladık. İki adam hizmetçi kadımın son sözlerini işitince birbir- lerinin yözüne baktılar. , — Şu Mis Helen de nerede olabilir ? Bu sözleri söylerken Kyans bir av köpeği gihi odanın havasını kokluyordu. Her tarafo sinen portakal - kokusu John'u tena halde sinirlendiriyordu. S Z27-9-940 —— POR —Ğ Boduri Meselesi Genel Direktör GI.Cemil TanerVaziyeti İzah Ediyof “Cezayı Hak Etmişse Elbette Cezasını Ç Fenerbahçe-Galatasaray muh- telitinin Mistr seyahatinden avde- tinde Galatasaraylır Boduri Pire- de vapurdan çıkmış ve tekrar va- pura dönmemişti. İki üç ay Yu-| nan takımlarında — oynadıktan sonra İstanbula gelen Galatasa- | raylı Boduriye ceza verildiği hak- kında Yarış #por mecmuasında | bir haber intişar — etti, Bu haber | derin akisler yaparak spor efkânı umuümi e — haftanın başlıca | mevzuu olmuş ve gazete sütun- larını işgal eden — münakaşalara yel açmıştır. Hâdisenin mahiyeti şudur: Mı- sir seyahatinde kafile başkanı bu- | lunan bölge direktörü Feridunun | geçen hafta toplanan bölge heye- | tine yaptığı teklif üzerine vaziyet | tetkik edilmiş ve heyetçe Bodu- rinin bu hareketine karşı ceza ve- rilmesi İüzumu neticesine — varıl- miş. ve müddet tayinine bölge- nin salâhiyeti görülmemiştir. Bu- nun üzerine vaziyeti Genel Direk. törlüğe yazmağa ve ceza müdde- ti tayin edilip, İstanbula bildiri- linceye kadar da Bodurinin mü- | sabakalara iştirakten men'ine ka- | rar verilmiştir. Fakat vaktin geç olması dolayısile karar — valiye | imzalatılamadığından klübüne ve | Boduriye tebliğ edilememiş, Bo- duri de geçen haftaki müsabaka- ya iştifak etmiştir. İstanbul bölgesi, kararı, dün | Galatasaray klübü ile Boduriye tehliğ etmiştir. Bu itiberla Bodu- ti bu hahta ve gelecek haftalar müsabakalardan menedilecektir. Galatasaray klübünün Boduri hâdisesi — dolayısile thn 5:1:;' maçını oynamıyacağı yol ü ç'ı'ı':y:ı'ı“.. ıY“çıkh. Tahkikat yaptık, Galatasaray idarecileri henüz böyle bir karar verilmedi- | üini, esasen idare heyetinin böy- | Galatasaray Hafta Kar Geçen hafta başlıyan lig maç- | lınnıîbu hafta da Fenerbahçe ve Şeref stadlarında devam edile- | cektir. l Fenerbahçe — stadında senenin en mühim maçı olan iki ezeli ra- p G. Saray - Fener karşılaşma- sı yapılacaktır. Sarı lâcivertlile- rin geçen hafta hem — Ankaraı we hem de İstanbuldaki mağlü- biyetleri, Galatasaraylıların İstan- bulspora karşı elde ettikleri 9-0 | hık Farklı gealibiyetten sonra maç üzerindeki üÜmitlerini kuvvetlen- dirmiştir. Maamafih — Galatasa. ray - Fenerbahçe kargılaşmaların: da- evvelden yürütülen tahminler gok defa aksine tecelli etmiştir. Bunun içindir ki bu maçlar üze- rinde tahmin yürütmek çok güç- tür. Fenerbahçeliler bu hafta ezeli rakipleri karşısına — takımlarında Karşıdaki harın cazı kafa şişiriyor. | karanlıktı. Genç kız heslüs sekak- nerelerde serserilik ettiğini bilmeyi ile me dereceye Kadar alâkaar oldu- Pek farkında değildi. Yalnız bütün (Arkası var) İzasını verir. ban de - tasdik ekecektir,, salâhiyeti olmad? ğinı, vaziyetin yarın — yal köngreye nin vereceği kı edileceğini söyler Bu arada bir sporcunun yaptf yanlış bir hareketi cezasız bti Mayan teşkilâta hücum — edif ler vardır. Bunun ne kadar W gunsuz bir hareket olduğu dandadır. Teşkilât en ufak haft ketlere kargı, otorite ve disişl” namına en ağır tezaları nıç böyle bir harekete — girişen sporcuya ceza verildi diye, © tunlar, dolusu yazı yazmak. W kin bir hareketi müdafaa dereti olur. Dün akşam geç vakit, Bedi Terbiyesi Genel Direktörü tal Cemil Taneri Ankaradan V lefonla aradık. Bu hâdise hakki” daki fikirlerini sorduk. Bize # nen şunları söyledi: «— Elimizdeki birçok işler f rasında Bodurinin oynaması V ya oynamaması, üzerinde di Jacak kadar mühim bir merk değildir. Boduri — vapurdan 5 mış, bir daha vapura dönmem Bunları götürüp getiren bir M file başkanı vardı. Tahkikat Yü7 mışlar ve bölge ceza tayini vaziyeti bize yazdı. Ben de etf kı aynen iade ettim. Yeni talimatnamesi | teşrimilevveldi! itibaren mevkii tatbika girectk tir. Bu hâdise bundan evvel * duğu için bölgenin bir aya ceza vermeğe salâhiyeti — v Eğer bir aydan — fazin ceza mek icap ediyorsa merkeze 6 7 man yazarlar. Federasyon htf ti toplanarak işi tetikik .4-_; rim, Cezayı hak etmişse, cezasını çekecektir.> - Fener Bu şılaşıyorlar tadilât yaparak çıkacaklar ve sansı gelen Niyazi de takımda alacaktır. Fener stadında oynanacak # iğer maç Vefa - Topkapı ını:'; Şeref stadında da Pera - leymaniye, Beykoz - İstanhı Beşiktaş - Kasımpaşa — karşılai” BORSA 26 EYLÜL 1040 730 Program, 738 Hatıt mitf, 8 Ajans haberleri, 810 Ev kedifi | Yemek listesi, 8,30 Hafif musiki vamrı (PL), 1250 Program, 12,8 Müziki dımlar küme heyeti, 12,50 Ayan$ berleri, 13.20 Senfonik program :5 18 Program ve saat ayarı, Müzik (Pli. 1800 Halk Kavalfi 18.50 Müzik, 19,15 Muhtelif şarkö 19445 Aşana haberleri, 20 MUlÜği şarkılar, 200 Konuşma, 20.00 Fiy heyeti, 2115 Konuşma (Ixtsat Üy Hük, 2130 Redyo gazetesi, 21.45 Rİ yo salon örkestrası, 22.30 Ağanı ? orkestl) ( LA ” berleri, 2245 Radyo aslon pr. devamı, 33 Dans müxiği “ErERMLK UN SA AAA AR GND BOALA AAAT KDU SAA et A DEL AT Ü RER N eeeT ealARan — FOT VEREDİN

Bu sayıdan diğer sayfalar: