June 5, 1950 Tarihli Yeni İstanbul Gazetesi Sayfa 4

June 5, 1950 tarihli Yeni İstanbul Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

DOĞU I(M'MIIENIZ BOLGESINDE — Yarım asır evvelki | buyiık Trabzon RABZON ticari ve iktisadi e- hemmiyetiyle tâ — Müâttan ev. vel * bilinen — ve — her devir de — siyasi / >şartların — tesirlerine 'tâbi olarak çeşitli istihaleler geçiren ve husüsiyle büyük münakale yolla- Tının değişikliği yüzünden bazan ge- nişleyip açılan bazan da iç bünyesi hudutları içine kapanan bir şehir ol- muş ve fakat her devirde ehenimi- yeti hatırlanan bir şöhret ihraz et- Miştir Birinci Cihan Harbine tekaddüm e- den devirde bu şehir üzerinden geçen İran transiti ve İmparatorluğa mu- Zaf bulunan geniş hinterland, Ru- manya, Bulgaristan ve Çarlık — Rus- ya ile ticark münasebetler Trabzonu birinci sınıf bir gehir haline getir. mişti. O zamanlar bu şehirde yaşıyan- darın hayat standartları bugünkün. /den daha müsait şartlar arzediyor ve Bugünkü nüfusun Üç mislinden da- ha fazla bir nüfus burada — rahatça parınabiliyordu. Zira her sene İran transiti Trabzona 2 milyon altın lira birakıyor ve komşu devletlerle Jan ticarl münasebetlerden de bu miktara yakın bir varidat s: Dabiliyordu. Bilhassa o — zamanlar mühtelif anasırın toplandığı bu. ge- hirde, doğrudan / doğrüya — Avrupa hattâ Amerika ile temaslar — yapı yor, ithalât, ihracat vasıtasız oluyor Ve her sene 15 bin Trabzonlu, pasa- port almak süretiyle, harice se, hat 'ediyordu. Aynı zamanda — Gü- müşhane, Rize, Giresun, Ordu gibi civar vilâyetlerle Samsun Ve — Şarki Anadolunun mühim bir kısmı da ha- Tiçle olan münasebetlerini bu — şehir üzerinden yaptığından kısa bir - za- manda Trabzon birinci sınıf bir it- halât merkezi olmuştu. Diğer taraftan şehir dahilinde kü. Çük sanatlar mükemmel çalışıyor, bu meyanda — debbağlık, marangozluk, kuyümeuluk, demircilik — sahasında ehemmiyetli faaliyetler göze çarpıyor 've bilhassa Avrupa — mamülâtından Gaha Üstün demir kasalar yapılıyor. du. Ve pek tabil olarak bugün bel bağlanılan fındık ve tütün gibi iki mühim mahsulümüz de o günkü bü- yük Trabzonun ticaret bilançosunun aktifinde yine mühim bir ağırlık teş- kil ediyordu. Bugün artık eski ticart hareket- derin mihrakını teşkil eden ne İran #ransiti, ne de komşu memleketlerle yapılan ticari münasebetlerin izi var- dır. Erzurum demiryolunun. inşasın- dan sonra dahili hinterlandından - ve doğrudan doğruya Avrupa ile teması kaybetmesi yüzünden civar vilâyet- Jerle olun ticart “münasebetlerinden mahrum kalan Trabzonun büyük e- hemmiyetinden bugün artık bir şey kalmamış ve muhitten merkeze doğ- Tu küçülen bir dairenin son noktası haline gelmiştir. Fakat dünya şart- Jarının ergeç tasfiyesiyle — şimdiki Elli yıl evvelki Trahzondan kalma Trabzonun en Bugünkü Trabzonun kültür ve ti- caret hayatına temas etmeden evvel, bir mukayese imkânı vermek düşün. cesiyle, 50 sene evvelki zamana Hit Mmuhtelif işler hakkında elde edebil diğimiz bir kısım rakamları aşağı- 'ya dercediyoruz. O zamanın vilâyet hudutları şimdikinin bir. kaç misli ddi Vilâyetin nüfüsü — 1.254.000 Şehrin 82000 Gayrimüslim adedi. 18.000 Doğum — nispeti 30041 Ölüm — » 12014 Senelik ihracat 182998 lira (8) senelik ithalâtı — 18382002 , Vilâyetin geliri 315406 / gideri 101387 G0) Varidat fazlası — 274018 ,, Bir sene zarfında pa- sportla harice çı- kanlar 16134 Bir sene içinde tahmil tahliye yapan ecnebi vapurların adedi 000382 Bu vapurların tonilâ- to hacimleri 450228 Mevcut nüfusa naza- İçinde rahatça uyuyarak emniyet- le New.York'tan Londraya dönmekte olan 60 yolcuyu taşıyan muazzam hava gemisi 25.000 ayak yükseklikte Atlas Okyanusunun üzerinde süzül - mektedir. Öndeki geniş camlı uçuş mevkinde bin bir âlet arasında, bu 425.000 İngiliz liralık çift katlı Stra- tocrulser uçağının kaptanı kendisini durumun düzeleceğini Ümit etmekte- yizi, Gönüşte bekliyen merasimi düşünerek uçağı kullanmaktadır. Zira bu sefer Yazan: Said Bilâl Çakıroğlu Belediye. binası, mühim meydanıdır. buradaki meydan ran okuyup yazma bi- lenlerin nispeti ıT Yu karda görülen rakamlar, tam yarım asır evvelki Trabzonun umü: mü- mi karakterini çizen başlıca Bilhassa k him hatlardır met ye- künlarını gösteren rakamlar, Kü para rayici ve iştira kudreti bakı: © gün- mindan, büyük bir hususiyet arze der. Çok eski tarihi bir şöhreti olan ye bugün de siyasi ve coğrafi şartları itibariyle ehemmiyetle üzerinde — du rulması icap eden ve her bakımdan inkişafa müsalt bir durumda bulunan Trabzonun kültür, ziraat, sıhhat ve ticaret bünyesi ile inşa halinde olan Hman işlerini, müteakıp bir iki yazı çerçevesi içinde toplamaya çalışaca- Biz. (2) Bu ithalâtın mühim bir kumı dahilde bulunan vilâyetlere sevkedi- Tirdü, (zxx) İşbu varidat fazlası, Nezaretinin tertip — ettiği mucibince ödenirdi. afaliye havaleler Atlantik Okyanusunu 300 defa havadan aşan adam 4.800.000 kilometre yol katetmiştir British Oversens Corporation Şirke- tinin pilotu Önyüzbaşı L. V. Buddy Messenger'in 800 üncü seferidir. ve bu süretle bir uçuş pilotu. olarak 4.800.000 kilometre yol katetmiş bu- Tunacaktır. Bugün böyle muazzam — bir yolcu uçağının pilotu, birinci sınıf bir pilot olacağı gibi, bir uçak inşaat mühens disi, bir seyrüsefer mütehasaısı — ve bir meteorolojist olmalıdır. YENİ İSTANBUL Paris mektubu: Thomas Mann Pariste Yazan: Ayşe NUR (Göethe'nin “yildönümü — münasebe, iyle geçen yaz Almanyaya gelen büyük Alman — muharriri - Thomas Mann, kığı Avrupada geçirdikten son. ra, Amerikaya dönmezden önce bir kaç gün Parls'te kalmıştır. Dünyanın her milletinden tikir damlarına açık olan Paris, Thomas| Mann'ı parlak bir gekilde karşıladı. Thomas Mann zayıf, sinirli, yetmii Jik, yüzünde bir kırışıklığı olmiyan, keskin bakışlı bir Anglo-sakson cen- tilmeni tipi, Kitaplarını imzalarken etrafını çevirerek “Doktor. Paustu hakkında sual soran münekkit ve zetecilere izahat veriyor. arattığım Doktor. Pat l tipi kendini irasyonel kuvvetlere kaptır- makla geytani bir sihir dünyasının malı oluyor. Bu bakımdan, bir âlim değil de, bir bestekâr olan Adrlan Leverkuhn hem yeni bir faust, hem de nazi Almanyasının bir. sembolü- dür. Leverkuhn insanüstü — sanatkâr tipini gerçekleştirebilmek — emeliyle insanlık hassalarını hiçe sayıyor. ve neticede insan olmaktan vazgeçiyor. Dinleyicilerden biri. atıldı: — Almanya da onun gibi insanlığı inkâr etmiş değil midir? dedi. Thomas Mann acı acı gülümsedi. Etindeki kitabı karıştırdı, bir sayfa ını açarak okumaya başladı: Evet, biz öbür milletlerden apayrı kuvvetli ve trajik bir ruha sahip insanlarız. Akhselim ve günlük — gerçeklerden dalma kaçınırız. Kadere düşkünüz. Ama bu kader, göğü, Tanrılar grupu- na has, kızıl İmha alevleriyle saran bir yok oluş kaderi dahi olsa, biz acı bir iksirle mestolmuş gibi kendimizi ona teslim ederiz.” B Aynı gece “Thomas Mann Paris çençliğine hitap edecek, Sorbonne Richelleu anfisi biriken kalabalığı al. maya yetmeyince, büyük anfi açılı- yor. Binlerce kişilik salon hmcahınç dolu. Derken 'Thomas Mann, yanında bir çok profesörler ve Fransız roman- cılarının temsilcisi Jules Roniains ile birlikte kürsüye çıktığı zaman, genç- lik büyük romancıyı ayakta alkışlı- 'yor. On dakika #üren muazzam bir tufanı, Thomas Mann be ki heyecanlı, derin bir sevincin ifa si, yüzünde ciddi bir gülümseme var eliyle gençliği selâmlıyor. Evveli fransızca olarak Parlı gördüğü hüsnü kabule teşekkür edi- yör, Fransız mütefekkirleri arasında '€n çok bağlı olduğu büyük adamları sayıyor Cankulağiyle — dinliyen —— gençlik besbelli ki bu sözlerin asıl münasını anlıyor ve benimsiyor. Barış için ça- aydınların — hepsinin —— vazifesidir. Thomas Mann'ı sözlerini bitirdikten sonra gene dakikalarca ayakta alkı: lyan gençlik bu sevgi tezahürleriyle büyük romancıyı ve aynı / zamanda barışın ve humanist görüsün dünya ölçüsünde büyük mücahitlerinden bi- Tini selâmlamış oluyor. &— De HALK VAKİT VASATI EZANI Kadın. Li Kıraliçe, İSTANBUL (GZ360) 1 — Maki- 'neli Adamlar Diyarı, 2 — Gençi 'a 2 — Adalar Perial. yeniz Kım, | 1 — Nevada. 2 — Zalim Adana — 1015 630 Konya (B 2 — Suçsuz Kat GEDECEK OLAN UÇAKLAR| 430 BERA, Üingiliz) Atina, Ro-| a: Niş, Lonümm — &30 DHY CTürk) Buraa — 990 A acında olduğamuz (Prani| —i Kiz Kalbi. 5a) Ataa, Roma, Parla —— | aö Fani heyeli — Konseri, KISMET (00 Kint Rüyası | 800 DELY, (Türk) — Ankara | İ&0 Dans müziği (p.< Iaa0 T Zebirli Kucak Klalatya, Klsnığ, — Diyarbakar | Haberler. — 1815 İstanbol ha: MARMARA GÖS 1 — SuPe| Adana, İskenderin — 030 D. | berleri. — 1920 Cez müzlei Gi Tei D Yaşamak Aratsu, ” | İCY. (rürü Ankarm — 1006| — 1510 Gilar Kutfteti Konserı, MİLLE Gaea)'1 — Olüm Diye-| DEEY. CÜrK) “AfYon, Konya | — 2000 Türkiye Türizm Kuru: DELY, CTürki | mu hakkında konuşma zik). — 1440 Orkeutra everleri (Pl3. — 1600 Programlar ve ka- Açılış ve programlar. — TORAN G Te oaaçların| İzmir Z 1025 DEEY. Çrünü © | Küçük eçkeetradan melcüner — Gölgesinde ” Yaşaml * | Ankatü Xahire — 1030 DELI.| 353 ge ve türküler. < Ankara; Adens, Tekenderin — | Kui Cariyie ve Willera Youme | YENİ — (Bakırköy 16-126) 1 —| 1600 D.H.Y. (Türk) İzmir —| Duetinden varyete şarkılar (pi ) | ahane Vele a ee İ S10 PAK Gmmüleni Öen | — ibi Dinleriei tekleri Gülk e Basra, Kalkta | müziği). — 800 Senfonik Müzük |— Şelden anln: ğ Bangkok, Höng-Kong. ÜD azs Haberler — | çe L SE BNt DER ekeaklik KaDIKÖY'ClmeTİ Gi) — S Haberler. —8 veya kusur dölayisiyle at ölle- Oaaaaa yaya| YETECEK OLAN VAPUNLAN | Dani müziei çi — N30 Prop Gnürekkep kelime). 2 — HALE (ND 1 — Şangtaylı Tamlar ve Kapanış Bak “hale ” gelememe 3 — Kani olamamaklık durumu, ÖPERA GöRÜ T . Önde Va-| 700 Beyyar (Karabiksdan — yanANCI MADYOLARDAN | Tersi tatlımın remildir; » Terei aSU Ginen — | GrERi Gerae cenemen Ve | 1000 Sizrekas "üründim KĞS SADAY | ll ye temel terbiyeyi onlardan S G08a8) 1 — Hininler Ge-| SÜREYYA (ö0E0 1 u K Vdi bekliyoruz (çoğul, ö — Bir de Si 2 — Aak Orunları, Tanaak Galarer, 2 -7 DÜRGİ| GİDEGEK ÖLAN VAFURLAR | — LoNDMA. Te gaa tektarlanırsa inlemeyi Caniler Çeleri, 2 — rakir Ki V Yapraklaı aK Mihetar IDentamaya) — 740 — John Reyndera | len söz olur; Tecrübe, 6 Me: e ANKARA H99 Çorum CKaradenize) — költran "Düeo Varyele | ram; Terelnin gözü pekcir. Kaplan Kadın & — Dişi Hayı | ANKARA (GÖ9) Süveya Yi Srkeatral. —" 1o30 " Solm Bi | be'yed olur; Tei saker B — Ha ae vaa| BöKÜK ü0 zata'Düe ÜGT KS Besi vt çi elanm BZ Bdu » Tici Go 1 derime EE n izda Victor, Silcemer “dane ge| mahaus " Dartasi, kaba Biz u BEŞİKTAŞ ESİ: 1 — | di Aşçıbaşı. 2 — Trabzon Kah- ge Teit » Dinler | Ju bir maddesi bol (iki kelimen. Yarün — Kahpeye 2 — Lükün | Tamanları, ae orkaalramı — KI Dinler | Tü'bir maddeni öi ( Hayat. FARK Clüsl) 1 Kara Gü- Toloları. — TRIS BRC hatf ö | — e Lâtufta bulunan (ki ke eee a P V y 900 Tarama. — XKI0 Ankara| Kestrasi konseri — 98 Palm | lmey Z- Tersi Küşat edilen Şanlaplar 2 — Çöller Kasır | ÖÜ CKo Denzler Tükimi, | ekspresi e. “2030 " Ankaraya | Coürt örkestrasından hatif mü: | Abide (Gki kelime), $ —- “Teral yan HÜMER OK7 1 — Ucan Kap- | Teka) — 2140 Doğu Gkupreki, | sik — 2030 Hattanın Şarkıları | keyei yerinde Giki kelime), £© İPEK (M280) 1 — Cinayet Sa- | lanlar, 2 — Çaylak Hafiye Ca- kartei 2815 Robert Farnon orkes: | Tahmin; TTersi dünyanın hara- İNOL Gansi ) e Rat 'niler Arasında. irası. 00 Dinleyici “stek- | vet dereceleri itibariylı İNCL (ekae)'ı kolunson A-| ULUR Ce 1 — Aak Çiçek-| ÇALMCRACN I ee AD S | SRAS T Terim n dam. 2 — Ünitormal Kızlar. deri. 2 — Beklediğim Sevgil ; K CÜS0 1 Alın Küpe | YENİ T0 T” Peylasiimi- |— ANKARA: | e KaT Gürülen aP | ŞA Sergni 9 — sermn Vener | — Sani T M B | AREE UD 6 — Teri geyen Münen Goün 1” “corkuhe| Pözeşli'müzik (, — vas zi İEV SN Ş S Haydn Bşke | 1zNiR berler, T 8e Norman Gioutler | EMİNONO: Eminönü — Bene b alayemet KAHAY üüü 1 & Bararen Alleğ ROth Orkestras (pi | sason (RüçükDazar) — ÂN ü | Ariyoten yerileni aheöden (i Şin L 2 — Manon EUHAMRA 1 — Tenllkeli Yok-| DA Günün programı ve haya | 24 (Alemdan ©. Büreyya Ü€um. | Külae e Te ütal mu BUATPARK GiN) 1 — Lüküs | aK2 — lli Gingön Haremde. | TAPOru — 830 HARIK melodiler. | kapı) Kavermet 'eden (K költme Hayat '2 K Vürün ' Kahpeye' | 9 — Haydüt Aşkır .00 Kapanız | o Tizm T TRAN M sekebe| Tilla Ad0ğ ye . rogam —| EEYOOLU) Cemal VAlamey| — »0wnü SUM€ACANIN ööBam , e Grmdalür ai B ASA İ İ80N Garılar. ” 196 Bntitkaar İ Gkerkan — damaöner (raksimi | v ŞÜMENK VD 1 — Berkitiz | Gini Eyyubi ve Haçi Belerleri | 5 MiS Meloüiler (p0 ). — 156 | v Cihancir Crak B ea Gi ö Ç SO * | TAYYARE Cezayir Dansözü, îılı rzelesi. — ü :ıkw alata) — Ziya Boy £ gae c GA N SARK — 40880) 1 — Ekmekçi | Ormanlar Aslanı £ — Salibağ. | Hava raporu, Akgani Kurtuluş (Sişli) — Hasköy —| kan, 8 — Hamarat; Me, & — go, Ormanlar Aslaıı 2 — Satba perü, l aN B z Ha v Düsü Çemsolar Aslası, 1 Salkbat | Te yanen Merknn TrsalmpeA rüeşi Kat S Yareyi Mahi- GŞT 1 — Hini Kahra. | YENİ SİNEMA L Mayerling | yİZSE Acilş ve / program, — Ü nni Tran , Ten Garan İA | Eaar y a laın aa | ae ae S Ayari 1 Dana'mü | FATİM: İsmall Hakkı (Gehtar | Minare, & — En; Yakinen. aT el Ko | ŞUT Artap Çavuşlar Cahir | ZİKi (D — ae Conuşmazicı. | deba — Bihem Pertey CAK | İnayet 'et 10 ” Pişemiyen gün Canavarlar Aramında. © — | Jar Pagiök TaD ada KKŞ Fm yüdüa. | Aİ) — Samala C Haa | “Yukardan Sebi p, EEE İK p venz & KANŞIYAKA OİMETİ DA K alao' e Bd d Y Va H BAN S GÜYOr ? — GEKEE 1 — Tehlikeli Yolr, SüNa Ürener) Aralan; Gen. g Yeri; Mote FT ktam Taukamı ğ AT Nnen CD L a ONAL (49006) 1 — Korkunç gü Galta a ağ| EYÜP: ArIf Beter İ mam ' a En: Yakaak Yakyar 2 Şark Yudlu arERle z ŞA BKSEKTASI 5. 'Recep — Yeni | #— Melirane 10 NUSE b ei XB sorimi | DELEKEAZUN d ekedtram Kanç| Tonaklr) — ” Arpiveiü Za Dana orkestraları çalıyor (pi.). | Merkez (Bebek) SALDIZ GAZST) 1 — Deniz Yü-| — GELECEK OLAN UÇAKLAK | Deztak Kanum ai a. | KLE dınları 2 — Unutulan Yıllar. | 686 DELY. (Türk) Ankara — — Kilar, —- 2848 918 Ayarı v l aSi eei |. HETİ 045 D.H.Y. (Türk) Bursa, —| berler. — 24.00 Program ve Ka- aati Beyoğlu 1064 — Kadşköy — dönü BUERAE L De, Ge Z| Yee SKU Ömer K Tatanbul 2422 — Üeküder do ATEMDAR (6ğ) 1 — Düüm | Yağs DACY. CGrür iakena | Yan KUDAN: Ömer Ce d zi Gekller 4 Diyan 2 — Adalar Vei — | tün, Ağana, Ankaza © JASGİ — İSTANBUL HEYBELİADA: Haybelada — | — Ankara 09 lsmi AZAK (Gödi2) 1 — Kılıçların | BLELA. (İngiliz) Londra, — Nis, BÜYÜRKADA : Merkez f argyaka ŞN Gölüeninde. 2 — Haror Ku | Remaç Aüla — İ830 DAT | — Seat: 1337 Açılış Ve program- | tga€in: Güzciyalı (Yalıları Dizmi Batam, Sünei 'a | lar ee izen Habörler MOSRRS | YESN: Güzgiya. OYalları ÇEMMEKLITAS (DID) 1 — İatya Kayseri, Ankara — 166 | Dana müziği Gi — 930 a| Yardım . (almancak) — M Büyülenmiş könm 2 — Mbular | DY Tit öRle müziek, Calan | Bemine - e | zasabur veyogu € Ruhlar. (Türk) İzmir — 1838 DELY.İ| mis Orkestram. 1400 Şarkı 3) —- Çümburiyet (EBerefpata) | A nadolu yakası TERAN 1 — Maya Aleşler L (Türk) Ankara — 2026 BAA | ve türküler “p). — d€90 Ber | ANKARA; Beşkent — Ege —| Ankara Şinde, 2 — Kahraman Kılavuz.| (Amerikan) Londra, Brüksci. İ best saat (Konuşma veya Bayar | İzmir Yazan : Von skok Bir iki adım attıktan sonra, yeni infilâklar oluyor ve geri dönüp bakı- yorüm, Bu sefer sukutlar, Tiergar- ten kenarına Brandenburger TTor ö- nündeki yarı dairede bulunan İmpa- rator Prieürleh T ile İngiliz karısının beyaz mermerden heykellerinin yakı- nina düşüyor. Buna inanmıyan zat, açık şemsiyesini elinden atarak, teh- like şimdilik geçtiği halde, ağır ağır- yere yattı. Ruslar hedefte! Artık inkâra, tevile, gizlemeye ma- hal yoktur. Halk, panik halinde, tıya giden yollara dökülerek, ölüme mahküm şehirden kaçmıya çalışıyor. Kaçan insanlardan müteşekkil bir gel, peşinden şeytan kovalıyormuşca- sına, fırtınaya kapılmış yapraklar gi- bi, gehrin batısındaki Havel köprül rine doğrü akıyor. Kaçan erkeklerin €n büyük derdi, köprülerdeki kara- kollardır. Çünkü eli silâh tutan er keklerin şehirden çıkması yasaktır Silâhlı hizmetten kaçmaya yeltenen. ler, asker kaçağı — müamelesi göre- cektir. Bunun da ne olduğu malüm- dür. Müharebe safahatı hakkında res- men bilgi verilmediği için, Berlinliler, kendi kaynaklarından haber almaya çalışıyorlar. Fakat eskiden çok sürat- H çalışan dedikodu — makinesi bile #imdi artık hâdiselere — yetişemiyor. Şehrin kuzey ve güneyindeki banli yöler, şimdiden Rusların eline ge miştir. Bu haberi, — alevler içindeki Bernau'dan ve Zossen'den gelen tren yolcuları getiriyor. Ertesi gün tek fon, Frohnau ve Tegel'in düştüğünü haber veriyor. Artık Rus tümenleri, hücum hede- fini gözle görüyorlar. Şehrin kubbe. leri ortasından, telsiz kulesinin ince- cik silueti yükselmektedir. Duman ve #is arasından zafer sütunu üzerinde Ki ilâhisi, güneş altında, altın. gibi parlıyor. Oder taarruzundan altı gün sonra, Ruslar Releh payıtahtına da- yanmışlardı. - Stalingradda başlıyan büyük yürüyüş sonuna yaklaşmakta- dır. Son bir gayret daha, Kızıl ordu askerleri hedefe girecek ve harp sona erecektii Muhasara başlıyor. Muhasaranın ilk günü! Berlin halkı ölüme hazırlanıyordu. Tarih boyunca kaç payitaht, böyle badireler geçir- Memişti ki? Roma, Anibal'in varoş- lara dayandığını görmüstü. Koca Bi- Zana, Türk taarruzuna dayanamadı. Fakat milyonlarca nüfuslu hiç bir payitaht, Berlin gibi, sistemli bir şe- kilde imha edilmemiştir. Berlin'in tek ümldi, felâketin çabuk ve hafif geç- mesindeydi. — Hitler bir kere Ober- Salzberg'e hareket ederse, ç gün i- çinde felâketlerin, belki de ölümün #onu gelmiş olacaktı. Herkesin umu- mi kanaati bu idi. Ondan sonrasını zaten kimse tah- min edemiyordu! Felâket ve fırtına geçtikten sonra ne olacaktır? Ber- lin'in muhtelif zamanlarda geçirdiği istilalar tekrar hatırlanıyor. 1808 da, Fransızlar, — Prusya'nın payitahtına, mukavemet görmeden girdikleri za> man, müstevli ordunun gayet dürüst hareket ettiği üzerinde, bütün tarih- ler İttifak etmiştir. Fakat Ruslar, daha, Büyük Frederik — zamanında, Prusya payitahtını çok hırpalamış- dardı. Askere alma ekipleri, — bu sefer hapishaneleri bile taradılar. — Ceza taburları son defa — ikmal ediliyor. General Von Hannecken, Torgau as- kerl hapishanesinden çıkmış ve Ber- lin'e gelmişti. - Danimarka'nın eski askeri komutanı, sessiz sedasız hay- siyet divanına verilmiş, 9 sene hapse, rütbesinin ref'i ile erliğe indirilmeye mahküm edilmişti. Şimdi haplsha- 'neden çıkarılıyor, — binbaşılığa terfi ediyor ve kendisi gibi mahkümlardan müteşekkil bir ceza taburunun başı- 'na geçiyordu. c phe, Berlindir. Sokaklarda askeri faaliyetten ge- çilmiyor. Her tarafta piyade birlik. leri yürüyüş halindedir. Meydamlar- da İstirahat eden askerlere, dumanı tüten seyyar — mutfaklardan sabah kahvesi dağıtiliyor. — Uzün namlulü toplar geçiyor. Gelip geçenler, kap- Jan tanklarını merakla seyrediyorlar. Akşamdan beri, güney-doğudan mü- temadiyen laşe kolları geliyor. Anla- gilan ordu ağırlığı, şehir merkezini batıya doğru terketmek ve cepheden uzak bulünmak kararındadır. En a- cemiler bile, ordunun çekilmekte ol- duğünü anlamaktadır. Berlin müdafnasına memur piya- deler, pek de mukavemet edebileceğe benzemiyor. Karmakarışık / birlikler, bitap ve yorgün erler, her türlü mu- emetin münasızlığına kani, mağ- 1öp bir ordunun manzarasını tamam- hiyordu. Şehrin müdafaasına, Oder mağlübiyeti üzerine Berline çekilen, yıpranmış bir zirhli kolordu. / tahsis 've kor komutanı General / Weldling Relch payitahtının askeri komutan: hığına tayin edilmişti. Berlin savaşı daha başlamadan önce, Üç muvazzaf generali harcamış olan bir makam, Şimdi, gözlüklü bir Alime tevdi ed liyordu. Weldling'in emrindeki erlerin batı- ya çekilerek, düşmanla teması kes- mek istediklerine hiç şüphe yoktur 5 Haziran 1950 Zaten her ordu mensubu, çoktandır, hangi tarafın esaretini tercih etmek icap ettiğini düşünüp duruyordu. Fa- kat alelekser, bu sualin cevabi, her- kesin ihtiyarına birakılmıyor. Kimse Sibirya'ya gitmeyi istemez. Berlin halkı da aynı endişeleri duymakta ve batılı müttefiklerin, — Ruslardan evvel Berlini almalarını temenni et mektedir. Weldling'in birlikleri, Ruslara, Hit ler'in istediği gibi, sonuna kadar mu- kavemet etmiyeceklerdir. — Bun: fazla tankla hücum eden, mükemmel silâhlanmış ordulara karşı, topu topu 50 tank, gayet az topcu, 42 modeli makineli tüfek, d bombası ve tankaavar türeği ile mü- cadele etmek zaten mânasızdır. S- tümenleri, Gençlik Teşkilâtı taburları ve İşçi Birliklerinin maneviyatı daha düzgündür. Onlarda da eski şevk heyecan görülmemekte ise de, harbin #on müharebesinde, sırf bayrak silâhin şerefi uğruna feda olmiya hazır görünüyorlar. Hiç şüphe yok K, Hitlerin bayrağı inmeden, büyük bir şiddetle mücadele edecekler. Ta arruz eden düşman, nasıl Kızılordü Harp Okulu talebesine, NKWD tü menlerine ve hassa alaylarına daya- nıyorsa, Berlin müdafaasının bel ke miğini de bunlar teşkil ediyordu. Rus €ri de zaten savaştan bıkmış ve kan- l boğuşmanın son safhasında hayatı- nı kolayca feda etmek istemiyordu. Tiergarten'de, Charlottenburg. 40- sinİ sağlı sollu süsleyen büyük sü- tunlar devriliyor. Hitler bunları, olim. piyatlar münasebetiyle — diktirmişti. Geniş caddenin ağaçları da kesilmiş- tir. Zafer külesiyle Brandenbürger 'Tor arasında bir hava meydanı ter- tipleniyor. Top ateşi altında kadınlar İaşe maddeleri satan dükkânların önünde top ateşinin tehlikelerine rağ- men, sonu gelmiyen kuyruklar birii yor, Hâdiselere intizaren, Berlin de- Polarına bir iki hafta önce erzak yı- HİKİYEı Yazan: Albert - Jean /ABANCI kadın güvertede anat 10 a doğru gözüktü. Yeşil güz- Iü, uzun boylu, makiyajını yüzün- de bir maske gibi taşıyan bir ka: dındı; maceralı seyahat hayalleri kuran insanların rüyalarına giren tiplerden biriydi. Vamp hallerine rağmen vapur Havre'dan hareket edeliberi güzci yolcu yapayalnız geziyor ve buz. gibi yeşil bakışiyle her türlü ya- maşma> teşebbüslerini önlüyordu Köşede, bir masada kendi kendine yemeklerini yiyiyor ve bara hiç uğramıyordu. Ancak bir tek defa zeytuni tenli, sakallı bir genç olan 3 üncü kaptanla dansetmişti. Vapurdaki — bekârlar, / yanına kimseyi yaklaştırmıyan bu dilber mahlükun yolcu listesinde Liz Dü- Tan isminin alelâdeliği altında giz. lenen hakik! hüviyetini keşfetme 'ye çalışıyorlardı. "Incognito" se yahat eden bir. Holiywood yıldı mi, yoksa Milletlerarası müsabu- kalarından birine giden oir sporcu mu? Bazı romantik yolcular ise Mmeçhul kadının zavallı dünyamızı ahtapot gibi saran binbir gizli teş- kilâttan birine mensup olduğuna inanıyorlardı. Fakat hiç birisi, bahar koleksi- yonunu dolarlı müşterilerine götü. ren Place Vendome'daki meşhur terzi Luka Filip (Lucas Philippe) kadar alâkadar olmuyordu. Luka, Müteaddit defalar kadınla konuş Maya çalışmış, o ise her defasın. da adamcağızı, gururuna dokunan bir iki sert kelimeyle yerine oturt- muştu. Dünya modasına - hâkim olup en büyük mecmuaların fo- tograf servisini idare eden bir in- san için, tek başına güvertele Yolaşan Ve kamarotun dediğine gö- re, başucunda bir sürü adi polis romanlarını eksik etmiyen bir ka- dinın nazarı dikkatini ceibedeme mek, oldukça acı bir şeydi. Luka Filip'in müşterileri onu böyle he- imetlere alıştırmamışlardı. Gerçi büyük terzi bir güzellik harikası Jeğildi; gözleri Çinliler gibi çek cildi bozuk ve gol bacağından ak- Sıyordu. Fakat kadınlar, en nca: yip direkliflerine boyun eğiyorlar hattâ kendi gibi. topallıyabil. Mek için biri uzun diğeri kısa to Puk giyilecek dese belki giyerlerdi. tede yolcular meçhul kadına hür metle yol verirken büyük terni bir kaç adım uzaktan kendisini takip ediyordu, Kadın sırtını v şem bir beyaz tuvalet olduğu kadar cazip ve bes belli Ki Luka'nın — atelyelerin akmıyan bir elbiseydi. " Akşam Tüzgâri serinlemiş, var geç ylan terzi, yemek odasından çıkar ken sırtına ekose büyük bir atmıştı. — Meçhul kadın ise yarı aplak vücudunun — harikulâdeliği içinde mağrür mağrur dola du. Btrafta herkes — fısıldi Lüka Filip'in bu sefer bir bi bulu onunla konuşup - konuşam Biçilmiş Kaftan Çeviren : Behçet Cemal asara başlıyor kılmıştı. Herkesin, ilerisi için, erzak almasına izin verilmiştir. Çünkü mu- harebe Berline dayandığı halde, veni. ka usulü bütün şiddetiyle devam € diyor. Tevzi merkezleri ve dükkânlar akşamın geç saatlerine kadar açık tu. tuluyor. Herkes, gelecek büyük fe lâket günlerine hazırlıklı girmek ar zusundadır. Sıra bekliyenler top ate ine maruzdur. Prusyalı Berlin'de, in- 'tizam ve disiplin, çok geç, — anca; simdi yıkılıyor. Halk dükkânlara hü- cum ediyor. — Yağma edilen mallar, sepet ve arabalar içinde, muzlim bod- rumlara taşımıyor. Yağmacı gruplar, ateş altındaki — sokakları dolaşıyor. Halkın kendi kendine yardım. hare- keti, muazzam 'erzak depolarına da sirayet ediyor. Dreifaltigkelt” killsesi önündeki meydana konserve yığılmıştır. Bun- dar, muhasara/ sırasında, — hükümet mahallesinin iaşesine tahsis edilmişti. Et, kuru ve taze sebze ve her türlü gıda maddesi ihtiva eden konservı kutuları arasında patlıyan mermiler, bütün bu erzakı etrafa dağıtıyor. Relch Hükümetinin şehirden aynı- dığı havadisi, en kötü korkuları biraz hafifletmiştir. Bankalar,Holatein'in u fak bir kaza merkezi olan Eutin'den, Berlinde başbakanlığı arıyorlar. Ber linden ayrılmak için Tüzumlu müsa- adeyi nihayet Hitlerden koparabilmiş- lerdi. Hercümerç başlamıştır. Fakat Hitler henliz karar vermiş değildir. - Goebbels ve Bormann ile Berlinde kalıyor. Mamafih hareketine bir şey kalmamıştır. Führer kafilesi- 'nin ikinci ve üçüncü kademeleri yol- dadır. Hitleri götürecek olan birinci kademe Berlinde bekliyor. Führer ka- rargâhı, bir iki saat sonra havadan Berehtasgaden'e gidileceğini bildiri. yor. Ondan sonra artık Berlin'in ce- hennem azabı çabuk bitecektir. Hü- kümetin terkettiği payitaht her hab de, fazla dayanmak niyetinde değil dir. (Devamı var) Çeviten: A.N cağını merak ediyordu. İşte o an: da kadın Ürperdi ve çıplak omuz- Jarını iki eliyle örttü: Luka, Jan fırlar gibi sekerek atıldı. Müsaade eder misiniz? diye rTek Ürperen güzel omuzların Üze- rine ekose şalı örttü. Fakat genç kadın geri çekilerek: — Rica ederim Mösyö, şalınızı geri alın. — Hakkınız var, size lâyık de- Bil Ve merakla bu sahneyi sey- Teden yolculara dönerek: — Bana bir makas bulun, ça- bukt İki kişi koştu. Terziye makası getirir getirmez, bu sefer Luka alı geri alarak: Müsaade ediniz... dedi. Moda fstadı üç adım geri çekildi, basını omuzuna eğerek gözlerini. kırptı Ve göz bebeğine güzel vücudun ölçülerini resmeder gıbi oldu. Son- ra sert bir bilek hareketilye kuma- 1 yere serdi ve emin makas dar. Beleriyle, o anda bütün mesuliyeti üzerine alarak, esrarengiz bir hu- dudu takip eder gibi, kumaşı biç- meye koyuldu. Genç kadın hayret- ten taş kesilmiş gibi bir kaç a- dim ötede diz çökmüş — kumaşı karpan adama, bakıyordu. Doğrulduğu vakit ellerinde ağır tilden bir kap sarkıyordu. Güzel smuzları sarar sarmaz etrafından sikışlar Koptu. Yaratıcının eline den çıkan bu sanat eseri hakika- ten bir harikaydı. Sanki bu kap meçhul kadının — ölçülerine göre yapılmış gibi güzel vücudu sarıyor Ve ince eadamın Üserinde ahenkle ' rösyö, size nasıl teşekküir ST Bunü” “yolcduğumuzun bir atırası diye saklamakla, 'Tabi. vapurun telsizi, havadisi © anda dünyaya yayınladı. * Vapurun rihtima — varmasiyle, halkın tezahüratından, gazeleci: lerin hücumundan, aktüalite film- 'e mağnezyum ndan sonra Luka Filip el odasında bir gişe maden su- yunun karşısında — düşünüyordu Son günlerde gemi ufak bir fır Unaya tutulmuştu Ve meşhur ter- zi alelâde bir adam gibi karaciğte- rinden Muüztaripti). O anda kapı vuruldu. Gemideki meçhul kadın serbest ir tavırla oda; Luka F P ayağa kalkmaks Yalnız bir beder gibi oldum. Halbuki Parisi 'nin ölçüne uygun ydı, Ehi Yavrum bu bize öyle bir reklâm

Bu sayıdan diğer sayfalar: