22 Mayıs 1930 Tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 4

22 Mayıs 1930 tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YARIN «« Saat gece yarısından son- ra bir buçuğu çalmıştı... Afife hanım geniç bir kol- tukta sigara içiyor ve genü ko- cası Narin beyi bekliyordu... Pakikalar daha bir az ileriledi. O yalancı, rizakâr erkek hâlâ | gelmemişti... Afife hanım ince I sigarasını söndürdü... Elindeki kitabı yazı masasının üzerine attı... ve sinirli bir tavırla a- yağa — kalkarak terasanın a- çık kapısının önüne gitti... Sokakların, caddelerin gürül- tüsü artık hafiflemiş, susmuş, şehir uyumuştu .. . Yalnız uzak- larda bir kaç hava gazı feneri- nin donuk ziyası görünüyordu. . O, Narin Bey ile evleneli daha henüz bir kaç ay olmuştu.. | Böyle olduğu halde işte kocası | onu ihmal ediyor, ona onun aş- kına, samimiyetine hiyanet edi- yordu .- Vakıt gece yarısını geçmiş o halâ neden ve niçin gelmemişti . . Genç kadın artık kocasından şüphelenmekte haklı idi! O sefih, huvarda, sarhoş bir erkek değildi . . Bunu biliyordu.. Biliyordu amma ya gece yarısını geçen saatlere ne demeli idi? Acaba başına bir kazamı gelmişti. Fakat buda varidi halır olmazdı. Çünkü kocası çok defa eve otomobil | içinde gelir.. karmanyolacılığa ı müsait çapraşık ve dolaşık yer- lerden de geçmezdi.. Afife ha- nim zihninde, fikrinde bir çok | istifham — işeretleri - insiyaklarla | kırılıyor.. — nihayet kocasının kendisine hiyanet ettiğinde karar kılıyordu.. O davelte, suvarede olsa, muhakkak karısınıde lmlııııı1 takar götürürdü.. yalnız gitmez ve | gidemezdi.. genç kadın hiddetten asabyetten parmaklarının arasın- l | | daki ince ipek mendilini dişleri- nin ucuada ezdi ve sonra yırtti Boynundaki incileri kopardı attı Fistanının piliselerinden bir kaçı- ni söktü. O bu işlerle meşgul iken kapının önünde bir otomobil işi- dilmiş bir az sonra da kocası Na- rin Bey odadan içeri girmişti. Afife hanım manidar bir ifade ile gülümsedi ve. * — Şimdiye kadar nerede idin koca bebeğim dedi. Gelmeden evel lütfen bir defa saatine baktınmı. Sen karını kaba bir. adam gibi tahkir ediyorsun! Du saate ka- dar nerede idin? Beni hizmet- çilerle baş başa nasıl bıraktın Bunu anlamak istiyorum.. Bana cevap vermeğe borçlu- sun. Narin bey şapkasını port- manloya alttı. Evvelâ büfeye gitli. Bir kadeh viski yuvarladı. Bir kadehte karısının önüne bı- raktı. Önun sinirlendiğini, üzül- düğünü anlamıştı, Afifeciğimi Dedi. Hırçın ka- rıcığım(! niçin Jdarılıyor- sun. — Senin — gene - sinirlerin bozulmuş. Bir az keneini topla. Benim bu akşam kotre kulübüne davetli olduğumu biliyordun. Sende bu kadar - üzülüp #inirlenecegine, —kalkar, oraya gelebilirdin. Hatta seni bekledim ve gelmedigin için açık, samimi söylüyorum.. Biraz da şüphelen- meğe başladım.. Seni ne kadar sevdiğimi bilmez misin.. Sinirli- “in karıcığım!.. Ben seni aşkın | fevkinde bir aşkla seviyorum.. — ŞÜPHE! Yazan : Husan İlhami Riyakâr, sahte ve mürai değilim. — Kalbimle oynama Narin!. — Oo00... Rica ederim Afi- fel.. Kömedya yapmıyorum... İnan bana... — Evet ! evet !.. İnanıyorum. Fakat inandığıma inanma koca- cığım !.. Sen maskeli. makyajlı aşkin ile istediğin kadını uyalaya bilirsin, fakat beni asla !.. — İttiham etme Afife.. Ara- mızda noterden tastik edilen bir mnkavele var.. Aşklarımıza sa- dık kalacagız.. Bunu fesh ede- meyiz cicim,. Belki seni bilme- den, sebebini anlamadan darılt- mış, gücendirmiş olabilirm.. Beni affet karıcığım.. Münakaşa devam etti.. Ve karı, koca o gece ayrı ayrı oda- larda yattılar! * Sabah oluyordu.. Evler, çatılar, camlar ve şiş- kin kubbeler, gün ışıklarile pırıl- daşiyor ağarıyordu.. Tek tük açılmağa başlayan dükkânların kepek seslerinde; nalçalı kunduralarını sürüye sü- rüye sokakları dolaşan erkenci satıcıların mâkam ve ahenklerinde bile başka bir çeşni, bir sabah lezzeti vardı.. Kaldırımlarda uya- niyordu.. Afife hbanım gözlerini açlı.. Karyolasından kalktı.-Ge- cenin üzerine yüklediği rehavet kâbusunu atmak için kollarını başından arkaya atarak tatlı tatlı gerindi.. Sabah mahmurluk ve dalğınlığı ile gözlerini kırpıştırdı.. Banyosunu aldı.. Biraz — spor yaptı.. Sonra tuvalet masasına, aynanın karşısına geçti.. Hayran hayran bakındı.. Hafifçe gülüm- sedi.. kendi kendine ; Ben nekadar güzelmişim.!! dedi ve güldü.. Parmaklarını çatlattı.. Pencereyi açtı..Birden bire batırına bir şey geldi telâş ve helecanla karyolanın yanına gelip, yastığın altından küçük bir mektüup çıkardı." Bu gece kocasının cebinde bulduğu bir mektup idi.. Onu bulduktan sonra okumak, kocasının hiyane- tinl tevsik ve tesbit edebilmek için o yatak odasına gitmişti.. Fakat tam bu esnada tuhaf bir aksi tesadüfle, alektirik cereyanı kesilmiş, anpüller sönmüş ve karanlıkta kibrit te bulamıyan Alife hanım parmakları arasında sıkı sıkı tuttuğu hiyanet vesika- sını, aşk mektubunu yastığın altına —saklayıp yatmıştı , , Mektubu açıpta daha ilk kelimeyi görünce hayretle ye- rinden sıçıradı. , Kanatıncaya kadar ince dudaklarını ısırdı . . Bu kocasının biyanet vesikası değildi . . Kendinin kocasından gizli olarak geaç bir sevygiliye Behiç Sermete yazdığı bir ran- devu kartı idi . . * Narin Bey gözlerini açtı . . Karyolasından kalktı . . Banıyo- sunu aldı, bli az spor yaptı . . Sonra tuvalet masasına, aynanın karşısına geçti . . Traş oldu .. Parmaklarını — çıtlattı.. Pen- çereyi açtı... Birden bire hatı rına bir şey gelmis gibi telaş ve heyecanla karyolasının ya- mıDA gidip, —yastıgın altından küçük bir mektup çıkardı... Bu _]âponyada da varmış! Nazırlâr tahtı mu- hakemeye alındı Tokiyodan yazılıyor: Sabık Baron Tanaka kabine- sinin düşmesini, Kabine erkânın- dan ve hükümet fırkası ruesasın- dan bazılarına isnat olunan rusvet mes'elesi mucip olmuştu. Bu hususta aylardan beri de- vam eden kazai tahkikat hitam bulmuş ve yirmı üç kişi muhake- me altına alınmıştır. Bunlar me- yanında sabık Nafia Nazırı Ocava ve sabık Maarif Nazırı Tubaşi bu- lunmakta d"f '_Şıah için Misli görülmemiş bir otomobil! Şerburgtan bildiriliyor : Ma- yısın altıncı günü buraya vasıl olan Amerika bandıralı “Min- hankâ, vapurunda İran şahı için imâl olunan otomobil bulunmak- tadır. Bu otomobil şimdiye -kadar misli görülmemiş bir san'at ha- rikasıdır. Kapıları altın kapla- ma olup üzerinde elmas ile İran arması işlenmiştir. Mefruşalı en ağır kırmızı i- pekli kumaş ve en kıymetli kürk- lerden yapılmıştır. Fenerleri, dahilen bütün tez- yinatı ağır taşlarla murassa al- tından mamuldur. krseri eee Sıpor Istanbul Futbol Hey'e- tinden: 28 Mayıs 930 Cuma günü Tak- sim Stadyumunda yapılacak maç- lar şunlardır: Suleymaniye - Üsküdar saat 14 Hakem Sedat Rıza B. birinci takımlar. İstanbul - Vefa:saat 16,45 Hs- kem Şeref B. birinci takımlar. Beşiktaş - Fenebahçe : saat 17,80 Hakem Kemal Halim B. birinci takımlar. Kadıköyünde yapılacağı ilân edilen Milliyet kupası. Usküdar- Suley maniye ikinci takımlar maç- larile Taksim Stadyumundaki Be- şiktaş - Vefa Milliyet kubası Macı görülen lüzüm üzerinde tehir olunmuştur. — Suleymaniye - Us- küdar ikinci takımları da 25 Mayıs 1930 Pazar günü vaat 14,30da Taksim Stadında karşı- laşacaktır. gece karısının cebinde hulduğu bir aşk mehtubu, bir. kiyanet vesikası idı... Ampüller söndü- gü, karanlıkta kibrit bulama- dığı için mektubu — yattığın al- tına saklayıp yatmıştı..-.: Karısı nin, kendini hiyanetle ittiham eden karısının açık hiyanetini tevsik ve tesbit edecek, Oonun yüzüne atacaktı... .» Mektubu açıp ta daha ilk kelimeyi görünce hayretle ye- rinden sıçıradı... Kanatıncaya kadar dudaklarını — isirdi... Bu Bu karısının hiyanet - vesikası değildi... Kendinin - karısından gizli olarak genç bir sevgiliye ; elâ gözlü Muallâya yazdığı bir randevu kartı idi ! T L — ?lerü “ Bu defa dinlenilen şahitle- rin ifadelerini tevsik zımmında telhisen almakta faide mülahaza edilmiştir. 1 Cava! B. Bazı teferrüatın harice çık- masını * istemeyen vekil belki bundan muğber olmuştur. İğbi- rarı manevi bir şeydir, fakat asarı zahiriye bir kasdi manevi- ye delalet ederse bu iğbirarı kabul etmek lâzım gelir. Kasdi maneviyeye bu suretle — nufus edilir. Gazetecilerin tarzı takibi bu iğbirara delalet edebilir. Çok daha mühim davalar Bursaya nakl edilmemiştir. Bu nakil bü- tün hukukçuları hayrete ve esef- lere garketmiştir. Bursada müd- dir, hilâfına hüküm olmadıkca daima emindir. Adliye - vekili buna mani olmu_nlıur. Şüpheyi dai esbab: adavet, karabet vesai- redir. Hadısede şüpheyi dal bir şey yoktur. Mahkemenin telek- kisini bilmem. Ben olsam derhal muhakemeye almıştır. Nazım B. memnun etmiş o'acakki müfet- tişliğe geçirilmiştir. Bilistihkaka gelince: Ona geliaceye kakar sabah olur. Basata dair süal anlaşılmayor, mana çıkmayor, kim çıkarmış deniyor, şahit kim. Manasız bir cümle, Tevkif mü- zekkeresini gördüm. Gayri silin- miş, muvakkat kalmış, münde- recatı ise gayri muvakkat oldu- ğunu gösteriyor, Şu halde tevkif için müddei umuminin mütalaası alınmak lâ- zımgelirdi, alınmamıştır. Müvak- kat ise otuz gün sonra tahliye veya gayri muvakkate tebdil lâ- zamgelirdi. Yoktur Vekilin Basa- tın tahliyesini tevkifhaneye teb- şir ettiği Masliyah efendiden duyduğunu — söyleyor. Raşi var mürteşi yok. Raşi mürteşinin fi cürmün tebeddülü ihtimaline binaen tahliye talebi reddolunu- yor. Af ve tecil kanunu vardı. Kanunun neşrinden evvelki za- mana ait bir raşi takip olunuyor. 2, Kenan B. * Nakılde esbabı mucibe icat edilmiştir. Kanuni değildir. Te- na'kuzlarla doludur.Mahmut Esat beyin Haydar Rifat bey aleyhine şahsan ikame ettiği davanın An- karada rüyeti tesir ve müdahale göstermezken — İstanbulda - polis müdürünün, Şehremininin Gaze- teler aleyhine açtıkları davalar- da hâkimlerin hissiyatlarına mag- lup olarak bu yüksek makamat lehine hüküm vermeğe kalkacak- larını mütalea etmek ve bunu mahalli şüphe görmek ve bu se- beple davaları Bursaya naklet- mek ihanet teşkil eder. Bu türk =ınııımı baysiyeti ile istihza Onlar itimat edilmeyecek a- ne diye halkın başıma taslit edilmişlerdir. Kadriye Ha- mim davasının İzmire nakli de böyledir. Kadriye Hanımın be- raetine çalıştığını duydum, göz- le görmek kabil değildi. Hikmet Bey aleyhine davalar açıldı, Na- Dozim Beyi taktif etti. Vicdanım Hikmet Beyin bazen taştan taşa deiumumi yokmudur;Hakim emin- istifa ederdim. Hikmet beyi tahtı usulü muhakemesine tâbidir. Vas- H. Rifat Beyin müdafaa- sınınaynen metinleri — Ona gelinceye kadar sabah olur Haydar Rifat beyin dün neş- | rettiğimiz müdafaasından mabat: * nunları tahkikatın esnayi ! " vurulduğunu söyler, irtişa mes” ğ yanında vasfı cürüm tıb“”“_; ihtimaline binaen den ibaret sepeple tahliye olunmadılar. timal tahakkuk — etmedikçe ğ kike veya idamei mevkufiyett — sebep olmaz., i B. Abdürrahmam Münip B. Ş Eskişehirde mahkemeyi Hİ — san tahrik ettiğine kanaatift vardır. Müddel umumi kanaali” ne ve vekâletin Iş'arını kendi mütaleasına muvafık — bula temyiz etmedi. Yazılı emir İl€ nakz istedi. Bir vergi işinde hâ” kikati tagyir ederek, beyannam€t verilmediği halde verilmiş d€ ketmedilmiş gibi emir verdi. E#” ki bir hakim ve eski bir avi” katım. Hissiyatıma hakim olma” | yi bilirim. Taktir ediniz. Relt “vekile kalben münkesir oldu” ğundan taktiri — istemiştir.,, d!y€ yazdırdı — Nakilde tahkir görü” yormusunuz : —tabli. — “Hakime isnat mi olunuyor,, — oluhuyor-ta” hammül edilmez bir vaziyet ih: das olunuyor, kanaatim budur- 4 — Mustafa Hayrı Bey: , Kablelhüküm — hiyaneti - bilir nemez. Nakil yolsuzdur, kanun" suzdur, böyle indi nakil olmaz, temamen yanlıştır. Hakimler emniyette, millet mutidir. Hadi- seyi müstantikten daha iyi bili- rim, Ben olsam istifa ederdim: Kadriye hanım işinde müdahale mahsustur, - vakidir, hele men'i muhakemeden sonra büsbütün vakidir. Müstantıka zamimeten bir mahkeme azasını — tasliti müdahalenin tarihi adlide' gayri mesbuk bir nümunesidir, 5 — İsmail Sıtkı Bey: Sırf şahsı - igbirarı bilmem. Nakil yanlış, bunuda affederim. Ancak hakimlerin tesire tâbi olduğu resmen ifade) ediliyor. Buna kahırlanmamak kabil de- gildir. Vicdanen — müteessirim. Mahmut Esat bey terfi teklifi suretile vezifesini sul istimalde bulunmuş, — işitiyorum. Ben de- rekap istifa ederim. İrtişa dava- sında kanunsuz hareketler oldu- ğunu bilirim. Muamelâtı umu miyede ” kanınsuz Bariksiler () irtikâp edildiğine dair malumatın vardır. Mahdut ve muükayyet süal- lerin sık çerçevelerine rağmen verilen bu cevaplar vaziyetin ne derece dikkate şayan oldu- ğunu isbat eder.,, Haydar Rifat B. in müdafaası burada bitiyor. Yarinki nüsha- |— mızda Haydar Rifat B. in müd- delumumiye verdiği ve p*çıÖ yanı dikkat olan cevaplarıni gene hakiki metinlerinden neşr edeceğiz. İD;_)ktorlar için Sıhhıye vekâleti yeni bir talimatname - hazırlıyor Sıhhiye — vekâleti doktorlar için yeni bir talimatname ihstf etmiştir. Buna nazaran doktor” lar 4 kınm olacah ve bunlara Profesör, müavini, mütehatsıt ve pratisyen namları tir, Bu tasnif üzerine ücretler tesbit edilecektir. - x ş

Bu sayıdan diğer sayfalar: