13 Mayıs 1931 Tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 3

13 Mayıs 1931 tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

13 Mayus Takvim Methü zem Biz daima diyoruz ki hükümet ve fırka gazete- lerinin fikirlerinde de, dü- şünüşlerinde de — gözlerini koyu ve instçı bi fırka- cılık bürümüştür. Meth et mekte meth olsun zemmeel: mekte zemmolsunda ne olur- sa olsun! Bunları haksız bulmu- yoruz. Ne yapsınlar araba- larına bindiklerinin düdüğü- nü çalacaklar. Fakat ;biz de söyledik mi hemen yekavaz gaygoya başlamak gülünç oluyor. Neyse işin bu tarafı bi- ze lâzım değil. Bir sabah gazetesinde Başvekilin res- mi altında şu yazıyı okuduk: “Başvekilimiz. umumi riyaset beyannamesini okur- ken belâgat hududunu çok geçen bir çelik.., ve saire. Methetmenin, yarenlik et menin de bir ipe sapa geleni vardır. Başvekilin, umumi riya- set beyannamesini okurken belâgatın hududunu geçmesi nasıl söylenebilir ki bu be- yanname hattâ kendisinin bile değildir. Bu “deryayı — tutuştur- mak,, tan aşağı değil. Bu meclise giremiyen mebuslardan bir arkadaşım var. Onunla buluştuk. Hoş beş sırasında çok merak ettiğim bir şeyi sordum. — Yahu! sen de alkış- hyor mıydın ? — Evet! — Olmaz, olur, muva- fik diyor mu idin? — Hayır. Benim zama- Dımda yalnız “olur, muva- fik, derdik. — Bir şey anlıyarak mı yapardın ? Güldü. — Ha bak! dedi bu mesele mühim ve bir mini- mini hikâyecikle cevap ver- di : — Bir gün meclisteyiz. Vallahi epi zaman oldu ak- lunda yok bir şey müzakere ediliyordu. Galiba gene vekillerden biri bir nutuk söylüyordu. Eh bazı yerlerini alkışlıyor- duk. Tabil: (Bravo! Yaşa!) diye bağırıyorduk. Bir aralık yanımdaki ar- kadaşım fazla vecde gelmiş olacak ki biz alkışı kestik. O devam etti. Merak ettim sordum: — Yahu niçin alkışlıyor- sun ? — Hiç alkışlıyorum.. — quîl My: bravo bağı- Tiyorsun ? Te SON HABERLER ; Fransa Reisicümhurluk ı'l;ıihabı etrafında M. Doumere bir rakip çıktı! M. Briand da namzetliğini koydu Paris, 12 (ALA.) — M. Briand, reisicümhurluğa na:- mzet gösterilmesi matbuatın büyük bir ekseriyeti tara- fından gayet müssit bir surette karşılanmıştır. Bununla beraber gazete teler, bu inlihapta M. Briaud ve M. Doumer gibi iki muktedir. ve mümtaz şahsiyetin — karşı karşıya bulunmasımdan dolayı intihap İrtişa maznunları Ankara, 12 (Hususi) — Müddet umumtlik düyunu umumiye İsuilstimali hak- kındaki — iddianamesini ha- zırlamıştır. İddianamede sui istimalle alâkadar komis- yon âzalarının isimleri de zikredilmektedir. Bu azalar şunlardır: Recai, Mubahat, Nazif, Nişan, Logosenfe, Şeri Te- ador, Mukadder, Danış, Vi- talis, Gaspor. Suüistimali — bilfiil edenler de şunlardır: Lionida Aspiras, Seriko mümeyyizlerden Hacı paşa Meri Teodor, Azeri Biltiski İddianame istintak ha- kimliğine tevdi edilmiştir. Sporcular Balıkesirde İzmir, 13 (A.A.) — An- kara sporcuları bu — sabah trenle Balıkesire hareket hareket etmişler ve İstas- yonda İzmir mıntaka spor heyeti tarafından teşyi edil- mişlerdir. Sporcular Balık- esirden sporcular Balıkesir- den sonra İstanbul tarikile Anharaya avdet edecekler- dir. — Gene hiç, bağırıyo: rum. — Peki ne görüşüldüğü- ne dikkat etmiyorsun galiba ne konuşulduğunu - biliyor- musun ? — Yoca... — O halde niye alkış- hıyorsun ve bağırıyorsun ? Siz alkışlıyorsunuz ve bağırıyorsunuz diye! Şimdi düşünüyorum. Artık Mecliste muhalefet varken böyle beylik alkış icra Muharriri: Hüseyin Zeki Suzan bu ihtiyatkâr ve Oğru nasihatları dirlemedi. *t yeri öğrenmek için sa- İtazlanıyordu. — Gözlerini apamak istemiyordu. Kıs Ançlık onu ısırdıktan son- TA aztırap çekmeğe karar Vermişti. İşkenceye, azaba Süru koşuyordu. Her şeyi ::ı"'*k. sırrı. parçalamak, Ykırmak çırpınmak. İşte tndine hâkim olamadan Plitinca hisgettiği arzular.. Hiç bir zaman gözlerinin önünden; ayrılmıyan bu sa: rışın kadının, bâlâ Enisle alâkası varmıydı? Kocası eski, aşkını yenisine tercih etmişmiydi? Meşru karısını, bir metrese fedamı ediyordu? Oh! Bundan emin olmak, kalbini kemiren şüpheleri sıyırıp atmak, Enisin yal- nız kendisine ait olduğunu anlamak ve rakibesinin göz- yaşlarını görmek ne vahşi ve tatlı bir hülya idi! Kendisine cebri bir neş'e neticesi hakkında şimdiden tahminatta bulunmak hu- susundaki güçlükleri kay- detmekten hali kalmamak- tadır. M. Briand'ı» siyasi mazisi derecede dol. gundur. Mumaileyh 12 de- fa Başvekâlette bulunmuş tur ayni zamanda ecnebi memleketlerde inkâr edile. miyecek bir nülfuza sahip- tiz. M.Doumer büyük harpte son 4 oğlunu kaybetmiş ciddi sade ve çalışkan bir hayat geçir miştir. M. Briand'ın dostları, mumaileyhia (İk rey toplu- nışında parlak bir muvaffa- kiyet kazanarak intihap e- dileceğini temin etmekte. dirler M. Doumer'in ahpabı ve taraftarları da kendisinin kazanacağı hakkında ayni derecede emin görünmek tedir. | Bir nazır vakalandı! Bütün manastırların muhafa- zasına imkân yok ! Madrit, 12 (A.A.) Harbiye nezaretine mensup birçok memurlarla tayyareci zabitler bugün Madrit üstün de uçacak olan müteaddit tayyare filolarının idaresin ele almak üzere askeri tay- yare karargâhına gitmişler- dir. Bu tayyareler, evvelki gün ve dün krallık taraftar. larile komünistler tarafından yapılan hareket hakkında izahatı havl binlerce beyan. nameler atacaklardır. Madrit, 22, (A.A.) — Komünistler dün akşam Po- lazz Mayar'da mitirg yap- mışlardır. Zabıta, bu mitingin ter- tip edildiği meydanın civa: rında bulunan yerleri tut- mak ve meydana cıkan yolları kapatmakla iktifa etmiştir. Bu esnada 80 ko- münist — tevkif — edilmiştir. Miktarı tabmin edilmemiş olan nümayişçilerin geri ka- lan kısmı kaçıp kurtulmağa muvaffak olmuştur, Madrit 12 (A.A) — Dikta- törlük idaresi zamanında nazırlık etmiş olan amiral Curnejo, dün tevkif edilmiş- tir. Madrit12 (A-A) — Umu- mi vali Jjeneral Belliano,dün akşam nazırlar meclisine gi- derek vaziyet hakkında ba- zi İzahat vermiş, sükün ve asayişin tade edildiğini söy- lemiştir. Vali, meclise ver- diği izahata şu sözleri de ilâve etmiştir. “ Okadar çok Manastır var ki yeni hâdiseler vukuu halinde bunlarır hopsini bir den ayoi zamanda muhafa- zaya imkân bulamıyacağız.,, Iktısat olamazmış! İIstikraz yapılacak amma son- ra nereden Dün Ticaret ve Borsasında bir içtima akte- dilmiştir. Bu içtimada Bor- sanın mali — vaziyetindeki bozukluk meselesi görüşül- müştür İçtima üç dört saat de- | vam ettikten sonra borsa- nın memur kadrosundan tenkihat ve zaruri mas- raflardan azami tasarruf yapılması imkân haricinde görülerek memur - tensika- verdi. Gece geçti. Sabah oldu. Genç kadın kocasına düşünçeleri hakkında - hiç bir şey hissettirmedi. Gene her vakitki gibi, yemekten sonra, biribirlerinden ayııl- dılar. Enis, okumak, mektup yazmak ve sonra da sokağa çıkmak için odasına çekil- di. Suzan da, giyinip rande- vüsüne koşmak için yukarı- ya çıktı. Genç kadın, vakit geçir- mek için, eşi dostu ziyarel Zahire | ettikten sonra, tünle doğru . Oradan bir ara- ladı. Aksaray merkezinin önünde indi. Şaşkın şaşkın yürümeğe başladı: Saat dört olmuştu. Su- zan, her şeyi öğrenmenin zamanı yaklaştıkça, mera- kının bir derece daha art- tığını hissediyordu. verilecek ? tile tasarruftan vaz geçil- miştir. Borsa idaresi mali vaziyetin bozukluğunun mu- vakkat bir zaman için ol- duğunu nazarı dikkate ala- rak şimdilik vaziyetin kur- tarılması için bir istikraz aktedilmesine karar vermiş- tir. Borsa heyetinin verdiği | bu karar önümüzdeki Çar- şamba günü — toplanacak olan Oda meclisinde görü- şüleceklir. Biran, geriye dönmek istedi. Reddettiği nasihatler, tekrar kulağında çınladı: “Ne — çılğınca bir tehli- keyi istihkar ettiğini bili- yormusun? Kendini terke- deceğin insanlardan ne dereceye kadar — eminsin? Meçhul bir ithama inana- rak gidiyorsun; fakat nere- yve? Onu sen de bilmiyor: sun. Geriye dön, şimdi tam zamanıdır. Evine gidip ir- tikâp ettiğin hatanın ceza- sı olarak, kocana hepsini itiraf et, o, belki de seni azarlıyacak, bilmediklerini izah edecek ve bir buse ile «ni ikana ve sukünete kavuşturacak , Bunlar o kadar doğru sözlerdi ki, Suzam müte- reddit — kaldı. Sonra , bir hareket yapıp geriye döneceği zaman kaldırımda (Devamı var) İ:z_mir . İstanbuî ıi'edikodı;ısu Suzan Hanım neler anlatıyor ? Günlerdenberi — İstanbul ve İzmir matbuatını işgal eden Hafize Suzan Hanım meselesi, dün, Suzan han- mın meydana çıkmasile ni- hayet — bulmuştur. Suzan H. İzmir polisinin şehrimiz polisine vaki iş'arı üzerinne polis müdürlüğüne cebedi- lerek ilk sorgusu yapıldık- tan sonra ÂAdliyeve teslim edilmiştir. Adliye Hanımı ve dairesi de — Su- zan isticvap et miş fakat — İzmir zabıtasının Suzan H. hakkın- da gösterdiği sebepleri cü- rüm addetmiyerek kendisini serbest bırakmıştır. Suzan H. yeğeni Fazıl Bevle birlikte dün matba- amıza kadar gelerek şimdi- ye kadar yapılan uydurma neşriyat ve asıl mesele hak- kında şu izahatı vermiştir: “— Ben İzmirden firar etmedim. Buraya gelmemin sebebi ise zevcim M. Giynin bugünlerde buraya gelece- ğgindendir. Çocuk çalınmamış İzmir ve İstanbul gazete- lerinde çocuk kaçırdığımdan bahsolunuyor. Bu noktada katiyen yalandır. Ben çocuk kaçırmadım. Bendeki çocuk Manisalı Ayşe H. namında bir. kadınındır. Çocuğunu evlâtlık olarak bana vermiş- tir. Bu hususu bötün Karşı: yaka halkile ve hattâ ma- halle muhtarı Yusuf Efendi ile isbat ederim. Bütün bu meselelerin ortaya atılmasına sebebiyet veren yeğenim Fazılın refi- kası Hidayet ve Nazmiye Hanım namındaki kadındır. ! Hariciye vekilinin beyanatı (Birinci sayfadan devam) faaliyete iştirak ederek siyasi mesailin müzakerelerine iş- tirak etmiyecekleri, hattâ son gelen davet tezkeresin de umumi şekilde müzake- reler mevzuubabis olduğu için komisyonun hareketin- den sarfı nazar edilmesi bile düşünüldüğü hakkında inti- şar eden mubtelif yazı ve havadislere cevaben demiş türki : — Madem ki cihanşümul bir buhran messlesi mevzuu- bahistir. Bunun içinde — siyaset ve iktısat — meselesi ayni ehemmiyetle mevcuttur. Buna istihsal, — istihlâk ve emniyet bahisleri dahil- dir ve emniyet mselelerile iktısat meselesi ayni ehem- miyeti haizdir. Yapılacak şey, buhranın siyasi veya iktisadi şekillere ayırmadan etrafile tetkik ederek ko- misyonlarda bu mevzuları tetkik ettirmek ve umumi kararlar alabilmektir. Çünkü sulhtan emin olmadan mua- melâti ticariyenin selâmetini nasıl düşünebiliriz? Emniyet olmadan kredi muamelâtı- nın tarzı cereyanını tasav- vur kabil değildir. Bunlar birbirlerile hem ahenktir. Bu meseleleri bütün ge- nişliğile ve etrafile mütalea edip umumunu birden mü- zakere etmek lâzımdır. Bun- ları biribirinden — ayırmak netice itibarile iş görmemek demektir. Nihayet dünya halkı aldatılamaz. Ancak halkı — aldatırız zancedenler kendi!erini al- datırlar. Gazetelerde mev- zuu bahis olduğu şekilde si- Hidayet H. Fazılla geçine- mediğinden evden kaçmış- tar. Hakkımdaki isnadatı da hep bu meseledendir. Naz- miye H. ise kocam M. Gi'yi kıskanmaktadır. Bunun için aleyhimde bulunuyor. Mak» sadı, beni şatmaktır. Hakkı süküt olarak ba:- zı gazetclere 100 İngiliz li- rası verdiğim hakkındaki haberlerde külliyen yalan- dır. Çünkü bunları yapma- ma sebep yoktur. Kocam kocamdan bo- çocuğum olmadığını bilir. İzmir palastaki hâdise Hidayet Hanım — İzmir gazetelerine — verdiği — iza- hatta benim bazı tecilerle birlikte İzmir palas gazinosuna giderek sarhoş olduğunu ve kokain içtiği- mi söylemiştir. Halbuki İzmir palasa Hi dayet Hanımın israrile git- tim. Sarhoş olan, kokain içen ben değil, kendisidir. Kocam zenğin değildir. .ki üç güne kadar. İstan- bula gelecektir. Ggazeteler hakkındadava acacaktır. İstanbu ve İz- mir ğazetelerinin hakkım daki neşriyatı tamamen uy- durmadır. gaze- Harim ismetimi bile çiğ- neyerek şeref ve heysiyeti. mi kesredecek mahiyette nep- riyat yapan gazeteleri ve Hidayet hanımla Nazmiye Hanımı dava edeceğim., Suzan H. Davaları bu gün açacaktır. etrafında salâhiyetimiz yesi — meseleler münakaşaya olmadığını söyliyebilirim. Ancak, iktısadi cephe- den vaziyeti mizi söylemek, işin arzu etmemek olur., İngiliz dayinler vekili de geldi Dün şehrimize ekspresle İngiliz. dayinler vekili M. Veit M. Brudon ge'mişler- dir. Dayinler vekillerinin Dü- yunuumumiye kâtibiuraumi- si M. Lakey ile Düyunuu- mumiye memurioi istikbal etmişlerdir. Düyunu umumiye kâti- bi umumisi M, Lokey ise murahhasların gazetecilere hiç bir diyecekleri olmadı- ğını söylemiştir. M. Vert ile M. Brudon dünü şehrimizde Bugün Ankaraya etmeleri muhtemel mektedir. görebileceği- hallini geçirmişlerdir . hareket görül. —— —oaAa—— Kvaaklı Dispanseri Kavaklıda yeniden yapı- Imakta olan dispanser bina: sının İnşaatı ikmal edilmiş- tir. Yeni bir hükümet bina- sının İnşası için teşebüsata hulunulmakta olduğu haber alınmıştır. Fırtına Dün akşam saat 8,5- tan itibaren hafif bir yağ- murdan sonra hatırı sayılı> bir fırtına çıkmış ve epice devam etmiştir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: