October 8, 1940 Tarihli Vatan Gazetesi Sayfa 3

October 8, 1940 tarihli Vatan Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

—— 8-10-940 Şmırikalıların YeniSuali: Zaman Gireceğiz?,,| Yazan: M. H. ZAL ingtondan gelen bir tel- Zrafa göre, Amerikalılar :'*: «Ne yapacağız?> — diye d.'"'k devrini geçirmişler. Şirn- Ağızlarında dolaşan sual <Ne tan gireceğiz? » şeklinde imiş. maRŞĞZU bir mihver / kurmak leki son siyasi taarruzdan dla bitçokları mühim bazı hâ- müllet beklediler. Hele Brenner Bulikatından sonra akçama sa- Mt Mutlaka bir şeyler kopa- ,îfı'h- ihtimal verenler çoğaldı. Kabuki üçüzlü mihver hareke- '© Brenner mülâkatı netice- İ bu âne kadar ortalıkta gö- Müsbet netice, Amerika: da; A €Ne zaman yapacağız?> su- "tine geçmesidir. H.ç'k gariptir ki geçen Umumi Ş UDte atılan adımlar bu harp- mehi birer birer - tekrar edil- dedir. Geçen harpte Ameri- 'a harbe girmeğe karar ver- B ÜS sene sürmüştü. Bu defa Tn ç8t devletleri Amdrikalıla: lerj Bitine dokunacak hareket- hd_':ııleur..n. ve yapmakta o Maharet gösteriyorlar ki, “"nk::.. d);m:ıimeığhm— Stinin bundan çok kısa bir za- Klğda tamamlanması beklene- Mesele cidden gariptir: Ame- "._":ıh.ıı Tubu; bir. moktudan et ederek barice ait buh- Malı bir meselede kat'i bir ka- A yarmak için muayyen bir samana muhtaçtır. Dahili siya- ©. hususi menfaatlere ait bir BAD tesizler bir düzüye çarpı- Ka dururlar. Bu çarpışmanın ne- böllerinin hariçteki hâdiselerle öknesine göre, son — karara ı_'hı bazı günler az, bazı gün- hğk yol alınır. Arada geriye öi da bir, iki, adım atıldığı t X Veya çok bir zaman son- erikanın demokrasi ve Sahiyet cephesindeki devletler m—i t“::ı:ı &hdıv ")ıwı- ir şeydir ki, Arherii v kendi kabuğuna — çekilmesi b Avrupa işlerine karışmaması K Etnda mücadele edenler bi- bunun en sopunda böyle ola- 4 pek iyi bilirler. üçüzlü mihver teşebbüsü enner mülâkatı Amerika- Son karara doğru hareket Atini hızlandırmıştır ki, mih- devletlerinin aradığı yıldırıcı Tin tamamile zıddı hasıl ol- demekti ve Z t&r Yer VATAN SEYAHAT NOTLARI | Arabın bir solukta altmış beş İya leyi (ey gece) demesinde yer- den göğe kadar hakkı varmış. (Bunu insan bütün hayat ve hare- İketi durduran çöl gündüzünü y şadıktan sonra daha iyi anlıyor. Gece: buralarda yaşamak, nefes almak, dünya nimetlerinden ve aşktan müstefit olabilmek için ilk şart. Gündüzki ıstırabi. dindir- ubbeye zevkle ba- in işbu biricik sevgilisi ge- ceyi de parçalara ayıracağız. Zi- ra, onun da her parçam öyle zevkler ve sandetlerle dolu değil dir, Bir defa güneş battı Bustos ayında takriben 8: altı buçuklan gece saat ona kada devam eden bir «harareti kusma> faslı vardır. Binalar, ağaçlar, yer- ler, hattâ su ve çimenler gündü- zün aldıklı ti kusarlar ve bir gimal vi nizine götürmeğe çalışır. Bu esna- da siz asla rahat edemezsiniz. Vükık esen — şimalin, — Arai İrüzgândır amma, çölün kusmu- İğunu taşıdığı için, benim birçok |defalar yaptığım gibi, geceleyin dahi siyah gözlüğünüzü takmaz- sanız göz bebeğinizi lop yumurta | gibi pişirir. Ondan sonra iki saatlik bir sü- kün ve nmihayet gece yarısından tibaren serin, ışıklı, parlak bir |<çöl gecesir başlar. Rüzgür artık küfür küfür değil, pülür, püfür eser. Bilhassa sabaha karşı olan bu çöl gecesinin güzelliği söz götür: mez. Hani şu çöl gecelerini göz- teren seyahat afişleri vardır: Eğ- vi bir hurma ağacının - arkasında koyu mavi bir sema, top top, lop lop yıldızlar, bu mavi kubbeye çakılmış gibi dururlar. Öyle par- lak, öyle'ışıklıdırlar görürsünüz. Yazın çölün bu biri- cik güzelliğinden de mahrum k: hnırsa acınır. Onun için de odi larda, çatı altında değil de dam- da yatmak, edam safası> sürmek lâzımdır. İlk birkaç geceyi acemilikle ça- ti altında geçirdik, yani harare- tin en traplısını çektik, Oda i- çinde geceleyin hararet 45 den aşağı düşmüyor ve koca bir van- , | anlaramız. xa bir Türk daktor yetişti. Aman! İçerde ölürsünüz.. diye bizi dama , çıkarttı. Ondan sonra hem rahat , |gece safalarını sün (muklarım silip süpürüp Hint de- | Bağdat Geceleri, DamSafaları Yalnız Basra; Odaları Frigorifik Makineler İle 28 Dereceye Düşürülen Bir Otel Var Ve İnsan Nezle Olmak Saadetine Orada Varıyor Yazan; —- M.Şevki Yazman tilâtör bu «göbek taşı> havasını suratınıza çarparak haşlıyor. Bu- na, alçaktan uçan bir tayyare şek- lini hatırlatan vantilâtör gürül! sünü de ilâve ederseniz, bizim ilk gecelerin uykusu mice olmuştur Derken — imdadımı- ettik, hem de yukarıda anlattığım | lük: Bütün otel hâlkı, gece yarısına doğru pijamalarını giyiyor. Hülâ asinmış bir tuğla sıcaklığı ile in- sanın ensesini yakan koridorlar- dan ve merdivenlerden geçerek âheste beste dama çıkıyor, Dam- da cibinlikli veya cibinliksiz (çün- kü bazıları cibinliğin de rüzgârı tuttuğuna ve sıcak yaptığına ka- ni) öbek öbek yetmiş seksen kar. yola var, Karyola gruplari misa- firlerin milliyetine, sosyal hal ve rıılmnı göre ayrılmış. — Meselâ İngilizler grupu, evliler grupu, Polonyalı grupu — veya horla- maktan sinirlenen ve damın lâ tesine çekilen sinirliler grupu ve saire, Darn safasına güneş doğuncaya kadar diyecek yok. Fakat müba: rek bir defa sarı saçlarını ufuktan gönderdi mi, damın üstü bozgu- uğramış bir ordu —manzarası gösteriyor. — Terliklerini — yakalı- yanlar kaçan kaçana. Ne çare ki hâlâ duvarları fırın gibi sıcak 0-| daya girmenin verdiği ıstırap, ge- | İva sinek gibi mah! i, ay olmak diği b yüĞE öti lBı.luı: yerine akrep, kertenke- ceki kütün safayı unutturuyor. Şimdi diğer öğrendiklerimi sı- ayım: Nusaybinden aşağıda yazın tahtakurusu, pire, bit, ka- At yaşamıyor. le, ta, eşekarısı kaim olu- yor. Hele kertenkelerin girmedi- &i hiçbir yer yok. Bereket versin ki bunlar benim evvelca Fil: ve korkunç soydan de ten renginde zarif şeyler. Odanız biraz serin ise, ne yapıp yapıp içeri damlıyorlar. 'Yazın Bağdat otellerinde ve o- da içinde yorgan, battaniye h: garşaf gibi örtü tamamen mülga. Zira burada lacak soğuk — bulmanıza imkân| yoktur. Dışardan ancak mcak a: labilirsiniz. (Yazın yalnız Basra- da odaları frigorifik makineler ile 28 dereceye kadar düşürülen bir otel vatdır ve ancak insan soğuk- tan nezle olmak saadetine oraı varıyor). Sıcaktan en çok müteeesir e- lan uzüv karaciğer imiş. Dok- diyorlar. Bunu - bil- fakat benim bittecrübe ve de meydana — çıkardığım bir gey vardır ki o da buralı en az çalışan uzvun böbrekler ol- duğudur. sayu hep d ter : 8 Soğukeluk, 7 ÇA.A.) — Bap wekil Dr. Refik Saydam, bu sa- bah saat 11 de valiyi, vilâyet na- a ve su işleri müdürlerini kabul ederek Amik ovasının bataklığı- nn kurutulmasını, vilâyet yol iş- lerini tetkik etmişlerdir. Öğleden sonra refakatlerinde unuz kilolarca or. Atleti tışarı Binemada " HERAH srs Yarın malinelerden itibaren bağa er Vali Ziyafet Verdi Ziyafet Tezahürlere Vesile Oldu İstanbul Vali ve Belediye Rei-  RK GABLE) - MARİON DAVİS)'in binlerce güzel artist zayısız milyonlarla — hazırla- dıkları Fransızca — sözlü muaz- zam revlllü emaalsiz şahoserler şahederi. 2—BAY TEKİN (YILDIZLAR DİYARINDA) Dünya yüzme şampiyonu BUS- TER GRABE'nin ber Bahnesi seyiretleri meraktan — heyesan- dsn coşturacak büyük sinema romanr ile gelen en son #i Dr. Lâtfi Kırdar, 11 inci Bal- kan Oyunlarına iştirak eden Elen, Yugoslav ve Türk atletleri şerefi- ne bu akşam Parkatelde 150 ki filik bir ziyafet vermiştir. Çok sa- Mimi geçen ve birçok kardeşlik tezahüratına vesile teşkil eden bu ziyafette Dr. Kudar bir nutuk 2 — Tay harp havadıi YAKIN SŞARK JURNALİ TÜRKÇE Her hafta SÜMER-TAKBİM Bi- nemâlarından sanra bu mühim harp havadis gazetesi münhası- ran sinemamızda gönterilecek Muhterem mizafirlerimiz, izleri Balkan Oyunları dola: le ikinci defa olarak İstanbul- da, bu arkadaşlık ve semimiyet sofrası etrafında — toplanmış gör- mekten mütevellit memnuniyeti- mi izhar etmekle bahtiyarım. İki gün sürgn ve bizlere pek Vasil mücadele sahneleri arzeden |Balkan Oyunlarına |1 seneden- beri fasılasız alarak devam edişi- Cümhüriyet refikimizin tahrir er- | niz ve bu || inci oyunları bugün- Kâanmdan müsilim Ahmet Hidayet kü müşküllere rağmen tertibe Resl'in kardeşi Doktar Tülât Tahir| muvalfak oluşunuz spor kudreti- | nin ve Balkan ayunlarının en| dikkate şayan parlak neticesidir.> | alinin nutkuna cevap veren Balkan atletizm konfederasyonu Iğma defnedilmiştir. Kendisine Al-| haşkanı ve Yunan delegesi Rino- lahtan rahmet dileriz. İpulof, Balkan atletlerinin vali ta- | YEFAT süren bir haa ebediyen Ree n ve iztirapı sonra dün hayata talıktan Kkapamış ve Feriköy mezar- e— —— ŞEHİR TİYATROSU Pransiz - Tiyatrosunda KOMEDİ KISMI BU AKŞAM İYUN YOKTUR PARA BERABER âiTMEZ Tepebaşı Tiyatrosunda DRAM KISMI BU AKŞAM Baat 20,30 da OÖTELLO LÂLE * Fransız sinemacılığının 1940 zaferi RATMU JACOUELİNE DELUBAC - YVETTE LEBON'un kudretile yaratılan aüper fümi HAKİKATI ARAYAN ADAM Hayatın, iztirabın, aşk o ve İhtirasın romanı —— LÂLE — TAKSİM Sinemasında Türkçe sözlü İstiklâl Kahramanı füral büyük muvaffakıyetle devam etmektedir. Hn fezin sevilen ve sinemanın en sehhar Jön promiyeni TYRONE POVER'in SONİA HENNİE ile beraber yarattıkları KARLAR ALTINDA AŞk ve ihtiras filmi perşembe akşamı SY SİNEMASINDA a: Bd Birinci mevkideki ahbabırcın o ge- ce yattığı ötele gidip eşyalarımı al- —| arm. Kadmcağız bu yüzden gümrük- te bir hayit itltp kakılmıştı. Kendisi- le Teft vapuruna avdet etmeden is. Kkelede vedalaşırken: — Bana yaptığın iyiliği unutmu- yacağım, dedim. Çok mütecasizim ki, Karşılıkta bulunacak vaziyette deği- Tim. Gemici arkadaşlarıma ve içüncü yolcularından — basılarma — karşı da aynı hisleri duyuyordum.Taft vapuru Japonyadan hareket edince beni tev. diğim bir takım insanlardan ayırmış oldu. Şuna kani oldum ki, insanlar kendi hallerine kalmca esasan kalbli mahlüklardır. Onları — ter yapan şey. hayatın Kötülükleridir. Japonyada ilk gecemi ötelde geçir- memiştim.. — Pasaportum — yüzünden müşktlAta uğramam — mümkün — idi. Şimdi ise her şeyim tamamdı. Eçya- larımı aldım, veuzca bir ötele yerleş. tim. Kobe'de üç gün kaldım. Biraz boş zaman bulunr bulmaz «Şehrin bir kuş bakışı manzarasın: seyredeyim> diye duran, şehre pek yakın dağlardan bi- rine tırmandım. Koca şehir, Japon- yanıa en büyük Hmanı ayağımm al- tında. Pancurlar, küçük Ahşap evler, daha ötede iskele ve bankalar soku- ginm taştan büyük binaları. Gözüm bir noktaya takılıyor, Dağa yakım bir yende iki ince beyaz minare yüke | soliyor, acaba burada Müslümanlar çok mu? Diye düşünüyorum. Şehre dönerken bu camle uğradım. Beni sarıkli Kazanlı bir ihtiyar Ta- tar karşıladı. Meğer bu camli kuran. |lar Rusyadalei ihtilâlden Bonra Ju ponyaya kaçan bazı Tatarlar ve ge- ırıı Kobede oturan Hint müslüman. MİHRİ'NİN DEVRİÂLEMİ Yözan: MAPAL'BEİLİN SAA | Japonyadaki Müslümanlar Arasında —e Japonyada tniforma bolluğudur. J pon üniversite talebesi bile saçını kı- #a keslirmiye ve resmi Uniformayi ziymiye mecburdur. Üç sene — süren davi tmiş. Tapoayadakt müslümanlar bir de Tokyoda bir Cami yaptırmış. bu tatarların birçoğu ile Başvekile İskenderun da buket verilirken Başvekilimizin W Tetkik Seyahati Doktor Refik Saydam Hatayda Petrol Vali, Komutan, Parti Müfettişi ve mebuslar olduğu halde Ekverk mevkündeki petrol arama sahası na gitmiş ve buradaki görmüşlerdir. Avdetlerinde İskenderin civa- rındaki hurmahkları — gördükten sonra geç vakit Soğukoluğa dön- | düşlerdir. Şerefine rafından gösterilen iyi kabulden dolayı derin teşekkürlerini ifade etmiştir. Başkan, nutkuna şöyle devam etmiştir: «Balkan oyunları, Balkan dost. luğuna, genç Türkiyenin yüksek Cümhurretsi İsmet İnönü'nü bun- dan 9 sene evvel Atına stadında karşıladığı unutulmaz gündenbe- vi fevkalâde hizmetler ifa el tr.r Komite Fabri Âzalıkları İstanbul. 7 (ALA.) — Şehri- mizde toplanan 12 Balkan konfe- derasyonu kongresi, Türk dele- gesi Burhan Felek, —Yunanistan delegesi Rinopulof u, Bulgaristan deleğesi Keçef'i Romanya dele- gesi Bueresku'yu ve Yugoslav de- legesi Ügreniç'i komitenin fahri Aâzalıklarına intihap etmiştir. Komite Başkanının Tatanbul, 7 VAA üi $ kan oyunları organizmayon komitesi başkanı ve beden terbiyesi genel di- rektörlüğü yüksek istişane heyeti &. zasından Bürhan Falak, intaç edilen Balkan oyunları hakkında — Anadolu Afansının bir muharririne şu izah vermiştir: 11 inci Balkan oyunlarıı tibi, bu sene, bu huzustaki protokol muetbince, bize düşmekte idi. Pakat Balkanlı komşularımızın bi oyunla- yeceğinden emin değildik. Bunun için kendtlerinden “ timzaçta bulunduk. Rumen, Yugot- lav ve Elen federazyornları iştirak e- Kü şartlar altımda Uzun müddet memleketlerinden ay- fılmaları atlatlerin tam formda bu- mbilmeleri güçlüğünü derpiş Ade- rek evvelce haftanın Üç — gününde yapılan oyunlarm iki güne sıkıştard- masr takarrür ettiği gıbi, mağiübi- mesaiyi | tanıştım. Bana karji çok misafirper- verlik gösterdiler. Bunların hemen Hepalnin hali vakti yerindedir. Mü- Çin harbinin tesirleri de — görülüyor. 'Tokyoda rastladığım bir yabancı ba- na gu şekilde şikâyet etti: yet endişesile iştirakten çekinmenin önüne geçmek için de bu sene umu- taznifın yapılmasından sarfı na- sarki üzerimize — yıkılacakmış — gibi| gı him bir kısmı Kumaş ithal ve ihraç ederek ticaret yuparlar. Bazıları Türk vatandayı olup Tür- kiyeye göç etmişlerdir. Ve birçokları n buraya gelmek için hazırlanmak- tağırlar. Bana: — Nanıl 'Türkiyede ekmek parası kazanabilir miyiz? Diye sordukların. da: Tabit dedim. Türkiyede — yalnız sizlere değil duha mityonlarca insar için hayat sahaât var. Sizin gibi ça- Jeşkan kimsalerden bizler de istifade ederiz. Kahede buğunduğum günlerden biri de curraya düşüyordu. Tatar ahbabın yemeğe daveti üzerine cuma namazı- nt kılmıya gittim. Camie girince şap- kalar çıkarılıp Deyâz başlıklar giyil- yor. Hentiz birkaç yaşında olan cami- in içinde kalörifer tesisatı var. Cema- atin bir kısmı Tatar bir kımmı da intli. Mutsasap döstları rencide et. memek için kendilerine namaz kı- mayı bilmediğimi söylemiyorum. On- tar eğiliyorlar, ben de — ağiliyorum Onlar yatıyarlar ben de yatıyorum. Onlar Amin diyorlar ben de öyle ya- piyarüm Çin Harbi Her Şeyi Vutuyor Amerikadan Japonyaya gelen bir (Arkası var) —| SİNEMASI İbariz farklar gözüne çarpıyar. — Bir adamın Japonyanın hâyatımda birçok ketre Japonyada küçük istihasl hâ- YA Maman tütünabiliyor. Bunun için bizim 'Türk şehirlerinde rastlanan kü gük dükküânlar, esnaf çarşıları vesal- reyi Tapon - şehirlerinde de görmak müzmkünüür. Diğer büriz bir fark da' numaralı koltukların şimdiden aldırılmaaı rica olunu zar edildi.» Yalnız İstanbulu değil bütün Türkilyeyi bir kahkaba kasırgası kaplıyacak bütün cihanm en şen we en gülünç filmi NDA 3 —— İngiliz Tayyareleri 36 Saat Akın yaptılar Londra, T (AA.) — Hava Neza- Dün gündüz, İngiliz bombardıman tayyareleri Östed, Calais, Boulogme Uirnanlarma hücumlar yapmışlardır. |Herlingen, — Siabiren, — Ör Uizen, Dardrecht, Denhelden de toplu bulu- nan gemi ve mavnalar hombardıman edilmiştir. Bu harekât «& plade bir boml a Blenhelm tie dlimman — Layyaremiz bir düşman avcı tayyaresine hik ederek düşürmüştür. — Hiçbir İngili |tayyaresi zayi olmamıştır. Sahtl mı z Hollanda zahilli r iki düşmün Tara Tlere karşı şiddetli Hücüm ilk Wâki olmuş ve tayyare ataş m k bir © e denize düşerek batmıştır. Londra, T (AA) — İngiliz ha istihbarat — büremı havâ küvvetlerinin Manş ve denizleri sahillerine karşı dün şafak- |2 başlıyarak bugün öğleden Bonra- ezereti şimal ya kadar devam eden hücumları hak: Planda açi tafsi ermekte- | dir. Bambu'0rman tayyarelerimiz gi İmalde Hit genden Böoulogne'e Ka dar olan mitekarla sahil hedeflerine ve gem m etmişlerdir. Bir | bombardı bu sahal Calsise yaklatarak hücuma başla: maştır. Büyüx kalibrede bombalar dö tü bir halde düşerek infilâk etmiştir. | Amerika Harbe Ne Zaman Girecek? (Başı birincide) yeni deniz üsleri tesisi... Eski Cümhurrcisi Hoover'in Mütalânsı Nevyork, 7 (A.A,) — İagil terenin, Avrupa ablokasını maü- eden 15 tanınmış Ameri- neşretmiş — oldukları bir nan ” beyannameye cevap veren subik Cümhurreisi Hoover, şunları söy- lemiştir «Kimsenin, İngiliz dkvasını ha- leldar etmek arzusunda olacağır m zanneti Bu mesele, acı sözlerle değil, ancak teşriki i ile halledilebilir. «Bizim mücadele ettiğimiz v ler için mücadele etmiş olan de- mokratik milletler, önümüzdeki kış felâketler karşımında kalacak iyorum. met Nevyotk, 7 (AA.) — İagile İtereye hastane arabaları - almak İiçin her mektep ve koleje 1350 dolar toplamak — vazifesi — veril- miştir. W Yeni Bir Mihver mi? Boston, 7 (AA.) — Komü- nistlerin, Ametika Cümhurreisli- ğine namzet göstermiş - oldukları Brouvder, irad ettiği bir nutukta Vaşington, Moskova ve Tehous king arasında tesisi lâzım gelen mihverden bahsederek böyle bir imihverin manen nâ mağlüp ola- cağını, nizam ve refahı temin e- deceğini söylemiştir. Ka Te l TEŞEKKUR a Ü ee eeet güN graf veya mektupla paylaşan di hai ai at ee teniz vasıtasile teşekkürlerimizi bil- -i Merhum Mustafa Keren ailesi - en kortlk ZORLA TAYYARECi Fransızca sözlü orijinal nüshası YARIN AKŞAM MELEK TÜRKÇE SÖZLÜ NÜSHASI PERŞEMBE AKŞAMI İPEK SİNEMASINDA MÜUSİKİ VE ŞARKILAR MUHLİ8 SABAHATTIN ait SÜMER Sinemasi Bütün heyecan ve teestlirlerin dramı Bir kadının bütün feci talihini tasvir eden. Şimal Fransiz süper Lükâ ve ihtişam arasında Aşka doğru giden bir bayı Baş Rollerde: MıCHEL PİERRE RİCHAR CHARL Kanunu filmini takdim ediyor. başlıyan bir talih at.. Bir maşukanın cinayet davaaı. MORGSAN D WİLM ve ES VANEL Hlâveten: YAKIN ŞARK SON HARP HABERLERİ Tel, 42851

Bu sayıdan diğer sayfalar: