18 Mayıs 1939 Tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 4

18 Mayıs 1939 tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

TLZESEE, ' Sütunlarda Geziler | CÖMHURİYET — Düşkünler| yurduna verilecek isim, uzun ko-| nuşmalara yol açtı ve müessesenin | 'adı, gene Darülâceze oldu. 'TILKİ — Bski hamam eski tas| desene, 'TAN — Amerikada Türkiyenin harpte pek büyük rol oymuyacağını| yazıyorlar 'TİLKİ — Pilâvdan dönenin ka- #iğı karılsın amma biz gu aralık sulb içinde rahat rahat yurdumuzu cen- 'nete döndürmekle meşgulüz. Lâki icap ederse Amerika gazetelerini de Mahçup çıkarmayız hani. 'TAN — (Naci Sadullah soruyor) Bu ne hal? 'TİLKİ — Hakkın var arkadaş. Seni ve karşı tarafı dinliyorum da ben de kendi kendime ihtiyarsız bu #uali soruyorum. Yahu insaf edin; bu gidişle kalem münakaşası — ma- halle kavgasına dönecek. 'TAN — Son günlerde Akdeniz- | 'den Marmaraya fazla balık geçtiği görülmüştür. Bilhassa Ege denizin- | den boğaza doğru köpek balıktarın- dan bir çoğunun geçmiş olduğu söy- | Jeniyor. | 'TILKt — Galiba — balıklar bile | Akdenizin tehlikeli bir hal aldığını anladılar da - bir Türk denizi olan Marmaraya can atıyorlar. 'TAN — Avrupanın cüce hükü- metleri yaşıyabilecekler mi? 'TILKİ — Vallahi azizim, bu iş cüce hükümetlerden ziyade o cüce lerin elini tutan kodamanların ar- zusuna bağlıdır. VAKİT — Hiç bir yerde açıkta tereyağ satılmıyacak. TİLKİ — Hileli yağları / açıkta Rörüp te herkesin midesi bulanma- mn diye mi? VAKİT — Bütün gayretlere rağ-| “men dilencilik kaldırılamıyor. TILKİ — Kalkar mi biç? Dün-| “yanın hem de sermayesiz olmak şar| file, en kârlı sanati. '“VAKIT — Cehennemden dönüş. 'TİLKİ — Zebanilerle mülâkat-| 'tan avdet olsa gerek.. CÜMHURİYET — Yere yarı çıp lak bir halde inen Mis. 'TILKİ — Gökten indiğine göre, kızcağız melekliğe özenmiştir. Me dekler de son moda tayyör giymesler yal. İKDAM — Silivride, karakolda dayakla adam öldürenler. 'TILKİ — Kâbede şarap içmek-| 'ten farksızdır. Dört başı mamur ci- nayet işte buna derler. SON POSTA — Almanya ve ital- yanın Çine silâh vermeleri Japonla- Ti kazdırdı. 'TİLKİ — Aralarında da kaşkari koya başladılar desene. SON POSTA — Yeni- iki ihraç, maddesi: Güvercin gübresi ve deve. TILKİ — İş bilenin, kılıç kuşa- nanındır derler. Eloğlu bu. AKŞAM — İnsanları beş misli #üratle koşturacak bir âlet. 'TİLKİ — Boğaziçinde oturanl vapur kaçırmamak için vakit geçir- meden birer tane edinsinler. AKŞAM — fapanyada sivil me- ferberlik başladı. (18) ilâ (50) ya. #ındaki erkekler memleketin imar 'a çalıştırılacaklar. TİLKİ — Allah kolaylık versin.| Tam iki sene elbirliğile yıkılan bir Temleket bakalım kaç senede imar | edilebilecek* VAKİT — Yeni bir milletler ce- miyeti. TILK! — Acaba eskisinden fark- İi olur dersin? TİLKİ Tiftik İhracatımız Standar ve nizamname- sini hazırlamak için bir toplantı yapıldı İktıat Vekileti baş kontrolör-| ( lük dalresinde dün bazı tiftik ve ya, | pak tüccarlarının iştirakile bir top- | Jantı yapılmıştır. Bay Saffet Nezihi- | Bin reisliği altında yapılan bu top- | lantıda yeni tiftik ve yapak mah- Vülümüzün ihracat standar nizam. | zamelerine göre hangi tiplardan ve 'e gekilde ambalaj edileceği hakkın.. a İhzarf mahiyette bazı görüşmeler. yapılmıştır. Bu toplantılar önümüz. Heki haftalar sarfında bir kaç kere | Gaba yapılacaktır. YENİSARAM ği — Böylece kayalıklara doğru yürüdüler. Birdenbi- Te en önde giden askerin evvelâ: yuvarlar- ında herkes olduğu yerde dür- mak içi bir kaç adım attı. Tam bu sırada kayalıkların iç den uzün bir kılıcın uzandığı ve nefere saplı üldü. O da uçuruma uçmuştu. ikinci nefer Vaziyet belli olmuştu. Ber kayalıkların içinde bir mağara bularak sığı Bara okadar sarp bir yerde idi ki okadar dardı ki, oraya ancak teker teker varılabilirdi. Te- ker teker varmak ta ölmek demekti. Çünkü kayalık- ların arasından bir şimşek gibi fırlıyan kılıcın hiç te sakası yoktu. Mesele derhal Kara Vezire bildirildi. O da kaya- Jıkların yanına geldi. Uzun uzadiye müşavere ettiler. Nihayet en yaman, kendilerine en ziyade güvenen silâhşorlar ayrıldı. Bunlar mağaranın başında birer birer talihlerini denediler. Ve hepsi de” uçurumdan aşağı yuvarlanarak helâk oldular. Yalnız bu esnada bü müthiş kıhcı kullananın Hasan olmayıp - Benli Hatun olduğu anlaşıllı. Çünkü bir ara mağuranın ağzından uzanan kolun ” bir kadın kolu olduğu gö- rüldü. Bundan çıkan mana da Hasanın yaralandığı ve Benli Hatunun askerlere karşı koyduğuydu. Öğleye doğru zabitlerden biri Kara Vezirin hu- zuruna gelerek diz çöktü ve: — Şimdiye kadar'seksen kişi telef oldu. Mağa- raya yaklaşmağa imkân yok. Emrederseniz hile yo- ha sapalım! Teklifimdeki - cüreti affedin. — Fakat kabil olsa da zattâliniz mağaranın başına kadar ge- derek Benli Hatunu dışarı çağırsanız. Kendisine do- kunmiyacağı ve teslim olması çok muhtemeldir. Zira bu şekilde Mücadelemiz devam edecek olursa en iyi, en değerli zabitlerimizi ve askerlerimizi birer, birer kaybetme- miz mukadderdir. Kara Verir, hiddetten tirtir titriyen sakalını bir kaç defa sıvazladı. Evet, yapacak başka bir şey yok- tu. Bir defa da bunu tecrübe elmeliydi. Belki kızı Sözüne kanar da tes 'du. O zaman, ah o zaman! Kara Vezir, parmaklarının hiddetle büküldüğü- lığını hissetti. O zaman vüdedecek olursanız dışarı çıkması okadar şiddetli, okadar büyük bir kin besl bunu ifade etmeğe imkân yokt Yavaş yavaş mağaranın yanına yaklaştı. Şimdi aralarında ancak ön adımlık bir mesafe vardı. Kara Vezir burada durarak seslendi — Benlit Benli Hatun babas sesini tanımıştı ve sakin “SütKomisyonunun Dünkü Toplantısı e tetkikler yapan komisyon a balletmek üzüre rı dün toplanımış'ardır. Kılıçta Uçuruma Uçuyordu Benli Hatunun Gösterdiği Büyük Cesaret Bütün Hücumları Neticesiz Bırakıyordu 'ne kadar büyük bir a. Zerre kadar meta- rünmeğe çalışmasına rağı hiddet içinde olduğunu anla inden kaybetmeden cevap verdi: Ne var baba? Mağaradan çık, teslim ol. Sana hiç bir şey bir tereddüde işaret olduğunu — sanarak sonsuz sevinç düydü. Kızını olsa yarı riza demeki Sesini daha ziyade tatlılaştır. n çalışarak devam etti: — Annen, seni sarayda bekliyor. Kar dördü de yaralı. Dördi de seni sayıklıyorlar. Onla- rın, seni okadar seven kardeşlerinin hayatları senin ndedir. Maydi çık gel! Onların v Benli Hatun cevap verdi; — Hayır baba gelemem! Neden? — İlki sebep var. Birincisi sağa #nanmamartır İkinci sebebe gelince Hasanı seviyorum. Onunla be- raber gideceğim. Kara Vezir hiddetle dişlerini gıcırdattı. 'e yapabilirdi Ki? O, kızının tablatini gayet liyordu. Bir defa bir şey söyledi mi, imkâmı yok sö Zünden dönmezdi. Kara Vezir bir müddet ne yap- malı diye düşündü. Sonra nazarı dikkatini <Hasan, ismi çekti. Acaba bu adam kimdi? - Sarayına kadar sokulmağa ve kizinı kaçırmı Fakat iret eden ve dün Yaz bir yiğitlikle dört oğlunu yara- » tek başına bir orduya karşı koyan bu misilsiz kahraman kimdi? Hattâ dün onun bir ceylân gibi ata binişini, harikulâde bir ustalıkla kiliç oynatması 1 bile düşünmüştü. Pekâlâ kızını da ona verirdi. Bu kadar yiğit damat nerede bulal Fakat bir düşünce dimağında Zira bu adam kendisini çök az kalmışt bütün Erzuruma rez ir paralık etmişti. Miç olmazsa şim- di fırsat gelmişken kim olduğunu öğrenmeliydi. Kı- Fna sordu: — Kimdir bu Hasan? — Köroğlunun oğludur. Çamlıbelden gelmiştir. Kara Verir ve yanındakiler Köroğlu ke imesini Gayüncn endişe ile/ birbirlerinin - yüzüne - baktılar. Çünkü Köroğlu ismini bütün Anadolu gibi onlar da ıymuşlar, kendisinin ne kadar müthiş bir adam ol- u öğrenmişlerdi. Demek bu Hasan, Köroğlu: nun oğlu idi. Birdenbire aklına geldi. Köroğlu denen bu müt- hiş haydat nasıl olmuştu da oğlunu tek başına Ex zuruma göndermişti? Niçin kendisini urkasından a- € takip etmemişti? Doğrusunu söylemek lâ Köroğlu ile karşılaşmayı hiç te arzu et zamgı miyordu. (Devamı var) |Bakırköy Bele- diye Şubesindeki Tahkikat Bir memura- işten el çektirildi eski — suçlulardan 4 dü delira- poru a'mışlar Belediye müfettişleri tarafından Bakırköy belediye tahsil şubesinde yapılan tahkikat neticesinde bel ye vergi ve resimleri tabakkuk me- murü Arif, memurin - kanununun 230 uncu maddesi ile lüzumu muha- keme kararı almak üzere heyeti ida- zeye sevkolunmuştur. Arifin suçu| vazifeyi suiistimal, ihmal ve terahi- Diğer taraftan ayni şubeden di- ğer bir sı letimalleri dolayısile mah Dünkü içtimada tetkikler hakkında görüşülmüştür. Yakrada | kemeye sevkedilmiş olan dört me- kat'i bir karar verilecektir, Res dünkü — toplaatıyı | mur da Bakırköy akıl hastahanesin. göstermektedir. den deli raporu almışlardır. 18 MAYISTİn Bir İstanbul Polis “Müdürünün Hatıratı Hi — 2 — YAZAN: Emekli Tümi Aşuroğlu Polis Müdürlüğünde İlk Günler Zarfında Yaptığım İşler istanbul Polis Müdürlüğüne ne zaman ve nasıl tayin olundum? Damad Ferit kabinesinin mevkil iktidara gelmesi. Kabinede kimler ardı? Sadrazamla aramızda geçen mühim ve gülünç vakalar. fami E:,.,X...n 'a dolayı yapılan protesto mitinçlerine ne suretle müser le edikdiği Sultanahmet, Fatih, Deküdar mitingleri. Refi Cevadın adar, gözetesinde aleyhimde yazdığı yazıların - ve yaptığı hür sebepleri. <Alemdarı. gazetesi niçin kapatılmıştı? Pontüis melesi münasebelil. © zaman dokuzuncu ordu müfettişi bulunan Mustafa Kemal paşadan aldığım şifreli telçraf. Polls müdürlüğünden hiçin azledildim ve nasıl Çatakaya müstakll - mutasarıf / oldum? ikinci defa nasıl polis müdürlüğüne getirildim ve hangi sebep ve ne karetle müdürlükten çekildim? İşlerin içyüzü, DÜNKÜ NÜSHANIN HULÂSASI Tümbay Halil 11 teşrinisani 1334/ 1918 senesinde teşekkül eden Tevfik Paşa Kabinesi Harbiye Nazın Fe- rik Abdullah Paşayı tebrik etmek üzere köşküne gidiyor. Paşa gece yanmna hader. kenölee eli Yolda hareker edeceğini söylüyor. O günden iribaren yeni vazifesine n « Aaket “ublünle'Yaya “olarık köprüye doğru. ilerlerken Ferme: neciler. sokağından. getirmekte o duğu bir yankesiciyi dövmekle o Tan bir polise tesedüf ettim. Vazitei — * amaiyal K eli BT ee a eli İN ğti den polisi şiddetle tevbih ederek baluman Tevfik Paşa yahut gayri kanuni olup olmadığını tetkik etmeden evvel zütıllilerine ankesiciyi dayaktan kurtardım. Bu irseri bana ve polise teşhiri silâh etti. Bir hamlede herifin üzerine &- tılarak silâhını elinden aldım. Po-| Polis Müdürü Umumisi Halil Beyin lis memuruna müdürü umumi oldu. | evsaf ve secayasından bir nebze bah #umu, bu adamı incitmeden müdi- | setmek isterim. Halil beyin yirmi senelik bir hayatı askeriyesi var- dır. Kahraman askerlerimizin tari- hini ordu kaydederken Halil bey iki saat sonra da tarafımdan ilk is- tintakı yapılmak üzere getirilmesini tenkih çitim Aşkert cibiseyi ÇKt ) çi ge pek Kaymetli vahileler tefrik BE vi elbisemi terzide giyinerek | ekmiş olacaktır. O, hamaset ve cer a pler aa mağaşaal y SS a geei Ba vakayı 19 kânünuevvel 1334 tazdır. 1918 tarihli gazeteler şöyle yazmı tardı. | Vatanı ve vatanının hürriyetini. dün nasıl müdafaa ediyorsa bu gün Polis Müdürü ve icraatı| 4. ayni aşk ve hararetle müdafaa Polis Müdürü Halil Beyin evsaf — | etmektedir. ve mezayası — Halll Bey zulüm Halil bey hiç bir zaman zulüm ve işkence / tarat sekka nn GğBE Baan bütün rüfekayi elti l ve sifahi emirlerie kaürdi Hatta e Haa A REİN bean Ha bey Polla Müdüriyeti Umumü- yesine tayin edilği gün veledne gölrlen Köprl buşala yakalaaığı İ reee e üK bir gol tentüni eler Vei v yi t aK OG G Polisi gikdetr Gövlik Gülrek yank. Gdi dayaktan kurtarır. Müteaki KA a üan gea d e yö gee bolle menmarana teşkizi ı Hü eder. Hai bey bir hamiede he Ti elindeki sükün ai ve polle me İ ea gea GAre 'N MA n ödüriyeti umamiyeye gönderinme S vaka e Hai beyin mahipeti aht Brel ei n ö ea Müdüriyeti Umur 'r sebepsiz ve kanunsuz değil- Zabıta günden güne kes- | vvet ediyor — Polis Mü-- | Gürüne sulkast yapılmış mı? — | (Yenigün) — refikimizin - dünkü 'nüshasında Polis Müdürü Umumisi| Halil Beyin bazı memurları kanun-| suz ve sebepsiz azlettiğinden, zabi-| tanın vekayii cinaiyeye karşı gev.| gek davrandığından bahis şikâyet-. leri vardı. Refikimizin bu müddeiyatı 'ne derece doğru olduğunu anlamak | için mubarrirle imizden - biri potis| Südüriyeti erkâmından hir zt ile Mülâkat yapmış ve bu neşriyatın doğ | Tu olup olmadığını — mumaileyhten| Sormuştur. Bu zatın, muharririmize| vukubulan beyanatını ehemmiyetine binaen biz de aynen dercediyoruz: — Yenigün gazetesinde - filvaki| aziller hakkında vaki olan neşriyatı | ben de gördüm. Azillerin kanuz Tarihine zaferler yazdıran.. Bayrağına çelenkler koyduran. Vatanına şerefler toplıyan.. Deniz ejderlerinin hayat ve ölüm savaşı |İDENİZALTI D-I PAT O'BRİEN — GEORGE BRENT — WARNE MORİS | TÜRKÇE SÖZLEÜ İspanyol Müziği — Meksika Rumbaları — Panama kabareleri — Zevk. Eğlence. Aşk.. Neş'e. ve kahramanl Şimdiye kadar yapılan Türkçe fi Marmara Film Stüdyosunda çevrilmiştir. Bu akşam saat 9 da büyük müsamere olarak l  L E Sinemasında | lâveten: RENKLİ MİKİ WALT DİSNEY Metro Jurnalde: Nevyork Sergisi — ingiliz Hükümdarlarının Amerikayı ziyaretleri — Pransa ihtilâlinin 150 nci yılı merasimi Türkçe DENİZALTI D- 1 filmi ayni zamanda Ankarada Yenişehirde ULUS sinemasında gösterilecektir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: