3 Nisan 1931 Tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 2

3 Nisan 1931 tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

l Fransiz Malı Ticaretten — bahsedecek | değiliz. Lâfla, iktısat buhra: ninın önüne geçilemiyeceği: ni biliyoruz. Maksadımız, Fransız kitaplarının ıümrük vermeden Türkiyeye aktar- ma edilişinin neticelerini göstermektir. Tanzimat dev- rinden beri bu usul çala- kalem devam ediyor. Fakat fransız mallarını ezberlercesine okuma ğa mahküm edilen dimağları: mız suihazma uğradı. Artık zevkimizi iğrendiren Fransız şiir ve romanından, ne kadar güzel de olsa hoşlanamiyo- ruz. Çünkü, Türk cemiye- tinin örf ve âdetlerile taban tabana zıt bir hayat mantı- ğinım mahsulleri karşısında- yız. O eserler, bize, Akdeniz sahillerinin sıcaklığını ver- miyor. Bilâkis soğuk bir şimal rüzgürı içinde Fıransız zekâ- sının espirisi, ruhumuzu neş' eye sevkelmiyor, Bu, Çinli- lerin iştahla yedikleri fare dolmasının, Bizi tiksindirme- sinden farksız! Mamafih, bu hususta nâkil ve mütercimlerin de hataları vardır. Fransanın yalnız şehvet edebiyatı önümüze serilmiştir. Yahut ta, mâkilin anlayış ve üslüp tarzının yanlışlığı karie bu tesiri vermiştir. Meselâ, frengili bir kadını yazan F. ransız. muharririnin eseri, Türkçeye o suretle nakledil- miştir. ki, okuyan ancak çıp- lâk bir vücudu düşünebilir! Hastalık mütercimin ihmali yüzünden arada kaybolmuş- tur. Çünkü, eser, ya anlaşıl- madan Türkçeye çevrilmiş: tir; yahut ta kelime ve cüm- lelerin mahalli şiveye na- zaran alkdıkları kıymet ve tesir — lâfzi mâna — tam ifade edilmemiştir! Herhalde, Türk pazar- larına — getirilen — malların çeşmisi. damağımıza tatlı gelmeli. Bu münasebetle Nasral- tin hocanın leylek hikâyesi- ni hatırlamaktayız! İşte bize de böyle bir edebiyat lâzım; yahut ta yerli malını kul- lanmalıyız. Fakat , beynel- milel piyasaya çıkabilecek bir seviyeye getirmek şartile! ** l Paskalya Ecnebi mektepler Tatil edildi Ecnebi mektepleri, Par- kalya münasebetile bir haf- * ta tatil etmişlerdir. Muşevilerin de Hamursuz bayramı da, dün başlamıştır. t(__EHlR HA ı | ( Sene ! Prag'da Bir ziraat sergisi açılıyor Bu senç Prag'da 5-8 haziran zarfında bir ziraat sergisi açılacaktır. Sergiye iştirakimiz hakkında henüz bir haber verilmemiştir. Aynı zamanda Prag'da birde ziraat kongresi top- lanacaktır.. Bu kongreye iştirak etmemiz muhtemel- dir. Hırsız Ömer Ağırcezadaki davası talik olundu Bundan epeyce evvel tevkifhane civarında Ana- dolulu bir tüccarı öldürmek ve soymakla maznun hirüz Ömer ve avenesinin mubake- melerine dün ağırcezada devam olmuştur. Hırsız Ömer timarhanede olduğundan davada buluna- mamıştır. Ahvali ruhiyesi hakkında timarhanen malü- mat alınması için muhake- me talik olunmuştur. İhtilaf Defterdarlık ve Evkaf arasında çıktı Son günlerde Evkafla, Defterdarlık arasmda bazı ihtilâflar çıkmıştır Evkaf kendisine haber verilen mahlülleri, Defter- darlık, kanunundaki (Mah- lüller hükümete intikal eder kaydından istifade ederek maliyeye devrini istemekte- dir. Evkaf idaresi ise, mah- Hüllerin öteden beri Evkafa intikal ettiğini iddia etmek tedir. İki daire, aralarında ki ihtilâfı halledemezlerse işi Devlet şürası hallede- cektir. Odalar Mıntaka kongresi toplanıyor Ticaret odaları mımtaka köngresi 14/ Nisanda - topla- nacaktır. Kongreye 30 ka- dar ticaret odasından mu- rahhaslar gelecektir. Kon- grenin mazraflarını iştirak eden odalar ödeyeceklerdir. Kongrede — mıntakamı- zın istihsal — ve — ihraç maddeleri hakkında bir ra- por okunacak ve odaların matalibatı hakkında karar- lar ittihaz olunacaktır. Azgın bir boğa Kesilirken kaçtı Mezbaha altüst oldu, nihayet aya- ğına balta attılar Evvelki gün, mezbahanın | numaralı paviyonuna kesil- mek üzere getirilen azgın bir boğa, tam kesileceği sırada, bağlı bulunduğu halatları kopararak civarında bulunan- ları hayli korkutmuştur.'Misline pek az tesadüf edilen vak'a şu suretle cereyan etmiş ve neticelenmiştir: Evvelki gün mezbahaya kadar, ayakları ve boynuzları halatla bağlı olarak getirilen bir boğanın kesilmesi için tertibat alınmıştır. Halatlara, yerlerdeki halkalara bağlan: dıktan sonra, artık kurtulamayacağına kanaat hâsıl edilen bağanın kesilmesi için de, hahamın biri ilk bıçağı vurmak üzere yanına yaklaşmıştır. Tam bu esnada, boğa debelen- meğe başlamış ve halatlar birer birer kopmuştur. Vaziye- tin tehlikeli olduğunu sezen haham efendi, hemen pavi- yondan dışarı fırlamıştır. Ayni zamanda, boğanın dışarı çıkmamasını temin için de kapıyı kapamış ve geniş bir nefes almıştır. Bu suretle, haham efendi, kendisini ve dı- şardakileri kurtarmıştır. Fakat içerde kalan celep ve ka- saplar için tehlikenin büyüğü bundan sonra başlamıştır. Paviyonun içinde kalanlar, kapının kapanmasile, başı boş azgın bir boğa ile karşı karşıya kalmışlardır. Gözleri dönen boğa etrafına bakınirken celep ve kasaplar da çen- gellere, pencere içlerine tırmanacak kadar zaman bula- bilmişlerdir. Boğa saldıracak kimse bulamayınca çengel- lerdeki etlere saldırmış yere düşürerek parça parça et- miştir. Nihayet pencere içlerinde bulunanlar, azgın boğaya, ellerinde bulunan bıçak ve balta gibi şeyleri atmağa baş- lamışlardır. Bu suretle atılan baltalardan biri boğanın ayağını kırmıştır. Ayağı kırılan boğa yere düsmüştür. Bun- dan sonra hamle edemiyecek hale gelen boğa, yeniden bağlanmış ve kesilmiştir. | Yolda Terkos İçilemez Zehirlenen denilmektedir. Kaptanların İşi Epey'zaman evvel, Rüs- temiye vapuru İstanbuldan İzmire giderken, yolda va- purun birinci ve ikinci kap- tanlarile sermakinisti, hasta- lanıp birdenbire ölmüşlerdi. Ö zaman yapılan birçok muayeneler hastalığın ne olduğunu sarahetle meyda- na çıkaramamıştır. Son gün- lerde, ölenlerin ahşası, tah- Hi edilmek üzere İstanbul Tıbbıadlisine gönderilmiştir. Tıbbıadli, bu hafta içe- risine ahşanların tablilini yapacak, raporunu müddei- umumliğe verecektir. İzmir ve İstanbul dok- torlarının hastalık hakkında verdikleri raporlar da Tıb- biadli meclisi — tarafından tetkik edilecektir. Şimdiye kadar, ne ol- duğu anlaşılmayan — hasta- lığın mahiyeti, ancak, porların tetkiki ve ahşanın tahlilinden sonra anlaşıla- bilecektir. Sihhiye vekâleti tarafın- dan yapılan son tahlil, ter- kos soyunun içilemiyecek bir halde olduğunu bir defa daha isbat etmiştir. Fakat İstanbul halkının büyük bir ekseriyeti, terkos suyundan ziyade halkalı ve Kırçeşme suyunu içmektedir. Halbuli, bu iki su, as- lında temizce de, yollarının pisliği yüzünden pis bir halde akmaktadır. Mütehas- îıı doktorlar, bu suları içen- lerin hastalanacaklarını söy- lemektedirler . Belediye bu suların içi- lebilecek bir bale gelmesi için tetkikat yapmağa ka- rar vermiştir. Bundan — sonra suların muhakkak — islah için İcap eden | ahnacaktır | " ras edilmesi tedbirler ! İ İ | , BERLERİ E | Bir Kısım Odalarda İstatistikler iyi yapılmıyor Başvekâlet istatistik mü- diriyeti İstanbul ve İzmir ticaret odalarından maada diğer ticaret odalarının is- tatistiklerini fena bulmuştur. Bunları ıslah için İstanbul ticaret odasının fikrini sor- muştur. Müstahdemin Talimatnamesi Şehir Mechisinde Belediye — mütahdemin bürosu talimatnamesi tasdik edilmek üzere şehir mecli- sine verilmiştir . Bu talimatnameye göre, vesnaf ve işçiler tescil edile- cektir , Tescil edilenlerden 25 kuruştan 6 liraya kadar harç alınacaktır. Mürebbiye , hizmetçi , sütmine, ahçı, çamaşırcı ve uşaklar bu kayda tâbi bu- lunmaktadırlar . Bu ay zarfında bu kabil işçilerle birlikte müstahdem addedilmiyecek olan bazı esnafın da tescillerine baş- lanacaktır. Şoförler 600 arabacılar 100 kayıkcılar 25 motörlü ve —yelkenli küçük deniz merakibi kaptan ve çarkçı- ları 100 tayfaları 26 berber dükkânı sahipleri 300 - ber- ber kalfaları 100 çıraklar 25 kuruş tesçil harcı vere- ceklerdir. İkinci cezada “Yarın,,davası rü'yet edilecek Yarın ikinci cezada bir davmız daha vardı. Bu da- vada başmuharririmizin Arif Oruç Beyle Süleyman Tevfik Bey — bulunacak ve Avukat Etem Ruhi B. davamızı teşrih edektir. Gazi köprüsü Gazi köprüsü için nakil vasıtalarından toplanan para mühim bir yeküna baliğ olmuştur. Günden güne de ziyadeleşmektedir. Belediye, projeleri haz- bulunan köprü inşaasını mü- nakasaya — vazetmek için hükümete müracaat etmiş, fakat, müsaade edilmemişti. Paranın ziyadeleşmekte, kambiyo buhranının zail ol- duğunu nazarı dikkate alan Belediye, münakasaya mü- saade edilmesi için, yeniden hükümete müracaata karar vermiştir. H Reisliği Geniş caddeli, yüksek ve muntazam binalı, ope- ralı, stadyumlı bir şehir... İnsanlar, yorulmadan yürü- yorlar. Tramvaylar, araba- lar altında ezilmek tehlikesi yok, Tünel, vapur —sıksk yolcüu taşıyor, ucüz — bir memleket. Kapının önünde altı bin liralık bir otomobil duruyor. Kapısını çifte çifte hademe- ler açıyor, bir okadarda in- san yerlere kadar eğilerek be- ni hürmetle, minnetle selâm- hyor, Koltuğuma girerek me- rasimle halı döşeli merdiven- lerden çıkarıp mükellef bir odaya alıyorlar. Dikkat ediyorum, kapı- sında: Belediye riyaseti... cümlesi en güzel bir ya- zile yazılmış, âdeta o duvarı ziynetlemişti. Tomar, tomar kâğıtlar imzalıyorum, sert, sert emir- ler — veriyorum. Gazeteler geliyor, bin bir methiye, bin bir alkış... Bunların hepsi bana... Adım en büyük pun- tularla — gazetelerin başını süslemiş, resimlerim günün kahramanı — gibi gene en baş sütunlarda.... * Ne olmuşum, neyim... biliyor musunuz ?. Belediye reisi. Ne yazık ki bu beylik çok sürmedi, gizmetçi seni çağırıyorlar diye uyandı- rınca.. istemiyerek sonturlu bir küfürle bu sabah ziyaret- çinin yanına gittim, Temenni ederim ki, be- lediye reisimizde bu benim gördüğüm rüyayı bir haki- kat haline getirsin. BÜRHANETTİN ÂALİ Berberler B.M. meclisine müracaat edecekler Berberler cemiyeti idare hey'eti tarafından seçilen bir hey'et dün bütün Ber- berleri dolaşarak cuma gü nü dükkânlarını açmamalar rını tavsiye etimiştir. Manmi”| fih bugün bir çok Berberle- rin 'dükkânlarını açmalari muhtemeldir. Diğer taraftan Berberler Cemiyeti B.M- Meclisine müracaat ederek hiç olmazsa Avrupa memle* ketlerinde olduğu gibi cum# günü öğlenden — sonradaf! cumartesi günü öğleye kaâ' dar tatil yapabilmeleri içit bir karar verilmesini tern edeceklerdir . I (Yarın)ın Halk Diplomatı Karagöz ve Hayat Felsefesi I Karagöz — Hayata bu yoldan giren... hafızı olur. — Bu mefkürenin en kuvvetli bir mu- çare arayan... — Bu membadan hayatın mnıküllırtnı I — Mevut gün nura doğru giderken R'ı' y! yenin zulmete karıştığını görecektir .» '

Bu sayıdan diğer sayfalar: