27 Nisan 1930 Tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 2

27 Nisan 1930 tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

eT TES O Y ©O OU A M Vi TU ÇARY Sahife 2 Dava münasebetile Adliye vekili divanı âlide muhake- me edilmeli idi VBirinci sahifeden devam | Avukat Haydar Rifat B. çok zaman evvel herhangi bir vatındaş gibi Gazi Hazretlerine bir mektup göndermiş, bu mek- tupta adliyemizin şayanı tetkik ve tahkik vaziyetini ve bu manza ranın yegâne amil ve mes'ul şahsiyetinin belli başlı hatalarını sert veacı bir İlsanla yazmış. Ankarada rüyetine başlanan davanın en mühim vesikası da bu mektuptur. Karilerimiz bu mektubu ev- velki günkü nüshamızda oku- muşlardır. Adliye vekili Devlet otoritesi noktasından gayet ağır bir isnat ile ittiham ediliyor : Devletin ve içtimai nizamın en yüksek ve en hassas mihveri olan Adliye teşkilâtının başı ba- zı muayyen mes'elelerde mah- kemelerde tesirde bulunuyormuş ve hilâfı kanun emirler veri- yormuş. İşte davanın bütün ru- hu bu çerçeve içindedir. ham eden ve edilen, memleket | efkârı umumiyesinin çok yakın- dan tanıdığı iki şahsiyettir. Şu farkla ki bunlardan biri hem meb'ushem de vekil. Sıfatı teş- riiyenin ve aynı zamanda icra heyeti —azalığının böyle bir mes'elede ne derece müessirolup | olmıyacağı bir an düşünülmek | icap eder. Netekim hakikatta Haydar | URifat müddei iken anlaşılmıyan sebeplerden — dolayi — kendisini maznun sandalyasında görüyoruz. Şimdi vaziyeti kanuni yollar üze- rinde tahlil edelim. Filvaki Hay- dar Rifat B.in iddia ettiği gibi Gazi Hz. ne gönderilen mektup bir ihbar ve şikâyet mahiyetin- de değildir. Kanun bu noktayı sarahatle çizmiştir. Keisicümhur bir memur olmadığından kendi- lerine gönderilen her hangi bir mektup kanuni bir ihbar ve şikâyet olmaz. Binaenaleyb bu — noktadan davanın yürümesi çürüktür ve gayri kanunidir. Gelelim asıl meseleye. Memleketin münevver bir vatandaşı olan H. Rifat B. Adliyemizin karışık manzarasın- dan ve hilâfı kanun hareketler- den müteessir olarak memleke- tinen büyük şahsiyetine müdel- lel bir mektup yazmış. vaziyetten sonra görüyor anlıyoruz (ki bu mektup, Adliye vekilinin eline geçerek Haydar Rifat B. aleyhine bir iftira da- vası açılmasına sebep oluyor. Demokratik kanunlara hararetle taraftar olduğunu her vesile ile ilân eden Mahmut Esat B. hu İt | Bu | ve ! şeyden evvel Kendi — hak- kında — tahkikat — yapılmasını istemeli idi. Halbu ki vekil B. pür hiddet- doğruca idaresi altında bulunan kazai teşkilâta müracaat etti. An- karada rüyetine başlanan davada bu asabi müracaatın neticesidir. Biz adliye vekilinin suçlu veya değiliz. Yalnız kendi vazifesine mütaallik bir ittiham vardır. Bu nokta bir an nazarı dikka- te alınacak olursa Adliye veki- linin ortaya bir müddei olarak değil daha ziyade teşkilâtı esa- siyemize tevfikan Divanı âliye gönderilmesi lâzım gelirdi. Bun- ların hiç biri yapılmış değildir, neden? Haydar Rifat B. müdde- asını ispat etmek için hiç şüphe yok ki adliye vekâletinden bazı | dosyların celbini isteyecektir. | Adliye teşkilâtının başında l M. Esat Bey kaldıkça istenilen ] dosyaların yahutta hakikatin aydınlanmasına yardım edecek vesikaların alınmasına imkân var mıdır? Bütün bu bpoktaları düşün- dükçe rüyet edilen davanın ma- | nasını bir türlü ınlıyıınıyonıı Lâyihasınındün müzakeresine başlandı Ankara: 26 (A.A) Büyük Millet Meclisinin bu günkü içtimaında matbuat umum | suçsuz olduğunu bilecek vaziyette| müdürlüğünün bütçesinde müna- kale icrasına ve Büyük Millet | meclisi bütçesine munzam tahsi- sat verilmesi hakkındaki kanun lâyihaları müzakere ve kabul edilmiştir. İrtikâp, Tüşvet, zimmet ve ihtilâs cürümlerine ait kanun lâyihasının Müzakeresine geçil- miş ise de kanunun adliye veki- linin huzuru ile müzakere edil- mesi teklifi kabul olunduğundan Pazartesi günü toplanmak üzere içtimaa nihayet verilmiştir. Yunan sefirinin ziyareti Ankara 26 ( Hu, Mu ) Yunan sefiri hariciye vekilini ziyaret etmiştir; Heyeti vekile toplandı Ankara 26 (H. Mu.) Heyeti vekile bugün toplan- mıştır. Bu içltimada Dahiliye teşkilâtında hbütçede yapılacak tadilâtın müzakere edildiği tah- ıııjıı olıınmıklıdıı Şikayetin aslı yok! | Birinci Sahifeden devam | . şahsiyesini selbetmek - noktasın- dıı müfettiş beyler tarafından tahkikat — yapılmıştır. Halbuki mezkür istidada böyle beş gün ! nazarethanede — mevkuf -kal - dığı hakkında Pol Potikyanın hiç bir ifadesi yoktur. Bursada cereyan eden muhakemede resmi kayıtla ranazaran Pol Potikyanın bir saat bile nazarethanede mev- kuf kalma dığı sabit olmuştur. Şu bir hakikattırki, mahke- moede üç celsede beraatle neti- celenen bu sebepsiz ve delilsiz isnadat — bilittifak verilmiş bir beraat karariyle duçarı tekzip olmuştur. Hakimlerin lâyenazil olduğu hakkındaki teşkilâtı esasiye ka- | istiyorum. Hikmet B. ıylırcı | açıkta kalmış, ailesinin ve ço- | cuklarının maişetini temin hu- | susunda nihayetsiz bir muzayaka ekmiştir. O derecedeki : ailesinin ! 27 Nisan 1980 bir macera ınımu hükmünü — hatırlatmak hanei pederden getirdiği mücev- herat bakiyyesini terhin sure- tiyle Bursaya gidebilmek için yalnız kendisine, vekiline değil, yol parası bulabilmiştir. Cereyan | eden muhakeme beraatle neti- celenmiştir. Beraat kararının temyizen , nakzedilmesine imkân yoktur. Fakat maalesef, böyle oldugu | , halde: mumaileyhin maddi ve İzmirde at koşuları [!zmır ilkbahar at koşuları binlerct halk önünde yapıldı İzmir, 25 (A.A) : İdarel hususiyenin İlkbahar | at yarışları bugün Bucada bin- lerce halkın huzurunda icra edil- miştir. Birinci tecrübe koşusu, biç | koşu kazanmamış arap at ve [ kısraklarına mahsus olup üç at | iştirak etmişlir. Mesafe 1400 | | metre idi. | manevi zarar ve ziyanını telâfi | edebilecek kanuni hiç bir müe- yyede yoktor. Tarihi bir dava şeklini alan muhakemenin, bence her ikisi de biri birinder muhterem olan alâ- | kadarlarından çok reca ederim ki | bu gün bir mahkeme relisi mev- kiinde bulunan müvekilimin namus ve hays'yetine taallak eden mev- zul - Hem de kanünen lüzüm | bııluııııııdıiı halde -temas buyur- | masınlar., Avukat Ali — Müsande buyurulursa bu defâ, | | İştirâk etmeğe karar Birinci Etem Beyin Şahini | gelmiş 200, ikinci Hilmi Beyin | Reyhanı gelmiş ve 75 lira ikra- ! miye almıştır. İkinci ikbahar koşusu olup | 930 senesinde kazandığı ikrami- | yeler 800 liradan fazla olmıyan | İngiliz at ve kısraklarına mahsus ı idi. | Üç at bu koşuya iştirak et- miş ve metafesi 1800 metre idi. Birinci Refik Beyin Siborya- | nı, ikinci Fuat Beyin Rejanı gel- * miş ve 460 ve 75 er lira ikra- miye almışlardır. Üçüncü Sipahi Ocağı olup | yerli arap at ve kısraklarına | mhasus olan bu koşüya 5 at İzmir lik maçları l İzmir, 25 (A.A) Bugün yapılan lik ınıvlıı'ındı Sakarya ile sebat birer sayı ile Göztepe ile Altınordu Üçer sayı | | ile berabere kalmışlardır. Karşı yaka ile Altay arasındaki maçta Altay sıfıra kaşı bir sayı ile galip | | | gelmiştir. ! İ | Bir tayyare gaip Paris, 25 (A.A) | Fransa ile Madagaskarı ha- va tarikile biribirine bağlamak teşebbüsü ile yola çıkan Goulette heyetine mensup bir tayyare 22 | Nisanda Gaodan hareket etmiş I ve ©o günden beri ortadan kayb- | olmuştur. I | Sahrada taharriyat icrasina başlanmıştır. * Tayyareci Bailiy ile Rejinensi bu araştırmalara | vermişler - , | ve Rejinan'a doğru havalanmış- | lardır. Y — Haydi birader, dedi : Zeynel Abidin Beye başvekil Amcamla Rukizan, Sami be- i paşa hazretleri bizi davet buyu- yin haremile Zeynelabidin bey ruyorlar. Kalemi mahsus beye- | divaryus, ikincl Akif beyin Af7 | öldürülmüştür . | diler kalacaklardır. o luldı Nısan Mesafe 2800 ; iştirak — etmiştir. metre idi. Birinci Tevfik beyin Sidanlı — ikinci Hakkı beyin Nasibi, W».ı cü de Mehmet efendinin yanı gelmiştir. Birinci 800, ikif” €i 150, üçüncü 50 lira ikra! ye ılmuhr Dördüncü İzmir büyük mür kâfat koşusu idi. Halis k | İngiliz at ve kısraklarına mah sus olup 5 at iştirak etmiştif" Mesafe 2800 metre idi. Birinci Mithat beyin Sitrâ” dranikus, üçüncü beyif Filozofu gelmiş, birinci — 12001 ikinci 200, üçüncü 100 - lir8 ikramiye almışlardır. £€ Beşinci 9 Eylül koşusu "“'; 880 senesinde kazandığı ikrö” miyeler 500 liradan fazla olmi yan yerli ve arap at ve kısrak” larına mahsus olup mesafe 200 metre idi. Birinci Hakkı beyit Nasibi, Ikinci Ethem beyin Mer zuku, üçüncü Ferhat ağanifi — Ceylanı gelmiş, birinci 400: ikinci 75, üçüncü 25 lira ikrâ” mlye almıılırdır Şakir Zeplm yolda Paris, 26 (A. , & Zeplin saat 12 de Paris üzt rinden uçmuştur. ç- Parçalandı Meksika 26 (A. A) El Üniversal gazetesi |ı!* garip bir batıl itikat vak'ati yazmaktadır . Bunun neticeti olarak Norveç — alimlerinde? doktor Edgar Kulhman, P yakında taşa tutulmak - suretil€ Mumnaileyhi ö dürmüş olmalarından şüphe © dilen 8 — kişi teykif - edilmii olup idam - edilmeleri. muhti meldir . Bildirildiğine göre yer" ahali Kulhman'ın — Meksik$ hükümeti tarafından — çocukle rın kafasını kesmek — ve vüci larından yağ çıkarmak memil” liyettle gönderilmiş olduğu fi rinde lı_ııkı:ı_ıı_[nılır | ötomobil bize baş vekâlet d | sine bırakıldıktan sonra nkıâ 'Tefrika No : 14 FFTE | soluyarak geldiler, atmncam çok fendiye Sami Bey içinde . rica buraya avdet eder. Yazan : AYHAN Ankarada Suzan yerinde duramıyordu. çift- İlerde çoktan dans başlamıştı. ler park ortasında dans sahası- na çıkmağa başlamışlardı. Şu- rada biri uzun diğeri kısa boylu iki genç zevk içinde kıvranıyor- * lar ötede şişman göbeği, matruş | ve kalın enseli biri inadına şiş- man bir hanım ile göbek göbe- | vermiş döndükçe göğüsleri bir körük: gibi açılıp kapamıyordu. Oh latiz ve periler gibi döndük- leri kıta etekleri yelpazclenerek nefis baldırları görünenlerde var- dır. Kavalyasının geniş omuzla- Ü eemre e o el AıA'.uıRıkinul——zq— nelabidinde Sami beyin haremi- le iştirak ettiler Sezai gözlerinin içine bakıyordu. Handan babasi- le bir şeyler görüşiyor, söyledik- lerini dinliyordu. İşitiyordüm anın- la dans fetmek istiyordum. Kim bilir nasıl dans edişordu, | Belkide dansa iptilası vardı | Küçüğü gözlerine bakarak bir | davet beklerken ötekile ne suret- ı le oynıyabileceğini düşünüyordum şüphesiz nezaketen kabul ede- | cekti, Ya memnun olmazsa ve | istemiyerek bu mecburiyete kat- 13 lanırsa diyordum.. Çiftler yerle- rine dönerken Sami bey bana ı hitap etti. — Nasıl d.ıılyeııııııu? B. Efendi. iştirak | terlemiş, ipek mendil ile yüzünü siliyor, Zeynelabidin bey asıl da- minin pardesüsünü bir centil- men gibi omuzlarına Veriyordu. Şampbanya ve viski hadehleri tekrarar dolup boşaldı. gazino- nun kâtibi oldukları söyledikleri sivri sakallı biri geldi. Amcamın kulağına eğilerek bir şeyler fısıl- dadı. O bilâkis etrafındakilere işittirmek içinmiş gibi kasten yüksek sesle verdi. — Baş vekil paşa hazretleri- mi emir buyuruyorlarmış, kale- mi mahsus müdürü Bey efendi- mi söylediler ? Lütfen söyleyiniz bir dakika intizar buyursunlar, — Kızarmıştı, koştu. Beş da- kika sonra soluk #oluğa avdet T etti: ettim, resmi gönder. Mahzur yok- tür, Arz ederiz teşrif edebilirler cevabını verdiler. Sami bey şaşırmıştı. Amca- mın telâşlı ifadelerinden belkide bir şey anlamamıştlı. — Buyurun! dediler. Adam- cağız sendeliyerek kalktı. Haremi ne, apartımana döneceğini, Sü- zanla Handanın benimle avdet edebileceklerini söyledi, kulak- larıma kadar kızardım. Hepsi gidiyorlardı. İkisi ile müsamere nihayetine kadar kalabilecektik kZ_vnı.wı. bey amcama dedi- — Monşer mademki Feridun beyefendi ile küçük hanım efen- — Tabii değilmi ya ?. Cevabını verdi, amcam.. " ü istical ile uzaklaştılar. Rukize?” da beş dakika sonra M' guruplardan birine iltihak ett” Güvercinler gibi iki Münir PS — P nımla baş başa kaldım. Mütü7 mereden sonra bir. oti diz dize kl!_ouolıl' kât avlarla daba ziyade anlaşıP dinleşecektim. Dans tekrar baf” lamıştı. Süzan asabiyetle iskarpinle” — rinin burnunu parkın l“-hr—,( İ sürtüp daldırıyor. Handan #0f —— yordu. (Devamı var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: