13 Nisan 1930 Tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 4

13 Nisan 1930 tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

e Sahife 4 — Yardım in aa Milli Bankaların| .. . #üccara muaveneti Ticaretimiz bir müddetten beri çok durgundur. Bir kaç aydanberi devam eden bu sıkın- tılı devre tacirlerimizi müşkül mevkilere sokmuşlur. Bir kısım tüccar borcunu ödeyemiyecek hale gelmişlerdir. İflâslar çoğal- mıştır. Bütün bunları nazarı dikkate alan milli bankalar piya- saya bu zamanda azami yardım yapmağa karar vermişlerdir. Milli bankalar ticari, sınai, zirai müesseselere ve bu işle meşgul olan kimselere .borçlarını ödemekte müsamaha edecekler- dir. Bir kısım bankalar eğer borçluları çok fena vaziyetle ise tecile kadar müsaadekâr davra- nacaklardır. Ziraat bankası şubelerine de | ziraat erbabına ve ihracat tücca- rına vâsi mikyasta — ikrazallta bulunmak için emir verilmiştir. YARIN — Biz bu gibi sözleri | çok dinledik. Allah verede bu seferki onlar gibi olmasa... — gAA — 51,400,000 dolar Maten gazetesine yazılıyor. Vaşington, 7 Nisan Hükümetçe tutulan hesabatta Amerikanın harbi umumideki masrafının yekânu ( 51,400,000 ) dolâra baliğ olmuştur. ererei İ4acee—— ... Feci bir sukut 12 yoleuyu humil bir tay- yare düşlü Geçen pazar günü saat 16 40 da bir Fransız propaganda tayyaresi pilotu Mogerin kuman dasında ve içinde 12 yolcu ol- duğu halde pek yüksekten sukut etmiş yolculardan altısı ölmüştür. Tayya: şağı 'düşerek topra- ğ Hırsızlık Son 24 saatle sekiz lane harsızlık yapıldı Son 24 saat zarfında 8 hırsız- hk ve yankesicilik eak'an ol- muştur. 1 — Küçük Ayasolfyada şi- mendifer memuru Ali Efendinin Ddi wwx_ıım | Böyle mi ! olmalıydı? —it Türk kadınlığı namma Cuma günü biz hicap hissetlik B. M. M. Türk kadınına beledi , intihap * hakkını verdi. | Buna, hiç şüphesiz Türk kadın- ları çok memnun oldu. Kadınlar birliği diye şehrimizde bir teşek- kül vardır. Bu birlik Türk kadın- lığının memnuniyetini herkese vehükümete izhar etmeyi karar- laştırdı. Bunun için de bir mitinig tertip etti. i Mitinige bütün kız mekteple- rinin iştirak edeceği ve İstanbul kadınlarının dayetli olduğu ilân edildi. Günlerce hazırlık yapildı. Gazetelerle reklâm ettirildi. Di- ger arkadaşlarımız gibi biz de bu tezahüratın Türk kadınlığının | vekariyle münasip bir şey olaca- ğina inanarak lâzım geleni yaz- | dık. İşin buraya kadar - geçen safhası gayet İyi .... ** Yedisinden yetmişine kadar binlerce erkek Galata saraydan Taksime kadarki sahayı doldur- muştu. Ben de bu meraklı kafile a- rasına karıştım. Saatlerce inti- zardan sonra muzika sesi duyul> | du. Herkeste bir merak ve he- | yecan uyanmıştı. Kadınlar nall oldukları zafe- ri acaba nasıl tes'it edeceklerdi. Bir de gele gele ne gelse be- ğgenirsiniz. 15, 30 tane kadın ; ellerinde soluk ve biçimsiz bay- raklarla yürümesini şaşırmış ve giyinmesini unutmuş bir zaval- hlar zümresi. Nerde istikbalin meb'usları olan kız mektepleri talebesi 2 Nerde bugünün belediye aza- lığına namzet münevver kadın- | larımız ? Nerde kadın zaferini genç- lere aşılıyacak muallimler züm- resi ... Ben şu veya bu hanımın mü- dafii değilim. Fakat Türk ka- dınlığını temsil iddiasında bulu- nan ve haddi zatinde mangal evine Galatada oturan sabıkalı Emin hırsızlık maksadile girmiş- se de polisce yakalanmıştır. 2 — Beşiktaşta manav İbra- himin dükkânına hırsız girmiş, üç okka tereyağı ve 300 yumur- ta çalarak kaçmıştır. 8 — Unkapanında oturan Ha- lise Hanım, bir çorap makinesi- nin Cideli kiracılar tarafından aşırıldığını iddia etmiştir. Polia tahkikat yapmaktadır. 4 — Beyazıtta Kalenderhane mahallesinde oturan Safder efen- dinin evine hırsız girmiş bazı eşya çalarak kaçmıştır. 6 — Fatihte Hoca Üvez ma“ hallesinde oturan manav efendi- nin evine giren hırsız iki beşi- birlikle bazı eşya çalnp kaçmış- tur. 6 — Sirkecide Cumhuriyet otelinde oturan Edirneli Mustafa efendinin 148 Hrası iki meçhul şahis. tarafından — mantarcılıkla alınmıştır. 7 — Aksarayda oturan Münir efendinid 75 lirası meçhul bir adam tarafından aşırılmıştır. 8 — Beyoğlu İstiklâl cadde- sinden geçmekte olan kaptan Süreyya efendinin 14 lira para- sile bir elti körülenünü sabıkalılardan — Ayı "ı"l: Muammer polisçe yakal, ehmeti dır. S ne ü başı sefaşı yapmaktan başka hiç bir işe yaramıyan bugünkü birlik heyeti eğer halâ istifa etmedise çok ayıp ediyor. Birlik azaları, balâ Türk ka- dınlarının bunlar tarafından tem- siline razı iseler affedilmez bir hataya düşüyorlar. Taksim meydanında yerli ve ecnebi binlerce halkın karşısın- da kadınlarımızı küçülten bu halden cidden utandım söyle- mekten kendimi alamıyoram. Bir karüniz Bence yapılacak yegâne yol şudur : Münevver Türk kadınlığı bir- leşip yeni bir tüşekkül vücude getirmeli ve önlerine açıan içli- mai sahade faydalı olmıya şim- diden hazırlanmıalıdır. Türk ka- dını mukadderatını bugünkü bir- liğe bağlı bırakırsa yarınki inti- hapta bugünkü Zzaferinin hiçe indiğini görecektir. B. K. « * İhmal Seller önünde bir fabrika Şehremaneti - Nişantaşındaki ekmek — fabrikasını senelerden | | karar nakzedildiğtndn Suphi be- | başlandı. | sinde gazeteler için sıhte abo- Casuslar | Devletin emniyetini ihlâl —| cürmiyle mahkemeye verildiler Geçenlerde şehrimizde yaka- lanan dört tastusun müstantik- | likçe yapılan tahkikatı - bitmiş ve bunlar Devletin emniyetini ihlâl maddesinden ağir cezaya tevdi edilmişlerdir. Pek yakında muhakemelerine başlanacaktır. Taş parası Bundan ihtilis yapan Suphi Beyin cezası tecil edildi Şehremaneti Mühendislerin- den Suphi beyin muhakemesine dün ağır ce'ada devem olundu. Suphi B, bir müddet evvel Emanetin ŞOsa taşlarını satarken bir miktar Pâra ihtilâs etmiş ve ağır cezada yapılan muhakeme- sinde beraat karar almıştı. Bu yin muhakemesine dün tekrar Dava bir celtede ikmal olun- du. Suphi B. cezası tecil edilmek üzerö' Üç—ST hapee Hüüküli edildi. Gazeteleri dolandıryan kum- penyanın davası Dün üçüncü ceza mahkeme- ne kaydeden Mahmut Saim,Sadi Raşitef. ve Nedime H. mın muha- kemelerine devam olundu. Dünkü ctelsede şahitler din- lenildi. Bunlaşdan - Doraço ef, Nedime H. mın beş lira muka- bilinde bir Konser bileti satlı- ğını söyledi. Muhakemeye gelmeyen şar hitlerden Ali B. in ihzaren ge- tirilmesi ve Ankarada çıkan tay- yare mecmuasından Sadi Raşit efendinin Bayi olup olmadığının sorulmasına karar verdi. Mah- mut Saim efendi: “ gazeteler a- leyhimde hilâfı hakikat neşriyatta bulunuyorlar. Hapisten çıktıktan sonra - Mahkemeye müracaat e- deceğim,, dedi. Mahkeme bunun kendine ait bir iş olduğunu söy- ledi ve talik olundu. Dün Tevfik Fikrelin yaşı tesbil edildi Bundan bir müddet evyel Feyziati lisesi talebesinden Vedla H. mı katleden — Tevfik * Fikret efendinin müuhakemesine dün agır cezada dEVAM edildi ye muhakemede Sonra Fikret ef, nin 326 tevellütlü olduğuna karar verildi. Muhakeme müdafaa için talik edildi. beri yüz üstü biraktı, Takrihen bir milyon Ura, E#YMetinde Glan bu fabrika bugün Camsiz Çerçe. vesiz yığn'“'h'd"' çürümüş temelleriyle acınacak bir. halde- dir. Fabrikanın arkasında bulu- nan bin lira İiymelindeki — tak. viye duvarı yolda Yapılan bir imlâ ameliyesindeN dolayı zayıf. ladı ve nihayet seİİer acasında sürüklenerek İhlâmur derelerine karışıı. Bugünkü vaziyet devam ederse Bir gün milletin bir mil- yon lirasıyle yapılan bu fabrika da sellere katılarak dereye yu- varlanacaklır- Bu fabrikanın işlemesi acaba bazı fırıncıların menafiine mi dökunuyor? Koca bir fabrikayı öldürmek günah değil midir. İlidayet Halkdiyorki Mahkemeler, HK Yeşil kapı Şekip, maceraperest bir deli kanlıydı. Her akşam, işinden çıktıktan sonra, mutlaka Beyoğ- lunda, tünelden Taksime kadar bir kaç defa gider gelir ve mut- laka bir kaç genç kıza takılır, onları güldürür, eglenirdi. O gün, gine işinden çıktıktan sonra, bermudat tünelden başla- yarak geziniyordu. Bir az ötede, yüksek bir apartımanın önünde, uzun boylu, sarı ceketli kuzguni bir arabın el ilânları dağıtmakta olduğunu gördü. yaklaştı bir tane de o aldı ve okumıya başladı. İlân, küçük bir kart parçasın- dan ibaretli; üzerinde yalnız şu kelimeler yazılıydı: . Yeşil kapı Merak etti. Aceba bu da ne demekti? Diger kimseler, başka şekilde olan ilânları okuduktan sonrayüzlerini buruşturarak yer- lere atıyorlardı. Tereddütle bir tanesini aldı. Hayretl Bu ilân, başka idi: Bir dişçi iWlâni... Bir diğerini aldı, o da öyle... Tablatten mütecessis — olan Şekip, bir sürü sokaklardan dü- nüp, dolaşıp yine, koskoca ara- bi gelerek, bir daha vermez korkusu ile, yüzünü gös- yanına termeden, bir ilân daha istedi. | Delikanlı, meraktan çatlayacaktı. Zira, aldığı ilânda, yine aynı kelimeler vardı: Yeşil ka,; İlonlari dağıtan devasa ' arabin | yanından ayrılarak bir iki adım ilerledi. Başını yukarıya kaldırdı. Apartımanın katlarındaki lâvha- lara birer birer baktı: — Belki, diyordu, burada olan, doktorların yahut başka kimselerin ilânlarıdır... Fakat, hayır... İrili, ufaklı lâvhaların hepsini okuduğu hal- de, “yeşil kapı, diye bir lâvha görmemişti. Esasen, böyle bir şey olsa bile, manası ne olabi- lirdi? İşte bu cihettendir ki me- raktan kuduruyordu. Kendi kendine: — Ne olursa olsun! içeriye girer, bütün kapılara bakarım yal... B Dedi. .O fikirle, koşa koşa aparlımanın kapısından içeriye girerek merdivenleri tırmanma- ya başladı. Birinci kat, loştu; oradaki kapıların rengini göre- medi. İkinci kat, nispeten ay- dınlıktı; hemen kapıların rengini muayeneye başladı Koridorun ta nibayetindeki kapının rengi, az daha onu sevinçten bayılta- caktı. Helecanla kapıyi vurdu; bir zaman hiç ses çıkmadı,Üst üste bir kaç defa daha vurdu. O zaman, esrarengiz bir ses du- yulur gibi oldu. kapı açıldı ve bir genç kız, o saniyede baygın bir halde yere yuvarlandı. Şekip bu esrarengiz hadize- ler karşısında gözleri faltaşi gibi açılmış. ve yapacüğını şaşırmış- tı. Şapkasını çıkartarak, kızın yüzüne doğru sallamıya başladı. Sonra kapıyı tekrar örttü. İler- de küçük bir masanın üzerinde-|, ki bardağı “aldı. kızın | yüzüne avuç avuç su serpli. — Bayıldınız. mı? Hastamı- tinız? — Bayıldım! Çünkü üç gün- denberi bir lokma ekmek ye- medim. Şekip koşa koşa aıai"'_“" ’ di, Şapkasını pastalarla siMAİĞE 1 lerle doldurdu. Yukarıya, odaya geldiği 3Ş man, genç kız, kapardt pastaları yedi. Delikanlı, ilânın sırrın! ı ı tarak genç kızla meşgul olu! 1 ı du: Zavallı, açlıktan — isktifi dönmüştü; fakat, bütün bu 477 ÖL I haller içerisinde, minnetle btf AR | koyu siyâh gözleriyle bir * gibi güzel duruyordu. | l Konuşa konnşa gece olmu! l Genç kız: | — Çok uykum var! Dedi. Şekip: N , A - Öyle Ise allaha ısmarladi” Diyerek kapıdan çıkartü genç kızın siyah gözlerint” | minneti okudu. Ve ilâve € ' — Yarın yine gelirim. — — | Merdivenleri — inerken 5 | düşüniyordu: Acaba bu ilân $ kort ç k acaba kızmı verimi | İlâncıyı tekrar buldu: l â —uKzum şu ilânları n | | | buldun? İki defadır senden a | | hep bunlar tesadüf ediyor. * | buki başkalarındaki dişçi il î Devasa arap, kalın | larını bükerek güldü. / Bunlar, dedi araya KöTÜ I mış, ilerdeki sinemanın ğ | rica etmişti de.. Mamafih b 1 perdeyi kaçırdın!... Hüseyin Zekt Markalı markasız hamif arasında bir- hadis? Dün, — köprünün | iskelesinde bir hadise olmüt” Bu hadise, markalı ve mark' hamallar mes'elesinden İ etmiştir. Hamallar kâhyası ©'" ğunu söyliyen bir zat mi olmadığını iddia ettiği bir gaf” Kİ elinden yükünü aldırtmıştır: Haddi zatinda, pek ehelf! yetsiz olan bu vak'a orada Kİ nan hamallar kâhyasının f" ve yersiz müdahalesiyle , ' — izam edilmiştir. Hadise şudW'! Kadıköyden sinema filli ni kendi adamlarından b sırtına yükliyen bir sinemâ messili, Köprüye çıkınca garip bir müdahaleye mı mıştır. Köprüde, markalı lar, bu filimleri taşıyan 30 üzerine çullanmışlar ve © kendilerine bırakmasını söy?, lerdir. Markasız hamal 07 iddia edilen şahıs, yükü istememiş ve burada bir " dal çıkmıştır. 4 Nihayet, bir zabıtal b | memurunun müdahalesiyl? ele yatıştırılmıştır. İDARE : İstanbul AnktP caddesi. | TELGRAF : İstanbul Y l TELEFON: * y Wf ABONF: Dabil için ,,nılli' g1 Hariç , S LLÂN : Tarifeye tabidir: Fiatı 5 kuru$ | MÜB | h

Bu sayıdan diğer sayfalar: