11 Aralık 1950 Tarihli Yeni İstanbul Gazetesi Sayfa 4

11 Aralık 1950 tarihli Yeni İstanbul Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sayfa 4 YENİ İSTANBUL Buna rağmen kömür Avrupa, sön siyasi — olayların sebep Olduğu bir ham madde darlığı e kargı karsıyadır. Bun: ların başında, kömür — mkantım Belmektedir. Daha pek az. bir Müddet evvel, geçen yaz aylı Tında, umum! istihenlde 3.000.000 ton Bir fazlalık varken, Avrupa- nin Bu sene, bahusus kıp ayların: da, kömlür sıkıntısı çekmesi hiç de hayra yorulacak bir hal de- #ildir. Geçen seneki istihani faz- Jazının istikbal için bir emniyet miyarı teşkli edeceğini tahmin eden Iktisatçılar, bu hesaplarında yanılmışlardır. Nitekim, silâhlan: ma programlarının #üratle tat- bikına Eirişilimesi ve Kore har binin yarattığı dünya / buhranı, Plyasalardan hamm madde stokla: Fının süratle kaybolması sonucu: Bu yaratmıştır. Bu arada dünyanın başlıca kö- mür müstahsili olarak - tanınan devletlerden - İngiltere, bu sene hariçlen kömür ithal vdecefini « çıklamıştır. Maamafin, İngiliz t cari mahfilleri, gereken kömür: lerin, blihassa Amerikadan temi. nine çalışılacağını - belirtmişler. dir. İngüterenin talep ettiği 4 irliyon ton maden — kömürünü, Fransanın 600.000 tonluk sipa- Tizleri takip etmiştir. Bu hal İn: Biltereden kömür ithal etmekte &lan memleketleri gayet müşkül durumda birakmıştır. Avrupanın kömür istiheli art. mamna rağmen bahsettiğimiz kömür sıkıntısı biraz tuhaf kar- Silanacaktır. Filhakika, Avrupa- fun başlıca kömür istihsal eden devletleri; — İngiltere, — Belçika, Pransa-Saar, İtalya, Holânda ve Almanya bu sene içinde 3235 mülyon ton maden kömürü istih- Sal etmişlerdir. Bu miktar geçen zenenin aym ayları zarfında 1d- Fak edilen Kömür - tonajından Yüzde 25 fazladır. Fakat buna Mukabil. - Avrupanın bu seneki kömür ithalâtı 42.5 milyon ton Olarak tesbit edilmiştir ki, bu Miktar geçen seneki ithalâta na- Zaran 5.75 milyon ton kadar nok: sandır. Aynı şekilde Amerikadan Yapılan ithalât 1849 da 9.75 mil- Yon ton iken, bu gene 25 mül- 'yon tona düşmüştür. Avrupa kömür istihsalinin art- masına rağmen, başlıca kömür Astihlâk eden endüstrilerin sarfi- yatlarını arttırmaları, — mevcut arzın talebi karşılıyamaması ne- ticesini doğurmuştur. Diğer ta- raftan Alman çelik istihsali üs. tündeki plafond'un - kaldırılması üzerine de Ruhr havzası kömür- leri harice satılmıyarak, Alman çelik sanaylinde — kullanılmaya başlanmıştır. Birleşmiş Milletler“ Ekonomt Komltesi son — toplantılarından birinde müstahsil devletlere 1s- tihsali arttırmalarını ve müsteh- lik devletlere de istihlâki hesaplı bir şekilde âyarlamalarını bildir- miştir. Komite bu devletlerin i- tihsal ve istihlâk — bilânçolarını da istemiştir. Bu sayede, mevcut) malların normal bir şekilde tev- Zünin sağlanması beklenmekte- dir. Avrupa — kömür — istihsalinin mevcut sıkıntıyı giderecek — şe- kilde artması bugün için bekle- nemez. Filhakika Avrupa kömür madenleri bu sene insan gücü sıkıntısiyle de karşı karşıyadır. Madenlerin çoğunda iücretler dü- ük, çalışşma şartları ise bozuk- tur. Diğer taraftan kazanç im- Kânlarının bol olduğu ve iş gü- cüne karşı talebin yüksek bu- Tunduğu bu son aylarda maden- lerde çalışacak işçi bulmak git- tikçe güçleşmektedir. Bu husuz istihsalin artmammı önleyici bir vakıadır. Avrupa kömür istih- salâtını tehdit eden sadece eçi sıkıntısı ve idare bozukluğu de- Bildir. Madenlerin ekseriyetinin gayet eski oluşu, istihsal vasıta- Jarı arasında makinelerin — pek yayılmış olmamam ve bazı mali zorluklar da ilâve edilince iatih- salin sıkıntıyı / karşılayabilecek nispette Aartmasının bir. hayli Müşkül olduğu anlaşılır. Bu a- rada, Avrupada girişilen kömür istifçiliği de piyasalardaki mev- cut malların ortadan kaybolma- larına ve fiyatların yükselmesine sebep olmuştur. Kömür sıkıntısı- 'Tun gün geçtikçe müzmin bir şe- Kil almasına ragmen, devletle ve fabrikalar stoklarını artt maya veya yeni stoklar tesis et. meye çalışmaktadırlar. Bu ise Denizlide anason ziraati Denizli, 10 (Husust muhabiri. mizden) — Vilâyetimizin Acı- payam çevresinde bir kaç yıl- dan beri anason ziraati yapıl. makta ve fevkalâde iyi neticeler alınmaktadır. Günden güne ar- 'tan ve gelişen anason ziraati bu yoksul memleket için verimli bir gelir xaynağıdır. Çeşme anason- ları değerinde mehsul veren A- ıpayam toprakları, bu. endüs- triyel ziraati gün geçtikçe daha) geniş hacimde — yetiştirecektir. Yalnız bir mesele.var. - Anason giftçisinin maddi olarak yardım ve alâkalı tüccarın bu milli mah-) Sülün iyi fiyatla satılmasının te. maini. Bunun için de Hükümetin ve alükalı tacirin bu malil mah- #ul ile mânalı şekilde ilgilenme. deri, teşvik edici tedbirler ve ye. ni bilgilerle teçhiz edilmeleri te- menni olunur. KISA HABERLER Mitir . Rümanya darlığı önlenememiştir ticaret münasebetleri buhranı tahrik etmektedir. * Avrupa devletleri iktisndi kal- kınmalarını sağlamaya ve siyası vaziyetlerin tesiri altında silâh- lanma programlarını tatbika ça- iştıkları bir anda zuhur eden bu sıkıntı, biraz endişe verleidir. Bu devletlerin kömür ithal edebil mek için İktisadi İşbirliği İdare- sinden yardım talep etmeleri ge- 'ekmektedir. Aksi takdirde büt- çelerinden kömür ithali için ayı- racakları meblâğ iktisadi. vazi- yetlerini sarsacaktır. Kahire, 10 (Husust) — Mısır Ticaret Bakanlığında salâhi- 'yetli makamlar Rumanyadan gelen anlaşma — tekliflerini tetkik etmişlerdir. Bakanlığın fikirleri pek yakında Dış Ti- enret Komitesine takdim edi- lecektir. Anlaşıldığına — göre, Rumanya, Mimir pamuğu, ve diğer toprak — mahsüllerine karşılık bina malzemesi, ke. reste, kâğıt, makine ve diğer Maddeleri vermeyi teklif et- aniştir. Amorikanın Uzakdoğuya yardımı * Washington, 10 (Husust) — Benatör 'Tom Conaliy, Sena- tontn. Dişişleri Komlte Ret Bi Amerikan — Hükümetinin Kongreden Çin — eivarındaki yerlere — yapılan — yardımın 100,000,000 dolara çıkarılma. Sini talep ettiğini — bildirdi. Senatör Conaliy'nin bir gaze- t6 Tmühabirine — söylediğine göre, Komlteye yeni bir tek. ifte bulunarak İktimdi İş- Birliği İdaresinin — Avrupaya Ayrılan fonlarından © 5 ini “ASyaya tevcih etmelerini söy. Hyecektir. Komite, — toplantı aında, Başkan Trumanın tek. Nt ettiği, — Yugoslavyaya 36,000,000 dolarlık — yiyecek yardımını inceliyecektir. Misırda geçim cndekal Y.r. İzmirde pamuk piyasası İzmir, 10 (Husust) — Pamuk fiyatlarında — görülen — devamlı yükselme dün Borsa muameleleri kapandıktan sonra da kesilme: mip ve tatll günü olmasına rağ. men 450' kuruştan yanı şimdiye kadar görülmemiş bir fiyat se viyesi Üüzerinden 'Borsa. dışında yeni müsmeleler ” kaydedilmiş ür. Bu fiyatla bihasma yer H ve yabancı alıcılara mü: kim miktarda — pamuk aati Muşür. Yarın sabah bu mua. melelerin tescili münasebetiyle piyasanın çok hararetli bir have içinde açılacağı anlaşılmaktadır. Alâkalılar fiyatların bir miktar daha yükselmesini — mühtemel görmektedirler. Mersin Limanından ihracat Adana, 10 (Husust) — Mersin Limanından harice yapılmakta o- lan ihracat, kasım ayında da, ol- | * dükça mühim olmuştur. / Sirf Mersinli tacirler tarafından ya- pilan kasım zarfındaki ihracatı- miz gunlardır: 1084 ton birinci nevi akı İPamuk, 2045 ton ikinci nevi a- kala pamuk, 155 ton ikinci nevi pamuk döküntüsü, 20 kuruştan 100 ton çiğit küspesi, 105 kuruş- kan 10 ton işlenmemiş koyun de- risi, 140 kuruştan 25 ton keçi de- Fisi, 180/24 kuruştan 5 ton kitee, 67 kuruştan 324 ton mazı, 55 ku- ruştan 3 ton cehri, âzami 164.64 liradan 432.219 metrekip çam kereste, Azami 49.56 — liradan 13-273 baş koyun, âzami 2760 Hiradan 10851 baş keçi, Bar gari 12150 âzami 26080 li- radan 487 baş sığır, 50 kurüş. ftan G ton mıra mali fasülye, 28 kuruştan 5 ton 1948 malı fasul- ye, 21 kuruştan 25.5 ton sıra ma- h nohut, 50,98 kuruştan 2 ton karmızı meretmek, 6050 kuruş- tan 16.5 ton börülce, 108 kuruş 'tan 10 ton iç yer fıstıfı, 198 ku- ruştan 6 ton kayısı çekirdeği, 863 kuruştan 500 ton harnup. Kahire, 10 (Husust) — Mısır Mült Ekonomi Bakanlığının İstatistik Bürosunun yayınla. Gığına göre, ekim ayında Mı. mrn geçim endeksi yüksel- miştir. 1000 senesini 100 0. Jdarak vasati kabul edersek, ekim ayında — geçim endeksi 3036 yı bulmuştu; geçen e- kimde ise bu rakam 278,5 Mdi. Harp senelerinde ise â. zami miktar 205,6 idi. Kkim ayında yiyecek fiyatları da bir hayli yükselmişti; - buna kıyasla kumaş fiyatları a-. Bustos ayında 9, 79,9, eylüi. 'de 8024 ve ekimde ise 83,38 artmıştır. Kapanyada tedavüktekti para miktarı arttı * Madrld, 10 (Hususi) — İspan- yada tedavüldeki tediyo va- sitalarının miktarı ekim a- 'yında bir milyar peçeta art- muştir. Ekim ayının 4 ün- de tedavüldeki paranın mik- 'tarı 30 milyar peçeta olarak tesbit edilmişti. İspanya Ban. kamının yayınlarına göre 30 eylüide tedavülde 2940 mül- yar peçetaya baliğ oldu. Ay- ' müddet içinde altın stoku 668,17 milyondan 668,46 mil- İzmir, 10 (Husust) — Kamım ayı zarfında İzmir giriş güm. Tük varidatı 2,070,000 lira ola. rak tahakkuk etmiştir. Geçen ay aynı varidat / 3,921,000 lira di Kasım ayı gelirinin az olacağı, İKTİSAT HABERLERİ Avrupada kömür sıkıntısı İstihsali arttırmak için gayretler sarfedilmektedir. Dünya yün piyasasına bir bakış Muhtelif memleketlerdeki yün satışları hararetini muhafaza ediyor Bidney, 10 (Hususi) — Kasım | satanların lehine idi. En yüksek aatışlarından sonra ilk- yapılan | fiyat, üç balya merinos için 8. aatışlarda melez yünlere karşı | denen ilbre başına 128 pena idi. talep çok artmış ve fiyatlar ge- | Arzedilen mal 619 balya - olup Çen satışa nispeten ©ç 5 yüksel: | 96 ©4 ü satıldı. miştir. Merinos tiftiği fiatları Geki — seviyelerinde kalmıştır. | Purban yün satışları: Grndfora ve Avrupadan — gelen | | Piyasa gayet istikrarlı / olup her şeçit yün umumf bir rekabet içinde rağbet görüyordu. Fiyat. lar ümümiyetle satıcıların lehin- siparişler çok olmakia beraber Amerika ve Avustralya fabrika- Jarı da onlarla rekübet etmekte geri kalmamıştır. Baçilen ” yün | de Idi. Arzedilen yünler ekseriya inaleri daha 'ziyade " taranmış | taranmış olup 4786 balyadan yünler ve ince - kalite ile orta | “e 86 m satılmıştır. kalite / “olanlardı. - “Arzedilen Geelong yün satışı: 1076 balyadan TL007 el Kati G en a blr manzara arzeden di İşlenmemiş merince tırtiği ş O, üülenmemiş merinoa Uftiği: | pıyasada fiyatlar diğer piyasa: Bin Dep balyası “Hibre başma iarda olduğu gibidir. Arzedilen ŞELA / veni ediyordu. 10,500 balyanın hepsi çetin bir dra yün satışları: zekabet sonunda — satılmıştır. iyasaya 20;040 balya arzedi |Baştıca — Müşteriler — Britanya, miştir; bunun 16,886 tralya, 8,077 gi Yeni Zeli 977 si ise Afrika yünleridir. Sa. tış normaldir fakat dahili tica. retle Avrupa arasındaki — çetin rekabete bakarak — bütün malın satılacağı kuvvetle tahmin edil- Avrupa, yerli fabrikalar ve A: Merika (di Rusya bu zümreye dahil değildi. Port Elizabetn Yün satışları: Vasati olarak fiyatlar. bir ev- mektedir. velki yün müzayedesinden &, & Güney Afrika yüksekti. Arzedilen 3054 balya yün satışları: Merinos ve melez yünlerden yüz. Piyasa istikrarlı olup fiyatlar İde 89 u satılmıştır. Balıkçılığın finansmanı için bütçeye 7m_ilyon lira kondu İstanbul Balık Avcıları Kooperatifi mümessilleri Ankaradaki temaslarından iyi netice aldılar Ankara, 10 (THA) — İs- tanbul Balık Avcıları Kooperati fini temsilen bir müddet evvel gehrimize gelmiş olan üç kişilik heyet İstanbula hareket etmiş- dir. Balık müstahsflinin ve mem- deket balıkçılığının — kalkınması için hükümet merkezinde — ilgiti makamlarla temaslar yapan he- yete mensup alâkalılardan — biri 'Türk Haberler Ajanın muhabiri- 'ne bu görüşmeleri etrafında gu 1. zahatı vermiştir: “Ankarada alâkalı — bakanlık- larla yaptığımız görüşmeler bu sene Marahali Yardımı - Plânın- dan yapılacak siparişlerin ofla e- liyle olmayıp balıkçılar tarafın. 'dan yapılmasını temin etmek 1- çindi. Aynı zamanda balık tüt ma yasağına dalr olan bir. kaç maddelik tâmimin, dört buçuk ay balık avı ve satışına ait yasa- &ın düzeltilmesi etrafında da te. maslar yaparak müspet neticeye vardık. . siparişlerin yekünu Iki milyon 11- rayı bulmaktadır. Diğer taraftan hükümet et ve balık mevzuun. da çok ciddi ve faydalı şekli bu- larak yeni kararlar almağa baş- lamıştır. Yeni sene bütçesine bu kararlar cümlesinden olarak ye- di milyon lüra ayrılmıştır. Balık- çılık mevzuunda verilen bu tah- sisat Türkiye Devlet - Bütçesine 25 senedir Jik defa konulmuş bir paradır. Bu tahsisatla memleket balıkçılığının iç finansmanı tak- viye edilmiş olacaktır... Eski Maliye Bakanının beyanatı “Gelir Vergisinin yalnız hizmet erbabına / tatbikı, vergi adaletsizliğini daha ağırlaştıracaktır” Ankara, 10 (ANKA) — 1951 yılı bütçesinin 232 milyon lira açıkla hazırlanmış olmamı muha- lefete, Iktidara hücum için yeni bir vesile vermiştir. Muhalefete göre, gimdi denk bütçe Iddiası 1- le iş başına gelmiş olanların Mecliste bu açığın müdafaasını 'nasıl yapacakları günün en me- rak edilen mevzuu olmuştur. Diğer taraftan, gelir vergisi- 'nin memurlara tatbik edilme- mesi Üzerine eski Maliye Bakanı Rüştü Aksal şunları söylemiştir. 'Gelir Vergisinin yalnız hizmet erbabı — haricindekilere tatbilkı, Bu sene Türk — balıkçılığının mübrem ihtiyacını kaşrılayacak Yeni orman kanunu tasarısı “Ankara 10 (ANKA) — Tarım eati üüü " süzetler makta olan orman kanunu tasa- 'a tamamlanarak Bakanlar Ku- rulüna verilmiştir. Milletvekille- rinden bazıları bu kanunun İs- kân Kanuniyle tevhid - edilmesi taraftarı oldukları ve bu sebeple Fuarda teşhir edilen malların | — Yon peçetaya çıktı. Gümüş 1- satış münmelelerinin bitmiş ol- Masından ileri gelmektedir. Tak sabit kaldı. 'Se 414,84 milyon peçeta ola- | sebep olacağı ileri - sürülmekte- vergi adaletsizliğini daha ağır: laştıracaktır. Bu karardan son- ra artık gelir vergisi diye — bir 'geyden bahsedilemez.. tasarının Mecliste — tartışmalara| dir. İnsan Hakları Beyannamesinin kabulü “ÜNESCO” Müdürünün yayınladığı mesaj mDüşünmeliyiz ki, insanlık için aydınlık bir istikbal çizen bu beyanname, bizim fazla müsamahalı bir rüyadan neslimizi uyandıran barbarca vahşetlerin ferdasında kabul edilmiştir,, Torres Bodet UNESCO Müdürü Birleşmiş Milletler Umumt A- #amblesinin Pariste toplanarak İnsan Hakları - Beyannamesi, ni kabul ettiği 10 aralık 1948 Bünü üzerinden iki yıl geçmi fir. Böyle bir beyannamenin var- hğı hayatımızın ümümi şartla- rında bir şey değiştirmiş midir? Bazı kimseler onun ne hakka tecavüzleri, ne küvvete müra- caati, ne de bazı siyazi ve içti- Mal gartlardaki zehirli durgun- luğu — önliyememiş — olmasından gikâyet ediyorlar. — Hiç güphe yok ki bunlar doğrudur. Fakat kim tenakuza düşmeden tanav- vür edebilir Ki bir. beyanname- den, ne kadar büyük bir ruh cömertliği e — kaleme alınmız olursa olsun, — dünyanın bütün dâvalarını bir çırpıda halletme #ini istemek mümkündür? O- hun hakiki vazifesi her hükü- metin, devamlı bir çalışma ile gerçekleştirmek işini omuzları: ha yüklenmiş oldukları istikbali bütün insanlara tarif ve tasvir. etmekten ibarettir. Eğer olay- ların gaddar istihzası bizi zaman zaman bir takım prensiplerin bu ihtişamlı ifadesindeki - saml- milikten güpheye düşürüyorsa, unutmamalıyız ki Birleşmiş Mü- letler insan hakları iehinde gim- diden müspet bir harekete gi- rişmiş bulunmaktadırlar. Hatır- damalıyız ki, daha şimdiden bir çok mahkemeler bu beyanname- den ilham almaktadırlar ve o- nun; Insanların gerek âdet ve ahlâkları, gerek fikirleri üze rindeki Büyük tesirinin kanun lar âlemine kadar. her yerde gitgide daha doğrudan doğruya hüküm — sürmesine hiç kimse mâni olamıyacaktır. Bügün / Birleşmiş Milletlerde bir insanlar hukuku — milletler- arası paktı. hazırlanmaktadır. Beyannameden gu farkla ki bu pakt, kendisine imza koymuş bütün taraflar için zorlayıcı bir kiymet taşıyan bir âlet halini alacaktır. Devletleri, fertlere o- lan müsmelelerinde bir bağ ile bağlıyacak —dünya — çapındaki dlk vesikayı teşkil eden bu pak- tın ehemmiyeti şüphesiz — çok büyüktür. Fakat yine de beyan- namenin kendine mahsus değe- Fini bize unutturmamalıdır. “Bu| — Bugün hiç kimse güven ve prensip ifadelerinden vazgeç- | konforizm hülyam içinde uyku- mek ve bütün devletlerin kabu- | ya dalmaya meyledemez. Filân de mecbür. ve müktedir. bulun- İ millet kendini Beyannamede ta> düklari asgari taahhütlerin mkı | rif edilen hakların bir büyük bir tarifi ile işe başlamak belki | kısmından faydalanıyor gibi gö- daha doğrü olurdu., diye akla | rebilir. Fakat komşuları bu gelebilirdi. - Fakat haktan — mahrum — kalmışlarsa haddi. tâyin etmeki kendininkilere gerçekten sahip #ın hududunu göstermekle sayılabilir mi? Herkesin hakla- zifemizi yeter derece yapmış ol-İrını tanımak ve tanıttırmak duğumuzu zannetmemiz ve me- | için açılmış ortaklaşa — savaşta deniyeti müspet bir gekilde ta- İ faal bir vazife almazsa kendi- İf eden idesilerin ilânını hu- | ninkileri koruyacağından emin dutsuz bir geleceğe bırakmamız | olabilir mi? Şimdi artık vütün akla gelmez şey değildir. Mese- İ dünya sınırlarında aksini ve te- İ pakta İçtima! güven, eğitim | sirlerini hissettirmiyen — münfe- ve kültür hakları Üzerine gu ve- İ rit insanlık olayı ” kalmamıştır. ya bu maddeleri yazmakla on- İ Hiç kimse tarihin kıyımnda, e- dara mühtaç bulundukları küv- veti vermiş olur muyduk? Bu cina taahhütleri kabul etmek kudretini kaç memleket kendin- de bulurdü? — Unutmiyalım ki bütün mülletler ekonomik. geliy: melerinde aymı merlebeye erii Mmiş değillerdir, hepsi aymı kül. tür ve cemiyet geleneklerine sa- hip bulunmamaktadırlar. Yarının dünyası basit bir a. dalet mekanizmasının harekete gelmesiyle bir tek günde kuru” dacak değildir. Hiç bir işin, hü- kümetlerden her birinin kendi vasıtalarına — ve kendi yürüyüş farzına göre erişmeyi taahhüt ettikleri yüksek hedefleri — göz- feren bu cesur beyanname ka- dar zamanımız insanlığına — ge- Tef vereceğinden güphe edilme- melidir. Düşünmeliyiz Ki Insanlık için bu kadar aydınlık bir istikbal çizen bu beyanname, bizim nes- İlmizi fazla müsamahalı bir rü- yadan uyandıran barbarca vah- getlerin ferdasında kabul — edil. miştir. İnsan haklarını — flân etmek, müspet bir medeniyet teklif et- mek ve insanlığın ” geçirmekte bulunduğu zalim güçlükleri yen- mek ve sağ kalmak husumunda kendine olan güvenini - sağlam- daştırmak demekti. İnsan — Hakları Beyannamesi önümüze sarp ve uzun bir yol çizmektedir. - Medeni ve siyasi haklar ile içtimal ve kültürel hakların yan yana ve aynı saf- ta gösterilmiş olmalarında bir mâna vardır. Çünkü tatbikatta onların derecelerini birbirinden ayırmak mümkün değildir. Re- fahlı bir endüstri ve ziraatin meyvalarını toplyamıyan — mil- det, siyasi haklara sahip sayıl bilir mi? — Çocukları okuyup yazmıyan, aydınları yeter dere- cede yetişkin bulunmıyan mil- let, ekonomisini geliştirmeye ve içtimaf teşkillerini daha ziyade iyileştirmeye — muktedir. midir? İnsan Hakları alanında köy ve nahiye mefhumu yoktur; bizim ele almaya ve halletmeye dâvet edildiğimiz. mesele bir. bütün halinde bütün Insanların kader| ve talihini iyileştirmek mesele- sidir. Kore muharebelerinden sonra dünya piyasalarında — ham madde ticaretinde yeni yeni tahditler başladığı malümdur. Bu tahditlerin daha ne kadar genişliyeceği hakkında bir fikrimiz yoktur. Tahdit politikasında Hindistanın Jüt ve Jüt mâmulleri pamuk ihracat resmini iki misline çıkarması, Birleşik Ameri. kanın 1951 yılında bile levha teneke Biparişlerini tatmin - ede. memesi, İngilterenin kalay siparişlerini tahdit etmesi, Fransa 'nin da bazı ham maddelerin ihracatını yeni kayıtlara tâbi tut- Ması gibi hâdiseler, gün geçtikçe serbest tiracet rejimine darbe vurmaktadır. Halbuki Kore muharebelerinden evvel, 19 mem. leket arasında akdedilen Nberasyon anlaşması, serbest / ticaret yolunda ilk mühim adım diye telâkki edilmişti. Son hâdiselerin Hiberasyon rejiminin tatbikatına zarar vermesi, tilccarı düşündür- mektedir. İSTANBUL : Hafta içinde Ticaret Borsasında bakliyat grupuna mensup maddeler hareketli bir durum arzetmiştir. Bunların yanında fa- #ülye, yeşil ve kırmızı mereimek bulunmaktadır. Haftanın son günlerinde soya fasulyesinin de bu grup ara- sında dikkate değer bir surette yer aldığını görüyoruz. Bilin. diği gibi soya fasulyesi, yurdumuzun muayyen bölgelerinde ye. tiştirilen bir maddedir. İkinci Dünya Harbinde, Alman firma- Jarı soya fasülyesine karşı büyük bir rağbet göstermişti. Ka- radeniz bölgesinde soya fasulyesi ziraati de, bu isteklerin tesi- riyle artmıştı. Fakat harpten sonra soya fasulyesi ticaretinde bir durgunluk baş göstermiştir. Soya istihsali az olduğu için, nebati yağ fabrikaları da bu mala karşı istek göstermemişler. dir. İstihsali arttırmak için, alâkadar makamların” müstahsili teşvik etmeleri Jazımdır. Hafta içinde fındık piyasası yine dürgün bir devre geçirmiş- tir. “Alâkadarların ifadesine göre, fındık piyasasının - böylece bir durgun devre geçirmesinden dolayı endişe etmeğe lüzum yoktur. Zira ihracat mevsiminin birinci safhası geçmiştir. Elde kalan — stokların da bundan sonra tamamiyle elden çıkacağı fimit edilmektedir. Dokuma ham maddeleri piyasasında kayda değer bir yey yoktur. Yağlı tohumlar grupu da hareketsiz geçmiştir. Esasen yağlı tohumlarımıza kargı, geçen sene olduğu gibi bu sene rağ- bet azdı İZMİR İzmir, 10 (Husust muhabirimiz, telgrafla bildiriyor) — Ha- riçten büyücek miktarlarda çekirdeksiz kuru üzüm siparişleri gelmemekte ise de, eldeki nispeten küçük stokun daha ziyade kuvvetli müstahsil ve mutavassıtta bulunmam, bunların da yı- başından sonra yeniden İşleyeceğine kani bulundukları”Alman ve İngiliz pazarlarına. güvenmeleri, kendilerini “arz''da mü: tağni davranmağa sevketmektedir. Bunun neticesi olarak, Bor- sada yapılan, hattâ üç, beş yüz çuvallık talepler bile mevcut fiyatların derhal yükselmesini intaç etmektedir. Netekim, haf- ta içinde iç ihtiyaç için ahcılar küçük ölçüde mubayaaya gi- rişince, fiyatlarda derhal bir yükselme kaydedilmiş ve hafta başında 71 kuruşa kadar inmiş olan 9 numara, hafta sonunda 73 kuruşla kapanmıştır. Umuml görünüş, üzüm — durumunun kuvvetli olduğu merkezindedir. Hafta içinde incirin durumunda fazla bir değişiklik olma. mıştır. Almanyanın son zamanlarda İtalya ve Yuuanistandan ehemmiyetli miktarlarda incir mubayaa etmesi dolayısıyle pi yasada talepler durmuştur. Esasen her #ene Noel'e takaddüm 'eden günlerde incir piyasasında dalmi bir durgunluk görülmek- tedir. Aynı durgunluk, bu sene de müşahede ediliyor. — Fakat bilhassa yüksek kaliteli incirlerin stoku azalmış bulunduğun. dan, alâkalılar, yılbaşından sonra incire karşı da dış isteklerin yeniden / başlıyacağı kanaatindedirler. Yalnız bu yıl hava şart. Jarı dolayisiyle, miktarı biraz artmış bulunan hurda İncirin vi ziyeti Üzerinde durulmaktadır. Her sene sunt kahve imali için Avusturyaya takasla hurdalarımız ihraç edilirdi. Bu seneki dış ticaret rejiminde takasa yer verilmemiş bulunduğundan, bu- güne kadar satış temin edilememiştir. Ellerinde stok bulunan ihracat evlerinin, Avusturyaya hurda ihracı hususunda — bazı ticarl kombinezonlara müsaade edilmesi için Ekonomt ve Ticaret Bakanlığına müracaat edecekleri anlaşılmaktadır. Mevcut alivre bağlantıların teslimatında, #ıkıntıya düşmemeleri için kasım sonuna kadar, Borsada kuv- vetle alıcı durumuna geçmeyen ihracatçılar, bu taahhütlerin büyük ölçüde tasfiye edilmiş bulunması hasebiyle, hariçten ge- len siparişlere de muvazi olarak, hafta içinde yeniden alıcı duru- muna geçmişler ve bunun neticesinde fiyatlar seri bir yükselme kaydetmiştir. Daha ziyade Almanya ve Japonyadan siparış alın- dığı bildirilmektedir. Talebin bu ânl artığı, stokların da azal. mamı muvacehesinde, haftanın ilk gününde 395 kuruğ olan bi. rinci Akala fiyatını, hafta sonunda 440 a çıkarmışt Pamuk çekirdeği mevzuunda devamlı bir dış satış müna- sebeti henliz kurulamamış bulunduğundan, fiyatın teşekkülünde dahildeki pamuk yağı fabrikalarının talepleri âmil bulunmak- tadır. Bu fabrikaların, mubayaalarını düzenli bir şekilde yap- maları da, fiyatın, daha ziyade alıcının empoze etliği seviyede teşekkülünü intaç etmektedir. Bütün bu sebeplerle, geçen haf. ta boyunca pamuk çekirdeği fiyatı 16 kuruş üzerinde durmuştur. Hafta zarfında pamuk yağı durumunda da bir değişiklik satıcıların fazla Borsa ve piyasalarda haftalık vaziyet olmamış ve fiyat geçen haftaki seviyesini muhafaza ederek yi- 'ne 140 kuruştan kapanmıştır. ADANA Adana, 10 (Husust muhabirimizden telgrafla) — Mısırın pamuk ihracatını menetmesi daha bir kaç gün evvele kadar Çukuürova pamuklarına 150 sent (Bizim paramızla 420 kuruş) Veren Almanyanın son günlerde bu fiyat baremini yükseltmesi diğer taraftan Fransa, İtalya ve bilhassa Çekoslovakyanın yeni teklifler yapması, Adana pamuk piyasasımı bir anda hareketli bir safhaya intikal ettirmiştir. Japonyanın da bir vapur tedarik ederek, pamuk almaya başlamasiyle Adana pamukları 400, Ha. tay malı da 405 kuruşa kadar fırlamış, ikinci nevi akala âzami 376, üçüncü nevi akala ise 345 kuruştan muamele görmüştür. Dünya ve piyasa — hareketlerini yakından takip eden Adanalı bazı büyük müstahsil firmalar, haftanın sonu olan cumartesi günü 400 kuruşu azımsıyarak — satış yapmamışlardır. - Kam. panya başından beri mütemadiyen pamuk alan Çekoslovakyı nın fiyat yükselmelerine rağmen mubayaadan çekilmiyerek ha- raretli alıcı sıfatını muhafaza etmesi, bu memleketin demirperde gerisine pamuk / kaçırdığına dalr mevcut — şüpheleri sona eren hafta zarfında da devam ettirmiştir. Sümerbank Pamuk Bürosunun geçen hafta yaptığı muba- yan ise evvelki haftalara nazaran oldukça mühimdir. Sümer. bankın 400 kuruştan pamuk almaya başlaması, pamuk fiyat- larının düşeceği veya satışların herhangi bir şarta bağlanacağı şeklindeki söylentilerin asılsız olduğunu da meydana koymuş- tur. 1 aralıktan 8 aralığa kadar Adana Borsasında yapılan mu- amelelere göre bu müddet zarfında 874 ton birinci akala, 285 ton İkinci akala, 197 ton Üçüncü akala satılmıştır. Kampanya başından 8 aralığa kadar olan satışların umum! yekünu ise 22.400 ton birinci akala, 2.838 ton ikinci akala, 588 ton üçüncü akala, 18 tan yerli, 13.308 ton kÜtlü, 5.635 ton da kozadan ibarettir. Bu rakamlara göre rekoltenin yarıdan az fazlası elden çıkmış bu- lunmaktadır. Pamuğun bugünkü iyi vaziyetine rağmen 13-14 kuruştan açılan çiğit piyasası hâlen 11 kuruşa düşmüştür. A- dana, Mersin ve İskenderundaki yağ fabrikaları, mevcut çiğit stoklarını işliyebilecek kabiliyette değildir. Bu madde üzerinde ihracat da yoktur. Bilhassa bu Iki sebeple bugün 11 kuruştan muamele gören çiğidin önümüzdeki günlerde biraz daha düşe. ceği sanılmaktadır. Almanya, Mersin teslimi 18 kuruştan çiğit istemişse de, bu fiyat ihracaiçıyı korumadığından anlaşmaya varılamamışlır. -Mersinde Gandurlar firması Süriyeye — küçük bir parti çiğit sevketmiğtir. Ayrıca bir kaç firma çiğit ihraç edebilmek için hariçte alıcı ve korur fiyat aramaktadır. Diğer yağlı tanelerden susamın dahili istihlâkte sarfiyatı artmak. tadır. Geviren Reşad Nuri Güntekin narında yaşıyamaz. Zamanımı- zın tarihi, maddi ve mânevi bir- hğini gerçekleştirmek — zorunda olan ve kendi insanlık haysiye- tini bütün dünyaca tanınmış görmek yolundaki iptidal meyli- 'nin tatminini görmedikçe ne ba- rıs, ne Mütareke — tanımıyacak bulunan bir insanlığın / buhra- nından başka bir şey değildir. Bügünümüz bunca tehlikeler, yarınımız bunca / yeni ihtimak lerle yüklü oldukça; insan de- diğimiz mahlükun bugün kendi- Sini - tehdit eden büyük fetim ve istilâları kendi adalet ideali- 'ne rümetmediği milddetçe — hig bir yerde sükün ve selâmet bur. uyacağı bu kadar muhakkak bulundukça uyanıklığımızı, har kikati görme kabiliyetimizi ae Si ümitsizlik — meyillerine feda edebiliriz? İnsan Haklarının & dânı; mağdurların, kölelerin, aç Jar ve işsizlerin feryadım tekrar dile getirmekte; insanda, insanı sükün ve istirahatın ölümle kar- deş sayılabileceği bir yola sü- rükliyen bir ümidin varlığını ifade etmektedir. Bizden önceki yüzyıllar, hendesi bir terakkinim kolaylığına inanmakta, hiç süp- hesiz hata etmişlerdir. İnsanir fın yükselmesi ayak sürçmesiz, irticasız, ağır buhransız olmuz yor. İnsanın kudretini, tekniğim zaferlerini, — zenginliklerin art- masımı, bütün milletlerin kendii kaderlerinin hâkim ve sahibi haline gelmelerini, — gerçek pir insanlık cemaatinin doğmasımı, bültün bunları, hiç güphe yok ki, çok pahalı ödüyoruz. Fakat bizi dört bir tarafımızdan saran meseleleri — çözmesini - bilirsek, biz bu fedakârlıkla bir dünya medeniyetinin — temel taşlarım koymuş olacağız. Bunun için gerçeklerin — yüreğinden çıkam düvet sesine kulak vererek böye e bir savaşa girişmiş bulunu yoruz. O suretle hareket edelin ki herkes ona iştirak etsin, bür tün dünyada — militan bir balk efkârı yaratalım, guur ve vic- danları aydınlatalım. İnsanlara haklarından ve kendilerini ba haklara lâyık kılacak vazifeler- 'den bahsedelim. Onlara göstere- lim ki hiç bir bencil iddia ve talep kendi kendisini / tatmine KAf değildir; - hakkın zaferi şahıs için değil, herkes için ya- pilan bir savaşın zaferidir . ve hamurunda bütün bir dünya de- diğimiz. şeyin mayasını taşır. Bundan başka da onlara hak- sızlık, giddet ve tazyikteki çi kinliği anlatalım. Bu tehlikelerin bizi bugün her zamandan ziyade tehdit ettiğini, fakat onları altetmek ve ar. zularımıza cevap veren devri- mizin mutalarına uyan bir mi> zamı tedricen kurmak kaderk 'nin bugün her zamandan ziyade elimizde, yalnız bizim elimizde olduğunu söylüyelim. İşte an cak © zamandır Ki olayların durmadan hırpalıyor. göründük leri fakat aynı zamanda da da- ha küvvetle parlattığı bu ideer lin gerçekleşmesi ve barış ile terakkiyi ayrılmaz bir gekilde birbirine kaynaştıracak bir po- Jitikanın doğmam yolundaki var zifemizi ifa etmiş olacağız. Kupon getirecek okuyucularımıza Gazetemizin Tahsil Kupon- dariyle, ay başından itibaren etmeye başindığımın (L000 Saat) kuponlarını ka- bul etmek, mukabilinde kur'a miş bulünmaktayız. — Bizi bu karara sevkeden sebep, oku. yucularımızdan. bize müracaat etmekte olan büyük kitlenin İsinl süratle görmektir. — Bu maksatla Galatada, Bankalar Caddesinde, Adalet Hanının 2 nci katında bir daire küşat edilmiştir. 1 Aralıktan - itibaren Kur'a numarası, kupon ve hediye için - okuyucularımız mezkür adrese müracaat e- deceklerdir. Yurdun her tara- fından — gönderilmekte olan kupon / mektuplarının Üzeri- 'ne de adresin (YENİ İSTANBUL. Ban kalar Caddesi, Adalet — Ham kat 2) şeklinde — yazılmasını okuyucularımızdan — bilhassa rica ederiz.

Bu sayıdan diğer sayfalar: