13 Kasım 1940 Tarihli Vatan Gazetesi Sayfa 3

13 Kasım 1940 tarihli Vatan Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

(od DAP ÜN ToTir A7 YSEA NUR İCİHAN Z N Tarihin En Büyük Aşk Romanı Yazan: NİLL CKUK Seyh Baba Akber Şaha İsyan Ediyor. Kendinden * geçmiş bir halde | Şeyb Babanın Bbulunduğu yere bili Ağraya gitti. En sert iç. bitler içki Gleminde "İ ç eNden içti, durmadan esrar çek. dişli olurea olunlar, çadırlarının kumandanın çadırı- na olan mesalesi rütbelerine gö- Te tayin ordu. Bunun için İçL* arada dimağının kara: ' RUMEN Zelzelesinin | İlmi İzahı Profesör Hâmit Nâfizden Malümat Aldık Si hakkında ilmi ba- Bümen 2 versite Jeoloji profesörü Hâmit N: Pamire müracaat ettik. Bize şunları anlattı Merkezi Bükreş ci VATAN NAPOLYORN, Ingiliz Adalarını Alamayınca... İngiltereyi Z;iamak İçin Mısıra Sefer Yapmıştı; Fakat Bunu Bir Kervan Seyahati Sanarak... Wnıııııunı. Makedanyaya, hattâ Napolyon, Avusturyalıları İtal- yadan kovmuştu. 1797 u Akber Şahtan da, Ebu lan da kendisinin ve Mih- Trakanın intikamını alacaktı... B Seyh Babanın içki ve esrarla ::—l-nı.. intikam kararı belki ha van yavaş gevşiyecek, dağı- aktı. Fakat ertesi sabah Akber Tei Süluna verdiği yeni bir a- KÇi Vazife intikam kararının taze- e zalbikina vesile hazır- £ Âkber, âsi bir Hanin üzerine Ş ile yürümek ve onu cezalan- emrini vermişti. Şeyh Ba- #nri kabul etti. Fakat âsi Ha- Üzerine yürüyecek yerde AlL- laki hususl çikliklerine ve orada üç nehrin birleş- ada istiklâlini ilân etti. haber Ağraya geldiği za- T Şah evvelâ inanmak gönedi, fakat doğru olduğu Sonra anlaşıldı. p E !pgğ yf , Ebu Fazıla dedi Böylece — Mihrünnisa sevdiği (Direktuar) bükümetine yaz- — Fat Ğ e- |adamın yakininde yaşadığı halde | tti de Romanyadadır. Bu mun- , | » -8 1797 il -| Polyonun — teklifinin — Direl Ha S Git 27 | G aNN vabi yaha shaeyoc | MA 19 vükat va” 7 nikan 1dagi aB (17 - G 1797) edibli va in bütün gı kurmuştum. dan aytır bak başımıza neler geldi! Murad ölmüştür. Şeyh bana jhanet ediyor. Demek | Mabud baba aifetile olan haya- Fatbura bağlı imiş. Keşki ora- a Byrıl Fazıl cevap verdi: — Böyle fena fkirlerin kafa- A ea oz, Murad serf içki yü- &ı—ı ölmüştür. Şeyh Babanın PİSLER Mihrünnita günlerce Şeyh Baba- yı göremedi. Genç kadın, kendisini göster- memiye azmetmiş olmakla bera: ber sevdiğinin yüzünü çok merak ediyordu: görmeyi Onu gör- mek arzusu, onunla karşılaşmak korkusu, Biy a idi. Altı senedenberi Başka birinin karısı bulunuyordu. Şeref ve namusu, hüviyetini gizli tutmasını icap ettiriyordu. Zaten Ali Kulu da delilik derecesinde kukanç bir adamdı. Şeyh Baba- mın güzel kadınlara büyük b zâfı olduğunu hiç hatırdan çıkar- mıyordu. Mihrünnisaya dedi ki: Burada müddetçe benimle beraber at dolaşamazsın. —Her kadın - gibi kapalı bir hayat geçirmiye n.cc- bursun. hayatına zorla sokular kocasını bekliyordu. Ali nın içki meclisinden geç vakit ge- liyordu. Hoş nüktelerile, cüretli lâflarile Şeyhı Babaya kendini git. tikçe fazla sevdiriyor, her gün bir ihsan alıyordu. Şeyh Baba yeni nediminin cesareti |âfta kal- madığını da görmüştü. Bir gün avda karşılarına bir kaplan çıktı- #& zaman Ali Kulu derhal üzeri. ne atılmış, hançerini beynine sap- hareketlerine gebep de, iç-| | Berii Ka Bi d rar, sefahat ve uııhı.dık.ılk'::_':rkmm ayı tehlikeden “Minin ::uh::::;nm Z O akşam avdan sarmaş dolaş Fakac Akber Şab teselli kabul rdu. Babanın annesi, SY anm Ş?ıh ve haremindeki SMlalar da kan ağlıyorlardı. Za- | abit- | bir halde döndüler. Bu hâdise şereline içkiler içildi. Ali Kulu- ya rütbeler, unvanlar verildi. Ay- tılmak zamanı gelince: Şeyh B ba, hayatını kurtaran adamı, ça- S Üa aai Kai aai a adar götürmekte mrar ait Hu Akber Şaha olan dhanete | | Mihrünnisa yaltığı yerden bi Nak edemiyeceğini bildirmişti. .*'hc Şeyh Baba, Akbere sa- Zabitlerin yerini doldurmakta inet çekmedi. Macera düşkü- ürlü türlü adamlar, açtığı bay- t:'..,""""' soplandılar. Bune ea biri de Mihrünnisanın ko- 5&”' Kulu idi. Genç İranlı za- Şeyi Süretli hali, konuşma tarzı Babanın pek hoşuna gitti. denbire bir ses işitti. Bu sesi on iki senedir duymamıştı. Fakat on iki sene evvelkinin ayni idi. Şeyh Baba şöyle bağırıyordu: — Sen bugüh © kaplanı na: hançerlemiş isen bütün düşman- bulunduğumuz | Serel zelzolesi, cenupta 1864 Calara- | lu, Şeyh Baba- | POtrol taharriyatırın hangi iatika - Jarımızın öylece hakkından gele- | ceğiz. 'Tam o sırada Mihrünnisanın yavrusu — Lardili gürükü yüzün- den uykudan uyandı ve ağlamı- | Sicil Talima Yazan : (Udin) civarında (Pasariyano)- da kurduğu karargâhında (Kam- po-Formiyo) muahedesinin şart- Eski Konya - Valisi larını konuşuyordu. — Fakat aklı | B ei bu muahededen ziyade — Misitin | fothi meselesile meşguldü. | Bu sabeple, İngilizleri ana va- | kalyanın genç fatihi, dalima tanlarında mağlüp ve sulha isbar | faal ve cevval muhayyilesinin ka- etmenin mümkün olamıyacağına | natları üstünde — ceki zamanlara hükmedince hükümetin Mısır se- | doğru iki bin senelik bir mesa- b K z | feyi söratle geçiyor, Çlekender)i fetine karar vermesini temin yo-| Hint yollarında takip ediyor, İunda bütün kudret ve kabiliyeti- (Sezar) ların, (Antuvan) Jarın ni sarfetmiye başlamıştı. Bu hu- | cazibesine dayanamadıkları eh- / susta ve en büyük yardımcısı, ha- iciye aazıri (Taleyran) oldu. | ramlar diyarı üzerinde zihnini Goluştiryordü. Deba evvel (sae , gL LA a N ye bir gn Fransanın mukadderatına hâkim Bunu dün akşamdan! şiddetli zelzelenin âsami sarsıntı » hasmın vüs'atini hiç #üphesiz henüz bilmiyoruz. Ancak Bükreşte ve Kar- pat eteklerinde Busan, Rimnleu Se- rel, Foskani şehirlerinde vukubulan tahrtbata nazaran, bu tektanik zel- zele, cenubu şarki Karpatlarla cent- bi Moldavya arasındaki mükim fay matlarile alâkalt olsa gerektir. Bük- reş, şimalen söylediğim Saylar ve cenuben Dobrucanın tabit hududunu teşikil öden Tuma - fayları arasmdıa üş bir mıntakada bulunmakta- Bu f&y hatları üzerinde seyrek fakat şiddetli aelzeleler — olmuştur. Şimal fayları üzerinde 1838 Rimnicu vari) nin Misir. - mektuplarını, | | (Volney) in (Mısır ve Suriyede Folacağını herkesten evvel keşfe- #i, 1892 Altenita zelzeleleri gibi 'îî:h“) T"' kitabını "'*“"'î'" |den bu keskin zekâh diplomat Karpatların cenup — eteklerinde | (Remzes) lerin. (Kleopatra) e- | A L nöyı| rın bitmez tükenmez servet ve refah kaynağı olan vatanları hi kında epeyce malümat edinmişti vukubulan zelzeleler, Rumen — petrol yalaklarını da alâkadar edebilir. Dünyanın en moderm — tasfiyehane- şahsi düşüncelerine ve mınhu-[ lerine uygun görmüştü. Taleyran paçaları sıvadı. Na- meclisince kabulü fa koyuldu. Bu meclise verdiği bir muhturada Napolyon- | lonya) adalarını ve Arnavutluk | dan daha ileri giderek, âdeta | sahillerinde Preveze ile (Parga) | büyük bir kumandan tavtı takın. yı ve civarlarını işgal ettirdiğini | d- j bildirdikten sonra şu mülâha: Daha ancak — yirmi beş sene lüve ediyordu: Osmanlı im- | yaşamıyacak olan — Osmanlı im- paratorluğu her gün biraz daha , » ratorluğunun B harabiye yaklaşmaktadır. Bu yer. | yi parçaları başkaları kapmadan | lerin işgali sayesinde monfaatimiz | ej reçinmek İüzümünu ileri, sör | icap eylediği müddetçe onu ayak: | yüyor, tekmil Arnavutluğa, Yu- | ta tutmak veyahul — mirasından | b hissemizi almak imkânını elde etmiş olacağız. İngiltereyi tama- mile mahv ve tahrip edebilmek için de Misiti zaptetmek İüzu- eceğimiz — zamanlar gildir. porda, varlığına nihayet verdiği köbne Venedik devleti enkazın- dan (Zanta), (Korfo), (Kela- melzeleleri. o zaman başlamış — olan meftte devam etmesi Jâzam geleceğini göstermişti. Petrol keşfiyalında bun- dan çok Mstifade edilmiştir. Zira ora- da zelzelenin müsebbibi olan disle- kasyon hatları petrol yataklarını da kstetmektedir. Bu zelzelenin bizlnle alâkası yok- tür. Burada hissolunan — sarsıntılar yalnız oradaki — zelzelenin — #kisleri- dir. Zelsele arzın kışrındaki gergin- lerin #n ZayIf bir mahalde boşal- maar ile hüsrl oluşuna nazaran, bu | Seferki boşalma Karpat eteklerinde- | Ki zayıf hatlar üserinde vâki olmuş- . Herhülde öyle Ümit — olunabilir. BİZ SITAMIK atlatmış bülürüyo- Taz. | uzak değildir. Napolyon Parise dönünce $Şi- | mal denizi kıyılarında toplanan ve İngiltere adalarını istilâya ha- | zırlanan Fransız ordusunun baş- | kumandanlığına tayin edilmişti. | Da yazdıkları wektuplarda, ser Bu orduyu teftiş ettikten sonra Üklerden şüsüyek, ediyen. bunları be- s P o R ) Okuyucularımızdan pek çoğu, ba- '(Dı':'l-hur) da verdiği Z),— ld- * |179B tarihli saporda şöyle di- HAO S ( . gCayret ve taliyetleri: ğişi mizin derecesi ne olursa olsun. Değişiyor mu? — (şin Sarm a eçmeden de Beden Terbiyesi Genel Direktörlü-| nizlerde hâkimiyet kazanmamıza gü yeni Sicil talımatnamesi hakdüın- | imkâ " Denizlere hâkim Ga ' bölgelerin mütalcalarını sormuştu | TTkân ""r'" aNN iki T Haa G *|olmadan İngiltereye asker çıkar- Tak bir. Kimancının KkIübüÜnde: miya — teşebbüs etmek ise çok davi ve izale elmenin çaresini soru- yorlar. Kiymetli okayucularımın Bu Şikâyetlerinde bakları yok değiidir. Çünkü ergenlikler, bilhassa, zençle- re musallat olup en ziyade yüzde çı- İkan ufak sivilceler olduğu için, çok | can sıkıcıdırlar. Birl batıp biri çıkar, Dlürlü türlü nevileri vazdır. Bazıla - rı cerahat yapar, Bazıları, çıkıp sail olduktan sonra, yerlerinde iz — baras " | gizlice Fransaya kaçmak suretile Doktor Diyeork ERGENLİKLER ö Kuluyu en yakın nedimleri- Srasına soktu. 4Bu yüzden Mihrünnisa müşkül Mevkie düştü. Şeyh Babanın SUU merkezindeki bir çadırda yordu. Yüzünün peçesini hiç Köyordu. Çadırda tek başına Sfücük yavrusile meşgul olduğu _)uıı. bile yüzü örtülü bulu- 'Stdu, - Çok Mihrünnisa çocuğun beşiğine koşt Ka öyle yapmasaydı Şeyh Baba i!eBynüyryü:e lseekti: ŞCüııku Ali Kulu ile beraber çadırın içine kadar girmişti. Gecenin bu #aa> tinde Mihrünnisanın yüzünde pe- çe de yoktu. (Arkası var) ASN YA — . SS SN Binemanın ea sevimli JÖN Prömiyeri TYRONE POWER'in v BONİA HENNİE — EDNA MAY OLİVER * Holiyud şarkısı kralı RUDY VALLER ile beraber yarattıkları KARLAR ALTINDA nâmındaki son şaheserinin ilk irgezi şerefine GALASLARE SI Mühteşem filmde göreceğiniz yeni SWİNG RACK TO BACK nlia- Tet n dekorlar... Cazip ve alâkabahş mevzu... Güzel kadınlar... ve Mö'kalâde eğtenceler filmidir. Yarm akşam için yerlerin evvelden aldı- Yılması riea olunür. Neyenin bir ihtiyaç, zevkin bir. anadet olduğunu unutmayınız. Amerikanın çok sevimli iki yıldızı: İDAN BLONDELL-MELVİN DOUĞLAS üi heyecan... Neş'eden hayat.. Kudretten azammet alan çok güzel bir film yarattılar: , KADIN PARMAĞI M LÂLE <— Ü büyük bir zevk fırtması, en güzel bir neş'e haftası yaratacaktır. Binemacılık Aleminde hiçbir filme nasip — olmuyan ME VE KOL ÜaT — T Ö SY LA AMAY BB SK K BeE 2 ü S U Ti 6 RARL A 88 T CG ” TUKLARI | dansı bütün Amerikada büyük bir rağbet görmektedir. Güöz ka- ' | BALALAYKA E K SİNEMASINDA AFTASINA BAŞLIYOR N'ZI DALMA EVVELDEN ALDIRINIZ serviz alarak — ayrılmasile kabul ediledileceği, fakat © movsim zarfında istifa etmiş bir idmancının bölge dahi taşka Dir Klüp nâmına Müsabakalara iştirak — ettirimemesi mütaleasımda bulunmuştur. Muvak- Kat sicil talimatnamesinin değiştiril. mesinin kuvvetle muhtemel — olduğu söylenmektedir. Macar takımı geliyor Macaristarım birinci sınıf — futbel takımlarından Üypeşt'ia İstanbula gelmesi tahakkuk etmiştir. Macur takımı, 21. 22, 28, 29 Birincikânun ve 1 ikincikânun tarihlerinde olmak | üzere beş Maç yapacaktır. Fenerbah- | çe, Galatasaray, Boşiktaş klüpleri murahhazları bu akşam bölgede top- | danarak bu maşlar hakkında bir kae | ç| rar vereceklerdir. | Melih kulübüne döndü | Balkan şampiyonu Melihin Fener- | babçe Klübünden İstifa ettiğini bun. Gan evvel yine bu sütunlarda yaz- | maoştık. Öğrendiğimize göre Melih is. tifasmı geri almış ve klübüne avdet V etmiştir. Futboldun de çekilmemiştir, | | Fenertahçe takımımdaki yerini ala: caktır. Askerlik Hâtıralarından: Dostum G, cepheye — henliz ,.."l gelmişti. Ölüme, muharebeye henliz | kanıksamamıştı. Cephe Tuhuna alış- | ması için kendisine arazi — Üzerinde bir vazife verildi. O gün akşama kadar #razi üğerin- | de Golaştı. Yoruldu. Akşam yola is-| tihkâm askerlerinin barakasına düş- tü. Yatacak başka hiçbir yer yoktu. | Bu ufak müfreze kendi barakaları. nan içerleinde dostum G. ye sandık- lardan bir karyola haptılar. Üstüne ot yaydılar, beylik serdiler ve Ci de bunların Üzerine utanarak hemşeri- | lerin konuşmasmı dinlemiye başladı. | bir muvaffakıyet cüretkârane bir hareket olur. İn- gilizlerle toprakları üzerinde göğüs göğüse dövüşmek kabil olmayınca, şarka bir sefer yapa- rak İngilizlere bir darbe indir- mek, Hindistanla olan ticaretle- baltalamak daha muvafık rini olur.r Napolyon, İngiltereye asker çıkarmanın büyük zorluklarını takdir ve hesap etmişti. Bu teşeb- büsün muvaffakıyetsizlikle neti- celenmesi, dimağında kuvvetle yer tutan kocaman tasavvurların, hırsların, hulyaların gerçekleşme- e mâni olabilirdi. O zamana kadar kazandığı zaferlerin kendi. sine te lediği şan ve şöhre- ti, itlbarı bir anda yok edebilirdi. Halbuki tasavvurlarını elde ede- bilmesi için bu şan ve şöhreti yalnız muhafaza ve idameye de- Üil, yeni parlak zaferlerle artır- ihtiyacı vardı. OLMUŞ HİKÂYELER | RAHAT YATAK YAZAN: M. Şevki YAZMAN Cephe gerisindeki bu barakada modadar bahsedilmez ya, Mehmaetler her gün — kullandıkları dinamitten bahis açtılar. Lâf dinamitten gelen kazalara intikal etti. Mehmetlerden birisi — Dinamiti lağım deliğine yerleş- tirdim, harbi le sıkrlayordum, birden Patlayınca barbi geri fırladı; orta Parmağımı kopardı dedi ve akabin- de elini kaldırarak kopan parmağını | Bösterdi Diğer birt buna benzer bir hikâiye Hle parçalanan ormuz başını, üçüneü- SÜ ize yurdan kalçasını gösterdi. Hi- kâyelerden sonra da — vakit geldi. Lâmbayı söndürüp uyudular. Dostum G. nin hiç te Tahat bir uyku uyumalığını, — uyuyamadığını tahmin edersiniz. Dediğim gibi cep- beye yeni gelmiş ve pişmemiş. Uy- kuda hop kerkulü rüyalar gördü. Dinamitler patlıyor. Harbi fırlıyor, İorta parmağını, omuzunu kalçamnı kır. Deriyi bozar, ufak delikler ve si- yah noktalar yaparlar. Uzün sürer- ler. 'Tedaviye karşı munnnit bir şekti alırlar. Velhâsıl iasamı bıktırip wsan- dırırlar, yukarıda da söylediğimin gi | bi ergenliklere, çokçası, genç yayta- Ki imsanlarda rastlarız. Çünkü yaş ve bünyenin ergenliklerin husulünde büyüK rolü vardır. Bülüğ — çağındâ, çoğalmaları, bunların vücudün iç - vazı güddelerile alâkalı — olduklarını gösteren bir delildir. Kadınlarda ü- detten kesilme zamanlarında birden- hire çoğalmaları da bunu isbat eder. Maamafih, mide, harsak hazımsızlık- darı, güzlar ve hazım borusunda u- TEPEBAŞI TİYATROSUNDA DRAM KISMI BU AKŞAM Bast 20,30 da Ayak Takımı — Arasında götürüyor. Arada hemen — uyanıyor, |bunların rüya olduğunu — anlaymaa *ıermlyoıdu Nihayet sabaha — doğru |Galdı. Artık korkulu rüya güörmüyor, tatlı bir uyku uyuyordu. Fakat sa- bahın alaca karanlığında bu defa da altındaki sandıklarda takırdı başla- maştı. Bir Mehrnet asadığın birisini Birakıp ötekini Açıyor ve içlerinden bir şeyler alıyordu. Dostum G. mem- müniyetsizliğini belli etmek üzere ho- | murdanarak bir yandan ötekine dön- dü. Mehmet onu teskin için özür di. leyardu: — Siz rahatiriza bakın. “Ben işe zideceğim de, sandıklardan biraz di- Ramitle #ti alyorum. Amma — siz sakın rahatsız ölmayın, uyuyun! Ertesi gün dostüm G. karargâha döndüğü Baman yeni bir yaşına gir- malş gibi bir hali vardı: — Hayrolsun, sana ne ollu? De- Gik. — Dün akşam çok rahat bir ya- takta yattım. Dinamil ve fitil san - dıklarının üstüne kurulmuştu. Sabah bunu keşfedince içime birdenbire bir yahatlık geldi. Artık ben de ŞEHİR TİYATRO SU TEMSİLLERİ mına yerleşmeyi teklik ediyordu. Bütün bu işlerin pek az masral ve askerle başanlabileceğini ve Mesari aldıktan sonra Süveyşden Hindistana sevkedilecek vn bet bin kişilik bir kuvvetin orada (Tipu . Sahip) 1n askerlerile bir- leşmesi ve İngilizleri Hindistan- dan kovması kabil olacağını id- dia ediyordu. Hulâsa — nihayet — Mour seleri yapıldı. Napolyon ehramlar mu- harebesini kazanarak oraya hâ- kim oldu. fakat Fransız donan- ması (Abukir) de İngiliz donan- masi tarafından — imha edilince çöl ilç deniz arasında kapana ki- sılmış kaplan haline düştü. A« kerlerinin “üçte ikisi telef oldu. Bin bir belâ ve mihnetle karşılaş- tıktan sanra ordusunu bırakarak tatlı canını kurtarabildi. Bona- part Fransada iktidarı ele geçi- rince bir gün (Taleyran) ın bah- si geçen mubürasını okumuş, ve Misır seferinin besapsız zorlukla- Tını ve çektiği zahmetleri hatır- hyarak ve Taleyranın bu işi b_tı kadar kolay ve basit göstermesi- ne şaşarak muhtiranın altına şu cümleyi yazmıştı: «Budala, bu seferi bir ticarel kervanı sveyahati sanmış!. Süle gelip, karaciğer tarafından iyi- ©6 SAĞH edilemiyon, bazı uzvi madde ler de, içeriden fenn bir tenir yapa- | rak, deri üzerinde ergenlikler husu- Tüne sebep — ölabilirler. — ÇBromure), (odure) gibi Kâçları çak kullanan - dar da, bü Hüçların tesirile, ergen - Tikter olduğu görülmüştür. Ergenlik- lerin tedavisinde hiraz perhize dik- kat etmek Hzımdır: Hazım borusun- da fermanlasyon ve gar yapabilecek | hazmt güç yemekleri, sacuk, pastır- ma, çok biberli, baharlı gıdaları faz- meyta ve yeşil sebzelere daha geniş bir yer vermek İcap eder. Ağızdan balık yağı ve bira mayası kullanmak Bazılarında iyi gelir. Sabah, akşam, | yüzü kükürtlü bir sabunla yıkamak | gok faydalı olur, Cerahat yapan er- genliklerde bu cerahati yapan mik- | rapların aşısını tatbik elmek icap e- | der. Her türlü tedavilere karşı imat- | Çılık gösteren bazı ergenliklerde isa, hekimin tavsiyesile, masaj ve elek- trik tedavileri tatbik edilmelidir. Dr. NURİ ERGENE FRANSIZ — TİYATROSUNDA KOMEDİ KISMI Bügün Baat 14 te Çocuk Oyunu Bu akşam saat 20,30 da P. SAA BARBAROS'un Preveze zaferi- nin cski Venedikle vücude ge- tirdiği naramtılar arasında ge- gen müthiş bir mevzu.... BARBAROS DEVRİNDE VENEDİK BÜYÜK TÜRKÇE SÖZLÜ tariht filmi, MİŞEL ZEVAKÖ- nun ECEL KÖPRÜKÜ isimli romanından filme alın- maştır. — Mehter müsikisi, cenk türküleri, Gülbanklar.. Önümürdeki CUMA Matinelerdeci itiharen TAKSİM SINEKEMASINDA Gösterilecektir. Radyomuzda İmtihan Yazan: ÜÇ YILDIZ uymuzluğile arkadaş: — Radyomuz sazende — ve hanendelerini yeniliyormuş, de- di, eskiler için de bir tasfiye düşünülüyor olmalı ki onları da yeni namzetlerle hazman etmiş- ler, üç gündenberi bir mütehas- sm heyet huzurunda cayır cayır imtihan ediyorlarmış.. — Muvafık, dedim, devlet sade daktilo, telgraf memuru, zabıt kâtibi almak için imtihan açMAZ ya... — Bilmem.. bana bir tuhaf geldi de... Meselâ wtçu koltu- ğuna çalgısını alıyor, titriye tit- riye imtihan odasına giriyor: «Buyrun bakalım diyorlar, bize nevadafi bir taksim — lütledin., sonra kürdilihicazkâra geçerek biraz dolaşır, rastta karar kılar- » müddet altı buçuk daki- meşhur. bir Adamcağız ütriye titriye udu. nu akorda çalışıyor ve yine tit- reye titreye başlıyor mızrap sal- lamıya,.. — Neden bep - titremekten bahsediyorsun... Onlar yıllarca halk karşısında icrayı sanate alışmış cesur ve pişkin insanlar- dir. — Öyle amma halk çalgıcıyı beğenmezse dinlemez; yahut birisile konuşarak vakit geçirir. Bir parça çakır keyif ise kes şu mma kafa şişirdin ha diye bağırır ve nihayet artis- tin kafasına yemiş süprüntüsü veya tabağı fırlatır.. buna mu- kabil neticeden memnun kalmı. yan mümeyyizin zavallı adama yapabileceği fenalığı bir gözü- nün önüne getir, Sonra bu z8- vallı artistlerden en düşkünü- nün bile kendine göre gururu. bir kaprimi — vardır ki belki ea güzel şeyi ve kudreti buradadır. — © halde imtihana girme- sin., zorlıyan var mı? — Var elbette... Viran ola- sı hanedeki evlâdü ayal... Ma- mafih öyle sanıyorum ki buna rağmen onların en iyileri yine bu imtihandan kaçacak ve mü- sabaka orta ve aşağı derecede- ki artistler “—arasında — cerçyan edecektir. İmtihanın acaba nü- zari kısmı da var mı? — Herhalde olacak.. — Bu takdirde utçu taksim imtihanını kazasız bolâez atlat- tise ona neval kürdilihicaz ve rastın tarihini, aralarındaki ince teknik farklarını, bu ma- kamlar üzerine bestelenmiş en iyi eserleri ve sahiplerini sora- caklar... Adamcağız şayet pra- tikte muvaflak olur da nezari kısımda kendinden daha fena ut çalan biri kadar cevap vere- merse).. — Orası imtihan heyetinin bileceği şey... — Bir sual daha... İmtihana girebilmek için birçok madde- lik bir şartnama tanzim etmiş- ler... Kaç yaşında — olduğuna, sihhi dürümüna / vesaireye ait vesikalar — istiyorlar... için meselâ yaş haddi var mıi- dir? — Elbette vardır.. meselâ sesi Karagözdeki Tiryakinin se- sine dönmüş bir ihtiyar, hanen- de diye mikrofon karşısına çıka- Ti miğ, — Peki bu ihtiyarlık kaçta başlar? Sonra artistin. sshbati hakkında vesika istiyorlar. Me- selâ ney çalıcak adamın göğsü ve kolları düzgün de şayet ba. caklarından — biri tahtadan ise, yahut tanburcunün — kalasında bir ur, gözünde hastalık varsa almıyacaklar mı? Merhum Nev- res ne iyi vaktinde ölmüş.. Neden? — Böbrekleri ve barsakları bozuk olduğu için imtihana gi- ramiyecekti de ondan.. sonra pek dikkat etmedim amma ar- tistin hüsnü hal erbabından ol- duğuna, kimatye borcu bulan- madığına, üç aydan fazla hapis yatmadığına, içki kullanmadığı. na dair polis vesikası istemiyor- lar mm> — 2N — Radyodaki tasfiye imtiha. mı sade müzikçiler için mi? Kon- feranaçılar, temsilciler vesaire için imtihan yok mu? ; dedim ve artık cevâşı V vşaan

Bu sayıdan diğer sayfalar: