21 Temmuz 1931 Tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 3

21 Temmuz 1931 tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

. . Gazi geliyor! — İstanbul'a açık mektup — Gözel ve aziz İstanbul ! Dünyada hiç kimseyi kıs- kanmadım, hiç bir saadete gıpta etmedim. ve... hiç ktm- seyi sevmedim. Fakat seni |kıskanıyorum, senin saadetine gıpta ediyo- ryum ve.. Seni seviyorum. Neden mi, diyorsun ? Bunu sen, benden pekalâ iyi bildiğin halde, gene tek- rzaredeceğim, çünkü, o keli- meleri ber — tekrarlayışımda, içimde zevklerin en tatlısını, €en ulaşılmazını duyuyorum. Güzel İstanbul! Bugün sen sevgilisine hasret çekea bir aşık gibi sevinç tesin!. Zira Gazi, sana misafir geliyor. Şu yuvarlâk kürenin üstünde yaşıyan, milyarlarca İnsanın en büyüğünün seni intihabetmesi, biliyormusun, ne bahtıyarlıktır? Bak, Boğaz içinden, Mar- maraya esen rüzgârin bile, buğün bak ne gururla esiyor! Denizinde, ağacında ve ağında bile, bir başka aza- met bir başka halavet var, onlar da, senin aziz ve ulu misafirini istikbal için sevinçle bekliyorlar. “ Ey bahtiyar belde! Hiç bir ana, yıllarla has- retini çektiği yavrusuna bu kadar iştiyak çekemez. Hiç bir. sevgili aşıkını ,bu kadar heyecanla kucaklıya- maz. Fakat — biliyorum ki — sen, surlardan yapılmış — kollarını vemalara uzatarak; bugünü sa- ma gösteren tanrına hâmde- diyorsun. Bugün benim sana, gipta ettiğim kadar, kürelarz üzerindeki bütün şehirler sana hasret ediyor. Bunu sen de bi- İiyorsun. 4 Hiç kimseye müyesser ol- Mmıyan bir sonsuz saadetinle bin yaşa aziz İstanbal! Binbir caminin kubbele- rinden taşan o gür sesinle bü tün dünyaya bağır: — Gazi geliyor! Bu gururlu haykırışa ben de iştirak ediyorum: Hoş geldin, aziz misafir ! BÜRHANETTİN ÂLİ erecer, İrşatçılar! Kadın birliği bir türlü toplanamıyor Kadın - birliğinin Amadolu köşlerine birer Hanım döktor. la Görder kişilik dört heyet göndereceği yazılmıştı. Dünde Mezkür hayetlerin izami için içlimin yağılataktı. Fakat zuhur eden'bir- tükım maniler içtimaı — çarşümbaya GÜNÜN VAKA/Iİ Zabıta muharririmiz Ziyor : <Zabıila muharrırimiz. yYazıyor: Üüntehir Karmen bastanedeğidü. Karmen sevğilisinin kendisini terkedeceğini sebepsiz vehmederek süblime içmiş ve hayatına kıymıştır. Sekiz gün evvel intihar kastile süblime| içen karmen isminde genç bir kadın evvel- ki gece ölmüştür. Bu feci intiharın iç yüzü şudur: Karmen kimdir Yirmi iki yaşlarında kısa boylu, — esmer, — girin, ve narin yapılı bir kadındır. İstanbulda doğmuş, büyümüş ecnebi ve Türk mekteplerinde tahsil görmüştür. Pederi Marzoş Roken na- mında Franuz tebaasından olup Jurmal Doryan gazetesi müzetliplerinden — 45 yaşla- rında saf ve temiz kalpli bir. adamdır. Validesi de bir kadındır. Beyoğlunda Tarlabaşında 172 numaralı arpartımanın 1 taci katnın 2 numarahı dairesin- de ikamet etmektedirler. Karmen yüksek zekâ ve in- ce düşünceli bir kadındır. Ancasının babasının biricik Ükızı olmak dolayısiyle daha zi- zade narin ve nazik yetişmiştir. Saniyeu dahi meşgul olamıyan bu genç kadın, ömrünü sine- ma, mesire, eğlence, ile geçir- miştir. İşte, serbest ve hür yaşıyan bu Karmen gezdiği, dolaştığı ve eğlendiği — yerlerde bundan Hayatında ev işi iHle bir 4 senefevvel Nihat iaminde bir gençle tanışmış, uzun müddet seviştikten sonra evlenmişler. dir. İki sene kadar şen ve şatır geçinmişler fakat, sonradan aralarında bir imtizaçsızlık baş göstermiştir. Çok sürmeden ayrılmağa mecbur olmuşlardır. Bu ayrılığı müteakkip Kar men, yine eski yaşayışıma baş- Tamış aradan haylı bir zeman Lihi - isminde “»wwe | geçtikten sonra İtalyan tebeasın- dan Suviçi isminde bir gençle daha tanışmıştır. İşte bu geçle de tam bir buçuk sene sevişmiştir. Fakat, bu müddet zarfında aşka ait eserlerde okumağa baş- lamıştır. İşte, bü mütalea neticesi | gütikçe — hayalpereşt” olmuş evhama kapılmağa başlamış- tır. Nihayet Acaba beni Sü- talik ; ettirmiştir. HAâla. teki | yiçide mi terk edecek, acaba edilmeyen — irşât lheyetlertne NUshartiziz aynonde Machard | ada benim üzerime evlene- <ekoğı? z Ahmet Pi eli — Fransız tdebiyttindan büyük aşk romant — — T A — Doğrudür; üzizimi. — Peki, bu müddet zar. fıta benim için ne düşünü- yodunuz ki, Dostum Klod Am- buaz kendini anlamıyacak birerkekle sevişmek istiyor. Klod asri tahsil görmüş bir “kiz değilmiydi?. S Frantöva böyle şeyler yapk XOT tti? O, fevkimde Klodun kalbinde gün geç- ulıçı Frantovaya — karşı bir muhabbet uyanıyordu. Bu adani gok ince ruhlu bir adamdı. Anlayışlı di de.. Sonra bütün. harekâtında Klodun her yap- tğını takdir. eden bir mem- nuniyet hissediliyordu. Zaman geçdikçe bu his, daha kuvvet buluyordu. Gün geldi ki, Kled, — Fransovayı, görmezse deli gibi olmağa baş- Diye evhamlar içinde ça- | balamağa belmıştır. Neticede gün geçtikçe bu aşk evhamı onun dimağında saplanmış, yer yaparak cinnet | halini almıştır. Nihayet, bun- dan sekiz gün evvel sevgilisi Lüviçi ile yine görüşmüş, tatlı tatlı görüşüp konuştuktan sonra ayrılmışlardır. Ayrılıktan sonra Süviçi evine, Karmende doğ- ruca kendi evine gitmiştir. Sabah 11 raddelerinde oda. | nm bir köşesine çekilmiş nere- den tedarik etmiş ise bir şişe süb- | Hmeyi alarak içmiştir. Aradan saniye ve dakika- İar geçmiş, sancı ve gasayan bıılıııuır O ara validesi “Sandalcılar imti görmüş, hemen bir doktora | koşmuşlür. Doktor gelmiş, ilk tedavi- | sini yaptıktan — son.a İtalyan hastanesine kaldırılmıştır. ! Aşk kurbanı olan Karmen bu haştanede 7gün yatmış, kurtu- | lamayıp nihayet evvelki gece | ölmüştür. Meseleye variyet eden za- bıta doktoru tahkikata giriş- miş, netfcede cesedi morga göndermege — lürum görme- yerek defnine müsaad etmiş- ! tir. Bi Aşk yüzünden intihar eden Karmenin cenazesi dün, ah- papları ve sevgilisi Lüviçinin elleri üzerinde kalkmış defne- dilmiştir. A. S sessaseseaae han olacak mı? Karar değişti, sandalcılar yalnız ehliyet- name teftişine tabi tutulacaklar Sandalcıların imtihan edi. leceklerini yazmıştık. Bu husustaki tassavvur bazı tebeddülâta uğramıştır. Ticaret odası Esnaf müra- yaptığımız Jahkıkat şu merkezdedir: Sandalcilar imtihan edil. meyecekler, mesleki bir ehli- yetname teftişine tâbi tutula- caklardir. Bu, bütün esnafın gördügü bir muameledir. Hepsi kuduz mu? Sihhiye müdürü Ali Riza Bey ne diyor? Bir akşam gazetesi, kuduz vakalarının çoğaldığından ve hastaların kudurmakta olduk- larından bahsetmektedir. Sıhhiye müdürü Ali Riza Bey dün bu hususta bir mu- harrimize demiştirki: Kuduz tedavihanesindeki :;ılılım hepsi kuduz değik- Her banğı bir hayvan tarafından ısırılmış ve Hasta- neye müracaat ederek tedavi altına alınmış hastalar çoktur.) Münenver olan *halk, âki- betini düşünerek kendisini te- davi ettirir. Amerika ganbotları t gidiyor Dört gündenberi şehrimizde bulunan ve Dolmabahçe lima-|J mında — demirlemiş — olan iki Amerikan ganbotu cuma günü Marsilyaya müteveccihen ha. ket edeceklerdir. ye torununa bir seyahatten bahsetmişti. Bu seyahat, genç Kiza ha- yatı öğretecekti. Derin ve mü- kemmel bir tahsil almıştı. De. mir gibi metin bir ahlâka malikti. Ona hiç kimse bir çey yapamazdı. Öyle ise bir küçük seyahat, aşkın ne) demek ol duğunu öğrenmek istiyen bir rüha kl.ıyb verirdi. 'Gıd. cantalarını hazırlayıp bir a. ş kenarına gitmek için zaman derin bir 'ı' Şimdi daha iyi yi aektap iR tahali h";hl:m İ.ü_k fırsatın. vermemiş ııhı Klodi Filip ve Frani ,, ije beraber bir çok dostları yi etmişlerdi. Tren garden - çikarken M. âllp Lâühodek şöyle düşünüyor- t ! Sandalciların aşılanmalari- | na'da gelince, bu meselede “Şenit bir şey telâkki edilmeme- Hdir. Esnafın belediyece ya- pılmakta olan sıhhi muayene- lerinin şümulü dahilinde apı- lanmakta mevcuttur. Binaen- aleyh aşılanmak keyfiyeti ye- miden yapılmasına karar veri- lan bir mesele değildir. Randevucu Dün hapishaneye atıldı Gizli randevu evi işlettenler hem hapis, hem de para ce- zasına mahküm olmaktadırlar. »Bu cümleden olmak üzere gimdiye kadar 14 randevucu hakkında bapis kararı veril- miştir. Bu karar, bu kadınlara teb- >liğ edilmiş olduğu için dün ken- dileri Adliyeye gelerek testim olmuşlardır. İlâmat — müddeiumumiliği hepsini hapsaneye sevketmiştir. Suiistimal Maznunları - isticvabedildi Beyoğlu hastanesinde 7000 lira sulistimal yaptıkları için tahtı tevkife alınan İbrahim ve Hamdi B. lerin dün be- şinci — mustantikte — dürüuşma ları yapılmıştır. Sudistirsal hesabatının tet- kik içinde bir ehli vukuf meşgul olacaktır — Bu kızın kalbini kazan- mak ve onu izdivaca razı et- mek için arkasından gitmek Tâzımdır. Diğer taraftan mösyo Fran- sova Dö Trev de böyle düşü- nüyordu: Klodun kıvamı Takip etmeli. gelmiştir. * Klod, balkonu deniz üstü. ne güzel bir ötelin odasına yerleşdiği dakikada kendini bahtiyar bulmuştu. Nihayetsiz bir ufka malik olan deniz, onun kalbinin es- rarına güya vakıf imiş — gibi ona derin derin ifadelerde bulunuyordu. Burada tabiat çok güzel- di. Ve Klod w — Aşk, her şeyin üstünde olmalıdır. Ve işte- diyordu- bu güzelliğe karşı insan kal- bhlı nasıl olur da aşk hiset- l cıı;ı_ıı.ıu—w Yarım milyon liraya —| Türkiye emniyet Plânları — satılıyordu Haydarpaşada beklen- miyen bir istikbal Tirenin geçtiği şehirlerde sefil, durgun ve çok sönük bir hayat vardı. Kış mevsiminin mütevali şiddeti, dağları ve her yeri kalın bir kar tabakasile örttüğü için, her zaman pullu- un, traktörlerin hlediği tar- lalarda şimdi firtınalı rüzgar- dan başka hiç bir iz ve ses yoktu. Yalnız köy yakınlarında yarı karlara gömülmüş sıralı odun arabaları görünüyor, bun- larda yürümek için tabiattan adeta bir lokma kuvvet dile- niyorlardı. Etrafımdaki — tiyatrocılar, büyük bir zevk ve sörurla bü- tün bu |beşeri sefalete bigâne adeta gülmek için yaşayorlar- mış gibi... Bir taraftan bu ve bu gi- bilerin köylülere karşı lâkaydi- sini mahzunane düşünürken, diğer taraftan bu fıkara balkın en büyük servet ve rermayesi olan vatanına göz diken bet- bahtlar — casuslara ibret dersi vermek için çarelerimin mu- vaffakiyetini tasarlıyorum. Trenimiz etrafa kar ata- rak artık Haydarpaşaya takar- rüp ediyordu. Anadolunun fakir köylülerile, İstanbulun bu ke- nar mahalleleri arasıuda kaç yüz, kaç bin senelik bir temvün ve telâkki farkı seçilebilir. Ka- rın bütün şiddet ve kesafetine rağmen buralarda medeniyet servet ve refahin kokusu vardı. Haydar paşada kimsenin beni bekliyeceğini tahmin et- miyordum. Yanılmışım. Çün- kü Grita ile (Sa”..) B. beni tâ uzaktan görmek için heyecan gösteriyorlardı. - (Sa...)yı Gri- oluverdi. O ande hem düşün- ceden tecrit ederek Gritayı mahir ve tecrübeli bir zenpe- rest olan (Sa...a) Bayden kıs- kanmıştım. Gritatren hafif, hafif| yanaşırken — mendil - sallıyor, uzaktan kucaklamak için ko- larını acıyordu. Bu kadın, ne | tehlikeli bir casustu.... Kadı- nin menlur ve iğrenç mesleği, hislerimi birden çimdikleyi- vermiş itidale getirmişti Bu kadın ne idi? Bunu kıskan- mak ne demekti? Silkinerek kendimi korkunç, manevi gir- dabların başında alıvirmiştim. B sallamak ımılı GıfL kalbinde bir ezinti bissediyor- dü: Ve bunu — hissettikce et rafında sevecek ilâhi şeyler arıyordu. Bir kuş, bir köpek, bir Biblo, manzara' ağaç ve çiçek... Fakat kalbinde hissettiği ezinti bunları sevdikçe azak miıyor, bilâkis artıyordu. Öyle ise neyi ve kimi sevmeliydi? Bu suali irat ettiği zaman, Klodun gözlerinde çakan bir ginişeğin alevleri hâsıl oldu. Kimi sevmeliydi? İşte - diyordu - ber şey, ve her yer ğüzel... Fakat bunlara güzel diye bir' defa bakılır, mütehassıs olunur, işte o kadar... Bunla- rın her yeri, ölünceye kadar sevilmez, ya... mühtaçtı, Flkll ilmine mağ- rur olan Klod, bımun- farkın- da — değild.. O, — zaman Karşısında iki âşk görü- tanin selamlarma, çırpoışlarına mukabele ediyormm. (Sa...) Bey, zaten giyinişe her zaman ( Devamı var) “Şark simendiferleri tarifesi (Birinci sahifeden davam) dahilinde revaç görmesine mâ- ni olan kumpanyanın bu bore- ketifyalnız müstahsil ve çifçileri değil' ayni zamnda orta, yük- sek ve kabzimallar gibi ticaret yapan kimseleri bile son de- rece zarara sokuyor. Dün bu husuşta kabzımal lardan Muhiddin Beye giderek şimendifer tarifesinin üzerler — rinde ne gibi zararlar e ne zararlar yaptığı- ni Bu Kabzimal yürekleri sızlatacak kadar acı olan şu izahatı verdi. — “Temas ettiğimiz mesele cidden mühim ve bakikaten çiftçi dahil olduğu halde bizleri, orta ve yüksek tacirleri çok zarara sokuyor. Diyebilirim ki, iki seneden beri bu hat temamen ölmüştür. Çünkü; ne biz, ne yöksek tüc- car venede seyyar tüccar bu hetta iş görmemektedir. Çün- kü, yazdığımz vechile re"- sölmalin kıymeti değerinde nakliye ücreti alıninaktadır ki bundan zarar görmemiz gayet tabildir. Nakliye Gcretlerinin münasip bir tenzili hakkında gerek Kükümete ve gerekse — şirkete — müracaat, şimdiye kadar bu müracaatlarımızdan hiç bir ne- tice hâsıl olmadı Bana — kalırsa,, hükümet bu işle ciddi surette —meşgul olmalıdır. Çünkü, bu hattaki zür- ra, çifiçi ve müstahsille şeb- zecilerin vaziyeti cidden acı- macak bir hale gelmiştir. Hem- de koşkoca iktısadi hinterlan- dın, — bir. şirkete kurban edilmesine hnasıl müsamaha edilir? Bir türlü anlıyamıyo- ruz." Ayrıca buradan bilmecburi- yekavun karpuz getirilmektedir * Uzuzun köprü kavunuçok — yüksek fiatla mal olmaktadır. Her noktadan !ıı:lrkıh ve binnetice mü: men aleyhlerine olan hı işim önüne geçmek İâzımndır. — <ki Şikâyetlerin mevzuu ticar,,. timize ve istihsalatımıza he Meıtıkıl—ldl—-. 4 j ediyorlardı: Mösyö Dötrev ile !’ Mösyö Löhodek, — — Bu iki lılihnblrhııçî. meğe imkân yoktu. Biri mes- Ve Klod bu müttadeyi ona vermişti, Hattâ ktndisini K müştü bile... Mösyö Dö Tre*s'e .-ııu" o, ne izdivaç elti * yor, ve nede bunu g.— ediyor değildi. O, sadece, Klo. dun söylediği ne g >wescAar. memur gibi ifaak ıluhlllyıu- Müsyü Löhoae (ç' ıııı. lından görmüş, değildi. Fekat bonbu kazan. iği bir -—'H azevki alaci İSMLAİ " dun 3 A ğ

Bu sayıdan diğer sayfalar: