13 Ocak 1931 Tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 4

Sahife 4 —. 1Ecnebi memleketlerde | * 1Tayyareciler şiddetle alkışlandılar Rto de Janero, 12 (A.A.)— Bahia'dan bildirildiğine göre, federal —memurları — İtalyan 'tayyarecilerini — istikbal — et- miş'erdir. Halk tayyarecileri #ddetle alkışlamıştır. Hapishaneye hücum etmişler Boona 12 (A.A.) —4 mahkümun idam edileceğini öğrenen Hintlilerden mürek- kep bir kalabalık hapishaneye doğru gitmişlerse de — polis tarafından dağıtılmışlardır. Ha- li hazırda polis memurları yolları muhafaza etmektedir. Büyük hava seferleri Kahire, 12 (A.A) — Bu sabah büyük bir hava sefe- rine başlanmıştır. Bu sefere 3 Vickera tayyaresi iştirak et- mektedir. Asker nakline ka- biliyeti olan bu tayyarelerin katedecekleri mesafe 12 bin mil olup 7 Şubatta Cap'a mu- vasalet etmel'eri icap etmek- tedir. Uçuş esnasında Afrika- nn tam göbeğinde muhtelif mevkilerde hava tarikile ker nakli manevreleri icra * edilecektir. Bu suretle ilk defa olarak yerli azkerler nakle- dilmiş olacaktır. İstikraz zararlı olacakmış Ttentrin, 12 (A.A.) — Ma- Hye nazırı M. Soong Çinin büyük bir istikraz aktedmesi projesini kabul etmemekte ve bu işin pek zararlı olacağını söylemektedir. Mumaileyh, A- merikalıların büyük — miktar- da para vermek için sabır- sazlanmakta olduklarını, çün, kü Amerikan gümüş maden- lerinin fazla istihsalâtımın gü- müş fiatının tenziline sebebi- ; yet vermiş olduğunu söyle- miştir. Amerikadan gümüş cel- betmeklen ise altın ve gü- müş arasında daha iyi bir kambiyo nisbeti tesis etmek için başka çareler bulmak gerektir. Tenzilât yapılmıyacak Bochum, 12 (A.A) — Ruhr madenleri federasyonu murah- basları müttefikan bir karar sureti kabul etmişlerdir. Bu karar suretinde ücretleri yüz- de altı nisvetinde terzil eden hakem kararı reddedilmek- HALİDE WUJRET. gayri tabil duracak kadar küçük. İşte bir manasızlık daha. Bu küçücük burun, yü- züne budalâ bir mana veri- yor. Halbuki benim ince, has- #as, hafifçe uzun bir burnum var. İngilizce hocam Mis Pi- vsil dalma burnumu sıkar, ba- na: “Burnunda bir şeytanlık war! , Derdi. Mukayesemden bu netice- leri aldıkça; — neş'eleniyorum; rengim geliyor. Cemile ile durmadan şakalaşıyorum ve onun aynadan çekilmesine mani oluyorum. Ağızlarımıza artık kork- madan bakabi'irim. Fakat tti- raf etmeli ki güzel Bir sene gezdikten sonra.. Yüz bir seneye mahküm bir tüccar tekrar hapse girecektir Çünkü delirmek ihtimali Tıbbı adi meclisinin göz- terdiği lüzum üzerine,katiller- den 101 #seneye mahküm olarak yatmakta bulunan Ber- gamalı tüccardan Sü'eyman Sırrı B. tahliye editmiştir. Mumalleyh bir sene müd- detle dışarıda bir sinir heki- mine tedavi olacak, bir sene sonra tekrar hapse girecektir. Sahtekârlar Sahte olarak tayyare: pi yango bileti basıp piyasaya sürdügünden dolayı tahtı tev- kife alınan Kemal ve Vortl- kin muhakemelerine dün Ağır ceza mahkemesinde - başlan- mıştır. Her ikiside bu cürümü yekdiğerlerine atletmektedir- ler. Mahkeme, merelenin aslını tetkik için icap eden tahkikatın Yunan -. vYardır lerasına karar vermiş ve mu- hakeme talik olunmuştur. Bir şoför mahküm Üsküdarda Emine isminde bir kadının ölümüne, diğer Iki kadınında yaralanmasına se- bebiyet veren şoför muavini Muhtar ef.nin muhakemesi dün bitmiş ve 1 sene 8 ay müddetle hapse, 165 lira taz- minata mahküm olmuştur. Üsküdar cinayeti Üsküdarda bir. kahvede Mahmut isminde birini öldü. ren errarkeş Hüsaünün muha- kemesi dün Ağırceza mahke- mesinde bitmiştir. Müddelumumi B. iddiasımı serdederek Hüsnünün tehev: vüren katil fillinden mücrimi- yetini istemistir. Muhakeme kararın tefhimi icin talik edilmiştir. Başvekili M. Venizelos niçin seyahat etti- ğini ve Yunanistanın devletler- le olan münasebatını anlatıyor Venizelor matbuatı ecne- biye murahhatslarını kabul et- Uğl vakit muhtelif memleket. lere sit seyahatinin bir eseri nezaketten başka bir şey ol- madıiğını, maamafi işbu seya- hatlerinde vaziyeti umumiye- ye dair faldeli teatii fikirde bulunduğunu beyan etmiştir. Ezcümle: *Bir asırdankeri İngiltere ve Fransa ile dost olan Yuna- nistanın — İtalya ile de dost olması lâzımdır. Zira muazzam bir bahri- sefit bükümetile hali ihulâf- ta bulunamaz. 1928 de her iki hükümet tarafından — mu- ahede ile tesbit edilen mü- nasebatın tekemmülü — icap eder. Türköye gelince İtalya- nin tavassutu dostanesile Yu- nanistan bu memleketle ça- yanı — memnuniyet ve açık bir münasebet tesis etmiştir. Küçük ttilâfla olan münase- (Yarın)ın Tefrikası : 30 bir ağzı var: Kırmızı, etli, muhteris iki dudak... Göüzel, her halde güzel ve eminim ki erkekler daha güzel buluyor- lar... Benim dudaklarımla da üşenmeden uğraşmış. O ne ince kıvrımlar, ne hoş çizgi- ler ve etrafında ne tatlı çu- kurlar... Sonra lüzumundan fazla sivri bir çene var ki, ben pek çirkin bulmıyorum doğrusu. Kaşlarımızı mukayese bile etmiyorum. Kaşlarım çok gü- zel. Bunu herkes söyliyor. İn- ce, uzun, keskin, simsiyah ve çok manalı. *Güzel miyim?... Ondan ı bat ta iyidir. Diğer hükümetlerle, alel- busus Romanya ile olan mü- nasebat — yalnız bir - rabitai dostaneden ibarettir. Zira Yu- nanistan küçük tilâfa dahil değildir. Bulgaristanla aram:z. daki Atilâf iktısada alttir ve bu da Lahide hallonulunur. Sov yetlerle olan münasebat müm- kün olduğu kadar şayanı mem- nuniyet tir, demiştir. Balkan — ittihadı projesi- siyasi adamlar tarafın- dan neş'et etmediğini, maama- fih bu itihadın Avrupa itti- hadı kadar güç olduğau söy- lemiştir. Sonra muahedelerin tekrar tetkik edileceğini söylendiğini mamafih kimsenin meseleyi mevki munakaşaya koymadı- ğinı, Mösyö Benesin kariben Yunanistana geleceğini ken- disinin de Brindizi tarikile av- det edeceğini ilüveten söyle- miştir. güzel miyim?..., Kendi kendime soruyorum. Ve son hükmü vermek için aynada kolları biribirlerine sarılmış duran iki rakip ka- dına, tekrar bakıyorüm - ve o zaman İçim sızlıyor? Kır- mızı bülüzun açık bıraktığı zengin... - 115 — Penbe dekoltenin üstünde renkli, büyük başı birdenbire okadar göze çarpıyor kil... Kalbim acıya acıya son hük- mü kendi kendime tebliğ edi- yorum : — İnce Ince tetkik edilince şüphesiz sen ondan güzelsin Belkis. Fakat birdenbire ba- kınca... - Metin ol, kızım!.. - O daha güzel!.., Halbuki, bilk kayidü — şart, ondan güzel olmak isterdim .. Kapanan umumha- neler , Calatada Kemer altında bulunan umumhanelerin gayıt fena bir balde olduk'arı yapılan teft'şat netlecsinde dan on kadar üumumlhane pattırılmıştir. Acem Mohdi vuruldu Kadıköyünde Kilise —meydanında Mecrug Tıp fakültesine yatırılmış, carıh yakalanmıştır. Apartıman soyanlar Pongaltıda Olimpiya apartımanına gede hırsız girsalş 1000 liralık eşya çal- diktaın sonra hiç bir iz bırakmadan kaçmıştır. Üçen paralar â'unda Bülbül AN bey apartı- Ali Beyin zevcesi Feyz'ye ha nde bulunan 60 Hrasını meç- l bir yankesici çalmıçtr. Komiserlerarasında Eminönü polis —merkezi koamiszeri Ata Bey Beşiktaş P. Serkomiserliğine, Eminönü Serkomiserliğine de Arif Hik- met Bey naklen tayin edilmiş- lerdir. Açıkta kalan polisler İstanbul Vilâyetinde bulu- nan mülkiye ve polis müfet- tişlerinin yaptığı tahkikat ne- ticesl pollia M. kadrosundan Serkomiser, muavin ve polle- lerden bir çoklarına muvak- katen işten el çektirilmişti. Memurların uzun müddet açıkta kalmaları mağduriyet- lerini mucip o'duğundan hak- larındaki tahkikatın tesril için tekrar makamı aldine müra- caatte bulunmuşlardır. LYON BEYNELMİLEL SERGİSİ 2 il8 15 Mart 1931 TECMİZATI SİNAİYE : Makinsler, alâlu odever, inşaat, teshinat, elektrik teşhir edenlerin adedi 1200 MODA ve MELBUSAT SANAYİİ : Balar, tuhafiye, kürkler odi Ri NEFİSE ; Çinicilik, parsalen İmali, züccaciye, mücev. herat teşhir edenlerin. adadi. 1800 FANTAZİ EŞYA Yazıhane Hevazımatı, iriyat, sahtiyan ma: mulâh teşhir edenlerin adedi 700 MEVADDI GIDAİYE, ŞARAP ve LİKÖRLER teşhir edenlerin mıkdari 600 OTOMOBİL ve BİSİKLETLER 1 Taşhir edenlerin ad odi ZIRAAT MAKİNESİ HAFTASI « (10 ilâ 15 Mart 1931) FOIRE DE LYON Rue Möndetrler. LYON, France 20 Kânunusani 192 Bugün müthiş toğuk var. Yerde kar bir karış. Arasırada güneş doğuyor açıyor... O- damdan saatlerce saray içini, Tavuk ormanını — seyrettim. Edirne bu halile okadar gü- zel ki insan bakmağa doya- miyor.. Ben dalgın dalgiın pence- reden bakarken Cemile oda- ma girdi. Neşeli neşeli bana sarılıp yüzümü öptü: — A.. Sen daha odanı toplamamışsın, Belkis!.. Dur dur ben sana toplayıvereyim. Ne canlı kadın! Odayı sarsarak öteye beriye dola- pyor. Ve söyleniyor : — Of, odan nekadar sı- cak...Bu geceliğin işi ne güzel! Sen mi — işledin? Ger-f çek mi?... Aferin Belkıs. Bu- gün belki Remziye H. gelir Belkıs. Bugün ne? Cuma de- Menemende bugün İcrayı muhakemeye başlıyan Fevka- lâda divanı harbin bükme memur olduğu kanunlar Ü- zerine Ankarada, hem Hükü- met mehafilinde, hem Mec- llste ve Halk — fırkasında uzun ve hararetli müzake- reler cereyan etmiş olduğu anlaşılıyor. Bu müzakerelerin — neti- cesi olarak hükümet meha- filinden tereşsüh eden haber- ler gazetelerde şu yolda - inli- şaretti: Hükümet Menemen hâdi- sesi dolayısile ittikaz eylediği tedbirlerde — bütün — kuvve- tini mevcut kanunların mev- zuatından almakta devamede- cek, fevkalâde tedbir diye fev- kelâde yeni kanunlar ıstar edecek deği dir. Bütün teda- biri fevkalâdemize yine mev- cut kanunlar hâkim olacaktır. Bu haber, bütün Türk va- tandaşları için şayanı şükran bir hâdise olduğu gibi mem- leket ve hükümet için de, Av- rupa ahengi — düvelisindeki mevkilmizi tahkime medar ©- lacak bir hâdisei medeniyedir. Avrupai, asri bir hükümet olarak Avrupa ahengi düveli- sine girmiş olan yeni Türk cümhuriyetinin cihan nazarın- daki mevkil kanunlarıdır. Bir hükümet ve milletin kanunla- rının azameti demek vaziyeti teşrilyesinin azameti demek- tir. Vaziyeti teşriiyesi ve ka- nunları her hüdisede tehav- vüle mahküm bir hükümetin Avrupa ahengi — düvelisinde yeri yoktur. Türkiye — Asyai bir Hanlık, bir İran veya Hive değildir. Asriliği temsil şerefile temeyzüz etmiş bir cümhurl- yettir. Böyle olduğu içindir ki halihazır. hükümetinden de mafevkalkanun tedbirler bek- liyenler, ne istediklerini bil miyenlerdi... Türk cümhuriyetinin bün- yadı, Teşkilâlhı esasiye kanu- nudur. Bu kantınu tebdil ve tağyir yine Millet meclisine verilm'ş bir haktır. Fakat onun da salâhiyeti mahdutlur. Kanu- nun azameti, milkü millete Clive Brook Richard Arlen William Powell Fay Wray ğil mi?... A, Öyle ya, Cuma! Belki mualime arkadaşların- dan da gelen o'ur... İyi ama Fuat nereye gitti kuzum? Mutlaka ocağa kadar çık- mıştır... Ben hiç birşey stöylemiyo- rum ve yerimden kımı!ldana- mıyorum... Cemfle yatağı top- larken ve “Fuat ocağa — git- miştir., derken gene fena bir buhrana tutuldum. Ah bu his... Bu çirkin his.. Dünya da bu kadar azap verlci bir his tanımıyordum: Sevğide Iştirak, gönül mevre- lelerinde iştirak... İki kadın aynı erkek kalbinde yer tut. mak, aynı erkeğe ait olmak düşüncesi !... Ah bu... - Bu.., Anlatılamazki... Bu his, ce- hennemden kopup doğrudan doğruya kalbe düşen bir ateş! Camile Fuadmm geceliğini devşirirken hemen elinden | l Kasmml a BKH N ternel taşı olması hikmeti bu- radadır. Böyle olduğu içim- dir ki hükümet Teşkilâtı esa- siye kanunundan aldığı kuv: vetle hâdise yerinde bir Diva- ni harp teşkil etti. Divanı harbe ise yine elde mevcut kanunu tevdi etti. Al'ahın ve milletin emaneti olan kanun ehil ve şerif ellere tevdi edil- miş olduğuna şüphe yoktur. Teşekkül eden Divanı harp heyeti, tamamile en güzide veen mümtaz ricali askeriye- mizdendir. | Vicdanlarının — istiklâl ve edalet duyğusu ile iştihar etmiş zevattır. Bu zevatın seçilmesi de şayanı dikkattir. Yine en güzide —Adliye — erkânımızla teşriki mesai ederek — vazifel hâkimiyeti temin edecek bu ali heyete, adalet ve atayişi temin için e'de mevcut ka- nunlar kâfidir. Mevcut kanunlarımız bir medeni millet için vukuu mel. huz bülün hâdisata tekabül edecek kadar şümullüdür. ve esaslıdır. Memleketimizde gö- rülen bir. haylı fenalıkların yegâne sebebi kanunların ek- seriya anlaşılamamasından veya yanlış tatbik — olunma- sındandır. Hangi cephel felâ- kete bakarsanız, dalma ceha" letimizin veya yarım ilimle- rimizin meşum neticelerini görürüz, Kanunların fenası - olmaz. Kanunlar dalma ihtiyaçtan doğar, ihtiyaçlara tekabül eder. Onları yine ihtiyaçlar refü ta- dil eyler. İcrayi hükümette aslolan — fazilet ve meziyet, işte burada yani “kanunların tatbiki, noktasındadır. Maruf Gaz nümuneleri Muayene edilmek üzere tah- lilhaneye gönderilen bazı gaz nümünelerinin ıslak — şişelere konduğu ve bu süretİ> gaz'arın renkleri değiştiği gibi, bu hal muayeneye de tesir eylediğin- den badema nümunelerin ku- çinde gönderilmesi tebliğ edilmiştir. TTDDODDOECTDDO D0900DDDANCTDIŞ Namusum için kapup alev alev yanan sola- ya sokmamak için kendimi pek zor tutdum. Hem sace geceliğini — değ'i, Cemilen'n parıltılı başını da beraber, 26 Könunseni 182" Cemile yavaş yavaş evime sahip oluyor. Ö, güya bara ve dadıma yardım etn.ek .çin aşağı yukarı Kgizinirken, cen kendimi onun evinde üç gün- lük misalir sanıyordum. Bu yuvayı kurtarmak lâzım... -l - Lâzım w, pek de bilmiyo- rum... Eğer bir çocuğum ulny- dı, izzeti nefsimin feryadını susdurur, ve şavrumu babasız bırakmamak için herşeye kat- lamır, her fedakâ.'ığı yapar, evimi — kurtarırdım... — Fakat şimdi bunu yapmak için kena: dimde istek ve kuvve bula- ( aevamı var )