22 Temmuz 1936 Tarihli Yeni Asır Gazetesi Sayfa 4

22 Temmuz 1936 tarihli Yeni Asır Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Söhite 4 YENİ ASIR 22 Temmuz vss lela; Berlin - Viyana anlaşması fiersin —— ılçı ummaza Bir fıkra Ulusal savaşın: Türk tarihine mal ettiği Lozan zafer âbidesi- p'n tek bir eksiği dün gece Montrö'de ekin Boğazlar mu- kövelesiyle tamamlanmış oldu. Almanyanın Viyananın dış siyase- tinde hiçbir tesiri olmıyacakmış.. kazan: Fızacı Kemat Aktaş snnen sasasanri ran aserannn? Terlemek mes'elesi dişiyle tırnağiyle dövüşerek Milli sila çolğayn çocuğuyla, hayatını - e bağlı - bir Haayalıkıkan Jia ürk Slicdi bi a , ii bl için Çanakkale m eseleni «dine kadar geçirilmiş biyök bir | Plabsburglar saltanatının iadeside şimdilik iki | bam teleyenlerle izmir doll ğı birârıza idi. a yi | ve kudreti denklemde al kimseye yakıştıramıyan- tarafça da mevzuubahs edilmiyecektir çıkmıştır, bilmem pek haksız da ların çaresiz deri kabul ettikleri bu arıza; Tür! değil. Va Adana, Mersin atasının karanlıkları parçalıyan, dağları delerek çareler ve im- iye oem bie ğü 5 n i daha sıcaktır diyenler var ama, â â iye nteği gülle epik o Vr en) — Berlin ve Viyana İzmiri pek geride gösteremiye- ükümetleri rinin iki m ve sözüne ne kadar sadık olduğunu da isbat etmiş oldu. Bütün dünya bir kere ya ra in < e yerinde kullanan, milli dâvalarını - icab e modern yol- larda delemeden tl ri bilen bir millettir. Hep beraber tekrar del Ne mutlu bi Murat Çınar rik m Tahran civarında büyük bir sanatoryom yükseldi Bahreyn şeyhi ihi oğlu Tahran ( Hususi muhabiri» OAsfaban, Şiraz ve vi mizden ) — İran bei İ tsze | şehirlerinde bu yıl | san'at bir hareketle iktisadi sakada | mektepleri (oOaçmağa oka olduğu kadar sağ ilimiz vermiştir. (Bu müesseselerin da inkılâp hareketleri yarat- maktadır. Şimdi bütün hız, memleketi iktisade m Geçen ay içinde İranın muh- telif şehirlerinde on adet yeni ve büyük şirket kurulmuştur. a gi İranda çalışma ve ânlarının her gi biriz ali atiğinr a alimli Hükü ümet maliye, adliye v iyi re nezaretleri için yeni ve binalar yaptırmıya e vermiş ve bunları bir in- şaat şirketine ihale etmiştir. bakanlığı da bazı mekteblerle maarif müesseseleri yaptıra- caktır. İran maarif nezareti, Tebriz ara keme Sıhi Tahran ei b ım edilen arsa üzerinde yaptır. ME bitmiş gibidir. Bu san: her türlü sağlık md haiz birkaç binadan mürekkeptir. Hükümet bir ta- göre b ranla Ingil- tere arasındaki Bahreyn ada- ları işiyle alâkadardır. Şeyh Lo orayn ofisle temas bir şekle koymak hakkındaki son rar kimseyi hayrette bır: U Çünkü böyle bir ettiğini, dünya yüksek siyasi BN Mi ER Niha- yet erin neticesi eter bi Beklenilen ve umula edilebilmesi için bu şartların pek yakında kat'i ve ON bir şekilde tesbiti ge- ve Viyana anlaşma- iyasası bakımında: n liğin tadan yardım cebi A Avrupa suk e çalışan bütün orta Avrupa ve vi turya meselesinin ledilmesi lâzımgeldiği fikrinin ileri sürül- düğü hatırlatılıyor. Unutulma- malıdır ki al Berline verdiği sualli a stur- yanın vaziyeti balık ında Alman- yanın kat'i fikirlerini soran si bü bir ehemmiyet a ile, Almanya ta- rafından emk e dahili ve harici serbesti v ir miyeti tas- dik edilerek, A İhun: tehdit bü en büyük tele üren a ırılmış — olu! turya medala inin ii ilde LE bemen hemen bütün devletlerin m ny- ndur. wrupanın mumi vaziyetind ii rda se gerginliklerin de Avus- tury: sebetinin si anlaşmali taciline sabep olduğuna şüphe yoktur. Çünkü her halde Almanya bu- ünkü buhran gerginliğin emdi içinde zararlı oldu- ğunu duygu antık ile an- 2 O. 5 in yes A m B Li E B — 8 7 ndi kişafı i için de lâzım eyni inanmıştır, Avasturya - Almanya anlaşması münasebetile Viyanada geceleyin yapılan in den bir Almanya ile anlaşma A- ii abul etmekten çekinmiyecek- kolu ile tesbit edildiği gibi devam edecektir. Mussolini, Başvekil | Şuşnig ve Macar başvekili arasında teati edilen açık telgraflar da bunu ispat etmekte o Musso- lininin şahsi düşi tel grafın idareli alorddeu an- lamak mümkündür. Mussolini (o bu Macaristan ve Avusturya ara- sında (imzali ve Mn esasına uygun rak dev eden uzun sümer sonra meydana geldiğini i ie latıyor, ân ve Hitler ile Şuşnigin li taşıyan resmi anlaşma (esaslarından aşka bir muahede imzalan- madığı da hatırlatılıyor. Yani Kikez" a ele anlaşmanın Berlin ile Viy: ında gizli bir Ea mevcut “değildi ir, E&vebi mahafil herşeyden evvel bu anlaşma esnasında Habsburg meselesinin de görü- şülüp görüşmediği ile alâka- dardır. “Neus er Tagblatt,, eri ni leilie ğrenerek yazdıklarına göre allık meselesi bu müzakere- ler esnasında kati'yen mevzuu- bahs Ye Avusturya devlet sistemi, mayıs 1934 te tesbit edilen teşkilâtı esasiye kanununa göre devam edecek göre, bu başvekil Dr, Şaşniğin müteaddit getir söy- lediği gibi ancak Avusturyanın dahili siyasetini alâkadar e bir mesele halinde kalacaktır, ki bunu Almanya hükümeti de kiümerya, ER siyasetine gelince bu da hiç değişmeden şimdiyi e kadar in mi yolda turya vatan- Gla sosyalist fırkası da dahil oldu- ğu halde - bir siyasi orga- nizasyon: edilmiye- cektir, Anlaşma mukavelesinin ikinci noktasında Avusturya nasyonal m Avus- turyanın dahili bir işi olduğu Me na Mir hafile adamla- rn raya girmesine zaten bir gı Avusturyada ne bir anşlus pr: opagandası yapılacak ne de gayri kanuni fırkalara müsa- ade az lir Li kümeti bu hususta h gibi pek sıkı ve şiddetli m ma mukavelesi ile Avusturya hükümet düşmanlarını daha siki bir şiddetle takib edecek olan, devleti koruma kanunu aynı Ki ilân edilmiştir. Avu: a ile Almanya sevinç ve memnuniyetle karşi- lanmakta ve bu anla l Dr. Dollfuss'ün dileğinin yerine geldiği bilhassa zikre- yora a yahut ta bir ei mışsınız dır, Terlet ile Hn de aklıma geldi Eczacı mektebinde bir v: lamış, her birinin kaç; ma adar ri b fizyolojik te- sirlerini söyliyormuş.. Mümey- yizler birkaç terletici ilâç daha var, d ilâcı şu kadar veririm demiş hocalar şu ye zle var ve- remezsin demişler Öteki şu ilâcı veririm a e sebeplerden de da remezsin ekşi Es le miş olmamış, bunu söylemiş olmamış. Nihayet demiş ki efen- dim; bu ilâçları vermekte mah- zur e görünce hastayı şöyle sıkı bir mez çekerim terletirim dem Kendi alnın- dan damlayan Ki, manalı bir şekilde silmiş... Bu ceva) mümeyyizlerin çok hoşuna git- iŞ... Insanı hayatta durup 'durur- ken terletecek çok hadiseler olabilir, Kılım titremez diyen- ler bile şakır şakır terlerler, Hemen Ulu tanrı bizleri mevsim sıcağından banka sebeplerden terletmesin ami dülmekiedir st,, gazetesi eldi eye eş Başvekil Sağı görüşünün geniş- ğine bir “delil olarak kaydet- mektedir. Bu anlaşmadan bek- mayı e ruh ve fikrin esası ve bunların tatbik sureti mühimdir. 1918-1933 e kadar pek dalgalı bir şekilde değişen iki Alman memleketi arasındaki ni nihayet son üç senenin ( acıliklarından sonra düzelip düzelmiyeceğini pek yakında göreceğiz. İRKİ Yazan : Adnan Bilget Ağlamak neye yarar Sel — e - e istisnadır. ye Sen de bir istisna olur n sudan kolu mu? mu diyorsun Hâlâ sende denize Elmağa cesaret edemiyorsun. « — Peki... — Kimdi ze 5 senin Sa: i ili biha.. hüviyetini aşkınla kundaklıyan sen değil misin? Milli Roman — 2 Ter temiz bir erkek — Sular soğuk mu Ahmed? Atlarken buz gibi.. Fakat Yali tamamen islandıklan sonra ateş — Vallahi me bilmem.. — atlamağa © cesaretim — Şu halde ara pa yorsun, Ben çekiliyorum. Sen vi atlaya, ii ed, o zaman daha düğüm m. — ei sen atla, ben tu- Ve., alak vöcudu vada PE İl şen sonra mavi karıştı. Ahm Sie Pinle Yeli şimdi onun tertemiz vücudunu Ss m ıştı. Beraberce suları yararak açılıyorlar, açılıyorlardı. ütün ki a çıngı- raklı (o kahkahalı rağmen Sâbihada bir İvi delik ol- duğu seziliyordu. Onun suları kulaçlarken ei Ki engine ba- onun ıslak elini — Son çok düşünçelisin ya Şu dakika da hayatta insanı üzen sebebi tarım seni... kelerimde “bile gekkatl bir ana- in gösterdiği alâka gibi bana ciddi sualler sorman: — Dün gece uyudun mu? — Deseni kilin mu- sul — Tetbirsizlik etme... Cümlelerin, bana her şe! ln açıkca UR — Ne in ya Ahmet.. Dur- duğun yerde neler tevehhüm Si nasıl istersen telâkki edebilirsin Sabiha, a- na hakikatı söyliyeceksin. Sen- de şeyler var, iyle- mekten çekiniyor. Sel ordu. Ame çok has- sas bir dakikasıydı. Sabihanm kumral başmı kocaman elleriy- le sararak konuştu: — Biliyorum Sabiha, dedi. Her şeyi ta ediyorum. Söylemiye cesaret edemivor- sun, Hakkın var.. Bu pek zor.. Sabiha ağlıyordu. — Ağlamak neye r Sa biha... Beni alen, ter- temiz bir erkek hüviyetini aş- kınla kundaklıyan sen olduk- r bilmiyen bir İnsan: büyük ili Ez sonra ağlıyan herhalde sen olmıya- caktın — Sana, Mk fenalık mı ettim A — Fen: ri ii ayır Sa- biha.. Bana, hayattan ümidimi kesdiğim bir DAİ bütün bir hayatı anlattı a doğrusu ei ime ayal verdiğim bir sırad. ee bağladın. di daikada eleminin genişliğini bütü; lal selii Ne kadar fena ki.. — Gücenmem Ahmed.. Ar- tık beni gücendirmen ihtimali almadı, — Senin söylemeye çekindiğim şeyi biliyorum. Ana oluyorsun değil mi Sabiha ? —E züntü içindesin, buhranı geçiriyorsun. Seni üzen sebebler pek çok olmakla be- ii bir tanesi beni düşündü- “ evli bir kadınsir Sabiha... Kocanın bu vaziyet karşısın ne yapacağı, nasıl hareket et- mek istiyeceği meşkük.. Böyle bir hâdiseyi ulna istiyecek mi? Eğer | etmese ne kabul pa Ke akaie dediko- duları — Bun ra ri ç Ahmed. — Bu vaziyet seni, hareke" tinden geri döndürmiyecek mi? ayır. — ie karşı alâkan.. — Bir kıymet ifade etmiyor. — Kurulu bi a ” mak.. — Bitm di

Bu sayıdan diğer sayfalar: