22 Temmuz 1931 Tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 3

22 Temmuz 1931 tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

: Kendi Silâhlarile Yunus Nadi bey Ankara- dan bar, bar, bağırıyor: Affetmemelidir, Vearlık bundan sonra Aslâ affetmiyeceğiz! Bu satır, Cümhuriyet gaze- tesinin baş muharririnin bir yazısının serlevhasıdır. Ve bu yazı, Cümhuriyet baş muharririnin aziz Türk gençliğine hitabeden bir yazı- sıdır. Acaba Yunus Nadi Bey gençliğe hitap etmek cesare- Hini kimden ve ne bakla alb- mışl O Türk gençliği ki, milli duyguyu, milli iradeyi ve mil- H varlığı çoktan Gazisinden öğrenmiştir, o büyük adamın işaret ettiği şuurlu — yoldan yürümeğe, gene çoktan baş- lamıştır. Yoksa, Türk gençliği affe- gdilmiyecekleri ne, türk işlerine Almanyadan karışan Mustafa Nermi Beyden, nede buğday kralı Yunus Nadi Beyden öğ- renmeğe ihtiyacı yoktur. * Yunus Nadi B. bu makale- sini yazarken bütün gençliğin gözlerinin — kendisine çevrik- miş <olduğunu — düşünseydi, ihtimal kalemi titrer ve bu satırları fazamazdı. Çünkü, memleket iktisadi yatı üzerine bir kanlı Akba- ba gibi konan — başmuharrir beye gene kendi bir cümle- siyle cevap verelim : Affetmemelidir, Ve artık bundan sonra Aslâ affetmiyeceğiz Fakat kimi? Memleketi kendi mâlikâ- meleri zannedenleri ! BÜRHANETTİN men Amerikan gan- botları Sefarethade bugün bir ziyafet verilecek Beş gündenberi şehrimizde ve Dolmabahçede demirlemiş olan iki Amerikan ganbotu ürettebatı ve erkânı Düna şehrimizin muhtelif — mesire yerlerini müçtemian gezmiy lerdir" Bu günde öğleden — sonra Amerikan sefareti tarafından ) Yeniköyde şereflerine bir zi- yafet verilecektir. Vilâyet er- kâm Polis müdürü ve jandar- ma kumandanı da bu — ziya- fette hazır bulunacaklardır. Amerikalı Darülfünunlular 25 temmuzda Amerikadan Prağ vapuru ile 80 darülfa- mun talebesi gelecektir. Tale- belere vapurda Türkiye hak- kında konferanslar - verilecek ve çehrimizde dört gün kal- Tefrika No. 45 Muharriri : Raynonde Machard eli, ayağı idi. Müsyü Fransuv dö Trae gelince, bu adam ne idi? Hiçbir şgeyden haberi yok- tu. Servetinden gelen varidat ile idare edilen Bbir allenin züppe bir rüknü Kiod, hiç birşeye veremiyordu. Deniz, uzundu.. karar Gözün alabildiği kadar u- zA! 'ordu... YÖY Güzeldi” Burada düşünülebilirdi. Fakat niçin? düşünmek Si ÂLİ ıdktan sonra avdet edeceklerdir. GUN Evvelki gece Dimitri ismin- | de Yunan tebalı bir Rum kendisini evinin pençeresesin- den atmak süretile intihar etmiştir. Tafsilatı şudur: Dimitri Atina da doğmuş 40 sene evvel şehrimize gelerek Marika isminde bir kadınla evlenmiştir. Yetişmiş 4 kızı ile 4 te erkek evlâdı vardır. manifaturacılık yapmış, sinni kemale erdiği için —mağa- zasını <ocuklarına terk ederek istirahata çekilmiştir. Dimitri60 yaşlarında şen, şatır bir ihtiyardır. İşini terkeder etmez yük- sek kaldırımda Karabet Ku- yumcıyan hanında ikamete başlamıştır. YARIN U O ara hemen bağçeye bak- mış ve boylu” boyuna uzanan babalarını görerek feryat et- meğe başlamışlardır. | — “Aşağıya tamijler, babaleri: | ni kucaklayarak hayatını kur- tarmak çarelerine baş vurmak istemişlerdir. Fakat, anide öl- müş olduğunu görmüş ve an- lamışlardır. Bunun üzerine za- bıtayı haberdar ederek mese- | | leyi bildirmişlerdir. | Büyük oğlu ne diyor [ — Babam hiç bir zaman intihar edecek gibi düşünceli krseeremaeeAAA Evvelki gece Çerkesköy istasyonunda bir cinayet ob muşlur. Çocukları çalışır, çabalar... Oda evceğizinde oturup yer ve içermiş. Ara sıra dükkâna uğrar, bir iki saat oturdaktan sonra tekrar kalkarak ötede beride gezmeğe, temiz hava al- mak için deniz veezcümle rıhtım boyunda dolaşmağa başlarmış: Evvelki gün İşte ger gün buralarda ge- zen ve dolaşan Dimitri Efen- di, evvelki gün yine eski bir arkadaşı olan Sotiri Efen- | di isaminde birile Seyri sefain idaresinin — mıhtım bahçesine | gitmiş, dereden tepeden ka- nusup hava almağa ayni za- manda vakit geçirmeğe bap Jamışlardır. Nihayet akşam olmuş ev- lerine dönmüşlerdir. Çolük ve çocuk bermu. tat sofra başına toplanmış, güle ve oynaya yemeklerini yemişlerdir. Kahvelerini iç- miş, yine çoluk çocuk ve ço cukları ile her zamanki gibi görüşüp konuşmağa — başla- r. Saat 12 olmuş yatma za- manları — geldiği için herkes odasına çekilip yatmıştır. Bu sırada Dimitri efendi de kalk- mış, her zaman için yalnız, yattığı odasına girmiştir. Aradan bir saat geçmiş, evin içinde bir patırtı ve bir gürültü işidilmiştir. Bulgürül. tüyü duyan efradı ailesi heman kalkmış, etrafı aramağa baş- lamıştır. Sıra Dimitri Efendinin odasına gelmiş, hep birden içeriye girerek — babalarının olmadığını görmüşlerdir. Mütercimi : Ahmet Fürkân — Fransız edebiyatından büyük aşk romanı — 170 inci binden tercüme edilmiştir... O, burada istirahat ede cek değil midir? Genç kız. bunları - düşün- dükce (yüreği burkuluyordu. Evin ise ne istiyordu? Bu, öyle bir süal idi ki, Klodu kalbinden — vurmuştu. itiraf ediyorduki tablaten vev- mek ihtiyacında idi. Fakat kimi? Bunu henüz kestiremi- yordu. Hastahanede bir cok olüm tehlikesi geçirer. kadınlar Klo: dun elinden geçmişti. Bütün ran Şark Demiryolları Çerks- köy istasyonunda makascı (35 E.İınndı bulunan —Ahmet fendi — evvelki gün öğle- den — sonra istayson kah- vesine — oturmuş, — bir. kaç Aldığımız malüma .ıu.-1 arkadaşı ile görüşüp konuş: mağa başlamıştır. Bu sırada Çerkecköy aha- isinden Hasan isminde biri de yine aynı köyde kahvect-” lik eden Servet namında bi- N VAKAJZİIİ Zabıta muharririmiz yazıyor: 60Yaşında manifaturacının intiharı! Yüksek kaldırımda bir hanın d4üncü *katından bir adam kendini attı, yerlerde kafa tası parçalandı.. zaruret ve hastalıklı bir adam değildir. Yalnız 'zannımıza — göre son günlerde müptelâ olduğu bir tıkanma — hastalığından ara ura Üzerine gelen fena> lk gene 0 cece gelmiş ise hava almak babanesile pance- oturmuş, ihtiyarlık alâmi ile | muvazensini kaybederek düş- müştür. Olsa olsa' böle olması lâzım gelir... Demekte olup zabıta tahkikata devam etmektedir. eşe e MA R ASA s eee AAA AA AAA Çerkes köyde bir cinayet Çerkes köy makasçısı iki kişiyi öldürdü ve intihar etti ! rile okahveye gelmiş, dere- den tepeden görüşmeğe bay lamışlardır. O ara işi şakaya, şakadan sonradu ufak bir ağız kavğa- sına nelicede silah ve biçak işine dökmüşlelerdir. İşte bu sırada Ahmet ta- banca ile Hasan ve Serveti vurmuş, öldürmüştür. Ondan sonrada tabanca- sında bulunan son kurşunun kendi kalbine ukmıştır. Ağır ve tehlikeli olan Ah- met tekir dağ vilâyeti hasta- hanesine kaldırılmış, Hasan ile Servette defnedilmiştir. Gayrı mübadiller işi halledildi! Ankaradan dönen Nustafa Arif B. itilâfı izah ediyor Gayrı mübadiller cemiyeti ile maliye vekâleti arasındaki ihtilâfı halletmet üzere reis | Celâl Galip ve azadan Mustafa Arif Beyler Ankaraya gitmiş- lerdir. Bu zevat dün avdet etmişlerdir. Bunlardan Mustafa Arif Bu —“Müzayedeye çikarılacak şehrimize Yalovaya seyyah! Bugün şehrimize Bul- garlar geliyor Bulgar seyrisefain idaresi- ne mensup bir vppur ile çeh- rimize 400 Bulgar seyyahı gelecektir. Aralarında mebus- lar, darülfünun profösörleri ve avukatlar bulunan bu gü- zide heyet şehrimize bugün muvsalat edecek ve şehrin şayanı temaşa yerlerini gez dikten sonra Seyri sefain idaresinin tahsis edeceği bir wapurla Yalovaya gidecektir. Avdet ltarihi muayyen değil- dir. bu tehlikeler, aşkın hep v pis tarafından gelmiyor'mıydı? Aşkın pls tarafi... Bunu milâddan şu kadar sene evvel düşünenlerin milâd- dan bu kadar sene tonra dü- | sünenler arasında fark aramak lazım gelirse, insan hüküm ve- receğinde tereddül eder. Aşk kanunumun kurulduğu tarihten bugüne kadar kadın ve erkek hepfonun hükmü al- tında kalmış değilmidir. Öyle ise Klod, bundan başka ne i- temekte haklıdır. Ktod bu düzünce ile say- fiyedeki odasımda kaç dafa dolaştığının farkında bile de- gildi. Öyle bir hale geldiki, oturmak, dinlenmek ihtiyacını hissetti. Şezlonğinı traseye itti ve orada yeşil, nefti — gözlerini denizin ufkındaki derinliklere A —e : daldırarak düşünmeğe başladı. l Anadoludaki emlâk ne kadar- #4 o kadar da gayrı mübadil- lere bono tevzi edilecektir. İlk olarak İzmir ve havalisinde müzayedeye başlanacaktır. Bu tevziat bittikten sonra gayrı mubadillerin mütebaki kalacak alacakları içinde bir şekli hal bulunacaktır., De- Mişlir. . Mektum | Defterdar ve müfettişler müzakerede bulundular 5 Maliye heyeli teftişiye reisi Âdil. B. iledefterdar — Şefik B. dün bir buçuk saat müddetle müdavelei efkârda bulunmuşlardır. Mözakere mevzuu etrafın- da ketumiyet muhafaza ediliyor Yalnız, konuşulan meseleler arasında işten elçektirilen iki Defterdarlık memuru hakkında yapılmakta olan tahkikatta mevcultur. Bu,ne haldi? Klod, denizde banyosunu yapmış, taze ve çevik, oda- sına dönmüştü. Öğle yemegi- ne daha bir buçuk saat vardı, halbuki öyle acıkmadı ki şim- di şu saniyode ne bulsa silip süpürecekti. Pariste iken hayatı hiç de böyle değildi. Klod yemeğini fizyolojik hâdisatın muntaza- men ceryanı için istemeye, is- temeye yedi Üç beş günlük sayfiyedeki ikametinin tesiri tuhaftı. O, adeta (bir obur olmuştu. Balkonda, şezlongunu gü- meşe karşı çekip yemek vak- tini (beklemek üzere — eline (çocukların tevellütten evvel geçirdikleri halât) namında babasının yeni neşretliği ese- ri almış, o Tmutalaaların de- rinliğine — dalmıştı. Kapı çalınıyordu... Yarım milyon liraya * | Türkiye emniyet Plânları — satılıyordu AD Ingiltere harbiye naza- retine giden raporlar.. fevkalâde itina ediyordu. Bu defa daha müstesna bir itina ile kendisine fevkalâdelik ver- miş, gıritanın yanında ciddi, vakur, büyük işler yapmağa müstait ve muktedir bir insan tavrile dııgyyordn (Sa...) Beyi görenler, babasından kalan nihayetsiz — servetile geçinen bir adam olduğunu Tahmin edemezdi. Kendi- sinde her) zaman mühim işler yapan ve yaşayan bir tavur vardı. Trenden inince Grita ko. şarak boynuma sarılda, sami- mi bir nivaziş, ateşli puse- ler.. (Sa...) bey samimiyete adetâ bigâne ciddi, vakur, bir. resmiyetle) elimi sıktı. Grita cıvıldayan bir kuş gibi: —Ah sevmediniz. yal. Oh sizi çok, iyi çok sağlam, çok güzel buluyorum. Kulağıma iğilerek: — Bir İngiliz) kadar - sağ- lam bir İngiliz ki iyi ve güzel dedi.! Ben doymanyan nazar - larla genç kadına bakıyör, muhabbetini kucaklamak isti- yordum. Artık vapura binmiş İstanbula geliyorduk: — Gözleriniz gülüyor, vi- zi endişe ve heyecanla bekli- yorduk, dedi. — Neden bukadar heye- c — Bize nihayetsiz derece- de kıymetli bir hediye getire- ceğinizi bildiğimiz için. — Demek ki beni değil, hediyemi seviyorşgunuz. — Bir İngiliz, yalnız, ma- haretli, yüksek iş yapabilmek kabiliyetini gösteren bir insa- nı gevebilir. — O halde sizde öyle!. — Şüphe etmeyin çünkü bende su katılmamiş bir ingilizim. Bütün varlığım milletimin mefküresinin — tahakkukuna hizmet etmek — için çırpınır, didişir. Size karşı bütün mu- habbetimiz, iptilâm bu hisle- rinizin bir mukabil tesirinden ibaret değil midir?! — Çok maddi düşünüyor- , sunuz ! — Her İngiliz gibi, bundan memnun olmuyormu- sunuz ? SİZ Henüz Bu zaman kapiyı kim çalardı? Yemek vakti değildiki... Bütün bunlar, Klodun zih- ninden bir saniye içinde geç- mişti. düşündüklerinin hiç bi- risine —ihtimal — varmiyerek gayri idari: Buyurunuz!.. Demişti. Gözleri kapıya dikilmişti. Filip ona hergün mektup yazıp hastahanedeki vukaat- tan haber veriyordu. Fransova ise, o da her gün mektup yazıyor ve can sıkın- tısından öldüğünden bahsedi- yordu. Klod ona hayatının letafe- tinden bahsetmiş ve; Ne iyi olur, bir kaçgünü sizde burada geçirseniz; Demişti kapı açıldı. İçeri kimse girmiyordu.. - Klod tekrar - ettiz — Buyurunuz. Bir gölge.i — Olmıyacağıma edebilirmisiniz? M sirle — Adâ!, | Vapurumuz, uzun — mek tem dalgaları üzerinde inti- zamsız sallantılarla ileriliyor- du. (Sa...) Bey yanımızda çok resmi bir tavurla yalnız suallerimize cevap vermeğe müheyya duruyordu. — Ne var ne yok, ne yaptınız? Dedim. — Emirlerinizi ifa etmek le meşgulüz, dedi. Gritaya — Mister Kend mister Ber beni unuttunuz mu? — Mümkünmü? İngiltere harbiye —nezaretine — mister Kendin. gönderdiği raporlar, şimdilik yalnız sizin faaliye- tinizi ihtiva ediyor. Bu casus şebekesinin ba- na bu derece itimat etmesi- ne kalbi bir memnuniyet ve sevinç duyuyordum. Bu söz- leri ebemmiyetsizce karşılanmış hissini vermek - için hemen bük Geğilimik Hueunü (Devamı var) Tütün inhisarında Maaşların tespit edi- len dereceleri ne? Tütün inhisarında maaşla-) rın derecesi tesbit edilmiştir. Birinci sımıf şube müdürr leri 300, ikinci sıniflar 250, üçüncü sınıflar 200,muavinler 175, kısım amirleri 150. 125, 100, kâtipler 90, 80, 75,60,50 Hira başmüdürler ve şube müd- ürleri derecelerine göre maaş- larını (alacaklardır. Mülhakat müdürlerinin ma- aşları — 150, 125, 100 — liradır.' Yeni kadro bugünlerde tebliğ edilecektir. Ekmek yirmi para indi Belediye iktisat müdürlü- ğünde toplanan ekmek narh komisyonu ekmek ve francıla fiatlarından 20 şer para indir- miş bulunmaktadır” Gelecek Mevsim Sonu Beyoğlunda Lion mağaza- larında gayet tenzilâtlı fiatlarla yapılan büyük satış yalmız 11 gün daha devam edecektir. Evet, kendisinin tanıdığı bir gölge... Oda kapısından içeri iki adım atmış durmuştu. Klod dikkatlice baktı. Ve bir çığlık kopardı: — Fransova ! Genç delikanlı, yaptığımı dan memnun Klod de doğru ilerledi. — Söyle bu seyahatı nasil düşündün ? — Paris bana zından geli- yordu. — Sade onun için mi?| — Hayir..beni ilme, fenne soktunuz, sonra kendiniz kaçıp sayfiyeye çekildiniz. Halbuki ben sizin işaretinizle bütün bunlardan lezzet almağa bap- lamıştım., — Ne yazık. — Demek itiraf ediyorsu- muz? — Tabil bu mümkünmü? (Devamı var) #4& eEris 2 GÖT

Bu sayıdan diğer sayfalar: