10 Temmuz 1931 Tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 2

10 Temmuz 1931 tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

EftimEf. ithamlara cevap verirken bir(Şemis) kulübünden bahsediyor Rum ortodokslarla Türk ortodokslar arasındaki ihtilâ- fat bir tüzlü nikayet bulamadı ( gittiz Her iki parti de biribirle- rini itham edip duruyorlar. Göçen gün gene bu mevzua- temas ederek Rum orlodoks- lasdan hukuk doktoru (Teo- legos) Böyin Papa Eftim Efen- | diye olan hücumkâr beyyna- tanı nmeşretmiştik. Bu beyanata karşı Papa Eftim Efendi de süküt ile. mukabele etmiyor. İşte Papa Eftim Efendinin de mukabil cevabı: — “Teolegos Efendiyi Ana- doluda bulunduğum zeman- danberi uzaktan tamırım. Çünki bu gibi adamları gözümün öaünden hiç bir vakit mefkü: rem icabı ayırmadım. Yalnız. Teoloğos Efendiye şunu batır- Tatmak isterim ki tercümei hall mazbutumuzdur. Vakın, bir ara: Beşiktaşta otururken ortadan kaybolmuştu. Fakat, aradan zaman geçince ve affi umumi ile yüreği fe- rahlayınca gene meydana çıktı. Mâahiyetlerini iyi bildiğim bu gibi adamlara cevap vermeği şahsım iğin - tenezzül addede- rim. Yzlnız şunuda töyliyeyim: ki ben kendilerinin gömülecek» leri bamya tarlasında değil vatan / Rumlar arasındaki büyük ihtilâf Rumlar arasında faali- yette bulunan bir kulüp Jediyorlar.Türk ortodokslarından. | lba, HalbukiTürk ortodokslarınRum ortodoksları ithamları bu kadar' la da kalmayor.Meselâ, Balıklı Rum hastanesi heyeti mütevel» liyesi asasından Türklüğü tah- kir cürmü ile mazmun olan doktor Manol oğluna da hücum birzatbu hususta diyor ki: —Doktor Mancil oğlu Şemis kulübünde mühim - mevkiler elmak ve mühim roller oy- namak sevdasındadır. Onu bu sevdaya sevkeden şey ise, ileride himmetlerine mükâfat görmektir. Ama, bu mükâfatı nereden beklediğini size söylememi Esasen (Şemis) kulübünde faaliyet sarfeden — yalnız doktor Manöil oğlu değildir. Bundan maada bu Rum ekalliyeti kulübünde — doktor Fakaçelli, doktor — Urfanidis, doktor Prinaris, doktor Koru- menos ve Dimeleon efendiler de vardır. İşte, bu Türk ortodoksun da söylediklerine bakılırsa. yalnız salmeye papa Eftim elendi ile Neolegos Bey çıkmayacak ga- Biz. bu Türk ve Rum ortodoksların aralarındaki şid- detli 1htilâfta tamamen bitaraf daşlarıttın kalpğâhında ebedi * bit yer tutmağa çalışıyarcum!, | enesene şrsamnssesenanecnn anals Kral Hazretleri dün Istanbula geldiler (Birinci sayfadan: devam) elçimiz Tahir Lütf&B, ve re- fikaları, Irak meb'uslarından Süleyman Fettah, Seryaverleri Tahsin, Hariciye kalemi mah- susunda müdür ve teşrifatçı- lardan Basri ve riyaseti' cüm- hür yaverlerinden Naşit Beyler bulunuyordu 4 üncü piyade alayından bir tabur asker- le tasyondan itibaren — Söğütlü yatının bulunduğu — mahalle kadar ve bir polis müfrezesile, | İnzibat katasından da bir müf- reze muhtelif malrallerde ahzı- mevki etmişlerdi. Trenin Haydarpaşaya mu- vasaletinde eskeri bando selâm havasını müteakıp İrak hava- sım. çalmış. ve kat'ai askek riye tarafından resmi - selâm ifa edilmişir. Beyamı: hoşamedi Tren: tavakkuf eder etmez Vali Mülüttin Beyle- Kolordu kumandanı: Şükrü - Naili Paşa Kral Hâzretlerinin- bulunduğu arka vagcrı çıktılar, teşrifatçı Sabri Bi şehir namına: müşa.» rünileyh Hazretlerine beyanı hoşamedi eyledi. Kral Hazretleri askerin önün- den geçerken Şükrü Nalili, Pş. firka kumandam : Rüştü' Paşa- yetakdim etti. Söğütlü yatında Ktal' Hazretleri resmi selâ: Mi ifaeden askerlerle, kendi: sini şiddetle alkışlayan halkı beşuş Bir çekma ile selâmladı- lanı Haydarpaşa rıhtımına ya- naşmış; olan Söğütlü yatına bindiler, Kral Hazretlerile birlikte Başvekil. Nürzü Paşa, Vali Mus hittin Bi; Şükrür Nüili: Paşa İrak sefiriNüci, Şevket, Bağ- dat sefitimiz: Tahir Lütfiş Irak. Müliye nazırı Hkydür Rüstem krahn seryaveri Tahsto, Halk fırkası idare; heyetl: reisi-Cev- 'det KerimiBeyler bindilem Yat: ilerledi. Polla, motörüde takip: ediyordu, s“'r'n—ıwı— v B olduğumuz için iki-tarafın dâ söylediklerini dercediyoruz. la Dolmabahçe rıhtımına yanaştı, Sarayda Milli saraylar müdiri Sezai B. Kral — Hazretlerini — istikbal- etti. Müşarünileyh Hazretleri, maiyetlerile birlikte — riyaseti cürahur dairesine — tsaledildi . 2 saat istirahatten sonra öğ- le yemeğini tenavül buyur- dülar. Sant " 13 , te bütün maiyetile — birlikte otomobil. lere binerek İstanbul tarafın- da bir tenezzüh icra buyur- dular... Kıral Hz. nin iltifatları Kuıral Hazretleri yata biner- ken Şükrü Naili Paşaya: “Sı. zinle görüştüğüme çok mem- nun, oldum,, diye iltifatta, bu.. Tundular. Müteakıben Vali Muhittin Beye dönerek: — Çok memnun oldum. Maaşallah askerler çok gür- büz ve muntazam. Halkın hak- kımdaki 'teveccüh ve muhab- Betine çok müteşekkirim,, bu- yurdular.. Kral Hazretleri İstanbulda bir hafta- kalacak ve Dolma- bahçe sarayında ikamet buyu. racakıdardır. Leyliler Leyli talebepansiyon: larda yemek yiye- cekler Liselerdeki leylitalebe şim- diye kadar mektep dahilitde taşe: ediliyordu. Badema- ma: aarif vekâleti — bunlar, için, pansiyonlar “tevla edeçek veği talebe bu:pansiyonlarda yiye- £| ceklerdir. Bundan tonra leyli olmak Iça müracaat edecekler'kabul olunacak ve leyli talebe mık- tarına göre pansiyon mesarifi idürece arttırılacaktır. Buusul Edirne ve Samsun liselerinde i tatbik edilerek iyi neticeler alınmıştır. vv Her . Müdürleri Gittiler Ankarada toplanacak kon- grede bulunmak üzere şehrk- mize gelen Edime, Trabzon Samsun, Kastamonu lise mü- dürleri gehrimiz Jise ve mus allim mektebi — müdürleri tle birlikte dün akşam Ankaraya gitmişlerdir. Kongrede, Maarif emin- liklerinin — lâğvından — soara hasıl olan vaziyet ve bik hassa terbiyevi meseleler gö- rüşülecektir. Müd rlerin ne zaman avdet edecekleri ma> lâm değildir. Tiftik mahsulü bin balya Tiftik fiatleri son günler. de sabit bir haldedir. Bu- seneki yeni mahsul fiatleri- nin ilerde bir parça tereffü edeceği- ümit olunuyor. Fakat Bunun içinde beklemek (i. zımdir. Yeni sene mahsulü (1000) Balyadir. Bu miktarın hüriçte tamamen müşteri bu. lacağı ümit olunuyor. İbrahim Tali B. Birinet umumi müfettiş İb- rahim . Tali bey, dün de- vilâ. yetteki makamına gelmemiştir. Mumatleyh gelecek hufta Per. şembe günü mahalli merrurl. yetine avdet edecektir. Daoktorlar Ankaraya çağrılan hastane doktorları döndüler ” Aükaradüfiişa edilür Bü yük ve asri bir hastanenin da- Kilt enstalasyon, tefrişat ve takslmatı hakkındaki exasları tesbit etmek üzere, Güreba bastanesi — Başhekimi- Ömer Lütü, Cerrapasa — başhalitmi Rüjtü; Etfal — Hastanesi baş hekimi Rifat- Beylerden mü: teğpkluk; — hepet' “Askaridlan gelmiştir. Höyet 'vasifölerini Tssmen oradafyapmişlardır; mütebakisiı nide burada ikmal edeceklerdir. Seyahat - O fis raportörüde iştirak ediyor Alman Ticaret odası tara. fından ortaya atılan ve Harlet ticaret ofisi tarafından da ıslah | ve tanzim edilön: Avrupa seyabati için muvafık cevaplar gelmektedir. Yakında: bu: seyahat — icra edilecektir, İtalya, - Franta- ve | Belçika. tarikile- Almanyaya | gidilecek, oradan Tuma tarikile | ve Romanyodan vapurla avdet edilecektir. Yöl masrafı. 400- liradır. Of bu hususta- bankalara da tezkere — yazmıştır. —Müvelâ; Ziraat bankaswımüsbet bir cevap vermiştir.Ofis raportörü Âkil B. de harici ticaret ofisini temsilen bu seyahate iştirak edecektir. | Seyrisefain ve vapurcular itilâfı Suya düştü! Vapurcular aralarında bir hususi itilâf yapmak istiyorlar YVapurcular ile Seyrisefain arasındaki itilâf tamamen suya düymüş demektir. Artık gerek Seyrisefain, gerek Millt vapur" cular istedikleri fiatla yük ve yolcu taşıyacaklardır. Diğer taraftan Millt vapur: cular kendi aralarında bir tti- Tâfname aktetmek istiyorlar. Bu hususun temini zımnında dün Milli vapurcular kendi aralarında görüşmüşlerdir. Fakat, bizim istidlâlâtımıe za nazaran, bu tarzda bir lti- lâf imkâm'da pok: müşkül ola- caktır. Zira, Millit vapurcular da iki partidir. Birinci kısmı, kapitalleri | çok olanlar teşkil ediyor. İkin. ci kısım ise sermayeleri cüz'l bulunan vepurculardır. Netice itibarile, mezkür ih- tilâfat dedikoduları İktısat ve- kâletine dayanacaktır. mrererekaana a ea aa AAA AAA AAA AAA Yeni proje (Birinci sahifeden devam) olduğu anlaşıldı. Bütün bu lia- reketin sırf söz söyliyen meb'- we — beylerin bu husustaki şahsi mütaleaları ve — galâtı rivayetleri olduğu tahakkuk etti. Yüksek — Meclisi- — böyle bir harekete Iştirakten mü- nezzeli görmekle bahtiyarız. Nitekim, yüksek Meclü bu meb'us Beylerin biç birisinin ortaya attıkları iddislara itl- mat etmemiş, devlet ve inkı- lâbın mes'uliyetini taşıyan bir devlet adamı vekar ve tem- kinile — bütün. bu - — müfeit müddelyat ve talepleri cüm- huriyet ve talalâbın her şeyin fevkinde prensiplerile karşılayan Başvekile — müttefiken - itimat' etmiştir. Bir damla suda fırtına ko- paran bazı meb'us Beylerin bu son celsede matbuatın,tram- vaylar gibi kontrol mürakabe- sini talep ettikleri görülmüş tür. Matbuatı, üzerimer binilip: rahatça yürünecek Bir vasıta zihniyete, yüksek- meclitin iti- mat e memesi kadar tabit bir keyfiyet olamazdı. Bu- kabil talepler ve iddialarla- bu meb'. us Beyler, asla hakiki cümhu-! riyetçi olmadıklarını ve olarmı- yacaklarını acı bir şekilde: 1f- şa etmiş bulunmuşlardır. Bu meb'us Bayler matbu- atı ve matbuat hüzriyetini Be- nüz idrak, dabi etmemiş. ol- duklarını o kadar canlı Bir su- rette İspat ittiler ki bundan bü- tün - cümhuriyet — evlâtlarımn kicap ve azsp duüydüklarına bir- am şüphe elmiyoruz. Bu zevat matbuatın müra- kabe edilecek bir- tıramvay değil; mürakabe- edecek bir | kuvvet olduğunu bir- meşruti- yetçi kadar bile bilmiyorları Bu zevata karşı, ömründe siyast gazetecilik etmemiş, ga- zeteciliği mecmuacılık — bilen ve bir Hâmit devri gazetecisi bulunan Amet İhsan Bayin | bugünki matbuat hürriyetimi sultan Hamit devrile mükaye: 80 etmesi ve neticeden mem, nun olması kadar tabil — bir Hal' olamaz Halbuki Abdülâziz devrik aşamış siyasi gözeteciler :İırydı':ki ıîıılı:. bu- - devirlerde gaddar ve ceberut sahibi: sad. razamların eşçek - şeklinde re- simleri yapıldığını ve bekların: da söylenmedik. şey bırakılma dığinı, yani- sultan. Aziz.dev. rinin bhürriyett metbuatımı ha- tırlarlar. Bu' gün içintebellür- eden Bizden- söylemek Sadri Etem,bir sabah ve bir altışam gazelesinde İpsiz Recep vak'ası hake kında şehadet ediyor. Birinde iki sütün diğerin> de bir sütun söylüyor. Muharririn ne demek istediğini neyi anlatmağı kastettiğini bir türlü anlı- yamadık. Kelimeleri-ağı zında — geveleyip- geveler yip te bir türlü çıkaramıyan bu muharririn Beyanate na, gene kendi arkadaş larından Bbiri: — Kübik Beyanatta bu lunmaş. dedi. Artık sen gel de butarzı Beyanatı İster dinle İster dinleme | ve icraalına af gibi görmeğe alışmış olan bu | | gey varsa o da, matbut için” yent bir. kanun - istendiğidir. Dünyanım bütün cümhuriyetle- rTinde ayrıca:bir matbuat kanu- nu olmamakla beraber bir lâ. yiha hazırlandığı malümdur. Hükürnet gazetelerinin bulâyiha mevaddı hakkında verdikleri malümata bakılırsabu lâyiha- nn cümhuriyetin esas hak ve hürriyetlerine ve matbuat hür- riyeline inanılmıyacak kadar ağır bir darbe teşkil ettiğine hükmetmek lâzım gelmekte: dir. Bu lâyihada, dünyanın hiç bir tarafında henüz görülme- miş ve işidilmemiş ağır mes- uliyet şekilleri, şartlar, kayitler ilidas edilmekte, “matbuat, hükümet memurluğu menze» Jesine düşürülmektedir.. Gaze- teler ilk en küçük cürümde kapanacak, ceza ve hukuk esas- larma göre dünyanın hiç bir tarafında mes'ul edilemiyecek olan şahıslar, kâmilen mes'ul edilecek, dretim şahilyet Bit şey söylen- miyecek, zabıta haberleri bile ancak birkaç satırla yazılacak, şahıslar hakkında biç. bir. şey söylenemiyöcek. Verilen malü. mata göre İâyiha matbuata yalnız bir hürriyet bırakmak- tadır. Suitstima!ler tahakkuk ettikten sonra kaydedilebile- cekl Yant Ahmet İhsan Bayin gazeteciliği avdet. ediyor de- mektir. Narp ve tayinler ; ve mahkeme kararlarında tebey- yün etmiş suihaller- serbesti ile yazılucak. Dünyada matbuat için- bir müstebit imparatorun tasayvur | edebileceği bütün şiddetler ve kayitleri bir araya getirdiği anlaşılan bu kanun lâyihası nasıl — inkılâpçılarımızın — ve cümhuriyetin nigehbanı olan Böyük Miltet Meelisimizin tet kike bile tenezzül edecekteri bir. kanun tasavvuru olabilir? Konulan mes'uliyet ve ka. yitlerle bu. lâyihanın! teşkilâtı esasiye ve bütün cümhuriyet Kanunlarıaıtı cubunu ihlil et: tiği aşikârdir; Bu lâyiha - bil: hassa matbuat bürriyetlnin; siyasi matbuatın hücceti ida- midir. Muvakkat bubranları - ön- lerken, kendisile istikbale ga. mil bir an'ane vazedecek olan kanunlar ve bid'atler Ihdas etmek hatasından inkilâpçı- larımızı ve cümluriyetin nigeh- banı yüksek meclisimizi tenzih ederiz. Bütün kanunlarımızın ve rejim prensiplerinin ruhunu çiğniyebilmek an'ane- ve tea- mülünü ihdas etmekle bizzat cümhuriyetin istikbali tehlike- ye girmiş olacağı idrak - edil. melidir. Cümhuriyetin esas hak ve Hürriyetleri'nden birinelsi olan, teşril ve tcrai- kuvvetlerin tagallüp ve tahakküm tehlilee- lerine karşı yegâne kuvvet bu- lenan hürriyeti matbuat uğruna biz seve seve kurban- oluruz. Hürriyeti matbuati kurban etme- yiniz. Yaşasın cümhuriyet! takvim Çirkef! , Biz gazetelerin neşriyatımi rakı sofrasına: benzetiriz. Nasıl bir masa başındaki arkadaşlar evvelâ tatlr tatlı içerlerken bir aralık mevs zu her hangi fena bir mecara- ya sapar ve ondan sonra bu doöst âlemi ya kanla biter, ya mutlaka bir hırsla kapanır g der. Ve bunun iyisi fenası hep budur. Gazetelerde de münakaşalar evvelâ tatlı tatlı başlar, fakat ikinci, üçüncü makalede mev zu derhal unutulur ve bu mü: nakaşalar, müstehcen kavga» lara inkılâp eder.Bu daima gö- rüle gelen bir gazetecilik mu- kaddaeratıdır. İşte bu defa da Valâ diye halâ alâ bir isim bulamayan bir. akşamcı bizim müdürü mes'ule çatıyor ve daha henüz kalemlerini yağlamış, adam akıllı lâfa girmemişken Valâ Burhanettine — müstehcen bir tecavüzde bulunuyor. Bu adamlar Nasretin ho- canın yoğurt küpüne benz'yorlar. Biraz kaşık attmmı altından ne mul- oldukları çıkıyor. Çirkefe taş atılmıyormuş hakikaten! * * Eşyanın intihan ! Şoför Ömer iszminde bir gencin otomobili ile kaybol: duğunu heber verdiler. Şimdiye kadar kaybolan çocuğa, kadına, erkeğe pek alıştık ta Ömerin kaybına pek hayzet etmedik. Cesedi bulunmazsa - kendi bulucur. Fakat — garibimize giden kos koca otomabilin de yok olmasıdır. Şimdi aklımıza sebebi. geliyor. Acaba: bu otomobil Beledi yenin: bir otobüs talimatname- si-hazırladığından. alınarak ba- gını alıp dağlara mı kaçtı der siniz? Biz deriz ki biraz bekle- * seydi'de yeni Matbuat kanunu çıktığı zaman: matbualı da alıp göçüp gitseydi. * » Dile gelse Şu insanlarda bir sır olsa da cansız şeyleri dile getirebilse. ler. Meselâ fakirliğinden bah. seden. Yunus Nadinin. oturup fink. attığı nice nice masacıklar dile gölse-dene paracıkların ca- mmpı yaktığını anlatsa. Falihin Kayatı dile gelse de ağızcağızı bir daba açılmamak üzere ka. pamsa — şulüf karışan cavul cuvulun kafaları dile gelse do içlerinde farelerim cirit oyna- dığmı anlatsa. Ahmet — İhsan Beyin altmış senesi dile gelse de “Allah Allah, desve be nim efendim bu mudür?* Velhanl Fazıl Ahmedin- taks riri dile gelsede . Böni - Yu nus Nadi için mi yazdın?, deve. Nibayet Babıâli dile gek se de şu gazetecilerin teker teker ne hint kumaşları . ol- duğunu söylese o zaman dün- ya düzelir. 4 Matbuat, projesi Matbuat: için yeni- proje hazırlanmıştır. Ağızdan ağıza- yayılan, kulaktan kulağa söylenen ha- bere nazaran proje kaşıkla ve- riptsapı ile çıkaracakmış Önüne gelen gazeteleri kar payabilecekmiş ve zabıta. har berleri yazılmayacakmış. Meselâ: “Dün bir. Hanım vefat etmiştir, denecek. Fakat intihar ettiği- yazık, mayacakmış. Nabhiye - müdürünün cant sıkıldı mi (Kaayın) diyecek ve derhal gazete tarih göçecekmli Biz diyoruz ki bu şeralt altında üstüne öarada verse ler gazete çıkatacak baba y — git bulamıyacalardır. ÇO LA CL LA S C

Bu sayıdan diğer sayfalar: