26 Mart 1931 Tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 2

26 Mart 1931 tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

aa BAKIŞİ SE e İRHABERLERİ |oü uru LâfFlar İkide birde bir havadis gazetelerin baş sahifesini süsler: “Tefecilerle mücadele., Fakat bu da tıpki Bele- diyenin talimatnameleri gibi sade kâgıt üzerinde kalır. Tefecilik ne demek oldu- duğunu, bana öyle- geliyor ki bilmeyen pek azdır. Bik hassa Türkiyede, bir veba salgını kadar feci vakaları vardır. Tefecilik n« demek ol duğunu; burada uzun uza- diya izaa edecek değilim. Bu- nu okuyan şehirli ve köylü tefecilik ne demek olduğu- nu pek âlâ bilir. Bir kere kök salmış olan bu facianın önüne geçmek için ne 'yapılmak lâzımsa ona canla baçla, daha doğru- su milli bir vazife gibi uğ- raşmak lâzımdır. * Çok uzak misale lüzum yok, bugün en yakından tanır dıklarımız. bu demir pen> çenin kemikleri kıran men- gener >de inlemektedir. Bis adam tanırım ki iki- senedenberi borç içindedir. Hâlâ borcunu ödeyeme- miştir. Fakat garibi şudur ki: verdiği faiz, resülmali tam on bir kerre ödemiştir . * Neticeye varmak için uzun müzakereleri bırakıp kestirme yoldan yürüyelim . Millet kan ağlıyor. Fakat kimin umurunda .. BGrlıııııclhıı Âli — Âvrupa L Yere tükürenlerden ceza alınıyor Zabıtai Belediye memur- larından bir kısmı şehrin mühtelif semtlerine dağıla- rak sokaklara tükürenleri takip edeceklerdir. Bu su- retle sokaklara tükürenler yakalandığı takdirde - ken- dilerinden Üüçer lira ceza alınacaktır. Marmara- adasındaki taş ocakları dav ası Epeyce zamandanberi Ban: dirma mahkemesinde Mar- mara adasına ait taş ocağı davası devam ediyordu. Bu dava taş tüccarlarından Ka- ragözzade Salih, Sabri, Hü- seyin Avni ve Mehmet Etem beyler arasında cereyan edi- yordu. Mezkür dava Ban- dırma mahkemesinde iataç edilmiş ve bu ocak davası- nın Merkezzade Kadri Bey kazanmıştır. 2300 lira ma- sarifi muhakeme avukat ücreti Karagöz zade uh- desine tahmil — edilmiştir. Bu ocak davasından müte- vellit (25000) Hiralık zara- rü ziyan davası da İstanbul asliye birinci hukuk mah- kemesinde devam etmek- tedir; “İki bin üç yüz İira- hk dava Mahkemei Temiz- çe de tasdik olunup kespi kaliyet eylemiş bulunduğun- dan Marmara Aadasında ki meşhur ocak davası şu suretle neticelenmiş demek- U bır liği Tetkik Komısyonu, Teşkılat Ko- mitesi Dün De Toplandı rupa Birliği tetkik komisyo- nu — teşkilât — komitesinin dün öğleden sonra yaptığı | içtimada İngiliz hariciye na- zırı M. Henderson, Türkiye Rusya ve İrlânda hükümet- lerinin iştiraki meselesine temas ederek bu cihetin tet- kik komisyonunun son içti- ma devresinde esasen halle- dilmiş olduğunu söylemiştir. İtalyan mürahhası M. Paris, 25 (A.A.) — Av- ı | (Yarın)ın Ha Ik Diplomatı Karagöz ve Seyyahlar Ii K bn larcedadıeü — Karagöz —" Her şeyi anlarım. seyyah vapurlarının Amerikan koleji önün- de demirlemelerinin sırrrını a Acaba, seyyahlar vapurdan kolejden ders alarak, koleje rerek mi şehri geziyorlar? Bü şehirde bu sırrı bilen varsa, söylesin! Manzoni, bütün dünyada hüküm süren iktısadi buh- ran meselesinin ilk önce müzakere edilmesini teklif etmiştir. Alman murahhassı M. Fon Simson, cemiyeti ak- wvam azası olmıyan Avrupa hükümetlerinin tam bir mü- savat esasına müsteniden iştirakini teklif eylemiştir: M, Briand, iktısadi buh- ran hakkında - tetkikatta bulunmak — hususunda Ce- Fakat, Karagöz nliıyamıyorum. çıkar çıkmaz bir vergi ve- — İstanbulda ne gördünüz, ne gibi hatıralarla memleketinize gidiyorsunuz? Amerikalı seyyah —Koleje, Baybülhavza, bilmem hangi Amerikan mektebine iane vermekten, bazı antikacılara kurban git- mekten başka bir” hatıra götüreceğimi Tevhidi Tedrisat İşi Bir Maarifçinin Fikri ı İlk ve Orta mektep programlariı Hakkında Ne Söyleniyor? Maarifimizin ıslahı mese- lesı atrafında son günlerde bir çok fikirler ortaya atıl- maktadır. Bu meyanda tev- lidi tedrisat hakkındada mu- talealar yürütülmektedir. Bu münasebetle maarilçi- lerden biri de dün bize fikir- lerini şu şekilde hulâsa et- miştir: — İlk - tahsilimizin çok gevşediğine ve yetişen tale- benin zaif bulunduğuna şa- hit olmaktayız. Fakat bunun sebebi mu- allimlerin ihmalkârlığı, ta- lebenin haylazlığı değildir. Buna sebep İlk mekteplerin yeni programıdır. Bu prog- ram baki kaldıkça bilhassa Orta mektep — muallimleri daima yeni yetişen en genç neslin zaif olduğundan - şi- kayet edeceklerdir. Bu hususta sebep ola- rak yeni İlk mektep pro- gramını — ileri sürmekle ne kastettiğimizi anlatayımf Orta mektep ve Lisele- rin programları tamamile pazpri ve klâsiktir. Talebe- ye daima mücerret malümat verilir . Buna mukabil yeni İlk mektep programları hemen tamamile amelidir. Çecuk- lara öğretilen malümat da- ha ziyade müşahhas ve par» ça parça Müktesebat ha - lindedir. 1930 senesi Türkiye buğday rekol- tesi ne Ticaret borsası güçen se- ne buğday rekoltesi hakkın- da tetkikat yapmıştır. Buna'nazaran geçen sene buğday rekoltesi 2 milyon 80 bin tondur. l nevre'de verjlen karar su- * retinin kabulünden müte- | vellit vazize ve mecburiyet- lerden bu buhranın avrupa hükümetlerinin hepsini alâ- kadar etmesi itibarile - sıy- rılmak mevzuu - bahsolami- yacağını söylemiştir. zannetmiyorum? Talebe ağacı, taşı, top" rağı, ikiyi, dördü öğreni: yor. Fakat bunlar arasında rabıta ve münasebetler bu- lamamaktadır. Halbuki Or- ta ve yüksek tahsil mücerret olmaları itibarile İlk mektep- lerde alınan bu muşahhas ve parça parça müktesebata değil bunların arasındaki rabıta ve münasebetlere ist- nat etmektedir. Zihinleri bu tarzda dü- şünmeye alışmamış olan İlk mektep Mezunları tabiidirki orta tahellde muvaffak olma- maktadır. Ayni zamanda ilk mek- tepler eskiden altı sınıflıktı . Şimdi ise beş sınıfa indiril- mişlerdir . Bu münasebetle ilk — ve —orta — mektep tahsilleri arasında bir sene- lik boşluk vardır. Böyle bir boşluk orta mekteplerle li- seler arasında da mevcuttur. İlk mekteplerin ıslahı hu- susundaki noktai nazarımızı tesbit edelim: Yapılması lâzım gelen iki şey vardır. Bunlardan birisi ilk ve orta mektep programlarını mahiyet iti- barile yani tedris noktasın- dan tevhit etmektir. Diğeri de ilk ve orta mektepler arasındaki — bir senelik boşluğu doldurarak iki tahsilin silellesini inkitaa uğramaktan kurtarmaktır. Katil hasan Altı seneye mahküm oldu Karagümrükte kahvede LazlMuharremi bıçakla cerh ve katleden Hasanın muha- kemesi dün Ağır cezada nihayetlenmiştir . —Dünkü celsede son şahitler dinlen- dikten sonra müddelumumi iddiasını serdetmiştir . Hey'- eti hâkime — müzakereden sonra cürmü sabit gördü- ğünden — 15 sene hapsine yalnız maznunun yaşı küçük olduğundan bu ceza altı se- neye indirilmesine — karar vermiştir. ?Y -.= T Amerikalı seyyahlar antika şeyler aldık. Bu tesbihler. Hint şa- hainin uğurlük tilsimi imiş. Bu tek nalm, Hizmetçiler 25Kuruş tescil ücreti verecek Hizmetçiler - belediyece tescil olunacaklardır. Bunun için hizmetçilerden 25kuruş tescil parası alınacak ve bu belediyeye varidat kaydedi- lecektir. 6000 lira Emniyet sandığında bir yolsuzluk daha Emniyet sandığından son 16,000 İtralık sahtekârlığın failleri Ayetullah, Fuat ve Abdürrahman Ziya Efendi- ler 3 çer sene hapse mah- küm oldukları şu sırada Adliye, gene sandıkta vuku bulan 6000 liralık bir yol: suzluğun — tahkikatımna va- ziyet etmiştir. Mükerrer ikraz suretile yapılan bu yolsuzluktan maz- nünen Hüseyin Avni Bey isminde bir memur tahtı istiçvaba alınmış bulunmak- tadır. Cüzdanıniı çarpmak istemiş Dün Pangaltıda Altın bakkalda oturan Kirkor Sıra selvilerden giderken Meh- met isminde birinin dalgın- lığından bilistifade cüzdanını çarpmak istemiştir. Kendisi bekçi tarafından görülerek polisa teslim edilmiştir, niyazinin mühakemesi dün bitti Geçen — yıl başı geçesi onbeşer yaşlarında olan Di- mitri ile Yorgi evleri dola- şarak iki lira toplamışlardır. Bir müddet sonra sevinerek evlerine giderlerken Niyazi kama ile önlerine çıkarak bunlarıü paralarını almıştır. İşte bu mütecaviz hır- sızın muhakemesi dün ağır cezada nihayetlenmiştir. Heyeti hâkime maznuna 492 inci madde mucibince tecziyesine karar vermiştir. Sobadan çıkan kıvılcımlar Dün saat 12 de Bebekte yılanlı yalıda 'oturan İngiliz tebaasından| kastenin odası- nın perdeleri sobadan sıçra- yan kıvılcımdan ateş nlmış perdleler kümilen 'yandıktan sonra söndürülmüştür. K.,ııııll.ıı Harunurreşidin Fransa kıralına hediyesi imiş. Bu çobuk, Yecücü mecüç kıralının Kaf da- | gındaki bekayasından imiş.. Karagöz — Siz de bu akıl oldukça, Ağop n antikacılık mektebine girecegim şahının zulfikarı veya nalını! Bunlara bir yol göstermek olmayacak mı ? şubelere emir verdi Yeni senel maliye yak- laştığından defterdarlık şim- diye kadar tahsil edilmeyen vergilerin tahsili için bütün şubelere emir vermiştir. Bu emre göre Vergiler haziran'20 ye kadar tama- men tahsil edilecektir. Berberler kalfalar ezildiklerinden şikâyet ediyoalar Son zamanlarda berber- ler cemiyeti ile bazı berber esnafının arası açılmağa|baş- ladı. Müteaddit mektuplar ve bir çok müracaatlar bize bünu her vasile ile anlat- maktadır. Bugün en lüks bir berber dükkânında çalışan bir kal- fa haftada azami 5 - 6 lira kazanmaktadır. — Halbuki buna mukabil bu zavallının gördüğü iş, bir hayli yorucu vezoldukça da güçtür. Bu hayat pahalılığında aylığı otuz lirayı geçmeyen Müşteri kaçıran kalfanın yeri tebiatile kapıdır. Bu balin en kestirme yolu Emanete çıkmaktadır. Het işimizi Avrupadan nü- müunelere boğduğumuz gibi bunu da o medeni memle- ketlerde — yapılan — usülleri tatbik etmelidir. Bir dük- kândan 50 kuruşa çıkan bir müşteri, diğer dükkânda aynı işleri gördürdüğü halde 80-90 kuruş vermektedir. Demek istiyoruz ki Ema- met bu berber işine de bir narh vazetmeli ve bu me- yanda kalfaların da alacak" ları — ücretler tayin edik melidir. -ıv"l

Bu sayıdan diğer sayfalar: