30 Nisan 1930 Tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 4

30 Nisan 1930 tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sahife 4 Bayıld;k bu işe Telgraflardaki hatalar halkın idrakile halledilecek! Müessesata ve gazetelere gön- derilen telgraf suretlerinin okun- mıyacak bir şekilda yazılmış bulunması ötedenberi şikâyeti mucip olmaktadır. Bu suretler çok berbat bir şekilde oldığı için kelimelerde , mühim tahavvüller almaktadır. Bu fahiş hataların sebebini anlamak üzre bir mu- harririmiz dün posta ve telgraf bas müdürü Hüsnü beyle konuş- muştur. Hüsnü bey muharririmize şunları demiştir. “Simens marka olan eski makinelerimizin(ş,ö ü)gibi harfleri yoktur, onun için telgraf suret- lerinde yanlışlıklar olmaktadır, hatta yeni gelen makinelerde böyledir. Bu hataların hallini halkının idrakine bırakıyoruz, bu hataların düzeltilmesi için emir vermiştim. İdare başka vilâyet- | lerdede böyle olduğunu - ileri Bir karar Liman komisyonu bayramdan evvel vekâlete raporunu verecek. İstanbul limanınız ötedenberi | tezebzüp içinde — yuvarlandığı nazarı dikkate çarpmaktadır. Bu işin halli ve nerelerinde bozukluk olduğu anlaşılmak için * şimdiye kadar muhtelif komis- yonların rapor yaptığı da ma- lâümdur. Belki faide folur diye son bir komisyon daha teşkil edilmiştir. Liman komisyonu ismi altın- | da Ticaret odasında çalışan bu komlsyon — bayrarmdan — evvel faaliyetini bitirmeğe karar ver- miştir. Bu faaliyetini İktisat vekâletine bildirecektir. Verem çoğalırken Emanet verem hastanesi yapmaktan vaz geçli Şehramaneti bir kaç seneden | beri bir verem hastanesi yaptır- mak için bütçesine tahsisat koy- duğu halde münasip bir arsa bulamadığından dolayi şimdiye kadar hastaneyi yaptıramamıştır. Cemiyeti belediyenin geçen gün- kü içtimaında verem hastanesi- nin bu sene yapılabilmesi temen- niyatı izhar edilmişti. Halbuki emanet oktruvanın ilgası gibi sebeplerle varidatından bir kıs- mının azalacağını nazarı dikkate alarak bu sene de hastane inşa- sından vaz geçmiştir. Yalnız günden güne çogalan verem vukuatına karşı bir tedbir olmak üzere mevcut dispanserlerdeki faaliyetin tezidine karar verilmiştir. (TEMEASR CAKELD” İstanbulda (Yarın) gazetesi namına Abona yazan hiçbir memurumuz yoktur. Gerek bu namla ve gerek başka vesillerle herkim herhan; bir müesseseya müracaat ederse,| müracaatının katiyen nazarı itbara alınmaması lâzımdır. Aynı zamanda hemen İs- tanbul (4243)e telefon edilmesi rica olunur. Çünkü bir takım adamların gazetemiz namına gene öteye beriye müracaat ettikleri ha- ber alınmıştır. Bu gibi müracaatlar idare- ye yahut - poliseshaber — veril- mezse idaremiz hiçbir mesw'| kabul etmiyecektir. bir raporla | | sürerek bunu kabul etmedi. — ymamekk e— | | : gee ' Mesele bir tahkir mi imiş? ; Vilâyetçe aktör Muammer bey hakkında yapılmakta olan ! tahkikat bitmek üzeredir. Mu- ammer bey son bir defa daha | çağırılarak dayak atıldığına dair | iddiasında israr edip etmediği sorulmuştur. Muammer bey İzmir polis müdürü Ömer beyin ken- disini dövdüğünü söylemiş ve bu iddeada ısrar etmiştir. Yal- | nız Muammer bey bazı yerlerde * dayağın yalnız bir kaç tokattan | ibaret olduğunu söylemiştir. Bu itibarla mesele tahkir mahiye- tinde telakki edilmektedir. Haliç temizlenecek mi Halicin son derecede dolması alâkadar makamı nihayet faali- yete gelirmiştir. Kasimpaşa ve defterdar önü temizleniyor. Fakat böyle iptidai | wasitalarla yapılacak - temizliğin hiç bir netice vermeyeceğini haliçte işleyen kaptanlar söyle- " mektedirler. Daha belli değil! Okturvanın lağvı ile emanet bütcesinde hasıl olacak bir bu- çuk milyon noksanın ne suretle | telâfi edileceği valinin ankara- L dan avdetinde anlaşılacaktır Mü- hiddin B. vekâletle temas etmek- tedir Eğlence yerlerinde fiat listeleri Bar ve çalğılı eğlence yer- | lerinde fiat listelerinin beheme- hal müşteririn kolaylıkla görebi- leceği yerlere astırılmasına en- | cümeni emanetçe kara verilmi- l ştir. Muhiddin bey Bugün Ankaradan avdeti bekleniyor Birkaç gündenberi Ankarada bulunmakta olan Şehremini ve vali vekili Muhiddin bey bugün şerimizde beklenmektedir. YARİIN Mısır Polonyayane ihraç ediyor Bu ayın onyedisinden itiba- ren Mısır'da yeni bir gümrük tarifasi tatbikine başladığından Mısır hükümeti muvakkat bir ticaret mükavelesi akdini Polon- ya'ya teklif etmiştir. Kahiredeki Lebistan sefiri Mısır'la müzake- rata başlamak üzre talimat al- mıştır. İki memleket arasında ticari mübadelât şayanı memnuniyet bir sürette inkişaf etmektedir. Mı- sırın Polunya'ya ihracati bilhassa pamuk olup hali hazırda 12 milyon zlotiye baliğ olmaktadir. Polonya'nın da Misira — ihracatı tezayüt etmekte olup 1926 sene- sinda 1799 bin zloty iken 1928 senesinde 2966 ve 1929 sevesinde 4688 zlotiye balığ olmuştur. Şoförler Talepleri muhik .. . görülmiyor Şoförletin taksi fiyatlarına zam yapılması hakkında Dahili- ye vekâletine müracaat ettikleri- ni yazmıştık. Şoförlerin istidası emanet encümeninde tetkik edil- mektedir. Mamafi emanet şoför- lerin iddiasını varit görmemek- tedir. Şoförler köprü müruriye- si kaldırıldıktan sonra emanetin etomobil resmini artıracağını ileri sürmektedirler. Halbuki emanet diyor ki. — Şoförlarin talebi muhik değildir. Zira kanun daha tebliğ edilmedi ki. Aynı zamanda oto- | mobil resmine zam yapılıp yapıl- mıyacağı da henüz belli değildir. Yapılsa bile ne miktarda yapıla- cak. Bu ancak kanunun tebliğin- den sonra anlaşılabilecektir. Onun için şimdilik bu şikâyet varit gö- rülmemektedir. —— rrrapecece— — . Lik maçları Bu hafta cuma günü yapılıyor Bu cuma evvelce tehir edilen lik maçları ile küçükler kupası maçları yapılacaktır. Kupa maç- larının en heyecanlısı olan Gala tasaray - İstanbul spor maçı bu cuma yapılacaktır. maçları- nda da gene ayni kulüplerin bi- rinci ve ikinci takımları çarpışa- caktır, bu suretle memleketin iki kıymetli kulübunün üç takı- mını karşı karşıya — 80Teceğiz. Birinci derece Galatasaradan birğ düzüne gol yiyen İstanbul sipor un 1-2 inci takkımları acaba bu seferde fazla gol yiyeceklermi ? İstanbul spor vaziyetini düz- lettiği için Galata sarayın galibiy- eti bile şüphlidir. Ayni günde Vefa ile Beykoz da karşılaşacak- Muhiddin bey geldikten sonra| tır. bütçe encümeni içtimınaa iştirak edecek ve okturva resmine dair Ankarada yaptıği temaslar hak- kında izahat verecektir. İki Rus gemisinden çikan bir. mes'ele Romanya hükümetinin Kara- denize geçön iki Rus harp gemi- sinin orada kalmasını cemiyeti? akvam nezdinde proteste edece- &i yazılmıştı. Boğazlar Komisyonu meha- filinde Karadenize geçen Rus harp gemilerinin orada kalması ahde mugayir görülmektedir. Mütekaitler Müracaatlerine henüz - cevap gelmedi Müessesatta çalışan müteka- idinin, tekaüt maaşlarının kesil- memesi için Maliye vekâletine müracaat ettikleri yezılmıştı. Bu müracaattan hiç bir semere hasıl olmamıştır. Olbaptaki kanunu mucibince devair ve müessesat- ta maaşla müstahdem olanların tekaüt maaşları tahsısatı fev- kalâdel:rile beraber, ücretle ça- lışanların ise yalnız tahsisatı fev- kalâdeleri kesilmektedir. 30 Nıoığ__ İkilc_al:lın! Pakizenin çocukluğu Aksaray civarında Hubiyarda geçmişti.. Altı ay kadar devam edebildiği falakalı mahalle mektebinde; bi- raz parmak hesabı riyaziye, bir az da “idgamı maalgunne!..., öğfenmişti!.. Başları renkli yeme- nili, saçları örgülü mektep arka- daşları da ; kendi gibi görgüsüz, bilgisiz, kafes arkasında ve anne dizi ile saç tandır arasında yeti- şen çocuklardı.. Mevlânekapısı- nin, Çukurbostanın, Mollagüra- ninin bağrından kopan bu çocuk- lar, korak harabelerde açılan ya- bani beyaz güllere benziyor, sol- gun ve boynu bükük büyüyorlardı. Bağıra bağıra kulaklarına, kafalarına takılan; hafızalarında yer tutan iki söz vardı.. Mektebin utangaç, çekingen kızları bu iki sözü, bir muska yazıp hatıraların- da saklıyorlardı: 1 — Kadının saçı uzun, aklı kısadır ! 2 — Elinin hamuru ile erke- ğin işine karışma! Merkebini kapıya — bağlıyıp iki fodla ve bir kızılcık değneği ile derse gelen mektep hocası, onlara, hayattan evvel |İmematın; Galata köprüsünden önce Sıratın müstakimin kapısını, yollarını gös- termiş; ve “sağır olunuz! kör olu- nuz !,, demişti! Cebinde hediyelik çengel sa- kızı, elinde mastika şçişesi ile, enfiye mendiline terini silerek eve dönen aile babası, onlara kadınlıktan, faziletten evvel hoca ayağından nasıl kundura çekile- ceğini, anneleri de aile düzeni, çocuk bakımından önce “Uhruç dede,,nin parmaklığına adak bezi bağlamayı komşudan komşuya dedi kodu yapmayı ögretmişler ; “görmeyiniz! işitmeyiniz!,, demiş- lerdi., Onlar da sağır ve kör ol- muşlar, görmemişler ve işitme- mişlerdi. * Pakize kapalı karanlık ha- yatı içinde çocukluğunu geçirip genç kızlığa yetişmişti. Evde me- zesi hazırlanmadı diye karısını dövmekten başka bir işin adamı olamıyan ham beyinli babası bir akşam koltuk meyhanesinden çıkarken çukura düşmüş ölmüş ve kısa bir müddet sonra da annesi, hoca muskalarından şifa umarken hayata gözlerini kapa- mıştı. ı * x Yazan: HASAN İLHAP kavuşmuştu . . Kocası hir inşa” at müteahhidinin yanında çalır gıyor; sofralarında sıcak bir gö ba ve ekmek bulunabiliyordu * Pakizenin iki yaşında lü"ı kızı da vardı.. Fakat hayat sanki bu bedbaht kadından Ö” almak istiyormuş gibi onu feli te sürüklemekte israr ediyort"” Günlerden bir gün hocaf! # başında çalışırken; adamcaği?!? başına büyük bir kalas düştü e nakledildiği hastanede — iztirâP” la öldü.. Kadın mini mini kız! yine felâket, zelâlet içinde ki mıştı.. Artık büyük hanımları? dizlerini ovmağa sepet sepet Gör maşır yıkayıp mutfak temi ğe dermanı kalmadığını gön'l!“" ekmeksiz kalan kadınların şurad?! burada iş bulup - çalıştıkla! işidiyordu.. O da kendini cocuğunu — yaşatabilmek - içif aramağa başladı.. Her ı"'w yerden eli boş dönüyor; falak hocadan öğrendiği ilimlerin & cak bir çorba hazırlıyamadı görüyordu.. İş peşinde koşma' tan, mecalsiz hasta haline geldi: Küçük kızı da açlıktan rengi muş, hastalanmış yatıyordu. vaziyetne olacak, nereye vark” caktı.. Çocuğunu elinden tutarak Hf’ hayır müessesesine gitti, ylf'ı' istedi.. Onu kısa bir. — imtihand&” sonra “ kimsesiz kadınlar baktif evi , ne gönderdiler .. hastalıklı ihtiyarlar, zaif, solgt” kadınlar ve sefil yavrular yard Pakize de çocuğu İle berabtf onların arasına girdi.. Bu şafkt müessesesinde yiyecek, giy' bulabiliyordu amma; bu bay# ona ağır geliyor, gururunu; KA din ruhunu yaralıyordu.. Bir müdiriyet odasına inmişti .- rada makine başında yazı ya: hesap defteri tutan genç bir dınla tanıştı.. Ona hıyıu’ anlattı.. İş başındaki kadın Hira ücret alıyor, kendine iki çocuğuna rahatça bakal yordu., Pakize kendi vaziyeti ile bi kadını mukayese etti.. Düşün' ve #onra onun saçlarını okşa' — Yavrucuğum! dedi. makine ile yazı çok güç ınüd." bana da bir ders verir misin”; Yaya kaldırımları Bayezit belediye dairesi kef| Bundan #onra hufdabirlskeleti di mintakası dahilinde bulut#” andıran tahta evleri de; şebri silen, süpüren yangınlara karı- şarak kül yığını haline gelmişti. Nihayet sözde “felek, deni- len mevhum varlığın, hakikatte ite cehalet ve şuursuzluğunun sillesine uğrayan zavallı Pakize bir eski konakta, romatizmalı büyük hanımın dizlerini ovup geçirmeğe başladı ve aradan seneler, seneler geçti.. * Saçları ağarmağa başlarken siki komşuların “kılavuzluğu !, | ile Pakize “baş, ! edildi . . Fa- | kir, fakat temiz seciyeli bir işçi ile nikâhları oldu , . Mahallenin haminneleri “çöp çatan çatmış ! Allah son güllüğü versin !, de- diler! Pakize uzun iztirap se- nelerinden sonra aile yuvasına baf yaya kaldırımlarını tamire lamıştır. Alafranga .d Güneş — 4,59 | Öyle 12,11 İkindi 16,02 Akşam 19,04 Yatsı 20,46

Bu sayıdan diğer sayfalar: