10 Nisan 1950 Tarihli Yeni İstanbul Gazetesi Sayfa 4

10 Nisan 1950 tarihli Yeni İstanbul Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sayfa « Londradaki/ Polonya- Hükümeti Stalin'i kızdırıyor. Stalin sinirlenmişdi. düymadığımız. uzünlükta bir. nutuk verdi. Herhangi bir Polonya Hükü- metini kurmaya veya — kurmamaya hakkı olmadığını; Cürzon / hattının Sovyetler tarafından değil, fakat Bi- rinci Dünya Harbinden sonra Clemen cenu ile Lord Curzon tarafından çi- zildiğini; Polonyanın hür ve müsta Küi olmasında Sövyetlerin n bulunduğunu uzun uzün anlattı. deşik Amerika ile İngilter nasebet — kürmüş — oldukları dra'daki Polonya Hükümetinden — is- tihkarla bahsediyordu. Stalin'in idâl. asına göre Londradaki Polonya Hü- kümeti Polonya arazisinde faaliyette Bulünan Rus ordüsünün . harekâtına devamli bir şekilde müdahale etmek- teydi. Stalin, Tahran Konferansındaki 1- matçı tavrını gene takınmıştı. Yalta- da Polonya Hükümeti bahsi kadar vaktimizi alan başka hiç bir mevz Batırlamıyorum. . Bir- Üc büyüklerin dördüncü toplantı- #ında Molotof, Beyaz Rüsya ile Uk- Tayna'ya rey hakkı verilmesini iste- di. Roosevelt, Sövyetlere İki fazla yey hakkı tanınmasını esne itibariyle makül bulmadığından mesele tetkik edilmek Üzere dişişleri - bakanlarına havale eğildi. 8 mart perşembe günü beşinci top Jantıdan önce, Stalin'in çalışma oda: gında, Sövyet mareşali ile Roosevelt arasında hususl bir konuşma yapıldı. Bahsi geçen bu toplantıda Roosevelt, Amerikan uçaklarının - uzakdoğuda- Ki Sovyet Ünlerini, ve Budapeşte ci- varındaki hava meydanlarını kulla zap — kullanamayacaklarını Amerikan — Cumhurbaşkanı, — Rüs: dar tarafından — kurtarılan — Avrü: paya girerek — bombardıman — ne- #icelerinin — kontrolü için de müsa- ade istedi. Stalin, Roosevelt'in her Ü isteğine de müsbet cevap vererek Tüzümlü emirleri derhal çıkarac ilâve etti. Birleşmiş — Mületlerin Ban Francisco Konferansı Ve büyüklerin beşinci konferansına Gaşbakanlarının. Birleşmiş — Milletler Bakkındaki bir raporu ile başlandı. Sulhu korumak makaadiyle kurula cak olan Birleşmiş Milletler Teşkilâ fının nisan 25 de San Francisco'da toplanması, ve ocak 1942 de Birleş miş Milletler beyannamesini imzala- yan devletlerin bu toplantıya çağırıl- Ması isteniyordu. San Francisco'daki koönferansda hanzi mülletlerin Aza o- darak kabul edileceği kararlaştırıla caktı. Derhal bir münakaşa başladı. Sta- 'Tin hemen orada âza milletlerin tes- bitini istiyordu. Amerika ile İngilte- re, Beyaz Rusya ile Ukrayna'nın â- zalıklarını desteklemeyi kabul edince mesele de halledilmiş oldu. Her halde Roosevelt, Birleşmiş Mil- detler makinesini işletebilmek için ba. z fedakârlıklarda bulunmayı zaruri buluyordu. Bundan dolayı Asamble' de Sovyetlere iki fazla rey tanımak- 'ta bir mahzur görmedi. Churehili ise İngtiliz dominyonlarının reylerine ma- Tik olduğundan tabiatiyle sesini çi Kkarmadı “Tahminime göre, Roosevelt Rusya- ya iki fazla rey tanımanın Amerika- a uyandirabileceği — tepkilerden çe Kinmiş olmalı ki, lüzumu halinde A- Merikanın da iki fazla rey kullana- bilmesi için Churehili ve Stalin'den valt almıştı. Gene Polony Roosevelt gene Polonya meselesini ortaya attı. - Avrupadaki — hudütları tesbit etmek için hiç bir hakkı ol madığını kabul etmekle beraber Po- donyanın doğu hudüdünü Cürzon hat- 'ftında tesbit etmekte hiç bir mahzur görmediğini söyledi. Buna mukabil Polonyanın batı hududunun Oder'in Batısına alınması Alman halkının mu. haceretini icap ettireceğinden gayet ei 54 8 6 78 910 Şimdiye kadar ErE n BEN DE ORADA İDİM!? — Yazan: Oramirel William D.Leahy Çevireni Halük TANSUĞ Türk boğazları üzerinde Stalin'le Ghurehill arasındaki münakaşa Roosevelt, Birleşmiş Milletleri faaliyete geçirebilmek için bazı fedakârlıklara katlanmayı kabul ediyor L di Roosevelt'in. ölümünden mahzurlü bir işdi. Stalin'in verdiği cevap gayet manidardır: Rus mare- #ali Kızilordunun işgal ettiği sahada Pek az Alman kaldığını söyledi. Molotof, Lublin Hükümetinin mu- hafaza edilmesini istiyordu. Churehili bu fikre şiddetle itiraz etti. İngil Başbakanı, Lublin - Hükümetini ta- nımayı ve dolayisiyle Londradaki Po- donya Hükümetini reddetmeyi kabul etmek istemiyordu. İngiliz umumi efkârını tatmin ve Yaltadan müsbet bir netice alındığını söyliyebilmek 1 çin Polonya — Hükümeti halletmek azminde idi. meselesini Stalin, —ize, yetlerden gayet buna mukabil memleketlerini bırakıp İngiltereye kaçmış bulunan — vatan- daşlarından nefret ettiklerini söyledi Almanlardan — kur- Polonyalıların — Böv nemnun oldukların; Rus usülü bir ziyafet Persembe gecesi Stalin, — Başkan Roosevelt gerefine bir ziyafet verdi. Sabaha kadar devam eden bu ziya. fette 38 defa ayağa kalkılarak geref: içki içildi, muazzam mıktarda ikram olundu, bu arada da bir sürü sivrisinek pantalonumuzun paçasın dan içeri girip bacaklarımızı ısırdı. Aklı başında olan herkes içkisine su katıştırıyor. Ve — tetikte dürüyorduü. Hergün çalışmak- için. sarfettifimiz zaman ve enerji göz önüne getirilir Cumhurbaşkanı —olan Truman, bu gibi ziyafetler zaman ve enerji is- rafından başka bir şey telâkki. edile /Sından ancak çok sönra Livadla Sarayındaki odalarımı. za dönebiliyorduk. 9 şübat cüma günü altinci top- Jantıdan hemen önce üç büyükler kâ üpleri ile beraber Livadia Sarayının aktılar, fotograflarını ve filmlerini aldırdırlar. Bu resimler de- velope edllip bize getirildiği vakit ilk a olarak Roosevelt'in sıhhatı hak- kinda bir konuşmaya şahit oldum. Başkan bana hasta gibi görünmüyor: dü. Kusürü resimde ve diğer arka- daşların telâşini yersiz buldum. Resim çekme merasimini takip e- den Üç büyükler toplantısında Roose- velt Birleşmiş / Milletlerin - Vesayet Konseyi sistemini ortaya attı. Chur- ehili derhal ayağa — firladı. İngiliz Başbakanı imparatorluğa dahil her- hangi bir yerin yabancı bir teşekktil tarafından köntrolünü münakaşa et- mek bile istemiyordu. “Ben hayatta oldukça İngiliz Milli Hakimiyetine hâlel gelmiyecektir” dedi. Gene bü mevzü ile ilgili Kırim — Konferansını olarak, hazırlanırken Cumhurbaşkanının bana söylemiş ol- düğü bir Sözü hatirlıyorum. Roose- velt Hong Kong'un Çine devredilece Bi ümldini izhar etmişdi. Mançurya: daki Dairen'in serbest bir liman hali- ne sokulması bahis mevzuu edildiği Amiral Leahy ile Körüşürken vakit, Roosevelt'e doğrü eğildim. ve Başkanım” dedim. “eğer Dalren'in yarısını Ruslara Vermeyi kabul eder- seniz, Hong Kong'u kaybedettiniz. Roosevelt tevekkllle başını salladı 'Leshy” dedi “ne yapayım.” Münakaşa edilen vesayet — meselesi- nin Pasifikteki Japon adalarını ilgi- lendirdiği taarih edilerek — Chürehili teskin olundu. Polonya tekrar ortaya çıkıyor. İngiliz Başbakanı uzün bir nutuk vördi, Polonyada, polonyalıları tem- #il eden bir hükümet kurulması mak- #adiyle Ve mümkün olan en yakın bir tarihte seçimler - yapılmasını - istedi. Bu seçimlerin Üç büyükler tarafın: dan köntrolünü istiyordu. Roosevelt İngiliz Başbakanını destekledi. Stalin ise, böyle bir kontrolün Polonya mil- letinin izzeti nefsini rencide edeceğini dddin. etti. Rus mareşali, “bunu yapamazsınız' dedi. “Polonyalılar hürriyetlerine çok bağlı insanlardır. Yabancıların dahlli islerine karışmalarına tahammtil ede- mezler. Bu toplantıda en mevzu, hi son könuşuları b mücrimlerinin cezalandı. rılması işi, vale edildi. düşişleri bakanlarına ha- 10 gübat cümartesi günü yapılan toplantıda İngiliz Dişişleri " Bakanı Eden yeni kurulacak Polonya Hükü- meti bahsinde dişişleri bakanlarının yardıkları neticeleri havi raporu ©- kudü. Raporun bir kopyesini Roose velt bana uzattı. Tabirler gayet mü- kemmeldi; “kuvvetli, hür, ve demok- ratik Polonya,: “Rusyanın - garanti. #le ; “dürüst seçimler”; — “gizli rey sistemi” va. Bütün bunların tefsire göre değişik mânalar ifade edecek- deri intibar derhal bende uyandı. Kağıdı. Roosevelt'e inde ettim ve Başkanım” dedim “bu tabirler o ka- dar Jastikli ki Ruslar isterlerse için- den herhangi birini alır ve Yaltadan Waahington'a kadar koparmadan u- zatabilirler, Roosevelt bana göyle cevap verdi. biliyorum Leahy, Fakat gu anda Po- Jonya için elimden geleni yapıyorum. Bunun Üzerine rapor tasvip edildi. lestekliyor. Başkan Roosevelt, Fransanın, Ber- lindeki Müttefik Kontrol Komlayonu- 'na alınıp alınmaması bahsinde fikrini değiştirmişti. Fransanın - tanınması #üretiyle General de Gaülle ile anlaş- manın daha Kolaylaşacağı noktasın. Churehili'i destekliyordu. Bu deği- gikliklerle beraber “hür Avrupa hak- kındaki beyanname” tastik — olundu. Buna benzer bir anlaşma ile Yugos: ayadaki Tito-Subaslc grupuna gön. derilecek telgrafın metni kararlaştı. hıldı. Harp taza Bundan sonra Stalin harb tezmin: 'ti meselesine temas etti, ve Almanya. nın sebep olduğu zararı aynen ödeme. sini istedi. Ruslar tazminat miktarı: ı 20 milyar dolar olarak, kendilerine isabet mıktarı ise, 10 milyar dolar Jarak tesbit etmek istiyorlardı. Chur hili'e bu rakamları katiyetle red- Roosevelt, tazminatın, Moskovada çalışması evvelce kabul edilen Taz: minat Komlayonu tarafından tayinini teklif etti. Rüslar İleri — sürdükleri Başkan Roosevelt, Tazminat Komla- yonunun Rus iddialarını esas Olarak faaliyete geçmesini ileri sürdü. ve bu, uslarla İngilizler tarafından kabul edildi. Türk Boğazları üzerinde münakaşa Stalin Türk Boğazları ile llgili olarak Montreux andlaşmasından — bahset- ti. Rus Mareşaline göre bu andiaşma: eskimiş olup şimdiki şartlara uyma. makta, bu sebeple —de Bövyetlerin menfaatine daha üygün bir şekilde tadil edilmesi lcap etmekte idi. Boğaz. ar mevzuunun dişişleri bakanları ta- afından ele mlınır Ve incelenizse bun. dan memnün kalacağını söyledi. ürehili ise, Rusyanın Karadeniz- den bir çıkış kapısı istemekle ne kas- tettiğini öğrenmek istiyordu. Bu me- rakının dişişleri bakanlarının yapa. cakları konuşmalar neticesinde tat min olunacağını ümiüi ediyor ve her halde Boğazlar hakkında bir konfe- rana yapılırsa bunün Lonürada toplan. Tdu. — Boğazlar ünin açık münakaşası Yaltada v —adı. Herkes Rusların bu deniz yolünü ellerine geçirmek istediklerini gayet iyi biliyordu. Bansi geçen kon- trolü temin etmek için 150 senedii uğraşıyorlardı. Rusların Boğazlardak! deniz naklıyatını kendi arzularına gö- re köntrol etmek istediklerini hepi- miz biliyorduk. Churehlll'in telâşın: farkedIyordum, fakat mesele Kırın: Toplantısında teferruatiyle münaka, a harbi Rusların Japon harbine iştirakle üzerinde varılan anlaşma kadar Y 'ta Konferansının kararları arasında dedikoduyu mucip olan yoktur. Göz 'den kaçan bazı vakınları kaydetmey gayet Tüzümlü bulüyorum 1 — Rüsya müttefikimizdi. ve ha. ziran 1044 e kadar Alman ordusunun n bütük bir kısmına kanşı koymuş. Rusyanın Almanya ile bir sulh imzalamasından çekinen bir çok kimselerin tahminleri doğru çık- mamışdı. Yaltadan önce Rusya askeri Alanda Verdiği her sözü tutmuştu. (Devamı var) baxkaye| ir telefon yüzünden Yazan : Jean Batix ARİS'in büyük avukatlarından M. Joyeuse hiddetle Telefon mu? geytani bir tent, nefret ederim. dedi. paraı olan © maf bakişlâriyle avuk Jamıyorum, beti telefona bağılırım den olduğunu söyliyeyim Bu menfur âlet insanı günün her Aaatinde Tahatsız eder, tam olmi. yacak anlarda çaliverir. Saban hasili hayatımı zehir eder durur Dahası da var.. size bir. hikâye anlatayım. Bir kaç gün evvel yazıhaneme boşanmak isteyen bir Kadın. gel mişti. Birkaç defa bana müracanı AU evlilik hayatından gikâyet © Far Veremiyordu. Üstelik de inle belki kocasını hâlA seviyordu, kim biliz. Erkeğe gelince, o muhakkak Karısını seviyor, buna — rağmen muntazaman aldatıyordu. Elinde dekil, no yapsın, artık çapkınlık et miyeceğine, — uslanacağına — dair Bütün yemin ve kararlarına, ken di kendindon iğrenmesine rakmen, dayanamiyor, siramı gelince gene aynı kabahatı işliyordu. İradesin hâkim olamadığı için, ruhuni tana kaptırmış. günah — İşlemeye aya başlamış, bu halinden çek gekiyordu. Fakat zannediyorum ki karısi kendisinden daha çok wtirap gekiyordu. Her neyge, Bu sefer kar Gin kararını vermişti. — Kocam bir canavardır, ondan ayrılacakım, dedi. Biz avukatlar, işimize gelmezse dahi, müşteriyi boşanmadan . vaz geçirmeye uğraşırız. Aman, Hanimefendi, iyi dü. #ündünüz mü? Boşanmak mesuli. Düsünün, zavallı çocuk ana ile ba- ba arasında, aile yuvasından mah- rüm kalacak; bedbaht olur, günak' dekil mi? Kocanız sizi aldatıyor, evet, ama aklı başına gelir, gene Hayır, efendim, hayır, artik tahammülüm kalmadı, kararım ka- tidir. Ayrılacağız Kararınızı Kocanıza - bildir — Evet, bu sabah söyledim. Bu vaziyet böyle devam edemez. Gece- deri eve gelmez oldu. Ne geref kal. d, ne izzetinefiz. Sonra çocuğu dü- görüyor. A duğunu da duyacak i. Beni ağlar görünce - ülüyor yavrucak. Tatırabımı ondan saklamak için elimden geleni yapı: yorum, fakat o kadar bedbahtım ki, görülüyor. Zavallı kadın ağlamaya başladı. tasan kark yıllık avukat dahi olan, göz yaşına dayanamaz. — Elimden Röosevel - viren: AM geldiki kadar teselli etmiye ukras- fi Kadın gözlerini silereki Çabuk olsün. istiyorum. İs- idayı hazırlayın, derhal imza ede tirdim. Suzanne, Yvonne, Margue seçin. Bir avans da takâim etmem, Müsande buyurun. Yetmezse, em rinize Para meselesini düşüneceğim yoktu, çok zengin ol- ümedeyim, Bir istida taslağı / hazırlamaya lerini birbir mraladım. Bu çapkın erkek yüzünden aile hayatının ta- kammül edilmez hali üzerinde u- zün uzadıya duürdüm. İstidam. bir ki, biz erkekler başka erkekleri Hatalarına karşı büylük bir taham: Mülsüzlük gösteririz. — Birdeni Evet, benim, — Nasılsınız, komiser. bey? Ne diyorsunuz? İntihar mi? Vah zavallı.. no yazık.. Benim için bir mektup mu biraktı? Poki, ge f alırım.. Avukatıydım, — evet oktan beri tanırım... Hayır o kar dar çok saşmadım, karısının gitmez ( onu fena sarsmıştı... Size de mi dt Evet, evet, bir aaate ka- Teletonu kapattım. Birkac gün evvel talihsiz müekkilimin . otur. üü karşımdaki boş koltuğa dal- Kin dalgin baktim. Zavallı bir a damdı, kabahatları vardı, ama çok da çeki çeklyordu. Ben böyle dü. gündükce, karşımdaki” kadın da Sesini çıkarmıyor, heyecanlı görü- — At edersiniz. dedi, bu konuş- maya şahit olmak istemezdim. &. züntünüzü anlıyorum. Bir an durakindı, sonrat — İatihar etmek için ne kadar istirap çekti, Kimbnir. diye Evet, karısını hAİA seviyordu, kadın çoktanberi ayrılacağını bil dirdiği halde, buna bir türlü razı olamadı.. Fakat fntihar.. hiç akla gelmezdi. İstidayı bitirdim ve müskkeilim git Ertesi günü bir. mektupla dâva açmaktan vaz geçtiğini bil. diriyordu. Kocasının hayatına mal olabilecek bir harekette bulunmak istemiyordu. Bu hayata katlanaca. kını, fakat günah işlemiyeceğini Ve saire yazıyordu. Her neyse, bö- sanmaktan vaz geçti gitti. Boşanmış erkeklerin hepsinin in- tikar etmediğini kendi tecrübeleri ile bilen güzel Jenny ciddiyetle: — Bu kadın bir erkeğin hayatı- Mt kurtardı, dedi — Bvet, evet, olabilir, bilinmez “Yalnız benim bildikim bir sey var- #a o da, bu telefon yüzünden bir Bayli para kaybettiğimdir. dle Chürehili, Birleşmiş Milletler hakkındaki projelesi Yaltada kararlaştırmışlardı. ö Valinin ağası genç yamağını pesine takıp halkın arasından geçerek avluya girdi. Bu, güneşte kurutulmuş boz renk tuğlalarla yapıl- Mış, alçak binaların çevrelediği ortası boş hü- yük bir alandı; binaların köşeleri, fırında pls:- Miş ve etrafa az çok revnak — saçan kırmızı tuğlalarla süslenmiş, suraya buraya da mavi ginller serpilmişti. Manleset — kemerlerin bir kısmı yıkılmış, bir kısmı da yarılmış yahut çatlamış bulunuyordu; fakat harabe, Asyanın binin Üstüne götürerek selâmladı. Pakat ay- v teklifsizliği gösteremiyen Kamber Al elle- Fini, kalçalarını sıvazladıktan, diz kapağına kadar indirdikten sonra, tepesi üstü yere düş. miyecek — kadar eğildi, dikilerek parmaklarını kuşağının arasına sakladı, göz- Jerini yere dikti Ve kendisine hitap edilmesini bekledi. t Ferraş başı, tasvipkâr bir edâ ile elini sa- kalının Üzerinde gezdirerek/ Esadullaha hoş. ASYA HİKÂYELERİ bi KAMBER ALİ © Anir İNİSAN Mart » | 10 1369 | Pazartesi VAKİT — VASATİ — EZANİ Yazan : A. de Gobineau saka Çev ren : Reşat Nuri Darago Güneş . do 1 — Yemeği biten. 2 — Aşıkar. set || / bütün manzaralarında esastır. -6- n ge ü B SAA eeet B y ee BOT D Satüğunü İürati “bir . Baaşle irade eti Şt rr 36 nn ortasında , kundaksız on Hünd — iSS6 e erel mali kendine baklamak için veri | -xi kadar top sıralanmıs, etrafında da topçu BELİR Akşam — isia Bir. ( — Yaş Parlek, Nida. & — ei nedebilirdi, zira ön tarafı tamamen açık — başta vezirsi âzamı ve en altta aşçı çu — İyi bir delikanlıdır, dedi. Namusludur lar oturmakta yahut uzanmakta İdi. Seyisler, kanı İ Çeshis et. “Komtu bir vilâyet merkezi. w 1 Ha d D aa De Te a e Da aa İ aa aa arıdayan sağmıları semini karmazı — OlUp altın yaldızlı ve boyalı iki dar sütüna — ihtiva eden o mesut sınıfa intisap Eylemiş bu- Gözü toktür; başınız üzerine " yemin ederim. İ Gen D Te L Bir rüztür nevi || aa Si Daraaa a gaa aa gan e bumüş - dayanmakta İdi; dip tarafının fevkalâde ca- — lunuyordu. Ve, şu bir kaç dakika içinde, vali Kötü insanlardan kaçtığımı, -valnız efendiden — | — BU A '_“' B _“";““,: beygirler tutmâkta, daha ötede, ellerinde pek ZİP Ve güzel boyaları, aynaları, yaldızları sah- — hazretleri: “Kamber Aliye sopa çeksinler!,, di- kimselerle düşüp kalkmaktan zevk aldığını bi- | eee mdağı askerler karavanalarda — yemek pişiriyorlar Avlunun seviyesinden altı kadem yüksek etmekle Kamber Alinin, zavallı babası gibi, etmek için elinden geleni yapacak. Bu husus- aK eBİE ni ahat Ciki xelime, 2 — || /— kendilerine bakanlara göre kâh nazik tavırlar, — olan taban pek güzel hahılarla örtümüştü. İg- — Tânlettayin birisi olmadığını gösterirdi. ta anlaştık. yarlama iüyadı. Su kaplarından - Bir (| —gen daha itibarlı birinin karşısında hürmetle etrafında / kibar halli efendiler v lica — ma, oğlum MAĞ Ba aa SğIbi drein oti MÜDÜRÜ : FARUK A SÜNTER Mükemmel. Tersinden - başına bir har£ || Jarında her zamanki Alem, her zamanki &i Sofaya açılan kısımdan gayri. avlunün — Valisi Hazretlerinin bu mühim adamı oldukça kin doğrusunu söyleyin, ona kaç para teklif | lyesiyle toru olur & — Bir müsiki - İ| — dişti; fakat burada mutlak bir saflık hâkimdi. xi yanı harabe halinde, diğer bir yanı ise, — ters suratlı bir kimse idi; “Çıban, dedikleri / ettiniz? clâ ÖGET V Tmak eder 10 ” Tersi bir aüi vası. Bu haşmet Ve azamet karfısında gözleri — onun boyunca, az çok oturulabilir odalar sıra- — hâstalık burnunun yarısını yemiş olup hara- —— Kamber Âli #a€ bir Bamimiyetle Banıldıı yer O küzümll 'esen Ü kelime). Kamaşmış Kamber Aliyi peşinde sürüklemek- lanıyordu. bezara dönmüş © burnun her iki tarafından —— — Allah Ömrünüzü arttırsın, dedi. Ben YENİ İSTANBUL MATBAACILIK D te olan Esadullah, az daha küçük ikinci bir —— Kamber Ali bu kadar ulu bir yerde bulun- — yarım kadem boyunda siyah ve sivri biyıklar kimç hediye Vverebilirim? Ben ki erendimizin İMİTED. ŞİRKETİ MATBAASI B dört köşe bir havuz vardı. Harikulâde güzcl — rebilmek nimetine Kavustuğundan dolayı da — venk gözleri, yürüyüşünde de vekar ve heybet "" ormar bazı gülümsiyerek sözünü kesti n sabar mavi mineli, iri tuğlalarla Vücude getirilmiş — kendi gözünde büyümekte idi. Artık, onun eşi — vardı. Kirman yününden yapılmış pek güzel SA D Gi eli Tn İkinci sayfamızdaki siya- kaplamalar, sularda gök rengi akisler yarat- —menendi yoktu, zira öyle bir makama intisap — entarisinin Üstüne zengin sırmalı Rus çuha ler halde bir valtte bulundun. Ne ka- BŞ - Mmakta, havurun kenarında ise, kökleri taze etmiş bulunuyordu ki meselâ o makam hiç — sından bir cüppe geçirmişti; başındaki külahın AF Yüdettin? heti ggee me ça ea aen ve katmerli çiçekleriyle yüklü muazzam gül — kimsenin itirazına uğramaksızın kendisini bile — kuzu derisi © kadar ince, o kadar zarifti ki — Kamber Ali kültürel, beşinci: sayfamız- — Allah sözi inandırsın, diye haykırdı, hiç daki iktisadi başmakaleler. de ileri sürülecek - fikirler tamamiyle yazarlarına ait- tir. ağaçlarının altında kaybolmuş dağ gibi çı- narlar yükselmekte idi. İki dostun girdiği dar ve basık kapının parça parça, didik didik edecek kudreti haizdi Bu şahane konağa girmeden önce zerbest bir adam olup, mevcudiyetinden — haberi olmuyar karşısında pek yüksek tavanlı bir sofa bulu- — vali hazretlerinin onu çağırtması ihtimali yok- Bu muhteşem zat, Sahnesi tu. Fakat şimdi uşaklığa girmiş olduğu için — dullaha doğru ilerledi; nuyordu. Bir Avrupalı onu tiyatro hiç olmazsa sekiz tümen kaymet biçilebilirdi: Bu da, batı memleketleri parası ile hesap olü-- bir taahhüt altına girmiş değilim. Emirlerini- nursa, yüz franga yakın bir meblâğ tutar. — zi alayım da ona göre hareket edeyim dedim- 'yapma tavırlarla Esa- - di öteki de önu, elini kal- — Devamı var — şela Miça V — Tek. #i Tertreden, tana, Em. 6 — Bedel, 6 — Elek —H

Bu sayıdan diğer sayfalar: