20 Temmuz 1931 Tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 3

20 Temmuz 1931 tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Fazıl Ahmet y Nihayet, hamiyet, goygoy- cularının arasına, Fazıl Ah- met Beyde karıştı. Nihayet, — vatanperverlik çorbasında tuzum bulunsun ka- bilinden, Fazıl Ahmet Bey de “Milliyet, *ütununa bir kaç makale ekti. Her esen rüzgüra kulakla- rının yelkenini açan bu muh- terem zat, meğer ne celalli, ne celâdetli bir inkılâpçı imiş' Allah, — herkesin nasibini bir işten verir, Fazıl Ahmet Bey d- mizah ile tabasbusu birleştirerek, kendine (iş, yanl maişet edinmişti. Anlaşilan Ankara'nın sert » havası böyle eski hafifliklere müsait değill. Onun için havaya uymuş. Bir vakitlernice, nice yazıla- rında nice, nice şeyler terennüm eyliyen bu her mevsimin bül- Üslat'ta yeni bülü, şimdi de bir “Kartal, | sesi çıkarmak hevesine düşmüş! Fakat Üstadın ciddiyeti, tıpkı sahnede hazin bir role çıkan komiki şehir Naşit Bey gibi, gene herkesi güldürüyor! Ne yapalım, Fazil Ahmet Beyin nasibi de bu: Herkesi kendime güldürmek. BÜRHANETTİN ÂLİ esamarrecem GUNUN VAKA/I Zabıta muharririmiz yazıyor: Bir kıskançlık yüzünden intihar! Bir genç kadın " rakibesinin intikamını . hayatile ödemek istedi. Fakat, kurtarılmıştır Evvelki gece İhsan ismin- de bir kadın tentirdiyot içmek suretile intihara teşebbüs et- miştir. Sırf, kukançlık yüzünden ileri gelen bu tatfharın iç yüzü şudur. İhsan kimdir? Kısa boylu esmer, karakaş ve gözlü bir genç kadındır. İstanbelda doğmuş, iptidai tahsil ve terbiye görerek bü- yümüştür. Pederi Ahmet, valideside Binnaz isminde yüksek bir alleye mensuptur. Ebeveyni, 25 yaşlarında bulu- nan kızları İhsanı çileden çı- kıp kaldırım . sefili olduğunu bundan üç sene evvel görmüş, bilmiş; uzun boylu nasihatler neticesi #lâh — olamıyacağını anladıktan sonra terk ve evlâtliktan ret etmişlerdir. İşte, çileden çıkan bu za- averesar ee Hayvanları himaye cemiyeti faali- yetine ait bir rapor neşretti Küçük kuş avcılığı menedildi Hayvanları himaye cemi- yetl 1930 senesine Hit Taal yetini gösterir bir rapor veş- retmiştir. Cemiyetin faaliyeti şu su- retle hülâsa edilebilir: Mütetabbiplerle sıkı bir mü- cadeleye girişilmiştir. Sanizen: Cemiyet mülettiş- leri, hayvanlara eza ve cela edenler bakkında — kanuni takibat yaplırılmakta, hasta ve topal hayvanların satılma- sina mani olmaktadır. Bundan başka fazla yüklü araba ve hayvanların yükleri Balisin yardimife hafiflettiril- miştir. Aynı zamanda kafes deru- nunda köylerden şehre geti- rilen Tavuk, Hindi ve buna mümascil hayvanatın kafesleri pek dar olup, bir. çoklarının bacakları — kırilmakta ve ölk mektedirler. Bununla da- mücadele edil. mektedir. Küçük kuş avcılığı İslanbul Vilâyetince menedilmiş ve jan- darmaya de tebliğat yapılmıştır. 484 kafes ve ökse imha edilmiş ve yüzlerce kuş ser. best bırakılmıştır. C:mıyel. kuşlatı himaye Tıfrkı No. 43 Muharriri: Raynonde Maohard söyleniyor. hususunda faaliyeti — görülen dokuz jandarmayı, — gümüş- madalya dle teltif etmiştir. Tecziye edilecek İdarehaneler müracaat ediyor! Hizmetçi, işlerini Belediye Aletısat müdürlüğünce tedviri hususundaki kanunla müstah- dimin idareleri sahipleri Be- dediveye davet — edilmişti. Bu davete rağmen barı idare- hanecilerin el'an davete icabet etmedikleri görüldüğünden bunlara muayyen bir mühtet verilmesi ve bu müddetin h- tamında müracaat etmeyenle- Tip tecziyeleri kararlaştırılmıştır. ——— Rıhtimin imtiyazı Rihtim şirkelimin —imtiya- zını satacağfı hakkındaki şayla üzerine ait olan devairde tahki- kat yaptık Bu devair'bu hususta ademi malümat beyanetmekte- dir. #laamafih Rıhtım şirketi- nin imtiyazını ahara devret- mek'hakkı mevcultur. Bina- enaleyh — çirketçe böyle büir şeye teşebbüs vukuunda kâ- nuni bir. mahzuru olmadığı Miütercimi : Ahmet Fürkâön — Fransız edebiyatından büyük aşk romanı — 170 inci binden tercüme edilmiştir... — Doğrudur, azizim, — Peki, bu müddet zar- finda benim için ne düşünü- yardunuz, ki. Dostum — Klod Ambnvaz kendini anlamıya- cak bir erkekle sevişmek is- tiyor. Klod asri tahell görmüş bir kız değilmiydi? Aşkın buna ne ifadesi, Klo- erkek mevzuu bahs değildi. — Olabilir. Fakat bu e- mada meyi seydiniz ? — Hiç... — O halde sevdiğiniz kar- şınıza çıkmadık! “sevme,, nin manasını ifade edebilesiniz. — Benmi ifade edemem. — Evet.. — Ah azizim. onun naza- riyat tarafını ben çok iyi biliyorum. — Ondan eminim. Fakat hiç bir zaman aklınıza geldi- miki kalbinizi yoklayasımz. yallı kızcağız; üç senedenbeti ötede beride düşüp kalkmak- ta, gençliğinide Ypsiz ve sap- #z takımlarının ellerinde geçir miye *taşlamıştir. Uçurum “kenarında Çenç yaşında bu uçuruma yuvarlanan İhsan, üç senelik günakkâr — olmasına rağmen sayısı kendisince bile malüm kalkmış, Metres, kapalma ve dost olarak ömrünü geçirmiş- tir. Fakat buna rağmen ken- disine göre ne saf ve nede te- miz vicdanlı bir erkeğe tesadlil etmiştir. Kiminle tanışmış, kiminle görüşmüş ise mutlaka bir fena- hk, mutlaka bir kötülük gör: müştür. İşte, başını taştan taşa (vu: ran bu günabkâr tuttğu bu çirkef hayattan çoktan peti* man olmuşsada kurtuluş çaresini bulamayıp sop bir tali tecrübesine daha kalkışarak Recep ismin de bir gençle de tanışıp met- res hayatı yaşamağa başla- mıştır. Yeni dostunu tanıyalım? Recep. Returkeli bir genç- kir . 22 yaşlarında İkısa boylu esmer olup seyyar — satıcılik evvel İhsanla tanışmış, tevi- şerek metres hayatı yaşamağa başlarmştır. İştebu gençler, birleşir bir- mez,Süleymeniyede Dötcmeciler sokağında 97 aumaralı — bir bodurumsu odayı üsticar etm'ş, eyi, kötü birlikte — oturarak geçinmeğe başlamışlardır. Fakat, son günlerde Recep yine işi azıtmış, İhsanın üze- rine başka kadınlarla görüşüp konuşmağa başlamıştır. Takip ve tarassut — Bu haberi alan ve Rece- bin bal veetvarında şüphe- lenmeğe —başlayan — İhsanda azun — zamanlardanberi onu takip ve tarassut etmeğe baş- lamıştır. Recebi Rükiye İsşminde bir | kızla konuşürken görmüşlür. Burasını bizzat kendi ağ- zından dinleyelim * Hikâyet... — Recep, her zamanki gibi evvelki — Bundan ne çıkar. — Birşey çıkmaz. Fakat ben zannediyorum ki bundan ya, ben: yabüt Filip Löhodek çikar. — Ne demek istiyorsunuz? — Şunu demek istiyorum ki gerek hbna ve gerek Fdipe kalbinizde bir Sempati mev- culttur. Evet.. Nitekim size de öyle... — İçte o sempati aşktır. — Ne diyorsunuz? Hakikatı. Hala anlıyamıyorum. İzah edeyim: Demin de söylediğim gibi siz sevmek istediniz. Fakat muhitiniz fena idi. Beni we Filip'i gördünüz onlarla —istemiyerek — meşgul | oldumuz. — İtizafımız veçhile- kimseyi sevmiyorsumuz. Fakat ben buna inanmıvarum., Çün- kü Ük baharda ağaçlar nasıl olmıyacak kadar 'insanlarla düşüp | etmektedir. Bir buçük sene | Nihayet, evvelki gün destu | gün de yine | fıstık tablasını alarak evden çıkmış, Mercan yoku- #a başında satmağa başlamış- t Arkasından ben de giderek onu gözetlemeğe başladım. O ara Rukiye isminde bir - ka- di Recebin yanına — gelerek şakalaşmağa, pis gl cilve- leşmeğe başlamıştır. -Dayanamadım ihemen yan- larına 'koştum we her ikisinin- de »yüzüne tükürmeğe ve ağzı" ma gelen her sözüde söyle- / meğe başladım: g Bunun üzarine Recep te beni dövmüş ve zorla eve ge- tirerek kapamıştı. Akşama Kadar ağladım, sizladım ve nihayet usand- ğiım bu cana kıymağa karar verdim. ölüm kararı Ve bu karatm üzerine he- men sevde bulunan çeyrek çişe tentiryotu içtim. —Yatağıma uzanarak derhal öleceğimi zan- nediyordum. Töbe ve Istifara başladım: Fakat, aradan beş on da- kikâ geçmişti müthiş bir san- © içinde kıyranmağa ve ava- Zım çıktığı kadarda haykır- mağa başladım. İ Artık üst tarafını bilmiyo- rum bayılmışım. Gözlerimi açar açmaz ken- dimi hastahanede buldum. Fakat, neçare ölü olarak değil? Sağ olarak, Nekadar katı ve sert ca- mim varmiş ki bir an evvel ölüpte şu Tani dünya ile düşmüş olduğum çirkef hayat- tan kurtulamadım. Ne gaflet “ihtilâftan * “haberi yok Liman şirketi ile mavnacı- İ&T arasındaki itilâf devam et- Mektedir. Amele murahhas'arından mürekkep bir grup — dünde H. Fırkası merkezine giderek idare heyeti Retel Cevdet Ke- | Limanın | da izahat İstemişlerdir. Hamdi Beyin Avkaradan avdetinde meselenin tamamen | haliedileceği bilgiritmiştir. Liman şirketi bir taraftan arada bir şey kalmadığını ve eğer varsa, bilmediğini iddia etmektedir. bir *“4nkişaf devrine girerse sizde tıpkı öyle idiniz. Vu- cudünüz maddeten kat'iyet kesbediyordu. Ve bu söyle- diklerim; —bana — verdiğiniz ilimler sayesinde; tablatin or: taya koyduğuü kanunlar neti- bunu ifade etmeyetekdiniz. — Sevmek istiyorum. İna- nurmısiniz, Müsyü —Fransuva sevmeğe pek çok ihtiyacım var. Fakat, bu sevmek her kesin düşündüğü ve bildiği gibi sev- mek - olmamalıdır. Severken insan yabancıdlığa düşmemelidir. 6000 senedenberi herkes ayni tarada sevişmişlir. Ben istiyorum kâ sevişirken aşkiın lezzetini çölde susuz kak- mış Bir adamın eline geçen buzlu bir limonata gibi ye- duüm zudum tatmak we her yu- dumda ondan zevk almak su- retile elde etmek mümkün ol. rim Beyden vaziyetleri hakkın- cesidi sevecekdiniz. Fakat belki | sakin Geceleri, asker birlikte askeri kıraathanede geçiziyorduk. Orada bir - çok ümerayi askeriye ile dostluk teminine muvaffak olmuştum. Bir ziyafet tertip etmekliğim aklıma gelmişti. Fikrimi dostu- ma söyledim. O hemen fikri- mi kabul etmişti. Onların ge- niş salonunda tertip ettiğim ziyafet çok mutantan olmuştu. Evvelce aldığım tertibat ile de mükemmel bir fatoğraf çıkart- tık, Bu fotoğrafımızdan bir ta- nesini hemen ilk posta ile İstanbula Gritaya bazı uydur- ma malümatla birlikte resmi gösterilmek üzere (Sa...) Beye gönderdim. Hemen her gün limon suyu ile yazdığım mektupları, uydurma izahat raporlarını (Sa..) B. wa- sıtasile Gritaya — gönderiyor, ateşe gösterilmek suretile oku- nabilen bütün bu mektuplarda casuslara imalı tamimli ümit- ler veriyordum. matlüp plânları muhafaza me- süliyeti Tle alâkadar çok mü- him bir zat İle mutabık kaldı- ğimı - bildirdim ve kendilerile | mufassal görüştükten sonra mu- vaffakıyetin neticesine varabi- Jeceğimizi İlâve ederak'hemen hareket — ettiğimi tebliğ ettim. Ankara da — bulundüğüm müddet zarfında yalmız ken- dime değil, dostlarıma ait asuhtelif devairde birçok mu- amelâtıda takip ve intaç etmiş oldum. Binbaşı (C...) Bey va- sitasile bir çok Firsatlarda bir çok eski ve büyük rütbeli askeri ümera ile resim çıkart- | tırmak mümkün - oldu. Güya Gritaya birer hatıra gibi gön- derdiğim — bu resimler, casus şebekesi üzerinde derin ve eyi bir tesir bırakıyor, Bana karşı besledikleri emniyelin ber gün biraz daha arttığına emin olu- yorum. 'Sonraki! müşahedatım, bü- tün bu düşüncelerimin beni aldatmadığına delildi. (Sa...) Bey vasttasile casus yebekeri- min en fazl ve en tehlikeli azası Gritaya #on mektubu gönderdiğimden beman iki gün sonra İstanbula ıvdel ettim. sun sevişenlerin Iılç hıl bunu yapamıyor. O lezzeti elirken ekşimiş bir tabak yemek ağlar yüzlü bir çocuk bu saadeti bo- | zuyor. Ve zannederimki aşk | hayatı bundan sonra bircehen- | nem olmaktadır. — Hakkintz var Kiod, fa: | kat beni dinleyiniz. Tabiatın kanunlarıda, aşk | gibi herşeyin fevkındadır. Bu. | nU değiştirmek maatesüf Be- şerin Elinde değildir. Kılod, bu sözleri dinleyor ve düşünüyordu... Oturdukları kayanın —l- çın satıhlarında güneş pemibe yalarularla kaynaşıyordu... Deniz hafif halif teneffüs eden bir. yorgun İdi-0, kudur- dostumla | Nihayet ruh mesele ileyani | Plünları Satılıyordu ——— İ li vi Istanbula avdetim çok oldu.. Kış, mutat değil, müteza: yil bir şiddetle devam ediyor memleketin tabil hayatı bu münasebetle büzülüyordu. Sarfedilen dehşetli faaliyet we alınan tedbirlere —rağmen Ankara » İstanbul tireni de bu şiddetli kar ve fırlınanın tesi- rinden kurtulamıyor, kazalar tevekkuflar geçiriyordu. İstanbula avdetim çok sa- kin ve düşünceli oldu. Tiren temamen tenha idi. Ankarada da oyanlarını verdikten sonra avdet eden bir kaç tiyatro sanatkârlarından başka kimse hiç yok gibi bir şeydi. Sanat- kârlarm devamlı neşesi, bil- hassa tiytaro kadınlarının mü- temadt neş'eci, her nedense ba- na müsbet hiç'bir tesir yapama- miş, sükünefli ve yıldırımlı dü- şüncelerimden ayırmamıştı. Trenimiz birçok tehlikeli vaziyetlere düştüğü halde et- rafımdaki maceraprest insan- lar bundan vahşi bir zevk duyu- yor ve seviniyorlardı. Bu, ha- kikaten herkesin arzu edip bulamıyacağı müstesna bir se- yahat idi. Buna rağmen fikrim sap- landığı noktadan bir türlü sö- külemiyor, ayrılamıyordu. Çok rakik bir mevwkide idim. Dehşetli bir casus şebe- kesile görüşüyordum. Kendile- || rini atlatmağa uğraştığımı zer. re kadar sezseler, hayat hak- kımdan bir nefes bile almağa vakit bulamadan mahvedik mekliğim muhakkaktı. (Dcwını vı.ıı) Fırtınalar Karadenizde batan karaya oturan gemiler var Kuradenizde son vükua ge- len firtma İhaizi ehemmiyet derecede hasarat yapmış de- Bildir. Tanaj miktarları bir kaç yüz tonu geçmiyen bazı ufak merakip ya batmış ya kuraya oturmuştur. Bu suretle kaza- zede olan gemilerin adedi beş tanedir. Fakat, — Karadeniz hattında — İşleyen posta va- purlarının bir kısmı Zongül- daük ve Ereğli İTimanlarına iltica etmişlerdir. Halen Karadenizde tükün hükümfermadır. Zirai vaziyet İktisat veköleti Metroloji müestesesi bir zirai rapor ha- zırlamıştır. Bu rapora nszaran Garbi ve Cenubi Anadolu'da basat bitmiştir. Yazlık mezruat izidir. M'ırıurı havzasında Çe. kirge — mücadelesine devam Wekâlet cevap verdi Sıhhiye Veküâleti Zeynep Kâmil hastahanesizin Ürzkü- dar hastahanesi olması için İstanbul belediyesinin teklifi- ne muvafakat cevabı vermiş- tir. düğü — günlerin yoşğunluğunu |e>>ranman evererrercer e rAN MEVSİM SONU MÜNASEREİLE Beyağlam'da LİON mağazalarında gayel tenzilâilı Siatlarla yapılar bü- yük satış yalız Higün daha govana vedecektir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: