15 Haziran 1930 Tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 3

15 Haziran 1930 tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ge ea v A MYA M Sahife 4 M:lLıi ;:î“g:"" Satr S MMM YAY Muhariri ıııeı-; A”L—n 9- Abdülhamit hiddetle ayağa kalkmıştı Haydi gidiniz, bana «iki Saitleri» buldurunuz. Yalnız dikkatedilsin.. Biri ötekinin Vücudundan haber- dar olmayacaktır. Sultanhamit de, — mabeyinci Osman beyin dönmesini bekli- Yordu. Osman bey : — Mutayyeben gettiler efen- dimiz,. Dedi. Abdülhamit, - sıkıntı, Vesvese içindeydi, eğer, şu gaile- Yİ tatlılıkla başından savacak olursa, cidden rahatlıyacak, key- fi, neşesi yerine gelebilecekti. Bütün gecesini roman okut- ; Makla geçirmiş, sabaha karşı derin bir uykuya dalmıştı. Ertesi salı günü 1299 senesi #abanının 25 nci salı günüydü. Sultan Hamit öğleden sonra üyanmış, akşama kadr haremden Çıkmamıştı. Akşam üzeri ser kurena Osman beyi istemişti. Abdülhamidin haremdeki hususi dalresi, büyük kapudan — girilir Birilmez sağ kolda ayrı bır bi- ha Idi. Burası da mabeyin dai- Tesi' gibiydi. Kadın efendilerile , daireleri bu binanın karşısında başka başka müstakil binalardan ibaretti. Bu itibarla, Kızıl Sul- Ütan iştediği zaman haremdeki husust dalresine hariçten adam kabul ede bilirdi. Hatta, bir sene evvel Mithat Paşa muhakemesi — tahkikatını bu daireden idare etmişti. Başmabeyinci Osman beyi Sultan Hamidin odasına götür- düler. Abdülhamidi çok muztarip ve endişeli görünüyordü. Bütün Beceyi uykusuzlukla — gecirmiş yüzünden, gözlerinden anlaşılıyordu: — Osman bey, dedi.. Baş kâtıp paşayı görünüz, zannım iliz sefirinin — verdiği dört Rünlük mühlet bu gece bitecektir. Babıalıden bir işar varmı yok- Mu? Bunu anlamak istiyorum. Sonra Baş vekil Abdurrahman Paşanın halâ Babâliye uğrayıp Uğramadığınıda etraflıca tahkik ediniz. Osman bey, baş kâtıp Rıza Paşanın odasına gelmiş, Abdul- hamidin - söylediklerini — tahkik #lmişti. Babâliden yent bir haber Yoktu. Baş vekil Abdurrahman Paşa Meclisi Vükelaya “Namizaaç. göndermişti. Başmabeyinci İi At:;::::inda haremde bek- Abdi g idi saniye söyledi. — Halâ namizaç öylemi ? zaten ŞU Mizmiz adamın bir mu- vaflfakiyet eseri gösteremi bana evvelden ob,ı.—ııh,;:f.sı:: B tanatı seniyemiz bu gece muhata- Taya maruz bulunuyor, bu adam- lar halâ uyuyorlar Osman bey... rmayınız , Hariciye Nazırı İt paşayı saraya davet - ettiri- niz. Kendisini kimsenin görmiye- ceği bir odaya aldırınız. Osman — Nasil efendimiz, kimsenin görmiyeceği dairemi ferman bu- yuruluyor ?.. Abdül Hamit görülmemişti. Zekimabeyinci, Padişahın sözle- rinden Sait Paşanın hapsedilmsi- istendiğini zannetmişti. Çünkü sarayda ayrı bir daire vardiki buraya, padişahın bir kaç gün mevkuf bulundurmak, hakkında inceden inceye tahkikat yaptır- mak istediği adamları, gizlice ka- parlar, hapsederlerdi. Başmabe- yinci Osman bey de hariciye na- zırının başından böyle bir kaza geçeceğini tahmin etmişti. Ab- dülhamit : — Hayır, kendizini mabeyin dairesinin üst katındaki odalar- dan birine buyur etsinler, izzet veikramda zerre kadar kusur edilmesin. Anlıyormusınız. Os- man bey ? Osman bey yerden temenna etmiş : — Ferman velinimet efendi- mizin,.. Diye mırıldamıştı. Sultau Hamit iri sürmeli göz- lerini açarak tekrar irade etti: — Osman bey, öteki Saidi de isterim... Osman bey, vesveseli Padi. şahın ne yapmak istediğini anla- makta geçikmemişti. Sultan Ha- mit İngiliz polatikasına düşkün olan eski başvekil Sait paşayı tekrar Başvokâlete getirmek isti- yordu. Halbuki, Sait paşa Mısra asker sevketmek — istediği için Baş vekâletten çe kilmişti. Osman bey Sait paşadan hoşlanmıyordu. Daha ziyade Kâmil paşanın ge- tirilmesini arzu ediyordu. Hemen Padişahın azaklarına kapanmıştı. — Merhamet buyurunuz efen. dimiz. Kulunuz mingayri haddin Salit paşa bendelerinin Baş ve- kâleti ulya makamına iadeleri irade buyurulur endişesini haki payi merahim ihtivayı mülükâne- lerine atz ve iblağa içtisar ede- rim. Bu zat, saltanat seniyelerine sadakattan ziyade... Abdül Hamit Osma beyin çok samimiyetle ağzından kaçırdığı sözler üzerine hiddetle ayağa kalkmıştı. Osman bey, nasılsa farkıma — varmıyarak ettiği boş boğazlığın uğrayacağı akibetten ürkmüş, bitmişti. Abdül Hamide böyle şeyler söylenemezdi. Ba; mabeyinci hemen kendini top- lamış, tekrar hünkârın ayaklarına kapanmıştı.| c — Efendimiz, - fartı: sadakat ve ubudiyetten nasılsa içlisar eylediğim bi edebane tavrı ve harekel f ve e :.ı a Ai niyaz Di bil Hıııılı’:. kekeleye bildi. Abdül- —Hazz-ettin Osman bey, Siz eyi kalpli bir zatsınız.Zatı huma- yumuma karşı sadakatınıza emi- YARIN y İdam İstidalar da kuluçkaya yatarmı? L isteriz! Vilâyete verilip 1 senedir Yatan_ği_ı_' istida! Sebebi çünkü buistida sigorta reasü- ransının gayrı kanuni olduğunu ispat eder —eoste— Kaynanasını vuran için bağrışmışlar İzmirde karşıyakada kayın validesini öldüren ve karısını ya> ralayan Usturumçalı Alinin mu- hakemesi|bitmek üzeredir. Ali bir kaç gün sonra müdafaasını yapa- cak ve İzmir ağırceza mahkemesi kararını verecektir. Davasın evvelki günkü celsesinde maktu- lün ve katilin bütün ailesi ve çocukları hep bir ağızdan “idam, isteriz diye bağırmışlardır. Konyaya balmi yağıyormuş ? Konyada şaşılacak bir hadise olmuştur. Bildirildiğine göre Kon ya polis komiserlerinden Mustafa efendi isminde bir zatın evinin hahçesindeki pelit ağaçlarının yapraklarina tatlı yağıyormuş!Bu hâl komşu ağaçlarında da görül- MmüÜş. Şebnem gibi yapraklar üzeri- ne yağan bu tatlı, ağaç diple- rine düşerek onları da tatlılan- dırmakta imiş.. Mustafa bey, tatlılı yaprak- lardan birisini bir mektup yaza- rak ziraat memurlarından Tev- fik beye göndermiş, mumaileyh te cevaben ağacı görüp muaye- ne etmeyince bu hususta bir şey söyleyemeyeceğini bildirmiştir, Yapraklar üzerinde toplanan bu madde bal gibi tatlıdır. LA ÖD DÜ Balık kudurur mu? İzmirin Karşıyakasında bir köpek kudurmuş, bir çok hay- vanları ve bir çocuğu ısırdık- tan sonra tabanca kurşunu ile vurularak denize atılmıştır. Bazı kimseler kuduz köpegi yiyecek balıkların da kuduracağını ve bu balıkları yemenin - tehlikeli olduğunu söylemişler, bu fikir hayli endişe uyandırmıştır. İzmirdede otomatik telefon İzmir telefon şirketi; 1 Tem- muzdan itibaren Karşı yaka te- lefonlarını otomatik yapacaktır. Şirket şimdiden — hazırlık yap- maktadır. Mevlüt ve teşekkür Refikamın vefatında cenaze- sine bizzet gelenlere, taziyette bulunan zevata teşekkür ederim, Refikamın ruhuna ithaf edil- mek üzre haziranın on altıncı Pazartesi günü Kızıltoprakta Züh- tü paşa camlinde mevlüdu şerif okutturulacağından arzu eden zevatın gölmelerini rica ederim. Polis müdiriyeti baş memurlarından Sadullah '=g—'———_—-——'-s nim. Haydı gidiniz. Bana iki Saitleri buldurunuz. Yalnız dik- kat edlisin biri, diğerinin vücu- dundan haberdar olmıyacaklartır. Mes'eleyi ben buradan idare “edeceğim. Bekliyorum. Dedi Osman bey kanter içine batmıştı. O, artık baş mabe- yincilikten atılacağını ümit eder- ken tekrar mevktlini kurtardığına seviniyordu. (Devamı var ) Bazı şirketlerle birlikte Milli Reasüransın — vücude — getirdiği Tröstün memlekete yaptığı fena- lıklardan bahsetmiş ve hükümetin nazarı dikkatini celbetmiştik. Bu kere Milli Reasüransın sureti teşkiline dair tanzim ve teati olunan mukavelenin de gay- ri kanuni olduğunu öğrendik. Bu bapta sigorta kumpanya- larından mürekkep bir gurup tarafından geçen sene mayisin on dokuzunda şurayi devlet ri- yasetine taktim olunmak üzere 7665 kayit numarasile İstanbul vilâyetine verilip henüz mevkii muameleye vazedilmemiş olan istidanın bir suretini neşrediyo- ruz. Mezkür istidanın şimdiye kadar nazarı dikkate alınmaması ve mevkli muameleye konulma- ması sebeplerinin izahını makamı aidesinden bekliyorüz. Ancak istida biraz uzun olduğu için istidanın ikinci kısmını yarinki | nüshamızda neşredeceğiz. | Davanın mevzuu istida sureti şudur: 1 — 265 Haziran 1927 tarihli ve 1160 numralı kanun mucibince hükümet, sigorta şirketlerine akt edilen sigorta miktarlardan mü- kerrer sigortaya tabi tutulmasi mecburi ad edilen aksamının mü- kerrer sigortasını kısmen ve ya temamen inhisar altına almak ve | dilerse bu inhisarları bir Türk | Anonim şirketine devretmek ha- kkını haizdir. 26 Haziran 1927 tarihli ve 1173 numaralı kanunda hüküme- tin mükerrer sigorta mecburiye- tine tabi tutulacağı sigorta mi- ktarları tayin edilmiştir. Bu ka- nunun birinci maddesinde* Türki- | yede ifayi muamele eden her | Hsigorta şirketinin sermaye ve ih- tiyt akçesine göre Türkiyede akt eylediği her nevi sigorta meka- Berberle dirinden hükümetçe musaddak cedveller mucibince kendi üzer- lerinde muhafaza edebilecekleri aksamdan mütebakisini kıtmen ya temamen mükerrer sigorta mecburiyetine tabi tutmağa lcra vakilleri heyetinin velahiyetdar,, olduğu tasrih edilmiştir. Bilahara heyeti Vekileyi Ce- lilenin kararina müsteniden Tü- rkiye Cümhuriyeti namına Ma- liye Vekili âlisi Bey efendi haz- retlerile İş Bankası arsında mü- makit mukavelename mucibince mükerrer sigortaya — müteallık tnhisar hakkı-teşkili karargir o- lan “Milli Reasürans Türk Ano- nim Şirketine, deviedildiğire bu karara ittila hasıl olmuştur. Mezkür — mukavelenamenin üçüncü maddesi mucibince Si- gorta şirketlerini aktettikleri her nevi sigorta miktarlarını yüzde ellisi mükerrer sigorta ınhisa- rına tabi tutulduğu gibi 1178 numaralı kanuna tevfikan hükü- metçe tanzim edilecek cedvelb- lere göre her Şirketin mükerrer sigorta mecburiyetine tabi tutu- lacak mıktarı yüzde elliden fazla olduğu taktirde bu fazlanında ta- bi olup olmayacağı hususunda hükümet bilahara kararı ittiha- zı hakkını muhafaza eylemiştir. 2— Bu vaziyete nazaran ma- rülarz 1165 numaralı kanun hö- kümleri ihlâl edilmiş bulunmak- tadır. Talâhiyet. Şekil, esas ve maksat cihetlerinden kanuna muhalefeti aşikâr olan işbu ida- ril mukarreret Ile Türkiyede mu- htelif sigara muamelâtile iştigal etmekte olan Şirketlerimiz alâ- kadar bulnmaktadır. İmdi şurayı Devlet kanununun 19 uncu maddesinin (D) fırkası ; nın bahşettiği salahiyete binaen mezkür kararın iptalini talep ve dava eyleriz. .ğ_aıîe;'â;ıda! —— —e Cemiyetleri aleyhinde vilâyete, ticaret odasına ve müddeilumumiliğe müra- caat ettiler. İstanbul berberleri arasında | bir ihtilâf çıktığını ve berberler cemiyetinden memnun olmıyan l bir kısım berberlerin cemiyetten bazı sualler sormakta olduklarını yazmıştık. Berberler cemiyetinin gazete- lerde bir çok dedi koduları mu- cip olan maruf tıraş tarifesile aç- tığı galrp yolda yürümekte devam ettiği anlaşılıyor. Nitekim bü vaziyet çok de- wvam etmemiş ve cemiyet heyeti idaresinin bir çok - işlerini esna- fan menfaatleriyle telif edemiyen beşyüz kadar berber bir istida ile dün Vilâyete ticaret müdür- lügüne, Emanet ve müddeimu- milige muracsat etmişlerdir. —— Berberler bu - istidalarında evvelce 25 kuruş olan sıhhat cüzdüların şimdi. bütün seneliği peşin olarak 5 Hiraya verildiğini ve üçsene evvel bütün esnaftan ehliyetname bedeli alındığı halde halâ ehliyetname verilmediğini ve hey'eti idarenin esnafinti reyile intihap edilmediğinden yeni bir hey'eti idare intihabı lâzım gel- diğini yazmaktadırlar: Mübadiller topla- namadı ! Dün Türk ocağında içtimaı mukarrer olan mübadiller kon- grası ekseriyetin toplanmaması dolayisile bir içtima akdedeme- den dağılmış ve toplantıyı başka bir güne talik etmiştir. Yeni içtimaın günü tekarrür etmemiş- tr,

Bu sayıdan diğer sayfalar: