16 Şubat 1931 Tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 6

16 Şubat 1931 tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

:'“]I:RKER “ Meraklı dunya şeylerı l Nakili: Hüseyin Zeki A a n tehevvür- ve Hadim r ve mev- cudiyelime ekârüfü ânm- da hissettiğim zevki, korku- nun, hayretin, teh'i mücssir kıldığı, daha peddet- lendirdiği, © yehvet tademe- tini dü;Ü Bu cerarlı nüvazişin verdi- (h teşennüç, vücudumdan ay- sılmıyordu. Hayır, o harikulâde ger- ginliği, o güzel harareti, uzun pusesi — cenasında kollar — arasında çıldırtıcı çşeyi hai paramıyordum. werece gücahim hafif e tyordu. Bu puseye maruz kaldığım iç'n metice itibarl'e — mes'ul mi idiın? Uyandıgım zatnan Aş işten geçmiş degi mi idi? Beni Lu kbeyccan atmaklan ve sukutumu, rera- Tetimi hazırlamaktan yegâne Mmes'ul kader idi. Madem ki şimdi artık iş olmuş, Hilm'şt', vücedümü rar- ean, dağıyan şeyi nasıl uzak- laştırma'ı, nasıl eimeli di? Bini bir kaç saat evvelki halime irca edecek h'ç bir kuvvet beçer yektu. almadıkça, bendeki kızgın ha- fırayı tilemezdi. Damariar ma bir zeh'r ak- miş, dudak'arı dudak arıma karışm:ş ve bir a'ev vücudü- Mmü demişti. Ve bu yaşıyor, te'sir eciyor beni hummalan- dırıyordu. Eirdenbire beni bir fikir kap'adı: | Bu nüvazişe maruz kal- dığın için kabahat'i bile o'ma- Ban, o, hoşuna gittiği için ve '#enu kocandan sakladığın için Mücrimsin. | Ani fevran eden bu fik:in hakikatini takdir ettim. O, yicdanımdan istimdat etti. Ve mukavemet elmekliğimie mey- dan verineden bir nedamet hareketile beni kaldırdı. ve bana, Ferdinin odasile benim- kinin arasındaki perdeyi kal- dırttı. Bütün denaet, bülün ak şaklığıyle benliğimde dogan teni mevcudiyet, eni bir proje, ni bir karar a dirildi: (İçerde kocanın kolları yasına kendini terkeder ve izi hiç kimse işitmeden onun üpelerini uyuşturabilirsin| Çünkü, mütemadiyen, belki Yâlâ bizi — dinleyen ötekini lüşünüyordum. Fo. m karın'ık cdasna oğru 1.cdyor ve halif bir esle onu çağırıyordum! — Ferdi! Ferdi! Tatsız bir eda ile cevap erdi: Ne istiyorsur.? — Uyanık mısın? — Madem ki konuşuyo: ama... Bana hoş muamele etmedi- inden ve bu muameleye (8- ik olduğumdan değil, Fakat enl kurtarmak, eger he- fz mümkünse girdaptan ç- armak, beri o meçhulün elin- en almak ve beni tekrar ter iretmek için bana hoş mua- şele etmesi İâzım geldiğini Irak etmediğinden ona güce enin daha üyordum. © meçhul hissettiğim zamdan ko- Ve derece nazarımca canımı Tevazuhla karyolasına yakr Taştım. Hakikat halde kocamdan giz'ediğim şey vardı: Artık, Kelebet çıkaramıyacak oldu. ğum bir maske takmıştım. Nazlıya eda ile: ”— Beni affedesin diye gel- dim, dedim. Ve ben çok hır- çındım, çok - haksızlık - ettim. Kusurumu itiraf ediyorum. Elektrik dümesini çevirdi istihfaf ile bana — aydınlıkta bakltı. — Çilgin bir s!ntr torbasısın işte doğrusu! Ne İstiyorsun? — Biraz yanından kalmak- lığımı ve beni öpmeni, Titreyordum. Fakat ric'at etmek isteme- diğim için yatağıma girdim. Bötün kuvval akliyem, ©- na münkat olmaklığımı, ona kollarımı uzatmaklığımı — te- menni - ediyorlardı. Soğuktan donmuştum, camittim. Fakat buna rağmen kollarım açı'dı. Beni kendisine çekerek: — Çapk'n. Dedi. Ağzımı almasın diye yü- zümü mahsvus omuzunun çu- kuruna kapıyordum. Hüm- malı bir raşe ile kendime doğru sıkarak kendimi bıra- kıyordum — Eeni seviyor musun? Beni seviyor musun? Diye kekeliyordu. — Evet! Evet! E..vi.. Yalnız okşayışını his edi- yordum. F.krim, mukavemet edil. mez bir seyrile ötekine gitti- Bi, kollarının tazyıkini, ba- na tanıttırdığı kuvvelti, ateşi arattırdığı — esmada iç'mden gelen bir ses (Sen mübtezel bir. kadınsın! Sen Mmübtezel kadınsın! ) Diye bağırıyordu. Müphem bir hatıranın u- yanış ile, gizlice, dilim ağzım- dan çıktı, dudağıma dokundu ve onu şişmiş buldu. A'dağiyordum. Meçhul a- dam isırmıştı. Şevk ve gürür ile içimden: |Evet wirdi: Dw dağımı ısırdı) diye tekrar. edi- yordum. Ve Ferdinin coşkunlukları- nada bağırmamak, isryan et- memek, yeniden kaçmamak için dişlerimi sıkıyordüm ve bir Papagan gibit — Yavrum! Yavrum! Di- yordum. Sonra kendimi kurtararak: — Müsaade eder misin gi- deyim? ded'm? Her çeye rağ- men çok yorğunum. Yanaklarına budaklarımla dokonup, kuşarak odama git- tim, kendimi yatağıma attım. Başımı yastıklara gömerek bir nevi titreme ile, humma lerzeleri arasında kıçkırmafa başladım. Ferdinin okşayışla. rına tahammül edemiyecek kadar gerğinleştiğim için aea- bi bir tehevvür hıssediyordum, artık tahammülüm kalmamıştı. Ve kenbi bendime mevzun bir ifade ile: ( Sen müptezel b'r kadınsın! Mahvoldun! mah- voldun! ) diye tekrar ederek sessiz fakat sonsuz bir hıçkı- rıkla inliyordum. Sabaha karpı, bitap, uyu- muştum. X Ertesi sabah, - fırtınadan sonra havanın açmasına ben- ziyen, şaşaadar bir güneş, ( Deaamı var ) Tatlı bir mesele Yemeklerin lezzetini nasıl anlarız. Ağzımızdaki bu tertibatta ne var? Bir şeyi tatmak ile onun lezzetine bakmak keyfiyetini birbirine — karıştırmamalıdır. Bir yemeğin İezzeti yalnız kuvvel zaikaya tabi bir keyfi- yet olmayıp ayni kuvvel şammeyi de alâkadar zamanda eder, Eğer yemek yerken bu- tun de'ikleri 'ağrıyorsa yeme- gin İezzeti hemen kâmilen mahyo'ur. O vakit ancak ye- diğimiz yemeğin tatlı, acı, ek- Şi ve tuüzlüu olup - olmadığını an'ayabiliriz. Eğer — kuvvel şammeniz mevcut değilse ye- diğimiz bir elma ile bir soğa- nın arasındaki farkı bile anla- yamayız. Kuvvel zatka — dili kaplıyan ve ağazı Ihata ederek gişal- muhatide buluman damarlar vantasrile hissolunur. Bunlar dilin sathı üzerinde ufak kabarcıklar halinde lâ- yat ve âyuhsa miktarda bu- hmurlar. Dilin arka tarafında ve köke vakın cihetinde on beşe kadar ve ters (V) şeklinde o'mak üzere büyük kabarcık- lar grupu vardır. Bu kabar- cıklar grupundaki damar'arın M. Albanın müzahereti Madrid, 16 ÇAA) — Elyevm Pariste bulunmakta olan M. Alba, krala gönderdiği bir telgrafta Cortes meelisle- rini bir müzeslsarı meclisi ha- linde toplamağa davet edebi- lecek herhanği bir hükümete müzaharet edeceğini - bildir- m'ştir. M. Alba, bu te'grafında | M. Sanchez Guerra, M. Mel- | puladas ile M. A'varezin böy- le bir kabineyi teşkil için 'a z'm ge'en evsafı halz olduk- ları zannın”a bulunduğunu va bunların teşkil edecekleri bir hükümete kendinin de Iştirak edeceğini beyan etmiştir. Şira- diki buhranı netizelendirebil- mek için iki tesviya derpiş edilmektedir. 1 — Maura, Romanone:, Bugallal, Garcla - Prieto ve Cambo firkalarının mümessil- lerini de ihtiva edecek geniş bir temerküz kabinesi teşkili. 2 — Diktatörlük idaresi- nin teessüs ettiği gündenberi Cortes sureti meclislerinin içtimaa daveti için mücadeleye atıl- mış olan devlet adamlarının da - iştirakile M. Sanchez Guüerra'nın — riyasetinde — bir kabine teşkili. İşsizliğe çare bulunacak | Madrit, 14 (A.A) — Ana- | dalousle'de — şiddetle hüküm | sürmekte olan işsizliğe bir çare bulmak üzere 8 milyon peçe- talık tahsisat itası hakkındaki kararaame resmi ceridede In- Uşar etmiştir. Hava manevraları Yeni Delhi, 14 (ALA.) — 100 tayyarenin iştirakile ya- pilan bava —maaevralarinda valii umum! ile sabık — valil amumi, birçok — hintli rical ve 100 bine yakın eyirici ba- mr bulunmuşlardır. nihayetinde hücre grupları arasında ise çeşni ları vardır. Bu tomurcukların hücreleri karpuzda olduğu gibi ince ve alvri olarak tertip edilmiş tr. Hücrelerin nihayeti bir noklada tecemmü etmezler ancak açık — olarak — ufak bir kanal bırakıncıya kadar yekdiğerinden mesafeli olarak tert'p edilmişlerdir. Tomruk hücerelerinin va- zileleri damarlara kuvvet ver- mek içindir. Her damardan saça benzer ince bir tel ka- nalı içine girer; Tel son dere- cede hasaslır. ve bir şey'n lezzetini beyne isal vazifesini ifa eder. Bir yeyi tatmak mahlâl —halinde bulunması icap — eder. Salya — ile hal: olunmıyan veya o'unamıyan maddelerin lezzetide yoktur. Dilin bazı cibetleri diğerlerine nazaran daha hasastır. Meselâ dilin ucu tuzlu şeyleri daha iyi hiseder. Arka cihetl acı şey- leri ve yanları ise ekşi ve tatlı şeyleri diger teraflara nisbetle daha eyi his eder. tomurcuk- için anın 'Zirai enstitü Cenevre, 14 (A. A.) — Ce- miyeli Akvam mali komitesi tarafından beynelmilel bir zi- ref itibar enstitüsü teşkiline ait vazıh bir program kaleme almağa memur urahhas heyet i'k içtima dev- resinin müzakerelerine dün akşam nihayet vezilmiştir. Bu heyet mesaisinin neticesi hak- kında kaleme aldı yihada, merkezi ve şark, Avrupa çilt- edilmiş olan çilerile mali piyasalar arasın: da mutavasat vazifesini gö recek beynelmilel bir enstitü teşkli esas itibarl'e mümkün ve binaena'eyh, arzuya şayan o'duğunu beyan etmiştir. Bu eostitüye alt nizamna- me İâyihası bilhassa başlangıç sermayesini 5 imilyon altın dolar ve ihtiyat akçasını da gine bu miktara yakın olarak tespit etmektedir. Bu sermaye ileride 50 milyon altın dolara kadar çıkarılabilecektir. Enati- tünün umumi merkezinin Ce- nevre olacağı zannedilmekte- dir. Bu enstitünün mesaisinde uğrayacağı en büyük müşkilât ziraf Iitibara en çok muhtaç olan memleketlerin henüz bir rına &it muntazam bir usul- leri bulunmamasıdır. Gençler birliklerinin kontrolu 14 (ALA.)— Kokulu maddeler, bıçak ve emsali şeyler, muhtelif serpuşlar ve İngiliz sigaraları satmakta - len bütün dükkân ve mağa- za sahipleri, mahalli gençler birliklerinin muntazam rette bu dükkânları nezaret altında bulundurmakta olduk- Tarını görerek bu gibi eşya Tarı mağazalarında bulunduz- maktan vaz geçimişlerdir. Surat, a. Mesele nedir? Bazı Fenerli oyuncuların tecziy edildiğine dair havadisler Bir müddettenberi gazete tütunlarına kadar intikal eden bir dedikodu çıkarıldı. Fenerbahçe takımından kaleci Rıza, hafbek oyuncusu Reşat ve muhacım Fikret ve Muzaffer Beylerin iki hafta evvel stadyoma girerken tur- nike başında duran bazı alâ- kadarlar ile yaptıkları müna- kaşa bu dedikodulara yol açımıştır. Bu işin içyüzünü ve ha- kiki mahiyetini tetkik etmi- yeceğiz. Teşkilâtta verifedar olan zevatın stadyom turnike- sinde resmen vazife almış ol- malarını düşünmek abes bu- Kanduğu cihetle burada hâ- dis o'an mes'eleyi de “rer- mi, mahiyette telâkki etmek doğru olmaz. Mesele olsa - olsa, dühulde bir kaç oyuncuyla stadyom memurları arasında çıkan münakaşaya etrafta bu- lunan bir ikt a'âkadarın mü- dahale etmesinden ibarettir. Hüdise şekil itibarile bu çerçeveyi aşmazken ve bahu- sus husus! mahiyeti geçmiyon bir vaziyette hâdis o'an vak'a neticesinde tahkir edilenler yvarıa hak'arını adalet kapı- sında aramak imkânına malik emmayı bulunuyorlarken bunu resmi- yete mal etmek için çıkarılan dedi kodular hiçte doğru değildir. Bu işde ismi gecen zeva: tın duçarı hakaret — oluşları resmiyete bile Intikal etse da- hi bunu gazete — sütunlarına kadar intikal ettirip her iki tarafın izzeti nefsini gıcıkla- makta mana nedir? Her iki tarafta memleke- tin temiz ve değerli çocukla- rıdır. Aralarında hâdis olan veziyet — gayet bu surette izama değer çeki'de iste— bir a'le efradına yakışır samimi- yette barışmaları pek tab'i ve şayanı temenni iken çıka- rılan dedikoduların bu sami- miyeti bozan bir hava ihdas etmesine niç'n fırca veriliyor? Bahusve — teşkilât erkânı arasında ufak tefek hâdiseler- le oyuncuları tecziye etmet ve takımları 2zafa duçar et- mek zihniyetini bes'iyen hiç kimse olzaadığını düşünüyoruz.| * Boykot cazası verildiği esitsizdir Bu mescle hakkında deve- ran eden şaylalar Fenerli fu'- bolculara ceza verildiği sure- tinde kat'i bir şekil a!dığı cl- hetle — dün salâhiyettar bir zatla konuştuk. Bize dedi ki; —Böyle bir karar ydı evve'â biz haberdar olacaktık. Esasen bu şekilde tecelli etmiş bir muamele dahi yok- tur. Kat'iyyetin tekzip edebi- lirsiniz. * Otomobil sür'at rekoru kırıldı Otomobille sür'at koşusuna çıkmak tehlikeli olmasına rağ- çıkarılan asılsızdır mea bunu zevk edinen kimte- ler de yok deği!dir. Otomobille rekor yapmak için” Atvrupa ve Amerikanın bir çok zenginleri ve «portmen- leri iptilâ — denilecek şekilde meşgül olurlar. Bir çok lortlar ve banker- ler vardır ki bir sürü masraf ihtiyarile — müthiş — sür'atler teminine muktedir otomobiller yaptırırlar. Bir çok sportmen. ler vardır ki her senebir kur. ban — veren — başdündürücü sür'at koşularına ölümü göze alarak iştirak ederler. Meraklıların bu iptilâ ve —lâf aramırda — liraz da cinnet şeklini alan ra ,betleri, insan oğlunu otomobille uça« cak dereceye kadar yükselt- miştir. İşte iki hafta evvel yeni tesi edilen sür'at rekoru buna de- lildir. Saalte 396 — kilometra mesafa katetmek bir az da akıllara hayret veriyor değil mi? Son — yapılan — tecrübentm tafsilâtına girişmeden evvel ge çen senelerin rekorunu yazalırı Kırılan rekor saatte 320 kila-' metre ile İngil/z binbaşısı Sege” ve'e aitti. Bu adam aynl za- manda deniz üstünde kano otemobille rekor yapmak sev: dasına düşmüştü. Geçen sene gene bir. rer tesll maksadile yarışa girmiş ve rekoru ekde ederek muvaffak olduktan sonra dev- rilen kanosundi yarı GİĞ bir halde çıkarı'mış - olan bi porcu, ne yazık ki kendine gol diği bir iki dakika zarfında yaptığı yarışın neticesini sör- muş ve muvalfakiyetinin haz- zı arasında can vermiştir. İşte böyle hazin macera- kor lara yol açan bu tehlikeli ya rışin bu sene yapılan yenisini yarın yazacağız. ümİ A Krallık kabinesi duşuı Madrit 14 (A.A.) — Beran. hükümdarlık idaresine taraftar artık kendisin! başladığına kanl olarak — letl. Kral hemen tötişaralarina büşlekkş'N Ktar guer kabinesi unsurların tutmamağa fasını vermiştir. manones ile M. Garcla Prle» toyu kabul Bu iki devlet adamı kralın sarayını lan çıktıktan senra — gazeteci, lere vaki olan beyana!'arın: da vatandaşlar arasında — iyi münasebetler — teslel gayesini takip edecek bir. hükümet teşkilini krala tavsiye etmiş olduklarını — söylemişlerdir , M. — Garcda — Prleto hükü- metin bugün bir kararnama neşrederek intihabatı başka bir vakite talik etmek niye* tinde olduğunu beyan- etmiş: ür. Akşam üzeri kral Cortes meclislerinin müestlsan — mec- lisi halinde içtimaa davetine taraftar bulunan M. Sanchez Guerra ile Villanueva Alva- rezi kabul etmiştir. etmiştir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: