1 Ocak 1931 Tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 4

1 Ocak 1931 tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

öi K ! Sahife 4 I Ecnebi memleketlerde [ Asilerin marifeti | 80 ölü 40 yaralı var Şanghay, 30 ( A.A.) — A- siler tarafından yolun tahribi meticesinde raylardan çıkan bir trenin bals olduğu kaza BO kişinin ölümüne ve 40 ki- şinin yaralanmasına sebebiyet verilmiştir. Seyyahların bir Çoğu kaza dolayısile çıkan ateşte dirl diri yanmışlardır. Şakiler, treni toymuşlar ve fidyei necat elde etmek üzere 20 volcuyu alıp götürmü;lerdir. 6 Banka kapanmış Jackson, 31 — (A.) — Mevduatlarının yekünu bir milyon 750 bin İngiliz lirasına baliğ olan Misisipi eyaletinde kâin 6 banka bugün kapıları nı kapam ştır. 30 milyon &redi Nev « York, 31 (A.A.) — Meksikodan bildirildiğine gö- re Meksika parasının istikrı- rını temin etmesi maksadile Nev Yorktaki masyonal Sity bank, Meksika hükümetine 30 milyon Pezelik btr kredi açmıştır. Hindistan konferansı Londra, 31 (A.A.) — Hin- distan — konferansı bügünkü içtimalnda Şimali garbi civa- rındaki Afriditler ve diğer bir takım kabail ile meskün ha- valiye verilecek şekli idare ile meşğul olmuştur. Konfe- ransttaki Hintli kadın murah- haslar Hint kadınları kekleri arasında tam bir mü- savat tesisi ve kadınların in- Uhabata iştiraklerinin lüzumu üzerinde ısrar eyl: mişlerdir, Şinayder kopası müsabakası Londra 31 (A.A) — İtalyan tayyareciler kulübü Ş'nayder kupan için 1931 de vuku ve er- bula- cak müsabakaya ııırnk,ıdı—J ceğini bildirmiştir. Eld&'e. mühim ıtlahat ve tekâmü'âla binaen Şinayder kepası mü- sabakası husus! bir. ehemmi- yeti haiz olacaktır. S0 maktul vermişler Rangoon, 30 (A.A.) Yerli kıtaat asilere karşı bir harp açmışlar ve onlara 50 kadar maktul ve yaralı, ver- dirmişlerdir. 100 bin filorin'zarar Lahey 30 (A.A.) — Me- rapl volkanı indifa neticesin- de vukua — gelen — hasarın 100000 filorina baliğ olduğu tahmin edilmektedir. HALİDE WUJR£T. odamda mürekkep lekeli erki halının üzerine yarı uzanıpta karşılıklı çene çalarken nasıl konuşuyorsam bu güzelim mek- tuplarda da aynen öyle saç- malıyorum... Söyle bakayım bunları ne diye Ahmet Beye gösleriyorsun ve o, ne diye beğenmiyor?.. Çocuğun canı mutlaka alay etmek istedi; sen de - Ah be- nim küçük kanaryam!.. ina- Bivirdin. ve heman kallıp bana yazdın, değilmi? Sana pek öfkeliyim bugün. Mülim, pek mühim bir hava- di vürdi amma inadıma yaz- ”. Belkıs UARIN K O Memlekette © |İPorirrü İzmir rıhtım şirketi de satın alınacak Bu şirket güzel İzmirimizi Çin'e benzetiyormuş İzmir, 31 ( Yarın ) — İzmir ribtim - şirketinin memleketin hayalf işlerinde takip ettiği yolun, ne kadar menfi olduğu malümdur, hemen hiç bir ikte #adi ve ümrani hâdise yoktur ki İamir rıhtımı ile alüâkadar olunca akim — veya kalmasın, Tarife mes'elelerinde gayet kıskanç ve tamahkâr - olan rıhtim şirketi İhracat eşvamı- zın yüksek olan maliyet fiat- larında belli başlı bir âmil teşkil eder; bu hususta müte- addit teşebbüslere karşı da zerre kadar hüzsnüniyet ve fedakâılık göstermem ştir. Son zamanlarda da, Rıhtım * noksan İzmirde bir İzmir, 31 (Yarın) — Dün gece Koklucada tüyler ürper- tici bir aile faciası olmuştur. enin — tafsilâtı en katı leri titretecek mahiyettedir. Gaffar oğlu namında Da- gaustanlı kırk beş yaşlarında bir şahıs Bergamada Paşa ha- nında kahvecilikle bayalını kazanıyordu. Bu adamın yirmi beş yaşında genç ve güzelce Aliye hanım — isminde bir msı vardı. Ön senedenberi e bulunuyorlar. Biri sekiz diğer- leri beş ve bir yaş'arında ol- mak Üüzere üç te çocukları bulunuyordu. Bir yaşındaki memededir. Aliye Hanım kardeşine geliyor Aliye Hanım çocuklarını alarak ziyaret maksadile son Ş3 ay evvel Koklucada bira- 4oyl yağcı Derviş efendinin nezdine geliyor. Arada b raz- da kocasile geçimsizlik başla- mış olacak ki bir daha Ber- gamaya dönmek istemiyor ve kardeşine mülemadiyen ko- casından şikâyet ediyor" Aşk macerasi Bu sırada Aliye Hanım aynı köyde mukim otuz yap- larında Bahattin Efendi ile alâka peyda ediyor. Bir aşk macerası başlıyor. Aliye ve Bahattin dalma buluşuyorlar, heziyorlar, eğle- niyorlar. Bu aşk macerasına kadının kardeşi Derviş efendi de müsamaha ediyor. Hattâ t Yarın)ın Tefrikası : 18 1 Eyiğl 192* — G Yazmıyacağım, dedim amma, nafile, dayanamıyacağım. Din- le bak, evvelki gün ne oldu: Akşam üstü idi; Fuat evde yoktu, Cemile — bizde idi. Kapı çalındı. Biz Fuat zannet- tik. Fakat yarım dakika geç- den dadım, romatizmalı diz- lerinden umulmaz bir süratle merdivenleri atlıyarak - geldi, bir kart vizit uzattı: Raik Şevket Emel mecmuası muharrirlerinden Mecmuada “Müşahirle mü- lâkat, larını pek tatlı bir tramvaylarının elektriklenmesi elesinde bu mesleki inat ve la takip etmiş ve Be- lediyenin — tekliflerini kabul meti ısrarl, etmemistir. Hattâ İzmir şehrini ecne- bilere bir Çin şehri gibi gös termek maksadını. takip et- mektedir. Yoksa bu hususta bu kadar israr etmezdi! Dün sureti hususiyede el- de ettiğim bir haber bütün İzmiri sevindirecek şekildedir. Çünkü hükümet tarafından mübayaasına karar verilimiş- tir. Rıhtım tramyayları işi de pek yakında bitecek olan bu mübayaa — işinden bırakılmıştır. » aşk faciası Aliyeyi (Gazi) den ayıracağını ve Bahattine verecnğinl söy- liyor. Diğer taraftan Gazi ise | zevcesi Aliye Hanıma müte- sonraya madiyen mektuplar gönderi- yor, yalvarıyor. Çocuklarını alarak aile yuvasına avdetini istiyor. Lâkin bunlara kulak veren o'muyor. Çünkü kadın Bahastin efendiyi çıldıranya seviyor. Başka bir şey düşün- müyor. Ne kocası ne de ço- cukları bu vaziyet karşısında ona görünmüyor. Faoc.a başliyor Zavallı bedbaht koca mu- habere ile Işi halledemiyeceğin anlayınca kalkup Koklucaya geliyor. Karısını tekrar Ber- gamaya götürmek istiyor. Aliye hanım kocasını ekşi bir suratla ve hakaretle karşı- hyor. Yüzüne karşı bağırıvor: “Artık seni sevmiyorum. İste- miyorum., diyor. G2ce olunca Akşam olunca, etraf kara- rınca Aliye ile Bahaettin kaç- mağa karar veriyorlar. Nete- kim dün akşam bu kal'psiz kadın memedeki yavrusunu ve diğer çocuklarını ve kocasını evde bırakıp âşıkı ile birlikte kaçıyor. Bir yaşındaki yavru- | cu'k meme istiyerek feryat ediyor. Diğer çocuklar anne anne, diye bağırıyorlar. Gazi bu acıklı manzara karşısında hâkim olamıyor ne yapaca- tabancasını ğını çaşırıyor. ve | kalemle yazan muharriri bil. derhal burada, evimde ne arıyordu ta. tanıdım. Fakat o Edirnede ye benim Dadım heycanla izahat veriyordu: — Bir genç bey... Tüysüz bir delikanlı... Seni görecekmiş... Aşağıda bekli- yor... Senin adını - verdi... şaşırdım... tüstüz Yüreğim — çarpmağa bap Irdı. Ben de dadım gibi şa- pırdım. Taşlıktan başka yerde olamıyacağını bildiğim halde gene şaşkınlıkla sordum: — Nerede bekliyor, dadı? — Taşlıkta yavrum, kapı» İskemle verdim nın önünde. amma oturmadı. Bu, geçen gün Himayel- etfa menfaatine Türk ocağın- da verdiğim konserin neticesi olmalıydı. Fuadin © zaman manasız bulduğum itirazları- na, densizliklerine şimdi öyle Sebepsiz cinayet Bir hizmetçi yüzünden kanlı bir cinayet oldu Haseklde Kürkçü mahallesinde « Hamış Kadriyeyi lasan ef. arasındı kav, amışt.r. Hasan bilâhara evi- ne gilmişti F r ada evcen dışarı lar âli eçi Si böçrlmden Gi dardır. “ını gören Kemal ve stafayı ve Hasanı öğir & H Ğ maktul Hasanın cenaze- türmiş ve aldığı y öldüğü tesbit edilmişir. Müddelemumilik — tahkikata baş- lamtıştı Bakkalın başına Sitivrikapıda — Âkarı bakkal cemal efendinin € gece Mrsiz girmiş, 180 peket Ssigara 50 kilo makarna, 30 okka pirirç ütu çıkolata, 12 kilo yağ, 10 okka stirma, 2 tekerlek peynir velhasıl dikkânın mevcudunu çalmıştır. fendi dükkünmı nn kâmilen ça- polis merkezine şi çti indiğı küyet etmiş İ 'sant () de Yangın eş birdenbire tevessl ederek, Hasan efen- İmin evi kâmilen yanmıştır. İtfalye mahalline yetişinceye ka *ar rüzkârım şiddetinden yangın Ha- san efendinin — evinin — (ttisslindeki aŞit ve Nazif efemcilerin evleri de kısmen ıımlış,ı hâlde güç halle sön- ürülmüştl At şin me suret'e çıktıfı zabitaca tahkik edilmeğe başlar İki yankesi 1 — Em'nönünden tramvaya binen mütekalt Kasım efend'nin ceb esiciler p: aşlardır. 2—B den yan rile müfus kâğıdını çal- lvn”a Karleman mağa- yasından çıkan Melâhet hanımın cebin- en açık göz Lir yankesici 30 lirasını Cerpr tatır. çekerek kalbinin üstüne ateş etmek suretile büs ediyor. Si komşular keyfiy ya ihbar ediyorlar. sıhhi otomobili zavallı adam memleket has- tahanesine kaldırılıyor. tol memesinin — üzerindedir. Kurşun bir taraftan girmiş arkasından çıkmıştır. tihara teşeb- âh sesini işiten ti jandarma- İmdadı (arası | celbo'unarak | Namusunu temi lemek İçin- | Bu sabah memieket hastane- sinde bu 'alısiz aile reisin ziyaret ettik. Yaralı hâdiseyi yuka- rıda kaydettiğimiz gibi anlat- mış ve ağlayarak demi'ştir ki * Namussuzca yaşamaktan- sa ölmek elbette eyidir. İ te ben de namusu lekelenmiş bir adam sıfatile ölmeğe ka- | rar verdim. Ne yapayım ki ölmedim. Fakat ölmek İstiyo- rum ö'mek ,, zabıta tahkikata devam ediyo! hak veriyordum ki... O, her- halde bu şeyleri hesap edi- yordu... Bana gelince, Ahmet Senih bey verilen konserde ben kefenli yırttım; değil mi?- O gün, hatırlarsın ya, heyecan- dan ölecek halde idim; iki üç konserde şerefine -böyle derler, on- dan sonra bulundum; hepsi de bana çok alelâde geldi, zerre kadar tereddüt, — korku, hiç, hiç bir şey duymadım. Zaten arada bir kaç parça çalıp hemen bana hazırlanan otomobile atlıyarak eve dö- nüyordum. Yalnız bu aristok-« ratça dönüş, Fuatle ikimizin hoşumuza - gidiyordu. bir kaç gün: “ Falan göyle demiş, falan şöyle söylemiş.. diye Fuadin öfkeli söyleniş lerini dinliyordum; hepsi bu kadar. Fakat simdi... heycan... Sonra Ah yarab- | ye talik etmişt'r. #Künmusant — Şişli cinayeti davası Bir gece kozanın meyhanesinde Abdullahı öldü ren Timarhane şoförü vak'ayı nasıl hikâye ediyor? Maktul kendi kendini mi öldürmüş... Şişlide Koza gazinosunda tli Abdullah isminde birini üren Emrazi dahiliye has- tahanesi şoförü Ahmet ef. nin muhakemesine dün başlandı. Şahit o'arak Suat, Ange- liki ve Koço — isimlerindeki kadınlarla Reşit ve Remzi Efendiler dinlendiler. Bualar, Ahmetle Abdulla- hın gazino içinde havga ed'p dışarı çıktıklarını, " fakat rürken görmediklerini söyle- di'er. Katil Ahmet vak'yı şöylece anlattı : — “ O gece benim dost gecemdi. yanımda Kiça da — vardı. Abdullah sabıkalı Bir adamdı. Bana çerkes havasıoynamamı töylek di. Ben de kalkıp oynadım. Katil Battal ç Adam öldüren bu şeri- rin idamı isteniyor Geçenlerde — Çenberlitaşta bir cinayet olmuş ve Battal isminde bir adam, bir kadı- nin odasına tarruz ederek kaçtığı sırada kendini tutmak istiyen Hüsnü isminde birini tobanca - kurşunille öldürmüş tü. Dün bu katilin s#on mu- hakemesi yapıldı. Müddeiumum! asını serderek — katil vü- dostum B. idd. Battalın idam cezasına temas — eden madde ile mücrimiyetini iste- Heyeti hâkime müda- tefhimi — için 7 kânunusani- miştir. faa ve kararın muhakemeyi MURNAU'ua şaheseri, JEAN Bir kavga çıkmaması iç'n gazinodan dışarı çıkmıştım ki arkamdan Abdulah — geldi. Bana kafa tuttu —üzerime yürüdü. Ben de kollarından silkeledim, yere düştü, vurul- muş, anlaşılan kendi bıçağı kendisine batmış olacak.. Mahkeme, son - şahitleri dinlemesi için muhakem. yi 11 Şubata talik etmiştir. Tayfa Mustafanın sabıkaları Sirkecide dalgiç — İsmalli öldüren — tayfa — Mustafanın müddetumumilikçe — mücrim- yeti istenm'ştir. Katilin sabıka isllâmı ve ondan sonra hak- kında bir karar verilmesi için muhakeme 24 kânunusaniye talik — olunmuştur. * , Köçeği ö'düren Muhakeme neticesinde mücr miyeti istendi Bundan bir müddet evvel Karagümrüte bir düğün esnar sında küçük Ahmedi ö'düren Osman ismindeki gencin mu- hakemesi dün Ağırceza mah- kemesinde intaç olunmuştur. Müddelumumi — iddiasını serdederek O:manın kasden katil cürmünden mücrimiyetlz istemiş 21 yaşını ikımal etme. mesinin de nazarı dikkate alınmasını beyan etmiştir. Mahkeme, cezaya tesir edecek olan yaş meselesinin halli için nüfustan istilâma karar vererek muhakemeyi talik etmiştir. tutup NETTE GAYNOR'un temsili 4 ŞEYTAN senenin en mühiç ve en feci gaa aa Ş Şehzade sinema eserlerinin en güzeli Başında HİLÂL SİNEMASINDA Önümüzdeki Pazar Maurice Ghevaler şahe- sveri gününden itibaren PARİSLİ ŞARKIĞI söz'ü, sesli ve şarkılı muazzam filminin iraesine başlanıyor. Programa H a âvelen: HAROLD LLOYO' Ne ya- boğazı- bi... Ne yapacaktım' pacaktım?.. Kalbim ma tıkanıyor gibiydi. Şimdiye kadar gazeteler hakkımda ufak tefek şeyler yazmışlardı; hattâ Senih bey şerefline ve- rilen konserden sonra kiy- metli bir münekkidin mühim bir makalesi de çıkmıştı; ne kadar sevinmiştik © zaman, değil mi?.. Amma böyle bir mülâkat talebil.. Hay kör şeytan... — Nereden de - akıl- larına geldi! Hem benim gibi hiç erkekle konuşmiyan, ce- miyet — hayatından dalma uzak yaşayan, kocasının en yakın arkadaşlarına bile gö- rünmiyen mahcup ve muh- teris bir — aile kadınından böyle bir mülâkat istemeğe natıl cesaret — ettiler?... Ah ba atak gençler!... Ellerimi uğuşturuyorum; ne yapmak lâzım geldiğini bilemiyordum: kahkaha komedisi Un ATEŞ GİBİ bul etmesem acaba ayıp olur mu?.. dedim. Ce mile: — diye — haykırdı. Ayıp ta söz mü ayol? Pek büyük, nezaketsizlik... Daha doğrusu, affedersin amma, ter» biyesizlik olur! Adamı kaşt dan koğmak! — Sahi!... Dedim. Ömrümde Fuade bu kadar muhtaç olduğum bir dakika daha geçmemi,tir. O yanımda Fakal işte yoktü. .mep hur Emel mecmuasınin mep hur olsaydı... Ve misafir, ve kiymetli muharriri » kırık malta döşeli çıplak ve loş taşlıkta bekliyordu! Bun dan ötesini düşünemedim! — Cemil, babam bahçede olacak, koş haber ver... Sen de, dadı, ©o beyi miısafir oda» sma al, bir de kahve pişir, (Devamı var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: