13 Mart 1930 Tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 5

13 Mart 1930 tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Şi hakkında esaslı ve ciddi bjr tetkik lâzım dir. »rerridamesem — Başvekâlet yüksek makamına —w- Hazarda iktısadi, harpte ha- Yati olan mühim bir müessesenin İ bugün en hamiyetsizlerin yürek- lerini sızlatacak, en kaygusuz- ları ağlatacak tarzda yaldızlar, alâyişler içinde, mücssif. hazin bir inhitata sürüklendiğini gör- mekle müteellimiz... cı bir gaflet, yerinde olmı- yan bir itimadın neticel müees- sifesi koca bi vi r müesseseyi bu hale Maddi ve Atibari sermayesi, Yirmi beş, otuz milyona - baliğ Olan seyrisefaln iyi ellerde, vakıf ve ihatalı dimağlarla, bu serma- yeyi hiç olmazsa yüzde kırk nis- :GUMİB arttırabilirken, bu gün, © buçuk milyon Tiralık bir borç, | tam takır bir kasa ile hali ihti- Zarda kalıyor. Sancağımızı eçnebi llmanla- rında - dalgalandıracak, memle- keti ve milletimizi, bu gibi temas- dunyaya daha iyi, hem de | Maddeten ve manen İstifadeli birsahal inkişafa götürecek ikti- dara kudret iktisap etmesi kabil iken, bugün, bir kacının üst ta- rafı boyalı ve yaldızlı, fakat keyfiyette kalpleri sızlalacak de- rTecesinde harap ve bakımsız, yalnız bazısının göz boyayacak kısımları büyük bir zevksizlik ve çalgılı kahve tarzı müzenne- biyetile işin iç yüzünü bilenleri ağlatacak zavallı bir gemi kad- rosu ile bir kaç harisin, bir kaç memleket , vatan, vazife kaygo- bir sağmal halinde tezebzüp içe- risinde .. Asıl müstahsiller, asıl mensup ve faal zümre, hayatla- rını bu idarenin menafi ve istik- bali namına, denizlerin kemirici, —lıhlıun eritici yollarında heba | ederek istihkak ettikleri alacağını almaz, — bir kae kuruş için | idare veznesi önünde, aç, sefil ve perişan inlerken, bu idare'ile alâkadar bile olmadıkları halde kayrılan — tüfeyliler bir - zavallı bigâne, hemde kıraldan ziyade kıral bir tavrı mütehakimane ile hiç bir şey yukmuş, hiç bir şey | olmıyormiş gibi, usülü idareyi, etrafa, güllük gülşenlik göster- mek necdeti nikbinanelle efendi- lerinin sadık ve muhtemet birer Propagandacısı vazifelerini ifa, | diğer taraftan da menfaatlerini temin ve bu menafiden müterek- kip ve mütevellit hariçteki- işle- rini tedebbür ile demgüzardırlar. Memlekette bir facıa geçiyor. Bir yara işliyor. Bir el ayasının üzerine kapatılması ile iltiyami imkânı olmıyan bu yarayı biz teşrih edeceğiz.. Bugünlük, şu yazımız bir mukaddemenir.."'iz, bunun teşrihine, bldıyıuıı,blr tarihçe ile başlıyarak, bu yarayı açan, zavallı Seyrisefaini bu huf- rei inhitata sürükliyen hususi ve açık amilleri, bidayette büyük bir hüsnü niyetle tarakki ve taalisine başlanır gibi — olmuş tunu her türlü menafii hasisele- tine feda eden idaresizin elinde Ve gene zahiri alâyişlerle eriyip Ridiyor. En fecti, hüsnü niyet ve yük- sek itimatları sui istimal edilerek alâkadar devlet ricali aldatılıyor. Yamız mazinin ve halin değil istik- balin de en büyük adamı, en bü- Yük vatanperveri, en yüksek de- hası, iğfal edilmek cesareti, cina- yeti karşısında bulundurulmak is- teniyor. Tesadüfi fırsatlardan, ze- Vahire nazaran gösterilen tevec- cüh ve emniyetlerden bir Hlki kurnazlığı ile istifade ve büyük bir hüsnü niyet perdesi altında yalnız endişel ihtirazla menfa- atlerini temin yollarını hazır- Memleketin transport mües- sesesi, bünyei iktisadiyesinin mühim bir uzvu olan Türkiye ş _S_eyrluıfılı idaresi bir mekel, iken, sonradan, hangi esbap ve hataların ve şahsi intirikala- rın bu safhai tedenniyi doğurdu- ğunu delâili mantıkıye ve sübu- tiyesile anlatacağız. Bizden teşrih.... Tedavisi ise bükümetimizin ve bilhassa, Sey- Yi sefatnin memleketin hayatiye- sile olan alâkasını pek iyi takdir etmekte bulunan zevatı âliyenin nazarı dikkate alacağından emin olduğumuz bu hakayikten sonra gösterecekleri — ciddi tedbir ve esaslı islâhatla kabil olacaktır. *kk İtizar Münderecatımızın #undan dolayı vi 3 tefrikamızı KA xî € çoklu- $ | İmsak 1 bugün“Bektaşilik? || derce- © W Emlâk ve Eytam Bankası Sermayesi 20,000,000 Türk lirası İNŞAAT ve EMLÂK üÜzerine müszalt şeraitle Para ikraz eder Bilumum Banka muamelâtı İstanbul Şubesi Bahçekapı Telefon İstanbal : 8972 Ali Ekber Tayyare biletleri ve kırtasiye | BU öee EETTEER DN A VAS T Umum gazete bayil Çemberlitaş civarında N. 2 dükkân iy S iRERİİ Hacı Arif zade] İsmail Hakkı Tayyare biletleri ve umum gazeteler bayil | | : — Çarşikapı N. 68 Beyazitte tramvay makasında N. 153 dükkânda tayyare biletleri, kırtasiye ve umum gazeteler bayii Ali Ekber e , ' "“YARIN..IN TAKVİMİ r— Mart | Senei - PERŞEMBE Senei | Resmiye I3 Hicriye | 1930 1348 | Namaz vakıtları Alafranga — | 8. ! | Güneş — 6,10 | Öyle 12,24 | || ikindi 15,42 Akşam 18,13 Yatsı 19,41 | 4,36 Şevval Güneş 12,02 | yle — eçit İkindi — 9,29 Alkşam 12,00 Yatsı — 1,80 İmsak 10,22 Kasım 126 ONÜ DA AA İ AFA AAZMALİN SON CÖKLEZİ Tefrika nu — Hayır... Bir plân tetkike- deriz. O efendinin nerede saklı olduğunu biliyorsa farkına var- Mayarak bize göstermiş olur! — Mesela?.. — Metcla filan yok! plan ba- tittir. Simdi ben (E) Beyle Tepe- ina (Mılllı)“.l;..,"L Yanımıza boş bir c :n Hııln'ı te ne oluyor ? — Nemi oluyor? çok basit! | :iuıllıvı Htistoya verdireceğiz: Bu- (efendi ) yolladı. Misafirleri « 'urup çırakla gönderiniz. Diyeceğiz.. Eğer Hristo kara Kö. SAueSaRi2) : AYHAN marası: 84 mal beyin saklandığı yeri biliyor- sa, yahut onunla bir Münasebeti varsa, tabii binliği çırakla filân gönderecektir. - _Yı Çırağa emniyet etmez- zez..)lğ:; :luı-ız etmek istediler, — Daha iyi ya efendim. O za- man bizzat kendisi götürecektir. Derhal yakayı ele vereceklerine şüpheniz olmasın ! Dedi. Evet, (Z) beyin bu teklifi çok ehem- miyetli idi. Gazinocu Hristo ha- kikaten kara Kemal beyle müna- sebet de bulunuyorsa, tereddüt etmeden binliği alacak, götüre- cekti. Yalnız herife çaktırmamak | Gvünen insanlar cemiyeti gittikçe | j lâzımdı. Tabit şüphelenecek olur- | sa, binlikle rakıy! 8götürmiyecek- &. O zaman da zabıta memurları tekrar boşu boğuda uğraşmış ola- caklardı. (Z ) Bey, dedi ki; — Biz şimdi gidiyoruz. Vakit Müsaittir, Bahusus geç gitmemiz Hristonun şüphelerini öldürecek- tir. Yani: Kemal bey arkadaşla- Tına ziyafet verirken rakı bitti. İhtiyacı oldu, kendisine binliği gönderdi zannedecektir. — Çok dogru ve... Vakit geçmeden gölürecektir. Sizde arkasından gider yakalarsınız. — Biz gidiyoruz. (Z ) Bey böyle süyliyerk ( E ) Beyle birlikte odadan dışari çıktılar, tekrar Polis otomobili ile gideceklerdi. Hiristoya verecekleri- Binlizi Tepe basından tedarik edebilir- lerdi. Geclerin sesi ! Bir yarasa kanadı gibi açılan gece, sessiz ve karanlıktı.. İhtiyar hakim Diyujen, sözüne devam etti ve : — Heeyy genç dostum! dedi. | tta bir sairifilmenamsın! âîı':ı::,y:ıvlyeuıı ve benliğin yıkın bir mezara yeni gömülen kadavra ya dönmüş !. Bu uyuşturucu bez- ğinliği neden ve nereden alıyorsun. Bilmiyormusun ki Tolestoy, yalın ayak gezmiş ve yalın ayak gezen- lerin acısını ifade etmiştir.! Zolâ, ham zeytin yağını ekmeğine kıılık ış ve açların iztirabını söyle- î:iı;l'rr!'. Eostoyeveski ve Gorği de öyle değiller mi idi ? . onlar da mezunlarımı pezmürde çullara bürünen bir sefilin bağrından söküp almadılar; kubaç açısı ile gözlerde biriken yıılı-nrdın,—:loı karşısında terleyen âlnın :::îlumâın toplamadılarmı ? .. Emniyet her zaman karpanti- ye ve Demsey'in yumruğunu öpe- cektir, bu onu ezeli ve ebedi p>- ır! zevahirin serapa benzeyen ::lıldıırnı kazı ve etrafına dikkatle bak! çıplak odanda aklımı oyna- 1 tıp ta saçma sapan iztirabı. söy- leme! görmiyormusun, insanlar ortaya “iktisat, diye yeni bir mide ilmi attılar ve banğır bangır açlıklarını bağırıyorlar ! , Tekâmüle doğru yol aldığını söyleyen ve bu kâzip terakki ile kabalaşıyor ve hamlaşıyor ! . Heeyy dostum! bu yeni taş ve tunç devrine senhalâ sivri sinek zerafeti satmak nihayetinde isen kendine bir höcere ara! Cemiye- tin karşısına, sahneye giren bir suytarı gibi daima makyaj ile çıkmağa mahkümsun dostum ! Hayatta maskenin, makyajin za- ferini tanı, tokatlar. Düşün ve unutmaki dünyaya ilk gelen Adem babanın ikinci oğlu, kız kardeşini yaıaüî na aldı ve ağabeyisini nançerledi Yzan : Hasan İlhami Üstat sinirlenmiş ve gorülmez gibi idi. Bir kaç dakika sustu... Sonra sözünü değiştirdi ve: * —Geceleri bilir misin? dedi. Acının, iztırabın, eninin ve sefa- letin, sefillerin sesi; karanlığın nefesei olan geceleri! gecenin se- sini hiç dinledin mi”.. Gece ve karanlık! karanlığın koynunda, altın parıltılarla yanan Bir üy- dınlık var!... Bu aydınlığın ihti- şamı arasında genç bir sefih görünüyor ! bu hayatı: bütün Insalığı rakı ve kumar masası önünden, kadın bacakları yanin- dan gören bir adamdır! bu adam aristokrasinin, sahte asaletin ge- niş ve rahat koltugma kurlarak keyf çatan; zengin bir -anenin âltınları ile zarar ! serveti ona ya bir meşe odunu mütcahidin- den, yahultta bir keçi boynuzu tacirinden miras kalmiş; soğuk gecelerde tatlı çıtırtılarla yanan şuminesi kör ve sagır ihtiraslardan kuvvt almıştir! Anasının serveti ile yan gelip geçinen bu tip, ce- miyete, hem cinsine, medeniyet ne insaniyete hiç bir faidesi do- | kunmadan yabani , bir at gibi yaşıyor! bu adam bir hizmetçiyi, ya bir fakir kızı karyolasına - alı- yor .. Bir çocuk dünyaya geliyor.. bu küçük yavru ©o asil ailenin çocuğu oalmaz ! çünkü o zengin sefil, oasalet sahtekârı bir- hiz- metçi kız ile evlenemez !, Kuca- gandaki çock ile sokakta kalan hizmetci kız; fakir kız, buçocuğu kaldırma hayat sahasine bir facla aktörü olarak atar! ve | cemiyet bu gönahsız. yayrunun | alnına da bir “piç! , damgası vu- mürat ol ve fazileti | rur! bu piç cemiyetin kuçagında bir sefil, bir cani, bir mücr'nı ve şerir olup yetişir! bü bir kadımın, bir darülaze çocuğudr! HASAN İLHAMİ AĞ İ 2ERATÖR Ahe : 1t B3urhaneddin Cerrahpaşa Hastakanesi Operatörü İstıklâl caddesinde Rus esfarcthanesi k;ıfşısında Surive han No:8 TELEFON; (E) Bey, elbiselerini filan tirdikten — sonra Hristonun ::::;ıınen'ını gitmeyi düıünlyor_du. Lakin (Z ) Bey buua 'üzum gör- miyordu. Çünkü, Hristunun (E) Beyi tanımıyacagımı ıyice biliyor- z — Lüzum yok bilader. Haydi delim. Dedi, iki memur, tekrar otomobile bindiler. Beyogluna emrini vevdiler. Emin önünde gtomobili durdurdular. |Balık pa- zar mcyhımleıındın birinde iki ıki buçuk okkalık bir Binlik teda- rik ettiler. Bu Binligi Hristuya eceklerdi. Peras karşısındaki ";ı girdiler. Otomobili orada ;rd::dulır. (E ) Bey sukak için- deki meyhanelerden birine İgidip birini çagracak eline beşon kuruş verecek şanzelizeye gönderecek Binliği Hristoya verdirtecekti. Fakat, (Z ) Bey buma itiraz | etti : — Haydı, dedi... sen kendin Bey: 1616 git azizim. Herif seni tanımaz. Bit pot kırmamak için - kendin gitmelisin .. ( Z ) Beyin bu itirazı haklı idi. ( E ) Bey; — Öyle ise gidiyorum tsizde Birahaneyi göz önünde tutunuz, Dedi: Otomobilden aşagıya atladı boş binlik elinde idi: Birahaneye dogru ilerledi. (Z ) Bey de ârka- sından takibediyordu, (E ) Bey dogru Birahaneye girdi. Hristoyu sordu. Garsonlar : — İşte şurada , . Diye birini gösterdiler. (E) Bey, kendine es- Tarengiz bir vaziyet vermişti. Kıp kırmızı kesilen Hristonun yanına sokuldu. Ona gayet mühim bir (sır) tevdi ediyormuş gibi: — Hristo . . Efendi selâm söy- ledi . . Diye fısladı, Hristo şaş- kın şaşkın sordu * — Hangi Efendi Beyim? — Canım bizim efendi, küçük efendi , . (Devamı var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: