14 Kasım 1940 Tarihli Vatan Gazetesi Sayfa 3

14 Kasım 1940 tarihli Vatan Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Kızı Man Bai 'CİHANGİR UKi NURİCİHAN A Tarihin En Büyük Aşk Romanı Yazan: NİLLÂ BUK Mihrünnisa, Anber Racasının İle Buluşuyor KSS Babanın senelerdenberi tdün le aradığı Peri kızı birkaç MA uzakta bulunuyordu. Fakat dsanın yüzünü göremedi he endisini tanıyamadı. Talih | ,,_"m sevdalıyı bir çadır için- araya yaklaştırmış, hem Kü Ludiliyi tam o senirede ağ a Mihrünnisanın Şeyh Ba- 4 arkasını çevirmesine sebep | b Baba, ancak yavrusunun eğilmiş ve kendisine ar- | ,w—'tııu. genç bir anne gördü. | Kuluya dedi ki: — Ne kedar mesud bir insan- & Sevdiğin kadın senin arkan- ti e meydanlarına kadar lyor. Bir de benim halimi dü- Oı., Karım buralara kadar gel- D «Babana itaat et. Yaptığın Sölüdür diye beni rahatsız edip | Köüyor. Her ne ise, Allah vae| def £ bütün — düşmanlarımıza, | egij bütün idaresine karşı * hançor #aplıyacağız, ,Ü’îl—ldıün.._ kendi kendine mi- z “ Hiç değişmemiş. Hep ayni 1 ve coşkun adam... Babaya — dönüp bakma: | isin bütün iradesini bir ara- Hordu. Arada bir de kendi ken- dualar ediyordu. Ali Kulu telâş içinde kumanı koştu. Şeyh Baba, dostu- Sa küderine derhal ortak oldur we Senin arkandan harplere ko- © yaman kadın, o iffet ve is- M ncisi bu kadar hasta olsun W ABütün hekimleri çağırın, hep- Âli Kulunun çadırına koşsun. W Hekimler, üç gün, üç gece uğ- | %"fhı. Mihrünnlsanın — halinde | kğliklik olmadı. Bunun üzerine | Baba, ilk karısı olan Anber n kıizi Man Balyi hasta- K Yanına gönderip kadın gö: derdi anlamasını söyledi. Man Baj sirf isyana — nihayet Üönek maksadile Allahabada uştu. Baba ile oğlun arasını Yongük icin gece gündüz uğraşı- 'a K4 Şeyh Baba yalvarmaları- di biç baş çevirmediği için ke- len gece gündüz ağlıyordu. ._Şıwu gelip Mihrünnisayı bir Tipy, zabitin tek karısı sıfatile Yit 'alnız bulunca Ğİ oynadı: — Ne mesud kadin, diye dü- | tü ortağı yok. Etrafında en- _unk. giya yok. Sarayı yok, Yev, sondan kiymetli bir şeyi var: a viâı.bir çadırı... / Mihrünnisanın yata- —""!ndı diz çöktü: | Y Stna gıpta ediyorum, dedi, Taniğit erkekle tek başına yape YŞ — Rakipsiz - seviliyorsun, daYorsun. Böyle mesud bir ka- "#ı tönlü ne diye hasta olut? Mhrünnisa hayretle sordu: qu.ı.hmm gönlümde ol- 4 nereden biliyorsun? — Gözlerinde okuyorum. Bu | benimkilerin — aynasıdır. benim kalbim de seninki Metadır. Fakat senin hasta hakkın yok. Sınıh seven Var. ne kahraman sAŞlA var, Hem de W Kaplanı bir vuruşta öl-l yzüllle baktı. . İşte bu kadının tşünden kendisini ” Şeyh Baba- Kiy Sratından — dişarı firlatmış B Man Bainin tibi İber racasının kızının tesiri zi- | Genecek Tinin yaşla — dolduğunu görünce #özüne devam etti: — Göz yaşı akıtmıya hakkı olan kadınlar, hayatlarını sevgi- siz sürükleyenlerdir. Senin buna hakkın yok. — Fakat sizin de kocanız sizi iyormuş. Haremindeki bütün kadınlardan üstün tutuyormuş. — Evet, beni seviyor, fakat bir hemgiresi — gibi.. kız kardeşi Ş$ükrünnlsayı da tıpkı benim gibi Tiyatroya Dair Bir Not Donanması 6 Saffıharp Zırhlı- sından 2si Kat'i Olarak Imha Edilmiştir Dün: İngiliz Bahriye nezareti |tazalından neşrolunan bir tebliğ: |de, Taranto İlmanında buluna: | İtalyan donanmasına katl bir d be indirildiği bildiriliyor. Taranto, mübin bir deniz üs südür. - İtalya harbe girdikten sonra İngiliz donanması, İtalyan Piyesi ! Münasebetiyle | Tanzimatta yeni metotları memle- ketimize sokmak İstedik. Fakat çok | ağır kültürümüzün tesiri altında © metotları hakkile takip edemedik. | Bu ancak Cümhuriyet — inkılâhından Bonra olabildi. Ve edebiyalımız üze- | rinde de tesirini göslerdi. Sait Faik, | BSabahaddin Âli, Bedri Rahmi gibi Kençlerimiz, yanl bir hava içinde ya- zlmış hikâye ve romanların İlk kuv- vetli örneklerini vermiş aluyorlar. Rurlar ine Büyük Petfo zamanında yeni yeni yollür tuttular. Baki - bir kültür buskıtı aİtinda olmuyan Rus- lar için bu kolay oldu. Neticede garp taki Kadar yüksek hir adabiyat yarat seviyor. Ruhlarımız birbirine uzak değildir. fakat oğlumuz Husrev gibi kalplerimizi birleştiremedi. Ben genç bir kız iken, aşk dü- indüğüm zaman Ali Kulunun seni sevdiği yolda bir aşkın rü- yasını görürdüm. Çılgın gibi orta. hıkta dolaşıyor, hekimlere diyor ki: «Onu iyi etmezseniz sizi öl- dürürüm.» Seni bu kadar seven adam için iyi olmuya çalış, benim genç kızlık rüyularımın hatırı için çalış. Sen bu rüyaları onun kol- ları arasında buldun... Mihrünnisa kendi kendine dü: şündü: — Onun kolları, onun kolla: Ti Bu kadin da ne kâdar garip şayler söylüyor. Benim genç kız- lık rüyalarım da onun köcasının &olları sında olmaktı. Man aaatlerce dil döktü. Mihrünnisayı sevdi, okşadı. Ne- ticode hiçbir hekimin yapamadı- ianı yaparak hastayı yeisten kur- tardı ve yaşamak hevesini yeni- den uyandırdı. Mihrünnisa, lAn- tin- da kararıtı verdi: Kendisini bu kadar seven Ali Kulu için, kızı Lardili için yaşamıya devam ede. öi (Arkası var) SPOR v Hakem Ücretleri Futbol ağanlığı Bütçesi — bü — sene yaptırken, iki Bin Hira gibi pek z ücretleri bile sokulamadı. Ve yenel girektörlük lig maçlarında hakem ücretlerinin klüpler tarafiından tde- Beceğini bildirdi. Bu seneya kadar bu Ücretler taşkilât tarafından veril - TRilak devletieşerek bu kadar evlatiı genilediklen Barra, tahslant bolluğu içinde senevi iki üç bih Htralık hakem n n klüplerin vermesi ye - tinde bir karar addedilemez. Klüpler, statlarda yapılan maçlar. gmumu hâsılatından yüzde yirmi Tüütedaki kalan paranm an Ga karlını alıyorlar. Ve devreli lig maçlarında bit Hra tutar. Ve klüplerin bir senee Bx çalışmaları neticesinde alâbile « cekleri miktar dört beş yüt lira için- dedir. Bu dört bin llralık — hâsilatm yarısından fazlasını da hakem Üeret- ierine kapatmak klüpleri, maaraflart va Karğılık olarak Blacakları cüzt bir paradan mahrtim etmekten başe ka bir şey değildir. Günel direktörlük, bir. müyon Te Yayr aşan Bütçesi içine iki üç bin li zalık h&kem masrafını sığdırabilece- fizi tahmin ediyoruz. Kemal Onan Macar Maçları Tesbit Edildi FPenerbahçe, Galatasaray, Beşik - taş klüpleri murahhasları dün akşam tutbol başkanlığı altında toplanatak Uy - pERt maçları Üzerinde konuşmuşlar- e. Verilen katara göre, 21 birincikâ- huf cümartesi günü — Galatasaray, 32 pasar Beşiktaş, 27 cumartesi Geoç İstanbul muhteliti, 28 günü Fe- nerbahde, 1 ikincikânunda İstanbul Mühteliti oynıyacaktır. Galatasaray. Beşiktaş, Genç müh: telit maçları Şaref stadında, Fener- bahçea İstanbul muhteliti maçları da | & Mihrünaisanın gözle- 'Fenerbahçe sahasında yağtlacaktır. ŞEHİR TİYATROSU TEMSİLLERİ _ıuıx TMYATROSUNDA DRAM KISMİ BU AKŞAMI Bast d K 20,80 S I_A K Si M Sinemasında 'Türk donanmasının Akdenize hâkim olduğu devirde Van w 'to cereyan edün muazdam Lâdisat... BĞ asırda Vanedik'in iç yüzt.. İhtüâller, Ratrikalar, Puhuş, sefa- |ğ| #lantebe yetişemnek için şaför, otömobi hât.. Ve nazih bir Aşk Macerati.. BARBAROS Devrinde VENEDİ Zevako'nun BOERL KÖPRÜSÜ isimli remanından filme — alih- HÜYOK TÜRKÇE SÖZLÜ ve ŞARK MUSİKİLİ Tarihi film FRANSIZ TİYATROSUNDA KÖMEDİ KIİSMI BU AKŞAM Buzt 2030 da Yak Takimi / Arasında | B A0 YARIN Mütinelerden itibaren bir tahkkkatın içine hakem | Yü İdonanmasını arayıp duruyordu. lagilizlerin -Akdeniz donanması ikiye ayrılmıştı. Bi belütta- İnkta, diğeri İskenderiye limanın: da bulunuyor ve Akdenizin bu Lılar. Gorki bu edebiyatın üntatların- Gan büğdir. Bizde GCorkiyi roman ı HBam İlk renlismi karıştırmış — oları bir müharrir diye tanitırlar, Bu, ek- Beriyetle onun ilk yazdığı eserlarıni | (* Gilimize çevirdiğimizden eet getir. | İKi kapısımı muhafaza ediyordu. nraki eserlerinde Görki, reslizmde, | — İngilizlerin bu limanları Üs it- san'atin en yüksek dörecesini but. | tihaz etmelerinin sebebi, Fransa- müştür. Şehir tyatrosunun — dram |TiN harpten çekilmesidir. Fransa kuminda bu alkşam öynıyacak olan terki ı-l'ıh ettikten sonra Afrika- SAyak takımı arasinda» ki piyes btin / daki Bizert müstahkem İimanin. dardan biridir. | dan istifadeleri kabil değildi. Ta- Görki demökrat ve İâik bir adam- | bif bu dar sularda dolaşmaları dir. Bu piyeste Satin iamindeki gşan- tehlikeli idi. K! <İNAAN, ister İnanır, ister İnane| — Bununla beraber, her iki do- maz. Önün hileceği iştir. İnsan hürs | nanma — aytı — ayrı yor, dür. No Napolean, ne Mühamimed ne İtalyan donanmasını arayıp du- Bön, ne ben vüzdir. — İasan vandir. | Yuyordu. Her iki donanma dasan bütün yaplığını msanlık nâ »| bizleşmesi güçtü. | Buna rağmen mina yapar, İyi, kötü ne yaparaa İtalyan donanması taarruz cesa- kendinedir.» diye konuşturur. retini gösteremedi, sahil müda- Ayni samanda, insanın kendisinden | faalarının arkasında ve başlıca sönza gelecek insah için yaşadığlını, bahri üsleri olan Taranto lima- piyesinin şakıslarından birine söyle- / nında kâlınayı tercih etti. tiyer ve Böylece idealist bir adam| — jngiliz deniz tayyareleri, Ta- olduğunu da gösteriyor. | rantodaki lv..ı,..'.“' osuna mücs- Yesaf AHISKALI | çi, bir hücum yapınıya muvaflak yolmuştur. 11/12 gecesi bu hücumda İtalyan donanı |na kati bir darhe vurmuşlardı! | Bu baskınin ertesi günü alman fotograflardan (Lüterio) snulın- dan bir, (Comte di Lavur) mnı- fıtıdan da bir zırklının ciddi ha- anlaşılmıştır. — İç 8 Program, 8,08 Hafif program ,Ga Di (PL), 8.16 Ajans haberleri, £30 Mü- | sara uğradığı zik programcım devamı (PlL), 640/limanda bulunan iki kruvazörle | — Bazı inaanların ulninda, — yüzünde, |— İele bu hal kadınlarda ölürsü da- B aai ça beyeti İK MUVin ktuvasör yana yatmış 12,50 Ajanıs haberleri, 13,05 Pasıi he | Olduğu ve etrafları mazotla mu- yeti programının devamı, 13,20 Ka- hat olduğu teabit edikmiştir. Tağık pecgtüm (ELİ, kalyanın 6 saffı harp zirhlim Haa aT Taaaa Te ea çe | vatdır. Bunun 3 de biri kari ola Boloları, 19,20 Ajantı haberleri, 19.45 Tak, yarısı enuhtemel olarak im- Beçiimiş muhteli? şarkılar, 20.15 rad- | ha edilmiştir. azeteri. 20446 Bevilmle parçalar, — İtalyanların, ZL Dinleyici istekleri, 2130 Konuşma (Sıhhat Baali). 2145 Radyo örkes- trası, 22,30 Ajant habürleri, (Yası sahibinin arzusu Üzerine| di. Bu yolda bir arabayı ancak film- Tmantr ve mâresi saklıdır.) İlerde, bir de daha büyüğünü seneler- Allah sitden Yazt öleün. Olmuş hi- | Ce evvel at — canbazlarında — gör - küye müzabakasını açmakla benim | müştüm. Anadalıya olan bütün se- geki Dir Getdime çare buldunuz. Ben | yahatlarımda buna Denzer bir şey yaker değilim. Fakat on Bene kadar | görmemiştim. Merakım uyandı. A- oluyor. z bir yol üzerinde karşıs| deta canlt bir romanın izlerini sez. ma cahit bir Poman kahramani çdk- dim. Şöföre: te Ondan İşittiklerimi yazmak ihti- - Dur, bir dakika iheceğim. De- yaclle Senelerce kaveandim. — Yakat | dim, nereye yazacaktim, ne diye yazacak-| — Ben sea çıkarıncıya kadar araba- Um? Vaka değil, masal değil.. Ba- / dun epeyce uzaklaşmıştık. Biraz ge- za öyle gel Ki herkes şöyle diye-| Fiye basmasını şotüre söyledim. Hi- cekt Zaya gelince çıkarak arabaya doğru — Yelunda Üstüne Bir roman kah- yürüdüm. Yerde sakallı — bir sdam Yamanı çıkmışıa bize ne? bağdaş kurmuştu. (Olmuş hikâye) müsabakalr içi-| / Ünerinde kaba bir whor esvabr vüne Mi kemiren macerayı anlatmak .mllı- Kırk yaşlarına yakın bir adamdı. Küzel bir vesile hazırladı. ç gündür Zeki gözleri, sevimli tavrr dikkatimi Syküm kaçtı. Yazıyorum, çiziyorum.| Gelbetti. Biraz uzakta Dir at, birkaç Fakat yazdıklarım hep resmi bir ra.| koyun ve keçi, bir d& çoban kıya- . | miştir. Listorio zırhlısı, Cenova- OLMUŞ.HİKÂYELER Gaziantep Yolunda Gördüğüm Münzevi Bundan evvelki deniz harbinde E ge denizinde İngilizler tarafından batırılan Bartolomeo snodandır. Bu sınıftan olan zirh- klardan iki tanesinin inşaatı bit- da tedhizalı ikmal edilerek ge çen mayıs ayında, ayni sınıftan olan Vittorio - Veneto zırhlisin- dan bir hafta sonra Bahriye ne- Zaretinin etrine verilmi; Bu sınıftan diğer iki zırhlı, ni, İmperto veRoma o ta |henüz tezgâhta idiler, —İnşaâtın biran evvel ikmal olunacağı İtal- yanlar tarafından iddia olunmak. ta idi. Müussolininin, bilhassa - iftihar eviği bu sınıf gemilerin teslihatı şudüri 15 pusluk, yani 28 santimet- İrelik 9 tapi © pusluk, yani 15 İsantimetrelik 12 topi 3,5 pusluk 12 tayyare dafi topu ve 40 tay- yare dafi mitralyözü, Bu gemilerin makineleri en sön sisbi motörlerle hareket Veder. Süratleri santte 36 milden | |azladır. | | Her gemide 3 tayyare vardır. | Bu snif zırhliların ikisi 1934 se- nesinde, diğer ikisi 1936 sene- |sinde tezgüha konulmuştur. İmperoya gelince; onun deni- | -| de denize indirilmiş ve 1933 - | Colleomi destroyeri ze indirilmesi merasimi, hava muhalefetinden dolayı 1939 soön. teşrininde icra edilmiştir. Bu - nf zırblıların mürettebatı 1,600 dür. Giullio Cesare, Caio Duilla, An. drae Diria hları ayai sınık- tandır. Bunlardan ilk ikisi 1911 37 seneleri arasında tamir ve tec. did olunmuştur. Diğer ikisi 1913 de demize indirilmiş ve 1937 - 39 senelerinde yenileştirilmiştir. Bunlar, 23,629 — tonilâtoluk zarblılardır. — Mürettebatı — |198, süratleri saatte 27 mildir. Bu sı- | hiftan olan beşinci gemi, «Leo- | narda da Vinici 1916 senosinde, yani Taranto limanmda bir infi- lâk heticesinde berhava olmuş- tur. Buü zarhlıların — ilk ikisi, 16,6 pusluk 12, 4.7 pusluk 10 topla, 3,8 pusluk 8 tayyare dali topu ve 36 tayyare dah mitralyözü ile mücehhezdirler. Diğer ikisi de 16,6 pusluk 10, 5,3 pusluk 12 toplar; 3,5 pusluk 10 tayyare dafi | topu ve 39 dali mitralyözle mü- cehhezdirler. YAĞ U başın saçlk kısımlarında, boyun ve ku laklar civarında, hattâ vücudün elbi- #6 ile örtülü yerlerinde bir - takım yuvarlak ve yumüşak uürlât görürsü- nüz. Bunlar; baştan ufak ikem, za- |man geçtikçe büyürler. Musallat ole |dukları yere göre, şahsa arlanlı ver- Littorlo sınıfın- / dikleri gibi. yüzde ve başta olurlarsa | yağ birikintilerinden ibaret olan teh- dan olan 35 bin tonluk zırhlıları, İasanın, estetik bakımımdan, güzelli- | likesiz urlardır. Adlarıma — hekimlik donanmanın en yeni cüzülamla- Rine ve tenasübüne de halel verirler. | dilinde (Lipom) derler. kurtulmak ve âzade bir hayat ge-| görmek akirma geldi. Muhitten, za - | Mmandan, mökündan tamamile üzüde | Doktor Diyork RLARI ha ehemmiyetlidir. Bu urları elle yokladığınız zaman deri altında, yunmçşak ve — oldakları yere Biki Bir süretle yapışmamış ol- düklarını, parmaklarımızm — altında, hissetmek mümktndür. Bunlar, deri altinda toplanan — ve Tehlikesiz olmaları, — (kanser) ve (Sarkam) dedikleri fesa urlar gibi hayatr tehdit edici bir az) termemelerliden Heri gelir. keleri yoktür amma, bazı dela, vü- cutta birden fazla olurlar ve gak büyük bir Şekli ainbilirler. Bir portakaldan daha — büyük yağ Urlarına her zaman tesadüf etmok Mümkündür. Bu büyüklükte bir ur, Yöcedün göze görünür hir yerinde olürsa, gok girkün Bir manmara verir. por şekline kaçtyor. fetli çocuk vardı. Çocuk hazin hazin Sıraaı gelmişken söyliyeyim ki, ban benelerce mürettiş srfatile Anadoluyu baştanbasa dolaşmış ve çoğu hasır Altlarında Küflenen BAyISIZ Taporlar yazmış bir adaraım. Derdimi karıma| anlattım. İçimi kemiren — hâdiseden onun malümatı vardı. Bana dedi ki: — Yazı tarafmı unut. Güya bana dülinle anlatıyormuş Zibi konuşma 1i | Günile yaz. | TTekrar yazıya oturdum. Bü - defa| yazı kolay kolay akmıya başladı. — | Tnsanlar konuğur gibi yazmanın | Birrinı öğrenseler da€, GAŞ Yüzdüt ne| dölacak. Belki de sizin müsabakanız #ayesinde böyle alaylı yazıcılar ye- tişir. Kısa hikâyeye Çok uzun başlangıç oldu, amma kusura bakmayın. | Etendim, on sene kadar — olüyor, (Keller) istasyonunda trenden indim. Gazdantebe gitmek üaere bir otömo- bile bindim. Karanlık basmadan Ga- Ni alabildiğine koşturuyordu. Kimbi- Nf ne dalaveresi vardı. Benim acelem yoktu. Dalgım dalgın etrafa bakıyor- Güm. Ara sırat <Canim, biraz ya vüş> Giyördun. Bir aralık yoldan yÜZ metre kadar Vfukta gerip bir araba gözüme iliş- İti Tekerlekler üzerine pöne yapılmış, yesreli küçük bir kulübe gibi bir şey- |lerden, bu mânasız — didinmelerden || kâval çalıyordu. Teklifsiz bir tavit takmarak: — İns misiniz, cin misiniz? Diye sordum. Böyle bir tekerlekli kulüba Ve buralarda işiniz ne? Hoş geldiniz, buyurun, Diye be- ni öturttu 4Hutamış — olacaksınız> — diyerek kendi elile bir ayran İkram etti ki, © gün Büğün Tetzetini unutamam. Kendimi taaıttım. Zeki adam, ilk Suslimden ve Bu tanılmadan maksa- dimi ve merakımı anladı. — Kısaca anlatayım, dedi. Ben de Sizİn giti Dir memtirdum. “Titizdim, Heri gitmiye çok hevesim vardı. Kr- yafetime düşkündüm. Hayata alt en küçük tafarrtmt bani caalr oanlı meş Bul edebilirdi. Dütremden ataj için Avrupaya bir memur #idecekti. Ben Eidilecek memleketin dilini biliyor - dum. Datre hesabina benim günde « rümem harhalde YAydaİr ölacaktı. Bıra Ve hak bende 8. DÜ bilmiyen, işten anlamıyan bİTİ nARÜSA kolayı- At Bulüp gitti. Buna Çök — arkıldırı. İşimden Yetira attim. O Zamana ka- dar Böni muayyen bir Huyat şekline bağlıyan bütün bağlar burun arka- sEndan gerşedi, Sönza ÇÖRÜMÜ. — Hiç bir şeyden zevk alamııyordum. Biümem nasti oldu? Bütün bu son- sur Kaygulardan, bu yersiz Üzüntü » olmak hasretile ütnedim. Gözümün Aradan basılarının serbesiçe vüzile BiLRİ yere gidecektim. Yıldızların | gürmesine müni slmakından — husule Altında ruhumu dinlendirecektim. Ah | gelecek sikinli da büna inzimam e- baplarımı yörüklerdan, köylülerden, dinse bu basit yağ ürü me müm'iç bir basit insanlardan seçecektim. Arvn olür tasavvur odün.. Yemiş tarafında — babadan — kalma bir, iki dükkânım vardı. Onları sat. İtım, Adanada bu arabayı yaptırdım. Gördüğtünüz çoban yetim bir çocuk... | Çok uyunık bir zokâet var. Rayattma katıldı. Berden dere alıyor ve çok iyi öğreniyor. Bu âzadeliğin tadını bilseniz.. Sa- İbah olunca traş olmak yak, başka- İlarzınm kurduğu usüftere göre yaşa- mak yok. Umümt söle kalılıp gitmek Bir iüç yoktür. Ürlara üfak ikca | yapılacak amaliyat, hem çabuk, ham | de kolay ölür. Hü o kadar bastttir ki, | yatakta yatmayı hil İcap ettirmez. YA şuraamı unütmamalı ki, ve- tem mikroflarının yaptığı — (Soğuk yök. Karnim acıktığı ssötte vücudü-| *0*610t) FAk urtarına gek Denserter. mün gudasını tazeliyorum. — Bütün | Bütlara bir kere Beşak varuluren ae | İrast geldiğim insanlar anbaplarım -| PARRMaC Ber elur. Onum içindir Ki, | |&r. Bir, iki kitabım var. Bazan ço- | âmeliyaltan evvel ura bir Iğae saka. l:u;n:;:[ıı::u&:m ;Auımx"ııı':ugm-4 rak içinde soğuk absoye delâlet ede- u n — bastırırım. | cermhal olup olmadığ'ını Mesudum. Bu saadetten uzak geçen ::_:_“:—.', Şartıdır. A |senelerime #cıyorum.> Dr. NÜRİ ERG Gipta etmedim. değil, fakat şotör! 2 aeti Sabırsızlanıyor, <«Akimüllâtörün şar- $ yok. Lâmbalar yanmıyors — diyip Gürüyordü. Çaresiz ayrıldım © zamandanberi ne zaman bir şe- ye sıkılsam Gaziantep yolunda gör- düğüm münzeviyi hatırlar ve onun âfade hayatının hasretini, âdeta aç- Jğım duyarım. Acaba nt oldu? Hâ- YA arabasile Anadoluyu dolaşıyor müu? İnzivs âleminde yazdığı yazdar neden bazılmadı? Bana öyle geliyor ki, çok zevkli ve meraklı bir ronlan okudum. Fakat sön Sayfaları kaybolduğu için netice- Bini öğrenemedim. RAŞİT RIZA TİYATROSU HALİDE PİŞKİN BİRLİKTE Kadıköy SÖOREYYA Sinemasında Bu akşam BENİ ÖPÜNÜZ Ö İ Samimi Teşekkür Oğlumuz MEHMET YEY- DAN BER K 'in henüz 16 yaşın- da ufulü dolayısiyle bisi taselli — ve| kederlerimise iştirak edemlero ale- | nen teçşekkür ederir. Dr. Mebinet Küti Berk ve öşi Meliha Berk AAT GÜNDE — GÜNE Gazeteye Sarılı Çocuk Yazan: ÜÇ YILDIZ ünkü gazetelerden birin- D de iki satırlık bir polis haberi nasılsa gözüme ilişti: Fa- tihte İstiklâl lisesi taraflarında bir duvar dibinde gazete kâği- dına sarılı ön beş günlük bir e- kek çocuk cesedi . bulunmuş. Ölümün bu kadar ucuzladığı ve bizim eski takvimdeki cem- reler gibi her gün havaya, suya, toprağa sağanak hülinde düştü- ğü bir hengâmede kâğpda sarılı ©on beş günlük bir çocuk ölüsi- le meşgul olmak belki hafiflik- tir. Fakat nodense zihnimde âdeta — kendiliğinden bir slrü karışık sual uyanıyor: — Bir kere niçin gazele kü- ğidina sarılı? Ön beş gün hep böyle gazete içinde mi yaşadı. yoksa sonradan — kendisini ket halinde sarmak ihtiyacı hi l olunca mı - böyle yaptılar? Acaba kendi kendine mi, yani hastalıklan yahul, gazeleye sa- nlarak duvar kovuğuna sokul- ması keyfiyetinin — işaret eltiği fazla relahtan mı öldü. Yoksa bir elsayete mi kurban — gitti) Kendi kendine öleydi herhalde kâğıda sarılarak duvar kovuğu- ma sokulmazdı (gerçi bizde do- ğur doğur da duvar kovuğuna sok diye bir atalar sözü vardır. Fakat bunda söldürdükten sanra> kaydi yoktur.) - Kendi kendine ölseydi sahibi onu gö- mecek para bulamazsa Beledi- yeyt, o da olmama Belediyenin süprüntü arabasına teslim eder- di. Şu halde ikinci faraziye yani enin bir cinayete kurban gitmiş olması akla daha yakın görünüyor. — O halde öldüren kim? Ön beş günlük bir çocuk, geçen gün eski hapishane — civarında öldürülen seksenlik dilenci karı gibi parasına tama edilerek bo: Şulmuş olamaz? — Sonra on beş gün yaşamış bir mahli kun kimseyi gücendirip kızdır- mıya vakit bulmuş olması da şöpbeli, Hasılı gazeteye sarılı geet için hariçten bir güdaha- le pek az mümkün görülüyor. — Acaba yakınlarından biri, meselâ anası mı dersiniz? Bir ananm çocuğuna kıyması kabil mi? Olmaz şey değil... Kadın- cağızın şekilsiz bir et parçasına gönül bağlamıya vakit bulan miş olması pek mümkü: lür. Yumurcak biraz gülmiye, söyler miye, örümcekli — parmaklarile kadının burnunu, saçlarını çe kiştinmiye vakit bulsaydı iş de- üişirdi. O zaman ana kendini ona öldürtürdü. — Küğıda sarılı çocuğu a1 sı öldürdise bunu niçin yapmış olabilir? Acaba çok fakir ol duğu, bakamıyacağına aklı kez- tiği için mi? Caiz fakat bunun batka bir çaresi de vardı. Meselâ Darülâcezeye götürüp bırakır- di. Gerçi orası İstiklâl lisesi ci- vatından daha uzaktır amına... | Sakın kadıncağız «kadro dolu. yer yok. Alamayızs demelerin: den korkamuş olmasın. Maznafih bana öyle geliyor ki o daha zik yade başka bir şeyden korkanış. turt Kimsin? Çocuğun babası kimdir? Nikâhın var mı? Yok ise neden yoktur? Tarzında çe- vapları yazı ile zaptedilen ve ucu nereye gideceği bilinmiyen bir takım suallerden, Ne çıkar demeyin? Belki kadıncağız saf bir âşığa kendini bakir bir genç kız olarak satmayı kürmüştür. Belki birkaç senedenberi uzak- ta bir kocası vardır. Yahut bel- ki de babasından, kardeşinden korkuyor, ellerin kendisini ayıp- Tarnasından utanıyor. - Bunların hepsi haritada yazar. Bu vazi- yette çocukları hiç merasimsiz, bettâ analarına kim olduklarını sormadan kabul edecek bir mü- essesemiz bulunmaması ne ya- ziktir. Böyle olsaydı — İstiklâl lisesi civarındaki duvat kovu: gunda bulunan çocuk belki beş on sene sonra okur ve faydalı bir insan olurdu. Gazeteye sa- rilı çocukla ne kaybettiğimizi #ömdiden kestirmiye — muktedir miyiz? İstanbulda hiçbir filme nasip olmıyan bir muvaffakıyet LEYLÂ:MECNUN Sinemasında Bugün, 4 ncü ve SONUNCU HAFTA başladı

Bu sayıdan diğer sayfalar: