6 Eylül 1950 Tarihli Yeni İstanbul Gazetesi Sayfa 4

6 Eylül 1950 tarihli Yeni İstanbul Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Bayfa 4 YENİ İSTANBUL — © yti 1900 Jürinin seçtiği 30 hikâyeden bi Muharrirlerin soyadı alfabe sırasiyle her gün bir tanesi neşrolunacaktır. Ayramn kabarması *—Süöyliyeceklerim bir gerçekin h- kâyesidir. . Çok rica ederim, Yiedanınıza Koyun da dinleyin: 'ELLİ Gelin, kirk yılın Tei Gelini mma, yeni yetmeler arasında bi. 1e dengi 'yok. Ona bakıp da düdak Büzen “kadınlar, açık, gizll “Ne ola- cak, bir damari kirık!” deyip yerme: Seler, günüllerinden çatlarlardı. Dokk Tusuhu - söylüyeceksek, — bu söz de | anaya enip Kibritçi Hasandan Te içlerini — Terahlatmıyor. — Ferahlamış |e elt herkes kendi yakı” - memlekette herkes ” kendi yakı lle görünüyorlar, | Kendi — yüzlerindeki | Memlekette herkes / kendi yağı ( Çiziler Kat Kat oyulup — birbirini | Kayrulmüyor ya',. Köyde kasala Xa Keserken, 'Telli Gelinin piri piril par- | tnia . gölmanların. — varnı keserken, Telli Gelinin Bini pi bar | varisından “coğu » Kibritciye borclu Kgetirecek kadınların. Ya Telli Gelinin kim Pullu Fadik? Yaşlıların söyledi iine göre “oynaş dölü olduğundan, Başlan — basa geytan — güzeli imiş. Gözleri var, aşığına dayanıp da bir iyice bakan. olmadığından rengini bi- nin. gölkesini şını tabut taşıyanlar gör 40 yürümeği saşırırlardı. Bir gülmesi Var, duyanlar sağıra dönerler, başka 4 duymaz olurları — Kendine göre bir kokusu - bile varmıs; onun Üstür koklanan gül bile koku vermezmiz. Köy - delikanlılarının elçisi, — kadın ölülerinin yıkayıcım Kara Ete: "Ney Se ki, diyor. Biçbir erkeğe İçi kay: Bayıp' Bakmiyor. — Yoksa erkekliğini Bilenler deli divaneye — dönerler de Bütün ömürlerince seldir. sene kara 'Tanrı yarattıklarını çift yaratırmız. Her zaman da' Havva Anamızla  dem Babamız gibi her birini bir yana AlIp da aratmazmış. - Bazan da bir Yerde birlestiriverirmiz. İşte oniarın Birleştiki yer 'de cennet - olurmuz. Pulli Fadikc'in eşi, Yakısılı da Okçu: lar Köyünde Göğsen Akanın oğlu Çakır Âli- Önu görüp de kaymıyan Kadın gözü yoktur. Onu bütün kadın dar dürarak — seyrederlerdi. " Göğ Akanın, Çakır Alinin arslan denmel içim bir yelesi eksikti. Gözüne bakan #nde göz kaşına bakan asnde kaş aa. Sir. El ne derse desin; Pullu Fadikle Göktenin Çakar Ali bir yamaç var Maca geldiler bir. bakıştılar, ondan Sonra Kllitlesip aarmaşakaldılar. 'Göksen Ağanın taze karısı küple. ye bindi. “Ben damanı kırık Telliyi Kendime dünücü edip evime «0 Kamam” dedi. Giretti. ” Göğsen Aba okluna, “Bu karıyı birak, sana hay: Tetmez Güzel avrat adama uğur ge- tirmez; berkesin görü Üstünde olan Maldan korkmalı. “Belki hevesin ge Çer, Hiç olmazsa nikâh için acele- et el “diye haber — saldı ise de para etmedi. Pullu Fadikle Çakır ÂN ev İendiler. Göğyen Ağa oğinnu reddetti. Telli Gelin Çakırı içgüvesi aldı. Kış da tam sevdali kısı oldu. Bi #p tükenmek bilmedi. Tellilerin bir tek Maya esekleriyle buzalayıcı dü- Velerinin, birdsi - öküzlerinin otu Manı kalmadığı. Kendi. yiyintilerin. den mallara Vermeğe basladılar. Yi 'ne öyle iken bir dalcık öküzleri mun- dar öldür Sakladıkları tohumluklara €) attılar; derken babar burnunu gös- ferdi. amma anbarın da dibi göründü. 'Bu'arada Telli Gelin satlıcandan S- dü. Göğsenlerin Çakır Âli ile Telli Gelinin Pullu Fadik başladılar kara kara düşünmeke Herkes harıl harıl tohum saçıyor, bunlarda yiyecek yok. Sonu ne Glacak bu işin? Bir ara, Ali Ankaraya inip, vaz boyu Üç dört ay çalışmak istedi. Am- ma, Köyde karısını yalnız. — biraka; Mazdı. Pullu Fadik " kendisini bildi Bileli Çakırdan — barkasiyle gezmedi. Bünü “Çakır da — biliyor. “gelgele: Mim; soyca Dir damarları kırık — dl 'ye uyulmuş bir kere. Onun için yak Biz Kalırsa, Fadike rahat vermezler, Allah esirgesin daka kaldirıverirler. En iyisi ödünç tohum bulup saç- mak, amma daha pek yeni yakalar, Yaşı, “baslı komsulardan 'es dosi Sölnemediler ki. kimden İsteseler iyi Yüz görmiyeceklerini tas gibi biliyor. İardı: Kendi yaşıtlarından ev kure dar, varlıklı lanlar var amma, onla Tın Ga bepsi ana baba koltuğunda Kendi başlarına buyrük - değiller. Bi öpmekle dudak asınmaz; umudumuz Kalacağına emekimiz sinsin dediler. yüz kızdırdılar, pek yakın sandıkları bir iki komruya acıldılar. Onlar üa Gili düdük öluveraller. Köy kadınla- Ti öğünmek İcin fırsat kollarlarmız. Casına açiverdiler ağızlarını! “Göğsenlerin Çakır Ali ile Tellinin Pullu Fadik aç yatıp aç kalkıyorlar. mis. Bizden ağıcık / yiyintilikle, bes ©n yarımlığa tohumluk istediler. Ve: Temedik, ne / yaparsın hay karda: Çok şükür - Tanrıya, anbarımız pek de bos dekii ya. yarının ne getireci Bi bilinmez ki-: Sonra Allah eksikli. Eini göstermesin büyük kapının da Büyük derdi oluyor, Felenimiz gideni Ti de çok olur ha" sözleriyle var. fiklarını ile getirdiler. Siz. sanırmı- hiz, Çakırlar hepsinden ekmek dilen Gökven Ağa gece uykularını kay betti. Et tırnaktan geçer mi? Bir nra İöyedksinadı. 9üi aitmdez 'beş v ve Tımlığa bir geyler göndermek İstedi Karım, “"Sakın ha 'aktı torba dekil ki büzesin. Göksenin — etekleri Kevgedi, oklu lle arasını düzüp, ondan Sonra gelini olacak Puliyla? — Derler Mi derler, herifi” dedi. Gölşen Aka da, “Madem Ki senin aklına geldi. besbelli köylünün aklına da gelir” dediyse de, gene edemedi; oklunu bu Gertten kurtamak icin kendince bir yol buldu “Eğer dünyayı ökrendi ise, Gamarı kirık hasbasından vazgecsin; gelsin analığının elini öpsün. Ben ken ötekine berikine avuç açmıya u- Dünya Hikâye Müsabakası Amerikada tertip edilen Dün- ya “Hikâye Müsabakasına en Büzel iki Türk hikâyesini se- Çip göndermek vazifesini üze- Fine alan gazetemiz, teşkil etti. fi büyük ” fürinin “karariyle 'Sam Amca,, ve “Merhametli Bir Kadın., " hikâyelerini - seç. miş, tercümelerini yaptırmış ve Amerikaya - yollamıştır. Mi Bakaya gönderilen 422 hikâye içinde fürinin neşredilmek Üze: re ayırdığı diğer 28 hikâyeyi de mıra ile her gün bu sahifede Okuyucularımıza sunuyoruz. tanmıyor mu?” diye haber gönderdi. Babam kendi rabatına baksın, Şükür kimseye el avuç açtığım yok” emis. O günün akşamı “Fadikle baş- 'yerdiler, işlerini düzenlemek için a Cettiler. emmi deyip anğa sola el o. kustarüp boyun © bükmektense Hay: Manaya enip Kibritçi Hasandan faz Hur. Köylüden ödünç ahıp: her 'Tanrı 'Sin günü karşısında boyun büküp el Kuşturmaktansa, Kibritçiye bir. kere Şalvarmak aha iyidir. Gökgenin Çakır Ali, 6 günün anba- M hemen yola çıktı. “Kibritçi Hasanı dükkânında buldu. Çakır Ali bir. iki kalmadı. Kibritçi Hasan fAnladım ÂlI, anladım, do- , Ben çoklarını adam et Tifa Sen bakma ötekinin — berikinin ikda solda hırladığına. Besle kargay Oysun Közünü hesabı — Eh hepsl de öyle dekil. İcinde İyilik bileni de v Birler Kötü çıktı diye musluğun 'ai a kapanmaz ya, El eli yıkar, el de Yüzü 'demişler. — Ben' sana paramla Yardım ederim; sen de bana kazan: Cından biraz pay verirsin. Sen belkiza Ge, kökten bir ocağın oğlumun.Bu sıra 'da elim de pek dar ya, | Gene seni Bot döndürmemiye Kayret edecekim Ne İstiyorsun sen. göyle bakalım?” devince Âll, “Sen bilirsin, ne müna- S Körürsen Bayrı.” deyip boynunu Süktü Kibritci — Hasan, elindeki kiloluk defterini karıştırıyordu. Defterin kir: laşan ait — köşelerini, tükürü yalıya yalıya geviriyor, çevirdikçe " iştahlanıyordu. Klbritçi, 'döfterin her sayfası ile ayıı ayrı konuşuyordu. Kimi sayfaları gü- ler yüzle karellıyor. kimi sayfalara Kaşlarını çatıp homurdanıyordu. Bu defter Kibritçinin dünyasıydı. Kibrit Çinin dostları a. düşmanları da” bu İlefterin içinde İdiler. Kibritçinin dert leri de, Üzüntüleri de. sevinçleri de bu ,deflerde İdi. Bu defterde en çok horuna giden sayfalar, aitın zincir Balkaları Ögibi valdi overdi. alâr verdi. rakamlarının baklalariyle tay falarca uzayıp giden hesaplardı. Öy le İsminin altında İki rakamdan' son: Ta ya Çaprazınmanına yanut da çev Tesine Bir avinka cekilerek battal e Gilmiş sayfalardaki adamlara para Şinda “kızardı. Kibritçi işini — bitirdi, başını kaldırdı. Göğsenin Çakır Aliye baktı: “E.. iste bakalım ANI” dedi, onun isteğini” beklemeden de 106 ira yeter değil mi?” diye sordu. ÂN Boynunu büktü; Kibritci Hasan, “Ye- der, yeter; bu yallık bu kadarin ken Üine bir çeki düzen ver. Bir derlen to. parlan. Gelecek yıla sak kalırsak ar: İiririz borcunu Bak yavrum, 100 lirı San bir yıllık falzi 26 lira bende Yalnız bir huyum var, faizi peşin a- farım. Neden dersen, “ben kaç kere Henedim; falz sonraya kalırsa/ öde Meri 20r geliyor karşıdakine.” dedik- fen sonra Çekmecesini çekti yamalı. arından, yırtıklarından sece seçe Alrayı Çakır Alinin avucuna saydı. Göksenin Çakır A 75 lirayı bakrı- na bastırdı. korkulu düşten uyanan. Tarın evinçii haliyle — köyün yolunu Bire beşe bakmadılar, on yarımlığa bukday aldılar ” 45 liraya. — Güzden her gettikleri tarlanın bir parçasına umutlariyle birlikte tohumlarını saç: filar El kapısına eidip . boyun bük meklense, — gubaşalım . diye — yalvar maktanın, “boyundurukun. bir. bar şına mayazölüKü, bir başına da yeni buzalayan “Güvelerini koştular. Fadik önlerinden yetti, Çakır Âli arkaların- 'Gan dürttü. buğdaylnrını topraka ka- urdılar. Gece gündüz. demediler, Mesi meakına üstünden bir. tapan geçirdiler. Eh, düşmez kalkmaz bir Tanrı deminler; bire on Verirse 100, 18 verirse 150 yarımlaka bul'day eder. Ancık karınları doyaa, başka, dilek. leri yoktu dünyada. — Herkes onları Fünülerin dursun. Hiç kimsenin. bir Şeyinde gözleri yoktu Tarlalarından Mahsul Alıncaya kadar da ellerinde kalan 30 Tira kendilerine çok bile ve- Hirdi. Bukdaylarla birlikte umutları d filizlenip yeşermeke basladı. Bu sıra- da Kibritçi Hasandan bir okuyuntu Mektubu geldi. Kızının düğünü var- miş "Kardesim All sen de buyura: Mn” diye Yazmış. Düşlündüler, tasın. dılar, iyi adammış dokrüsü, Kendile: Fine 'bir değer vermese çakırmazdı İyi amıma armakan ne yapacaklardı” Öyle İse' gitmeyelim. dediler. Dediler amma Kibritçi Hasanın bunca iyilk kine karşı bir tek kızının düğününe gitmemek ayıp olürdü. Gölükü satıp Yakışır bir armakan alalım — dediler. ÂH Gönüke atlayıp Haymanaya, Indi Üc asakı bey yukarı, 40 liraya sattı. Aln. Kibrltçide bulunurdu. Kendisi gitae alsa ayıp olur, baska birisine Bara Verdi aldırdı. Biraz silikçe Imiş amma 'daha ucuzmüş. Kibritci; “Ma- deraki armakan — olacak, fazia para Verip budalalık — etmerin” demiş, 30 İiraya 'bir altın vermiş, " sahiden de Pek silik amma, ne yapsın Çakır All Olmuş bir kere. Çakır Alinin arma: kanı Kibritçinin pek — hoşuna gitmiş Slmalı KI dükünden sonra: “Kökten adam oldukun besbelii hey AlI aka: berti * Bu yıl da yök yöksül yılı imiş. Bol yakmur yakdı. yazlıklar — güzlükleri Bastırdı. Göksekin Çakır Al ile kar Tim Telil Fadik, her gün el kadar farlalarının içindeler. Tarlalarında |- ç. için desen bir Kök yabancı ot br Takmadılar. Nerdeyse bütün bukday Saplarını feker teker elden gecirdi. ler. Her sabah gün burnuna, düvele: Fini de önlerine katıp soluku tarlada Ahıyorlardı. Gün dönümü geldi çattı. Allah na- zardan “Saklasın, umduklarından çok Bereket var. Çakırla Pullu taria ton- Cuna yan gelmis tatı tatir Ko Suşuyorlardı. Bekçi bir kâğıt getir. di Kibritçi Hasan yollamış. Ai hece liye heceliye okudu: "Ovadaki arpar Jar birdenbire oluşüuvermiş; ne olur. #un Âl, tırpanını 8l da yardıma gel" 'Bunda kalmasa, onlara güvenmese böyle mektup yazmaz. Kara günlerin: de ellerinden tutan ” bu adama yar n için Çakır. tırpanını aldı, Fadik Orakını. İneklerini tarlalariyle birlik: e Bekçiye emanet edip Haymana yo: Kibritsi, Hasanın arpaları sahiden birden Olüşüvermiş. — Bu sırada eli Yazan : HAMDİ OLCAY he Fadik eece ründüz demediler işe Kiristiler. “Tavında yetişen arpanın Manşallahi var: İki çalmada tırpanın Kibritçi Hasan aklayımsı aklayımsı 'Sorma başımıza gelenleri A aka bacın hasta, evimizin tadı yok. Sen kalsın, çoluğa çocuğa bakıversin” 3 n Çakır Ali; iyilik gördükleri kon di yat Peki 'ağa dedi. Fadiki biraktı, kendisi gitti. Aradan bes altı kün weç: Birden oluşuvermiz. “Aman tırpanını Al da gel" diye gene bir haber geldi, Ködritçi Hasandan. A gene Hayma: 'naya İndi. 'Bir hafta kadar çalstı, b Bin biteceği yok,Kendi bukdayı da “oL Tmuştur grayri dlye yürekine bir ates düstü. Afaya geldi: “Kusura kalma a Keldi, izin ver de biz Eidelim enyrı Biye yalvardıyan da, Kibritçi Hasan: 'Âdam sende, al su yirmi Jirayı, köye Könder, “bictir. Aramızda teklif. yok. Su dar zamanımda beni mkboğaz ot e Allahaşkına.” diyince Ât e karı M #AZa etek değil a. sonradan bir Yoluna kor işimizi” dediler, ileri ge- T YAY etmediler. Aldıkları” 20' Tirayn köye gönderdiler. “Tarlamını biçtiri Ver” diye bekçiye haber aaldılar. Ağanın buğdayları biçildikten va Âli'ye İzin verdi. “Yalnız Fadik kalsin, karı daha İyi olmadı” dedi: ÂN Barmanını gürebilmek için ağa dan 100 lira daha aldı. Bir dal öküz tin aldı; öküzle buzağkılı ineği dür vene koştu. Buğdayını sürdü savur Gü. Allah bin bin bereket versin. 120 Şarımlığa bulday kaldırmış.. Sövine Şevine evine tamıdı; yine ağadan bi Ber geldi: “Haymanaya gel de bizim Bukdaylar savrulacak dürüyor. Bir Bakiver.” demis. Ali gene kasabaya geldi. Önbeş yirmi gün daha kari koca ağanın işinde çalıştılar. Kendi. kendilerine konuşuyorlardı Şu Kibritçi Hasan, ” dedikleri kadar da kötü dekilmiş. Eğer öyle olsa Fi dike İki takım uruba yapar miydı? Onu kötülüyenler. eski” günlerini a- Tayen sıbarlaşmış . derebeyi - cocukları iak İş bitti. hesabımızı görüp gidelim dediler. Kibritçi Hasan, Aliye köyde 'ne kadar bukday kaldırdıklarını sor- düktan sonra göyle bir hesap çıkar: 76 dira İlk verdikim, 20 de tarlanı bictirmeke etti 85 Faiziyle birlikte 100 100 de verdim. Öküz için, etti mi 200 30 da faizi 280 Alı, 'Aman aka gene de sen bilir- © 20 lra İle” diye bir şeyler Söyliyecekti, Kibritçi ateş almış bar ot gibi parladı — Baban. bild etmedi benim. etti Bim İyiliği; yoksa açlığından ölecek Ali boynunu büktü; “Gene de A Yah razı olmun, 120 yarımlafa bukday kaldırdık. Seksen yarımlakasını on üç Aatar, borcumuzun — birazını öderiz Hasan, “Dur hele ağanın, dedi. karı- 50 şerden 100 M 380, 25 de falzi eder 955 getirecekim 80 yarımlaka Bukday Ücer liradan — 240, bunu bor: 58 de bunun gel senelik faizi, eder; Borcün 150 arslanım” — deyince Ai — Gözünü sevdiğim Hasan efendi 'aEa; karı koca, Fünlerce İsini tuttuk Fadike yaptığın 'elbiseyi de mi borç yazacaksın? diye mirildanirken Kit Titçi Hasan birden serteldi: — Bana bak Ali, bana bak! Senin karın bana bir öpüş bile — vermedi. Eker bağışlayım istersen, bırak bizde kalsın da. İşte ondan sonra sayın yargıc, ay. ranın kabardığı an geliyor. — Elinizi Vlcdanınıza koyun, Eyi düşünün sayın yargıcım! Kibritçiyi — öldüren Çakır değildir. Avukat yerine oturdu. — Yarmıç ve üyeler karar vermek için odalarına gekildiler. Cümlemiz. kararı bekliyo. GÜZELLİĞİN İngiltereye gidecek olan Galatasaraylı futbolcularla beraber Pendik kampında bir gün Kampta istirahat - Bezik partisi - Arpacının baskülünde tartı - Londradaki maçlar - Futbolcular ne diyor? - Kafilede bulunmıyan iki Röportajı yapan Yunustan kalktıktan sonra Pendik trenimiz dürdü, 10-18 dakika iki ia- ni trendeki kondüktöre sorduğumuz E hdim Jokomotif süratli gel di, Vakit doldürüyoruz! dedi. Vaktin bir türlü dolmadığını görühce Foto Ahmdtle vagonlar içinden — geçerek geftrene kadar gittik ve durduğumu- Zun sebebini sorduk. İstasyonda başka bir tren var, onün İçin, dürdük, cevabini. verdi. Köprüden kalktıktan tam iki mmat sonra Pendik istasyonuna vasıl ola- bildik. * İngiltere seyahatine hazırlanan Ga- Jatasaraylıların kampta bulundukları Pendik Palas Oteline girdiğimiz za- man Sarı-Kırmızılı futbolcuların hep- #i Salonda İstirahat ediyorlardı. Gündüz, Naci ile bir masaya otur- muş, Londrada gezecekleri / yerlerin programını — yapmakla — meşgüller... Yanlarına yaklaşıp programlarına bir göZ attım, bütün seyahatin süreceği Zi güne sığacak programlardan de- #ildi. Belki de kendileri" Londrada kalmak için husust bir program ha- zırlıyorlardı. Gözlerimi salonun başka köşesine çevirdim. Necmi ile Musa masa başında hararetle be ırlardı. Musanın daha nege- N olduğuna bakarsak partiyi(1) - ka- zandığı muhakkaktı. Bu arada ku- Tübün doktoru Zeki Butur futbolcula. ra seslendi. — Hepinizi müayene edip, tartaca. Bim. Doktor var, müayene edebilir. »- ma futbolcuları ne ile tartacak ? Bas- Küll neredet Futbolcuların hep h, kimi formalı, kimi bereli, ldmi takkeli Pendik çarşısına — dağıldik. Fakat dükkân sahipleri, tanımadıkla. Ti bu acayip kıyafetli kimseleri gö- Tünce bir baskına uğradıklarını zan- 'nederek korkak bir sesle: — Bozuk! Tartmaz! diye âdeta bizi terslediler. 3-4 dükkândan bu gekilde YÜYT 1 Kimi eşofman- tur da geri çevrildikten sonra eski güreşçi- lerden olan arpacı Bekir Yıldırım: — Biz üzülmeyin şimdi tartarım, Fakat baskülüm çuvalların arasında kaldı, dedi. hepinizi Eski pehlivan, bir dakika ya sürdü ya sürmedi, koca basktilü kucakladığı Kibi kapının önüne getirdi. Bütün futbolcular mra ile tartıl- dıktan tuttük. sonra tekrar otelin — yolunu Bülent Ekene İngiltere — seyahati hakkındaki fikrini sordum: — 8 eyiti cuma günü buradan sa- at 10 da hareket edeceğiz, Turgay, Samim, Naci, Musa, Bülent, Muzaffer, Özcan, Ro- ber, Muhtar, Bülent, Küçük Hikmet ve & dareci olarak da Suphi Batur, fan Akagündüz, Semih, Talât, yaz geleceklerdir. Yalnız Suphi Ba- kafiledi Necmi, Fazıl Hikmet, Coşkun, Gündüz, Reha, Do- Fey 'Sünderland., Külübünün davetli #i olarak gidecektir. Talât lle Feyyaz kendi paralariyle kafiye dahil 0l- muşlardır. Bicril SİNEMALAR Zmaa EYLÜL İarar || c ROCLE ONETİ DÜM t eee A | NUNSDK ATKAZAR a) 1 — Hai | (Türkçe ' EEKEE 23 67 |20 ee <e 2 — Teren Ca E A RRDE” Gağin 1 — a İ Bazüüm n ait 13869 1866 || R * £— Döm Dana | Bükim GE nn 2 | Geaa ça Ki ker ea Çarşamba SnkD a LNS AĞA | Sövsiye Fantoma: L ee B Kasene Gsce ı YAKİT VASATI EZANI Üİ AXLAS gocas) 1 — Fert sata. | lar Carpımyor. 2 TARAT ZN (): ba Yarrı, — n İ ömin a ançası 1 —| MA n 1 e| KAKEMKIKN mıs 635 || ranca Casuslar Yuvam. 2 — | dailer Kalesi. 2 — Renkil Rü- e l İstandul. Beyoğlu — Güae T50 — ü İ eadın Yatnam a AO LGAAE <e x TURAN “gam ı Dablen || ee ” msı Dğakrak. 3 Tzere Güde | ah ee 3 A Ha Renkil Geceler eç ha Goarülylz Te e İ ATSU 1— Kö> Gündi, 3 r>eğ YENİ (Bakırköy 16-126) 1 — | n0) — Sırrı Başdoğan (Küçük- p6 DELT. (ror Buree: | K Craruçor. KADIKÖY CİNETE — | uEYOaLU: Güpeş üteker İaaderün, HAdana, " Anka: | İntikamı, SÖREYLA (c0862) 1 — fi A- | Yeni Turan Ukammpasa) KRR a0" a. Ünek İROMEm — zai) 3 — Nev İ akrön Çanitafle Aramndk | yartır. orahim Balmusicu A.D.T. Kahire, Heyrotan e Üşe 1 .— Arslan Ahmet, 2 — | #L Hüsameddin — Gökengin (Fe- 1535 DHY (Türk) Ankere: | Bar tncisi. ÜYÜK — (15081) 1 — Manon.| ner UÇAKLAR banları (Türkçe). 2 — Water- | pamK (11131) Ölmez Aşk. Arnavutköy) — Merken Londraya. — 830 DELY.İ YENİ V1 — Fabicia, 2 — Af- (ULUS (2204) 1 — Unutulan | aK0DAR: Ahmediye dtalyan) Atina, Romaya, — İ YILDEZ. GA2iT 1 — Yıldızlar | LENİ GO 1 Danvereei | güytKADA: Halk Sivaa, Elâzığ, D. Bakır, Va İSTANBUL CİHETİ GAR GAZİNOSUNDA: Ttal- | , SarlIk b 1003 DEH.Y. (Türk) | ALEMDAR / (23663) 1 — Fe- | yan ve İapanyol Revüleri. — | İZMİN: Sağlık (Alsancak) — Kiyon Anisiya, Kenyar A İ düller Kalesi. 2 Renil K ça A Müymeddin. (Buşmahanı 1015 DEH.Y. (Türk) İzmire— | gu. 2 — Marun Reşldin Göz İ Remanı £ — Kazanevanın y ramaz) M — Güzek ve — 3109 DÜLY. (Türk |ESmE 1 — Hayat Güzeldir. | TAN 1 S ümürnane Çice | Koaiair Caranu Vi ge çala a Fdi di GELECEK OLAN SerKi Te Ta Alış Ve program. — T0 M &. Aya- | Sarkılar, — H30 Berkest aai — j430 gen 820 Ankaradan, — 915 An- | | v — T Kargıar (, — T8 Haberler. — İ Küar ve (ürküler (pj — 1445 Orkesten BBi G Fi Haf aK GÜS < 0am Gündn ee İ he l ASN PisgiRiNE ÇE 'a İA öyi K LA y L gK MT İZ28 Açılış ve program. — 1230 80 8. A- | kilar, — 10.00 Haberler, — 1815 Tstanbul ha a Ankaram ÇAolarin | |keeniz 'a ' kcaren Kemmne söylüyer (ai Pomatından Vüyük'ieimler ga— 3030 g 1229 Böppim'Inn. Türrena), | |a Türk Seasnda dere Meyet Konuml ” S iTA8 Aşmıy ve grerum. — JA0P aK, . A | Meten aarelenik termal. — Bp Mianor 3800 Şarkılar, Konuşma: | Oper e Raşbaşa, —£ 1848 Cax Örkestra: | (1 2208 eyimdn, Tantilımi — | Kaeeei aa aa düen Meim | Zöyöma l e . L dırmadan. el Ale Ge — Pa eç y e L GİDECEK OLAN ta Arasi Sohbeti (Muhip Dranas). B aa aN l L h S n Yazürük, Bastammeda. | | aL ” e dE İ dyen ve Llirlr © | SN — B Va eee futbolcu Vedat Etensel Pendik Kampında antranman yapan Galatasaraylı futbolcular bir arada — Yapacafınız maçlar hakkında 'ne düştünüyorsunuz Ayın 11 inde Hull City, ayın 18 ünde Sunderland, 14 ünde de Rangera ile Üç maç yapacağız, bundan başka Charlton ve Fulham ile birer mag daha yapmamız ihtimal dahilindedir Dönüşte İaviçrede 2 maç yapmak teklifini aldık. Londradaki maçları. mızdan sonra İsviçre için karar vere- ceğiz. Londra seyahatimiz 12 gün aü recektir. Gündüz Kılıç'a seyahati hakkındar ki düşüncelerini sordum. — İngllterede bizim takım müda faam dayanırsa efkârı uümümiyenin tahmin ettiği gibi fena bir vaziyete düşmeyiz. Rangers ve Hull City mage Jarından ümitliyim. Bu neticede her geyden evvel bir ıklim farkı vardır. — Ne zamandan beri hazırlanıyon unuz? — Bir buçuk aydır antrenmanlarıe mızı muntazam yapıyoruz. Futbolcu ların hepsinde maneviyatları yüksek.. Sunderland maçı müstesna, neticeden ümitliler. “Yemeğe oturduğumuz zaman Reha, Müzafferi / göremediğim için nerede aolduklarını sordum. — Bügün izin aldılar, İstanbula gitti dediler.. Fakat — Galatasaray kadrosunda mühim iki - futbolcunun olmayışı hepsini müteessir etmiş. Bi- ri İstendiyar, diğeri kaleci Erdoğan.. Tini anlatıyor. PARLAK ve YUMUŞAK SAÇLAR Son fabbi araştırmalar ne- ticesi, Amerikalı mütehasms. lar, saçları dökülen kimsele- re baş açık olarak dolaşma- Jarını tavsiye etmektedirler. Bu suretle havada bulunan saçlar üzerinde kiymetli tesirleri tesbit edilen mühim unsurların, iyi bir saç ülâci kullarıldığı takdirde saçları dökülmekten kurtardığı mü- Şahede edilmiştir. Bu mak- Satin kullanılan açlar için. de en müensirinin Petrol Nizam olduğu artık güphe götür. mez bir hakikattir. Saç dö- kilimesi ve kepeklere karıı yeğüne Ve mutlak tesiri Pilocarpine, Petrol Nizamın Mücssir maddesini teşkil et- mektedir. Bütün — eczahane: lerde ve parfümeri mağa: Jarında serarin Petrol Nizam cevheri SATILIK KADIN ELBİSELERİ Amerikaya dönmek tüzere memleketimizden ayrılan bir. kaç Amerikalı bayan, gayet güzel kadın elbiseleri sata- Saklardır. Eibiseler Iyi dü: Tumda olup, aralarında hiç kullanılmamış olanlar da vardır. Satılap giyim eşva- ları: Mantolar, biüzler, e tekler, elbiseler, şapka ve a. yakkabılar, çocuk elbisel ve mühtelif kadın giyim eş- Yalarından ibarettir. Satış günü: 8 eylöl cu. ma, saat 10-14. ADRES: YILLA SUMER: Vali Konağı caddesi ni hayetinde, NİŞANTAŞL Antalya, İmroza,

Bu sayıdan diğer sayfalar: