1 Ekim 1950 Tarihli Yeni İstanbul Gazetesi Sayfa 5

1 Ekim 1950 tarihli Yeni İstanbul Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

1 Ekim 1050 İnsanlar ve milletler Gennet korkusu BİR Ka gün evvek, Fransız Ppolisi, memleketi — yabancı tebaası komünist afanlarından temizlemek için geniş bir ha- Tekete girişti. Neticede 200 şüpheli / şahıs tevkif edildi ve bunlardan iki yüzünün, yabancı bir. devlet Hesabına, kendilerini — bağrına Basan memleket aleyhine ça- fıştıkları sabit oldu. — Buçları Fabit olan bu iki yüz camıs Kakkında "hudut dışına atmak, kararını veren Fransız Hükü: Meti, çok müsamahakâr dav. Tanarak komünist — ajanlarına, yerleşmek - istedikleri — yeni Mmemleketi seçmek hakkını ta. nidı. Bunlar, masrafı Pransa: ya ait olmak üzere, Sövyet Rusya veya Doğu Avrupadaki Peyklerinden birinin hududuna kadar sevkedilecekler — veya. hüt da, Fransanın Küzey Af rikada açacağı hususi ” bir kampta gözelti edileceklerdir. Netice çok arip 'tecelii etmiş. Ürt Tevkir'edilen l yüz ha. Münüstlen andak yirmlei Ko Minterm Glemine dönmeyi ge. Ze alabimişler ve geri kanar Kirıka, çöllerinde. gözaltı “edii. meyt tefcih. etmişlerdir. Fransada tecelli eden bu ha kikati, memleketimizde “cere. yan etmeri, ilbariyle bizi ha yakından — allkadar eden Benzeri bir vakıs ile mukayer 1e edelim Hükümetimiz, — ideolojilerini Türkiyede — serbestçe ” Şürüle mediklerinden — Şikâyetaden Yerli komünistlerle tarattarlar Tinın memleketter — Şinp l melerine müsaade etl Netice e oldu dersiniz? Beyoğlu ve Tonlariyle Beyamıt kahteleri de ateşli nutuklar vermekter Şezt dürmayan bu *ti mike Tüklelleri, Yaka vize İsteiiler ama ya Paris yahut da Roma İsini Şimdi bu iki kıssadan, hisse- mmizi. çıkaralımı Yağandı Teketlerde çalışan sözde nn G SD Yah d alçaklardır Hür Memleketler halkının sâfiyet ve bilgisizliğini istismar — edebil dikleri müddetçe, Sovyet cen. netinin güzelliklerini - methet- Mekten katiyen geri durmaz. dar. Fakat, bu cennetin tadını Bizzat tatmak için sıkıştırılın. ca, dehşete düşerler ve cennet: ten gayri neresi olursa ol #un tercih etmektedirler. Kremlin'in de istihkarla bak- fığına hiç güphemiz - olmayan bu komünist uşakları, şüphe yok ki, bizim de nefretimize lyıktırlar, Hakikt Mhtilâiciler, Sovyet cennetini yakında tanı Mak cesaretini gösterenlerdii Fakat bunlar az oldukları ka- dar da tehlikesizdir. — — 8.S. Avrepsaa, bütün devletlerin fevkin. da salâhiyetlere sahip bir Üstün Avrupa Federal Devleti kurmak fik. Fi, Avrupa Parlâmentoları Birliğinin dördüncü kongresine iştirak eden bü- tün delegeleri yakından işgul ediyor. Kongrenin toplantısından — daha bir Kün evvel İnsel Hotel'in salonların. da delegeler arasında gayri — resmi temaslar yapılırken, bizim heyetimi- 'ze bu meseleyi uzun üzün ” anlatan, Avrupa Parlâmentolar Birliği Başka. Georges Bohy ni ve Belçika delegor oldu. Bohy, Strasbourg toplantısında da mevzuu bahsolduğu gibi, Avrupanın kurtuluşu için, bütün Avrupa millet. derinin bir federasyon — halinde top. danmasının Tüzümlü olduğuna — kani bulunuyor. Ve bu federasyonun te- kkllü için derhal bir Avrupa Pi Tamentosunun toplanması / lüzümünu büyük bir heyecanla ileri — sürüyor. Bu parlâmento nasil - teşekküil ede- gektir? Bu parlâmentoya — girecek Tllletvekilleri — nasıl — seçilecektir? Belçika delegesi, büyük bir ekseriye 'tin Üzerinde ittifak etmekte olduğu bu meseleyi bize etrafiyle izah etti. Ona baklırsa, Avrupa Federel Pa: 1amertonna seçilecek milletvekitleri, Tek dereceli bir intinapla, aeçilmeme: illir. Çünkü bu halde, Âvrupa Par Mümal verdir. Ve bu. kemünlet ee Hrdemeki nni kinde Bi Sabotaj grupu alinde çalışacak Büyük bir müvaftakiyet clde etmezi Ve batün siyasi kudreli eline geçire. blimest için, Avrupada münterit sa: Yf ve Küçük devletlerin” temadirini FUN DZ Nea üme Ve bu ilibarin federal Avrupa fikrini pi ae ae eli MK sdea Öekeler' gannl BİRİE Aola doğru bütün fikirlere sahip ve Parlilere mensup malletvekileri mev. Cat Bulunduğu alde bu harekete bir dak Komünlelin iştieak etmemiş ol masının sebebi de bundan ibaretür Fakat, bir Avrupa Parlâmentanı b rolmakı mevmau bahaoldufu zaman; u Mareketi santa Güşürmek emeliy: İe, Komünletlerin 'de harekete geçe. Cekleri ve bu parlâmentedi az Çok Bir.yure sakip dlmak ” İstiyetenderi Parlâmentolar Birliği Kongresinden notlar Avrupada bir federal devletin doğuşu Avrupa Birliğinin bundan evvel yaptığı muhakkak sayıliyor. İşte bu ihtimali önlemek için Bohy, Avrupa — Parlâ. mentosuna gönderilecek milletvekli: lerinin, milii meclisler tarafından se- çilmesini uygun buluyor. Çünkü bu halde kurulacak mecliste, hiç bir ko. Mmünist milletvekilinin yer almasına ihtimal olmadığını haklı olarak dü. günüyor. Parlâmentolar Birliği Konteransı- na iştirak edenlerden pek büyük bir. ekseriyetin fikrine — terclman olan Bohy'nin sözlerine bakılacak olursa, Avrupa Parlâmentosu, insana hemen teşekklil edecek gibi görünüyor. Çün- Kü o, sanki en büyük siyast ve hu. kuki, mâniler aşılmış, fikizler olgun- Jdaşmış ve milletler böyle Üstün bir devletin teşekkülüne razı - olmuşlar gibi konuşuyor. Halbuki hakikat asla, Bu merkezde| değildir. Avrupa Parlâmentoları Bir- liğinin bu en faal şahsiyetine kuru- Jacak devletin hukuki ve siyasi te mellerinin neden ibaret olduğunu sor. duğumuz anda duraklayıp kaldı. Av. rupada yeni ve üstün bir devlet kur mak meselesi mevzuu bahsolduğu za- man, bu devletin teşrit organı halin- Yazan: Eric Waldmann Sovyet bölgesinin neresine gittiysem, trenlerde daima Rus askerlerine rastladım endim ve yüzümdeki ifa- hislerimi açığa / vurmadıkı k, Subaya teşekkür ettim ve çe kilip gültim. Akşama kadar vakit ge Çirebilmek için, tramvaya binerek son Gurak için bilet. kestirdim. İSTASYONDAKİ BAYRAKLAR Tramyy sarsıla saranla caddelerden geçiyordİ. Demiryolü istasyonunun © #erinde, on üç yıl evvel tıpka Hitlerin Mussoliniyi karşılamak için Berline Astırdığı bayraklara benzer, muazam Propaganda afişleri / dalgalanıyordu. Kocaman bir direğe iki afiş anlmıştı. Birisinde Amerikan menseli patatesle. Ti muhtevi bir sepet görülüyor ve a. ftında ise “Amerika bunları gönderi yor, deniliyordu. — Ötekinde we bir İraktör resmi vardı; altında “Sovyet T Birliği ise Dunları gönderiyor, ya. " Bir dükkânın Came a. yanyana üç fotoğraf vardı Birisi ucaktan patates atıldığını, ikin. Cisi yüzüstü bırakılmın bir patatke fasını, ücüncü ise harap bir şehri xx MYordu. Tramvay ilerliyor. şimdi halk Polisine karargâh olan ceki tophuneyi, fopcu kıslasını, saray bahçesini gece: Tek Zippendori banliyösüne - yaklaşı: Yordu, Yola çıktığımız sırada, tramvay mü- temadiyen yolcu alıp veriyordu. Fakat #onraları, inenlerin binenlerden fazla Olduğunu farketmeye bazladım. Pendorf'a girerken, aral halk polisi ile sivii Almandan. baska fının kalmadığını gördüm. İneyim mi, İnmeyeyim 'mi diye düsünürken, " keç kaldıkımı anladım. Tramvay, tahta'bir Kapı önünde durmuştu. Kapının her Aki istikametinde, demir kazıklar ve ikenli telden bir mânia, uzanıp gidi- Şordu. Kapının içinde, eilâhlı iki Rus nö- betcisi oturuyordu. Ellerinde otomatik Allkhlar vardı. Nöbetciler kapıyı ç- blar ve tramvay içeri girdi. Kapı ar kamızdan kapandı: BİR RUS KÖYÜ banliyö kasahasının ana cadde Keciyorduk. Her ikl taraftaki Pi önlerinde Ruslae oturuyor. larda Ruslar dolaşıyordu. Hepsi ekti. “Ekserisi “yeşlilmirak | sanı Tenk a giymişlerdi. Gömlek İşri, enseden dükmeli ve etekleri p Aalonların üstünde, kemer hizasının 15 antim aşağısına Kadar iniyordu. Pan sokulmuştu. Hepsinin — kasketlerinde kazıl yıldım işareti vardı Ve subaylarla #rler arasındaki yegüne Üniforma far hi subayların haddinden büyük apu. Tetteri dd Hensl, yirmi ile otuz arasında, ae Jan gibi gençlerdi. Sihhatleri yerinde, halka karışmadan, yaşamak İmkânını | ya girdiler bulmuşlardı. Potsdam, — Eberswalde, Naumburg gibi baska Rus garnizonlarında, — Ar SCHWERİN'E AVDET Merikan tiplerini takliden Rusyada £ Zippendorf'un hu WKIZIL ALMANYA, NIN İÇ YÜZÜ Doğu Almanya Cumhuriyetinde altı hafta ÜŞ etrafını ötesinde, — tramvay ti SehWwerin Radyo İstasyonunda yete erdi. Ruslar, “Amerikanın 5 Si programlarını nakleden Berlindeki Aznerik de etmektedirler. bu sefer aksi istikamette Sehwerin'de istasyonunun — neşriyatını bozmak için, bu istasyondan da tstila | İlk tramvayla tek Tar geriye dönerek, Rus kampından, geçtik ve 'nispeten emniyete — ka Yastuk. 'Yolda tramvaya bazı Rustar. kamyonları yüktenm fazamı altında idi, Çeviren: Behçet Cemal bindi. Kamp içinde durak olmadığın. danı Rtüslar, Kamp dışından ramva mal edildikleri aşikâr olan cipler ve kamyonlar içerisinde bir sürü — Rus Nasmburg civarındaki Bad Kösehn'de, Saale Nehri üzerine bir köp- TÜ kuruyorlardı. Kore harbi başladık. n az sonra, Eberswalde demiryolu İstasyonunda. Rus topları ve askeri Rüs askerlerinin muha. (Devami var) Yazan : - Bahadır Dülger Erturum Milletveklli ve Parlâmentolar Birliğinde 'Türk delegeni” A toplantılardan birinin açılış töreni de çalışacak olan parlâmentonun te- gekkülünden daha — mühim olan bir Cihetin mevzuu bahsolacağını, neden: 4€ bu parlak diplomat - düşünmemiz Börünüyordu. Öyle ya, yeni ve üstün bir devlet demek, iradesini federasyona iltihak etmesi lâzımgelen hâlen mevcut bü- tün devletlere kabul ettirecek bir dev. let demektir, Böyle bir devletin ku- rulması demek şimdiye kadar bölün. mez ve başka bir iradeye tâbi tutu maz sayılan milli hâkimiyetlerin tah., didi demektir. Bu tahdidin derecesi nedir? Federasyona iltihak edecek devletlerden milit hâkimiyet bakımın. dan İstenecek fedakârlık ne olacak. fır? Bu hususlar tesbit edilmeden, elbette Avrupada bir. federal dev. letin kürulması mümkün olmuyaçak. tır. İlk konuşmada, heyetimiz böylece, günün en mühim ve federasyonun en hayati meselesini yakalamış — oldu. Bundan sonra, bu mesele — üzerinde ısrarla çalıştık. Heyet relsi Ordinar- yüs Profesör Sadri Maksudi Arsal'ın bu münasebetle hazırladığı bir teklif| Umuml politika komitesinde heyecan. Ja konuşuldu. Ve parlâmentolar ar: ı bir komlsyonun toplanarak gele- 'cek köngreye küdar, Avrupa federai devletinin siyast .hukukt temehlerini hazırlaması ittifakla kabul ediidi. Kongre mehafilinde hâsıl olan ve bize açıkça İfade olunan kanaatlere Böre, Federal Avrupa Devletinin ku. Tulması için, milit “hâkimiyetlerden yapılacak fedakârlıkların tesbiti yo. luna gidilmesi, federasyonun tahak. kuku yolunda atılmış en küvvetli a: dımdır. Ancak bundan sonradir. ki, her devlet, — federasyona — girmenin kendisine yükleyeceği hukukl ve si- yasi fedakârlıklarla elde edeceği men. faatleri mukayese etmek — imkânını bulacak ve federasyona iltihak edip etmemek kararını verecektir. Bu konuda, ileri sürülecek — Türk tezinin ne olacağını henüz. bilmiyo.. ruz. Gelecek kongreye - kadar önü, Müzde bir sene var. Bu bir senede Türk hukukçularının — bu — orijinal mevzuda müşterek ve güzel bir tek- Jf hazırlamalarını ve kongreye wun. malarını hararetle temenni — etmeli. Edebi sohbet FAS Birkaç gün oluyor; şehrin dışında| galgılı bir gazinonun önünden geçi: yordüm: Gazinonun bir arşınlık, Üs- tü hanimelleri, yasemin — dallariyle örtük duvarından aşarak denize do€- Yu perde perde yayılan bayati fas. İmin romantik nağmeleri. adımları-. mi birdenbire durdurdu: Kalbim vine üzgün seni andım da derinden Geçtim vine dün eski hazan bah- gelerinden. dınlı erkekli söylenen bu güzel şar- kı, Boğazdan esen gerin, hattâ- bi-. Taz Üşütücü rüzgârla birlikte içimde| ne yaz) mırıldanmaga başladım. Ve Arkasından, kafamdaki gilr repertu. inda mevcut, sonbahara dair olan parçalar, birer ikişer suyun sathina Çıkan hava kabarcıkları gibi dudal darımdan dökülmeye başladı.. 'Ne güzeldir bizim Muhip Dranasın aları: - Uçtuğunu sanırım yasın Virane olacak güneş sarayım. Ya aşklarım, ümitlerim ne olacak? Arkası nasıldı bir türlü aklıma gel- miyor... Artık dünyamıza iğri Işıklar yollamağa başlayan eylüi güneşleri. nin olanca hüznü içinde denize, ağa. Ca, kuşa ve sevgiliye veda için söy. denen ci bir ağıttı bi Hafızamın esrarlı oyunu, esen rüz- gârdan mıdır; söylenen şarkıdan mı, devam edip durdu... Başka bir gilrin Ük mısralârını okumağa, başlıyorum: Sonbahar. Bahçeler yaprak mah- gee Başlıyor denizin sihirli raksı. Avare kuşların peyine düşüp Nereye yolculuk u akşam vakti? Bu şiir kimindi diye düşünürken, birden bire ikinci kıtasını hatırlıyo: Dinle! Bir ceylân ağlıyor. orman- daz Kara gözlerinde eski bahçeler. Gel, sen beni dinle, gitme ne olur, Örteün üstümüsü slak geceler. Neden sonra, bütün romantik siir Unsurlarını sekiz mısra içine hapse, den bu manzumenin kendime ait ol- duğunü hatırlıyorum... Fikirleri o Ka dar anonim, eda ve âhengi o dere- ce gözü yaşlı ki, bu masraları benim neslimden olan veyahut - benim şiir anlayışıma yakın herhangi bir arka- daşa hiç düşünmeden, rahat rahat izafe edebilirim. Bizim nesil —hemen her nesilde olduğu gibi— ik manzumelerimizde birbirimize çok benziyorduk. — Hele #onbahar gibi hemen bütün şairlerin ele aldıkları beylik bir. mevzudaki henzeyişlerimiz pek Aşikârdı.. Sonra, zamanla yollar uzadı, ayrıldi Ve KoK kısa bir zamanda — ki bu pek az aanat nesillerine nasip olmuştur. — Tomantizmin bulanık, ” puslu ve hü. ZünlüÜ havasından kurtulduk. Geçenlerde, -Yaşar Nabinin tertip ettiği 1949 tarihli “Yeni Şiirler” an- tolojisini tetkik ediyordum. Başından #onuna kadar bütün manzumeleri bi. Yer birer okudum; sonbahar için ye zılmış bir tek parçaya bile rastla: yamadım. — Yalnız, Nurullah Atacın bir vesile ile bana methettiği - Zeki Kuruca adlı genç bir şairin güzel bir müramı” büldüm: Üsküdar sonbahar içinde, ben aşk içinde. Şiirin gerisi, hem — sönbahardan bahsetmiyor, hem de güzel değil: Dun İçin buraya aktarmıyorum. Pa. kat yalnız bu mısra Zeki Kurucanın iyi bir şair olduğuna Insanı inandırı. Genç şairlerimiz sonbahardan hiç mi bahsetmiyorlar. Onlara göre eski giirin “fasl-ı hazan”ı melâi, keder, ze- val ve bitiş mevsimi değii, bilakis, her geyin olgunlaştığı, - tabiatin sü- kün içinde kemal bulduğu bir çağ- kuru dallar üstünde ötüşen aç serçe- ler, güneşin dünyamıza İğri işıklar, yollamağa başladığı günlerde vücut bulan © büyük tekevvünün — küçük, ehemmiyetsiz işaretleridir. Yeni şairler, bahçelerimizde garip, hüzünlü konserler veren — sonbahar yapraklarının hışırtılarına, aci islik- larla pencerelerimizi sarsan — teşrin rüzgârlarının melâline — kendilerini kaptırmayıp, bu mevsimi daha re- €l, daha insancıl bir görtşle ele mışlardır. İşte size dumanı üstünde bir sonbahar gı Sütlerin tadı geldi, yağmurlar kw- Tak ve cömert Uykulara doyum olmuyor, rüyase, yalın.. Çeşmenin sevi değişti, durmadan garkı sövlüyor. Üzümler, üzümler, ütümler... Bos- kırlara dökülen şerbet.. Sonbahar: Ben vana kucağı, sen kardeş sevoisi METMETLER gidiyor.. diyı Kidiyor. 'şim Mehmetler, uğruna,, Mehmetler gidiye geref payı. Tiyatro kronikleri troları matinelerden itibaren perdele- TiNi yeni mevsime açıyorlar. Akşam- Üzeri de-sunrede oynuyacaklar. - Bu- 'nun sebebi gudür: Şehir Tiyatroları dır. Sararmış yapraklar, kuru dallar, pazar günleri matine verizler. 1 eklm. Beslendikleri anlaşılıyordu. Sivü giy: #eler bile Rusları, Almanlarla karıştır. İrr.a lmkân yoktu. Bazılarında 'Mo: Kollara has kıvraklık, yüz yuvarlak. İür gekik gözler. yumuşak Ve kılsır 'Tram şendorfun Rus bölge sin N, tam beş dakikada Bilkhlı iki nöbetci kapıyı açtı, tram- vay dişarı Çıktı kapılar kapandı, ben & bir “oh” gektim. n 'nerede bulunduklarını ve kendilerini " görünmeden — “nanl lssettirdiklerini bu süretle anlamış A Yazan : Graham Greene ÜÇÜNCÜ ADAM Çeviren | Reşat Nuri DARAGO e ir. Dexter? diye fısıldadı. Siyah Ipek elbiseli şişman bir har yaklaşarak: — Kontes duyarsa duymün, de Bir hâdiseyi — M Bannoek, bekleyin de — Fek açık konustükumu biliyori ni tenkidleri takdir ettikine eminli dın dar Kd sizin yazdıkınız eserler. Mir. Crabbin: — Çayınızı İçiniz, dedi ve fincanı: Kârli ve sabirli bir kaç yaşlıca Ki sürükledi. edebiyati hakkında güzel, temiz, âfa dinledtim, onda ühim b mesel Bu konü erenin acıldıkı Kinl bildirmiştir. Tlk sunl Martin afından hiç a ! Elbette edir menba? Grey, sevdiği bir kahı S abuk sabuku dinliyecek de iden kurtulduğu için nefsine karşı tekrar yalancı — Bildi yar bir itimat bulan. Martins: Z Öteki devam etti: — Adı "Üçüncü Adam” aedl. — Demek İstiyorum ki, Joycs'u en büyük mul — Mir. Dexter, tesiri altında en çok kaldığınız müharrir kor musunuz hanzsi acaba?” — Sizden bir şey saklamayım. Joyce'un adını Martins düşünmeden söyledi: madım. Neler yazmış — Grey. Martins'in haberi yoktu amma sözleri müthiş b 0 tabli olarak, “Kuzil Adaçayı Atlıları"nı hatırlarır ordu. sözünün hosa/ gittiğini Körerek sevini Avusturyalı haykırdı — Grey mi? Hangi Grey? Böyle Tehlikeden kurtulduğunu sanı a sünllere gelsin. — İngilizce kitap pek okumam, dir. Dexter, F Vir. Dexter'e sual rifetiyle cevaplandırılarak herkesi memnun eimi 1 sapkalı bir kadın büyük bir alaka ( — Mir. Derter yeni bir eser yazıyor.'m Tükin ornda bul ryalıları Dexter şaka, 4 hücüm edercesine — şaşırttı. A —Mir. n İstediz tatı, Gray cayet imamma Mr, Dexter'in Orabbin: LÜĞ Ihtiyar bir ka- boşaltan Martine', n bekdleştiki bir n -. Banim Ce n bugünkü — roman — Şal bir kon! — Zane tek d misafir — Hayır bir yer vermekten. ileri — Öyle * dokundüktan sonra Dellic — Ya Joycet Jaye X< yer laşılmamıs ve Orabbi lti Fi birini tanımıyorumn n Martins atıldı. Z Ben 'mek büyük bir. muh; demem, . bi sözü işitince kayı Kat diyor » kadar kendini mu say galâlığı sinirine dok Üleki söyle devaz — Sankki Shakespeare ne imiy ÂdI eskiya. ve koybay başka, bir be ifade eden bir ta aretli bir. dinleylel: ö hsottiğinizi. bilmiyorsunuz. lulardan Dirl Crabbin'in. imda vermekten. maksadınız 'ne K niyetinde dektiim. bir gün geçirmişti; Cooler'le Ai katledilmin ve şimdi de Birçok kimseler, n Köntes, kısık bir sekle Crabbin'e sordur de pek bilmiyorum. arla sardu. İT Niçin eğlen ai bir yer veririniz Mie, De K fazla leki 'rke 16 düşman kesildiği gibi yanlış bir fikre kapılmıştı Zane arrirler ünmet göstermek yalnız. büyük Zano Greş'in adını Martins'e hep bi ibi Kküml sivri, Ki hir saç. Tüle Maurler” diye örttükü ykarınca bakıp: — Ho görünüz! dedi. Yüründe senle sordı iyllik. ve süylesenl.. — Neyin istikameti? Orabbin meyus bir hal — Çok rlea eder hayrandırlar.. Fikirlerinizi mek için var midir? Her tarafta birde nin, Priestey'in. ve Koltukunun içine durgün kar döseli sokağı, üstünde kederli ceh . Yeni bi Kurta Şibi dd Martins, anlatamazdı. toplantıdaki ahi düy Dek az Kalmış bir şey kal hardan birl Martins'i İmanlamasını rica. eti L yuvarlak, İsimler. ofkat beliren bir- kadır sir de benim fikrimde değli a Mr, D hidde Moreni bir genç Avsuturyalı: Crabbin dudak- buruştururak bezgin. bir la Va f kadar şalrane Vfak stmiş Mir. Dexter? ç kelime N alarak devam etti: isminde birinin. isimleri işitik bir hal ie göm teskereyl ve hresli görüyor ve krar li sormasayı ölümden acabar” aa dekk hiç biri de, bir münasebeti olacağa münakaşalardan bin mi nasıl sayrıldığını düğı Bir. yar. toplantı sonuna doğru hor olup bitenlerden aktında DİRİEİ yakit, de Yazan : Mehmetler gidiyor Arkalarında islak güzler, renkli çevreler bi- rakarak, analar, babalar, karılar, çocuklar bırakarak İkdimler ötesinde bir şeyler, bir rahatsızlık, bir çıbanbaşı. Ay- Jlardan beri yatışmayan bir huzursuzluk, durulmak için Mehmedin - de Katışmasını isteyen bir kaynama., Ve İşte, Mehmetler de gidiyor. Yeni baştan taze bir dünya, yedi ıkliminde bembeyaz güvercinler uçuşacak bir dünya kurmak İşinde ön safta yer almak için Mehmetler sizler adam öldüreceksiniz; tanımadığınız, hiçtir alış verişi- niz olmayan çekik gözlü adamları, ölmemek için öldüreceksiniz. On. ların da sizden zoru yok; sizla onlardan olmadığı kadar. Ama bu işler hep böyle oldu, böyle olacak. Dünya dönmeye başlıyalı birbirine fiske vurmamış İnsanlar birbirini öldürdüler. Her defasında bir insan mas- keli hayvan sebep olagelmiştir bu işlere. Bu sefer de bir şimal ayısı, inlnden dışarı adım atmaya cesareti olmayan bir ayı, kardeşleri birbi. Tine vurdurtuyor. Fakat, siz vurmak istemezsiniz; biz biliriz Mehmet- der.. Siz, sizler.. Nasipsiz, katı toprağını boynu bükük İşlemekten başka: Güşüncesi olmayan sizler.. Sulhu öven, harbe söven sizler.. Emir çıktı. sant çaldı. Günah gitti sizden gayrık. Gayri sizden savaşçı ,Dünyanın canına tak dedi artık.. Sinirler kıtalararası gerilmiş, ha koptu ha kopacak, ha koptu ha kopacak.. Bu nesll biraz nefes almak Astiyor, harp kokusu vermeyen derin bir sulh nefesi.. Suradan şuraya emniyet Içinde gidebilmek, adımını düşünmeden atabilmek İstiyor. Kı daklarını atomdan, hidrojenden, tanktan, foptan başka şeyler doldur. altmış yıllık ömrünü yaşamalı bu nesil. Ve gariptir.. Bunu belki herkes özlüyor da bu yeryüzünde, yi yine vuruşmalar kardeşlerarası ve yine bir hayvanın dünya için hırsı Bu dünyayı döndüren sulh olmalı Mehmetler.. Ve sulh ancak silâh- Ja kuruluyor. Konferanslar, konseyler, dörtler, beşler, tilmem kaçlar harbe diş geçiremedi asırlar boyunca ve geçiremiyecek. LAf etmeler, konuşmalar düşünen Insanların işi. Ve onların hiçbir zaman görülmemiştir, yine görülmez.. Ve gayret dalma size düşer M Size düşer, Hans'a düşer, Johnny'ye düşer.. . Dilini bilmedikleri, adını duymadıkları, taşını, toprağını tanımadıkları bir yerlere, karalar boyunca, denizler boyunca; zökler Boyuncu Mehmetler gidiyor.. lyorsunuz Mehmetler.. Hürriyet için, insanlık için, dünya için gidiyorsunuz. Ve aydınlık günler evvelinden, çok evvelinden hazırlanan Künlerdir. Bu günleri kotarmak işinde size pay düştü Mehmetler, bir Oralarda savaş ve kan, Mehmetler.. Ve sizin güğsünüzde hürriyet için, yedi deniz insanlarının hürriyeti için çarpan dört bin beş yüz yürek.. L-I HAZAN Baki Süha Ediboğlu Toprağın umut yüklü tesellisi.. Leman Gürce adında bir şaire bel Ki hiç rastlamamısaınızdır: Henüz 'On altı yaşında olan bu küçük kız- cağız, sonbaharı işte böyle görlüyor. Büyük şairimiz Yahya Kemall Teşrinlerin hüsmü geçerken ta iliklere, Anlar ki yolcu yol görünür servi- Tiklere. gibi derin ve ölümsüz — mısralarının fadını almış olan zevk sahipleri, hiç Şüphesiz Leman Gürcenin bu gilrini ilk mektep kıraat kitaplarındaki ba- git — manzümelere / benzeteceklerdir. Fakat dikkat edilecek — olursa, bu Kenç gair, sırf misra İşçiliğini” bile- mediği, kelimelere henüz iyi tasar: Tuf edemediği için basit ve gilrsiz gö- Tünüyor. Yoksa fikirleri yepyeni ve #onbaharı başka bir gürle görüyor. Bu görünen manzara artık hazan” değildir. Yazan : — Zeyyat Selimoğlu lehmetler gi- yoktur Insanlara insanca yollar kapalı, 1n sördügü ehmetler, Şehir Tiyatrosunda bu mevsimin - hususiyetleri Bugün, 1 ekim pazar, Şehir Tiya- | — pazara tesadüf ediyor, oynanacaktır. Şâyet aybaşı pazartesi veya saliya tesadüf etseydi.. Dram Kızmı ve Komedi Kısmi o günler ta- Hi ettikleri için, mevsime birer gün sonra başlıyacaklardı. Usul ve kaide budür. Tatbik edilir. Bu mevsim, en göze çarpan hâdi- #e, Dram Kısmında Shakespeare ile mevsime başlamak ananesine son ve- rilişidir. Buna mukabil, Dram Kıs- mında / Mollöre'in bir komedisi ile temsillere başlanıyor. Moliöre'de, klâ- sik bir muharrirdir. Yalnız bu, Don Juan'ın “klâsik piyes” olarak afiş- lerde ilân edilmesine bir sebep teş- kil etmez sanıyoruz. Her halde ace- leye gelmiş olacak. Bereket versin, Tiyatro mecmuasında Dön Juan'ın komedi olduğu tasrih edilmiş. Fakat asıl mühim hâdise bu değil. Hadise, İ. Galip Arcan'ın Wranaa Maarif Nezareti tarafından “Palmes Acadtmidues, madalyası ile taltif e- dilmesid İ. Galip Arcan, bugüne gelene kı dar, elliye yakın “Fransız piyesini tercüme veya nakletmiş bir muhar Firdir. Bu itibarla, aktör ve rejisör sıfatından daha galip olan bu şahsi- yeti, Fransiz Hükümetince takdir e- dilmiş. bulunuyor. 1. Galip Arcan, en son olarak, bu Kün temsil edilecek Don Juan'ı ter cüme etmiş bulunuyor. Onu sahneye koyan da kendisidir. Bu akşam, per- de açılınca, madalyası kendisine me rasimle verilecek, sonra oyuna baş: Janacaktır. Mevsimin — üçüncü — husüsiyeti de, Dram Kısmindaki bu ilk temsile iki ekip ayrılmış olması teşkil ediyor “A, ve “B,, olarak ağrılan e mühtelif akşamlarda sıra ile oy caklardır. Komedi Kusmi dü perdesini mati- 'nede açacaktır. Orada da bir Pran> z eseri sahneye konmuştur. Bu. 1 Verneull'ün G. Berr ile yazdığı “Ge- lir Vergisi Mektebi,, dir. Vasfi Rara tarafından sahneye konan eserin ml- tercimi Lamil Yener'dir. Gerek -Don Juan,, — gerek “Gelir Vergisi Mektebi,, mevzuları itibariye le birer aktüalito tepkil etmektedir. ler. — Ja

Bu sayıdan diğer sayfalar: