9 Nisan 1939 Tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 6

9 Nisan 1939 tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

i k F Sabuha karaı horoa seslerile y) deki parinkde | 1 dakilerin kalbini öze d #ızlatıyor, Belma için için vicdan a- üi vi Yazan: M. ŞEREF OKTÜRK azalması, elbisesinin | KM GN ZL Terakelmz ge at ZŞ —T — B S a DEAR A DSe mez'ak e ea ea Haa | GU a eee n n ” S eee L l içeri giren hasta bakıcı Saffet ni çok üzdüm, mütecasir ettim. Ba-| beyi yerde kanlar içinde görünce a inan. İşte bu günden sonra seni-) zabi düyacak eriyı | Eve gekdiler. Saffet odasına gi- rip soyunmıya başladı. Genç doktor bugün Belmanın yüzüne bakamamıs| gada sıkılmıştı. Yaptığı hareketi, yazdığı mekteba düşünerek / âdeta di kendinden utanıyordu. Faka; Belmayı y Bu sevgisinin daha ziyadeleştiğini anlı doktoru kakdırıp ge- | sim, hep seninle yaşıyacağım. Size n e T e ikan akıyor. Taşların üzerinde ilerli- | yaşları akıyor. Doktorun bu haline| iyer, paktılaşıyordu. acıyarak ağlıyordu. T gelen tedevi yapıldı, Saf- —— Saffet, gördüğü bu iltifata hay- Hat bey bağka yatağa yatırlak. — | vet ctmin, saşırmış. Geğri tüiyani G ea Keme | Haa Si pönem eayene | sarıkdı ve: harçınlaşıyordu. — Belma canım. / Beni çok üz- *” radam bir hafta geçtikten s0a-| dün öldürüyordun. Artık her geyi/ ra, hemen iyileşmiye başladı ve kalk — unutalım yavrum. Ağlama böyle i- * İki ay izin için müracant etmiş, | çim sızlıyor.. istediği kadar izin alabilmişti. Diyerek onu, kendine doğru çek-| Astanbula bir telgraf çekerek has | ; göğrüne bastı. Başları birbirinin *ta olduğunu söyliyerek, geleceği gü-/ omuzuna düşmüş. kolları dolaşmış. ü bildirdi. t Bir müddet bu gekilde ayakta ses kiz durduktan sonra kapının açılma- Belma, gelecek mektubum bir hafta geçmesinden üzülmiye, merak | etmiye başlamıştı. Mektepten gelir- ken Saffetlere uğradığı zaman işit tiklerine inanmıyordu. Demek has-) talandı, istanbula gelecek. Yaptığı hareketten, yazdığı mek) tuptan pişman oldu; genç doktordan| utanmıya başladı. Saffetin temiz| Sevgisini şimdi anlamış ve ona acı-| maştı. . -Ertesi gün, hep birlikte rıhtıma gittiler, Vapur gekli, yanaştı. Mer-| düven indirildi. Saffet ailesine, Bel- masına kavuşmuştu. Fakat o, Bel- manın geleceğini ümit etmemişti | Şu anda ne kadar seviniyordu. Ya- kıcı gözlerin tesiri artmış, konuş-| Masındaki âhenk fazlalaşmıştı. Bel-| manın bu hareketlerile hiç bir şeyin| eksilmediğini anlıyordu. Saffetin aararmış yüzü, gözlerin. #ile ketdilerine gelip ayrıldılar. Saffetin kardeşi, bu vaziyeti gör| anülş, kapıyı tekrar örterek kahkaha. darla uzaklaşmıştı. Belma, bir ay sonra imtihanları- mın muvaffakiyetli neticesini öğre- merek / kimyadan — mezun olmuştu. Ayni gün nişan yapıldı. İki sevinç yapmışlardı. Artık iki ay izin de ta-) mamlanmıştı. Karı koca, Istanbu!. a ailelerinden ayrılarak İzmire dön düler. Mesut bir yuva kurarak rahat| ve refah içinde yaşamıya — başle dilar. Uzun zamandanberi / döktükleri |- /göz yaşları yerine şimdi günden gü- 'ne artan sevgi, neşe hâkim oluyor-| du. M. Şeref Oktürk Safranboluda — Parti Kurultayı Tespit edilen dilekler; | umum merkere verildi Ankara: ? (Telefonla) — Ö- Dümüzdeki mayıs ayında topla-| nacak olan Büyük Parti Kurulta-| yi için Halk Partisinde — hazırlık-| lak başlamıştır. - Parti, vilâyet, kaza ve nahiye kongrelerince tes-| bit edilmiş olan dilekler Parti U-| Mumi merkezince hükümete veril-| Miştir. Hükümet dilekleri tetkik| 'ederek neticelerini bildirmekte - dir. Vilüyet ve kaza parti başkan-| *ba akşamı saat 22.80 da yer depren-) mesi olmuştur. Beş saniye devam etti ise de hiç) bir hasar yoktur. Fakat âni ve şiğ- detli olan bu deprenti halkı korkut- muştur. Orzan Hikâye müsabakasını kazananlar Ankara: * (Telefonla) — C. H. P. sinin açtığı hikâye müsaba-| Jarının Vali ve. kaymakamlıkları dti alimin geee e| ktmı kazananlar yanı anlaşıla) kındaki karar Kurultayın tasvibi. | Sakar nnn ni müteskib tatbik edilscektir. Z Ankaranın ekmek — |Yüksek İktisat Mektebil ihtiyacı mezunlarının çayı “Ankara 7 (Telefonla) — An-| kara şekrinin ekmek ihtiyacı için Tüzumu olan buğdayı toprak mah- #ülleri ofisi kendi aatın aldığı fi yat'üzerinden verecektir. Yüksek İktisat ve Ticaret Meh| 'tebi mezunları cemiyeti dün mele| 'tepten bu sene mezan olacak tale-| be şerefine Perapalas salonlarında| bir çay ziyafeti vermiştir. Ziya -| fette bütün talebe ve cemiyet aza- ları ile güzide bir davetli kitlesi hazır bulunmuştur. Ziyafet çok samimi bir hava içinde geç vakite kadar devam etmiş ve eski mezunlarla bu sene-i ki talebeler biribirleriyle tanışmış-| 'YENİ İDARE MECLİSLERİ AZALARI Ankara: 7 (Telefonla) — Ba-| hikesir mebusu — Cemalin Sümer- bank eski Ordu mebusu — Paiğin Btibank. Emekli — General / Cafer| Tayyarın Denizbank idare mecli: $i azahklarına tayini yüksek tas-| dikten geçmiştir. Bir Çılgın Delikanlı Nişanlısını on yerinden |Agğır Surette Biçakladı Ki geee | ba parkındaki kahvehanelerden bi-| İzmir (Husust) — E Karantinada, Halil Rifat paşa cad- | rinde oturarak Gülizarın geçmesini desinde müemif — bir hâdise olmus, | bekliyor. ve görünce arkasından ta- azgın bir mişanlı, çıldırasıya sevdi- | kibe başlıyor. - Genç kız tam evine Hini iddin. ettiği nişanlısını on ye-| / yaklaştığı Sırada Neşet yanına gidi Tinden bıçaklamak suretile ağır su- | yor. Kız, diyor: Benim ne kötülüğü- rette yaralamıştır. mü> gördün. Benimle beraber yel, Hüseyin — kızı Gülizar on yedi Seninle artık yaşıyamam. yaşlarında bir kızdır. Hüseyin oğlu —— Bu cev, Neşet Gülizarın nışanlısıdır. Bu iki — biç genç bir müddet evvel nişanlanmış- | lar ve iddiaya göre bir arada kar koca hayatı yaşamağa başlamışlar. | Maksatları evlenmek... — Fal Neşetin — nüfustaki müsmelesi bir, |ürlü ikmal edilemiyor. Bu yüzden evlenmeleri uzayıp -gidiyor. Bu va- ziyet karşısında Gülizar, iğ€al edil. diğini — sanarak nişanlısının evini terk ile Halil Rifat paşa caddesinde- ki annesinin evine gidiyor. Hayatırı kazanmak için de tütün mağazası- devama başlıyor. Neşet evvelki akşam fPahri ba- kmek | At Yarışını Amasyalılar, Cirit | Oyununu Sivaslılar Kazanmıştı gerdirirlerse Sıvastı pehlivanın kal çalarının ve uyluklarının Amasyalı dan fazla olduğunu farkederlerdi. Ayıboğanın aşağıları, hasma naza an daha narin idi. ap üzerine Neget, ğıni çıkararak Gülizarın vücudu| mun rastladığı yerlerine saplamağa başlıyor. Tam - on yerinden bicaklı- yor. Gülizar baygın surette yere dü-| #ünce, öldüğünü sanarak kaçıyor ve yakalanıyor. Yaralı Gülizar memle- ket hastahanesinde tedavi altma a-| hınmıştır. — Yaralarından üçü göğ- sündedir, biri kalbırin yanında oldu. #u için hayatı tehlikededir. Suçlu verdiği ifadede seviyordum, benden ayrılmak - istedi, vurdum demiştir. Hüdiseye — Müddeiumumi muavini Bay Celâl Varol el koymuştur. Mimar Sinan Mimar Sinanın Niçin Muvaffak Ankaradaki Oldu Şaheseri (Baştarafı 4 cü sayfada) | "(Baştarzfı 4 üncü & yfamızda) fenni ve bedli güzellikleri itibarile | tile tabinların aralarına” kubbeler, Gaima üzerinde durulacak olan ve| konması ve geçmeleri suretiyle yar bu gün Türk mimarisinin ekolü dedi- | pılmış olup mükemmeliyetini muha. Şimiz sanat bölümündeki en muvaf- | faza etmektedir. Pencere kanatları üçer tablardan mürekkep olarak ve| daha basit bir işcilikle yapılmış ol- makla beraber aralıkları ve teknik | vaziyetleri itibariyle Sinan devrin-. istifade etmekle beraber bütün bun | den sonra yapılmış oldukları kânaa- Jarın sanat bağlarını bir araya top- | tini vermektedir. pençerelerin demir Tamış ve ekolünün şah eserlerini yap | parmaklıkları dövme Türk parmak- mağa muvatfak olmuştur. hlkdarı olup gayet güzel ve temizdir. Alimar Koca Sinan sanatkür doğ | — Bu Camiin diğer Sinan Camile mnaş, ve mesleğinin bütün tahsil ve | Tinden farklı minare ve müvezzm, tetkik devresini geçirmiş, memleke — Mahfeline çıkan merdiren yollarının tin itimadına lâyık olarak çalışmış | bir galeri vasıtasiyle birleştirilmiz ve daima adım adım ilerliyerek yük- | olmasıdır. Bu suretle Camiden açı: #elmiş, ve murvaffak olmuş ve sanatı Glümünden sonra da 18 inci asıra kadar talebeleri tarafından yaşatıl. anış bir Türk sanatkârı - olarak ÖL müştür. | müvezzin mahfetine çıkıla bilmekte- dir. Minare yukarıda — zikrettiğimiz. | taşlarla ve gayet mevrun olurak in- 4a edilmiş olun külâh altıdaki Türk nişleri sonradan / dokumulmadığını göstermektedir. Yalnız şerefe altın- daki istalaktitler taşın biraz yumu-| gak olduğundan müruru / zamanla erimiştir. Son Mimar Paruk Çeçen İKTISAT İŞLERİ İktısat Vekâleti teşki- latlandırma müdürü Yugoslavya ile afyon anlaşma-| Tadan yapılmış bulanan #ını imza eden heyetimizle şehri-| abtap ilâve kaldırılır ve) “size dönen İktisat Vekâleti teşki.| dabilindeki sakil yazılar ve makış dâtlandırıma müdürü Servet dün) İAT kazınarak caki naşkışlar meyda- Ankaraya gümişt. Hanı,| ©a çıkarılırsa Ankara Sinanının bu aa Büe e bi SA “günel eeerini sinesinde tapımakla V1 Bükümet — merkezimize — gitmesi | TBar edebilir. muhtemeldir. Köylüye el dokuma tez- gâhları tevzi ediliyor Köylümüzün daha / mürefteh bir şekilde yaşıyabilmesi için hü-| Kümetimiz yeni bir iş sahası olar| Tak küylere e| dokuma tezgâhları| Gemiaat — mahalline son- vrceneddin. Emre ..x Mimar Sinanın Karakteristik Yzime Karae rermişir. bW n Eserleri SNi memer edilmiştir. Kamçı| aai Silek aa. h tezgüh tabir edilen bu dokuma #letlerinden ilk plânda 100 adet kadar yaptırılıp köylüye tevzi e-| Gülecektir. Bazı vilâyetlere sev -| kiyat başlamıştır. - Vilüyetler bu tezgühları mahalli kaymakamlrk-| Yar vasıtasiyle köylere gönderecek-| derdir. Beher tezgâhin maliyet fiatı 30 ilâ 60 lra arasındadır. Tevzi- at şimdilik meccanen yapılacak-| tır. eli bölçemizde ta smır uzaklarırı kadar sıralmaktadır. Eski topraklarımız üstünde Türk| lüğün nişanesini - böyle rekzederek ebedileştiren medeniyet alnına silin- taez gerefli Türk damgasını vuran,| Türklerin sanat hâkimiyetini şahe- serlerile dünyaya tamıtan Koca Türk Mimar Sinana, bütün Türk gönlüm- den hudütsuz hürmetler. Hâmit ihtifal Büyük Türk Şairi Abdülhak HA-| midin ölümünün yıldönümü müna-| #obetile bu ayın on dördünde Oni: versite konferaz ında bir İst. Adliyesinde açık bulunan Mmaaşlı ve ücretli mübaşirliklere orta mektep mezunları arasında bilmusabaka münasipleri alınaca- iından isteklilerin memurin kanu- Bunun (4' üncü maddesinde ya- zılı belgeleriyle imtihan günü olan| (A Nisan 989 sah günü saat on buçukta bir gün evrele kadar bir, falde doçent — Bay Ali Nihad, Bay, Sedi ve gençlerden bazıları büyük #airin hayatı ve eserleri etrafında| #öz söyliyeceklerdir. Ayni gün şai- rin mezarı ziyaret edilerek çelenkler dardır. dilekçe ile Adliye encümenine mü- konulacaktır. racaatları Jan bir kapıdan hem minareye hem| Sultan Aziz Devri Başpehlivanları îı - Akkoyunlu Kazıkçı Kara Bekir - YAZAN : SAMİ KARAYEL Amasya Ovasında Mü- sabakalar Başlamıştı | — Resmi geçitten sonra; S | darla, Amasyalılar arasında at yarı- # oldu. Yarışı Amasyalılar kazandı. Akşam üstüne doğru yarış bitmişti. Sıra, atlı cirit oyunlarına - gelmişti. | Sıvashlarla Amasyalılar kargilaştı- | | a. Sıvaslların at yarışını kaybet. | ci oalamı ereyee siclendirii | Ortaya bir ihtiyar pehlivan çık ta. D pelilmam bicbirine tanttı Feb eee eg 'e yayebarmar işie adeştlar ve #şşlnd a smandeniın sakesi g eli dntiyar bağırdı T a aha Karganila önüee bahadır. (Elle güstererek) meşhur Sıvaslı Akkoyunlu Bekirdir.. Diğerini içeret ae B lie d aet aai boğandır.. Güreşe dışarıdan müda: Hale etimek katiyen mermmudur. Kav ga vediörüş eldere, ağılar ve beye Ka süer aa vanmllüi. Hlzte gömü Mi vi kükanle e Haat adeaii öndE ği a ör A G ÇZi NG oe Pa n bitmişil İaam estaden çeklir çekilme Şi ayeearm Di kem gÖ DÜ badar bir mamafe olluğu bakde bir. bizlerinin elralmin b eaylin çel MAĞA eç eeet — Z vv aaarden BOT ÖĞÜ Fi - ietime yakleşmmek için tüt türiü başladı. Bu oyunlarda Çorumluların | ünerler yapıyorlardı. çatlıların yaman oldukları gör SAi H ÇAA Üneae ea A aaT D aa Nihayet; nişancılıkta, Tokatlılar | TP biribirine hücum ediyorlar.. ve birinci, Çorumlular ikinciliği kazan- | aha yaklaşmadan boşalan bir yay mışlardı. Şimdi, sıra pehlivanlara | Sibİ doğrularak sağına veyahut 50- gelmisti. Pehlivan gürenleri iki gün | İüna aldığı hasmını gözliyerek ve devam edecekti. | Sıçrıyarak takip ediyorlardı. Teelü; üçlucü ve ikinci derece| — Her iki hasmın hareketleri çok | e pehiivanlar birdirlerik çarpışa. | Tühirane ve hadden fazla çevikti. | Bu çarpışmalar usulden olduğu ven. | | Güreş başlıyalı on dakika olmuş- | bile Sıvaslılarla Amasyalılar arasın. | , İKi hasım birbirlerine ancak iki | &a oluyordu. Diğer yerlerden gelen. | Ütfa yanasıp kapışmışlardı. Her iki ler seyirci kalmışlardı. yanaşıp kapışma da bir an içinde ve Ü Nikayet; son c namazından | *İdirim süratile kopup kaybolmuş. sonra; Akkoyunlu ile Ayıboğan oe- | ©* görülüyordu. Fakat; Amasya bam- yacıları çok çetin bahadırlardı. Ç debi Sultan Mehmedin, daha hâlâ t ihi varlığını üzerlerinden silmedik- deri görülüyordu. Lâkin, saatlerce süren çetin cirit düellosundan sonra; Sıvaslılı- vın galip geldikleri görüldü. Sıvasl ciritçilerin bu galibiyeti kazanmak için üç tane edeğerli at çatlattıkla- etmemiş o- Ne ise; tarafeyn at yarışlarında | ve cirit oyunlarında denk düşmüs- derdi. Bu oyunlar famlalar ile paz: tesi gününe kadar devam etmişti Sıra rukıslara gelmişti. Mi kaslara - vilâyetten gelenler gurup, gurup iştrak ediyordu. Rakıslarda | en ziyade Kasamomulular göze çar- piyordu. — Bunların oyunları daha kıvrak, daha cazibeli idi. Nihayet; Akkoyunlunun beş met taya çıkacaklardı. - Amasyalıları | re kudar uzaktan gömülüp hasmının Savaalılar — arasnda / kaymaşmalar| GA Y DN b başlamıştı. İki tarafın ağaları, bey-i atıldığı ve belinden kavradığı görül- keri güreşin nasıl cereyan edeceğini | Gi kararlaştırmakla meşgul oluyorlar. di | Davullar, zurnalar sasta. Ovaya yayılmış olan on binlerce halk bir. e toplandı. Ortada büyük ve ye- #illik bir meydan kalmıştı. Ortaya ilk evvelâ, Ayıboğan çık- t Ayağında keçi kılından yapılmış boz bir güreş donu vardı. Uzun boy- | Ju; ablak çehreli, fazlaca gür ve iri, biyıklı, karayağız, elleri, ayakları bi yük, haddinden fazla adaleli, kesikın. bakışla, geyik yürüyüşlü, çevik bir adamdı. Ayıboğan; ayak baş parmaklar 'nın üzerine basarak yürüyordu. Tıp kı bir balet gibi topuklarını yere bas Akkoyunlu hasmının ayaklarına dalmıştı. Maksadı, şikârinn topuk- Jarını ele geçirerek mağlüp etmekti. Fakat; çok tetik olan Ayıboğan ken. disini toparlamıştı. Lâkin, topukla- Fınt kurtarayım derken belini ele vermişti. Akkoyunlu; arkadan kavradığı hasmını köstekliyerek yere vurma- #a çalışıyordu. Ayıboğan da hasmı- man elinden kurtulmak için bilekle. rine yapışmış, ayırmağa savaşıyor- dü. İki hasım arasında goğuşma bir. kaç dakika sürdü. En nihayet; Ayı boğan, Bekirin elinden güçlükle kur tulabildi. Kavi ve demir pençelerile mmıyordu. Meydanda bir aşağı bir yu-| e karı dolaşıyor, hasmını bekliyordu. aei aönürü. ea dd Tekrar güreş, —manevraya bin. mişti. Pehlivanlar birbirlerinin etra: fında dolaşıyorlardı. Akkoyunlunun N geçmeden tekrar ânf bir S 3ait bir adamdı. Te Tarak gecilı gölat Fakat; yeknazardan Ayıboğanın | sefer de hasmınn sağ kolunu bie. Akkoyunluya nazaran daha dik ve | Şinden tutmuştu. İki taraf arasında zorlu bir mücadele başladı. (Devamn var) gözüktü. Bu bahadır da, Ayiboğan ibi uzun boylu, karayağız, adaleli| Baş, Diş, Nezle, Grip, Romatizma Nevralji, kırıklık ve bütün ağrılarınızı derhal kı MEE HN İcabını

Bu sayıdan diğer sayfalar: