30 Ocak 1935 Tarihli Yeni Asır Gazetesi Sayfa 8

30 Ocak 1935 tarihli Yeni Asır Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Yeni Asır Yazan: NİZAMETTİN NAZIF — s9 - Cafer Li Hepsine Bir Si Gibi Girip Çıkü Ve Bir Odada Birdenbire Duraklayıyerd Başkaca ilâç için bile olsa ii tek Si bir ii nefes duy- yo! ile olmyaağım bizimle İtiraz edem e Cafer aklarının ucuna , Sonra kafasını iki yana ssl sallıyarak yakığın tek- Cafer dilini gıktı, sola saptı, di har resini e aya vali sek duvarlar görünmüş- Sik Cafer bir sincap gibi bahçe- nin sık ağaçlıkları arasında sü- rüne sürüne duvara doğru iler- m başladı.. Evet, Cafer hakikaten bir sincap ni ilerliyordu.. Harem dairesinin duvarına 3 “a 9 e a g ö iz p © ğ g il Bi EM ele da o nöbetçilerin (o karıncalar gibi kaynaştığı ere sırat dö) ünü duvrmın en sip yaz Yi bir harem ağası eli o çenesinde, gözlerini ii eklere diş galiba. pe sen hell Heri helak” he men aliş e metre yaklaşmış olan SE avı üstüne atılan g bir al gibi zavallı ici ağasının üs- tüne lll Ağa bu ani hücum karşısın- m şaşaladı. Cafer durur mu “Saniyesinde emrin yali ii saki ruğunu bir batm. hk bir demir ii a in- diriverdi.. na göre önce gelen de o oldu. laştı. S e dan “Yam. başın m yeşilimsi sa dalgalanıyor- du. Yaman boynunda ölü ka- çalma yapılmış korkunç bir gerdanlık taşıyordu. Yaman görünmesini şeytanlar sari ayının diğer m takip etti. Evvelâ şeytanı göründü. . e şeytanlar, pasaların elle- rindeki görünmiyen zencirlerini koparacak olsalar ne olacaktı? Yalnız bu düşünce mukaddes ormanı api binlerce kişi- yi titretm. kâfi A ti iyordu. Bu gördüklerimiz bir hayalet miydi? Hayı özlerimizi or- anın açağlı evirmek sert hakikatı anlamağa yeterdi.Ya- a ilk gele İk gidende o mış, hareketsiz biraktılar. ,, ere yaa an ı bie tasavvur kadar az Sonra bir rüzgir gibi, ser- seri yede açık bıraktığı ka- pidan Akabi N er) içindeydi af odaları birer birer ööhemeği ir O vira, rak dan odaya iner koşar : girib çıl Evei ğ dan oda- Adeta ordu. ; pim di bu dün bu çok Sal likeli yerde ?... Nihayet diğerlerine nazaran çok süslü bir odanın serapa somsirma ile işlenmiş perdesini araladı. Tam karşıda, yine di- ğer odaların Höcirikreilki çok daha yüksek ve çok daha muhteşem bir sedirin içinde upuzun bir âfet ai ei Amma ne âfet, afer, denindenbesi binlerce a z & g 2 e 2 g & G bilmem?.. ge yerinde sen- Mn Gem ile daldığı nl in yapan de, belki en güzel cariyelerin- ek birinin odasına girmişti ve al nmıştı! yakalar li Kadının, bu genç ve güzel cariyenin yattığı sedire varın- caya kadar, bu kara düşünce- r di birer k sür'atile vi Fakat kadının güklüğünn en misin cicim ! Biraz geç kalın ya? Dediğini işitince, korku hay- rete inkılâb etti. Bizim kahra- . r Ne “ileri gidebildi ne de eni Ne yaptığını, ne yağacağını şaşırdı; hem de, pek haklı olarak !... — Sonu Var— esi, | Her Tia Kış Pa Bahar Havası - Deve Güreşi - Spor Ekzersizleri Denizliden B. Denizli, 37 ( Hususi ) — Bu sene mevsim o kadar tatlı git- ti ki korkulan acı sovuklardan şimdilik eser bile yok. Hele birkap gedir. vr r ilkbahar iklimi hül sekle, bundan itifade ele Kiz ağaç dikme işine yük Le di ia Cum; hava güzel gi tti ki arsa sanki eri san kafilesile doldu. Yaya, bi- sikletli. arabalı, atlı gezintiler Manzara yapılırken sandım ki ilk bahar gülüyor... Cuma spor sahasında: Halkevi ve idman kolu kabala ve Güreşi) oçek bra geçti. erkez v etrafından top- kün eski bir sporu olan deve eşi de bu suretle halkımızı milli bir heyecan yaşattı. İl amanda Denizli spor takımı aralarında futbol ekzersizi la yaptılar. B! hep mevsimin güzel enini doğ an güzel şey- Tarhan Cumhuriyet Ve Cumhuriyetçilik Bay Mustafa Münirin Halkevinde Verdigi Konferansı Neşrediyoruz — yi tarafı 2. inci sahede — ruhuna en: yakın: öz bir rejim olarak me etti. Ti ruhunda, Cumhuri- yı ji karşı meydanda ahiste de bir az te- vakkuf bizim i a yarar. Osmanlı Türklerinin Anado- luda yerleşerek kurduk ti dev- e ri yükseliş devir- e gösterdikleri hayat secdeyi > in o de virde o Avru; in iye hi an olan millet ve der İetlerin hepsinin, bilgi a- dretinden, hiç siyle ir dereceye gelmiş idi. Bu yükseliş devrini, niha- m fecaatlarını! > çek ki ee ici dai aza memleketi, ölüm ve esaret kapının eşiği- ne kadar getii at elde ii ve mu- ikleri ve- sini e mal ve servet e hanuman- sfadürmek en maddi be- zevkleri tatmin içi usları ei w payi- mal etmek herin görülen al meyanına girmişti. Devle- tin, başındakı de rak yaptığı bu işleri bile beyleri de aletderecat m hira reva kadın adeti n ufak v. "kısa tatbikatı ei riyle tümranlığı o ancak (nefsi nefsi hümayünlerinin ihalarını tatmine bir ii dini nufuzu im; h men ş olmıyan ve e) Ki ni gimiş ollan Avru- panın, fikriyat ve müspet ilim- ler sahasında vücuda getirdiği inkılâplara ve harekâtlara kar- Delilikten | Akıllılığa — e Londra sıhhi pisikoloji ens- titüsünde geçen nlerde çok dik Hasta, tı t ri iy sıralarda zekâvet vaziyeti mu ta: adir*sanlı profesör“ e bile şeref verecek ölçüde de) normalin çok üstünde bi üde a işi profesörü” | nün pek se lerde bece” rebileceği ie dn riyazi meseleleri “hallet mekte, dü: şü nüş kom! Bit yıl önce” hiç işlemiyen ka“ fası o derece duygulu kavrayışlı * bir-hal: “almıştır ki, bir defa okuduğu kitabı ezhef Pan tekrar ve gün dana çıkmıştır. kendi hesabına terbiye edip dehânın bugün bir a olmuştur. BU hâdise İngilterede büyük bir alâka uyan Bütün bil enstitüleı wkalâdeli; rmaktadır! Noyel ri Jurnal gil Azimet pe leş Re giyime bil 9 Model iki bi ie a az kulla” Hi bitenlerden haberdar kân ve imi meyda” li Belki bize en yakin bir d€ vir olduğu için Abdülh uraktığı çi ve iztirabını hep” yetlerin a miz çok Yüklem bissederi”-

Bu sayıdan diğer sayfalar: