16 Nisan 1950 Tarihli Yeni İstanbul Gazetesi Sayfa 2

16 Nisan 1950 tarihli Yeni İstanbul Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Bayfa 1 İHETİKLER | Anti-demokratik ve demokrati k kanunlar Bunun sebeplerini araştırmak, faydasır değildir. Şumu ilkönce sör olup olmaması, dupolitika bakımın Çünkü, biz bugünkü durumumuzu, değerimizi yalme ve yalıs Türk ON iki yıldan beri bir. türlü dinmiyen. iç-politika — dâvaları: muzdan en ehemmiyetlisi şimdi- 'ye değin yapılmış ve yürürlüğe gir- Mmiş olan kanunlarımızın demokrasi- 'ye uygun olup olmamasıdır. Demok- Tasiye uygun düşen kanunlara kar- ı hiç bir diyeceğimiz yoktur. Fakat bu kanunlar, demokrasinin ruhuna aykırı ise, yani anfi-demokratik ie, © zaman, meselenin rengi hemen de- Bişir. Bu fikri benimsiyenlerin sayısı yurdumuzda hiç de az değildir. Ba- Sınımız, bu. bakımdan, 'bizi aydınla- tacak örnekler vermektedir. İlkönce yalnız bir İç-politika düva- a gibi göze çarpan bu münakaşala- Tın aynı zamanda diş-politikamızı da ilgilendiren tarafları az dekildir,. Çünkü; biz politika kavramını iç ve diş teklinde ikiye bölmekle yalnız bir mantık tasnifi yapmış oluruz. Ger- çeklik bundan çok başka bir şeydir. Doğrusu şudür: Diş-politikayı iç-po- İitika destekler. Öte taraftan da dı- politika iç-politikanın en büyük kud- Tet kaynağıdır. Demek - oluyor ki, sahaları ayrı ayrı olduğu halde iki- ye bölünmüş gibi - görünen politika, AymI müli dinamizmin iki - cephesin- 'den başka bir şey değildir. Onun için Kanunlarımızın / demokratik olup ol maması meselesi diş- politikamızı da 45 çok ilgilendirecek bir değer ve e- hemmiyettedir. Böyle olmasaydı. mil- detlerarası basınında, münakaşaları- miza yer ayrılmazdı. Bunün sebeplerini araştırmak, biz öyle düşünüyoruz, her halde fayda- mz değildir. Şunu İlkönce söyleme: diyiz ki yurdumuzun demokrat olup olmaması, dış-politika bakımından da 'Son derecede ehemmiyetlidir. - Çün- kü, biz bugünkü durumumuzu, mil- Jetlerarası münasebetlerindeki deke- Timizi yalnız ve yalnız Türk Devrimi- 'e borçluyuz. Artık bunu bilmeliyiz. Bugün dünya - basınının — bahsettiği, hattâ kuvvetle desteklediği Türkiye, bu Türkiyedir işte. Bu kadar geniş ve eşi görülmemiş bir devrime sahne 'olan Türk ülkesinin aksak noktaları 'elbette olabilir. Bunların giderilmesi yalnız kanunlarla değii, aynı zaman- da yeni bir zihniyetin, yeni bir anla- yışın, yeni yaşayış normalarının ru- humuza — büsbütün — yerleşmesiyle mümkündür. Günün birinde, biz bu- u düşünürken bile korkunç bir rü- yanın . dehşetini düyüyorüz, — Türk Devrimi dinamizmini kaybeder de Mdeallerimizin yaratıcı gerçeklii bi- Ter gölge gibi dağılırsa, işte o zaman bizim yurdumuz yapayalnız kalmış- tır, tarihimizin, büyük benliğimizin zabri durmak Üzeredir. Böyle tüyler Ürperten zalim bir ihtimalin affedil- mez sorumluluğunu hiç bir vatandaş, hiç bir politikacı, hiç bir devlet. mi yüklenemez. İster uzun bir sosya gelişimle, isterse bir devrimle kuru- Jan yaşayış sistemlerinin / müdafaası fikri bu sorumluluk sezgisinden doğ- muştur. Hattâ dünyanın en İleri ve yaşlı demokrasileri bile, ihtiyaç du- yuldu mu, demokrasiye aykırı sanız dan tedbirlere — başvurmaktadırlar. Çünkü, demokrasit başı boş, dizgin” Siz bir. hayat nizamı, anarşi dekil, halkın idare sistemine — katılmandır. Bunun da belli başlı yolları vardır. Bandık başında oyunu / kullanırken tam münasiyle egemen olan fert, bundan sonra yurdunun kanunlarına mutlak bir saygı göstermek zorun- dadır. Çünkü, bu kanunları, teoriye göre, kendisi yapmıştır. Kanunların. iyiliğini, — kötülüğünü, biz, tatbikatta verdikleri neticelere göre değerlendiririz. Bu ise daha zi- yade hukuk teknifi bakımından dof- Tu olduğu halde zümre menfaatlerine göre büsbütün yanlış olabilir. Yeni ir devrimden henliz çıkmış bir mem- dekette bütün aosyal ihtilâflar ister istemez kanun konulariyle ilgilidir. Söz gelişi bana göre demokratik olan bir kanun, bir başkasına göre Diz öyle düşünüyorua, her halde ylemeliyiz ki, yurdumuzun demokrat mdan da son derecede ehemimiyetlidir. milletleraran — münasebetlerindeki Devrimine borçiuyuz. Yazan : M. NERMİ demokratiktir. / Biliyorsunuz ki; her Kenç rejim, tasfiye ettiği sosyal ni- Zamiın mühtemel sürprizlerinden siy- tılmak maksadiyle çeşit çeşit ted birlere başvurmak zorundadır. — Bu tedbirler, umumiyetle, devleti - koru: ma kanunları şeklinde belirir. Dün ya tarihinde böyle bir korunma ihti- yacı düymamış olan tek bir devrim yoktur. Bu savunma kanunları dev- rimlerin kudretine ve halk arasında- ki yayılmak imkânlarına göre muh- teva bakımından ceşit çeşit Mekişik- likler gösterebilir. Çağımıma politika edebiyatında anti-demokratik olduğu iddia edilen kanınlar da - bilhasan bunlardır. Devrim zamanlarının ruh temayüil- derini incelemiş olanlar pek iyi bilir- ler ki, devrime karşı gelen zümreler propagandalarını öteden beri devrim ideolojilerine — bürünerek — yaparlar. HattA zaman olur, demokrasi bu yüz- den çok büyük tehlikeler geçirir ve yerini sırasında düşmanlarına birak- mak zorunda kalır. Hitler, demokra- ai ideolojisinden faydalanakak Alman demokrasisini yıkmıştır. Mussolini aynı taktikle kudreti eline geçirmiş- 'tir, Lenin demokrasi yolu ile Kerens- ki'yi devirerek Yirminci Yüzyılın dik- tatörler çağını açmıştır. Tarihin bu tehlikeli örneklerini gördükten sonra demokrasilere düşmesi gereken vunma tedbirlerinin neden ibaret o- dabileceğini anlamak o kadar güç değildir. Demokrasilerin — sırf kendi- derini korumak bakımından çıkardık- Jarı anti-demokratik kanunlar (?) bütüncül, totaliter rejimlerin demok- Fatik (7??) kanunlarından kıyasla- namıyacak kadar hayırlıdır. Demok- rasi idenllerine bağlananların en baş- ta gelen vazifeleri, bize göre, demok- Tasiyi kollyan tehlikeleri her vası- taya başvurarak önlemektir. Dünya demokrasileri artık gözlerini açmış- ftır. Komünistleri olduğu gibi mürte- cileri de kanun”dışı sayan kanunlar birer birer artmaktadır. Fakat bu kanunlar, insan haklarına büyük bir 'yer veren demokrasiye apaykırı bir gey değildir midir? Sağcı da, solcu 'da kendi cemiyetini inkâr etmekle yatandaşlığını silkip atmıştır. Vatan- daşlığın en büyük,ölçüsü; vatandaşın kendi cemiyetine, — devletine - karşı duyduğu vazife ve sorumluluk düy- gusudur. Faal bir cemiyet ve devlet düşmanı heline gelen bir vatandaş, kendi dileğiyle kanunlarımızın dışına çıkmıştır. Anti-demokratik kanunla- Tın konusu da böyle vatandaş (??7) lardır. Demokrat İsviçre, demokrat Fransa, demokrat Amerika, ilh, bun> 'dan başka bir şey yapmıyor zaten, Onun için demokrasileri korumak maksadiyle yapılan kanunları, — de- mokrasiye aykırı, yani anti-demok- ratik kanunlar şeklinde düşünmemek dazımdır. En ileri ve dalbudak salmış eski demokrasiler savunmak ihtiye cını bugün bile duyarlarken genç de- mokrasilerin bu gibi tedbirlere ne kadar muhtaç oldukları / kendiliğin- den anlaşılır. Bu bakımdan kanunle vın demokratik veya anti-demokratik oluşları sosyal nizamla değil, vatan- daşların ekonomik hürriyetleriyle bi rinci derecede ilgilidir. Onun için S anti-demokratik kanunlar iktisat hürriyetini daraltan ve bunu yokmuş Gibi düşünen kanunlardır. Atinalı talebeler dün gitti 12 günden beri şehrimizde bulu- nan 87 kişilik Atina Yüksek Mimar Okulu talebeleri grupu dün Ankara vapuru ile memleketlerine mütevec. cihen ayrılmışlardır. Dün kendileri ile konuşan bir a: kadaşımıza. Yunan talebeleri intibi darını anlatarak demiştir. ki: — İstabulu hakikaten fevkalâde bulduk. Bilhassa bize gösterilen bü. yük mişafirperverliği hiç unutamıya- Cağız. Mimarf bakımdan eski eser- YENİ İSTANBUL 1E Tarsus gemisi 15 mayısta Amerikaya gidiyor Gemi 15 temmuzda 2 turistik sefer yapacak tekrar Amerikaya gidecektir Turist sıfatiyle memleketimize gel- mek isteyen eski — vatandaşlarımızı getirmek Üzere Devlet Denizyolları Tarafından tahsis edilen Tarsus va- Puru ilk Amerika seferini 15 mayıs: İa yapacaktır. Geml New-York'a g- diş ve gelişinde Pire, Cenova, Mar- Silya limanlarına uğrayacak 3 tem- Muzda İstanbula dönmüş olacaktır Müteakiben Katolik hacılarını gez- dirmek Üzere, Devlet Denizyolları ve Âmerikan - Ekapres şirketiyle müş- tereken hazırlanan ve biletleri şim- diden her iki teşekkülün bütün dün- Yadaki acentelerinde satışa çıkarılan iki türistik sefer — yapacaktır. 10 ftemmuzda Cenova'dan başlayacak ve 20 gün sürecek olan ilk turistik se- ferde Pire, İstanbul, İzmir, Rodos ve Giride uğradıktan Sonra tekrar Cex novaya dönecektir. Tarsus ikinci tu: ristik seferini de aynı esaşlar dahi. linde yaptıktan sonra tekrae bir A- Merika seferi yapacaktır. Yabancı hatlara görülmemiş bir rağbet başladı Devlet Denizyollarının dış hatlara ait yaz programı henliz yeni tesbit edildiği halde, gerek Batı ve gerekse Doğu-batı Akdeniz — postalarındaki yerleri tutmak Üzere yapılan müre Caatler şimdiye kadar / görülmemiş bir dereceyi bulmuştur. İdare, ekime kadar olan seferler için bile yer tut- mak istiyenlerin müracaatlerini şim. diden n carşılamıştır. 6.H. P. Müfettişi, dün Ankaraya gitti Bu gidiş son hâdiselerle alâkalı görülmektedir CHP. Bölge Müfettişi Prof. Br. Sadi Irmak dün akşamki trenle An- karaya gitmiştir. Alâkalı mehafilde bu gidiş, son hâdiselerle ilgili görül- mekte ve müfettişin parti merkezi ne etraflı izahat vereceği söylenmek- tedir. Bölge müfettişi gazetemize verdi- #i bir demeçte şunları söylemiştir: 4— Parti merkezi ile temaslar yap- k üzere bir hafta için Ankaraya Bidiyorum. Bu arada hemşehrilerim- le temasta bulunmak maksadiyle e çim bölgeme uğramam ihtimali var- tandaşların arzu ettiği gibi ve centilmence bir siyasi maç yap- maları için biz kendi cephemizde eli- mizden geleni yapmaktayız. Merke- seviyeli zin tesbit edeceği ©e 30 Jarla - bera- ber İstanbul aday listemizin tama: men tatmin edecektir. - Güttüğümüz dâvayı seçim çalışmalarında - vatan- daşlara açıkça arzedeceğiz. Hemşeh- rilerimizin vereceği her hükmü say- Bi ile karşılıyacağız.., Nâzım Hikmetin muayene neticesi Üniversiteliler bir - beyanname daha neşrettiler Şair Nâzım Hikmet, sihhi müaye- nesi yapılmak için Cerrahpasa has- tahanesine sevkedilmişti.. Haj başhekimi Kemal Baran bu hususta, yapılan muayene neticesinde Nâzım Hikmetin hayatı için tehlikeli bir vaziyet tenbit edilmediğini bildirmi- tir. M T. T. Birliğinin beyannamesi Üniverelteli genç arkadaşlarımızı Komünist Şair Nâzım / Hikmetin affedilmesini tetiyen bazı kimselerin Birliğimizin demini istismar edip Ü. niversitemizin — bazı — fakültelerinde İmza topliyarak gençlik adına (1) Cumhurbaşkanına bir telgraf gön. derdiklerini öğrenmiş bulunuyoruz. Hürriyet — düşmanlarına — hürriyet yerilmesini — giddetle - reddeden Milli Türk Talebe Birliğinin, gençllği datarak toplanan bu imzalarla — hiç lerder olduğu gibi yenilerinden — de Çok istifadeli şeyler öğrendik. bir alâkası olmadığını açıklamak İ teriz. HBOÜ I Dünkü kongreden bir görünüş Turing ve Otomobil Kurumunun 26 ncı kongresi Krumun iç ve dış turizm bakımından ele aldığı işler 1949 senesi içinde yataklı vagonlar 105.741, D.D. Y. 16 milyon, D. Dz. Y. 1 milyon 310 bin, D. Hava yolları Türkiye Turing ve Otomobil - Ku- rumu 26 nci yılı köngresini dün saat 1530 dan itibaren Taksim — Belediye Gazinosu paviyonunda yapmıştır. Toplantıda, Vali ve Belediye Başka- fi ile memleketimizin tanınmış - bir çok siması da hazır. bulunmuştur. Kongre Riyaset Divanına Basın Ya- yın Ve Turizm Umum Müdürü Ahmet Şükrü Esmer ve Devlet Denizyolları Umum Müdürü Cemil Parman getiril. dikten sonra senelik faaliyet raporu okunmuştur. Raporda ezcümle, kuru- mun memleket lehine ölçülü ptopa- gandaya çalıştığı; bu ihtiyaçları müd- rik olmayan ve şahsi şeref veya hu- susl menfaat gayeleri takip edenlerle mücadeleye giriştiği; tenkld ve / te- mennilerini doğrudan doğruya hükü- mete bildirmekle iktifa ettiği belir- tiliyor ve ciddi mesailerinin semere- sinin, başkaları tarafından kendileri- 'ne maledilerek, bu iddlalarının umu- ml efkâra ve iktidar mevkilerine ye 1. gelenlere, aşılamaya — çalışıldığın. dan şikâyet ediliyordu. Rapor bilâhare, başarılan bir çok işlerin kurum tarafından başarılmı dığını yalnız, 26 seneden beri bu işle- ve rehberlik edildiğini izah etmekte ve: “Türkiye Turing ve Otomobil Kurumu yol yapmamıştır; fakat 20 aene evvel, turistik yolların hangileri olduğunu ülk önce tetkike koyularak, hükümetimize plânlarını tektif eden, nihayet tekrar edede programa — al. dırmaya muvaffak olan kurumumuz: dür, Ayrıca, eaki Abideleri tamir e den, tarihi türbeleri açan, Türkiye Turing Ve Otomobil Kurumu değildir. Fakat yirmi küsur senedir, yüzlerce geşme, sebil, cami, tekke, saray, med. Fese, kervansaray üzerinde, üyeleri- 'nin müşahedelerine dayanarak, hükü- met ve belediyeler nezdinde mütevali teşebbüslere girişen, B. M. M. deki arkadaşları vasıtasiyle sıkı takibatta bulunup, nihayet yüzlerce — âbidenin kurtarılmasına, hattâ 12 sene evvel vaki ik teklifi üzerine fethin — 500 Üncü yıldönümünün ele alınmasına #ebep olan Türkiye 'Turing ve Otomo. bil Kurumudur., demektedir. İkinci kısmında harlet duruma te- mas eden rapor, yetmişe yakın mem- leketi toplayan Beynelmilel — Turizm Teşekküllerinin yalnız onar — kişilik Merkez Komitelerinde kurumun mev- ki almış olmasını, Türkiyenin bugün- Kü turistik vesaitinin ve kurumun âza adedinin temin edebileceği dürecenin Üstünde, addetmektedir. Kurüm ayrıca raporunda, 1040 W nesi içinde muntazaman 2-3 Tisanda bastırmaya devam ettiği aylık mec muadan başka, her biri ikişer bin adetten 3 afiş ile 5.000 nüshadan 4 72,547 kişi taşıdı prospektls ve Mukaddes Yıl münase- betiyle bilhassa hırlatiyanları çok a- Jâkadar eden neşriyatın dünyaya da- Bıtıldığını anlatıyor ve Rum Patriği Athenagoras'ın İstanbula / gelişinden beri, gerek hükümet mahfilleri, gerek kurumun hariçte ve bilhassa Ameri- kadaki Rumların Türkiyeyi ziyaret- lerini kolaylaştırmak işiyle alâkadar olarak, bunların memleketimize tu- rist sifatiyle girmelerine müsaade lındığı zikrediliyordu. Bilâhare raporda istatistiki rakam- Jara geçilerek, 1940 senesi içinde yı taklı vagonların, 105,741, Devlet De miryollarının 15 milyon, Devlet De- nizyollarının bir milyon 310 bin, Dev let Havayollarının da dahilde ve hi riçte 72.547 kişi taşıdığı belirtiliyor. dü. Rapor daha sonra otel meselesine temas ederek, bu vadide bazı teşeb. büslere geçildiğini, tetkikler yapıldı. Bını etrafiyle izah ediyor ve diğer tu- ristik meseleler Üzerinde de ayrı ayrı duürüyordu. Raporun, heyeti ümümiyece — İtti. fakla tasvip edilmesinden sonra söz alan Vali ve Belediye Başkanı, — İs- tanbulün — bügün icinde — bulunduğu gartları turistik bakımdan izah eden bir konuşma yapmış ve tüzük gere- fince eski idare heyeti Azaları İbra edilerek davetliler hazırlanan büfede ağırlanmışlardır Mareşal Fevzi Çakmak ailesinin teşekkürü Hakkın rahmetine kavuşan relsimiz ve sevgili büyüğümüz aile Mareşal Fevzi Çakmak'ın ebedi Üfülünden duyduğumuz acı çok derindir. Yurdun her tarafından gön: derdikleri yazılariyle bizleri taziye ve teselli edenlere ve ziyaretimize gele- rek kederlerimizi paylasanlara —ayrı ayrı teşekkür edebilmek imkânsızdır. Rahmetli / Mareşalimizin mübarek nâşı başında sabahlara kadar nöbet bekleyen Ankara ve İstanbul üniver- #ite ve yüksek tahsil talebenine ve o- Nu bir günlük mesafedeki alle makbe. resine kadar elleri Üstünde taşıyan takdirkâr milletimize, Türk gençleri- 'ne ve memleketimizin her tarafından gelerek, bu cemaate katılan - sevgili vatandaşlarımıza ve muhterem gefir. derle kordiplomatik mensuplarına son. suz minnet ve şükranlarımızı arzede- riz. Matbuatimizin — gösterdiği kadirı naslığa da ayrıca minnettarız, ÇAKMAK AİLESİ A B İIE M AİLİIE İR Ü Porto Rıco'dakı iktisadi konferans Delegemiz Nurullah - Esat Sümer dün hareket etti Nurullah Esat Sümer, Porto Rico' ya gitmek Üzere dün Ankara vapı ru İle şehrimizden ayrılmıştır. Har ketinden evvel — kendisi ile — görüşen bir arkadaşımıza Nurullah Esat Sü mer demiştir ki " —Birleşmiş Milletler 'Teşkilâti İktisadi inkişafta geri kalmış mem deketlerin — iktisadi - kalkınmaların plânlama — konusunda — incelemeler yaptırmak maksadiyle Porto Rico'da bir konferans - tertip etmiştir. — Bu konferansa bende dâvet edilmiş bu. dunduğumdan iştirak etmek üzere gi diyorum. Konferana, yurdumuzu — ve Birleşmiş Miletler camlasını ilgilen- diren ehemmiyetli — bir toplantı ola: caktır. Üç hafta kadar devam ede; cek olan bu konferanstan sonra memlekete avdet edeceğim. D.P.nin açık hava toplantılarının ilki dün yapıldı Demokrat Partinin, Seçim Kanunu gereğince ilk açık hava toplantıdı dün #at 15 te Sirkeelde yapılmıştır. Ka- Jabalık vatandaşın katıldığı / toplan- tı D. Nihat Reşat Belger'in bir nutku ile açılmıştır. Memur bolluğuna, idarı mekanizmasının intizamaızlığına işa- retle söze başlıyan hatip, iktidarın mesken politikasızlığı yüzünden —e yapan vatandaşların ezildiğini, D, iktidara gelirse bunun / önleneceğini, iş bulamıyanların gittikçe arttığını D. P. nin herkese İş bulacağını söy- lemiştir. Profesör bundan sonra şehrin derdine temas etmiş, hayatın pahalı olduğunu anlatmış, 14 mayısta reyler D. P. ye verilirse bütün bu / şehir ve memleket dâvalarının kökünden hal- lolunacağını ifade etmiştir. Profesörü takiben kürsüye Fuat Hulüsi Demirelli: “Bütün - bu dertlerden / kurtülmak - ister - misi- niz?,, diye söze başlamış, “Bu çare e- Hinizdedir. 14 mayısta reylerinizi bize veriniz,, demiştir. Fuat Hülüsi, iktidarın verem aşıs- mi yalnız şehirlerde tatbik edişini ten- kid etmiş, mevcut bir çok imkânlar. dan faydalanılmadığını söylemiş ve: — İşte deniz balık dolu, ama hav. yar yiyemiyoruz. Çünkü soğuk hava deposu yok" diyerek diğer bazı izah- Jarda bulunmuştur. Haydarpaşa Hastahanesinde yeni bir pavyon yapılıyor 400 yataklı Haydarpaşa — Nümüne hastahanesi — ihtiyacı karşılıyamaz hale gelmiştir. Sağlık Bakanlığı, bu- ada açmaya karar verdiği . beyin Gerrahisi için yeni bir pavyon inşası: n müvafık bulmuş ve bu işe 100.000 lira tahsis etmiştir Hastahane Başhekimliği, yeni pav yonun İnşasına kadar beyin ameli yatlarının yapılabilmesi için - hâlen metrük bulunan, Prof. Cemil Topuz: Junun hariciye dera salonunu koğuş haline getirecektir. Yapılacak — tâdil ve tamiratın 20.000 Hiraya çıkacağı hesaplanmaktadır. Yeni bir araba vapuru sefere girdi Şehir hatları işletmesi Kadıköy - Sirkeci araba Vvapuru eeferlerine başladıktan sonra bu işletmenin ara- ba vapuru ihtiyacı — büsbütün art- miştır. Bu sebeple idarenin 8 numa- rali çıkarma gemisi araba vapuru gekline sokularak servise girmiştir. 19 MAYIS BAYRAMI 10 Mayıs Gençlik ve Spor Bayra- ı için yapılan bütün hazırlıklar ik- mal edilmiştir. Gençlik ve Spor Bayramı bu se- 'ne de İnönü, — Fenerbahçe ve Şeref Stadyumunda birden yapılacaktır. ' Sanat Haberler Heykel Sergisi Evvelki gün, “Sanat Dostları Ce- de” Heyk K Bal Nermin Farukl ve N. Suman'ın büst kel aştır. Memleketimiz 'tip edilmektedir. Bu. itibarin sergi: nİN açılışında bir hayll meraklı bu. Tunuyordu. Sergi, her gün saat 1 den İtibaren bu sine kadar Mareşal Çakmak'ın heykeli yapılıyor. Bur kadar evve h di Bara, alarına bağlamıştır 1 Eyüboğlu Taksimde Fransiz ”— Konsolosha: 'e 'daha dlk günü sergiyi dört Teknik Okul öğrencilerine burs verilecek Yüksek tahsil mücsseselerind tıli okul şekli tarihe - karışmaktadır. brimizde son yatılı okul olarak kı lan Teknik Okul öğrencilerine de bura — verilmesi — kararlaştırılmıştır. Karar mayıs başından itibaren tat. bik Bu süretle İstanbul da yatıl yüksek okullar tamamiyle ldırılmiş Ve İleri memleketlerdeki benzerleri haline getirilmiş olacak- Müli Eğitim Bakanlığının — yatılı öğrencilere ayda verdiği 100 lira bursun kâfi gelmediği ileri sürülerek arttırılması için Bakanlığa müracaat edilmiştir. Bakanlığın açtığı yurtlar- da 20 lira barınma, 50 lira da yemek Ücreti alındığı için öğrenciler yurt- Jarı tercih etmektedir. Ancak, — yurt kadroları her müraeaat edeni kabul edecek gekilde geniş olmadığından bir kısmım öğrenciler hususl pansle yonlarda kalmaktadırlar. KÜÇÜK HABERLER * Devlet Denizyolları fabrika ve h: Vuzlarının malzeme ihtiyaçlarını Ba- kanlığa bildirmek üÜzere bir müddet evvel Ankaraya gitmiş bulunan U- mum Müdür Muavini Behçet Osman Ağaoğlu dün sabah Ankaradan şeh- Timize gelmiştir. Bakanlık bu lev zımın mübayaası için hangi memle- ketlerden tiraj hakkı tahsis edileçe- gini bildirecektir. 4 Adana vapuru bugün saat 16 da Doğu Batı Akdeniz hattındaki yaz programının ilk seferine çıkacaktı Bu seferler ayda iki defa yapılacak- tır, x& Darlişşafakahlar bugün saat 10 HeRlşaaLa Suşlllan v dlanı '&k Bir müddetten beri şehrimizdi İunan Pakistan ve Arjantin - b Elçileri dün Ankaraya gitmi * Misir Büyük Eiçisi dün hui Tamobili ile Ankaradan — gehr gelmiştir. * Ankara vapuru dün saat YZ d Yolcu ve 80 ton yükle Batı Akde Seferine çıkmıştır. Yolcular arasın- da Gazeteciler Cemiyeti Reisi Bur: han Felek ve yeni Stockholm 'Tica- ret Ataşemiz Kâmuran Yetiş de bu- lunmaktadır. y Şubat ayı içinde mühtelif ban> diralı yirmi yedi vapur ile limanımı: za 20.269.840 lira kıymetinde 62.528 'Tön çeşitli eşya gelmiştir. Bu ithalâtin 6722382 İlrası akre- ditif, 10530439 lirası vesalk muka- bili, 3.006.519 lirası da takasla yaptl- mıştır. Bu ay içinde en fazla ithalât yap- tığımız memleketler arasında başta 3.841.180 lira ile Almanya, önu ta> kiben de 3.317.305 lira ile Çekoslor yakya, 1578.860 lira ile İngültere, 1360786 lira ile Fransa 1.267.950 ll- ra ile de Macaristan gelmektedir. * Mülli Eğitim Bakanlığı barem ka- dununün hükmüne dayanarak bu yıl içinde İstanbul ve Ankarada yaban- gı dil imtihanları açacaktır. İmtihan- far İngilizce, Fransızca, Almanca ve İtalyanca dillerinden yapılacaktır. HAVA RAPORU umum- Ahmet Hamdi Tanpınar Sahnenin Dışındakiler aH- Mektubunda, o kadar zilletle ilginden kurtulduğunu en dolambaçlı yollardan bize ilân ediyordu. him Bey servetini a: döktüğümüz halde h aynadan seyredilen. gici bir takım sıkint miyacağını ae eve bakan yolu ile göyle rahatça bir e tapıdığı fakir- | — | yine beraberinlzre da günlerce insan ti Mezelk "geker si yapıyorum! ” diyerek Böyle bir mekti tlearetinin genişlediğini haber verecefi yerde, ba- bam, hakikaten onun şekerle mesgul olduğunu ylerden © kadar evvelden biliyormuş gibi "Bizim şeker işi de üm- | — | bahsedilemezdi, düğümüz gibi çıkmadı. pek cüz'i kâr getirdi! Doğrus tihat, Gilerine muhtaç miyım sanki?” cür Cihana kafa tutarak haber veriyor, dekişen tali. hİNİ ve artan servetini ise, “Bu yaz pek sikıldik. O kadar kalabalıktı dekildir. Çocukların Jâhza durmazdım. Hele akşamları köprüye inmek, oradan vapurla çalkana çalkana Adaya gitmek, güç, pek güç vesselâm! Nizam'da almak gafletinde bulunduğumuz M ferahfesa ise pek pahalıya maloldu Zarası çok Iâtif, kendisi de genişce Yük, meyvesi bol ama çuval dolusu » evet, İbra. Başka türlü tmit ediyorum!,, diyor, İt- Ve Terakki erkâniyle olan “Bhibba dediğimiz yadizârların nazından bıktım artik! Merkezi Ümümiden iseler bana ne? Ken- sıhhatini düşünmesem bir fatanbuldan ayı bir akşam babamın yanı büyük olsaydı, ya, falan gönderi unuturdu. dostluğünu imlesiyle, Adeta z, Büyükadada Ki tarif kabil 14 yazıhaneden min, işlerime karışı ölümüne sebep oldu! üne veya kasrı u. Vakas man: 've bahçesi bü. 1901 mesini ikmal edebildik!” Mektubun - yazılmasına sebep, gerler için babamın kendisine faydası olup ola- Elâgöz Mehmetefendi Camlinin arka tarafındaki arsayı Evkaf, bendenize satmaya ray Diz imam vekili müşkülat çıkarıyor. Camiin, sizin Satırları okur okümaz buruşturup atmış, denme hikâyesinden, bizim eski hayatımıza ait dediğini işittiğim için, babamın Ba- biha ile olan dostluğum yüzünden dıyarıya tayi- nini istediğine inanmıştım. İlkönce gittiğimiz Irak gehrinde, Üç yaşında- Ki kardeşimin ölmesi isa, kendimi bu seyahatin | — | ç, gebebi ve merulü addettiğim için, beni kendi gö- zümde bir nevi mücrim yapmıştı. itham, kafamda tersine dönt den içimden herkese dargındım. Hele evde Sabi- hadan hiç bahsetmemiştim. Hattâ küçük dostu. rtik çuvalla ölçüyordu; - para henliz ne tamirini, ne de döşe- tırlariyle, bulanık bir. bir sabah manzarası gibi, ge- fıların arasından anlatıyordu. M deki süne ydı. “Bir de, diyordu, bizim oldu. Yal. beraber satın alabilsem orada, vcekiz yaptırır, âhir ömrümü geçirirdim!” Babam bu #on alihinin garipliğine gülmüştü. pta, elbette ki, Sabihanın ev- farla, yahut — Iüzümü kadar fılmadan birkaç hafta evvel, anneme “Ne yapayım!,, Biri evlendirirdim. Yahut Fran- ir tahsilini orada yaptırırdım; Bazan da bu yor, babamla anne- jmaları yüzünden — kardeşimin iklarını düşünüyorum. Bu yüz- dağ kum yerden kaçardım. #öylemem! zaman, bana, “Yalan söylenmez, dedim ama, bazı demesine ve yaptığım işin ço 'ondan sonra bir geyler saklanır!” cukluğuna gülmesine 'daha yalan söylememiz tepte, evde olmaz vaziyetlere sokmustum. Hasta- lufımda “Bonden de, İhsandan da vazgeçebilirim!, dediği zaman, benim için doğruluğun Yine o akşam evleneceği insar de böyle Daha o akşamdan itibaren hinden korkmağa başlamıştım. danmıştı, u o kadar sevdiğini bildiğim annem ondan bah> geder, cümlelerini hatırlar, hattâ sevgiyle onun Şibi Konuşurken ben sözü değiştirir. yahut oldu. Onün için, Sabiha için €vdekilerin başka bir malümatları olup olmadı. Aanı öğrenememintim. Yukarlarda Sabihanın sözlerini ne kadar cid. diye aldığımı söylemiştim. O bana dediki günün akşamında anneme, be- Taber yaptığımız çocukluğu olduğu gibi itiraf ete söylediğim “Ben Ertesi günü bunu kendisine 'Tağmen, bu yüzden kendimi bu söylediklerinin, olmuştu. İhsanla evlenmiş olmasını bu korku ile ümit etmistim. Fakat onun askerde olduğunu bildiğim için bu ümit çok sürmemişti. İhsanların kapısını çalarken içimde tekrar can- Şimdi ise Babihanın talihini asil çeh- iyle öğreniyordum. Bunları düşünürken yavaş yavap garip bir aabırsızlığın, hattâ çok ci bir telâş ve korkunun beni gardığını gördüm. fiyım!.” diyordum. Herkesin kendi talihiyle baş- başa kaldığı bu esir şehirde onu yalnız birakmı- yacaktım. 'Onu behemehal b an hiç şüphe etmemiştim. dan bahsederken Sabihanın tali- Yalnız o sabah, O Ki lerden pek az yiyebildim. Fal teveccühünü kazanacak derecı onunla, çocukça bir tecı Fakı, gimdi bu düşünceler ve sından bana ondan bir yey, bir yol gibi görünüyordu. Tevfik Beyin enişi arkadaşı Rasim Bey, ilkönce Atiraz etmişti, Bu vasilik hiç yen bir şeydi. Belki de o kadı bu eski İstanbul Etendisi, nelemeler bir tarafa birakılır: rna, kıskançlığına, kibirli olu cına rağmen hoş tutardı. Onu hayatından silmiş. gibiydi. Vakaa bazı kadınlar rirler amma, onlarda az çok ei dir. Nuranın annesi böyledir. daha ziyade çelebilik vardır. 108 Tevfik Beyin bize hazırladığı mes HÜ tatmin için tattığım l ve babamın mektep korktuğu için tahammll ettiğini bilirdik. karısını, Kat zannederim ki, ede içtim, İlk defa onün. hatıramı ara- yabut ona giden olmuştum, benim rakı içmeme de hoşuma gitmi- Jlar temkinli içişime dim. Zaten | | Bey bü cins iğe biraderine hemen o gün edindiği bülgileri sıcağı sa, bütün kusurlar | — | sıcağına veriyordu. uruna, soğuk. miza- — Muhtar, orada — tanıdığı Rus / kadınının #dstü biy kalemde kardeşiyle - galiba Mihallof adında biri, - Beyo Tunda 'bir de eroin fabrikası kurmuşlar. Oyun da İyi yemek pisi- | — | dersen gırla,, Herifin Üç metresi Yar. Hele 0 rkek mizacı hakim- || Süleyman Bey budalası, içler acısı doğrusu Eniştemizde ise 104 Rasim Bey biraz evvel iğneledii karısının, dol! gönlünü almak için söylendi! Na yaptığı fenalıktan hab gözlerin mırt şik yoldan ni biliyorlardı. de, karısı da bu Ötelden çıktığım andan beri her gördüğüme hayatımı ve tasavvurlarımı anlatmağa Bu sefer de izahati lâzime” verdim. Bofrada muhtar Rasim Bey mecbur Rasim Beye eski tâbirle, için biraz daha bilgi edin- ret Beye rastlamıştı. Biçare adam, diyordu. Çok düşkün ve bi par İ A a tikt Kayın biraderleri yetmiyormuş gibi. — simdi TT zi cümi, AĞA d de o muhtar serserisi musallat olmuy aoyup sa- ü &ana çeviriyor. Zavallı farkında bile değii! Yarım tanbulun birinci sınıf aşçılarındandı. Sofrada bi- | — | SANA Çevlliyor. Savalı Tarkanda e Ontar Ü meke | | ze yemek hakkındaki - fikirlerini her zamanki | — | kigarda İtalyan MWEai Kuvvetleri için blr ça AA YO hane açtı. İyi kazanıyor. Bir de mum fabrikasi Bazı budalalar, yemek — pişirmeyi kadın | —| yar.. Yakında bütün aldıklarını iade edecek. Riç olmazsa | | işi madederler. Hata... Yüz bin defa hata! Kadın | —| Bana teminat verdi. ducuyor. Hüşküyür d Kışmı pişirmesini de; yemesini de bilmez! İkisi | —| herif sabaha kadaı 'man Beyle börüber Be de erkoğo vergidir. Misal mi istiyorsunuz? İşte | —| yoğlu barlarında, Moscovit'te Tepebaşında, gi bizim hanım. Şimdi eline verseydik, bu patlıcan | — | diki Yani lokantasının bulunduğu yerde mülteci kızartmasını kömür yapardı. Bakın, Allahaşkına | — | Rusların açtığı bir lokanta idi, > İki Rus dilberi şuna, yemek yiyeceği yerde kendini yiyor. bulmuşlar kayınbaba, damat, Vur patlasın, çal Tevfik Beyin, hanımını ve ne de oğlu Yi oynasın yaşıyorlar. hiç sevmediğini, fakat Talât Beyin aşk macera- Z abihai Bütün dedikleri — çıkıyardı. sından sonra ailede kadın boşamaktan herkes | — | Ağlamamak için kendimi zor tutuyordum. Rasim miz, kayın (Devamı var) 105

Bu sayıdan diğer sayfalar: