14 Haziran 1931 Tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 3

14 Haziran 1931 tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ister dinle İster dinleme! Yeni teşkil edileceği töy lenen “ÇİFÇİ ve İŞÇİ, tır- kası, bir arı kovanına yabancı “BEY,, girmis gibi kuıçıhlılı sebep oldu. * Mühslidi, muvafıkı kalemle- ve sarıldılar, sağa, sola mâna- sız kelimeler savurmağa, mev- hum fikirler fırlatmağa başla- dılar. Hükümet gazetelerinin ne için telâşa düştüklerini bilmi- yorum izaha İüzüm var mı? Bu cihet malüm - olduktan #onro, sözde muhalif — geçi- nenlere gözlerimizi çevirmekte bels yoktur. Amerikan göz'üğünün ar- kasından memleket - işlerini | tavzlıae kalkan ya B., ber günkü buluş ve gö ü üyle karilerine tandır başı havadis- leri veriyor. Bu havadisler bazan doğru bazan iğri, çak kerede çarpık çurpuk çıkıyor. * İSTER İNAN İSTER İNANMA, ya fitnelik ederken, yalnız — vak'aların yaldızına kapılan meslektaşın son dedi- kodusu, hiç yerinde değildir. Maksadı yeni fırkanın bu haberlarler kıymetini düşür- mekse, — dikkat etsin ki bu biür — tahtaravallidir. — kimin yukarıda kalacağı belli olmarz. Şanjanlı kumaşlar gibi, ne venk olduğu belli - olmiyan gazetesi, çok temenni ederiz ki, bu son güneş karşısında Büsbü'ün rolmasın ! BÜRHANETTİN ÂLİ Değişiyor! gsiışıyor Beden terbiyeşi usul- leri muvafık değil Mekteplerde şimdiye ka- dar yaptırılan beden terbiye- sinde bazı tadilât yapılacağı söylenmişlir. ğ Dün bu husuta Maarif Emini muavini Kendisile gö- rüşen bir. muharririmize bu tadilât hakiında Vekâletten henöz bir iş'ar olmadığını söy- lemiştir. Bu tadilâtın yeni bir siste- me göre hazırlandığı ve ge- lecek seneden itibaren tatbik edileceği töylenmektedir. Yollar kontrol edilecek Yaplırılan — yollar, çok ça- buk bozulduğundan Belediye kontrolk karar vermistir. Memba s;ı;n etrafında orman yetiştirilecek Memba — suları — etrafında orman yetiştiri'mesi tasavvur ediliyor. svrrmamma Muharriri : Reynonde Machard Hayri, karısinı ve üvey oğlunu bı- çakla ağır surette yaraladı Bu vakaya sebep Hayri Efendinin üvey oğlu Fuadı evden kovmak istemesidir Evvelki gece Yenibahçede feci bir cinayet olmuştur. Vak'anın iç yüzü bmı tafsilâtile şudur: Otuz beş yaşlarında olan Salime Hanım esmer, kara kuru bir kadındır. Oa — yedi sene — evvel Mustafa efendi isminde bir polisle evlenmiş ve bu adam- la ancak dört sene beraber yaşayabilmiştir. Çünkü kocası genç dene- cek bir yaşta ölmüş ve karı- sına da üç yaşlarında bir ye- tim bırakmıştır. Silime hanıma yadigâr kalan bu çocuk - şimdi gün- düzleri Rejide, geceleride yeni bahçede bir. kahvede çalıp maktadır, Salime banımın oğlu ka- zandığı paraları üvey babası Hayri efendiye "vermektedir. Zire, Salime Hanım birin ci kocasından — sonra — ikinci bir yuva kurmuştur. Hayri ef, Salime ile ev- leneceği zaman, müstakbel haremi ona çocugunu göste- rerek: Ya bu... Demiş. Hayr': — O benimdir ben besli. yeceğim, demiştir. Fakat hüdisat — tamamile aksi çıkmış işler altüst olmup | tur. Bötün bu geçen kara gün: lerin macerasını bizzat Salime Hanımın ağzından dinleyelim. On sene evvel Hayri efendi ile evlenen betbaht kadın diyorki: — Merbum zevcim Mur- tafa ER. den sonra iki sene dul ka'dım. Hayatımı hep on- dan - kalan : zayallı yadigâra hasrettim. İıo © sıralarda bu Hayri karşıma - çıktı. Nasipmiş ev- lendim. Öaceleri gül gibi ge çindik, sonra soysuz. luğunu gösterdi. Meşhbur — sözdür, Sarmısa. ği gelin etmişlerde, — kırk göün kokusunu saklamış.. Bu da önce bana; — Gülüm derken sonra. ları yüzüme bile bakmaz ol du. Ne yapayım ki yavrum, eza cefa görmesin, babasız kalmasın diye naçar bir. — cehennem hayatına katlanıyordum. Fakat bana bin Bbir 2zap Mültercimi : Ahmet Fürkân — Fransız edebiyatından büyük aşk romam — Üç mütefekkir kafa aymı mokta etrafında — çarpışırken masanın üstünde yatan hasta, tekrar foenalaşmağa başlıyordu. Güzel akında görülen sarı, leke büyümüş ve gözün bütün beyaz Lunanı ineta etmişti. Belli idiki yeni bir kriz ge- lecokti. Profesör bağırıyor: — Hastaya çabuk bir şırın- ga yapımız. Astman salonun öbür ucu- ma koşüyor, serum — ile dolu grıngayi getiriyor. Klod hastanın kolunu alı- yor, pazısını alkollü pamuk ile temizliyor. Ve ilâve edk yor: — İşte bâba... Profesör şırıngayı — aliyor. Alıyor amma, elleri titremeğe başlıyor. ll-l.-'ı- izale et detlitkeitğğ şüpheyi — Tekrür şüphe ve tered- dütmü baba?.. Haydi baba... Profesör kızinin bü kat'i erarine iİtaat etmiş gibi gö- rünüyor. Ve şırıngayı daldırıyos. veren bu hayata tahammül edemedim, 3 ay evvel ayrıl- dım.Fakat, tekrar gönlümü yaptı. gene evine gölürdü. Lâkin bu selerde yavruma ona para getiren, ekmek getiren zavallı yavruma kancasını taktı cuma sabahı çay İçiyor. duk, birdenbire bana dönerek: Bu çocuğu görünce basta lanıyorum, dedi. — Ne yapıyor bu yavru- sunu dedim. — Orasını ben bilirim, bun- dan kurtulmak için ikinizi de uzaklaştırmak, daha doğrusu “Tahtalı köye, — göndermek istiyorum, diyerek çıktı gitti. Gece uyuyorduk. Bu bir- denbire kalktı, odada dolaş- mağa başladı. Gözleri dön- müştü. Saat 3,5 gu çaldı. — Nen var Hayri dedim, bir tek kelime 1öylemeden ekmek biçağını aldı başladı ba- Umaya. Vücudüm bir iğae yastığı gibi delik deşik olmuştu. Kiracılar imdada yetişmiş- lersede, onlarda piçaktan ürk. tüler. zira beni vurduğu ekmek biçağı kırılmış, yerine saldır- ma kama almıştır. Canavar beni bıraktı bu seferde zavallı Fuadime saldır- di. Hiç bir şeyden haberi ol- miyan — yavrum o kudurmuş herifin elinde kasığından iki yara aldı. Ben kendimi umutmuş ona sarılmıştım. Polisler geldiği zaman bed- baht yavrumla beni lııılıı içinde buldular. Hayri son cinayetini itiraf ederken beni öz oğlumla bera- ber bir yatakta gördüğü için vurduğunu söylemekle vicdan- sızlığını tamamlamıştır. İşte bu eksikti! Hayvan mezarlığı yapılacakmış ! Üsküdar 'kaymakamı hay- van mezarlığı yapmak gibi garip bir teklifle Belediyeye Amüracaat — etmiştir. Zıyıretier nrtıyor Müzelermizi ziyaret eden seyyahlar gatikçe artıyor, Kunıınyoıı dedikodusu yüribvo; İşin ıçınde kimler var? Şerif Pş. zade Remzi, Talât beyler Halk fırkası erkânı mı imişler ?! İzmir — (Hususi) — İzmir- deki vâüsi kereste ve — tütün kumusyonu işi hakkında “Hiz- met, gazetesi şiddetli neşriyat yapıyor. Kereste işinde orta- ya Şerif paşa zade Remzi B. in ismi atıldığı gibi, 300000 kiloluk tütün. meselesinde de Talât B. in iIsmi geçmektedir. *Hizmet, gazetesi bu her iki zatın da İzm'r Halk Fırkanı Ekmek İzmirde ucuzladı İzmirde Belediye encüme- ninin kararile her ikl nevi ekmek yirmişer para - tenzil edilmiştir. Birinci nevi ekme- ıııı kl.'oııı 9, ikinci nevi 7 kış. Türk tacirleri" — Almanyaya gidiyor * — Türk tüccarı — Ağüstosta Alıııuyıyı bir seyahat yapı yorlar, Serom, yavaş yavaş kana karışıyor, kalbi, sinirleri dola. | gıyor ve kan, eski ifriyet ga- zabını. kaybediyor. — Hükmediniz. üstat, ki seromunuz bu defa iyi bir netice verecek. — Evet, hakikaten öyle.. Fakat beklemek lâzım. — Bu intizarın neticesin> de muvaffayiyetinizi görecek-, #iniz, buna hiç şüphe etme- yiniz baba.. Salonu tekrar derin bir süküt kaplamıştı. Ve vakit geçiyordu. Her kesin- gözü hastanın üstüne dikilmişti. Yavaş yavaş sarılık kay- Gıhıi_ııın olan nöbet- ten eser kalmamıştı... Profösör 'şüphe içinde: Z çek beklemiyeceğiz beba! Zafer yakındır. Hasta kadının bakışlarında heyeti idare azasından olduk. Tarını bildiriyor. Bundan başka bu - işlerin içinde zikredilen çu — isimler yardır. Behçet Salih, Cevahirci Boyler.. Bu iş hakkında ki dediko- zade Sabri dular İzmirde hararetle devam ediyor. Bakalım iş nereye gidecek ve nereye varacak? Adanada Kömür fiatları yükseliyor Adanada kömürcüler kö. mür yapmakta biç bir. suretle sühulet görmediklerini iddia etmektedirler. Bundan dolayı senelerdenberi bu işle meşgul olup maişet — vasıtası yapmış olan köylüler yavaş yavaş |kö- mürcülüğü terketmeye baş- lamışlardır. Kömürcülerin azalmasından dolayıda könür o nisbette az manalar sezilmeğe başlamıştı. Profösör emrediyor: — Kalbi bir defa dinleyi- niz. Asistan misma'ı kalbe ka- yup dinliyor. »— Nasıl? Yarım milyon liraya Türkiye emniyet D Panları satılıyordu Dinamit _b;mbalarını' hiç kullandınız mı? Salonda mister Ber ile Madam Grita vardı. Madam Grita bent görünce ilk vöz olarak, — Kaptan bu hava sizin için, neş'enize artık nihayet bulamayız değil mi? Bizi korkutan, titreten ha- va, sizin tabirinizce düğün yapıyor galiba!.. Dedi. Kontr. metr kapıdan dönmüştü. Söz söylerken uzanan — Giritanın elini cana can katan en müs: tesna ve şahâne bir çiçek gibi koklıyarak öpmüş ve titre.» miştim. Mister Berde bugün daha neşeli, daha - mültefit idi. Mavi keskin gözlerini sihar bir gürurla gözlerime diktik- ten sonra sert bir samimiyetle elimi sıktı ve beni maruken koltuğa oturttu. — K. K Bey deniz sizi sal- lamış galiba? — Demizden fazla halkın heyecan ve telâpı insanı wir teecssir ediyor, dedim. Grita koltuğunu hemen yanıma ya- naştırdı ve bir peri — sıcaklı- irle göynüme akmak ister gibi olurdu. Yine mitler Ber: — nsan refah bülmak ve zevgin olmak için biraz da tehlükelere, iziyetlere ve hattâ kazalara — katlanmalı — değil midir? Grita - sordu: — Mitter en büyük kaza- yı nerede ve nasıl geçirdiniz? Müter Ber bilâ tercadüt: Büyük muharebeden evvel Muturda çalıştığım zamanlarda geçirmiştim. Oradaki vaziye- ümiz hakıkaten her an - için tehlükeli ve endişeli geçiyorda Bir kaç defa kurşuna dizil. mek- veya- bir tabancanın nikel kurşgununa — kurban ol. mak - tehlükesine maruz kal- mıştım. En çetin ve tehlükeli hayatım — orada — geçmiştir. Meslek icabi olarak ber zaman için cebimde bir kaç saatli bomba lıııdı:....".m’ Bön hayret ve dehşetle Mister Ber'ta - bü mühim ifşa. atını dinliyordum. Yine Grita sordu: ——— gelmiye başladığı için kömür fiatı daha şimdiden batmanı yirmi kuruşu bulmuştur. Büu gidişle daha ziyade yükselece- 1 söylenmektedir. — Durunuz üstat hasta- yı dinleyelim. Hastaya üçü de kulak ve- riyorlar. Bu derin süküt için: de- hastanın - karaında bazı gürültüler duyuluyordu... — , Kaç saat olmuştu . ki, bu. üç kişi, konuşacak - ümddile hastanın başından kımıldama mışlardı. Klod'in artık beklemeğe tahammüki |kalımamıştı. — Bu zavallı kâadın oka- dar yurğun ki... Buna sorar- sak cevap verebilecek. Profesör asistane bakıyor, asistan bu bakışın manasını anlıyor. E'ini bastanın omu- zuna koyuyor ve soruyor: * Nasılsınız ? Hepsi ümit içinde... ondan — Taşıdığınız dinamit bom? balarını hiç kullanmak mec- buriyetinde — kaldımız mı? Mister Ber acı ve manalı bir. gülüşler n — Bu hayatım pek ucuz kazanılmamıştır. Hatıratım bir tetkik edilecek olursa, — beni bir milletin tarihi kadar vac kayile dolu bulursunuz. Ya- bancı memleketlerin köşe ve bucaklarında sessiz bir kedi gibi dolaştığıma bakmayınız. kudretim çok 'büyüktür. Ox dulara, milletlere yol veren refah veren ve sandet veren bir insanım, Filvaki hayatım maceralar, felâketler, saadetlerle doludur, Her şeye rağmen hiç bir za-' man korkmadım, yorulmadım, bezmedim. — Çalışmak, didiş- mek, muvaffakiyet elde etmek, Memurlara bir san- dık hazırlanıyor » Memurların yardım - san- dığı projesi ihzar edilmiştir. Vali Mİ— Ankara- dan geldikten sonra proje mü- zakere edilecektir. Anason müstahsillerine avans Müskirat inhisarı idaresi, bu sene Çeşme anason müs- tahsillerine dağıtmıştır. Bu para ile 4500 dönüm arazi ekilmiştir. Geçen sene anasonün azami fiatı 60 Belediyenin çok garip bir kararı Adanada gazeteler, Ada- na belediyesinin çok garip bir kararından bahsediyorlar, Bı- karar mahalli li buğday işlemeleri *hh dir. Yeni mahsül çıktığı şu gönlerde bu kararın garabeti bir kat daha anlaşılmıştır. Çüm kü çiftciyi dehşetli mutazarrır etmektedir. Şüphe ve tessür yavaş ya- vaş as stanıda sarıyor. Klod: — Nasılsınız demekle ne demek istediğinizi anlamıyor. Bunun sebebini söylemeli,. Lö. hodet ne bekliyorsunuz? ğ Aslstan elini hastanın omu- zuna daha kuvvetle koyuyor: — Şaşiyorsunuz, değil mi? Size nasılsınız diye sual şor- duğuma... Size ameliyat yap- tılar, ameliyat... Bunun - için soruyorum, nasılsınız? Hasta, — şaşkınlık - âlümeti gösteriyor... t Fakat gene cevap yok | Aslıtan sinirlenimeğe bap hyor: — Konuşacakmısınız? Hasta kadım derin derin Anliyor. aa (Decamı var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: