20 Aralık 1940 Tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 4

20 Aralık 1940 tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

n in ve muti için bütün arkı Fabiatli le cesür ve cür'et- la beraber hic bir v kit bu kuvve har et ve kudretlerini iz- mezdi ga | 1rv1 haber bur Halidin k: birdenbire k çıkaracak- in bir odası, âdeta tlenmiş bir cem yet halinde idi. Genç — mollal: kimseye bir sey söylem Dır: güreşi, an da Çol: i idman veri şları orlar, yemiyorlar bir hele gelmişti . Tm tin ö- du. ve sırım gibi bir vücud olmuştu. Nihayet, Dırama güresi gel-| gi, çatlı. Medrese mollaları — ö- küz arabalarına binerek Dırama yolunu tuttular. Mollalar kambur türüyordu. Medresenin yü ancak kambur Halid güldüre - cekti. Hele, Haliâ Dırama güreşin- de bir de koç kazanırsa avdette | medresede et yiyeceklerdi. Küçük mollalar da bir. öküz arabasmın birmişlerdi. Güreşe- cek olanların kisbet zembilleri yanında — bulunuyordu. Bun! ancak desteye, küçük ortaya gü reşecek cocuklardı. Büyük mollalar bunlarla alay ediyordu: — Çocuklar, görelim sizi ... Bir keçi de siz koparın bakalım.. Mümin, kisbet zenbilini ayak- mış. Sâkin bir halde oturuyor- du. Aklı, fikri Kambur Halitte larinın arasına sımsıkı - sıkiştir- idi. Onu nasıl yeneceğini, nere- den girip nereden çıkacağını te- Barlıyordu. | Çolak, berhangi bir hasımla |görüşmeden evvel günlerce onun da kafasile güreşiyordu. Mollanın, Kambur Halitte ilk | göreşi de deniyebilirdi. Çünkü, bu, güreşle Molla asıl meydan yerinde kendini gösterecek... ve 'ne kratta da pehlivan olduğu or- taya çıkacaktı. Mümin, kendinden emin idi. Mağlüp olacağı zerre kadar ak- hna gelmiyordu. Hasmı bel:letmeden çarcabuk, herkesin yapmadığı gibi bir çıc- pıda meydandan çıkarmağı dü- | Şünüyordu. | Müminin köylerde ve arkadaş | larile yaptığı güreşler ne kadar acı ve hafif olursa olsun bun- lara ne de olsa güreş denemez- di. Fakat, bu kalabalık düğün güreşinde sayılı pehlivanların toplandığı yerde büyi çıkıp kalburdan geçmek bir me- sele idi. gecekti. Kimbilir, büyük ortaya İşte Molla, bu kalburdan ge- ikaç çift pehlivan çıkacaktı. Bu, #pehlivanlar her kaç kişi olursa | olsun güreş kaç gün sürecekse, hepsile ayrı ayrı boy — ölçüşün | başı kurlarmak gerekti. Nihayet, Dramaya — geldiler. Düğün dernek kurulmuştu. Gü reşe hırçnk pehlivanlar gelmişti. Mümin, gelen pehlivanların he- men hiç birini tanmıyordu. Mol- la, en ziyade ağabeyisinin gelip gelmediğini gözledi. Lâkin, gel- ne baş pehlivanlar da gelmişti. Fakat, bunların içinde ,Adalı gibi, Kara Yusuf gibi peh- İlivanlar yoktu. Bu, pehlivanlar- |dan bir gömlek aşağı başaltı peblivanları vardı. Büyük ortaya oldukça sayılı pehlivanlar gelmişti. Molla, Kam /bur Halitten başkasını bilmediği için kimlerle güreşeciğinin far- Fakat, Müminin arkadaşları küçük Mollalar etrafı kolaçan e- dip öğrendiler.... Büyük ortaya güreşecekler gunlardı: Kambur Halit ; Kazancı Osman | Kozpınarlı Hüsnü Lofcalı Deli Ahmet Y Çingene Ahmet — « & Çil Hasan çe Çengel Ali Küçük mollalar, büyük orta- ya güreşeceklerin isimlerini al- Mışlardı. Üste de şahıslarımı gö- yerek okkalarını, çalımlarımı da kaydetmişlerdir. Müminin arkadaşları iyice ma Pu larının hürmetini- kazanmıs- | © pehlivanların içindi Çingene Ahmm hmet imiş... Halidin er korktuğu Deli Ahmet imiş, lidin, Ahmetle Birisi ber a ile Deli Kaml ireşten E olay, kolay malüm nkü ç Halidin € pes ettiren bi Çingene Ahmet Halbuki Deli Ahı miş bir halde < Bütün bun ç Molla, arkadaşlarının söyledik- | lerine kulak bile vermiyordu. kadaşlarının anlattıkları- mbur Halidin bile | | küçük ortaya aran ilk güreşini Çingene | z mili tine nihayet verilmesi vletler firin ziyare- bütün | arasındaki â- edecek mesut | bilir. ratlı bir gündenbe naktadır. Gerilerindeki y arın üzerinden gelen Yu | 1 karla tıkan-| yararak müuha: € ve erzak yet yormuş. İleri 1, tipiden korunacak | okmuş. Kar fir- | tınaları ha tatilini icap | ettirecek kadar boğucu imiş. Fa | kat Yunan taarruzunun durma- | sı Arnavutluktaki İtalyan ordu- bir kısmı | Sünun nefes alması ve gittikçe | | kuvvetlenmesi demektir. Bu se- | | beple başkumandanlık - cep-| helere “İleri, daima ileri,, emri- Ahmedi görme | maş, geçi | lere cepha ğildi o, ne| mra, ken | Uzatmıyalım.. güreş kuruldu. in ük kı“'lnı'.n bir kısmı Mollaların ireş tütacaktı. (Arkası var) * ortaya | —H SPOR — F E_Melıh hâdisesi Milli atlet ve büyük fud- 'bolcu olan bu genci bütün kabahatlerine : affetmek lâzım mıdır ? Bir adamın sporda şeref ve mevki yapması, ona nizamname- lere ve talimatnamelere muga- yir hareket etmek salâhiyetini verir mi? Milli fudbolcudur. Milli at - lettir, milli güreşçidir diye bir sporcunun hoş karşılanamıya- €ak her hareketine müsamaha Yar etmemiz lâzımdır? “Melih iyi futbolcudur... Vi atelttir.. Ceza heyeti doku: Mil- z ay Askeri mektebler boks maçları Birincikânunun 21 - 22 ve 28 zinci günleri Beyoğlu Halkevin- | de Kuleli, Maltepe, Deniz lisesi | | ve Harp okulu askeri mektepler boks tır. 'Teknik bir çalışma ile hazır- : lanan Kuleli lisesi 4 senzderbc- birincilikleri — yapılacak- olmakta idi. Boks sporuna as- keri liselerce bu senc her se - neden fazla ehemmiyet verilme- si diğer askeri lisclerde Kuleli lisesi boksörlerine kuvvetli ra- | kip olacak elemanların yetişme- sine vesile olmuştur. Bu müsabakalara iştirak ede- ceklerin tartıları cumartesi gü- | nü saat 14 te yapılacaktır. Uludağa gidecek kayak kafilesi Şehrimizden kurban bayra- kafilesi ile beraber dört milli at-| rilmiştir. Bunlar: Riza Mal Muzaffer ve Hüseyindir. Atatürk koşusu 27 Birincikânunda Ankarada | yapılacak Atatürk mukavemet | koşusuna İstanbuldan iştirak e- Gören, Maksut, Hüseyin Albayraktar, Artin Artan, Mafidis, Habipten 27 Birincikânunda yap'lacak ko- şularda bulunmak üzere şehri- edecektir. Fener Stadı: Beyoğluspor — Süleymaniye, saat 13, Hakem: Muzalfer Çizer | İst. Spor saat 15, Ha- kem Hüsnü Savn:an, Şeref Stadı: kem Şac Tercan, Beşiktaş — aat 13, Hakem T: Fenerbahçe — Gal: İkitnei küme maçları tehir edi lümat elde elmişlerdi. Saydıkla- miştir. | boykot kararı verirker bu spor | | nun her hareketinde titiz ve i- ri bu müsabakalarıh şampiyonu | yanda Uludağa gidecek kayak | letin gönderilmesine karar — ve-| decek beş atlet seçilmiştir. Riza | müteşekkil olan ekip Ankarada | mizden bu ayıu 25 şinde bareket | Bu haftaki maçiar | Vefa — Topkapı: saat 11, Ha-| ni vermiştir. Cenup cephesinde — Tepedele- nin düştüğü haber veriliyor. Bu şehrin garbından ilerleyen kuv- vetler Avlonyaya doğru ileri ha- reketlerine devam ediyorlar. Do larının yeni sevkulceyşi hareket- lere teşebbüs edeceği rivayet 0- lunuyor. Bu mânalı haber yeni bir ricatin arifesinde bulundu- ğumuzu ihsas etmektedir. Yunan ileri hareketi şiddetini , Arnavutluk ik- liminin sertliği taarruz süratini azaltmıştır. Muharebelerin bir iki ay uzaması ihtimaline karşı Yunanlıların yapacakları sey Arnayutluğa gönderilecek yar- dıma mâni olmaktır. Avlonya ve Draç limanlarının kesif su- rette maynlenmesi, bütün de- rağmen cunun mühim vasıflarını nazarı itibara alması lâzımdı,, diyenler yar. 'Melih nadir tesadüf edilen ka-| DiZaltı gemilerinin Adriyat bmyğuheâi'âif GOÜU edilen b ecirilmesi, hücumbotlarile A ; navutluk sahillerine gece bas- O güzel futbol oynar Fenr* kınları yapılması, hava kuvvet- bahçe takımında Başlı bir varlıktır. Onu 11 inci Belkani oyunlarında hepimiz alkışladık. Balkan sampiyonluğunu kazan dı... Atlet ekibimizin son Balkan oyunlarındaki şerefli derecesin- | de onun mühim tesiri vardır. Fakat ayni Melih sor Fener- bahçe - Vefa ari inin de ma-| atteessüf kabramanıdır. K Buna hepimiz şahit olduk. — | görülmüştür. Mülli kıymeti baiz bir sporcu- lerinin bilhassa bu limanlara ta- arruzlarını teksif etmesi icap eder. Bir Piyango bitetinden çıkan dava birinci ceza mah- “ango bileti ihtil: doğan bir dava gör İddiaya göre. Na- nindeki arkada- a aldıkları bir bile- gile ortakla: Baketi Hlsi asne e te 5000 lira isabet ettiği halde Onu bu çirkin - hareketinden — bütün parayı alip ortağının b dolayı tecziye mi edelim? Ü a cemaya Yolis: Ci | garip davanın duruşması sahi oksa yerinde olmiyan, Spor | lerin dinlenilmesi için bask bi centilmenliği haricine çıkan ha- YEkölarni SA Küye Boş nn |e DSN G, görelim?, Bir ihtiyar eteğini lutuş— Mektebliler ), turarak yanıp nîdıü ; | şların- | voleybol raaçları | imkân | mütemadi tema: l kuz ve on birinci İtalyan ordu- | lâ kreşler ların muha lerde daha rinde ve mak tehli Kızamık, lazı, prongoptomoni ve bunlara be zer ağır ve hafif “diğer birçok | mikrobik hastalıklar bu devrede | çocuklara çok hücum ederler. Gerçi bunların mühim bir kısmı | iyileşir iyileşmez hiçbir ârıza terketmezler. Fakat bazıları da maalesef çocuğun — uzviyetinde birçok derin sarsıntıları ve gay- ri kabil tamir bozuklukları ve iz- leri intaç eder. Bu tamiri kahil olmiyan izler meyanında terbi- yecileri, alâkadar eden nokta cümlei asabiye âfetleridir. Bil hassa cümlei asabiyenin merke zi kısmı olan beyin ve civarır - daki tagyirat bu meyanda be- yin iltihabı (ansefaltiler) ve Menenjitler sayılabilir. Fakat —çocuğun — müstak- bel zekâ ve inkişafı üzerine © kadar menfi tesirler - birakır ki ileride muallimleri ve müreb- bileri pek çok müşkülâata ma- | Zımdır. g vorüle Yazan: —— Dr. İbrahim /jaiı ı ÖĞET ruz bıralar. Bu rede açılarla önü olan bütün hasta kârşı | icap-eden tedbirleri bilâ te düt ve derhal tatbik etmek Bu meyanda kuş pa 1, tatanoz, tifo aşıları a zikretmek bir va: . Bu aşıların mantazam tatbiki ile bu Taühim hastalıklardan çocul korumak bugün mümkün olmak icin Framsazca meşhur bir tâbir vardır: - (Lönfent gui a'tout) derler. Her çeyle ve her kesle temas eden bir devre de- maektir. Bu sarf hastalıklardan sonra | yzaklaştırm | fiyelere sevi bu devrede çocuk endi mucip diğer bir hastalık mev- zuu bahistir ki o da veremdir. Zayıf olan çocuklarda verem da- ha başlamazdan çok evvel sürat- le teşhis konmak lâzımdır. velâ böyle çocuklarda üzerine (Kü'ti Reaksiyon- deni- len ve esas tüberkülin olan bir madde az çok çizilmiş ve kana- tılmış olan cildle temas ettirilir. Eğer yirmi dört saat zarfında orası şiddetle kızarırsa — çocuk da gizli verem mevcüutltur deni- lir. Gerçi bazı müellifler bu a: nın dünyada mevcut küçük yük yüzde seksen insanda müs- duür. Bü | karak tuluş-| evvelki gün | rkek mektepleri vo- | Başkanlığın- leybol Lik heyeti dan: | 20-X11-1940 cuma günü Be- yoğlu Halkevi salonunda yapıla- | sedi muayene ile defnine ruhsat l vermiştir. nönü Halkevi salonunda y.ıpıl_ı- R A D Y 0 _ı cak voleybol maçlı Saha Komiseri: 1. H. Turgay. l 19/121940 PERŞEMBE Ticaret lisesi — Şişli Terakki | 8.00 L. saat 14.30, hakem Ahmet,| S00 Program - (19.00 — Pertevniyal li- 8.03 Haberler 1!(!(&3 —a İve3B. abilik (çL)) 1830 Kamuz 15, hakem Ahmet. 845 Ev kadını |19.30 Haber) - vm Mi e TİYATROLAR — | ..: b İ12.33 2045 Mizik (pl.) Haberler Kuft Müzi 5 Müzik m el Kapanış temsilleri Tepebaşr Dram Kısmında 20/12/1940 cuma günü akşamı Saat 20.30 da BULUNMAZ UŞAK 6 Birincikânun 940 .. Açılış ve İstiklâl cmm:î. komedi — kapanış 20/12/1940 cuma günü akşamı BÜR N Tet caraği Saat 20.80 da M ı Cenevre — 100 İsviç. Frc. — 297725 PAŞA MAZEÜYLERİ Atina 100 Drahmi — 0:9975| v Sofya 100 Leva 1.6225) e viRğ Madrid — 100 Peçeta 18.90) Makelm Büylk Balımanda Budapeşte 100 Pengöl” — 26.5325/ Yeni program bu akşam Bükreş — 100 Ley 0.025 1 — Safiye ve aradaşları Belgrad — 100 Dinar 3.175 2 — Yeni Revü operet heyeti Yokohama 100 Yen 311375 Hatay Adalarında Bir Gece Stokholm — 100 İsveçikr. — 31.0975 Yazan: Ziya Şakir Müzik: Şefik Gürmeriç Reşisör: 8, Atilia ESHAM ve TAHVİLÂT Sivat - Erzurüm 8 19.07 din bu müddet sonra ulmuqıux.ı Adliye doktoru Enver Karan ce-| ceğini Züppe ile zıpır arasındaki fark. - Bir garib çingenenin tesellisi. - Saatler değişirken unutmayalım ki... - Tebliğlerin dili Yunan askerine şeker Bobstil mi> Fakat bun- | lar züppe değil, zıpırdır| üppe her devirde yetiş- z miştir. Bizden evvelki de virde lüzumundan fazla şık ©- lanlara ve ömrünün büyük bnî kısmını süsüne — hasredenlere | züpe denirdi. Fakat bugünü bobstiline züppe Züppe iğrenç değil, Halbuki bobstil?.. Uzı çı ve tırnakları, üt keti ve kamburile onlar; e de— ,ıl ııpxrdu Bu iğrenç temayülün mektep-| lerimize t ettiğini okuduk. tta bun velâ An- kara kollejinde, sonra diğer mekteplerde talebenin kestirilecekmiş Kız talebenin ince çorap giy-| memesini, saçlarını kıvırtmama- sını, lüzumundan fazla yapmamasını temirc Maarif idareleri kek çocu dele ile mi vakit geç Muharebele> ve bir teselli #i talyanlar şimali ! ve Arnavudiuk buzlu fırtınan narak .ııad.ı bir y Ti değil omua iitter moladan teselli umuyorlar. — Düşmanın — yapabileceği bundan ibaretti; çölde veya dağ- | da birkac - kilometre ilerleyip , kaldılar. Diyorlar. Tıptı soğukta evsiz, barksız çingenenin züğürt te: lisi gibi...Hani bir gerip çin la deniz kenarında bir ağ yığını bulmuş ve içine girip, delikle- | rinden buram buram yağan ka- ra bakarak: — Bu havada açıkta olanla- ra Allah intdad eyliye!.. Demiş. Onun gibi.. Saatler gene değişiyor, fakat unultmayalım ki.. tibaren va- bDir saat geri . Demek ki memle- pit hayat avdet ediyor, demek ki bizi bugün yarın tehdit eden hiç bir telilike yoktur. El- hamdülillâh... Fakat bu kadarcık bir tedbi; rin, bundan bir ay evvelki dere cesinde olsun, intizamı iade ede ummiyalım - ve saatler gülünç de-| saçları | | işarct odsyarsa itirafın gü yapıyor, demektir. Harp | (YURDDA SABAH İ ne, böyle bir kara kışta bula bu- | ileri almak kararını verirken mektep saatlerile devair me: saatlerini ayırmak lâzım gel ğini unutmuyalım. Sabahları sa- | at sekizle dokuz arasında, İstan- -| bul tramvayları ve vapurları, | asen bu devredeki çocuklar | touche| derileri | ü kıymeti hakkın: izhar etm ce muhak a ©6 gencin mütever- ğunu asla kabul etmez- e ne de olsa zayıf bir ço« l müsbet ol« rö ciğerlerin / ciyar ları muhitin- işmiş olduğu rönt- n ile kati olarak tesbit edilir ve tabii derhal tedabire ve viye müsaraat edilir. Bu gibi müteverrim veyahut vereme müstaid çocuklara ne yapmak lâzımdır? İ Bunlar için yapılacak şey; al kendilerini şehirlerden köylere ve say, ktir. Mektep klarının büyük bir hızla çor | neşvünemalarını ilerletmekte ol- duğu bu sıralarda büyük şehir- lerdeki mekteplerde derslerin çokluğunun tevlid ettiği dimaği ve bedeni yorgunluklar birden- bire veremin başlamasına sebe- biyet vermektedir. Bu gibilerin talim ve terbiyelerine açık hava mekteplerinde devam - edilmeli Ne kadar çok çocuk görül- müştür ki şehir mekteplerinde la muvaffak olamadıkları hal- de dağ ve orman ve açık hava mekteplerinde zekâ ve muhake- me kudretlerinde ve çalışmala- rında derhal büyük bir inkişaf göstermişlerdir. Kesif nüfuslu şehir mekteplerindeki çocukların bu vaziyeti yalnız verem mese- lesinde görülmüyor. Profesör iad'nin tıb akademisine ptağı tebliğler de göstermi: ki bazı çocuklarda kara ciğer natamamiyetinden — mütevillid tagaddi bozuklukları meselâ yu- murta, süt, kakaoya karşı alerji kalleri kusmak karın ağrıları bi aşım ani nefes darlığı krizlerini in- | taç etmektedir ki bunların say- fiyelere deniz kenarlarına ve vkile sıhhi vaziyetleri dv_rh"l düzelmekte ve şthre av- icine girmiyenlerin asla tasav: | det ettikleri zaman yeniden bu vur edemiyecekleri merç — manzarası bir hercü-| âraz arzediyor. | üksetmektedir. hayatına kendilerini uy- Şehi Tramvayların iki taraflı basa-| duramıyan bu çocuklar umumi- makları kara, yağmura göğüs geren yavrucaklarla, vapurla- rın güverteleri karda kışta ayak | ta seyahat edenlerle dolu. Memleket saatlerini edenlerin bir iki saatlerini feda ederek şu tramvay ve vapurlar- la seyahat teşebbüsünde bu- Tunmalarını temenni ederdik. Resmti tebliğlerin di ni öğrenmek lâzım ünlerdenberi önünde harp cereyan eden bir. mev- kün ismini zikretmiyerek geri- | ci bir müdafaadan bahse- | den resmi tebliğin söyle demek | sind iğini anlayınız: tutunmaya çalışıyoruz.,, Bir harp tebliği bir denizaitı- veya tayyareden haber 2ali- ğam bildiriyorsa bunlar- | “Falan cep- hede iddidir.,, diye dünc sında - vaziyet / ekseriya edtn azalkr Hakları var: Yıldırım harbinde yalnız zamanı değil, kelimeleri de tasarruf etmek lâzım. Yunan askerine şeker ı stanbul kadınlarından bazı- ları Yünaa - askerlerin 14 bin külüh şeker gönlermiş- ler. Tabif baalar — şimdi Arna- vudluk — dağlarında — ve alöşle buz arasında harb eden asker'e- re dağıtılacak. Acaba şeker kü- lâhlarına bizim ata sözlerimiz- den: “Tatlr yiyin — tatlı konu- şun!” yerine: 'Tatlı yiyin, tatlı dövüşün!,, bir öğüt ilâve edildi mi? em. Zaten Yunanlıların bel- le öğütlere ihtiyaçları da diyı ki b yok. Yalnız külâh giydirmekteki | hünerlerini herkesin takdir etti- | ği Yunanlıların akidelerimiz- den olduğu kadar külâhlarından da Arnavutlukta istifade ede- ceklerine eminiz. SELİM İLHAMİ tanzim | iz orasını bırakmaya mec- | bur olduk. Şimdi daha * geride | | hallerinde ise hususi | tatbik etmek ve lüzumuna göre | maden suları içirmek ve kaplı- en gü-| taya rastluması dolayısile 2 nunusani 1941 perşembe gi ne tehir edi yerine altı murhhas gönderil - mesi Zi na valiliğine yazılmıştır. yetle asabi, müteheyyiç ve sınıf- ta dikkatsizdirler. Bunlar ara - ıda korkakları ve zucret (dic- ) yani derin sıkıntıları da ıztırapları havanın tebeddi de alâkadardır. Meselâ Liyonda ürigviad ve diğer kleri çok arlıyor. Ve mual- limleri ve mürebbileri için adeta bir dert oluyor. F ayni çocukların açık havada ve bol güneş altında bir müddet kal- Malarile umumi vaziyetlerinde hemen büyük bir salâh göri yor. Muallimlere itaatleri ders- İere karşı alâkaları artıyor. Ba- zi çoculdlarda görülen kara ciğer aklukları - ve natamamiyeti perhizler calara sevketmek zarureti var- r. İbrahim Zati ÖGET Adanada askerlere kış hediyesi Aadana: (Hususi muhabiri- mizden) — Yurdumuzun her tarafında olduğu gibi Adanada da askerlerimiz için kışlık he- diyeler toplanması devam etmek tedir. Bugüne kadar 40.000 pa- muklu hirka, 1.444 çift çorab, 142 çift yün eldiven, 216 fanilâ, 18 kazak eleği olmak üzere 41 bin 950 parca kışlık hediye top- Yanmıştır. Bu eşyalar makamlara teslim edilmeğe alâkalı başlanmıştır. Pamuk kongresi Adana, (Hususi Muhabirimiz- den) — 23 künunuevvelde An - karada — toplanacağını bildirdiğim evvelce pamuk — kongresi, parti kongrelerinin de ayni haf- kâ- iş ve Sdanld..' üç at Vekâletinden Ada-

Bu sayıdan diğer sayfalar: