7 Mart 1930 Tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 5

7 Mart 1930 tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ea ARABİ, FARSE ECN KiNE Yazdığımız Bektaşılık, Şiilik ve Sünniliğe ait yazılarda, Şiilik- nilik arasında ki barız ö ; ancak muha- Yürütmezden — evvel b Tihinin alâkadar olduğu isları tatkik etmeğe mecbur Ulunıyoruz * n ğeçir- ederiz. Nasıl islâm ol- ; Ular, Hazreti Mubammet —mebus Uğu zaman kırk yaşında bulu- Duyorlardı. Mes'eleyi herkesden Evvel, zevceleri Hatlceyi açdılar tice ona inanarak derhal iman Sti ogün Ali ibni Tabibe de mes- eleyi ve Ali de Hazreti Muham- Mede inanmış ve o gün iman et- Mişti. Bundan sonra Haticenin kölesi Zeytle konuşuldu ve oda Peygambere inandığını - töyledi. Bir müddet sonra Hazreti Mu- hammed, en yakın tânıdıklarına müracaat ederek onlar tarafın- dan hüsnü kabul gördü aradan bir müddet geçti. (Feeneziri| ya- kin akrabalarını davet et ayesi Bazil oldu. Hazreti Muhammed yüksek yere çıkarak bütün Teyşİ davet etti ve vaziyeli an- tta, I;uııyıl istihza ederek ey mmed!.. Sen delirdin mi ? bütün babalarımızın din'ne güna a"fîıyıııl diye cevap verdiler, 'eti Muhammed, davetin de '&T ettiği için pek çok eziyetler tördü Peygambere fenalık eden- :"l başında Ebusüfyan Ebucehil Rner ibnilhatak bulunuyordu, '“ku.“ Muhammed; Arkadaşla- Tinin zahnulere — tehammül ede- Tiİyeceğini görerek onları Habe- tİstana — hicrete teşvik etti ve tana genderdir. reti Muhammetin en zi- güvendiği amucası Hamza- Bin islâmiveti kabul etmei idi. araplar içerisinde sözü mnı aynı zamanda herkesin Ği bir hhmındı. İslâmiye- aa EBİ ESERLERİN TETKİ- MÜSTENİT İLMİ, CİDDİ TEFRİKA -P — 35 . gS tin altıecı senesi Idi bir gün Ebu Cehl, Hazreti Muhammedi yolda yakalamış ve bir çok münase- betsiz sözler söylemişti. Hazreti Muhammet son derece taham- mülle sabretmiş ve cevap ver- memiş idi. O gün Hamza ava gitmiş olduğundan akşam avde- tinde onu sokakta bir kadın ya- kalayarak macerayı anlattı ve kardaşın oğluna çok tahkir etti- ler dedi, Hamza pek ziyade hid- detlenmişti, doğruca Ebu Cehlin yahma gitti; Ebu Cehil bir çok arkadaşlarile birlikte bulunu- yordu. Hamza : — sen M hammedi tahkirde pek ileri va- rıyormışstın? Ebu Cehil Hamza- nin çok hiddetlendiğini gördü- #ünden ona cevap vermek İste- medise de Hamza elindeki yayla Ebu Cehlin kafasmı parçaladı Ve işte ben de İslâm oldum dedi. Hamzanın islam! yti Mekkede büyük bir ehemmiyetle karşılandı, hazreti Muhammet ve arkadaş- ları pek sevinmiş, muhalif parti ise bundan çok dilgir olmuşlardı. Ebucehil işin sarpa sardığinı gördüğünden işin bir an evel bit- mesi için Muhammedin katli lâzım geldigini düşünmüş ve gü- vendiği adamlara şu tekliflerde bulunmuştur: Muhammedi öldürene tüyleri kırmızı yüz deve ile bin dirhemdej para verecekti, |(1| Ömer teklifin | ciddi olup olmadığını sormasile ebu Cehil | Lât ve Uzzat | ile onu temin etti. (2) Ömer çahit istedi ebu Cehil j de ( Hubel )i şahit göstermek ls- teyerek Ömerle birlikte Mekke mabedine gittiler ve mabette ebu Cehil bu vadini tutacağına (Hubel)i şahit gösterdi. (Devamı var) ) Tüyleri kırmizi deve Arap- lar arasında pek nadir ve kıy- metlidir. (2)(Lât ve Uzzat ) Kureyşin (Hubel) dedikleri büyük Pultardı, ASAPA AZMALIN SA W CÜNLELİ Ataedariz): AYHAN | Tefrika numarası:29 —— Dlimarası:dö. Otomabil sür'atle hareket etti, ıı'lııılııyı geldikleri zaman, o Zat başkasının işitmesinden kor- uş gibi. — Otomobil dursun efendim. Ev ilerdedir. Diye söyledi. (Z ) Bey, #tomobili derhal durdurdu. Diye yalvarıyordu (Z) Bey, arkadaşı ( E ) Beyin yüzüne bak. mıştı. K.ııı:ı Beyin evini göste- ren zatı birakmak tkisini ne gelmiyordu: — Ya.. Azizim, Siz bize lâ- zımsınız. şurada dürünüz Tütfen biz şimdi gider geliriz! Dediler. Kemal Beyin akrabası » büs- bütün korkmuş, kendisini kaybe- decek hale gelmişti; — Aman Beyfendi, siz şimdi n de işi- YARIN Cemiyeti Bek diyede Cemiyeti Belediye fırka gru- bu yarın toplanacaklır. Cemiyti belediye de pazar ictimaedecek- | tir. Bu ictimalarda şehrimizin | imarı için bir Alman grubu tarfından vaki teklifin müzakere | edileceği haber alınmiştır. rı:ı:ııııııı Ba e d # ÜmitYıldızı £ 5 Her çucuk yurdunun bir |F ümit yıldızıdır. Fakir ve kim- |8 sesiz çoçukları düşünen Hlma- yel Etfale 23 nisan Çocuk Haf- tasında yardım, bu ümit yıl- ızlarını sönmekten meneder. Hacı Arif zade | | İsmail Hakkı Tayyare biletleri ve umum gazeteler bayii K Çarşikapı N, 68 Ö Kaçırılmaz fırsat —£ Çocuk Haftasında Himayel ! Etfale yardım memleketin refa- ha kavuşmasını temindir. bu 5 fırsatı kaçırmayalım. AÜNMOSADEKANNEOGANMAZ Tayyare biletleri ve kırtasiye Umum gazete bayii Çemberlitaş civarında N. 2 dükkân müadele Bakımsız yavru, Lakaydi , Bahtsız yurt. Himayei Etfal, Millet Yardımı, © Mesut memleket BUNEAMİANORAKA ĞN TU NM RAKALURE ., Dikkat. : İstanbulda - (Yarm) gazetesi namına Abona yazan hiçbir | memurumuz yoktur. | Gerek bu namla ve gerek baş- ka vesilelerle herkim herhangi bir müesseye müracaat ederse, müracaatının — kaliyen nazarı itibara alınmamatı İâzımdır. Aym zamanda heman İstan- bul (4240) e telefon edilmesi reca olunur. Çünkü bir takım adamların gazetemiz namına öteye beriye müracaat ettikleri haber alın- mıştır. Bu gibi müracaatlar idareye haber verilmezse idaremiz hiç bir mes'uliyet kabul etmiye- cektir. Onu tutacaksınız. Halbuki beni görecektir. Diye itiraz etmek isledi. Hak- kı da vardı. Kara Kemal Bey tu- tulacak olsa, şüphesiz muhbiri tanıyacaktı. (Z)bey: — Birader, ben sizin yanınıza bir arkadaş koyacağım. Biz eger Kamal beyi evda bulursak işarel veririz, savuşur gidersiniz, bula- mıyacak olursak, hiçmerak etme- yiniz, birlikte tekrar müdüriyete | kadar gideriz. Dedi. Maiyetindeki memur- lardan birine: — Beyin yanından bir yere ayrılmayınız! Emrini verdi. Me- murla muhbir otomobilin yanında kaldılar (Z) bey, otomnobilin içine girmelerini, oturmalarını ihtar etu, (E) beyle iki açık göz memuru N " Sahife 5 A e A Bazirğan XKohen ve şürekâ- sıda aleyhimize dava açtı Birinci sahifeden — devam meye — vermelerini bulduk. Bezirgân Kohene yakışacak bir avukat olduğunu isbateden (Sadi Riza) ismindeki zat, güya (Yarın) gazetesile istihza etmek için yalınız ( kırk para ) dava ettiklerini — istidasma — yazmış, aklınca da boş kafasile adliyeya karşı, müvekkillerinin zengin- liğini göstermek istemiştir.! İşte şu kustah adamlar, Türk zürramı alçakcasına soyduklarını utanmaz yüzlerine tükürdüğümüz için,bizden(bir kuruş)dava etmek bayağılığını göstermekten çekin- memişlerdir. Bezirgân Kohen ve şürekâsı; Tiryeste Türk konsolosunu da iğ- fale muvaffak olmuş, Türk iktr- sadiyatına hesabsız darbeler vur- mus n ücrim adamlar olduklarını düşünseydiler, yaptıkları dolan- dırıcılıktan titrerlerdi. Fakat o yüz ve o surat kimde ? ü Herman şirketinin Türk köy- lüsünü iliklerine kadar emen muzir mikropları, bu memleket pek tabil l | d€ bol paraya istinad edecek za- edepsizce; hayasızca işlere cüret | edilmiyeceğini anlamalıdırlar. Diğer taraftan, bir (bazirgân) yahüdiden alacağı üç beş kuruş için (Türk gazetecilere plan kur- duğunu gazetelere verdiği beya- natla ilan etmekten çekinmiyen (Sadi Rıza) Beye de, biraz hııyl siye ederiz. Avukatlık mesle- ::Iı:ln’kulılyıunden bi haber olan bir zala alenen teessüf beyan et- meği bile zül addediyoruz ! Bezirgân (Kohen ve şürekâsı ile meşhur ve maruf avukatları) acaba bu cür'eti nereden, kim- den ve nasıl almışlardır? Memleketinin ;ıımıı: :::' n bir Türk gazetesini, :f:uîâem aykırı neşriyatda bulundu diye mahkemeye veren küstah rezil ve hayasız adanı- | lar, bir Türk gazetesi ve Türk adliyesile istihza etmekten sıkıl mıyorlar mı? , AMT < SGEREREMDAN — Bezirgân Kohen ve şürekâsı, biçare Türk tütüncülerinin baş- larına — musallat olmakta asla devam — edemiyeceklerdir! Bu &ç gözlü hilekâr adamların (İz- Pomirin) tstirdadından evel (iflâs) haline geldikleri, herkesin bil- diği hakikatlerdendir. Bu açık gözler,İzmirin istirda- dında artalıktaki karışıklıktan istifade eden ve iflâs haline gelen kumpanyalarının depolarında tü- tün varmış da yağma edilmiş gi- bi gösteren, (resmi kaytler) tasni eden ve ettiren, nihayet kendile- rini bilmez bir takım Türkler va- sıtasile (hükümete ait) tütünleri (yüzde Iki) nisbetinde bir para ile toplattıran adamlardır | İşte (Kohen)in ve kumpan- yasının iflâstan kurtulmalarının iç yüzü bu İzmir vurgunudur. Herman kumpanyası İzmirde çe- virdiği fırıldaklarla milyonlar ka- zanmış, milletin milyonlarının üstüne oturmuş, Türkiyeden se- nede (20) milyon tütün satın alan (Şark) (Fümaro) (Standard) gibi | müesseseleri mahvetmiş bir gay- manların geçtiğini, ve olu arta, | ri meşru dalavere ocağıdır ! Bazirgân ( Kohen ) atlı serseri yahudi, gayri meşru olarak kazan- dığı paraların, bundan sonra harıl harıl akacağını aslâ zannetmeme- lidir. Bazirgön başı,ne zannediyordu? Tiryestede dolaplar çevirecek, Çekoslovakyada fırıldaklar döndü- recek, Mısırda sahtekarlık yapa cak, bizde susacaktık öyle mi? Şu kadar söyliyelimki Kohe- nin bu ahmakça ve rezilcesine arzuları, Türk zekâsile bir- istih- zadır. Bazirgân Kohene ve oenun aç gözlü yardakçılarına her za- man için hadlerini bildirmek te- mamen yedi iktidarımızdadır | Kohen efendi (Tokatlıyan ote- linde verdiği birkaç ziyafetde geçen fis koslarla bizl sust 1>cn- ğını ve Türk millelinin sırtırcla | balâ bir tfiyli gibi yaşıyacağını | Zannediyorsa, nihayet kendi ah- maki n pö *rrniş olur. O AYA CKL ©ERATÖR Ahmet Burhaneddin Cerrah “aşa Hastahanesi Operatörü İstiklâl caddesinde Rus sefarethanesi karşısında Suriye han No; 8, Telefon: Bey ; 1615 ::I'::.doğfu ilerledi. (Z) bey çok heyecan geçiriyordu. Kara Kem: l içerde bastırmıya muvaffal olurlarsa, çok iyi olacaktı. Kim bilir belkide çarpışmak mecburi- yetinde kalacaklardı. ki: B-eîf:;:.nulınnııı hazırlayı- nız. İçerden mukabele olursa hiç dinlemeden ateş ediniz. Memurlar tabancalarını elle- rine almışlar ilerlemeye başlamış- lardı. İlerden bir karaltı belirmiş- ti. Bu, ya bir yolcu idi, yahut kara Kemalin gözleyicilerinden biri olmak ihtimali yardı. Zabıta memurları derhal biri birbirinden — ayrılmışlar , gelen meçhul adami ortaya alacak bir vaziyet yapmışlardı. Karaltı da gittikçe kendilerine yaklaşıyordu. Fenerleri sönük polis otomobili ll rı Kemal beyin ı geride kalmıştı. Meçhul karaltı tam memurla- rın yanına yaklaştığı zaman bunun ihtiyar bir adam olduğn görüldü Adamcığaz. Oralarda değildi. Gelip geçmiş, geride kalan oto- mobile doğru ilerlemişti. (Z)Bey, yabancı adamın arkasından - dikkatle baktıktan sonra, — İleri.. Bunun (Kemal) ile alakasi — yok! Dedi. Memurlar dağmık nizamda (tarı) evin b apı- sına ilerlediler. Biri sol tarafa biride sağ yana geçmiş, (Z) Bey- le (E) Bev tam kapiniın önünde — durmuşlardı. İçerden kapıyı açan adam bir kurşun atmış olsa ilk evvol (Z) Beyi ve yahnt (E) Beyi vurup öldürecekti. - (Devamı var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: