10 Nisan 1931 Tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 4

10 Nisan 1931 tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Levıskı takımı ( Birinci sahifeden denam ) | vansiyonel tirenile Sofyadan Şehrimize muvasalat etmiş- lerdir, Bulgar misafirlerimiz Sir- teşkilâ- tına mensup alâkadarlar ile siporcular tarafından istik- bal edilmiş ve Beyoğlunda Lozan Palas oteline misafir keci garında spor olmuşlardır. Dün gelen Bulgarlar, on beş futbolcu ve birde ida- reciden mürekkeptirler. Ayrıca otuz kadar Bulgar sporcusu Levlski takımına refakat etmekterlir. İlk maç bugün Bulgarlar ilk maçlarını Galatasarayile yapa- ır. bugür caklar H müsadesine adem bugür dünkü ragmen yanın hava açık olursa çok heye« ir maç seyredeçeği- muhakkaktır. Maç, hava kapalı da ol- sa mutlaka, icra edilecek. tir. Leviski takımının bu- günkü müsabaka için şu şekilde sahayi işgal etmesi bekleniyor: Kaleci: Vateff ya hut Maznikoff, Müdafiler loff, Muavinler: Efrenoff Di- mitrof, Assen Dimitrof Muhacimler: Panceff, Pe- ceff, Vasiliceff, Lozanoff, Zekoff Levi:ki manda Bulgar mına beş oyunbu tedir. Bugün oynanacak olanlardan Hristoff, Mazn koff, Efrenof, Dimitrof, Pe- | çef Bulgar milli takım aza- Aynı — zamanda oyuncu — olan 19 Ni can miz Hristoff Niko- takımı, aynı za- milli take vermek- larıdır. beynelmilel bu — futbolistler sanda — Belgratta — Yugor Javya — milli takımına kar- g oynayacak Bulgar milli takımı kadrosuna dahil bu- lunmaktadırlar. Bugün Leviski takımı sa- haya caktır. tam formunda çıka- Yalnız Soutrhof Di- Şıpka tahımına karşı oynarken ya- mitrof üç gün evvel ralandığından buğün oyna- maması ihtimali vardır. Galatasaray nasıl çıkacak? Son mevsim — zarfında tarzı teşkili etrafında bir takım dedi kodular yapılan Galatasarayın bugün Levis- kiye karşı ne şekilde çıka- cağı malüm değildir. yapmak Galatasarayın Ancak sürpriz siyasetinin Fenerbahçeye lübiyetine mal olduğu düşünülürse bugüa Galata- sahada klasik ş kil- görmekliğimiz ihtimali çok kuvvetleşir. karşı mağ- sarayı de Umumi tahminata na- zaran, Galatasaray bugün sahada şu şekilde yer ala: caktır. Avni Burhan Avni, Suphi Nihat Mitat L. Mehmet, Faruki, Necdet, Lâtif, Rebil. Müsabakaya saat on al- tıda başlanacak, oyunun İs- tanbul spordan Kemal Ha- lim Bey idare edecektir. * ) Milano'da Yeni bir sergi açılıyor İktısadi mehafilden al- dığımız malümata göre Mi- lanoda bu ayın 12 sinden 27sine kadar devam etmek üzere bir nümuneler Sergiye ziral ve sınai sergisi açılacaktır. | biz de bazı nümuneler gön- derdik. Yalova halkından komlser bazı kimseler, Yalova muavinini — kaymakamlığaği şihâyet etmişlerdir. Sebepleri henüz — anlaşılamıyan — bu şikâyetler üzerine tahkikat başlamıştır. Intihap Faaliyeti Vali Mubiddin Bey Dün Intihap Yerlermı Gezdi müntehibisani in- )i ikinci günü n soğuk sı, evvel- halel sandıkları > yağmurlu olm günkü faaliyete miştir. Rey yan süslü manzarası kay- olmuştu. Davul zurnalar, hiç bir görülmiyordu. Halk nazaran ichter — takımları arde evvelki güne çok az denecek bir miktarda rey vermiştr. Zaten, bavanın müsaadesiz sı, bir çok rey sandık- rını yerlerinden — kaldırıl- raasını icap ettirmiştir. fazalı — mahallere » sandık başları ise ren tenha idi. Bu su- azalmı- reylerini olm. e mü"tehiplerin mıktarı, için bugüne kalmış .Jq' r. İntihap müddeti üç ğuna nazaran bu bir p günüdür. de yaptı keza yağ ilâyet nezdi: ğuniz tahkikatta, mur hasebile rey atanların miktarının az olduğu mer- | kezindedir. Valinin teftişi Dün vali Muhittin bey, intihap — heyeti teftişiyesi tabil relsi — sıfatile — tey sandıklarının — bulunduğu mahalleri — teftiş — etmişt- Vali — bey, hrken cedvellerin bakılma sını ve bütün melesini teferrüatını tetkik ir. rey atı- ntihap mua eylemiştir. Bugün, son intihap gü: nüdür. Akşam saat onsekız buçuğa kadar ,rey — sandık- ları maballinde duracak- tır. sandıklar Bilâhare , kaldırılarak türülecektir . reylerin caktır . belediyeye gö- Ertesi gün de tasnifine başlana- kibar hırsızmış Beykoz Yalı köyünde bakkal Ömer ağanın dükkâ- nına hırsız girmiş ve bir pa- | ket çikolata çalmıştır. YARIN Türk edebiyatı ve Persefon Romanın sukuti ile baş- | şiir hyan kurunu Vüsta devrin- de Hiristıyanlığın taammü- mü neticesi olarak Avrupa- yı kaplıyan koyu — taassup zihniyet inkişafına mani Bu devrin dindar her ve dar san'at ve edebiyatın olmuştu. skolâstikleri ceddüdün aleyhinde bulun- fikirlerin, inti- türlü te- yeni nazariyelerin, şarıma engel olmuşlardı . Âlimler ve Edipler Aristot ve Platonun eserlerini mü- nakaşa — ve tefsirle — iktifa ederler , bu kitapların bir cümlesi üzerinde ciltler do- muşlar, yeni husu yazılar yazarlardı . Bu iki feylesofun iki bin sene evvel kurmuş oldukları felsefe ve san'at sistemleri- nin haricinde bir fikir beya- nına cesaret etmek o devir- de en büyük rafizilik adolu- nurdu. Şiir ve edebiyat fik- rin gözelliği ve ifade ettiği mâna — itibarile değil, sırf kelimelerin vecümlelerin sarf katdelerine tetabuku nok- tetkik olunurdu. Esasen bu asır- larda neçredilen eserler Lâ- tince yazıldığı için bu li- sanı anlamıyan halk, âlim- cereyan eden tasından ve tenkit ler arasında, münakaşalara temamile ya- bancı kalıyordu. Avrupanın her — tarafını sarmış olan koyu zülmetin ortasında eski Yunan ve Lâtin medeniyetinden kalma âsır bir tek şehirde büyük bir lllnı ile saklanıyordu. Yunan ve Latin şiir ve sana'atı bu şe- hirde, mukaddes bir ateş gibi Hristiyanlığın cehalet ve teassubundan muhafaza | olunmakta idi. Bu şehir meş- ı + f | Bir komiserden şikâyet! BU Medicis atlesinin hü- kümran olduğu Floransa idi. On beşinci asırda İtalya- ya bir çok defalar akın et- miş olan Fransız orduları bu medeniyetle temas ve ülfet etmişler, Fransa kıral- ları orada gördükleri âsatı san'atı kendi memleketleri- ne nakl e tehalük göstermiş: lerdi. Hususile kıral birinci “Françols, İtalyadanlcelbettiği Edipler ve san'atkârlarla Yu- nan medeniyetinin Fransa'da intişarına fevkalâde hizmet etmişti. Artık — Avrupa'da edebiyat ve san'at sahasında yeni bir devre, “Renaistan- ce, denilen teceddüt devresi başlamıştı. İngiltere, Fransa ve Al- manya gibi büyük memle- ketlerde bu devirde yetişen şairler, Ilâhi güzelliğine ve yüksek Felsefesine hayran olduğumuz Yunan Mitoloji- sinden mülhen eserler neş" rettiler . Fransa'da “ Ronsard', , İngilterede “ Chauser ve Spenser, , Almanya'da “ K- lopstoçke , ve emsali gibi dâhi şairler hep bu tüken- mez menbadân ilham aldı- lar. Bunlar, kurumu vüstanın ekolâstik Edipleri gibi , boş kelime oyunları ile ciltler dolduracak yerde tabiatın güzelliklerini terennüm et- tiler . Süirleri mahdut bir tabaka arasında kalmayıp halkın içerisine yayıldı ; İn- sanlar tabiatı anlamağa , sevmeğe başladılar. İşte — Garplılar Yunan | ve san'atımı iyice edebildik- doğrudan doğruya kendi ruhlarından hazım — temsil ten sonradirki doğan orijinal birer edebi- yat yaratabildiler. Fransada Yunan mitolo- jisinden feyz alan Pleiade şairlerinden sonra Klasisizm Romantizm ve Parnas gibi mektebi edebiler teşekkül etti. Komşumuz Rusya Çarı büyük Petro da memleketi- Garp ithale karar verdiği gün Yunan, Lâatin ve Garp edebiyatının şah eserlerini Rusçaya nak- letmekle işe başlamıştı. Bugün Avrupada hayret ne irfanımı okunan — milli Rus edebiyatının bu yüksek- liği hiç şüphe yok ki Rus ediplerinin bidayette © ilâhi feyzalmala- ve takdirle membalardan rından ileri gelmiştir. Bizira ise beynelmilel edebiyata arzedebileceğimiz hangi eserimiz vardır? Çün- kü bizde fikrimce teceddüde büsbütün aksi bir yoldan gidildi. Tanzimat devrine kadar Ediplerimiz Arap ve Acem edebiyatın- dan mülhem olmuşlardı. yalnız O zamanlar halkın zev- kine uygun milli bir ede- biyat yoktu. Tanzimat dev- rile başlıyan Garplılaşmak teşebbüsü ancak- Avrupalı- ları yarım yamalak taklitten kaldı. Ediplerimiz san'atın ilâhi menbalarına kadar yükselemediler. Halka Yunan Lâtin ve Garp kla- okutmadan ondo- ibaret siklerini kuzuncu asrın Parnasiyen ve Dekadan şairlerini tanıttılar. Biz de Rusların yaptığı gibi ona şiirin şah eserlerini oku- tup onun bedil zevkini incel- tecek onun ruhunu yükseltecek yerde, meydana “Edebiyatı cedide ve fecri âti , gibi eğreti, ruhsuz mektebi ede- bilir getirdik. Halk bittabi bu renksiz zümrelere yabancı kalmış bu — mektep- lerin — mensubini — milletin dııında bir. “Anlaşılmamış lar, kütlesi halinde kalmış lardır. Bunların içerisinde ru- hundaki, yükveklik — kalbin- deki heyecan, üslübundaki nezahet ve tabiilik ile yal- nız Tevfik Fikreti müstesna tutmak icap eder. Son senelerde ictimai ve ve siyasi sahalarda yapılan im- kılâp ruhlarımıza da si: etmiş gibi görünüyor. H, kımızı artık tabiilikten mah- rum, kadınlaşmış “Effemine, pirler — tatmin etmemeye başladı. Yukarıda izah etmek ie tediğimiz basit hakikatleri ve halkın bu ruhi ihtiyacını şahir Salih Zek! Beyin an- lamış olduğuna hükmediyo- ruz. Çünkü geçenlerde neşr- ettiği “Persefon, slirine Yu- nan Mitolojisinin en nefis bir ef sanesini mevzu intihap et- miştir. Kendisi yepyeni bir ç- ğir açmış olmak - itibarile edebiyatımız tarihinde müm- taz bir şahsiyet olarak kak mak ayrılığını göstermekte- dir. Esasen Salih Zeki Beyin 10 Nisan Senede on üç ay (Birinci sayfadan devam) 3 — Hafta ber sene ayrı tarihlere isa- bet günlerinin etmeleri 4 — Yortu ve sair ka- nuni tatil günlerin her se- ne tehalüf etmesi. ! — Senenin taksimin- de gayri Ay, trimestre, semestre gibi se- müsavat! ne takslmatı gayri müsavi dir. Aylar 28den 31 gün ihtiva eder ve binaenaleyh her trimestr, mevsim ve se- neye nazaran 90, 91 92 gün ihtiva eder. Binnetice birinci semer- iki veya tre ikinciye nazaran veya üç gün fazladır. 2 — Takvim sabit ğildir. Mahzurları: a — Hâdisat de- tarihleri , kat'iyyen doğru olarak kayt ve tesbit edilemez", D — Ay, trimestre, se- mestre ve senelerde hafta- ların vaziyeti her sene de- ğişir. e — Madamki aylar, tri- mestreler ve semestreler gay- ri statistik noktal nazarından mukaye- se kabil olamaz . İstatistik- lerin ticaret , fen , tedrisat', zıraat, mesai hakkında pek fazla kıymetleri vardır, şöy- leki : Muamelâtı ticariye zerine tesir : İyi idare edi- müsavidirler , ü- len her teşebbüsü ticariye muamelâtı geç- miş devreye gösterir istatistikler üzerine iptina eder” Bu istatistikler ayhk, üç aylık, altı aylık veya senelik olorak — tesbit edilir isede başlıca aylık o- larak tesbit edilir. naleyh ayların yeknesak olması şarttır. Tetkikatı fenniye üzerine Zaman fenni tahlilât ve tetkikatta büyük bir yer işgal harekâtı, yağmurların yağ- mi ve sınaiye ait mesalsini Binae- tesüi eder, meselâ güneşin bararet ve sair iklimi tahavvülât. Tak- vimmın gayri derecei intizami bu gibi menafi müşkilleştirir. Tedrişat ve erbiye üze- Muamelâtı tica- olduğu gibi tedrisat ve ve terbiye doömeninde - dahi istatistikle- büyüktür. Me- selâ mektepler mesaitinin rine tesiri: riye ve sanaiyede ehemmiyeti yapılan masrafların devaın ademi pedagojik avamilin tetkiki. Ziraat üzerine tesiri: Birçok sanayiin mahsulâtı arziyeye ehemmiyetle bağlı bulunduklarına ve devam ve sair nazaran, mahsulâtı arziye ve saire- nin doğru ve —muayyen istatikleri bilmek pek lü- zumlüdür. Mesai Takvimin gayri olması yüzünden gündelik- lerin tediye zamanları nok- Persefon eserile bütün kud- üzerine — tesiri: muntazam reti şüriyyesini gösterdiğine kani değliz. edeceğini vadettiği eserlerle bütün “(Anvergür) ünü, ve- receğine, şahsiyetini daha ziyade tebellür ettireceğine ümidimiz vardır. Gelecek iki tetkikimizde Yunan ve Lâtin edebiyatı- nın birkaç şaheserile Per- sofonun etraflı bir tenkidini neşredeceğiz. Badema noşr- ması tal nazarından bir takım müşkülâta maruz kalındı- ğı gibi mesal istatistiklerinin ve içtima tarihlerinin 'tesbi- tinde dahi bir takım müp- külâta desadüf edilir. Bu şahsi sebeplerden bakşa lerde, müstahdimle- re verilecek ücret ve sair hususat hakkında dahi tak- vimin gayri munlazam ol- bir takım müşkülât ihdas eder. Bilhassa meclise adi! işlere ve kavanine ait memil — ve istatistiklerde. Halbuki yeni şekilde her ay başı ayni güne, bay ramlar ayni güne tesadüf edecek, 1939 son ertesi ve sensi gününün beynelmilel bir istirahat gü- nü olacaktır. Teşrinlevvel 1931 de Ce- miyeti akvamda bu mescle günü | tçin toplanacak beynelmilel konferansa Türkiye de da- yet edılecek'-r İkramıyeler Ne şekilde geri alı- nacak ? Defterdarlık memurları: nın usulsüz olarak paylaş- tıkları ikramiyenin geriye alınacağını yazmıştık. Devlet şürasının parala- rın geriye iade — edilmesi hakkındaki kararı şehrimize gönderilmiş ve alâkadarlara tebliğ edilmiştir. devlet hazinesine yatırılma- sı için alâkadarlara 15 gün Paraların mühlet verilmiştir. Bu müddet zarfında pa- ralar hazineye yatırılmazsa menkul alâkadarların ve gayri menkullerine müra- baat edilecektir. lâkadarlar içerisinde en bü- yük maliye memuru bulun- duüğundan bu işin Edirne veya Bursa Defterdarlıkları Yalnız a- tarafından — gürülmesi etmektedir. kömürcü Hasanı öldü- renler Samatyada kömürcü Ha sanı öldürmekle maznut Ali ve oğulları Mustafa ile İhsanın davalarına Ağırce başlanmıştır. Hâdiet kömürcü Hasanin hizmetçi$ Ali efendinin: bir oğlun? kaçmasıyla çıkmış ve ölüm” le neticelenmiştir. Dava daha bazi şahitl€i için talik oluf” icap zada rin celbi muştur. HUDADAT ŞAKİR HANIM ile Yerler şimdiden tedarik 11 Nisan Cumartesi akşamı FEVKALÂDE GALA YUNANİSTAN saz kıraliçesi Müessir bir drram olan MİLLETLER ŞARKIS timinde

Bu sayıdan diğer sayfalar: