1 Ağustos 1931 Tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 3

1 Ağustos 1931 tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Yenı bir. l işkence! Şehremini ve Koca Mustafa paşa halkı susuz ölüyor! Şehremini ve Yayla ve Ko- ea Mustafa — paça mühbiti | gelen (Hekim oğlu Ali paşa) suyu demekle maruf Halkah suyunun Davut paşa kışları arkasında Ferhat paşa çiftliğinde Vizos köyünde kü- mkleri - kırılmış olduğundan su kır ve dağlara akmaktadır. Bu yüzden Uzunyusuf, Aydın Ket- küda — Velet Karabaş, Seyit Ömer, İbrakim çavuş, Hacı Evliya, Tarsus, Arabacı Bayesit Canbaziye, Haci Timör, Kâtip Murat, Simkeş, Mimar acem, Kâtip — Maslâühattin, — Seydi, Halife, Melek Hatua, “Mer. kezefendi. mahallelerinde mes- kün halk — haftalardanberi suşuz kalmiş ve günlük su ih- tiyaçlarının temibi için geç va- ıt iş ve güçlerinden avdet eden bu halk gece uykularını terkederek Silivrikapu haricin- de mezarlık arasındaki bir çeş meden bin bir müşkülâtla acı *u almaktadır, Ey makamatı aide! Sen kimsin ki bunca halkın eza we celasına kurşı bu kadar lâ- “kayıtsın ? Maaş bugün Buğgün gerek belediye ve | gerekse diğer devair memur- larının maaşı: verilecektir. Aynaı zamanda mütekaldin- Te eytam ve eramilin yoklama- Tarına da başlanacaktır. Kahramanlara bakın! İzmir (Hususi) — Seferi- hisarın Orhaniye kariyesinde Ali ve Hasan isminde iki kişi gece yarısı Ayşe isminde bir kadının evine girmişler, kadı- mın kulağını keserek kaçmış- lardır. Firariler yakalanmıştır" Kontrol başladı Belediyece esnafın terazi ve dirhemleri kontrol edilme- üe başlanmıştır. (Güreşçilerimiz de Rusyaya gidecek Verilen malümata nazaran Haliç İdman külübü güreşçile- Ti Ağustos nihayetlerine doğ- rü Rusyaya gideceklerdir. Elyevm Rusyadaki - spor tep- kilâtile edilmekte. dir. Müzakerede — anlaşılırsa beş güreşçi gidecek ve iki maç yapılacaktır. Katipi umumi Tevfık B. Türk tarih cemiyeti relsi ve Riyaseti cumhur — kâtibi umumisi Tevfik B. dün sabah iAnkaradan şehrimize gölmiş- tir. Cermyet kâtibi umümisi “Aydın meb'usu Reşit Galip Bey bu trenle gelmiştir. Tev. ve Raşit Galip Beyler hugün Yalovaya gideceklerdir. | Muhartiri : Reynonde Machard Bazı insanlar vardırki mü temadiyen cürüm ikamı ken- dilerine bir san'at ittihaz et- mişlerdir. Sirti sira vüküat yap- masalar adeta içerileri rahat etmez ve kendilerini yerler. İşte bunlardanbiride şöför 'amdır. Az zamanda, cerh, tabanca ve bıçak teşhiri, tarruz ve em- sali bir turu vak'a yapımış olan bu çucuk, içmediği zam melek gibi görünen biridir. Fakat içtiği; bilharsa biraz da fazla kaçırdığı zamanlar- da. hiç kimseyi gözü görmi- yen bu delikanlı hâlen, adli- yede bir haç cürmünün hesa bıni vermekle meşgüldür. Daha geçenlerde, — polis ikinci şubesi komserlerinden Selman Beyi başından tehlikeli: surette yaraladığı için tevkıf olunan ve bir müddet mevkuf kaldıktan sonra kefaletle tah- Hye olunan bu genç, aynı Venedikten kaçma Emine H. GÜNÜN VAKA/I Zabıta muharririmiz yazıtyor: Randevucu Gülizarın yüzünden Birçok vak'aların kahramanı şoför Siyamettin Âr- navutköy - gazinosunu nasil altüst etti?!.. zamanda, Beyoğlunun maruf tandevu — evlerinden Gülizar isminde birkadınla yaşamaktadır. Dolayisile iki ptomobili idare eden Siyamettin; altında araba çat burada çat kapı arka- sındadır. Bilhassa bu otomobili saye- sinde bir vakayi işler işlemez sırra kadem basmaktadır. İşte Siyamettin. evvelki ge- €e yanında beş arkadaşı oldu- gu halde, Araavutkoöyde akıntı burnunda Todori Efendinin se- fa gazinosuna gelmiş ve hep birlikte oturup içmeğe başla- mışlardır. Neticede epice içmişler ve saat 23 buçuğa doğru hesap görüp kalkmak istemişlerdir. Eakat gürültu ve patırdı işte * burada başlamıştır. Hesapta iki Uira bir - fark yüzünden Siyamettin hiddt- şimdide bir gençle kaçtı! İzmir ( Hususl muhabiri- mizden) — Venedikten ka- çarak bir müddet evvel İzmire çıkan İstanköylü Emine Ha- nım yine bir vak'anın kahra- manı oldu. Malüm — oldüğü weçhile SEmine Hanımı küçük- ken papaz'ar el altından ve tam, jizvitçe — yaptıkları bir plânla kaçırmışlardır. İtalya'- da Hzun zamanlar — kalan Emine Hanım ana dilisi bile unutmuştur. Nitekim — İzmire çıklığı zeman — şaşalamış - bir vaziyette kalması. 'polisin na- zarı dikkatini celbetmişti. O zaman hakkında tahki- kat' yapılan Emine hanımin ehsanevi macerası meydana çıkmıştır. Bir müddettenberi dediko- duüsü kapanan ba mevzu gene Yakalanan kürt çetesinin evlermde Balkankonferansı canlandı. Emine hanımın macera- ve kendisini muhitte unuttu- ran sakin hayatı canını sıkılmış olacak ki, yine baştan çık- mıştır! Bu sefer de Emine Hanım ne yaptı, biliyor mu- sunuz?. Çeşmede ağabeğisinin evinde güzel gözel ötürürken seviştiği bir köylü gençle kaçmaz mı! Bu hâdiseye fevkalâde canı aıkılan ağabeğisi, Emine Ha- mimi lekrar buldurmak - için polise müracaat etmiştir. Fa- kat, Emine Hanımın ailesi ne kadar hayıflansa yeridir. Çün- | kü onu genç bir bahriye zabi- tine vermek için hazırlık -bile yapılıyordu... Ne çare ne akacak kan da- marda duruyor, nede kaçacak kuş kafeste kalıyor... mavzerler ve bombalar bulundu|! Mersin gümrüğünde ha- tmallık etmek süretile mevcu- diyetlerini saklayan ve- hepisi de Kürt olan bir çeteyi evelki Bün eilâhlarile beraber yaka- lanmıştır. Bu hamallardan Süleyma- nin hanesinde on mavzer ile bir el bombası meydana çık- karılmıştır. Şııııaılık ©ön Iıııı kadar ol — Fransız edebiyatından büyük aşk somanı — 170 inci binden tercüme edilmiştir... Klod, o metib, © mütekeb- bir kız şimdi odasında - yalnız ağlayordu. İki gün sonra müsyü Fran- suva dö Trev İtalya sayahati- ne çıkıyordu. Madam Anbuyaz, kızının uzayan ııyuhıtlıdıı artık sasal Evin içinde “Klodun boşluğunu hlıoılıın- mek münkünmidi? Filhakika kendisini boş ve yalnız bırakmıyordu. — Meselâ madam Dö Trev baman her gün geliyor, Madam Aabuvyazın derdine ortak - öoluyordu. Hatta bir. gün, Klodun — göğlünü yapmak mümkün olsada oğlum için onun desti izdivacinı talep itsem, — dimişti Ve — zavalli rakık ruklu Madam Ambuvaz bu tözletde ne kadr bahtiyarlık duymuştu. " O, zaman zaman gözlerini kapar ve sevgitiz geçen ha- yatını düşünürdü. Ona daha gefik bir el dokunmamıştı. Ouu kollarına alıp - seven ol- smamişlı, — genç kızlığındaki ruyklar, hep uçup 'gü, İstiyordu ki, İ ere- dukları tahmin edilen ve Silifke yolunda soyolan bir — şahsin, Mersinde çete efradındari bazı- larımı teşhis etmesi “üzetine zabıtaya haber vermesile ol Muştr. Zabıamızın süra'tle faaliyete gelmesi üzerine çete ele geç- miş ve daha medhali olanlar olup omadığı tahkik olunmak- tadır. mediği zevk ve neşeyi kızı elde etmiş bulunsun. Saadetin şu veya bu gibi şeylerin tessüs etmiyeceğine — kattidi. — Para, mevki, şeref ve şöhret... İşte bu kendi kocasında vardı. Fa. kat zavallı kadın mes'ut de- gildi. lace — bilkatte — yaradılan kadınlar için köcalar — biraz hiğiden anlamalıdırlar. Kendi zevcesinin ihtiyacından haber- dar olmıyan kocaların çektiği belâlar; hep kendi kayitsizlik- Jarınden değilmi dir? K'odun — desti - izdivacını Müsyü Dö Trev - için talep etmek isteyen anası, madanı Ambuvazın kalbine bir kıvıl: cim sıçratmıştı. Mösyö Dötrev yakışıklı, zeki, zenğin bir çocuktu. Hat buki kıziı, babasının — eteğine yapışmış dünya lezaizinden alakasını kesmiş bam başka lenmış ve kadah' bardak, cam | Sâğim.. ğ ve saireyi kirmi başlamış M. : Remzi ae aa yemse b Üİ ve ep'ce' kırmiş gâarsonuda ölümle tehdit etmiştir. Gazinccu ve diğer garson- lar istimdat — etmişler. Fakat tam polisler geleceği bir sırada Siyam ve arkadaşları otomo- billerine binip sür'atle - vak'a | mahallinden ouzaklaşmışlardır. | Bilâhara gelen polisler ta- | bü kimseyi bulamamışlar yalnız | garsonlarla Todori ef.nin ifadele: |rini zabtetmişler, Siyamın yaka- | lanması tçin de Beyoğlu mer kezine müracaât eylemişler. Gazinocu Todori Ef. nin anlattığına nazaran Sıyam bu defa daha ayhıt gazinöda ic- rası hasarda bülünmüş fakat araya girenlerin sayesiiide To- döri EL. dava etmiştir. 8) Bu sefer Tödori Ef. diyor ei » — Bu adam benden ne istiyor bilmemki. Bu sefer sonuna kndar onunla uğraşa- Gene program! Belediye yeni bütçeye göre yeni program pacak Belediye ve İdarel hususi- ye büteçeleri bir haftaya ka- dar gelecettir. Yeni bütçeye göre ve ihtiyaçlara nazaran bir mesti progtamı yapılacaktı. Esasen bütçenin geçiktiğini nazarl dikkâte alan dami en- gümen mesuliyeti deruhte ede- rek bütçede bulunan bazt işleri yapmiştir. Belediye ve idarel hususiye bütçelerinin en mühim kısmı imşaata taallük ediyor. Bunu nazarı dikkata alan belediye, mali senenin mart bidayetinde başlaması için hü- kümete mürâacaat etmeği dü- Şünüyor. Ticaret odasındaki ko- “misyon tetkikte Balkan konferanşı için ti- enret odasında bir. kömisyon teşkil edilmişti. Bu koömisyonda Balkanlı: ları müşterek bir surette alâ- kadar eden mevat müzakere olmuyor. İ Ezcümle, komisyon Balkan Mmemleketlerinde yetişen tülüa, hali, afyon deri maddeleri üze- rirde tetkikat yapacaktır. bir aa hlakte.Onu iba:işe nasıl | ikâa etmeli idi. İşte madam “Ambuvaz bun- ları düşünürken içeri madam Döroziye girdi. Bir müddet süküt,.. —Ne düşünüyorsun, kızım. Bu günlerde seni çok düşünceli görüyorum. — Evvet Anne, hakkıtız var. Kuludun seyahâtı üzadı artık. ondan galiba. — Hakkın var kızım. Fa- kat çocuk biraz istirahat etsin. —Eyi amma anne... — Ha. anladım, senin me- rak ettiğin noktayı... görmek isteyorsunki, Klod, gevç kızlığı hasebile sana avdet etti mi, etmedimi? Madam Anbuvaz gü'dü. — Birazda öyle. — Yok... Kızım bu kadar acele olmaz. Geçenlerde sana nâklettiğim — gibi — ben, seüin bana avdetini iki ay evveline emniyet Pâanları —satılıyordu ee B ğ Katiyet karşısında sa- rardım ve titredim.. Dünyanın en korkunç za- bita ve casus teşkilâtı olan Entelliğens - servis'in bu maruf casus, demekki bizim için mü- him bir çok eşhası, memurları tanıyormuş... Bu kat'i sual karşısında yutkunduüm, sarardım ve tit- redim. e Fakat bir dalganın — sade- mesile ikoca bir gemiyi ni- hayetsiz deryalara koyvermek esiz değildi. Kat'i bir' karar ve intikal ile : — (Sü...) Bey... Şubesinde Casus muhayyilesini yok- luyarak bir müddet sabit na- zarlarla gözlerime baktı. Sonra — Kaymakami, dedi. — Evet cevabını verdim. Casus izhar etmek - isteme- diği bir memnuniyetle: — Beklediğimiz — neticeyi verecek kadar iş yapabilmek küdretinde olduğunu tahmin et- miyorum, bu zatın, dedi. Bir emrivaki — karşısında sasusa — verdiğim bu isim ve büviyet tamamen hakikat hi- lâfında idi. Bu, benim ancak şahsen tanıdığım ve hatta bir kere bile olsun konuşmadığım bir zattı. Bu zat hakkında bir tek bildiğim şey varsa o da kendi- sinin bulunduğu daitede ve mesleğinde mübim vazifeler kereresALALAARAAAA Anadoludaki Rum ve derühte elliğini va iktidarına herkesin takdirkâr ve- sitayiş şehvan olduğundan ibarettir. Şu basit vukufa istinaden verdiğim hüvviyet casus şebe- kesi reisi Mister Kened cenap- larını fevkalâde memnun ve müteharsıs — etmişti. Casusun bu hissiyatını saklamak - iste- memiş olmasına rağmen ben memş nuniyetini ve bakişlarile bu komediya muva yeti Mi? ıllııılıdııııu çök gözal anlamış tim, İtidal ve metaneti muha- faza etmek, komedyanın en- Meamını bozmadan nihayete vasıl olmak için bana temkin lüzseadı. Bunu takdir ederek ve bu geçici muvalfakiyetlerin geçici alkışlarına kapılmayarab devam ettim: — Tâkdir cdıııı. bu zat vazifeslala icabına ve şekline rüğmen belkide bize beklediği- miz meticeyi doğrudan doğruyş veremez, fakat! Casusu — tekdir ahenkle: — Fakat ne demek? Diye gürledi. Bu kan ve can susamışsa, yılanlar gibi yerlere sürünerek masum ve mazlüm milletlerin Aatiklâi ve . bürriyetline esaret zencir ve Tâlesini takınak sara- #il6 titreşen - cüsusa, (Devamı var) seksasesenescece stanbulda eden bir firari emlâki veriliyor| Gayri mübadillere — tevzi edileok bonolar - tabedilerek astanbula gönderilmiştir. Bu- rada gayri mubadiller cemiyetl Nüzhet B. ler tarafından im- zalanip Ankaraya iade edil. mişti. Bonoların Ankarada Maliye Vekili Abdülhalik B. tarafından da tasdik edilmiştir. Tevzi edilmek üzere imza lanan bonolarının kiymeti 12mnik- yon “liradır. “Şimdiye kadar kiymetleri takdir edileri gayri mübadillerimizin emvali ye- künu ive- 29 30 milyon arasın- dadır. Bu yekünda, ahiren Yunanistana gidet ekiplerin oradaki gayri mübadil emva- lne takdir. eltikleri kıymet te dahildir. Tevzi edilecek ıellııuye kadar - bekledim. Benim yüreğimi taştân mı İdi? — Ah annetiğim. —Bu gibi işlerde acele ye lüzum — yoktur. En eyi hükmü insana zaman — verdi. rir. Onun için kalbini geniş tüt, ben sana temin ediyo- rum, Klod bir. gün mutlak sana dönetektir. — Ya onun ilmi? — İlim başka... fakat genç kız kalbinta ne dimek olduğu: nu Hnutdunmu? kızım, mütlak sevacek. Ve tevdiği gün Klod senindir. — Ah anne, beni nasıl ümitle neşelendiriyoraunuz. — kızım, yine, tekrar ide- yim, ben, anneyim, — Senin gibi anaeler çok yaşksm. Madam Döroziye köşesine geçmiş, Öre Öre bitiremediği el işini yine eline almış, yözlü- öünü de kulaklarından geçinmişli, bönolar 12 milyon lira oldu-' Auna göre, bu 30 mi'yona , baliğ ölan matlübat yekünuna nazaran ütihkakları malüm bulunan gayri — mübadillere muayyen nisbet dahilinde tev ziat yapılacaktır. Bunlârla Anadoludaki Rux” emlâk! müzayedesine istirak edilecektir. mamafıb, gayri mübadillerin bonoları tevzi edildikten sonra 1718 milyon Hira mat'übat kalacaktır. Bonolar tevzi edildikten, sonra etabli Rumların Anado- — ludaki - emlâkile firari Rumla- rın İstanbuldaki emlâki de mü- zayedeye — çıkarılarak — gayrl mübadillerin mütebaki istih- kakları da tesviye edlecektir. Madam Ambuvez her zâ- Mmanki költüğüna ÖSuurmüştü. Elindeki kitabı açmak -i :ıılyu* aönesine bakıyor u: Ne çalışkan kadın diye.. İhtiyar valide ise, arada gözlüğünün —üstünden kızına bakıyordu: Ne şelkatlı ana diye... Madam Ambuvaz sabre- demedi: — BSize firsat bulup söyle- | medim anne. Geçen gün hanl Madam Dö Treva bize gelmiş H ya, — Evet.. — Oğgün mükâleme e- nasında — Kladun — güynücü ; yapmak — mümhün olsa da, *;mıııu içtn desli İzdivacını tizden Htesem, dedi. — Ah kizim, bu. - hâber Bir Büyük #nne için He ma. sertetli bir. hinbendir. Fakat Klodu bu gşe — yümüşatmük kabil olur mu? ( Devamı var ) Kzİ ni V Kai

Bu sayıdan diğer sayfalar: