24 Şubat 1930 Tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 2

24 Şubat 1930 tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

BAA AU DA e a F Yeni Fransız kabinesi Tardieu kabinesinin hiç bek- lenmiyen bir anda nagihani su- kulunu müteakip zuhur eden kabine buhranı uzun sürmedi, iki gün zarfında yeni kabine teşekkül etti. başka dürlü de olamaz idi. Zira Fransada sükün, bulan kabine buhranı yüzünden Londra konferansı müzakeratı bizzarur münkati olmuştur. Hal- buki müzakerat en mühim - rad- deye gelmiş idi, Fransız murahbr hasları tezlerini bütün kuvvet- leri ile müdafaaya uğraşıyorlar idi. bu yüzden hararetli mü- nakaşalar başlamış Idi. Pek ziyade şayanı teaccüp dir ki konferans müzakeratının bu sıcak devrinde mabza parlâmento manevraları neticesi olmak ve pek tedbirsiz bir hareket eseri bülunmak üzere Fransız kabinesi iskat edildi, konferans müzakeratı üzerine soguk su döküldü. Her halde Fransız kabine buhranının — Londra konfe- müzakeratı üzerine — sui icrasından hali halmıya- bedihidir. — Alelhusus ki ahvalin icap ettiği zarüretten dolayı — âlelacele teşekkül et- miş olan yeni Fransız kabine- sinin heyeti — ümümiyesi- bü- yük bir emniyet “telkin ede- memektedir ve Fransa mebusan huzurunda kolay kolay mevkini muhafaza edemiyecektir. Böyle zalf bir hükümete istinat edecek olan yeni Fransız mu- rahhaslarının Londra koönferan- sında; ne derece kuvvetli - bir vaziyet — gösterebilecekleri — cai sualdir. Kısmı azamı Radikal sosiyalistlerden mürekkep bulu- nan. Şotan kabinesinin başlıca siması hariciye nazırı M, Briar- dır. Bu büyük Fransız diplo- matı aynı zamanda büyük bir watanperver dir de ve vatanının menfaatlarını kendi şahsi naza- riyelerinin, hatta haysiyetinin izzeti nefsinin fevkinde tutar. Ve işte bu sebepten dolayıdır ki kendi riyaseti altındaki kabine- nin sukutundan sonra, bundan evvel Tardieu kabinesine ve bu defa Şotan kabinesine dahil ransı tesir cağı meeclisi oldu. Bu kerre Londra konfe- | ransında Fransayı temsil ede- cek olan başmurahhası M. Brian ' olacağı tabitdir. Vakıa kendisi bundan evvel de Fransız heyeti murahhasasına dahil idi isede müzakerat esnasında en ziyade M. Tardileu kendi şahsiyetini göstermeğe çalışıyor, başvekil sıfatını balz bulunmak üzere daima kendini ileri atıyor, söz töyliyor, M. Brianı gölgede birakiyor idi. Öyle — zannediyoruz ki — M. Brian şimdiki kabinede daha kuvyetli bir - vaziyette bülunâ- cak, hariciye mazırı — sıfatıla haiz bulunduğu salâhiyetleri daha v Vâsi bir mikyasda tatbik edebile- tek, Londra konferansında mü- essir sesini İşittirecek ve belki konferans müzakeratıridan hayırlı bir netice ce gıkabilecektir. Ancak acaba Şotan kabinesi konferansın nihayetine kadar iktidar mevkiinde kalabilecek'mi? Yoksa bu kabinede parlamento muhacemelerine dayanamayacak cüzi bir müddet sonra yuvarlanıp gidecek mi? Zaten Şotan kabinesi oldukça Faik bir kabinedir ve ilk defa mebusan meclisinden itimat razı olsa bile bilahere hafif bir darbeye bile dayanacağı aşikâr gdır. Zira istinat ettiği kuvvet ha- YARIN "uiıwvü Barlı çe | Almanyada —arge— Hükümet buhranı mı? Berlin 22 (A.A.) Kabine, Alman - Leh itilâfı- nın Young plânı ile aynı zaman- da tasdikı hakkındaki talebinde- muhaliflerin vaziyetine rağmen israr etmeğe karar vermiştir. Bu iki maddenin birbirinden ayrıl- ması encümenlerce istenildiği takdirde bir hükümet buhranı çı- kmasına ihtimal veriliyor. Fransada « v Yeni kabinenin mevkii saglam degilmi ? Paris 22 (A.A) | Yeni kabine beyannamesini meclisde' Salı günü okuyacaktır. | Paris 22 (A.A) Matin gazetesi yeni kabinenin mevkini sağlam görülmemekle beraber Fransız murahhaslarının Çarşamba günü Londrada bulun- malarını temenni — etmektedir, Homme Libre gazetesinde Lau- ! tler imzasile çıkan bir makalede M. Chautemps'nin yeni kabineyi teşkil edebilmiş ve bu suretle sos- yalistlerin himayesile mutedillerin musamahakârlığı arasında salla- nıp durmağa mecbur kalmış ol- ması radikal fırkası namına te- essüflerle telâkki edilmektedir. Bir köy —rhaje Çiğ altında kaldı Roma 22(A.A) Bologna köylerinden biri çiğ altında kalmiştır birçok kimsele- ; rin ölmüş olmasından korkulmak- tadır. Yıkılan duvarlardan birinin : |- altında kalan 3 küçük kız; ölmüş- tür. Katanyaro da kuvvetli bir met dalgası evleri basmış, ehaliyi bü- yük bir kordu ve - telâşa uğrat- mıştır. Yakındaki köylerde de e- hemmiyetli hasarat olduğu bildi- dirilmektedir. Ddi sım taaruzlarına karşı kendisini müdafaa edebilecek, tutunabile- cek vaziyette degildir. Eğer Fransız mebusan mecli- sinde radikal sosyalistlere hatta sosyalistlerde iltihak etseler bu iki fırkanın teşkil edeceği kütle dahi hakim bir kuvvet hasıl edemez. Meğer ki Şotan kabinesi gayet müdebbirane bir mesleki bir ha- reket takip etsin, şiddetli taaruz- lara maruz kalmasın. Vakaa her ne de yapsa hasmın tenkitlerinden hücumlarından hiç bir vakıt ma- sun kalamaz-isede hiç değilse hasımlar arasında reylerin dağıl- | masını mucip olur ve bu suretle mevkiini muhafaza edebilir. Aksi takdirde günleri sayılı addoluna- bilir. Zira Fransız parlamento- sunda fırkacılık hırsi '0 derece azgın bir hale gelmiştir ki mem- leketin menfaatları asla nazarı dikkate alınmayor. Hususi emel- ler hükuku ümümiyeye tercih olunuyur ve bu sebepten dolayı da Fransada en nazik ahvalde, en umulmaz zamanlarda bile hükü- metler yuvarlanıp gidiyor. Her nede olsa beynelmilel | de tutulması lâzimgeldiğini beyan | edecektir. .ııyıut ı_ıoîn—.în_.;;rmdın old:ı!ı_ç; | hissiyatına mağlupturlar ve hırs | ile hareket eylerler. Yünanistanda “BeCmel (— 100 milyon zarar Atina, 22 (A.A) Bir kaç gün evvel yağan şiddetli yağmurların sebep olduğu | zarar ve hasar yekünu 100 mil- yon drahmi tahmin edilmektedir. 200 kadar küçük ev yıkılmıştır. 100 kadar aile muhtelif mektep- lere yerleştirilmiştir. Morada ha- sarat pek büyüktür. Patrasta da ehemmiyelli haşarat olmuştur. Kral Cümhuriyeti kabul edecekmiş Madrit 23 (A.A.) Nasion gazetesine nazaran M. Tanchez de GCuerra 27 şubat- ta vuku bulacak bir içtimada söy- liyeceği Mühim bir nutukta ken- disinin metruli hükümet tarafta- rı olduğunu, mamafih vatandaş- ların hukukunun herşeyin fevkın- alın cümhuriyet usul ve idaresini kabul edeceği söyleniyor. Talebe kuvveti Madrit, 22 - (ALA) Direktuvar idaresi zemanında Majorka âadasına sürülmüş olan darülföünun talebesinden Sbert Madrite — dönmüştür. Kendisini istasyonda — karşılayan —bir-çok talebe yaşasın cümhuriyet diye bağırârak sokaklarda dolaşmış- lardır. ——oro Feci kaza —. yiscağlen On altı amele vefat etti j Ulu kışla, 23 ( Hususi ) Ul kişla Kayseri hattındaki yarmalarda çalışan ameleden on altısı muazzam bir uçurum altın- da kalıp feci bir şekilde ölmüşler- dir. Ulu kışla adliyesi mes'eleye vaziyet etmiştir. mühim bir devir teşkil eden Londra konferansı — müzakeratı esnasında hatta bu Müzakeratin en hararetli bir zamanında hükü- metin iskatı Fransız Parlamentosu için bir eseri kiyaset teşkil etmez, İngilterede dahi hükümetin mevkil sarsılmışti' Makdonald |“kabinasının günleri de sayılmıştır, | Halbuki İngitere Parlamentosu | €iddi surette düşünüyor, duruen- dişane hareket ediyor, beynelmilel aZi 1 Nnazarı itinaya :Iıyoy: ==|":ı!h"dl îliımı:k. tan ihtiraz eyleyor: Buda bir psi- koloji, bir seciye Meselesidir. İngilizler ciddi düşünürler itidal ile hareket ederler. Fransızlar Acab tön kabine buhranının tevlit ettiği mehazir Fransız meb'. usları için bir dersi intibah teşkil edecek mi? Yoksa bu kerrede yeni kabine aleyhdarları hırsla- rina kapılacaklar ve neticede cüzi bir müddet sonra Şotan kabineside devrilecek? Sosyalistler >egeğe z Vergilerin inmesini istiyorlar Paris 22 ( A.A) M. Chautemps, günün en mü- him ve muhtelif mes'eleleri ve hükümetin — faaliyet programı hakkında sosyalist grubu mu- rahhaslarile görüşmüştür. Bu mülâkat esnasında harici siyase- t alâkadar eden mes'elelere de temas edilmiştir. Bundan sonra M. Chautemps, fransız bankası- esası nizamnamesine müteallik müzakereler hakkında banka müdürü M. Morcau ile görüş- müştür, Sosyalist grubu azası yeni başvekil ile yaptıkları mülâkat hakkinda meclis koridorlarında kendilerine sorulan suallere ver- dikleri cevapta M. Chautemps'ın vergilerde icrası maliye encüme- | nide tevkif edilen tenzilâtın ya- pilmasına muvafakat ettiğini ve affı umumiyi sabık hükümetin bu bapta kaleme aldığı lâyıhada zikredilen hususat haricinde kalan ahvalede teşmil etmek niyetinde söylemişlerdir. Yeni kabine fransız murahhas heyetinin — Londrada başlamış olduğu mesaiye ve müzakerelere M. Briand'ın idaresi ve nezaretile devam edecektir, Paris 23 (A.A.) Petit Parisien güzetesi” hükü- metin kuvvetli bir ekseriyet te- min etmek için vergilerde tenzi- Tât yapmağa matuf bir siyaset ta- kip edeceğini, hayat pahalılığının önünü almak için hazinenin yü- künü hafifletmeğe çalışacağını yazıyor. Gene bu gazeteye naza- ran hükümet içtimai sigorta ka- nununun 1 Temmuzda tatbikını taahhüt edecek ve komünistlere de şamil olmak üzre vasi bir affı umumi ilânına çalışacaktır. Bun- lardan başka hükümet Fransız mulıtırasında tasrih edilmiş olan bahri proğramı Londra könferan- sında aynen müdafaa edecektir. Serbesti ticareti bınimse- miyorlar Londra 23 (A.A.) Müttehit Britanya imperator- luğufırkası hakkında muhafaza- kâr fırka idare heyeti neşrettiği bir tebliğde fırka reisi M, Bald- vinin yeni fırka tarafından ileri türülen serbesti ticaret düsturunu benimsememekle beraber bazı esbap dolayısile bunun tahakkuku imkânsızlığını kayt ve Lort Rot- hermerce'in yeni fıkrayı teşkil et- mekle amele firkasının mevkiini | kuvvetleştirmekten başka bir ne- tice elde edemiyeceği ilâve edil- L Ümit Yıldızı Her “çucuk - yurdunun bir ümit yıldızıdır. Fakir ve kdim sesiz çoçukları düşünen Hilma- 5 yei Etfale 23 nisan Çocuk Haf tasında yardım; bu- ümit yıl Şimdilik bu suallere cevap vermeyip ahvalin cereyanını ta- etmek daha muvafık olsa gerektir. dızlarını sönmekten meneder SUNANNRACARMENDUNMNENAMEN NN 24 Şabil | LİHTİSAT IV tooÜN-;İ — Bundan evvelki yulwd'rı tiksal Aamillerini kısaca tabli etmek istemiştim. Şimdi de istih” sal şubelerine seri bir ' şek?t bakacağım. İstihsali ikiye 87" Yonîmi Maddi istihsal 2 — Manevi istihsal, BÜ fikri Istihsal de diyebiliriz. Bt büyük şube, birbirlerini tamölf lâr. Maddi istihsali elimizde P çok vesika olmadığından dağıti” rak tahlil yapmıyacağız. Yi kıymet yaratması itibarile sani ve zıraati ele alalalım: Senelik istihsal mıktarı 4€7 maye, ham madde payları nazi” itibara alımarak 550 milyon dıırecoıindedlr. Bı:ııl:ııınu 55) milyon arasında kabul edelim: Bunün yanında 14 ııllyu, , kesafetin 360 günlük varlj, bir vahit kabul edersek takribt' — 5 milyar tutar, ğ Bunu Türk lirası olarak 8) hm. Bunun yanında bir de Hirası ile her nufusun - ve göz önüne getirelim. Bu 60 milyar eder. 500 milyt* 1 5 milyarın T dır. Beher nufutt” türk Hirasıle verdiği kıymet bif 1 isterlinle 7T00 # meydana çıkar: Demek ki türk parasile olurt beher nufus türkiye de bir lirasını , çile ölçülebilir. bir kiY” met veriyor. Bunun yııııntlıdı bir İngiliz lirsınin yüzde birif getiriyor. Bu günlük hesaptır. 'Şu halde kabul etmek dır ki, istihsal şubelerimiz v itibarile hastadır, kitter. Çü işidiyoruzki medeni memlekt” lerde yüzlerce milyar — di ve isterlinle ölçülen istihsal ** kiymet hareketleri vardır. 4 bu en miyop gözleri bile kamaştırmaya kâfidir. Fikir # — tihsaline geçelim: Mütemeddin memleketleri? — görülmüştür ki, —maddi , istibitl yükseldikce manevi Istihsal y? künü da artar ve kabarır. Çok - kerre taşma derece rini bulan fikri istibsal bu 8€ niş tezayüdile istihlâki ıörW' veartırır, İstihlâk tezayüdünün VE reçeği netice de gittikçe istihsal yekünunun kı demektir. t Bu suretle hlr(hırmonl"_ hasıl olur. Binaenaleyh kab! edelim ki, bu gün Türki manevi istihsal kıtsa ve hatf yoksa, san'at, edebiyal ve fi namına (İskete Mehmet), ( vermez —ÂAvni) ve (ıçıkı’ şabam) gibi bir takım ldtıvl" çıkıyorsa sebeplerini yukarı€ _ıöyledlğim noktalarda aramak ü zımdır. Zaman zaman işldilen debiyat yok, san'at yok iddi& buradan çıkıyor. Maal'esef ki,bu bir realitedi” Bundün * dölayi 'kabül ödelisi hepimizin münevverliği blrı;.’:y rımdır. Nisbet koymak Istı bir Alman veya bir Eransızın mulli ve geniş olarak lıerİl"'ı bir mes'eleyi kavramasına © kabil biz çok kere hudutlu rüyoruz. '” Netekim, Avrupada hef gv yüzlerce kitap çıkması da österiyor. b 5 Göryüllyor ki, hııııhk”;:l edildikce ortaya bir takıli l l yeni noktalar çıkıyor. Y" b— hayata girmek isterketi iye” ğim bü noktaların da ehemm U olduğunu zannediyorum. - KEMAL AHM

Bu sayıdan diğer sayfalar: