6 Mayıs 1940 Tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 4

6 Mayıs 1940 tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 4

Sayfaya ait küpürler

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

| | üyük maceralar gölü “Akde. nizi,, (Bon) burnunda taras- d eden ve Framsanın mühim ve İmodern harb limanını ihtiva etmesi dolayisile sevkülceygi / ehemmiyeti. Cesayirden üstün olan (Tunus), ka- Ta güzlerile muszzam Afrikanın Ak- deniz kıyılarına bakan ve kendi. is minde bir körfezde kurulmuş güzel manzarab bir şehirdi. Tunus, İtalyanın - cenubund ve İtalya topraklarına ve Sicilya ada- ha kurbiyeti hasebile cazib görün. mektedir. Görülüyor ki eekiden ve bugün Akdeniz kadar mütenevvi macera » Jara sahne olmüş deniz yoktur. Bu denizin uyandırdığı ihtiraslar asırlarca büyük devletleri biribirine düşürmekten hali kalmamıştır Dövletler bu sihirli denize pencero açmak ve balkon kurmak için en da- hiyane siyasetlerini kullanmışlar ve harblere girişmişlerdir Filbakika dünyanın beş kıt'asına' igiden hayat ve iktısad yolları hep bu denizden geçer. Zafer ve galibiyet definelerile süslenmiş askervgemi leri de hep bu yoldan geçmişlerdir. (Akdeniz) in müdafaa ve muhafa- za kapıları olan iki mühim boğazın | ve bir kanalın kıymet ve ehemmiyet- leri scn derece yücedir. Çünkü bu çelik geçitler ve granit”“kayalıklar Akdeniz kontrolümü ve belki hâki- iyetini temin etmektedirler, Italya, | ua eeei prtamında Pranas < İ takasına maham memnuiyetler ise 'nın müttefiki İngilterenin büyük aa. | €n fazla faaliyet gösteren bu denizin keri ehemmiyeti haiz ve 1814 sene - | de 1sız, sessiz ve korkunç bir hale sindenberi müstahkem ve mahfuz (Bfalta) adası da vardır. Bu adanın | garbında yine Sicilya ile Tunus ara- | ında İtalyanın deniz ortasında ta--| Mesi Ve seyrüsefer programının (Ü- Tasend külesi vasifesii yapan, uzun İ "id) burnundan dolaştırılması lt enzilli ağır sahil toplarile müceh- | hez; hava ve deniz üslerini de nef inde cemetmiş (Pantellaria) adası yvardır | Tunüs a azkerlikçe atfedilen ehem | köm üyet son derece ari tahkimatı haiz “Bizerte,, limanın ve bu namda gö Tüne malik olmasındandır. Ayni sa. | manda bu müstahkem liman, Akde. niz Pransız filosuna başlıca Base — Navale vazifesini görmektedir. Müttefikler şimalde ne kadar meş- l olurlaran olsunlar müteyakkız Bözlerini “Akdenizden — ayıramazlar | Zira Cenubdan ara sıra csen rüzgür. | larin getirdiği uğultular içinde (Kor sika veTunus) külaklara aksetmek: tedir. Pransidlari iğzakdan ziyade ikaz eden bu iki söz ve İngilizlerden res “men gelen yepyeni bir ikaz dahi Ak. denizi katedecek İngiliz gemilerinin ihtiyat tedbirleri almasını âmirdir. Bu karar, İngiliz tüccar gemileri. nin Akdenizden geçmeyip cenubi Af TikaKap Ümid burnundan dotaşmala; mıgibi çeti ve üzücü seyahatlere kat Janmaları İtalyanın süphe edlien va: siyetinden doğmaktadır. K İstanbuldan uzaklarda, Perihan, tamamiyle başka bir mahiyette, ha yatının en derin köşelerine — kadar hüfuz eden bir kudret göstermiştir. Bütün hayatını kocasına vakfetti. ini söyliyen karısiyle istihza eyle diği günler artık geçmişti. - Şimdi boş yere beklenildiğine veya ümid e- dilliğine göre kalbi sıkan veya ra: hat ettiren ruhun bütün tezahürleri #i biliyordu. Gene, Veysi haricen, herkesin tak- dir ettiği mağrur ve sarsılmıyan sa- kin bir genç olarak görülebilirdi. Pa. kat bütün mütecessis nazarlardan u. zaktı. Yalnır kaldığı zaman herkes gibi astırab çeken, Ümüdsizlik duyan za- vallı bir erkekten başka- bir. kimsc değildi! Açılmamış mektubları çekmece nn içerisine” yerleştirdikten sonra, kapağı kaparken vaziyetinin ne ol | cibdir, Bu ise hem.çok yorucu bir si- | viye eder Guğunu ve ne olacağını biliyordu. UNN p Tunusu Tanıyalım İtalyanların göz koydukları bu' Fransız müstemlekesinin hususiyeti; Fransa hükümeti de her ihtimale karşı şimali Afrikadaki garnizonları- 'na takviye kıtaatı sevketmektedir. Akdenizden ticaret filolarının çe kilmeleri bu denizin askeri mahiyet iktisab etmesi demektir. Harb mın - gelmesi demektir (Akdeniz) de paralize edilen deniz | ticaretinin Afrikanın cenubuna in - bin mil füzali yot katedilmesini mu- çibdir. Bu ise hem çok yorucu bir se- yahat hem beyhude büyük miktarda ve mayi mahrukat sarfiya » tını ve binnetice tahammül edilmez Masrafları da badi olacaktır. | Harbin açtığı ve açacağı zaruret- | dere katlanmak gerektir. Ve bu tar hammül, maneviyatı azaltmaz, bilâ- kis çoğaltır. Ve galebe fikirlerini tak (Cebelüttarık) boğazile (Süveya) kanalının da kapatılması takdirinde İngiliz deniz kuyvetlerinin bir nok 'tada ve bir hedef üzerinde teksifi de varidi hatırdır. Ve bu süretle hasım vaziyete ge - çecek tahlelbahirlerin- (Cebelüttar mık) haricine çıkarak — (Kap) dan dolaşıp gelecek gemileri” önlemek tehlikesi izale edileceği gibi. (Sü- veys) in seddile de Habegistn ile de. 'niz muvasalâsı kesilecektir. Bugün Pransa cümhuriyeti hima- yesinde ve yerli askerlerden - başka bir Pransız işgal ordusu nezaretinde bulunan “Tunus, Afrikanın en kar “dim şehirlerindendir. Kilidin gürültüsü, kıymetli bir. vü - | cüdun üzerine kapanan mezar kapa- | #am hatırasında canlandırdı. Veysinin göğsü kabardı: Perihanı görünciye, bu mektubları okutuncuya kadar kimbilir daha ne kadar vakit Zeçecekti? » Perihan., uzaklarda bulunan — kü- gük Perihahı, seni tutmağı bilemeye. rek kaçıran adamın kendisini kaybe- farkında değil miydi acaba?. 7 Veysi ile Ahmed bey arasında w zun bir görüşme oldu. Veysinin asabi. hali - karşısında, Ahmed bey atkin görünmeğe çalışa- Tak genç adamın bu heyecanını sus. turmak istiyordu — Ne yapalım Veysi Bey.. Bakın siz burada yokken çok uğraştık. Par Kat hiç bir iz elde edemedik. Şimdi. 'ye kadar müsbet bir yetice alamar Gik diye ümüdsizliğe düşecek değilir. Ya, gene hepimiz ayni küvvetle araşı (Tunus beyi) ve elyevm Regent tarafından idare | edilmektedir. (Tunus) Trablusgurb | ile Cezayir memleketi arasındadır. Yaz mevsimi - derecei - hareret 45 :50 | Kış mevsiminde - derecei hararet 10:12 Cenub hududü. Sahrayikebire ka- dar imtidad eder Nüfasu: Iki buçuk milyondur. — | Arazisi: 167.400 kilometre murab- bidir | 'Gönlette,, kasabası Tunusun ih » | Tunus şehrinde Avrupalı, yerti ve | musevi mahalleleri ayrıdır. (Tunus) | için darbı mesel makamında (Ro - | manın ersak ambanı) — denilmekte- ir. (Tunus) bidayette Finiketiler, bade- | hu Kartacalılar tarafından zaptedik | Mmiştir, Kartacalılar memleketin yük- selmesine çalışmışlardır. Lükin ken- | dilerine rakib ve hasım bulunan Ro- malılar ve Sicilyahlar bunları mağ, Jüb ederek buraları ele geçirmişler- dir Badehü memleket (vandal) ların tahribatına uğramıştır. | Bilâhare Arablara, mütcakıben İs- panyollara geçtikten sonra 1577 ta- Tihinde Sultan Süleyman Zamatlın- 'da Osmanlı hükümetinin “nüfuzuna geçmiş/ ve — Sultan — caslibinden mansub (Tühüt beyi) tarafından | idare edilmiştir Cezayir, Frandaya ilhak edildikten Sonra (Tunus) kabileleri Cezayire baskınlar yapmaktan hali kalmadık- Jarından (Fransa hükümeti) bu akın Jara nihayet / vermek. için 1881 de (Kasr - el - Said) de imza edilen a- hiname ile (Tunus) u da himayesi altınaalıp asayişi iade eylemiş - | etmektedir. tir. Bugün dahi ayni şekli muhafaza muhafaza etmektedir. Tunusda esliha ipekli ve yünlü ku- brikaları mevcuddur. (Tumus tırmalara devam edeceğiz: ” Bunda | Ürülecek bir şey yok. | — Hiç bir malümat almadan iki | #eneden fazla bir zaman geçüi. Ümit- kesmekten. başka ne çare kakı, Ah: medi bey?. — Böyle düşünürseniz hata etmiş | olursunuz.. Siz yokken en ufak hâ- diselere varıncıya kadar tedkik' et | tik.. Nerede bir kaza, bir ölüm habe- * Fi aldıksa oralarda tatkikat yaptar - dim.. Ve neticede şu kanaata var: dim: Pek fevkalde bir tesadüf ha: Fiç.. Karınızın hâlâ hayatta olması Tüzimdir... O, hayatına kastetmediği | Bibi bir kata- neticesinde de ölmüş | değildir.. Bu #ebebten onü bulacağı Anıza emin olmalıyız. — Bense, sizin fikrinize iştirak e- & amessdün a RADYO ALAFAN oşrumu | n v ÇOĞD TERARER G Vanaği Sber oraz ça 1226 Alıaerve metceralafi haberleri HMA e K.K pearam | Almanyada açlık ve yokluk ) Hai hüküm sürüyordu dti el | term ŞEmdllik olduğu gi kalaın — | ve aaiyamldım Hleğare H denbi. 1810 Müzik: Kadın geçit konseri - & — Sahici kahve mi istersiniz, yok- | yöl Ka Selie Yunen eçi yöndlem Di | « ee aT Kİ ada Cüi vae ee ai öi b Tde ae | Ha Nİ Nüenl G MASSEA ” Ti gapeü ea İi aa ae z izere e |A oe PN SAĞ Bimel B NEklyaea Başda ge | aei l çm y ll LERE L geei Geet) y ae lll gel KDA AKnaşak Tümün eli ve be | bazmağln mekietlerine deram ci | Jp dlnle b c Ka eZ Trmllele klld ea da el | e MA İE Te z ÇA AA K ae ç eee n Frle aa < AOA MT KRAZ aai G ElE ( y S DD S e balaracin azmusu d yerine öninl 5 |. cerala Talar aa L GK F 10 Konuş (Fen ve tablak bilgi- | lurdu. | düşünce aldı. n z aha Ka İelüiğini sorra, | ae Hd SNi eg a z130 Kon tekdini: üü eli v | me Beler gll Hatan terin | uaSYAYA adim atal bir kaç sant iken YÇ MÜD Od gü " eee | eeti A, et ben'de | ÇaT ve debme Z e gee D İ BR a nn D K Farat orada Yefleşmek fökrle ç- | b müşaa aa yi Amanyı a se Manletek we gç, aa b | Üüğim çi Hidmlire Kalamldar. | DUmUYdU yaratbi. Ben no ettim KaT DÜDÜ |Bi para tearik sumek ea | İTDE Bdi diyordum içinden.” AM Yanaki üzem, çe e | Tzf glll d ea panuş yacak yer bulamadım. ve satmağa mecbur oldum. Yatak - takınlarım Başvekil Ankaraya | #TA€E Li BT döndü ydller. Burada onlar efendi idi. Yüksek yüksek konuşurak nes'elerini * Vagondaki - Almanların bile- hali | | Vagon âdeta bizim eski düğün eve lerine dönmüştü. O adamlar arasın. da, kendimi birdenbire, küçük, yal: fuz ve yabancı hissettim. İçim. fena oldu. Tren çam ormanları arasından ge yordu Ormanda bi | Güm ve fikrimce terki diyar ettim. 'Ankara, $ (AA.) — Başvekil Dok: | “teşeini saninin oa birinci günüy- | tor Refik Saydam refakatindeki e- | ü 1916 mentaf | vat ile birlikte bu sabah saat 10 da Ankaraya avdet buyurmuşlardır. Sa- | yın Başvekilimiz istasyonda Büyük Almanya hududuna kadar her şey güzel gitti. Trenle bu ilk uzun yol Ka ea gü Millet Mzclisi Reisi Abdülhalik Ren- | Culuğumdu, ve benim için yeni bi | Mihare gibi, dosdoğru uzanmış, a: gae Heyeti Vekile azaları, CH çei Yataklı bölmemde köpile e. | ETLERİ Siralanmış, simsiyal ağaç - fartisi umumi kâtibi “Doktor Fikri | çurmuş, pencereden bakıyordam. . | JTi “Tüzer, parti erkâna ve bir çok mebus Geçtiğimiz — şehirler, — kasabalar, Almanya hududüna - gelince tren | dar, Riyaseticümhur umumi kâtibi | gurgur | muntazam ve büyüktü, amma tarif Kemal Gedeleç; seryaver Celâl, hu: etmek için güzel kelimesini kulları - Suzi kalem müdürü Süreyya Anderi- man, Hariciye Vekâleti umumi kütibi. Numan Menemencioğlu, Ankara Vali | tarafımdan bir kadın iserlmi gürnle | Yüzü altında, herşeyi gözüme cansız, ve belediye relal, emniyet müdürü ve | Şimin içine varıncıya kadar yokladı. | TühSuz, matem esvabi. giymiş gibi vekiletler erkânı tarafından karaı -| Bu pek hoşuma - gitmedi. Bokanta | Beliyordu. — Revizyeret.. Revizyere'. di ye ü trenin içinde bir sesler çıktı. Çan- | Mak eniz değildi: Bjler gibi şeyler- Şele | &i Ve ssvama koyu gümüşt bir gük- | talarımı müayene - ettiler ve polis Tanmıştır. Yagonunda da yemekler depişti A . | — Külata can veren ruh Veren, gü- BAA Nacaytin geyilir, Hüyüedae' Gülünili İ #at vümemalanaade Kir BN Jeri) maruftür, Şirma işleri, bornoz | Unlu sakalara — bulanmış sollar. ve | Yada gözülmüyormuş - * Rahmetli- ve diğer san'at işleri İlhe. fosfat, de: | kökler yediniiler bias. . 'Ne z | Hasan bey” bundan' bahsetmemişti mir, hurma, zeytin, portakal ve bağ | vardı. ne de bir şeye “benziyorau | Bana Mahsülleri." memleketin başlıca ih. | Hem 'de bir damiamk veriyorladı ... racat mallarıdır. Fkaek de ada başına inceçik | — — Trenimiz koşa koşa hedefine ilerli- (Bizert) nin garbında Calif adamı | “ve simsiyah bir dilim verdiler. Pran: | Yordu. Dev gibi şehirlerden geçiyor yardır. (Sünger) saydedilir aaların I K diye alay ettikleri | dük- Cezayirden uranıp - gelen (Atlas) | ekmeklermiş. O büyüklük benim gözimme gözük- dağirından bir kolordu (Bon) bur — — — Diğer sofralarda, Alman zabitleri, | Müyordu. Marmara sahiindeki köy nunda nihayet bulur. okaba kaba seslerile gülüşe - konuşa, | Cüklerimizi bin defa daha güzel bu- Diğer bir:kol Babrisefide müvazi | kâğıdlardan tere yağı, peymnir, sucuk | İMyordum. Tevekkeli: “Orümet- Ori- olarak Re'si Aliyyülmekki burmuna | ekmek gibi bir takım yiyecekler çe | nt-. (Şarki.. diye, memleketemize kadar imtidad eder. karıp yiyorlardı. yayılmıyordu onlar. (Tunüs) Cemyirden gelen (Me - İ / Almanyadaki kıtlıktan benim ba- | * Erkenden kafalık basiniştı. cerdü). nehri sayesinre irva ve leka | berim yaktu. Ve, yola tedariksiz çık- | — Elektril büyü büyük ilânlardan İetitir. mıştım. Flem de bu hali bilmiş olay. | Berline göldiğimizi anladım. Tüledjerde (Tamus) un en müm İ * hiç katlık olaı bir. memlekete | — İstasyonda, bana'bir. kaç ahbah v ça gider miydim?. Karşı gelmişlerdi. Tuttükları pansi - Oğlumu: yondaki bir odaya beni götürdüler. Burada (Tebariye) arazisi zeytin | a aaaciğim, dedi, yanında baş- | — Çocuğumu Yatırdım ve kendim de ağaçlarile doludur. Cenubda (Eice - | d Te ae el b ear rid) kasmında en meşbur hurma ye- |. * Yemek yük mü? Ben daha açım. | #oyunp Yattım. Garsona sordüm; / yemek bitmiş | — Almanyaya geldiğim dakikadanbe. . gi Ne yapalım?. Ti gönlüme bir mahzunluk/ çökmüş. (Gabis) Tunusun en iyi mabsul ve | — — Anneciğim, dedi, yine çocuk.. | tü. Ne memleketlerini sevmiştim, ne ren (vaba) larındandır. Ben doymadım. de İnsanlarından hoşlanmıştım. İşte Tunusün tarihi, askeri vazi. | — — Dur yavrum, dedim, kahve w- | — — Hasan beyin buyıldığı Almanya yeti ve Akdenizde ifa edeceği rol | marlyalım, belki içimizi tutar. Ve | bu muydu? Ne etmeğe geldim buraya böylece ebemmiyetini muhafaza et | garsona iki kahve getirmesini söyle- | Yarabbi”. Şimdi de ne yapacağım? mektedir. dim (Devamı var) ÇNM ARDNNARMZANONNkNARNORAERAWN DNDN KNN KYNYN AkAmLR Ka NNAK l eri karşısında sesini - çıkanmadan | mal edemeyiz: Çocuğunuzu - yanını- dürüyordü, za getirtib onunla mesgul olumuz İhtiyar sabıta memuru, aşağı yu- | Siz umumiyetle tanınmış bir aileye İ karı üç seneye yaklaşan bir müddet: | mensubtunuz, her yörde - oğlunuzla enberi girişmiş olduğu tahkikatı | birlikte dolaşırsanız, herkes sizden demiyeceğim Ahmed” bey.. Perihanı | tafsilâtiyle anlattı. Ve nihayet, zih - | ve çocuğunuzdan bahseder.. Ve belki- bulmak epey göç bir mesele halini | ninden geçirdiği bir tedbiri izah et- | de. bu lâkırdılar karımızm. kulağına a 't kadar gider, h — Her halde ilk günkü kadar de- | “ — Doğrusunu süylemek Jâmmn ge- | — — Bunu nami yepabilirim? #i Bu işin. vzun süreceğini - “size | lirse, ben bir şey düşünüyorum Vey: | — Heyecansız idi.. Kalbinde henüz öylemiştim. zannedersem 4i bey.. Perihan bazımın dikkatini | baba sevgisi uyanmamıştı.. Yanmar — Bu kadar uzun bir müddet zar- | celbedecek, bize nerede bulunduğunu | hiç tanımadığı ve kendisini görünce fında Perihanı bulamıyacağımızı Ü- | göstertecek bir hareketle bulunma - | feci bir takım hâdiseleri hatırına ge- mid etmemiştim, | miz, çok güzel neticeler verebilecek- | tireceği, oğlunu getirmekten - üdeta — Bense bunu düşünmüştüm. E - | ti çekiniyordu. e Perihan hazım ismini değiştirip | | — Öyle ammü, hiç bir. ümidim | — Nai yapacağınızı mü soruyor Başka bir namla yaşıyorsa, onu an- | kalmadı ki artak. sunuz? Basit, bu iş Veyai bey.. Hem cük mes'ud bir tesadüf eserile bulabi. | — — Demindenberi söyledim ya, bu | söyledim ya, onunla birlikte her tar diriz. Bundan başka bu işde gayet | bususta sizinle hemfikir değilim -— | rafta dolaşacaksınız #essizce hareket ettiğimizi, kimseye | Her seye bağ vurmadığımız. için ü | — — Bunu yapamam, Ahmed bey « allenize tanllük eden bu meseleyi bil- | midimizi kaybetmemeliyiz.. Siz İs- | Üç yaşındaki bir çocukla nasıl gese-. Girmemek için azami tedbirler aldı. | tanbukda olmadığınız için tek başıma | bilirime Ben.bir dedi değilim ki tar Şimis unütmamak lkzım, | hazeket edemendim.. Şimdi, size söy. | mamiyle gülleç bir mevkele düşerim Veyni, Ahmed beğin bu makul 8e | liyeceğim çareyi talbik. etmeği d | emrazı önm 1 sekle)

Bu sayıdan diğer sayfalar: