24 Şubat 1930 Tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 5

24 Şubat 1930 tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

AAA a UG . * AAA & &<$ L ASA AAA AA e Ve VA he” kar çe ke” gn Sahife 5 " YARIN Tan geçiriyor. ——— Dünya muazzam bir iktısadi buh- Amerika buhranı —— srmaştdesse — Bir çok sanayi şubeleri ölgün bir hal almıştır Nevyork borsası halâ Geçen ayki nüshamızda Nev- Yorkta zuhur eden büyük ve em- borsa buhranı hakkında Malümat vermiştik. Yalnız borsaya inhi- Sar ederek sanayi ve ticaret âle- :"“ sİrayet etmemesine Tağmen , erde görülmemiş derecede, ati Nevyork Borsasında tesi- ""T'"u hissettirmektedir. Eşrinlevvel iptidasından bu Müthiş bul ni geçiren Nevyork halâ intizamını alamamış- doğru birincisi kadar ehemmi- yetli olmamakla beraber ikinci bir sukut baş göstermiştir. Mua- Mele miktarı zayif kalmakla be- Taber piyasa tenezzüle temayül *tmekten lll"lılııııııııı"ıı'l.. Fi- Atlar 1 den 8 derece sukuta uğra- Mıştır. Bilhassa, (Amerikan Ban- | İkers Association) denilen Ameri- | Bankalar Cemiyetinin tasarruf sandıkları mevduatının azaldığı '“Hnı.ı.ıd taporuda piyasaya Sok tesir etmiştir. Ticaret ve sanayi hakkındaki İyi haberlerde borsaya hiç bir te- #İr göztermemiştir. Kânunuevvel iptidalarında ise Piyasa gayri muttarit bir surette 'am edip gitmiştir. Hatta fiatlarda bazı tenezzüller de öolmuştur. Bu tenezzül otomo- bil, şimendifer, müessesatı umu- miye eshamında dahi görülmüş- tür. Bununla beraber, Amerikada yâti umumiye — buhranın eçtiği merkezindedir. Petrol, demircilik, ve Stomobil sanaylinde ım::ım'mı— Ban tedbirler, bilhassa, istihsalâ- t azaltılması mevcut stokların İstihlâkini kolaylaşdıracak ma- Üyettedir. Hatta “gümüş sanayil 1930 Tenesi başlangıcıni çok bereketli Rörmektedir. Petrol — sanayli "d:î: düzelmektedir. ya sanayii umumiyetle İnkişaf etmektedir. İnşaat sanayii İse biraz ağırlaşmış, fakat, buna Mukabil, umuru nafia işleri art- Mıiştir. Ziraate gelince: hüküme- tin aldığı tedabir sayesinde bu sene fazla randıman ümit edil- mektedir. Sanayiden mutazarrır olanlar, deri, mensucat ve mezbahalar- dır. Bunun da sebebi; bazı piya- ZAPA KEMALİN SÖON CÜNLEZİ tabit hale giremedi saların kaybedilmesi ve fena bir teşekkülattır. Hülâsa; Nev-York Borsasının bu tarihi' buhranin iktisadiyata sirayet etmemesi için Amerikada mühim tedbirler ittihaz olunmak- udıâ.nrı.ı buhracının yalnız esham dan ileri — gelişine ::nnl:ı’:nutnedblrlu de — bilhassa esham ihracının azaltılmasına dairdir. Şurasını itiraf — etmelidirki ; Amerikalılar bu esham ihracında hahiki bir enflasyon yapmışlar- sada eşya fiatlarında ve esya stoklarında — enflasyaon yapılma- mna son derecede dikkat etmişlerdir. Fakat bu hususta gösterilen ihtimam ve ehemmiyete esham 4hracında itina edilmemesi; ve hatta, esham ihracınıd enflasyon derecesine kadar çıkarılması, son buhranı meydana getirmiştir. Bu sebepleri, reie kongreye alenen söylemiştir. Maamafih, buhranın sebep - leri zatl olmağa yüz tutmuştur. Geçen senenin sonumdanberi, her ay hemen bir milyara varan esham ihracı ( 848 ) milyona kadar düşmüştür. 1925 ve 1926 senelerinde her ay vasati olarak yarım milyara varan esham ihracı, hatta geçen Nisanda bir milyarı (512) milyon da geçmiştir. Bu suretle bu senenin, -ilk on ayında, (10,575) milyon es- ham — çıkarılmıştır. — Halbuki, (1928) de ayni müddette: (7,797) ve 1927 de ; (8,105) ve 1926 da; (6,110) ve 1925 te ise 1 (5804!) bindir. Bu müthiş rakamların hepsi yeni sermaye değildir. Bir kısmı da eski eshamı itfa etmektedir. Bu senenin ilk on ayında yeni sermayeye ihtivaç gösteren ssham ihrrcı ; ( 9267 ) milyon - dur ki, evvelki senenin ( 6,012 ) milyona nazar, di 80 ) TĞMMLiKeb LA arai uN İşte, esham ihracı enflasyonu yüzünden meydana gelen Ame- rika borsa buhranı enflasyonun ortadan kaldırılması ile tedricen zail olmağa başlamıştır. Bendemenesssenenenn eekeeeeesenesaRAScEnA e © İtizar $ Münderecatımızın ; ğ çoklu- © ğ #undan dolayı bügün“Bektaşilik? ?Şmık » tefrikamızı — derce- k | de - Paramız - Çinde harp —rrase— Nankin kıt'atı kaçıyor ' Moskova 28 (A.-A) Çang Fehni ve Raiysune'in kıt'atı Nankin kat'atını münhezim etmiştir. Nankin kıt'atı rıcat etmektedir. Şanghaydan bildi - rildiğine göre Nankin hükümeti Yeusihan'a gönderdiği oltimatom- la istifasını geri almasını talep etmiştir. Bu öltimatomu mevzuu bah- seden İzvestiya gazetesi Ufak bir fasıladan sonra Çinde askeri ha- rekâtın yeniden başladığını ve bu sefer Nankin hükümetinin her zamankinden çok kuvvetli bir düşman karşısımda bulundu- ğunu ve bu düşmanın Japonya- nın Müzaheretine malik oldu- ğunu İngiltereden yardım gör- düğünü yazmakta ve Nankin hükümetinin de en ziyade Ame- rikanın muzaheretini gördüğünü kaydetmektedir. Monako prensi Monako 22 ( A.A ) Monako prensi Pierre dün umumi mecliste çıkan hadiseler. neticesinde çocuklarını Cannet da oturan düşes dö Vendome'a bıraktıktan sonra Monakodan mufarakat etmiştirr Prensin meş- ru- varisi olan prenses saraya dönmüştür, TozrtrAaşisreca — NESRİYAT: Ayın tarihi Matbuat umummüdürlüğü tar rafından heray muntazaman neş$" redilmekte olan (Ayın tarihi) son nüshalarile tamamen Avrupai bir mecmua halini almıştır. Bilhassa tabaat san'atının enfes bir nümü- nesi olarak intişar eden bu mec- muanın sön çıkan (70) numaralı nüshasında ( Beş Devlet deniz konferansında açılacak mania- lar “Londra deniz 'konferansın- dakt Fransız muhtirası - Fransa- | nın Londra deniz konferansında- ki vaziyeti - Cihan Adalet civa- ni sulh için gittikçe bir kuvyet oluyor - Avrupanın bir tehlikesi - Hindistanda kanuni esasi ıslahâ- ti - Emil Lodvige nazaran ikinci Vilhem - Potsdam konferansı - Tarihte altın miyarı - Dünya mu- vacehesinde yeni Türkiye - 929 senesine ait siyasi Vakaylin mü- kemmel bir hulasası - İktısadi ve mali hayat : hmin[ll!:::hîl:;ıı:, muvazenesi ve İngiliz lirası - Tür- kiye ve ecnebi İktısadi haberleri ) makaleler vardır. Etbabı. tefek- küre tavsiye ederiz. Tanesi 25 | Maudarir AYHAN | Tefrika numarası:21 — İKİNCİ FASIL — Ertesi geçe İstanbul Po."mü- diri Ekrem beye İzmirde İstiklâl Mahkemesinden bir şifre gelmiş- M Bu şifre polis müdiri Ekrem Yi bile şaşırtmıştı. « mahkemesinin şifresi: bî;ıul laşe nazıri Kara Kemal N, derhal tevkifi ve ilk vası- ta ile İzmi; Vakit çok ı":' tevki isteniyordu. Dairede nöbetci olarak (2 yardı. Diğer müdirle ğ murlardan kimseler yoktu. Ek- rem bey (2) beyi istemişti. Ş (2)bey geldiği zaman kapıyı |b.y|“ örtmelerini emretti, Gelen $ memurunda kaj; SRASE Gi Tgişına oturma- — Şimdi aldığım Hifre... Diye İzmirden gelen emri w zatmış, Ba$ Memurun Gllkünestük beklemişti. (2) bey, şifrede (Ka- ra kemal) beyin ismini görünce hayret etmişti. Bundanda T ve baş me- anlaşılıyordu ki, ' kuruştur. Müracaat adresi: Ankat tbuat umum mü- dürlüğü, İzmir suikastı mes'elesi çok mü- him safhalara girmek- üzere idi, 2 , Polis müdirine : ş “’:YŞh:“ icabına bakalım!,. Dedi. Fakat, bü sözleri :o: şek neş'esiz söylemişti. Bir defa Kara Kemal beyif nerede otur> duğunu değil, hatta ikamet etti: l semti bile bilmiyorlardı. Mes'- ele ise, çok ehaıml'yodl ve ::: zik idi. Tevkif emrini ertesi sa! d ha bırakmak —imkânı yokhı;h taktirde Kemal beyin hıkkıı:.. İ ki tevkif k.,.n:; Tub" ai Yüzde yüz muhakkaklı. İşte (Z) bey bundan korkur yordu. Şimdi gece vakti nerede oturduğunu bilmedikleri bir ada- mı bulup yıkılln'lık: Haydi! Deyince kolayca yapılabilecek işlerden değildi. Polis müdürü Ekrem bey, kar- pısında düşünen baş memruun endişelerine derhal intikal etmiş bir vaziyet de: Ben Kızım!., —— — Vah, vah . . Diye elimden tutan dostlar, beni teselli etmiye | başladılar. Merak etme, diyorlar- dı, merak edilecek bir şey yok .. Sende bizim gibi alışacak. eğle- neceksin, Cidden içimde bir sıkıntı his- sediyordum. Çocukluğumdan beri bütün hayatım büyük şehirlerde geçmişti: Çalışmanın ve o piabet- te eğlenmenin zevkini almıştım. Günün birinde insan kendini dört tarafı dağlarla muhat, âde- ta bir oda gibi şu küçük kasaba- da bulunca şaşırıp kalmazmı ?. . İşte bir kaç günde arkadaş olduk- larım, bu noktadan beni teselli rlardı. GÜİY;“ gibi küçük yerlerde hava kararmağa başladımı, azap baş- lamış demektir : Bir yere çıkıla- maz, bir yere gidilmez, kaba zevk ler ve kaba eğlenceler, insana âdeta ağda yemek hissini verir ! Dostlarımdan birisi diyorduki; — Havâ karardı, şimdi sade- ce bana tabi olunuz; bakınız, sİ- ze ne güzel bir gece geçirteceğim. Hepimiz yüzüne bakıyorduk. İzahatını kâfi görmeyen dostumuz dediki : — Ne istiyorsunuz ?, Gecenin güzel geçmesi için içki ve kadın değilmi ?.. İşte sizi böyle bir yere davet ediyorum !.. Gelmezmisiniz? Galiba teklifi diger dostlarda benim gibi münasip buldular, Çünkü verdiğimiz cevap, Makine ile söylenmiş gibi aynı maldde idi: * Karanlık sokakta, kendimizi duvarlara, — evlere çarpmamak için dikkatle yürüyorduk, nihayet hergün - gidip geldiğimiz hususi yazıhanenin kapısında durduk. | Arkaşımız bizi bir ev sahibi selâ- hiyetile yukarı çıkarıyor, şapka- larımızı alıyor, tatlı sıcaklığı hâlâ soğumamış bir odaya bizi davet | .dı’â::nıkl yazıhanenin üı;_mıı r içkiler konmuştu, Fon- :ln:nyl::l,eçlk:lıulıc dizilmişti. Biz, hayretle bunlara bakar ve bu buluşa memnun olurken; etekleri | gizlerini örtmeyen, saçları uza- tılmış genç, henüz mektep ça- nda bir kız ortamızda dolaş- | mağa başlamıştı, arkadaşım bize — Mes'ele çok mühim ve tidir. :ı.no emniyetim vardır. Bu ada- mın çok kornaz olmakla beraber kuüvvetli — teşkilâtı benim kadar bilirsiniz! ılnoı“::ı"" mazeret kabül - et- mem. Kemali behemmal bu;ıld: rmek isterim. Buyurun. Tele f':ılı muvaffakiyet — haberiniz beklirgey, çok clddi Idi Polls k müdürünün son ıöıl?rinl ayal üzerinde dinlemışti. Ekrem Be- ye itiraz etmeden müdiriyet oda- sında çıkmış. Kendi odasına geç- lşti. B 'E". şimdi ne yapacak. nere- ? Kara Kemal ;::ı:t:::f?:"m alacaklarını bilmiş olsaydı, süphesiz bir gün evvelden tedkikat yapılır, Kemal Beyin nerede oturduğu da öğre- nilirdi. Fakat öyle bir emri vaki olmuştu ki, Kemal Beyi bu gece yakalamak icabediyordu. — Hay, hay.. Memnuniyetle!. Gayet iyi takdir edece- olduğunu da | —İHemşirem, -dedi - hepmiz, kendisini nezaketle — selamladık ve içmeğe bazsladık, İçki ve kadın... İçki ve hem- gire?.. Bu zincirin düğümleri ka- famın içinde sıralanırken, arada- da bu genç kıza bakıyordum : Masasının üstündeki içki kadeh- leri ve meyva tabakları arasında onun elleri pişkin bir eda ile me- | kik dokuyor, arkadaşlara veriyor ve bu işini muntazaman icra edi- oyrdu. Aradan eneyce geçmişti, her şeyden. hatta hemşire firması al- tında bulunan kızın mevcudiye- tine rağmen biraz açıkça konşu- yorduk. Unun bu muhavereler- den lezzet aldığının farkına varan yalnız ben değildim, zaten iş bu raddeyi bulduktan sonra geveze- lik yol almıştı lafı, müsabakaya girmisiz gibi birbirimizin ağzın- dan alıp devam ettiriyorduk. Ne göreyim: Hemişire, bir çi- kolata parçasının yarısını ağzına almış, diğer yarısini ötekine be- rikine ikram etmiyorum ? Kendi kendime hayret ediyor- düm ve iş anlaşılmıştı, bu kız, arkadaşımın hemşiresi değildir. Onu o akşam her kes sevdi Mütesaviyen herkes okşadı: ok- şandıkca zevk olan ve gürürü yükselen kediler gibi ellerimizin iştirak ve herareti altında geniş, geniş nefes alıyor, memnun olu- | yordu... | Herkes gitti ve kızı o gece | için bana terk ettiler. Yalnız kalınca bu küçük kız bana ne dedi, biliyormusunuz: Bana elinizi süremezsiniz, ben kızım ! | Filhakıka elimi sürmedim, Çünkü maddi kızlıktan başka manevi kızlığıda bitmişti. Hayatta böyle olanlar ne çoktur, değilmi, aziz kariler?.. Nakıli : HALİM HÜSNÜ UUTBEUNENMEN| î TİYATRO VE SİNEMA #ANUNAGIRRANNNNM MA BURUNERDANI Üsküdar Hale sinemasında ŞEHVET DİYARI Mümeşsili: Grete Garbo Gelecek program: Çıplak aşıklar Hem, sonra KemalBey baka- hm her zaman oturduğu yerden başka tardfa gitmemiş mi, izini | kaybetmemiş miydi? (2) Bey bütün şu ümitsiz ih- malleri muhakeme ederken, bir- den bire aklına başka birşey gel- mişti. Eğer buradan bir ip ucu yakalamak imkânı olabilecekli Kara Kemal Beyin nerede oturduğunu bile bilecek biri var- sa © da'ancak eski meb'uslardan | ($) Bey olabilirdi. (Z ) Bey, ($ ) Beyin Csişli ) taraflarında oturduğunu hatırlıyordu. Eğer bu zatı Evinde bulabilirse kara Ke- mal Beyin oturduğu yeri öğren- mek ve bu iz üzerinde ilerliyebil- mek çok kolaylaşmış olacaktı., (Z ) Bey, hazır bulunan sivil memurlardan bir ikisini çağırdı. Hemen Hazır bulunaa Polis mü- diriyeti otomobiline binerek mü- him bir yere gideceklerini söyledi Kendi de dışarıya fırladı. ( Devamı var )

Bu sayıdan diğer sayfalar: