9 Haziran 1931 Tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 3

9 Haziran 1931 tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Halk ortaya fırkası n nedense “Ye oluyor. Eskimek ve genişlemekten için nasipleri- al: bu teşekküllerin her herzaman miyan kımıldanışında, karşikiler te- lâşa düşüyorlar. Şimdide, “ÇİFTÇİ VE İŞCİ NAMİLE ismin Fukası, ortaya vtra: tecessüsler — denize taş gibi, gülikçe iş halkalanıyor. stilan — bir fındalüi atılan bir geniş — Ne oluyor? — Ne var? — Yeni bir yormuş! — Kim yapıyor? Telefonla soruyorlar. Telgrafla malümat fırka yapılı isti- yorlar. Mektupla izahat talepedi- | yorlar. Bizrat gelip gidenlerin ar- zularını buuzun günlerin saatleri ye- Lişmiyor. yerine getirmek için » Bir gazeteci her zaman için yeni ve taze haberler bulmak, karilerine yeti tiyetindedir. Uydurma ve ma: olmamak — şartile her haberin bu meslek için sonsuz nasız bir ehemmiyeti vardır. Biz, bildiğimizi ve nihayet duyduğumuzu yazıyoruz. Bun- da telüş edecek ne var? Bilbassa hühümet gazete- lerinin heyecana düşmelerine akhımız ermiyor. Yeni veren “YAKIN, bu yaygara? Merak etmeyin ekmekleri- olduğu için mi niz elinizden gitmiyor. hep | |Bu şerir adam, 16 lira gibi pek az para için bıçakla 'Odabaşı Salih dondurmacı Hasa- nı bıçakla kalbinden vurdu çıkmak | fırkaların Hasanmı yedi yerinden vurmuştur Dün gece 10 raddelerinde Unkapanında bir cinayet ol- İç yüzü hakkında almış o'duğum munzam mufassal malümatı bildiriyo- rum: Salih kimdir? 35 yaşlarında kısa boylu eamer, odabaşı Salih Aslen Elâ- zizli olup onbeş seve evvel şeh- rimize gelmiş ve yerleşmiştir. Hayli — müddet amelelik, — yaptıktan muşlur. ve csnaflık, sonra | odabaşılık yapmağa başlamış- mek mecbu- | firkanın ik haberini | Ha l BÜRHANETTİN ÂLİ | A w* Lâğivmi? Müfti Efen.di böyle bir şey yok diyor Diyanet işleti ve Mükltü- gün Tüğvedileceği söyleniyor. Bu hususta bir muharririmizi Müftülüğe gönderdik. Müftü Bt — Böyle bir şeyden henüz malümattar değilim. Bir emirde alıaış bulunmıyorum.., Dedi. Hizmetçiler beyanname ücreti. vermiyecek H zmetçilerin Belediyeye beyanname - verecekleri yazıl- mıştı. Muhtarlar bunlardan ücreti almıyacaklardir. Tefrika, No. 3 EDBEEK ELİNDE Z ğ Muharriri Raynonde Machard — Framsız I7O'inci binden tercüme edilmiştir... Oadan evvel bize — hastanın bastaneya — gelmeden evvel nöbet geçirip geçirmediğini söy- ke.. Dadiler. Bir - sinir Buhranı geçirdi. buliran gece gelinişti. Vak'a şöyle olmuştu: Ba- na bir. yumruk. - atti, bunun üzerine uyandım yorsun, diye.. Yataktan atla» | sen temizle, kluz Hacer, bura- debiyatindan İ | | dıra, kibzit aramağa başladım, | akal şeytan Kibrili. bulamıyor. tır. Bir çok hanlarda çalıştık- tan sonra Unkapanında bir | hana gelmiş, düne kadar bu hanın oduboşiliğimi yapmağa başlamıştır. Odabaşılık Bu han Unkapanında Zey- rek caddesinde Hüseyin Bey hanıdır: İçerisinde bir iki Türk ailesi ile 3) kadar Kıpli ailesi eturmüktadır. İtte, Salih buraya odabaşı olur olmax, Hatice isminde bir kadınla evlenmiş, altı seneden beri bu handa karısı ile birlikte atarmağa başlamıştır. Kendini sevdirmemiş Fakat bu müddet zarfın- da da muhitinde a2 bir kim- seyi sevmiş, ne de bir kimseye kendisini sevdirmiştir. Sabah olur odasından aşu: ği iner, kapinın önüne dikilip kaptilere mütemadiyen: —Kı Hürmüz, şurasını | sını da sen yıka. Diyerek ab lahın günü eziyet eder durur- muş. İşte kıptilerin de kendisini sevmemeleri bu yüzden imiş. Allahın. günü bu- gibi eziyetleri Salih — bunlara ya- | par , da — çarına- | çar kallanırmış. Fakat dün- den ilibaren bu zalim odabaşı işlediği cinayatten dolayı ada- letin pençesine düşmüştür. Biri taraitan da - kıptiler, erziyetten kurtulduklarına mem- nundualar. Fakat zavallı ı'nak(ul' bunlar Hasanın ölümüne vahlanmak- tadırlar. Hasan kimdir ? Hasan, Aslen Çankırılı olup| 28 yaşlarında yakışıklı bir gençtir. 3 'yaşlarında iken şehrimize gelimiş, büyümüştür. 6 sene evvel Atlamataşında Kuruüçeşme sokağında - oturan K hanım namında bir | şöylemiştir. kadınla- evlenmiş, bu ane ka- dar güzel geçinmeğe başlamış tır. Hasan yazın da dondurmacılık yapa- | zak hayatını kazanırmış. İşte hüâyatını. kazanmak | için geçen sene yine bir kah- | ve açmıştır. Bu kahwve, Odabaşı — Sali- hin idaresindeki hanın altın- da olup, hana ait bir mahal- dir. Hatan burasını kahve yapmak için Odabaşı Salihe müracaat etmiş, nelicede 7 lira icarla kiralamıştır. Sekiz ay kadar olurmuş iş yepmı- yacağım anlayınca kapamış- tır. Bunun üzerine Salihe 16 bir senetle borcunu kabul ederek dük- kândan çıkmıştır. Aradan bir Osman gene lira — barçlanmış, zaman geçmiş, seyyar satıcılığa başlamıştır. | Bir müddet böyle iş yaptıktan | sonra havaların ısındığını göz- müş, takımlarını ç karara dondurmacılık yapmağa baş- Tamıştır. Bir kaç gündenberi bu işe başladığımı gören odabaşı Salıh hemen Osmanın evine gitmiş, 16 lira alacağını — söylemiştir. 'Osman da bir kaç gün son. ra bir. miktarını vereceğini Bunun üzerine bir kaç gün geçmiş, yani dün ak- şam olmuştur. Ulan denir mi? Oda başı Salih bermulat | hanın önünü sulatmış ve sü- Verem mücadele cemiyetine geldi Veremle mücadele hakkın- da verem mücadele cemiyeli veisi Ali Paşa çu izahatı yeri- yor: — Umumi — merkezimiz 30,000 lira gönderdi. Banka- dan alınca * derhal - faaliyete geçeceğ z. Bu para ile İstanbu- lun mutavassıt halkı için bir sanatoryom tesis edeceğiz. Bi- na için şilmdiden Mmünasip yer | leri doluşmağa başladık. Çam: Erenköy civarında Sanatoryum heca ve bina arıyoruz. şimdilik. 30 yataklı olacaktır. Hastaları buraya ücretle alacağız. Yalhır bu ücret fazla Bu; olmuyacaktır. hastalığın ço:uklırd.kı şekli. »U — Büyük — Bünlara lüzum yok, ne: | tceyi' söyleyin. — Ben de neticeye gidiyo- | rum, sonra kibriti Buldum, | mumu yaktım, karımın yanına | geldim. Büuhran geçmişti, fa: at sesi çıkmıyorduü; şimdiki gibi bana bakıyordu, l5f etmi- yordu. Nöbetçi, ebeye: — Hiç şüphesiz Eclampsle olacak; dedi. (Eclampsle vazı- hamil (edenlerde — kesretle ne “havale. denir.| Koca, merakla sordu: — Ha... ne dediniz, neşi | var? Ebe, bu adama acıyarak cevap verdi: — Hiç, hiç.. bir şeyi yok. — Öyle ise tabil mi? — Tabil.. Fakat siz bize artık Tâzım değilsiniz, — Peki... — Ve... Buradan dişarıya çıkmalısınız.. — Gideyim ıuı" böylemi bırakayım? Nöbetci cevap verdi: — Yeter boş boğazlık. Kay- bedilecek bir dakika bile yok: tur. Hasta bakıcıya, bu- adâs mın dışarı çıkarılmasını işaret etti. Hasta bakıcı bedbaht zev- €l koluna: ıluds ıııuk& t a Ya onu kışın kahvecilik, | “için bile adam 30,000 lira | ı | hastanın gözünden pürttükten sonra sandaliyesi- ne kurularak oturmuştur. Bu sırada zavallı Hasan da dondurma takımları omuzuudn önündea — geçmişlir. gören, Salih hemen yerinden | fırlayarak: — Hasan ulan Hasan di- yerek çağırmışlır. Hasan ge- riye döamüş ve Salihin yanına gelerek: — Ayıp değilmi, — Salih elendi bana ulan diyorsun, demiştir. Bu söz üzenine Sa- | h te: — Namusunamı dokundu. beyefendi? Eğer dokunda ise borcunu verde — söylemiyyim — demiş- ür. Bu sırada iş büyümüş, yavaş yavaş ağız patırdısın- dan tokat ve yumruük - patır- | duma binmiştir. O' ara kom- şular yetişmiş, ayırmışlardır. Fakat, herkese karşı çalım yapan odabaşı Salih, dense bu kavgadan hincini olamamış, Osmamı düverek cakasını yerine- getirememiş almalıki hemen evine koşarak bıçağını almış ve tekrar sokağa fırlamıştır. Biçakla geliyor Bu sırada zavallı Hasanda, yine sokakta duürmuş, komyşu- Tara meseleyi anlatmağa baş- Zavallı Hassan me- seleyi anlata dursun. Arkasın- dan bu şerir Salih” gelmiş: Katil — Ulan bana Elürizli der. er, 16 lira için değil 16 kuruş lamıştır. edabaşı öldürürüm. Demiş ve Gelindeki bıçağı za- vallının - kalbine yerinden yaralamış vej evine kaçmıştır. Zavallı Hasan — kanlar içinde yere yuvarlanmış, can çekişmeğe başlamıştır. Bunun üzerine vak'a mahalline yeti- şen polisler şerizi yakalamış, zavallı Osmanı da hastaneye kaldırmıştır. Fakat çok sürmeden Os- men ölmüş, katil Salih te Ad- Hyeye teslim edilmiştir. saplamış, 5 müptelâsı öyle hastalar var- dir ki orta bir derecede "mas- | raf ederek tedavi edilmek için hastaneye meccanen alınmaz- lar: Paraları da çok olmadığı için Avrupaya gidemezler. İşte biz Lu gibi hastaları tedavi edece; Tum vakti idi... Evet, tam vakti.. Çünki yeni bir nöbetin geleceği anlaşıhyordu. Çünki, hasta, mütemadiyen gözlerini kirpiyor, yüzü git- tikçe kızarıyordu. Ve dudak- Tarı masmor olmuştu. Kloroform... tecrübe edelim. Ebe koşturuyordu... Kloro- forma — Bulanmış bir bezi has- tanın, burnuna yaklaştırmış, onu teneffüs ettiriyordu. Hastanın vücudunda nöbet ile klöroform arasında kuv. vetli bir mücadele başlamıştı. Kadin yavaş yayaş açılmağa yüz tutuyor ve tedricen nöbet geçiyordu... Nöbetci, ebeye dediki: Çabuk, — Nöbet geçti, lüzem olan | ilk tedbiri yaptık, — asistana haber verelim. —Eıd.nlınuıuü ıo- Bunu | herme- | — Manasız sükütunuzdan Yarım saat sonra karşmıza sizi | dehşetle mahçup edecek de- vecede bir genç kız getirirsem hayret edermisintz? — Oldabilir., Yakat açık mâna ifade eden bir suale muhatap olabilince bemim sa rih o'mamama imkân varmı- | de? — Sizde, şahsımza hiç yakışmayan — mütereddit bir halgörmekle birlikte bizi kor- kutuyorsunuz ! — Nasıl ? Nasıl olacak görüye- rum ki kiç çalışmak — istemi- yorsunuz. Merd olan fikir | adamları her zaman için her mevzuda ve her yerde merd- cesine sarih açık bulunurlar. — Beni de böyle zamnmedi- yorsunuz? — Elbette!. — Şimdi böyle olmadığı ma siz kani oldunuz. — Hayır, kant olmuş deği- lim Takat sararımza — hayret ediyorum, Fikir adamları her geyden evvel insaniyeti düşü nürler. İnsanları mos'ut ede- cek çareleri taharri - ederler İfte sizden çok açık bir cevap istiyorum, İngiltere devleti tah- memlükiyetinde — Lulunaa (Çta saadet ai için kan ımı? — Bilmem? sreeremes ea R AĞA ĞALA L ASA BAA Kuduz var! Şehirde kuduz vaka- | ları arttı, dikkat! | Son günlerde şehirde | duz vakaları çok fozla art- |omıştır. Sihhiye — müdiriyeti vilâyete, belediyeye bir — tes keve yazarak başı boş rokük- larda dolaşan köpekler Hak- kında tedbir. alınmasını bil- dirmiştir. Ktuz e a. Halk bilgisi |Dernek seyahat yapacak Halk bülgisi dernği bu ay içinde Garbi, Asadölüya bir heyet göndececektir. Heyet ku- halk vilâyetterindeğ gezecek, masalları ve hyacaktır. | olduğu için onun bu işlerde salâbiyeti vardır. t Ben hemca telelona koşa- yım, Dedi. ve ebs muayene odasından d.şarı firladı. Ebe, odadan — çıktıklan | sonra nöbetçi bağırdı : — Firma — Sağuk kanli bir cevap: — Ne istiyorsunuz, müsyü Tıbo?.. Hizmetçi kadin, elinde bir parça ekmeği sıra imra - içerl girdi. — Çabuk - arabayı koşe Nöbetçinin gözüne bu es- nada hasta bakıcı ilişti: — Amma uzun — dişarda Laldınız ha,.. — Zavallı bedbaht adama acıdım da , onu biraz teselli ettim. Nnbeıçı ıılehçoıı_şılı getir, | dünyanın ır_ımyıı_lmML Türkiye | emniyeti Plünları satılıyordu ——— İ İngiltere hizmetindeki- leri saadete götürür! ğ — Çok güzel bilirsiniz, Avusturya, Hindistan İngi'iz- lerin elinde ve İogiliz işiğiyle nurlanmadı mi? Hemen - çok kısa bir müddet içinde Misir, en mamur bir olmadı mı ? Cehen: meme misal gösterilen mmeşhür diyarı | Kerbeli, İngilizlerin mukadde- satına hizmotiyle bt bir cemnet diyarına dönmedi mi? ve şimdi Avusturyanın, Hindin, Misirm, Kerbelânın sakin eri dünyada saadet bülmuş — insanlardan değil midir?Bunu inkâr ederse. miz size şöyleyecek bir tek sö. züm yoktur. A? »ei — İstihfamkâr - bakışlarla beni tetkike lüzum görmeyin size sorüyorum. İnsaniyet dü- güncelerişle İn ilizlerin bu hiz- meti tecelliye şayeste değll midir? — Belki! — Hehi. Şöyle biraz açı- lanız, doğruya hirlikte gidelim. — Canun bens zi sarih gör- medikçe sarih olmada imkân bulamamı! İmah tashihli söze | terimizde kat'i birmâna çkar görmüş bı.gumk | mak Mümküa değiidir. Söye Temek istediklerinizi açık söy- leyiniz, benden — öğrenmek istediklerinizi şöphe etmeyinki açık üğrenebileceksiniz!., — Görüyormucunuz, bize korkslu bir ömüt veriyorsunuz! — Ne gibi? : — Siz insaniyete elinizden geldiği kadar hizmet etmek ve bu hizmetinizle zengin, Dihayetsiz zenginlik, refah ve | saadet bulmak ister misiniz? | | İzmir, Aydın, Manisa, Balıkesir | bana Ezunsımz. | Başlarını — Yine garip şey sorzuyore sunuz, bunüu islemiyen adami, dünyada matıl - tasavvur edi: yor sonuz? — Hayıir, heyır, Vatiyet'e söyleyiniz! Esas itibarile hem - insaai yete hizmet etmek hem de ni- hayetsiz bir servete malik ol mak ister mis niz? — İsterim!. Östüme otdacak gibi he yıcın gösteren — mütekallır yüzlü ingiliz, bBirden genişbir mefes aldı. Kadife koltuğun üzerinde adeta huzur ile şeri- lverdi. Mahaveremiz — esna- sında sönen prolarımızı yak. mak için bir kibrit çaktı; ken: disi alelacele yaktıktan sonra törkülerini top- | kibriti bana verdi.. (Daımnıı Har) —i . buradan kı- mıldamayınız. — Merak etmey'niz, Hademe kadın, bayı getirmişti. Nö! tayrarabaya aldi ve hizmetçi arabayı vzun kortdordan ile- riye sücmeğe başladı. Bu koridora birtalım Ko güşların büyük — peneozeleri açılıyordu. Koğuş'ar hastalarla | dolü idi. Birçokları — yastıklurından L arak dişarermi görmek istiyorlardı. Yüzlerce çocuk — döğürmüş” kadınları, bastaneye bu akşaın gölen yevi Dir istirap kardeşi üy- kularından — uyamtlırmıştı. Uy> kudan ker uyanankzdin, el- lerini azap ve aceçeken kar- mının üstüne” koymakta - idi. Bu koğuşlar ınılmıı harp _Wıı. Caler. 8'üm

Bu sayıdan diğer sayfalar: