1 Ağustos 1931 Tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 4

1 Ağustos 1931 tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YU yanrr — Sağife 4 Buğday felâketine karşı Zahire tacirlerinin fi- kirlerini dinleyin! Bir Samsunlu zahireci buğday fe- lâketine âmeli çareler gösteriyor Buğday piyasasının fevka- | tüccar komisyoncu ya ait bu- lâde sukutu dolayısile gazete- lerdeki neşriyat efkârı umumi- yeyi cidden işgal etmektedir. Bu vesile ile tecrübe ve ma- lâmatıma istinaden bu bapta- ki fikir ve mütalaatımın muh- terem gazetenizle neşrini mem- leket menfaatı namına faydalı addediyorum: Memleketimiz buğday mah- sulüsün bu reneki feyz ve be- rekeli salir senelere nisbeten yüzde yirmi derecesinde fazla tahmin edilmektedir. Bundan dolayı ve son zamanlardaki iktisadi buhranda buna inzi- mam edince buğday piyasası- nn sükütu muhakkak adde- dilmekte idi bu sebeple gaze- telerdeki)neşriyatın da şayanı ehemmiyet bulunduğu varestei izahtır. Ancak bu bapta şim- diye kadar serddedilen muta- laat hiç bir teşkilât ve usule müstenit bulunmadığı c'hetle maateesüf kabili tatbik görü- lemez. Bu neşriyat üzerine te- vekkuf etmiyeceğim Yalnız görasını kaydetmek — isterim- ki hükümetimiz bu hususta pek *az fedakârlık göstermek sure- tile mevcut teşkilâttan bilisti- fade piyasıyı normal bir vazi- yete isal etmek mümkün olabilecektir. Binaenaleyh bu baptaki ameli efkâr ve muta- Taatımı bervechizir arzederim. 1 — Şimendifer navlunla- rının V, 25 tenzili ve bu tenzilâthı — tarileden — küçük mutavasst tüccar ve 'müstah- silin de istifadeleri nazarı dik- kate alınarak perakende zahire ha muülesinin — velev bir çuval bile o'sa ayni tarifeye tatbiki, 2 — İstanbul demiryollarile nakledilen zabairin depo fık- danı dolayisile yirmi dört saat zarfında piyasaya arzed lerek satılmak mecburiyeti piyasanın sukutuna daima yardım et- mekte bulunduğundan bu bu- susun nazarı itibare alınması ve Haydarpaşa ile Sirkeci is- tasyonlarında — anbarlarinşası ve bu ambarlarda — zeha- irin bilâ ücret bir ay müddetle kalmasının temini. Buna misal ve nümune olarak İzmir istas- yonları gösterilebilir. 3 —Zahire satışlarında tes lim ve tesellüm — meseleside hsizi ehemmiyettir. — Şöyleki İzmir ve İstanbulda cari olan sakım bir taamül üzerine sa- tılan zehalrin alıcının deposuna kadar nakliyesi ve orada tes- limdeki hamal ve kantariye masrafları temamen — satıcı ENVER PAŞSA Turan İmparatoru! Hatıratını yazan: İ .L Rus ihtilâlinin nihayet bulması için halk- lunmtaktadır. — Halbuki — bir memlekette cari olmayan bu sakim usulden dolayı satıcı be- her kıyye buğday için on para dan fazla masraf etmektedir- ki dolayısıyla bu masarif müs- tahsilin cebinden alınmakta- dır binaen âleyh bu — yanlış usulün tadilile zahirenin bu- Tunduğu — mahalde - tesellüm edilmesinin temini. 4 — İstanbul ve İzmir pi- yasalarında — satılan — zehair bedellerinin üç hafta ve bir ay ı,vfııdı tediyesi usulide tüccaranın ve dolayısıyla müs- tahsilin zararını mucip bulun- duğundan zehair bedellerinin peşinen tediyesi — hususunun temini. 5 — Zahire satışlarında alınmakta olan muhtelif ko- misyonlarla borsa — dellaliye- lerinin haddi makule — tenzil ve tahdidiı. - 6 — Borsa üçretlerinin haddi makule tenzili. 7 — Zahire üzerine banka- ların yapdıkları avans muame- lâtında faiz ve komisyonları- nın haddi asgariye tevzili. Şu yedi madde üzerine gösterilen ameli usulün falde- lerini rakkam vehesaba müz- teniden çu suretle ispat edebi- lirim : 1 — Btüün tenzilâtından Konya ve Eşkişehir mıntaka- larından nakledilecek zehairin beher kıyesinde yirmi Ilâ yirmi meselâ Sıvas mıntakasından nak- | Hiyatta kırk paraya kadar ta- sarruf edilebilecektir ki bunun vatatisini nazarı itibara sak beher kıyyede otuz para kadar tasarruftan istifade edi: lebileçektir. 2 — Zahire satışında ma- hallinde tesellüm tatbik edildiği takdirde beher kıyede on para tassarruf vardır. 8 — Zehair bedellerinin peşinen tediyesi komisyon ve dellâliyelerin hadı makule endiril- mesi ve bankaların faiz ve ko- misyonlarının tenzili suretilede Iâakal on para tasarruf edile- ceği şöphesızdir. 4 — Tenzilâtli nakliyat tarifesinin perakende hamüle- ye teşmili suretile küçük muta- vassıt tüccaranın pazar yerlerin: deki rekabeti ve ayni zamanda hstanbul Haydarpaşa ve sirke- €i istasyunlarında — depolar ihzarile pıyasayı altüst eden sıkışık vaziyetten — saticilarin tan yetişen bir münevver sınıfa ihtiyaç vardır. Buanun içinse, daha on beş sene bu ihtilâlin devam etmesi Hindistandaki yeni Lodizmin Nirvaması gibi bir şey. Münevver, hem istbbdada lstinad eden Rus otokrasisini yok etmek istiyor, hem de de- mokrasisinin Avrupadaki şekil- lerini kabul etmiyor. O halde, bu münevver de ne istiyor? Nihlistlik, istenilen şey bil- memek demektir. Bu, bir tar- lak gibi bir arzu ki ne olâcağı meçhbüldür. * Yalnız, her şekilsiz şeyde lâzımdır yokluk - ifade eder. Bunun içindirki, nibilistliğin - seyirle- rinide yokluk addetmekten başka bir çare yoktur! Bir kelime ile söyliyelim: Nihilizm, — devrini yaşarken eser yaratmak kabiliyetinden mahrumdur. Rusya, bu fikir ceryanının içindedir. Bu ceryan, halk'tada düşünce benliğini öldürmüştür. Münevver, çara küfrederek cemiyeti yıkmak ister. Halk Poliste: Çığlıklar! Sokakta nişanlısının yüzünü bıçakladı Şehzade başında oturan, kunduracı Mehmet Ef. - dün, yanına nişanlısı Melâhat H. 1 alarak ve beraberce bir gezintiye başlamış'ardır. Faka «öz sında açılan bir lakırdı ile işte kukançlık basıl olmuş nihayet Mehmet Ef. Melâhatin yüzünü bıçakla yaralamıştr. Kızın feryadına gelen za- bıta memurları. Melâhat Ha- nımı Haseki hastanesine kaldır- r Mehmetide yakalayarak hakkında tahkikata başlamış- lardır. Mevsimlik intihar!... Kadıköyde oturan 2044 numralı otomobil şoförü Avni Ef, dün gece intihar kasdile kendisini Fener yolundan de- nize atmışsa da kutrtarılmıştır. Biçakla halledilen daval Üsküdar da Sabri ile arka- daşı Halil, yük taşımak yüzün- den gevğa etmişler, Sabri bı- çakla Halili yâralamıştır. Geçimsizlik yüzünden Üsküdarda tramvay ame- lesinden Osman Ef. nin karısı Şükrüye H. zevcile kavga et. miş, bundan müteessir olarak Imtihar kastile kendini denize atmışsa da kurtarılmıştır. İki İrani arasında Çakmakçılarda Valde ha. pında oturan çuvalcı İslâm ile şekerci İsmall, ailevi bir mese- 'eden kavga etmişler, neticede Bam; İamaih sustalı çakı ile yaralamıştır. Yaralı cerrabpâşa hastahanesine kaldırılmış carih yakalanmıştır. Denize düştü kazanması şçüp- hesiz addedilmektedir. B su- retle indilhesap zahirenin be: her kiyyesinde müstahsel ıki kuruş kadar istifade edeceği gibi pıyasada normal bir vazi- otuz. para yet kespedeceği addedilmektedir. Dahildeki istihlâkten faz- lşsinin ihracı meselesi ise dün- ya pıyasasına tabi bir keyfi- yet bulunduğundan hariç p- yasalara arzedilecek zehairin her türlü rusumdahn istiması ve tahmin ve tahliye şirket. lerinin tarifelerinden azami tarifelerinden tenzilat yapık ması faldeden hali olamaz, bununla berabar hükümetimiz ateşe komersiyalleri vasitasile mahreç temini de pek mühim faideler temin edebilir. Samsun: zahireci A. Naci ise, çara ibadet ederek iasanlığı tnkâr eyler. Yıkmak ile inkâr ise, aynıll şeydir. Şimdi, bu fikrin men. bamı araştıralım. Rusya şark bünyesine müs. tenit bir hükümetti. Bu hükü- mette Asyalıların — metalizik yaşayışımı bulabiliriz. Rusya- daki içtimai —inkılâp — ise, metafizik yaşayışın Müesseselerini inkişaf ettirecek mahiyette değidir. büyük Petr, Asyalılığa bir kılıç — darbası ıv“ımiulıııı.ı zannetmiş, Avrupai r cemiyet teşkil eylemişti Bu ch':âdnl, ?:: idi, gürül tüsüz bir ihkılâptı. Aynı zaman- da, bu inkılâpta hükümetleğ mişti. Bunun için, müstevli bir ordu gibi yürüyodu. Hindir tandaki İvgiliz teşkilâtı gibi! Halbuki cemiyetin — fikri bünyeside yaşayişın kudretini kaybetmemişti, Fakat iakişaf sahası yoktu şüphesiz Gümrükler Ecnebi gümrük tari- feleri tatbik ediliyor Bazı hükümetler gümrük tarifelerinde tadilât yapıyor- lar. İtalya bu meyandadır. Triyeste Ticaret mümessil- liğimizin gönderdiği raporlar nazaran, İtalyan hububat ta- rifelerini —arttırdığı — anlapılı- yor, Diğer hükümetlerin güm- rük' tarifeletinde yapacak arı tadilâtı tetkike ofis raportör« leri Akil ve Halil Beyler me- mur edilmişlerdir. sekesseseresasAsARAAALAAAAAA burnundan denize düşmüşse de sandalcılar tarafından güç- lükle kurtarılmıştır. Pençereden düştü ve öldü Pangaltıda Meşrutiyet ma- hallesinde Liko Ef. nin evinde hizmetçi Ahmet dün pençere- lere perde; takarken düşmüş ve ağır sürette yaralanmıştır. Ahmet derhal Şişli ahhat yurduna naklolunmuş sa da ora- da vefat etimiştir. Yaralanan kadın 5 Galata'da oturan Katina Kemeraltı caddesinden geçer- ken Arap Hüseyin isminde bi- ri tarafından ustura ile yara- lanmıştır. Hep kadın yüzünden Davutpaşada oturan Ahmet ile Kırkçeşmede oturan Arap Musa, dün gece Beyazıtta bir kadın yüzünden kavga etmiş- Tet Mustafa bıçakla -Ahmedi bacağından yaralamıştır. Misisteki feci cinayetin sebebi ne imiş? Hırsızlığın cezasım kendi. vermek istemiş Misis (Hususi), — Misiste iki gün evvel b r cinayet vak" aa olmuş ve istasyon bekçisi Elâzızlı Bekir yol amelesiâden Yusufu bıçakla yaralayıp öl- dürmüştür. Vaka'nın tafsilâtı şudur: b Cinayetin vukuundan iki gün evvel Misis istaryonunda bekçilik yapan Bekirin otur. makta olduğu kulübe kapısı kırılma , süretile hariçten açılmış ve kulübede bekçi Be- kire ait yöz yirmi beş lira evrakı naktiye ile on sekz altın kıymetinde hulliyat ve Bekirin arkadaşları * tarafın- den birakılmış olan bazı eş- ya çalınmıştır. Hırsızin kim olduğunu teh- kik etmekte olan Bekir yol ame'esinden Yusuf ismindeki gahistan şüphelenmiştir. Bu şüpbenin Bekire nere- den geldiği malüm değildir. Hırazbıktan jandarmayı ha- hükümet, bu sahayı yasak et- mişti. Lâkin, hükümet teşkila- tınında halkta bir kökü bulun- mıyordu. Bu teşkilâtta halka- doğru —Inkişaf kudretinden mahrumdu. “yalnız, halk - zih- niyetinlde, hükümet zihniye- tide —dalma yaşamak hamle- Yolun en berbat ve tozlu yerinde otomobil zınk diye durunca Bernar dö Buvapre: — Hah. dedi, şimdi işimiz tamam! Yapacak çare yoktu. maki- neden motörden anlamarzdı. Yalnız otomobili hareket ettir- mekten sonra onu idare ede- bilirdi. Otomobilden indi, bir cın gölgesine oturdu, gözleri eyi zamanda kuş gibi uçan ve fena zamanda yerinden kımıldanamıyan nankör oto- mobile dikildi, kaldı... Düşznüyordu: Anası, babası bu belâyı onuu başına nereden sarmışlardı. Allabın belâsı bir yerde senelerçe ismi unutul- muş bir ihtiyar akrabanıa KİKİYE |- Pan.. — Fransızçadan < otomobilin pan yaplığını, bu yüzden burada kaldığını an- Tattı. Kız, cessur, çalâk atından atladı, — otomobilin — yanıma geldi, orasına burasına baktı ve: — Ne yazık ki kardeşles rim yanımda değil, dedi. Bernar, İspanya ikliminin yet'ştirdiği buğusu — üstünde taze bir meyva lezzeti veren bu kızın ilik nazarlarına ve göğsünün bir gazoz köpüğü gibi — fişkıran — taşkımluğuna bakıyordu. Mechul suvari haykırdır Kardeşlerim. Filbakika uzaktan iki genç adam bir İ-panyol bogasının , boynuzlarına bağlanan ipi id yaninda şimdi ne varıdı. Bernar, düşünürken güldü ve: — Sanki ben anlamadım mı? dedi, ihtiyarın toronunu görecek sevecek, onunla ev- lenoceğim. Ben şimidi ne yapayım, bu otomobil'de amma fena fena yerde bozldü ha.. Uzaktan bir ayak sesi duy- du, döndü, otarafa baktı, gözel bir at üstünde İspanyol köylülerinin suvari kıyafafe- tnda 'esmer — güzeli bir kız, atını oynatarak yaklaşıyordu. Bernar, kalktı, kıza doğru ilerledi kendisini hürmetle se- lümladıktan sonra köyün üz>k leri içinde idi. Bu hamleler, kayalara çarpınca, kendi içi- ve sindi. Rus zekâsıda karan- hıklar içinde kaldı. Ş Bu zekânın aydınlığa çık- ması için kuvvetli bir demok- rasi edebiyatına ihtiyacı var- dır. Fakat, çarda buna muva- fakat etmemiştir. Ba günki ihli- lal,bir çok devirler geçiren Fakat, hâlâ Misitin ruhu da devam edecektir. Eminim ki, Çara ibadet edildiği gibi Lenine de ibadet edecektir. Bu ibadet ise, Çar dstipdadı. bir. Lenin idaresi meydana getirecektir. Bu idare, eski idarenin ie- (Devamı var ) berdar eden Bekir diğer taraftan Yusufu takip ederek Çakalde- re ile Misis arasında- yolda amele grubunda çalışan - Yu- suf buluyor. Aralarında ilk defa müna- zaa başlıyarak Yusuf böyle bir hırsızlıktan haberi olmadı- ğıni söylüyor isede Bekir kav- ğayı büyültmek istiyor. Fakat amele çavuşu Elâ. aizli Mehmet çavuşun müda- e taksim ediliyor. Fakat bir dürlü hırsını ye- nememiş olan Bekir bir aralık bıçağını çekerek Yusufa hücum we zavallıyı sol böğrü ile ba- caklarından ağır sürette y hyor. Vi k istiyor isede amele tarafından yakalanıyor. Mecruhta baygın bir halde terezine makinesine yatırılıp Misise getiriliyor. Yolda ya- ralının elleri aşağıya — sark- tığı için taş ve demirlere sürünerek * derileri — soyulmuş ve etleri yirtılmıştır. Vak'adan istasyon müdürü haberdar ediliyor. Ve teslim olunuyor işede; sonradan ka- tıl Bekirin istasyon |inasından kaçarak kaybolduğu anlaşı- hyor. re ederek geliyorlardı. Arka-! larında bir de ihtiyar vardı. * Geldiler, Bernara yardım ettiler ve otomobili işlettiler. Bernar bu meçhul adam Tarın ellerini sıkarak — ayrıldı. Ve otomobilin. arkasmdan kalkan duman, onu gözden çabuk sildi. Kız, kardeşlerine: — Zannedersem — Bernar dö Buvapre olacak dedi. Kar- deşleri: — Zannedermisin , €evap verdiler. diye Bernar ihtiyar akrabanın galosuna varınca ona mükem- mel bir istikbal yaptılar. İh- tiyar dost kızını Bernara ta- nilli. İsmi Alis olan bu kız ha rikulâde denecek kadar gü- zeldi: Gözleri açık bir sema ka- dar berrak ve parlaktı, Sarı saçlarının yumuşaklığı, güzel- bği her güzellikten anlıyanı meşgül edebillidi, fakat... Bernar'ın aklı, o yolda rast geldiği kızda kalmıştı. İhtiyar ev sahibi afaki konuşuyordu, Ve biraz son:a; — Yemek hazır 'değilmi, diye hizmetçiye #eslendi. Bu esnnda yolda rast gel diği güze, olgun, dolgun kız salona girmiş ve tuvaletini değişlirmişli. Yemek yenildi... Günler geçti. Hayret İspanyol kızı onu nyada — iştirak — edecek- leri buga yarışlarına davet - ediyordu ve: — Bu bir fırsattır, belki bir daha buraya gelemessiniz. Bernar, kızın sözünü kesti! — Bir daha buraya gel- memmi? ne diyorsunuz? Hal- buki ben buradan ebediyen ayrılmak bile istemiyorum. Hoyhrat ve olğun kız. bu sözler karşıstında biraz daha kızararak olğunlaştı ve kıva- ma geldi. Bernar kararını vermişti ona izdivaç teklif edecekti. Fakat o sırada ikisi de bir- birine öyle bir bakıştılarki Vak'adan haberdar olan Misis jandarması derhal istas: yona gelmiş ve tahkıkata baş- hyarak mecruhun ifadesini al- mıştır. Bir gün sonra vefat et- miş olan amele Yusuf jandar- verdiği ifade'de: — Bekir benim suçum ol madığı hâlde vurdu. Mehmet çavvş istemiş olsaydı menede bilirdi demiştir. Mehmet çavuş firari katil Bekirin hemşerisi ve akrabasıdır. İspanyada işsizliğe karşı Madrit, 30 (A. A.) — İş- sizlik buhranına bir çare olmak üzere büyük mikyasta bir na- fia plânı hazırlamağa karar - artık söze mahal kalmadı. Bernar, Hoyrat kızla evlen- di ve ne yazık ki Bernarı can« dan sevmiş olan Alis, onların * en yakın ve mahrem dostu aldu. Elhasıl hayat, garip bir muammadır, vesse'âm ! Ahm t Fürkan Bir ticaret filosu satı'ık Londra, 30 (A A.) — Daily ; Exkpres cihan seyrisefain kum:s panyalarının en mühimi o'an Royal Mail Stem Racket kum- panyasının ticaret — filosunun hepsini veya bir kısmını satılı. bığa çıkaracağını resmen İst h- bar eylemiş olduğunu yazıyor,

Bu sayıdan diğer sayfalar: