23 Şubat 1930 Tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 5

23 Şubat 1930 tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

H a AA aat AW &R —Ç SA TERRAUU H EYEN ARABİ, FARSİ, ECNEBİ ESERLERİN TETKİ- KİNE MÜSTENİT İLMİ, CİDDİ TEFRİKA Nevruzdan evvelki çarşamba gecesi büyük şenlikler yapılır, İmam Hüseynin — şahadetinden sonra istikam için mervenilere isyan eden (Muhtarın) isyan ge- :;'[ı (çarşamba) ğecesi sayılmış- O gece, muhtar damlarda a- teş yakarak arkadaşlarını davet etmiş olduğundan, bu an'aneye İranilerde büyük bir muhabbet vardır. Çarşamba akşamı her ta- rafta büyük şenlikler yapılır , © gece fakir olsun zengin olsun | herkes evinde meşhur İran (Pilavi) | Pişirir. Bütün sokaklarda havat fişek- ler atılır ve mehtaplar yaktlır, donünmalar icra edilerek ( Bay- Tam ) tesidedilir. Nevruz Bayramı günü (Martın) Yirmi ikinci gününe tesadüfeder. Bütün ahali yekdigerini tebrik eder. O günün şerefine, herkes Yekdigerile dost olur. Arada kır- kırgınlık ve düşmanlık varsa unudulur. Halk, akın akın biri birini ziyaret eder t-brik arasında Yezide lanet 1| zalimlere lanet! zalim cezasını bulur. Nevruzu | tebrikederiz. Gibi cümleler işitilir. Nevruz bayramında — mukaddes - yerler ziyaret edilir. Yakın şehirlerden bilh. ( kum ) ve (meşhed ) Ziyaretci ile dolar. 1026 senesi nevruzunda şim- Mr_! şahın haremi hanım bayram tes'idi için (kum ) şehirine git- Mişlerdi: * şunu söylemek lâzım- îırkı. #imdiki idareden evvelki » ümetler zamanında hükümete 'yan edenler mücazat görecekleri zaman, mukaddes mabedlere ilt- ica eder ve orada taarruzdan Masun — kalırdı.Bu —an'ana git &ide tabil yolunu: şaşırmış oldu- #undan katiller ve caniler de bu mabetlere iltica ederse kimse tarafından taaruz edilemezdi.., ağaca asılması emrini verir. Şahın haremleri |hanım, ma- bedi ziyaretleri esnasında bir (sey yidin) oraya iltica ettigini' görür e-bunun bir gün evvel bir adı mı oldürdüğünü APA AEMALİN| —a | Bir taraftan — katilin seyyit ni (1) diğer taraftan da ma- bede ilticası sebebile tevkif edi- lemediğini duyar. Şehrin' Polis müdürüne telefonla kâtilin tev- kifini ister. Pelis müdürünün bu- na cesaret etmediğini görünce (Tahrana) telefon eder. Ve şaha keyfiyeti bildirir. (2) şah derhal zarllı otomobille (tank) kuma ha- reket eder. Mukaddes mabede gelir. Mabedin türbedarları (3) kapıya toplanır ve şahın geçme- sine mani olmak isterlerse de, (şahın) ciddi vaziyetinden korka- | rak dağılırlar. Şah mabede girdikten sönra katilin bir iple kendini Türbenin parmaklıklarına bağladığını gö- rür, İpi çözdürür. Katilin boynu- | na takar, Türbenin havlusundaki (Davamı var) Lı) Seyit efendi manasına 0- lup bunlar Peygamberin evladı olmak — iddiasında — bulunurlar. İçlerinde doğruları varsa da eğri- leri de pek çoktur, (Seyit) şiiler- ce muhterem sayılır. Herkes ona riayet ve hörmet eder. Kazancı- nin bir kısmını fakırlerine verir. (2) Bu günkü İranın mesahesi Fransanın üç büyüklüğündedir. Bu geniş mesahade ekser şehirler yekdiğerine telefon raptedilmiş- tir. (8) Bu Türbenin ikiyöz yarın Türbedari bulunuyordu. Hepsi Seyit, badihavâ yer. badihavâ yaşardı. Memleket de istedikleri icrayi hükmederlerdi. Zengin ihtiyar dünyasına doyamamış Kalküte 21(A.A) İndore milyonerlerinden biri | kendisine bir maymun guddesi yapmış olan bir doktora ücret 05 | larak 14 bin İngiliz lirası vermiş- tu Kaçırılmaz fırsat Çocuk Haftasında Himyei £ Etfale yardım memlektin refa- © ha kavuşmasını temindir. bu fırsatı kaçırmayalım HANUNEUUNAKMUN, K | Yenimukaveleler BEKTAŞİLİK-SÜNNİLİK || ae -i v ' ŞİİLİK VE FARKLARI!... veleleri Ankara, 22 — Avusturya hü- | kümetile Türkiye arasındaki li- caret mukavelesi bitmiştir. Şubatın on ikisinden itibaren Avusturya eşyasına karşı enziya” de müsadeye mazhar millet mu- ahedesi yapılmak ve istediğimiz zaman feshedilebilmek şartile ge- Tecek (Mayıs) ayının birinci gü- nüne kadar bir (modüs) yapıl- mıştır, mukavele Mayısın birine kadar — feshedilmiyecek olursa kendiliğinden temdit edilmiş ad olunacaktır. İranla Ankara, 22 — müddeti ge- çen kânunu saninin 31 inci günü bitmiş olan İran-Türk (modüsü) önümüzdeki (Nisan) ın birine ka- dar temdit edilmiştir. ——— - Vasarruf işleri Şehrimizdeki yerli sanayi er- babı dün halk fırkasında Hakkı Şinasi Pş.nın riyasetinde bir içti- ma akteylemişlerdir. Bu içtima- da yerli mallarımızın revacını temin etmekle beraber o rekabe- | ti mucip olmıyacak şekilde satış yapılması hususları konuşulmuş ondan sonra bazı kararlar veril- | miştir. 20 Nisanda Ankarada biri nümune ve diğeri mal sergisi na- mıla iki sergi açılacaktır. Nümune sergisine nümune gönderecekler eşyalarını âzemi | mart nihayeti milli tasarruf. ce- miyetinin İstanbul şubesine tet-E Tim etmiş olacaklardır. Bunların bültün masrafını cemiyet vere- cektir. Mal sergitine iştirak eyliye- ceklere sergide bedavâ yer ayrı- lacak ve eşyalarının nakli için yüzde 50, kendilerinin Ankaraya gidip gelmeleri için de yüzde 30 tenzilât yaptırılacaktır. Türkiyenin dahili mamulâtı- nın nerede kimler tarafından ve ne miktar çıkarıldığı hakkında bir rehber yapılacaktır. Bu rehbere dercedilecek ma- Jümatı alâkadar nihayet 10 gün zarfında tasarrüf cemiyetine ha- ber vereceklerdir. Rehber sergi- de tevzi edilecektir. 93 Nisanda Ankara bir sanla- yi köngresi toplanacaklır. Bu | kongreye şehrimizdeki her sınıf sanayi eshabından delegeler in- tihap edilerek gönderilecektir. Pirinçlerden istihlâk yvergisi Aramızda ticaret mukavelesi olan memleketlerden gelen pl- rinçlerden şimdiye kadar istihlâk vergisi alınmıyordu. Büyük mil- let meclisinin verdiği karar üze- rine bu pirinçlerden badema istihlâk vergisi V SON CÜLLERİ Atrhariri: AYHAN 'Tefrika numarası:20 Çünkü, kara Kemal gibi çok uzakları pek yakından görmeğe, hesabetmeğe alışmış bir adamın, en müşkül zamanında bu kadar Tâkayt olacağına ihtimal vermi- | Yordu, Şu halde Kemal beyin ken- disine açılmak - istediğini anlı- yordu: —O halde. ben - gideyim. d » tordu, Kara Kemal bey Adeti olduğu gibi manidar te- bessüm ederek elini uzatmıştı: ; Bayram ertesi görüşelim! edi. Bu cevap, onun bay- ram günü (Mesadet) gelmiya- ;oi!nl anlatmaya kâfi idi, Hılyı:ı ey, efendinin elini i tutarak sordu: el — Nasıl , Bayram kabülünü burada yapmak niyetinde degik- misiniz ? — Hayır babama gideceğim ! — Şu halde mühim birşey o- lursa nerede görüşürüz, — Bayram ertesi burada,.. — Vaziyetlen bu kadar emin siniz öyle mi ? — Emniyet etmivecek birşey yok ! Ziya Hurşütle ancak iki v temasım var, oda kendi kavlinde kalır ! — Ya Abdülkadirle ? — Onun tutulmasına imkân yok ! — Nasıl o halde benim için de Korku yok demektir ! Kâra Kemal Bey Hilmi Beye ehemmiyet vermiyormuş gibi ilar: ledi. Birşey söylemeden odadan çıktı. Hasiple Lâla Halil kapı ö- nünde bekliyorlardı. Kemal Bey bu sefer de Hasibe: Yarından itibaren dört gün tatil... Beni arayan toran olursa Bogaz içine gittiğimi söylersin l Dedi, Arkadan gelen Hilmi Beyle sokağa çıkmış olmamak için(Hala- ya) doğru ilerledi. Tabil Hilmi bey, efendinin ne maksatla hâlaya gittiğinin far- kına varmamıştı. Galibada biraz canı sıkılmış vaziyette ( Mesadet) hanından çıkmış gitmişti. Fırtına -rrarge— Çok şiddetli devamediyor Evelki gündenberi İstanbul, Marmara, ve Çanakkalede şid- detli bir fırtıma devam etmekte- | dir. Fırtınanın şiddetinden Rusya- nin (Nikolayof) limanından ha- reket ederek Karadeniz boğa- zından geçen maden yüklü (Fo- * tini Karaf) vapuru Şarköy önün- de karaya düşmüştür. Vapurun karaya düşmesi üze- | yine derhal limana telsizle “S.O. | s.. imdat işareti verilmiştir. Yunan vapürunun acentası ta- rafından derhal tahlisiye romor- a »e Fransız veingiliz <e ecmğte— Dainler vekilleri bu gün geliyor Eski osmanlı İmpratorluğuna ait olup her sene tarafımızdan yerilmesi icap eden borç mıktari- makul bir hadde tenzili kararlaş- mıştı. Bu hususta hükümetçe dü- yunu umumiye meclisine vuku bulan tebligat üzerine Maliye vekâletile temas etmek üzre İngi- liz dainler vekili Ser Vayt ve Fransız dainle vekil M. Dökloziye bu günkü ekspresle Avrupadan fehrimize geleceklerdir. İngiliz ve Fransız dainler vekil- leri birkaç günden beri şehrimizde korü gönderilmiştir. Kazazede (Fotini Karaf) va- puru 800 küsür tonluk bir yük şilebidir. Nikolayoften yüklediği | madenle İtalyanın (Porto Frago) limanına gitmekte idi. Âynı za- manda fırtınadan büyük bir gaz | şilebi daha Gelibolu önünde ka- bulunan Türk dainler vekili ile braber yarın ankaraya gidecek- lerdir. Dainler vekilleri hükümetle bir itilaf çalişacaklardır. erer ti saea— — Ankarada teminine | reya oturmuş isede vapurun aki- anlaşılmamıştır. Fırtınanın şiddetinde İimanı- gecen Felemenk bandıralı (Poloks) Rus bandıralı (Şako) ve Yunan bandıralı (Taşoz) vapurları muha- lefeti havadan Çanakkalede de- mirleyerek kalmışlardır. Fırtınanın şiddeti esnasında ' manımızdan Karadenize geçen Norveç bandıralı (Şayhoren) va- puruna boğazdan çıkarmak üzre Seyrisefain kılavoz kaptanların- dan Hasan kaptanı vapura almış isede boğazda havanın setrtliği | sandala binemediğinden vapyrda kalmağa mecbur olmuştur. o ses——— Kumarbazlığın önüne geçecek Mekmleketimizde a: ahlâklarını bozanlar için polis mü- ditiyetince şiddetli tedabir alın- mıştır. Bundan dölayı kumarbaz- lar ve kumarla meluf olanların şiddetle takibine başlanılmıştır. Kumarbazlar hakkında polis nizamnamesinin altıncı maddesi tatbik edilmektedir. Sabıkalı kumarbazlardan ec- genaçlerin —| nebiler hudut haricine çıkarıla- caklardır. Yerli kumarbazlar müketreren yıkılınırık mahkümiyeti olan- lar zabıt yarakası tutularak mah- kemelere verildikten sonra laş kırmık.ııııdznl:rinılıde çal ""f'ıf_ üzre uzak vilâyetlere gönderile- cektir. ——— ikten sonra Kara Kemal B. ::k.ıl:lrıı:neydanı çıktı, odacı Ha- siple, Lüla Halil efendinin yanı- na doğru ilerledi. Hüsnü B. kendi odasına çe- kilmişti. Kemal B. Halil efendiye dönerek : — Haydi gidelim, dedi. Sonra kendini topladı. Lâla Halil ile birlikte gittiklerini oda- ci Hasibe anlatmış olmamak için — Evet, evet şuraya tramva- ya kadar beni geçir Halil! hem benim de canım sıkılmamış olur, Diye ilerledi. Lâla Halil Ef. ile (Mesadet) hanından çıktılar. Tramvay yanından bahçe kapıya Coğru ilerlemeğe başladılar. Artık herşeyi bitirmişler, ya- pılacak - bir iş bırakmamışlardı. Doğru Lâla Halil efendinin evi- ne gidiyorlardı.. (Devamı var) beti ve ismi dün akşama kadar | mıza gelmek üzere Çanakkaleden | Afgan Kralı Şehrimize geleckmi ? | — Sabık Efgan Kralı Emanullah hanın bu gün şehrimize geleceğine | dair henüz resm! malumat yoktur. Sabık Kral geldiği takdirde kendisi vilâyet erkâr tarafınden karşılanacaktır. - vöramem—— Umumi tenvirat saatleri Şehirdeki tenviratı umumiye lâmbaları şimdiye kadar muhte- lif saatlerde yanıp sönmekte idi. | Bundan başka şehrin bir sokağın- da lâmbalar yanarak diğerinde sönmüş bulunuyordu. Bunu na- | zarı dikkate alan emanet şehri- mizdeki ,bütüu lTâmbaların aynı saâtla yanıp sönmesini kararlaş- tırmış ve bu bapta alâkadar ma- kamata lâziımgelen emri vermiş- tir. İltihaz edilen karara göre JAmbaların yanma ve sönme sa> atleri şudut : Aylar İkinci kânun Şubat Mart Nisan Mayıs Haziran ve Temmuz Ağustos Eylül Birinci Teşrin İkinci —» Birinci kânun sönme 6,45 6,15 5.30 5,00 4,B0 19,00 19,45 20,00 — 4,00 10,80 18,80 17,45 17,00 17,00 W ea zun ı” ? TİYATRO VE SİNEMA SazomanavacunaaUMANNUAMERA N, Üsküdar Hale sinamasında ŞEHVET DİYARI Mümessili : Grete Garbo Gelecek porgram: Çıplak aşıklar 4,80 5,15 6,00 6,15 6,45 ADEMİ İKTİDAR ve Bel Gevşekliğine En Müssir |deva Sercim hap larıdır. Deposu İstanbul — Şirke- cide İskenderiye oteli ittisalinde AlL Riza eczanesidir. Taşraya 160 kuruş (posta ile gönderilir. İzmirde ecza depolarına ve İrgat pazarındaki eczanede bulunur.(3) Fatih icra memurluğundan; Bir deynin temini zimninda mah- cuz âyna konsol yemişlik kana- pa takım divar halısı masa seh- ba perde ve saire mah halin 24-2-930 pazartesi günü saat on da Langada sepetci wkıimd_' N. 5 de furuht edileceği ilân olunur.

Bu sayıdan diğer sayfalar: