3 Mart 1935 Tarihli Yeni Asır Gazetesi Sayfa 8

3 Mart 1935 tarihli Yeni Asır Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

: Sahite e Kalevala: Ulus Yaratan Epope alaıdiyalılir Bu Destanı Bir Mart- gün devam edecektir. pe an Finlandiya, bir BE w e ğ Bir kitabın (o basılması gibi y e ek Vi Mal hemmi- vii e bela Lİ ia & lamak için Kalevala destanının in ulusu için One büyük bir ne "e gi ç » yer tuttuğunu bilmek ge- ektir. Ti ulusu karabahtlı uluslar- v Nr e uruğu Ri yi on e ci asrın sonuna kadar m fazla bir müddet a in bir vilâyeti halinde kalmıştı. İsveç'le Rusya arasındaki sa- vaşlar da her iki devletin de bu ük Ein Ri an muahede ile Napoleon, Rusyanın Finlan- ” diyayı e muvafal vi K ordu. O zaman en kuvı in) al alar fin dilini 'nuşurlardı, Fakat 17 inci az - dan itibaren za yüksek olan Isvec kültürünün ve yin mek- teplerini, ö emleketin ar türkülerini e ru, Bu türkü ler fin ulusun üğünü, fin Tola ve anamoleriaias İaliyorl Gr e ime bir adam, tek b çektiği ik sıkıntıl men İmei aSIDI vaffı İmuş ve el en fakültesine al Dün tahsile devam ederken halk türkülerine karşı büyük bir alâka duyuyor ve boş za manların. halkın ağzından bu türküleri dinlemek ve tes- bit etmek için emi g kıyordu. 1832 tirdiği zamen a im ya ki Fin. xe 3. en il olan şarki Kyrelya'ya li ler yaptı, burada ne mü üddet Vie .ndisine k onun bir mukaddemesiyle ba- Lönmen ya Kalevala «pope- Ti rini vermiş olan bilhassa şarki Karelya vilâyeti idi. Bunun içindir ki Lönnört Kalevla'ya bir e elyaya epo- pesi nazariyle Karelya Kalleteh en kudretli za- manını çaprlei izel ay nci yıl sıralarında y: e Ka- levala eyi ii vr ulu- sun o zamanki menkıbelerini terennüm ediyordu, ve tâ eski zamanlardanberi halkın oOha- fızasında saklanmıştı. ki fin ülkel, adında müstakil bir devlet ği ooBaşlıyarak Bir Yıl Kutlulıyacaklar > » Sİ Fen- beşini arasından (o hakikatı ; teşkil eder. ; en si i Kalkiile derim Şi olun abseder: Kalevala ve Poho- jola Kalevalanın kahramanları 5 üyük Vaynamöinen i t demirci" İlmarinen © güzel ii genç kızla * evlenmek için Po- bir bayram olarak kutlulanmış, | şu sözlerini sarfetmişti: “ Biz joloya gidiyorlar. © Bardun bu münasebetle sanat sergileri | jsveçli değiliz, Rus olmak is teklifi reddediyor fakat S: çılmış, konserler verilmiştir. eli e olalım,, o adında zenginlik ve refahı Sergi saraydaki merede | fakat hali yanmamıştı. etiren bir demir âlet * yaj eisicumhur binlerce davetlinin ei EMİ pe bi eği mış olan İlmarinenin teklifi önünde acılış nutkunu okumuş- | olan Fince artık inkişaf ede- | kabul ediliyor. “Fakat genç tur. Bu davetliler arasında 25 | miyordu, tereddi yoluna gir- | karısı az sonra bir kaza neti- memleketin mümessilleri, ec- i cesi ölüyor ve im eva > ni X nebi teşekküller, hükümet âzası Fakat fin ulusunun ' canlılığı | kah la zen ve elçiler hazır bulunmakta idi, | sönmemişti, halkın koynunda gönliğini Ki ere aleti b ürkiye mümessili olarak Ragıp | hep aynı kuvvetle yaşıyordu. | çalıyorlar ve yıklarile kaçı- aif kendi memleketinin takdir | Bütün Finlandiya'da halk, b: rıyolar, fakat Pohojola'nın ka- v hislerini (o bildirmiştir. | Cuma adan oğula intikal ede ede | dın bâkimi mirc üctalibine çı- z akşamı maarif nazırı ecnebi mü- | en eski zamanlardanberi mu- | kıyor, sihirli çö yolda kırılı- ik messi şerefine büyük hafaza ettiği eski türküler fin | yor, Vaynamöynen. parçaların- nei dan bir Emi Kalevla'ya. ge- tiriyor. biz Epopenin başlıca hâdi- Bunların tiren bir 'amandır, Ol bayatı trajik bir büyüklüğe ma- Kalya Homer iel gibi veya ortaça; kabilinden bir sava; müris ramanlık destanı değildir. Bu estanda ne savaş, ne müca- dele ve ne de kavgadan bahis vardır. Kahramanlarının büyük - lükleri bilgilerinin geriye, line koyar. o Türkü söylemek pi bir gen maliktir- r. Pohjolanı mr de ke- sik olan ğin bir boynu- an ötekine uçabilmesi i için Bir il ni ir günlük za man emdi Bütün © eşya İs n mi m Kalevala epopesi intişar ettiği zaman lâyık e ğu kadar a uyandırmadı Ancak 1849 e Lönnrot yeni topladığı türkülerle destanının ikinci bir tabını vücuda getir- teakib “Darülüsera,, meydanını geçtiler. Bundan sonra yine ğdadın dar sokaklarına dal- -w © yal bir duran büyük bir kapıya ya- aştı, Tokmağı çaldı. — Geldik i, Fakat ken- ar belli etmemeye itina bu- yoksa o mücevherler bize, oüimliye mal olur. — Burası neresi? ör tlcieinin mi? idina, sır satardı. Şimdi alet tacirliğine paper ısi de bir değil mi? Bell bir kadın parlak bir mücevher zevki bir ei ik güzel bir kadın meşesi geti O sırada verir, bazan a ortasındaki küçük pencere açıldığı için mu- havereyi bıraktılar ve pencereye zükler ve hançerler ılandı; bellarine takmış ia görünce bir sesle sordu! — Kimi istiyorsunuz efen- dim. arı — Efendimdir, müsaade ederseniz haber vereyim. bu ni hazine teşkil ettiği Mi O zaman bir Ki kimseler ha- raretle türkül, pili işil giriştiler ve "nın te: altında fin KE uyanmaya ve öl rlerini bu tarihten sonra vermeye başladı 1860 da Aleksis Kivi “Köy kunduracı: ları,, adındaki komedisiyle bü. Plastik sanatlar ve muzik mevz: ve ari smeg Türk- lerinde koyuldular. diiyle. gü güzl sanatlarının u ki 1 az zaman içinde ime sönmiye yüz tutmuş duyguları yn Ve böylece e cak bir tai imiz Fin ulusu destanım lâyik olduğu ehemmi- yetle kutlulıyor. imse, edi. kendilerini bekleten şu kızın, sezmiş olsa nasıl bir telâşa kapılacağını, hele Na- sırın nefes omefese nasıl ka- pıya ime ayaklarına kapa- nacağını düşünerek için (için zevk aldı. Cafer ile Taran ise pek ta- bii görünüyorlar,yalnız bu gece- ki garib tenezzühün neye vara hiç gi la ii kaptırmışa benziyor- Hali fe RİN ve zevk MR Çünkü şöhret rufi is? Madde meçhuli- yel a meçhuliyet içinde yaşa- mak ta bir e ve belki de İk defa olarak rdı endileri böyle mi Pei Onlar “halktan idi, halkın den yetişmişler. Her türlü Bayat çenberinden geçerek ve yükselerek bu de- receye gelmişlerdi. Fakat hal- kın çocuğu idiler, o Ve böyle kalacaklardı. Doğrusu da bu idi ki bütün dünyayı e secdelere kapattıran e yarısı, onun İs- haşiyetle anı- yı bu ihtiram ve korku; her gün yenilen bir ye- mek gibi ona tatsız ie li zaten © bu küre tlerin sa- ar köp cid- diyenden de şüpheli idi. eitli e karşı haykırılan dı ali gönülde nisbeti ne e s*recede idi. Ona en yakın olan: ların bile gittikçe ağinielirir başlamamış hemşiresi Abba: nihayet zevcesi Zübeyde... Halkın “yaşa, cat NN dolayı tak: di; u sık sık tekrara dardı İşte kadın da görüni — Buyutun, dedi, Bai takip ediniz. Uzun bir geçidi yürüdüle; ERİN bir merdiveni çık- tılar. e ee ği Sa- anlı surette aydınlanabiliyordu. Mi- rler bu karanlık ve mec- huliyet içinde adeta zevk için- de idiler. O Löş salon, o gölgemsi ka- cılız fanuş, içlerine tatlı mıştı. m da bir kisin yeri di leştirdi. — Ete ndim şimdi gelecek! # mw Var — <1 Z

Bu sayıdan diğer sayfalar: