30 Ekim 1940 Tarihli Vatan Gazetesi Sayfa 3

30 Ekim 1940 tarihli Vatan Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

S Y A Ç A .%uı miktarı gizli | MözeKüzım Sevinç Altınçağ Üü —vu::v—.ı_ı.. | Ö — 30.10.500 — İSi'ilâcılarm Son Kurbanı Yunanistan foğra fi, Askeri f!uad; Malümat nisanındanberi Aaltında bulunan Yu inde bulunmaktadır. 39 Bütetigi î_bu dakikada İtalya ile A & SlçyiDAL ve cenup . Sporad y Çelade adaları deniz mmi- | Bdi gok Bin on iki adalarına komşu- B a yakalirim ti 20 mil kadardır. Akde- Üsleri Kıbrıs ve Malta- a Yunanlatana — mesafeleri dekildir. Pireden Kıbnsa Miklir, Selânik körlezi ile ikya yarım adasının cenu- aIi uzun körlerin deriz Bdi mühim — faydaları & Hu li l a..._:-_îu denizi ve şarki Ak- Yanide bir şebeke teşkil eden adaları ve bunların İtal- vıff,_:_'— yakınlıkları hava ha- Tağet bakımından kayde şa- ZL Yanan sahilleri / aynca Yü yötirler için mükemmel bir teşkil etmektedir. Yunanis- kara eihetinden dağlık arazi- Sğtretir. Amavutlak ile h hit Yanya ve Fiorina eli Çakil etmektedir. Bu vi- 'de şimendifer ve büyük | F ordusu: 1938 cetvelleri- Yunan kara kuvveti on 4 kolordudan ibaret- h Biçların — merkezleri şunlar- kej itmci kolordu: Atina; ikin- ü kolor- 7 F PFE z başka bir de süvari fır- Bakilardir. Son zamanlarda bir yi d askeri teşkilât da yapıl- ı,fm&lmm halde Yunanis- 4000 den Iulı:ıı top- | bir vaziyettedir. Dllaz kuwveii: Yunanısanın e rü, (diğerini İtalyan- Üöçenlerde batırmışlardı) 21 .İ'-ı—: ve torpitosu, dört ma- Yuggitmisi ve altı / tahtelbahiri bap ” Bunlardan Averof büyük w__'mıi 1910 da — İtalyada Yü da 1927 de yeniler Te e en son techizatla kuv- ç Müirilmiştir. 9450 tonluk ve 41 süratindedir. 23 santim- * 19 luk 8, 7,5 luk on allı h İ';-ıd.ı- Ayrıca tayyare top- pi ardır. 450 santimlik, 4 Siyüç” Hovanı ile de techiz edil- | 1L E ÇA Sa) Pitolardan 400 tonluk Sfen. z ÇBi 1929 da yeniden tec- Üg'lilmiş, süratleri 28 mil olan GAT tonluk torpitolar birinci | harbi sonunda Avusturya | 'G"ı ından Yunanistana geç- * 155 şer tonluk dört hafif Aay S ger mil süratindedir. 'i İsperax, Leon ve Panter Sap ylan 1000 - 1200 tonluk wninuıın €n büyük tor- Tükgiş Adandır ve süratleri 32 şer Mi 1923 de modern şekillere Ça TTT lardır. ytanlılar torpito cihetinden hç Şölidir. Akdenizde İtalyan- Tiğ, Dito cihetinden zengin ol- goD Yunanistanın harba ha kalyanların - bu faikiyetini Y “.::mmn en yeni torpito | h TEZİ Sarsacaktır. | Ti 1930 - 32 de İtalyada | İlileniz 1330 tonluk | 'dir. Süratleri 40 ar mil-| dörder — santimlik üçer Bük dafi topları, Kunduryo- ha g, Hrdro'nun kırkar mayin de g* vardır. Ayrıca her birin- 'w,_m:maıo kovanı da bu- Ş Bişlare geşen ee h KŞ yaptırılan kırkar mil- A Core ve - Kraliçe Olga '.':ı*" eki büyük muhripleri ç Ştahil muhafaza, bir sarnıç, ÜRn ea çe Üh-: bir mektep gemisi t tep) Her birii timlik ’M." ürinin (Z şer santimlil B vvetleri: 1938 cetvel- » Yunanistanın 120 ':’:':-ı vardır. Fakat Yunanis Pt Gi tenelerde tayyareciliğine ü iyet, vermiştir. Tabil İngiliz ı.,':z:ı' İngilterenin Akdeniz b irecek şekil- Nihayet harp Balkanlara atladı ve Kapılarımıza kadar — geldi. Türkiye kadar Bulgaristan ve Yugeslavya da Yunan » İtalyan harbinin hedefleri ve neticeleri ve vukuatm cereyanımı pek yakından merakla - takip ode- ceklerdir. Yalaız Balkanlarda tutuşan bu barbi, şimdiki umumi harbin çerçe- vesi dahilinde Norveç, Pelemenk, Belçikadaki harpler gibi asil maksa- dü erişmek 'için yapdmış bir harp |halinde telâkki etmek lâzım gelir. Buğünkü —harbin — husustyetlerinden birisi de Büyük Britanyayı vurahil- mek için diğer küçük milletlsrra hak. larıma hürmet edilmiyerek icap etti- #i zaman anları bir basamak — gibi Kullanarak çiğnemek ve arazilerinde hava ve deniz üsleri elde etmektir. Bununla da kalmıyarak tıpkı Na- Poleon barplerinde beşer hukukü be- yannamesinin zaptedilen memleket- lerde tamim edilmesi gibi mihver devletlerinin yeni ideolojilerinin tat- bikalıma hemen geçilmektedir. Mih- ver devletleriin harp hedefi, Büyük Britanya İmparatorluğunun ortadan kaldırıdmasıdır. Bu muaazam hedafe ulaşmak için her türlü vamtlaların kullanılması — mübah — telâkki edil. maktadir. Almanya, kostirme yoldan giderek Böyük Britanya adasının istilâama teşebbür etti. Fakat deniz konlrolü ve hüva üstünlüğü elde edilmeden çıkarma yapmak çok zar ve hattâ mümkün değildir diyen askerl pren- miplerin hükmüne ram oldu. İstilâ muvaffak olamayınca iş Bü- yük Britanya adası içiz tahribe ve kıtale Göküldü. İngilizlerin herkesi hayrete ve gıiplaya düşüren münevi Bötünlükleri maddi —tahribata rağ- men hiç te sarsılmadı. Buradan bir netice gıkmaymca Hmparalarluk de- miz yollarınt kesmek ve İngiltereyi adalarında boğmak plânı daha ca-| zip göründü. İtalya harbe girince Ahdenine hâkim ve bu denizin Atlan- tiğe ve Hint denizine çıkan kapıla- rına sahip olmak emeli siyasetinin ssasını teşkil etmesinden —ba deniz |de İngiltereye darbe vurmak vazife- | Bini de İtalya benimsedi. Şimdilik Al- | manya Tunanın ve Savanın şimalinde kaldı; ve Romanyayı eline geçirmek- le Karadenize çıkmış gerek Şarka, ve gerekse cenubü şarkiye karşı ica- bında derhal harekete — geçebilecek mühim bir üs temin etmiş ve ayni zamanda Yugoslavyayı da — ikismen yarktan Sarmış bulundu. Vicliy hülümastünin mikver Aavlaj. lerile anlaşması mihver devletlerine ve bühasaa Akdenizde büyük kolay- tkdar ve faydalar bahşetti, Yaltız Büyük Britanya menfaat. derinin tekâsüf ettiği şarki Akdeniz- de İngtllz deniz kontrolünü yok et- mek için Fransa de anlaşmıya rağ- men ortada mevcut — kalan büyük mânlalar vardı. Grazzlani'nin — lekenderiye — deniz gentinü zaptetmesi ve Süveyş kana- Yt ele geçirmeei Thtimali kati — ve emin olarak ümit vermedi. Böyle ol- masaydı Yunanistana durup dürür. Xen aaldırmak ta hem münasız ve hem Jüzümsüz olurdu. Atrikada uğranılacak bir muvaf- fakıyetsizlik ise elde — edilen bütün zaferleri sündürecek ve neticeleri çok ağır olacaktı. İşi yüzde yüz emniyetle başarmak | için hem daha kolay ve hem de daha emin başka yollardan gidilmek Hizu- mu histabundu. Misir cephesinde İngilir kuvvetle- Fi ayırmıya ve hiç olmazsa gelecek lakviye küvvetlerini başka yerlere zevketmiye mecbur —etmek suretile Grazzlani'nin tasavvur halindeki ta- Arruzunu kolaylaştırmak için Mızı- ra şarktan da hücum etmek istenil- di ki, ilk basamak olarak Yününis- tana saldırıldı. Çünkü Fransızların muvafakatile Suriyede hareket mü-| saadosi ve Üsler tedariki imkânları elde edilmiş olacağına hükmetmek lüzım geliyor. Suriyeye gitmak için iki yol hatı- ra gelir: Birisi Selâniklen Çanakka- le üzerindet ve Türkiyeden geçilerek Bidilen yoldur ki, bu Setikametin in- tihabı siyasi karışıklıklara ve sakert yorluktara, uzunluğu dalayımtle bü- yük ikmal güçlüklerine katlanmayı icap ettirir. İkinci yol ise Yunanistarıı İşgal, Akdenize İnen üç yarım adanın so- nuncusunu da el geçirmek ve bu suretle şarki Akdenizdeki askert va- ziyeti kendi Jehlerine — kuvvetleştir. mek ve hava yolu ile Suriyeye atla.- mak tarmıdır. LASKERİĞA SA l - VATAN çai LAŞ Yunan - İtalyan Harbi Taarruzun Mânası Ve Hedefleri Nedir ? BAHİSLER min Hki tarafında kalır Göriceden iti- baren Karasunun garbinden Pindos dağlarına doğru giden kısım da bir gok müteaddit müdafaa hatları sa- yesinde oyalama harbine elverişlidir. Moçve boğuzandan — (Ölimpos) a kadar olan dağlarda 'Tesalya avasının €n tabil mükdahslelerini temin eyler. Hulâsa bu mıntaka müdafaa için her türlü kolaylıkları gösterir. — Yalnız Epiros dağları Leskovikten Yanyaya Kadar şimaklen cemiba gittiği — için| ve hem de Yunanlıların kuvvetlerini | her tarafa müsavi olarak taksim et- NeticeleriNe Olabilir? Mecit SARMAR Bu şekli hem yıldırım harbine ve hem de Norveçte takip ediler usülle- re ve nihayet mihverin askeri siste- mine en uygum gelir. Yatnız Almmanların 1100 nakliye tay yaresi ve İtalyanların da hiç olmaz- ca 300 olsa bir eeferde 20 bin kişiyi | Buriyeye indirmek olmuyacak bir iş değildir. Bsasen Süriyede mukave- met edilmiyecek, bilâkis bu harekete Intizar eüllecektir. Söylediğimiz bu umumi mülâhaza ve tahminlere göre, Yunan - İtalyan harbinin Almanlara nazire olacak ye- kilde çabuk ve ezlci bir gekilde ce- reyan ettirilmek isteneceği zannolu- nuyar, Yakat Yunan ördusu ve arazinin vaziyeti acaha bu seri ve eziel bir Tmühürebe cereyanı vermiye müsaade edecek midir? İşte meselenin dü- Büm nöktası buradadır. Görüve - Selânik istikametini kap- | izyan arazi müdafaaya çok müsait- tir. Filorinadan sonra cenuba doğru arazi adım adım müdafaayı kolay- daştırır Filorina denince Balkan har- binde bu mantakada ve Mansatır müdafaasında kahramanlıkla muha- Teba eden mensup bulunduğum 15in- ci fırkanm kahraman mübay, erlerini ve şehitlerini hürmetle yâdederim. Görüce ile Filerina bir dağ süstlesi- İngiltereye Hava Taarruzü Devam Ediyor Londrada Çikan Yanginlar Söndürüldü | Lonâra, 29 (AA.) — Resmen bil- | dirlildiğine göre pazartesini satrya bEğimYan gece düşmanın bir bombar- | dıiman tayyaresl tahrip edilmiştir. —| Düşmanm hava faaliyeti — birkaç | mıntakaya yaprlmış ise de kücumlar: ms bilhasta Londra mmtakasma ve orta İngiltereye teveccfih etmiştir. Hava nezaretinin bildirdiğine göre Çaarruzlar karanlık bastıktan — biraz Bonra başlamıştır. Gece yarısına doğ TU taarruzların şiddeti hafiflemiş ise de hücumlar sahahm flik saatlerine kadar devam etmiştir. Londra mmtakasında bazı dükkân | lar, evler vesair binalar hasara uğra | mıştır. Yangınlar da çıkmış ise de lere Yanşı gece bambardınanlarına rin bul miyecek bu kısımda zayıf bulunacak darından Yanyaya — doğru İlerleyiş belki de nisbeten kolay olabilecektir. Arazi midafanya müsait cephe u- zun deği yanlar tabil mânlalara dayalı ve Yunanlılarm da mükemmel muharip bir millet olduğu düşünü- lerek Yunanlıların Finlardaldar gibi fevkalâdelikler göstermiye namzet olduğunu Söyliyebiliriz. Yunan Başvekili, Almanyada ye' miş ve oranın harp ekademisindi Çıkmış ardu sevk ve idaresine bihak- kin vükif bir lider olduğunu da ha- tırlamak Mzımdır. Ve nihayet İtal ya ardusu ba harpta ilk defa olarak kehdirinden çok küçük ve hentiz ha- zırlığını btürmemiş bir ordu ile kar- şılaşmaktadır. İtalya ordumunun ne yapabileceği- ni Bugünlerdeki harekâtile anlaşılmış glacaklır. Merak edilen şeylerden birisi —de (Po) ordusu ne olacaktır? - Hangi cepheye gönderilecektir? Diğer me yak edilen husus ta kendisi bu ka- dar düçmanla yalnız başına çarpış- mak zarluğunda kalan Büyük Bri- tanya Yunanistana nasrl yardım ede- bilecektir? Şimdiden kati hükümlerde bulun- mak mevtimsiz olur. Biraz bekliye- llm, Hadieatın İnkişafr bir çok zul- metleri ortadan kaldıracak, hakikati meydana çıkaracaktır. Yalnız şura- smı kaydetmek Hâaamdır. ki, ilk mü- harebe kurbânmın (Patras)ın Stvil hallemdan verilmesi — Şövalermin bir Roma kahramanlığı eseri olarak gö- Tülebilmekler uzaktır. Brüksel, Liyej ve Ânvers Bombalandı Bir Haftada 39 Alman Tayyaresi Düşürüldü Lendra, 29 (ALA.) — Jagiliz bom- bardiman tayyareleri Almınya — ve KA altındaki arazi üzerine yaniden akmiur yapmışlardır. Hava Nezaretinin bu sahah bildir- diğine göre, İngiliz tayyareeri gerek Almenyada askert hedeflire gerekse düşman işgali altındaki aricide bu- Vekillerimizle — Cümhuriyet bayramı münasebetile bir mülâ- kat serisi yapmak Üzere Anka raya gittiğim zaman mizi de ziyaret etmeği içim pek istedi. Fakat bayram arifesindeki sayısız işleri arasında — kendi rahatsız etmiye kıyamadım cesaret edemedim, Fakat, bundan evvelki ziyaret. lere ait intıbalarımı bir araya ge- tirerek şu noktaları aydınlatmıya gçalışacağım: Doktor Saydam na- sıl adamdır. memleket işleri hak- kında görüşü nedir? Çalışma w- sulü ne yoldadır? Doktor Refik Saydam, rasyo- nel düşünür, rasyonel çalışır bir devlet adamı sıfatile dünyanın herhangi bir yerinde eşi az bu- lunur bir. adamdır.. Sandalya bağlılığı ve mevki — köbri hiçbir zaman başına vurmıyacak bir a- dam varsa odur. Çünkü Doktor Refik'in gözünde şahsi mevki değil, memleket için — yapılacak iş vardır. Hiçbir zaman hayale kapılmaz, hiçbir vakit imanını kaybetmez, daima imkânın biraz ölçü diye tu- Başvekili- ni ve bir değildi. Yılmaz sıhhi müca- delelere ihtiyaç vardı. Bu mü- cadele arasında Daoktor Refik'in adı kulaklarda yer etmiye baş- ladı. İstiklâl mücadelesinde Dok- tor Refik'i ilk günden başlıya- rzak hemen hemen fasılasız. su- rette mhhiyenin başında gördük. Sıhhyemiz Tohum Halinde İken 1922 de kendisini, Hacı Bay- Tam camiünin arkasında bir kaç odalık bir evden ibaret olan Sıh- hiye Vekâletinde tanıdım. Plân- h ve verimli çalışmıya nümune olarak hazırladığı tohumlar, me- rak ve alâka uyandıracak bir şe- kilde idi Seneden seneye Sıbhi- ye Vekâletine uğrıyarak tohum- ların nasıl filiz.endiğini, dal bu- dak saalıverdiğini gördüm. Sevgi ve bilgi ile büyütülen bir fidanın günden güne büyüdüğünü takip etmek cidden bir zevkti. Doktor Refik'in iyi çalıştığını gören me- buslar: — Size daha çok para vere- lim. Daha çabuk iş çıkarın, di- yorlardı. Refik, şöyle cevap ve- riyordu! — Milletin parasını gösteriş için israf edemem. Ancak elim- deki adama, vasıtaya, ve teşki Tvran Hmanlara ve hava meydanları- Na muvaffakryetli taarruzlar yapmış Tardır. Brüksel, 29 ÇA-A.) — Btelani bil- diriyer: İngiliz tayyarecileri Belçika üzerine va bilhassa Hdege, Anveri ve Brük- sel Eövarmda halkla mesk'in merkez- İât imkânına göre faydalı suret- te kullanabileceğim kadarını hrim, Fazlasını — vakitsiz surette israfa razı değilim, | Romanyadan mühacir gelme- İsi işi çıkınca herkes bu işi Sıhhi, Vekâletine yüklemekte mrar ot 'akat Doktor Refik, muhacirl ölmek için değil, ya- süratle söndürülmüş ve yayılmaları- | tekrar başlamışlardır. Val Salat Lam şamak için gelmesi lâzım gelece- A bert de üç kişi ölmüş ve birçok kişi | gini ileri sürdü ve üzerine ancak porlardan birkaç Ölü ve yaralı oldu- yara'anmışlır. Saint Nirolas Wacw'- | başarmıya imkân — olacak iskân na meydan verilmemiştir. Alhınan va | gu anlaşılmaktadır. Orta İngilterede bir şehrin üstümne birgok yangın bombaları atılmış ve bilhassa dükkânlarda birçok yangın Jar çıkmıştır. Bütün büu vengınlar söndürülmüş veya sirayetlerine mey- dan verilmemiştir. ÖÜ ve yaralı mik | tarı çok değildir. Bundan başka düsman — bilbassa Tngitterenin cenubu şarki ve şimait saririsinde faaliyet göstermiştir. Ge. rek bu mmtakalarda gerekse bomhar | dimen ediler. diğer mırtaka'ırda kur baalarm adedi azdir. | İspanya “Harbiye Nazırı Kanarya Adalarına Gitti Madrit, 28 (AA) — D. N. B. Cifra ispanyol —Afansı, " Harbiye| Nazırı General Varela'nın, Kanarya adaları ile Rio de Oro İspanyol müls- temlekesinde Juby burnunu teftiş et- mek tzere hareket ettiğini - bildir. | mektedir. de tivil ahaliden beş kişi ölmüştür. Ölenlerin ikisi Iki yaşında çocuklar. dir. Brükselde birçok erler — yıkıl- Zayist yoktur. u, 20 (ALA.) — 28 Teşrinlev vel gece yarımı biten hafta içinde, İn gilteree üzerinde yaptlar hava mu- harebelerinde — Almanların — tayyare Zayiatı 39 U bulmuştur. Bunların en HX sekizi gece ilmüştür. Düşü- Ti h uğratıdmış ol- mam mühtemel bulunanlar bu raka- ma dahli değildir. Ayni hafta içinde İngiliz zayiatı 18 tayyare ve dokuz | pilottur. Yun2n Gemilerins Fransız Limanlarına Gitmemeleri Emri Verildi Landra, 29 (AA.) — angiliz vad. yotu dün gece Yunan gemilerine aşa. Bıdaki tatmatı vermiştir: Hiçbu. Yunan T*CİSİ Fransaya ve Pransız raüstemleke limanlarına git- miyecektir. ŞEKER BAYRAMINDA NEFİS BİR TÜRK FİLMİ GÖRBCEKSİNİZ. Komik sahnelerle dolu HARİKULÂDE Komedi. Baş Rollerde: HAZIM — VASFİ — CAHİDE Sait - Perihan - Necdet - Karakaş - Elefteriya - Refik - Kadri H İPEKLSARA Sinem larındı Bu Film Bayramla İZMİRDE ELHAMRA Sinemasında ni aldı. Doktor. Refik, Başvekâlete geldikten sonra — çalışma tarzın! yeni vazifesine intıbak ettirme- nin yolunu derhal bulmuştur. Gazeteleri onun kadar dikkatle takip eden azdır. Konuşmakta vazife bakımından — fayda olan |herkesi görmiye vakit bulur. İm- za işlerini saat gibi vaktinde çı- karır. Sonra günün ihtiyaçlarına göre en ön safta bulunan işler hangileri ise bunlarla yakından teması muhafaza eder, işlerin ta> allük ettiği vekâletlere gider, e- rada dairenin kendi havası için” de günün mühim işlerile meşgul olur. İç Turizm Münakaşası Birkaç hafta evvel turizm hak kında bir yazı yazmıştım, Mam- lekette iç turizmin - birdenbire nasıl inkişaf ettiğini ve taştığını Bursada görmüştüm. Haftalarca ötellerde yer bulamıyan insanlar vardı. Nikbinliğe kapılıp ta bel- ki bir yer bulurum ümidile Bur- saya gidip kahvelerde ve hamam larda geceyi geçirenlere tesadüf etmiştim. Bir memlekette iç tu- rizmin bu şekilde inkişafı aranıp ta bulunmıyacak bir nimet... He- men kaleme sarıldım ve sordura: «Neden bu nimetin kıymeti an laşılmıyor? Neden turizmin in- kişafına devamlı bir şekilde atâ ka gösterilmiyor? Neden bu işi senelerdenberi — benimseyan ve geniş tecrübe sahibi olan- Vedat Nedim Tör ve Süreyyanın turizm. le alüâka ve teması kesildi.» Bu yazıdan « karaya im 3 Başvei:ilimiz 'Nasıl Bir İnsandır, Nasıl Çalışır? Dr. Saydam'ın Çalışma Usullerine Ve Düşünce Tarzına Ait İntıbalarım Başvekil Dr. Refik Saydam son Hatay seyahatinde memieket işlerini totkik ederken — Yahu, sen fena bir gaf yap- tın ve Başvekili gücendirdin. Tur rizmin matbuatla — birleştirilerek Başvekâlete bağlanması, buna e- İhemmiyet verildiğine “canlı bir Nedim Tör'e alâmettir. Vedat gelince matbuatın — başmüşaviri sifatile turizm işl sıkı mas halinde bulunuyor. Bahsatti- | Başvekti Dr. Refik Saydam |&in Süreyyanın kıymeti bilindi ve turizm idaresinde kalması te- | mine çalışıldı. Fakat kendisi, Ti- caret Vekâletinde — teklif edilen | bir müfettişlik vazifesini tercih etti. Cevap verdim: — Ben o yazıyı yazarken, iç türizm işine ve memlekete İay- dalı olmaktan başka düşüncem yoktu. Evet, bazı noktalarda danmışım. gazetecil çalışma şekline göre ara sıra al- danmamanın imkânı yoktur. Baş vekil, iyi niyeti daima ayırmağı bilir ve hataları buna bağışlar. Sonradan haber aldım ki, ya- zım çıkınca Matbuat Umum Mü- dürlüğü, yanlış noktalar hakkın- da bir. izahname hazırlıyarak Başvekile göstermiş, Fakat Dok- tor Refik Saydam, bunun neşrine Küzum görmemiş ve — şu gözleri söylemiş: — Bu yazı iyi niyetle yazıl. mıştır. Yanlışlarını iyi niyete ba- kaşlamak Tâzımdır. Bu hâdiseden sonra Başveki- l ilk ziyaretimde dedim ki: Bir kusurumu itiraf ede- yim: Turizm hakkında bir yazı yazmıştım. Bu yazıda hatalarım var. — Buna dair bir izahname ha- zırlatmışlardı. Neşsine hizum gör medim. Bunu sana anlatmadılar mı? — Anlattılar, fakat ben ken- dim ik fırsatta bu yanlışları ga- zetede kendim izah edeceğim. |Başkalarını tenkit iddiasında bu- |lunan bir gazeteci, kendi kendini |tenkit etmeyi ve kusurunu itiraf etmeyi de bilmelidir. larının önüne geçilmesi, verimli sürette çalışılması, halka git İş- lerin gününde görülebilmes. bah. sini açtım. Doktor Saydam dedi ki: — | — Bu bahislere dair yazdığın İyazıları okudum. Fakat bu me- Jelerde iki noktayı biribirinden ayırmak lâzımdır. Bunların biri herhangi bir memurun çalışma | tarzının teknik ihtisas bakımından kayıt ve inzibat altında bulun- İmasıdır. Üsülden kurtulalım di- İye keyfi, ölçüsüz, inzibatsız ça- İlurmal tahammül — edilemez. |Her işte plân ve çalışma tarzı İlidir. Geriye zaman bir te- | ö merkezdeki teknik htisas sahip- leri tarafından — bazırlanmalıdır, memleketin herhargi bir yerin de bir memurun (htısasın icapla- yına uygun bir şekilde çalışıp ça- lışmadığı mürakabe olunabilme- israflarının üme geçmek verimli ve #aplarına uygun çalışmak hal- kın işini günü gününe görebilmek meselesi kalır ki, bunun icapları göttikçe fazla gerçekleşiyor. da- ha iyi ve çabuk düzelmesi çare- leri de düşünülüyor — ve aranılı- yor. Başvekil berrak dimağile va- ziyeti pek iyi tahlil etmiş ve ih- tısas kontrolüne — olan ihtiyaçla lüzumsuz ve mânasız ölü usul- Teri biribirinden ayırmıştı. Dedim ki: — Tamamile hakkınız vür. İb- tü kendi işlerine ait mesuliyeti dîğr tudan doğruya alsa ve tam hiz: la çalışsa daha iyi — verim alın- maz mı? Meselâ İstatistik Umum Müdürünün sayım hazırlıklarını nasıl yaptığını yakından gördi ne tamamile sahip ve hâkim n bir adamdır. Neden — usullı vasiliğine ve dar mürakabelerine ihi olsun? Serbest çalışma- sına imkân verilirse elbette ve- rimi çok olur. Başvekil: — bi söyledin, dedi. İstatim tik Umum Müdürlüğü Başvekâ- lete tâbidir. Fakat umum müdü Tü aylarca görmedim. Çünkü her işini tam icap ettiği gibi başar- makta olduğunu iptidadan bili- Tim. Başvekilin bu sözüne bir delil aramıya İüzum yoktur, Sayımın yapılış tarzındaki hız ve teşeb. büs buna canlı bir — alâmettir. Zaten Ankarayı bu defaki ziya- retimde bu bakımdan çok ümit verici bir gidişin diğer alâmet- lerini gördüm. Nafia Vekili Ge- heral Ali Fuat Cebesoy, son ko- nuşmamız esnasında «Memleke- tin mukadderatının teknik ihtı- sas bakımından mürakabesiş sö- zünü sarfetti. Bu söz memleket- teki inkişafın yeni babına başlık olmıya lâyıktır. Her — vekâlette bu istikamette çalışma istidatla- rı belirmiştir. Yazımı bitirmezden evvel Baş vekilimizden özür — dileyoceğim. Hususi bir konuşma — esnasında söylediği sözleri iznini sormadan burada tekrar ettim. Fakat bu sözler, hükümetin ruhunu aydın- Tatmıya hizmet için — bunların neşrini Başveklimizin hoş göre- ceğine ve kusurumu yine iyi ni- yetime bağışlıyacağına — şüphem yoktur. A.E Y. Milletlerin büyüklüğü kü- çüklüğü işgal ettikleri toprağın genişliği ve nüfusunun sayısı ile ölçülmez. Eserleri; sulha, insanlığa, vie dana ve haysiyete uygun ha- reketlerile ölçülür. İtalyan tehdidi önünde im tiklâl ve hürriyetini müdafaa için silkha sarılan Yunaristan bunun canlı bir misalidir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: