10 Ocak 1939 Tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 4

10 Ocak 1939 tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sayfar 3 Ramililerin derdi İstanbula evvelk yapılacak iş- der, konservatüvar mıdir? - Yoksa 'yol müdür? Bu suale verilecek en) azakul ve haklı cevabi bulmak için| bugün İstanbulun sokaklarında mü| kim merkezlerini biribirine bağlı- 'yan eaddelerinde ufak bir cevelân) yapmak kâfidir. O zaman siz diz. lerinize kadar sıçrıyan çamurlara| 've çamur içinde şekil ve mahiyetle rini kaybeden ayakkabılarınıza ba| karak bu üzerinde münakaşa edi Jen aualin cevabını verirsiniz. Dün tesadüfün iyi bir. cilvesi beni İstanbula çek yakm ve çok mühim bir köy olan “Rami,, ye se ketti. Bizi Sirkeciden itibaren İs- fanbulun bozuk kaldımları üzerin- de silkeliyerek mide ve ciğer bırak| Tmıyan otobüs Edirnekapıdan Top-| gulara giden yola çıktığı anda ken dimizi bir çamur denizi içinde bul duk. Ötobüsün çamur içinde güç-| belâ dönen tekerlekleri etrafa ça Mnur püskürüyorlar ve yayan git-| mek meeburiyetinde olan biçarele- Fi (1) baştan aşağı pis bir perde ile #ıvıyorlar da, Fakat burası bu Edirnekapı — Topçular yolu. Topçulardan itib yen Ramiye kadar uzanacak kısım yanında yeni yapılmış ve pırıl pırıl| parlak bir asfalt kadar güzek ve Ayi imiş. Buradaki yol (1) denilen| çamur ve batak deryasını / görme den tahmin etmek için insan kafa-| ginın küdreti imkânı yok kâfi gel mez. Otobüsün — kâh sulara, kâh çamurlara gömülerek bin müşkü - İâtla uzun ve korkunç bir mücade leden sonra yarabildiği bu yolu, geltirle daima müvasala mecburiye | finde olan ve — ekseriyetini fakir| halk teşkii eden, otobüse binmeyi | yılda bir gelen bir nimet ııîılrılıvnı | | | Zavallı Rami halla — yayan olara 'Nasıl geçebilir? Buna burada v. Tilecek tek cevap şudur: “Bö insan kudretinin - haricin-| dedir. Hayretle gördüm k bu fevkal beyer işi Ramililer” beceriyorlar. Fakat nasıl? Bunu bizzat bir Rami' Jinin ağızından dinlemek ister mi-| ainiz, bakınız ne diyorlar. | — Ah! beyim bir bu yol yü-| zünden neler çekiyoruz - bilseniz, | ba yol burada oturan 10,000 nü- fusun kAbusudur. | Senelerdenberi ufak bir tamiri| için, veya hiç olmazsa çamurun nüne geçilmesi için yüzlerce defa| belediyeye müracaat ettik. Her| defasında tamir vaadi aldık. Fakat| bir türlü vadedilen tamir ya dı. Bu yol bütün Rami.nahiyesinin | 'en belli başlı yoludur. Ve muhak-| Kak defalarca geçilmesi lâzımdır. Bunu biz fakir Rami halkı geçiyo Tüz. Mecburen çamura. hök şeye Tağmen geçiyoruz. Raminin derdi| yalnız bu. değildir ki bu. yoldan başka Edirnekapı — Eyüp / yolu| “vardır ki o bundan beterdir. O yo-| Ja yolu düşenlerin çektiklerini bir| bilseniz. İşin fena tarafı bu yol bahsettiğim yoldan daha mühim-| dir. İstanbulda bulunan 20 fabri-| İkanın amelesinin mühim bir kısmı) Burada oturur. Ve fabrika ile mu) yasalaları bu yol vasıtasiledir. Bütün bunları bir solukta söyli 'yen Murtaza Selim derin derin içi| 'i çekti, sonra etrafımızda kahve-| 'nin peykeleri üzerinde oturmuş Ra| zalli arkadaşlarının gözünün içine buktı ve sonra şöyle devam etti: | — Bisim en büyük derdimiz a-| Arazimiz yoktur. Etrafı.| mızda Çiços çiftliği — namında bir| giftlik vardır. Bu çiftlik Abdullah| Bey namında eski hanedandan bir| zata ittir. Bu çiftliğin hükümet darafından istimlak edilerek halka verilmesi lâzımdır.. Ramide - 800 hane bugün arazisizdir. Bir kısmı- ni arazisi varsa da — bu ihtiyaca| gayri kâfidir. Hükümet bunu is - imlâk ettiği takdirde de Rami hai kı muayyen bir bedel vererek bunu faksitle ödemeğe razıdır. Ahi bu.| u bir temin elsek şu yolları da bir yaptımak biz dünyanın en mesut adamları olacağız Görülüyor ki Raminin, İstanbu-| İ 15 dakikalık bir mesafode olan Bu nahiyenin bugün yolsuzluk ve #razisizlik gibi çok mühim ve der. hal telâfisi icçap eden bir derdi var- dir. Ve bu derde süratle deva bul Buya çalışmak şehir icin bir şerer| Borcudur. ö şerrmye a <7 F SÖT YENRİSARAN Almanyada İş İle Sanatı Birleştiren Cemiyetler “Sây ve Neş'e Cemiyetinin Faaliyeti Git Gide Daha Verimli Neticeler Vermektedir. Berlin (Hususi) — 1ş yerleri teş- kilâtı, cemaat hayatının esası” ve binnetice onun kültürel inkişafıdır. Bu teşkilâttan sonra tatil zamanla- ı teşkilâtile - uğraşmak — Tüzımdır. Sanayi halkını, her ne suretle olur #a olsun, tatil zamanlarında eğlen. dirmek bu teşkilâtin gayelerinden biridir. Ameleye, tatil zamanlarını hoş geçirmek için muhtelif tmkân- Jar hazırlamak ve hem de hayatının Mmakül bir teşekkülüne onu sevket- mek icab eder. Bu kültürel faaliyette iki cins va- zife nazarı itibara alınıyor'*ki, birisi Alman güzel san'at ve medeniyet e- serlerinin millete munis - olmasını, diğeri de güzel san'at eserlerile ve kültürel — intizam meşguliyetlerile doğrudan doğruya temasa- girerek millet içinde, yaratıcı - kuvvetlerin ikaz ve takviye edilmelerini - temin etmektir. Bu iki cins vazife alesex viye geniştir ve onların tahakkuku da büyük bir teyakkuza lüzum gös- terir. Yapılacak olan ve bunun için istimal edilen şey, uzvi bir inkişaf ümidine müsald olan geraiti ihdas eylemektir. Milletin güzel sana'at hinsine mü- tedair olan intibahına gelince, milii #osyalist kültürel cemaatile birleş- Mek en muvafık bir hal çaresi ola- cağı gibi fevkalâde - mühimdir de. Zira bu cemaat, muntazam âzaları, Müşterek ve kültürel menfaatler ce- maatleri halinde bir araya toplamak kabiliyetindedir. Bu mesai, ancak tiyatro sahasın- da büyük bir ehemmiyet kesbetmis- tir. Bu sene de, onun ieraat ve te- #irleri genişletilmiştir. Propaganda Samereler) dairesi (Kuvvetten n #e) cemiyetinin daimi tiyatroları ol mak Üzere, Berlinde millet tiyatro- #u, milli opera ile Münih'de, Breslav 've Dresdende Milli/ tiyatroları da idaresi altına almıştır.. (Kuvvetten neş'e) cemiyeti, sanayi - halkına ti yatroları ziyaret imkânını verebil mek için Alman tiyatrolarile muka eler akdetmiştir. 1937 - 38 senelerinde bu. esere 7000 temsil tahsis edilmiştir. Tiyat- roların, büyük şehirler haricine teş- mili hususuna bilhassa nezaret ed -| | miştir. (Neş'eden kuvvet) cemiyeti, kazançtan hissedar olmak ve bu su. retle de idamei hayat edebilmeleri ni temin etmek için otuz seyyar ti- yatrolarla da mukaveleler yapmız tır. (Sorbest müsamereler) — daire- Si, otomobil yolları inşası kampları katine olarak hususi bir faali yet teşkil etmiştir. Bu otomobil yol- Jarı inşası kampları menfaatine o- Jan faaliyet, muhtelif inşaat proje- lerine göre, hali faaliyette olan bil- tün kamplara teşmil edilmiştir. 1957 #enesinde bu faaliyet, 110.000 kişi- den ibaret olan 560 kampta tatbik #ahasına girmiştir. Her kampta, ay- a iki veya lç sinema temsilleri v>- rilmek şartile 4000 konserle 3000 | müsamere verilmiştir. (Serbest müsamereler) — dairesi | nin bu seneki yeniliği, münhasıran | askere temsil veren (Asker tiyatro) Sunun İcadıdır. Bu tiyatrolar, mizonlarda — veyahud. / manevralar kamplarında oynanır. Bu ilk askeri| tiyatro fevkalâde rağbet gördüğü i- çin, gelecek sene yenileri teşkil edi. lecektir. Ordu, tatil zamanları kad Tosu içinde teşkil edilen müsamer>- lere. aökeri orkestraları gündermek| #üretile (Serbest müsamereler) da- ine karşı olan minnettarlığına bu etle bir mükabelede - bulunmak, (Neş'eden kuvvet )cemiyeti tiyat rolar eserinin büyük ve kültürel bir. ehemmiyeti haiz olan diğer tedbir leri meyanında (Tiyatro trenleri) ni do zikretmek lâzımdır. Bu trenler, bilhassa arazisi bir hükümetin hu: düdlari / üzerinde bulünün — vatan-| daşlar için işler. Bu sene konser işi de büyük bir hamle almıştır. Fur. tavaengler ve Sehuricht gibi namdar gf dörkeste'ler umumun takdir ve Tağbetine mazhar olmuşlardır. Buğün Alman milleti için en ziya- de yabancı görünen şey, güzel san. İş güzelliği atlar içinde ) gekil san'atları) - yani| heykeltraşlık vesaire gibi şeylerdir. Bunun için (Serbest müsamereler) dairesi fabrika ve imalâthanelerde| güzel san'at sergileri için geniş bir faaliyet gösterdi. Bu - sergilerden gimdiye kadar 1273 sergi açılmıştır | ki, bunun hemen nisfı bu seneye bet eder. Bu hesaba göre fabrikalar. da günde iki sergi teşhir. ediliyor demektir. Nes'e ve küvvet cemiyeti - tara fından teşkil edilen milli terbiye e- esri mesaisi sayesinde şimdiye ka- dar 10.180.000 Alman bundan istifa- de etmiştir. Bugün pek ziyade alâka gösteri len bir şey varsa o da Alman mede- niyeti an'anesine kargı gösterilen Jâkadır. Alman milli terbiye işi, ta- Fihi yerleri ve müzeleri rehberler! ziyaret etmek için bir teşkilât vücu- de getirmiştir. Bu, cemiyet progra- nnn daimi bir faslıdır. Seyyar kütübhaneler ve bilhassa| fabrika kütübhaneleri bu sene bü. Yük bir inkişaftadır. Bu iş, gelecek #ene, ilk defa olarak faaliyetini de- | niz ve ırmak seferlerine tatbik ede- | cektir. | Büyük milli bayramlar, bühassa | propaganda nezareti, Alman genc- | Tik müdürünü, Alman gıdai- teşek-| külleri ve Alman halkcılık cemaa- | tinin iştirak etmiş oldukları 1 mayıs 've hasad bayramları bu sahada is- tihsal edilen neticeleri mukayese et meğe kâfidir. Müyonlarca Alman hemşehrisini bir araya toplamış 0-) Jan bu bayramlar, birçok Almanla-| Ta ve bilhassa büyük şehirler halkı- Ra, milletin ruhundan doğan âdet| ve an'anelerin ne olduklarını, bu a-) Zim ve irade membalarını zer'etme-) nin ne kadar mühim olduğunu an-| latmıştır. Müsiki sahasında — kültürel işi| (Serbest — müsamereler) — dairesile| mutabik kalarak (Milli ve - gençlik Musikisi) namını taşıyan Alman mu #iki odası dairelerinden birisine mer- | but bulunmaktadır. Hitler gençliği- 'nin ve başka teşekküllerin iştiraki- | le (Neş'eden kuvvet) - cemiyetinin Musiki ve teganni cemaatleri bu se- 'ne 4400 (umumi teganni müsame- releri) ile diğer musiki müsamerele- ri tertib etmiş ve buna 800000 Al-| —man hemşehrisi iştirak etmişlerdir. Kukla oyunları, amatör tiyatro- dar, meddahlik - vesaire / eğlenceler büyük bir rağbete mazhar / olmuş- lardır. Bu sene iş malülleri, nasyonal s0s- yalist cemaati eserine tâbi (Neg'e den küvvet) cemiyetinin bütün tem- #illerine iştirak etmişlerdir. B.Z. Kayseride Yonca Tohum İstas- yonu İnşaalı S n tasyonu civarında yonca tohumları. u temizleme istasyonunun ve har garlarının İnşaatı da - ahiren iha'e olunmuştur. Bu. istanyonun. ehem. miyeti mahsusası vardır. - Kayseri | vilâyetinde yetişen yoncalar dünya- Tün en meşhür. “ve küvvetli gıdayı haiz yoncalarındandır. Almanya ve Amerikaya Kayseri vilâyetinden bir hayli yonca tohumu sevkiyatı ya- pılmaktadır. Önemi itibarile yüksek| değer ve kalitesi bulunan yonca to humlarımızı temizlemek için bu is- tasyon kurulmuştur. Müstahsilin el de ettiği tohumlar bu istasyonda| üÜcretsiz temizlettirilmektedir Gerek memleket içindeki zeriyat| İhale Edildi için ve gerek dış memleketlere ya pilacak sevkiyat için yonca tohum. larının sağlam olması küsküt deni- len zararlı tüfeyli mevaddan temiz- lenmesi için bu istasyonda bütün | bi fenni tedbirlere tevessül olunmak- tadır. İstasyon ahiren devlet ziraat işletmesi / kurümünün - emri altına Birmiştir ve kurum müstahsilin elin- den istihsalâtını bazı muhte ucuz flatlarla mübayaasına yer ver. memek için doğrudan doğruya ku rum müstahsil elinden mübayasta başlamıştır. Yonca ziraatinin batak. Jik hüsülüne meydan vermiyecek gekilde yapılması ve arazinin sulan- masi da sıtma mücadelerinin kon. #rolü altında bulundurulmaktadır. Ka 10 KÂNUNUSANI — 1839 Kara Ahmet Nasıl Gihan Şampyonu Oldu? | Tefrika No: 21 YAZAN ; TEVFİK PARS Koca Yusufun Gözünü Artık Kan Bürümüştü « Ringten Fırladığı Hasmının Üzerine Atılmış Altında Eziyordu Kara Ahmed, polislerin müdahale | ten kendiliğinden Ponsla kargı kac- edeceğini anlar anlamaz, bütün şıya kalmış olacaktı. kuvvetile Koca Yusufun bileklerin-| —— Kara Ahmet, Koca Yusuftan bi den yakalamış, iyi omuzu / yere ya-| raz daha yakışıklı okluğu için daha ış hasmını Filizin yardımile e- birinci güreşinde fevkalâde kalaba- Tinden almıştı. hik bir seyirci kitlesi toplamış, bit Halkan bir — Kai kızgınlıktan | hassa Parisin en güzel, en zengin “Yusufa dişlerini sıkıyor, hakemlerin | kadınlarını, onu soyunmuş vaziye proteato etmesi için bağırıyor, diğer| te boğuşurken — görmek - heyecanı Bir kısmı da yani müfrit Yusuf ta- | sarmıştı. rafdarları da onun bu hareketini af-| — — Daha güreşlerinden bir kaç gün | tediyorlar, hattâ çılgıncasına alkış | eve bütün Tocalar tutuluyor hela Hiyorlardı. kadınların, zengin madamların bir- | Üpühassa kadınlar, genç madam- | birlerine yaptıkları cakalarımı, ger, dar, yüz yıllardanberi konmuş ka-İ danlarında, göğüslerinde, ellerin'> Meleri çiğneyen, kızınca / dünyayı | bileklerinde, kulakların görlü görmiyen bu yağız delikanlıyo büsbütün vurulmuşlar, ihtimal bir- İ herk küpele- e parlıyan — elmasların, maücev. Tarı arasından B DuR ada e Bravot, 'sira Kara Ahmedin güreşlerire D aü Fi Kara Ahmed Yusülün kolana g-| Enl eluyor. Parisin en kibar kadla rerek, Filiz de arkasından iterek bel | İarı b ü Kaymetli el. kın arasından sıyrılıyorlar, güreş ye | maslarını, mücevherlerini teşhir ot rine doğru geliyorlardı. mek imkânımı buluyorlardı. Tarafdarları, / ortalığı veh Kara Ahmedin tam bir ay süre 1 veren, — protesto veya diskalifye / güreşleri esnasında salonları - dol- istiyen haykırmaları, bağırmaları| duran insanlar, İocalarda oturn Poosu yerden kaldıriyor. | zengin kadınlar sanki hiç değişmi- lar, hakemler bu vaziyet karşısında | yor mütemadiyen her gese aymi 'ne karar vereceklerini şaşırıyorlar. | yerlerini muhafaza ediyorlardı. . Ve hakikaten de öyle oluyordu. Bütün gözler Kara Ahmedle Fili-| — Bühansa localar, cihan pehlivan- zin kolları arasında güres yerin| uğının son güreşine, non gece doğru getirilen Koca Yusufa diki. | kadar kâmilen kiralanmış, köbar miş, binlerce inâan heyecandan taş | ileler, ve büyük zenginler tarafın. kesilmişti. dan alınmıştı. Parisin göbeğinde / bin bir cesid| —— Cihan petilivanlığı müsabakala- milletten insanların kaynaştığı bir| am hangi Eecerinde gitaeniz n Mmuhitte Koca Yusufun şu pervasız | | hareketi herkesi düşündürmüş, hat tâ Türkderden ürkütmüştü. Hakemler Koca Yusufun protesto kararını ilân ederken, o, gözlerinder. ateş püskürüyor, homurdanıyor, Ka ra Ahmede dönmüş: — A be Ahmed, diyordu, bırak: madın. Şunu öldürüp- gazi / olacak- tit Hakemler, Yüsüfün - balkın kızı- dan sandalyeleri üstünde kazandığı| galibiyetini kabul / etmemişler, Yu- Sufu tutan birçok halkın müdahale- Si karşısında daha fazla ileri gide | memişler bu kadarcık bir. ceza ile) | ön hir derece iktifa etmişlerdi; he göenenen | (Koca Yusuf sevgi madalyası ve| Onun güreş minderinde: ikremiyesini almıyacak, ve der| — ON güre m hal Parisi terkedecektir.) | v Diye nâra atıp, kollarını savura- k, yanlarına vurarak bir defa do- laşması bütün kadın kalplerini hop- hakkak Iocalarda her zamankki insan ları, her geceki simaları ayni yerle- rinde görebilirdiniz. Kara Ahmet, son derece tatlı ve muvaffakiyetli göreşlerile bütün. Paris halcını teshir ediyor, binlerce insanın, binlerce kadınların kalbin: giriyordu. Ona vurulmuyanı, ona âşık olm” yan genç kadın kalmamıştı. Tepeden tırnağa kadar pehlivan olan, her halinden erkeklik akan Kara Ahmet, o zaman Pariste bi erkek güzelliği müsabakası yapıl- miş olsaydı, her halde onda da en hır, vavhakkak birin | Bu karar Pariste ilün / ediliekca| | amerikadan ayni günde bir telgeat | latmağa kâfi geliyordu. çeliyor, Yusufu Nevyorka davet 0-) Teti R Bu yazdıklarımı sakın mübalâğa | Organizatlirler, bunu “fırsat bile- | #ARRetmeyiniz! Ve güreş yerine en | vek hemen Yusufu Paristen uzaklaş. | Yakın olan locayı bir aydanberi tur l tan, Kara Ahmede baygın / baygın ahat cihan şampiyonluğu bu va- | Bakan sarı saçlı genç Pransız kızı- | ziyet karşısındaPol Ponsa birakıla. | Pa dikkat ediniz! mazdı. Bu kız, tam bir aydanberi, her ge | ÜEsasen halkın heyeti mecmuası| Ce aymi locada oturmakta, ve Kara buna itiraz edecek, Pons'un cihan | “Ahmedin güreşlerini müdhiş bir alâ- Şampiyonluğunu tekrar muhafasa | Ka ile karşılamaktadır. edebilmesi için her halde son bir gü-| — Onun heyecanını binlerce insax Tes daha yapması ve o güreği de ka-| görüyor, binlerce halk gözlerinder zanması icab ederekti. kaçırmıyordu. Nihayet bütün Parisin gözü üstün | — Kara Ahmed, Hankişmit ve Lora de olan Karâ Ahmed bu. güreşlere| " gibi, Dömüray ve Fenelon gibi en dahil edilmiş, ves1900.1901- cihar | maruf pehliyanları yeniyor, cihar pehlivanlığına yani baştan devam / pehlivanlığı için Ponsla kargı karşı- edilmiştir banateamdş Kara Ahimedin kudreti hakkında| — Bütün Paris ve bütün dünya bu henlz kimsenin bir malümatı olma- | ikinci 'Nirk pehlivanının güreşlerini dığı için Koca Yusufun yerine he-| / dikkatle takib ediyor, bugün bile hu men Pol Ponsla onu güreştirmek | tirasile şeref“ duyduğumuz - büyük Köşelamar, ermlk ü Gi aa a pehlivanlerla tutaşturmak, ve Ka | Müzabaka çünü yavaa yavaş gel hakkında bir malümat almak, on: sonra Pol Ponsla kargı karşıya b rakmak istiyarlardı. Kara Ahmed, bütün hasımlarırı. Ph dirta yenmiş, birçokları. asen Kara Ahmet, - Pons'tan| evvel diğer pe hlivanlarla yapacağı güreşlerden birinde — mağlüp, olsa, | — Dedirtmişti. elimine edilecek, cihan pehlivanlığı | » Nihayet cihan pehlivanlığı “için için bir başkasile gürermek hakkını | Pol Ponala güreşmek hakkımı ka- Hanea zanmış ve onunla kargı karşıya kal- muşta. (Devamı var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: